Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2008 CUMA
HABERLER
CHP'li Canan Antman, kamuoyuna yansıyanlann buzdağının görünen yüzü olduğunu belirtti
Çocuk istisman arüyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP îzmir Millctvekili Canan
Antman, çocuklann "fiziksel ve cin-
sel istismarına" karşı Meclis araş-
tırması açılması içiıı önerge verdi.
CHP'li Antman, dün TBMM Baş-
kanlığı'na sunduğu araştırma öner-
gesinde, çocuklara yönelik cinsel is-
tismar fiilinin kamuoyuna yansıyan
boyutunun "buzdağının görünen
ucu" olarak nitelcndirildiğine dikkat
çekti. l
lstismann boyutu konusunda Tür-
kiye'de yeterli bir veri tabanı olma-
dığını belirten Antmaıı, genel kültü-
rel yaklaşımın olayı "saklama, giz-
li tutma" şeklinde olduğuna işaret et-
ti. Antman, önergesinin gerekçesin-
de şu görüşlere yer verdi:
"Eskiden bu kadar duyulmayan
bu olgunun şimdi sıkukla karşınuza
çıkmasında sivil toplum örgütleri-
nin, sağlık kuruluşlarının, üniver-
• Canan Arıtman TBMM Başkanhğı'na sunduğu araştırma önergesinde
Türkiye'de coçuklann cinsel istismanna yönelik yeterli veri tabanı
olmadığını vurguladı. Cinsel istismara maruz kalan çocuklann yüzde
70'inin 10 yaşın altında olduğunu belirten Antman, "Sanılanın aksine
erkek çocuklann da cinsel istismar mağduru olma oranlan kız
çocuklannınkine yakındır. Son yıllarda dünyada çocuk seks işçiliğinin
arttığı, buna paralel olarak Türkiye'de de gün ışığına çıkamayan ciddi bir
problem haline dönüşmeye başladığı görülmektedir" dedi.
siteter ve barolann kurduğu çocuk
koruma birimlerinin ihmal ve is-
tismar konusundaki çabşmalan,
farkındalık yaratmaları etken ol-
maktadır. Bu örgütlerin yaptığı
araştırmalar sonucu çocuklann
yüzde 4 ila yüzde 30 arasında
cinsel istismara uğradığı tespit
edilmiştir. Cinsel istismara maruz
kalan çocuklann yüzde 70'i 10 ya-
şın altındadır. Sanılanın aksine er-
kek çocuklann da cinsel istismar
mağduru olma oranlan kız ço-
cuklannınkine yakındır. Son yıl-
larda dünyada çocuk seks işçiliği-
nin arttığı, buna paralel olarak
Türkiye'de de gün ışığına çıka-
mayan ciddi bir problem haline dö-
nüşmeye başladığı görülmektedir.
Yapılan araştırmalara göre ticari
seks mağduru çocuklann yüzde
77'sinin aile yapılan çeşitli neden-
lerle kopuktur. Yüzde 23'ü annc-
babasıyla yaşamasına karşın aile içi
şiddet olayının varlığı dikkat çek-
mektedir. Evden kaçarak sokakta
yaşamaya başlayan çocuk için so-
kak yaşamındaki risklerin en teh-
likelisi cinsel sömürülme olayıdır."
Güneydoğu'dan kaçırılan
fuhuşa zorlanıyor
Antman, çocuklara yönelik cinsel
sömürü ve istismara yönelik çalış-
malann, çocuklann fuhuşa zorlandı-
ğı iller sıralamasında îstanbul ve Di-
yarbakır'm başta geldiğini ortaya
koyduğunu belirterek, Güneydoğu il-
lerinde kaçınlan çocuklann Istan-
bul'da fuhuşa zorlandığını bildirdi.
Antman, "Bugün net olarak Tür-
kiye'de ticari amaçb cinsel istis-
mara uğrayan ne kadar çocuk ol-
duğu da bilinmemektedir. Yine
yapılan araştırmalar, emniyete in-
tikal eden vakalann gerçek raka-
mın ancak yüzde 15'i olduğu şek-
lindedir" göriişünü dile getirdi.
Çocuklara dönük sömürü yaşının
bebeklik çağına kadar düştüğüne işa-
ret eden Antman, SHÇEK verilerine
göre ensest ve aile dışı cinsel istismar
nedeniyle koruma altına alınan çocuk
oranlannın da arttığını vurguladı.
Türkiye nüfusunun 27 milyonunun
çocuk olduğunu belirten Antman,
böylesine bir nüfus yapısına sahip ül-
kede çocuklara yönelik cinsel istis-
marrn, nedenlerinin araştınlarak ge-
rekli önlemlerin alınması için Meclis
araştırması açıknası isteminde bu-
lundu.
Topuz, 'nü'
resimleri sordu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Muğla Milletvekili
Fevzi Topuz, ressam
Sema Sanal'ın
öncülüğünde Cayyolu
Platformu Gönüllüleri'nin
karma resim sergisinden
nü resimlerin
kaldınlmasını, soru
önergesiyle Meclis
gündemine taşıdı. CHP'li
Topuz, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın
yanıtlaması istemiyle
verdiği önergede, 27
Mayıs'ta Başbakanhk
Hazine Müsteşarhğı'nın
sanat galerisinde açılan
sergideki nü resimlerle
ilgili olarak, "Söz konusu
nü eserler, Hazine
Müsteşarhğı'nın sanat
galerisinin sözleşmesinde
yer aldığı ifade edilen
kurallar da dahil olmak
üzere, hangi sanatsal
değerlendirmeyle
sergiden kaldınlmıştır? "
diye sordu.
Erdoğan'dan
• İstanbul Haber
Servisi - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, bazı
ülkeleri, Türkiye'nin AB
sürecinde siyasi engel
yaratmakla eleştirerek
"Verilen sözlerin
tutulmasmı istiyoruz.
Başka bir şey istemiyoruz,
lütuf beklemiyoruz" dedi.
Avrupa Vakıflar
Merkezi'nin Svvissotel'de
yapılan 19. genel kurul
toplantısında konuşan
Erdoğan, "Özellikle son
dönemlerde birçok
fasıllarda oturup
konuştuğumuz Avrupah
dostlanmız ne yazık ki
kendilerini savunamaz
duruma geliyor. Çünkü
tezleri sağlam temellere
dayanmıyor, siyasi
nedenlere dayanıyor"
dedi.
Tatlıses'e ağır
suçlama
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kamuoyunda "Sauna
çetesi" olarak bilinen ve
şarkıcı lbrahim Tatlıses'in
de aralannda bulunduğu
18 sanığm yargılandığı
davada ifade veren
mağdur Hüseyin Bozan,
"Bu davada ifade
vermemem için lbrahim
Tathses bizzat ya da
adamlannı göndererek
beni duraşmaya girdiğim
takdirde öldürmekle tehdit
etmişlerdir" dedi. Ankara
ll.AğırCeza
Mahkemesi'ndeki
davanın dünkü
duruşmasında, 2001-2002
yıllan arasında Tatlıses'in
korumalığını yapan
Bozan, "Tatlıses'in, 14
Ekim 2002 tarihinde,
kendisinden Derya
Tuna'yı öldürmesini
istediğini" ileri sürdü.
DTP'LI EMİNE AYNA:
Egeliler niye
dağaçıkmiyor?
• Erdoğan'ın GAP Eylem Planı'na tepki
gösteren Ayna, "Başbakan paketler açarak
Amed'i (Diyarbakır) fethedeceğini
sanıyordu. Sorun sadece ekonomikse aynı
sorunu yaşayan Egeliler niye dağa
çıkmıyor? Kızları, oğullan dağda olan bu
lıalk kuru ekmeğe kanar mı?" dedi.
D İ Y A R B A K I R
(Cumhuriyet Bürosu) -
DTP Genel Başkanve-
kili Emine Ayna, Di-
yarbakır'da yaptığı ko-
nuşmada üç gün önce
GAP Eylem Planı'nı
açıklayan Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan'a
tepki gösterdi.
Diyarbakır Büyükşe-
hir Belediyesi'nin dü-
zenlediği Kültür ve Sa-
nat Festivali'nin, "festi-
val yürüyüşü"ne katı-
lan Emine Ayna'ya,
DTP Diyarbakır millet-
vekilleri Aysel Tuğluk,
Akın Birdal, Hakkâri
Milletvekili Hamit Gey-
lani, eski DEP millet-
vekili Hatip Dicle, Di-
yarbakır Büyükşehir Be-
İediye Başkanı Osman
Baydemir ve kentteki
diğer belcdiye başkanlan
eşlik etti. Urfakapı'dan
başlayan ve Dağkapı'da
sona cren yürüyüş sıra-
smda PKK ve Öcalan le-
lıine sloganlar ahlması
üzerine polis tarafindan
uyan yapıldı. Dağkapı
Meydanı'nda bir ko-
nuşma yapan Emine Ay-
na, 'Savaşta şahin, ba-
rışta güvercin' anon-
suyla kürsüye çağnldı.
Kürt dili ve kültürü-
nün baskı altında oldu-
ğunu belirten Ayna, eko-
nomik paketlerin Kürt
sorununa çare olamaya-
cağmı söyledi. Ayna,
şöyle konuştu:
"Başbakan Amed'i
(Diyarbakır) paketler-
le fethedeceğini sanı-
yor. Sorun sadece eko-
nomikse aynı sorunu
yaşayan Egeliler niye
dağa çıkmıyor? Kız-
ları, oğullan dağda
olan bu halk bu kuru
ekmeğe kanar mı?
Yanhş hesap Diyarba-
kır'dan döner. Elbette,
tek vatan, tek bayrak
ama bir ülkede Kürt,
Türk, Arap, Rum, Er-
meni birlikte yaşıyorsa
nasıl tek millet ve tek
dil olur? Hür ve eşit
değiliz. Kürt dili ve
kültürü baskı altında-
dır. Hangi özgürlükten
bahsediyorsunuz? Bu
halk korkunç bedeller
ödedi ve halen ödeme-
ye hazırdır. Bu halk
yeteri kadar size kredi
verdi. Halk sizden ala-
caklıdır. Çocuklannu-
zı öldüren imha politi-
kalanna 'artık yeter'
diyoruz. Biz, 'Sorun si-
yasaldır' diyoruz. Eko-
nomik paketler, yara-
ya pansuman bile ola-
maz."
"Barış için Istanbul'a" çağrısı
Türkiye Barış Meclisi'nce 1 Haziran'da İstan-
bul'da yapılacak olan, "Kürt sorununda demo-
kratik çözüm istiyoruz" mitingine katüım için
çağn yapıldı. Adana Banş Meclisi Sözcüsü Meh-
met Antmen, "Kürt sorununun demokratik çö-
zümünü isteyen herkesi tstanbul'da olmaya ça-
ğırıyoruz" dedi. Çeşitli sivil toplum kuruluşla-
rından temsilcilerin de katıldığı tnönü Par-
kı'ndaki toplantıda açıklama yapan Antmen,
Kürtlerin demokratik haklarının sağlanması
gerektiğini söyledi. Antmen, "AKP iktidan Kürt
sorununun banşçıl ve demokratik yöntemlerle çö-
züleceğini vaat etmişti. Görüldü ki, sözlerini ye-
rine getirmedi. Bu soruna çözüm üretilmesi için
lstanbul'da olacağız" diye konuştu.
(Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)
PKK kamplamıa bomba yağdı
Genelkurmay 'danyapılan açıldamada dün savaş uçaUarının
K. Irak'taM Hakurk bölgesinde 16 hedefi vurduğu belirtildi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hava Kuvvetleri Komu-
tanlığı'na bağh uçaklar, Irak'm ku-
zeyinde belirlenen 16 adet terör ör-
gütü hedefıni bombaladı.
Genelkurmay, Irak'ın kuzeyine
yönelik dün gerçekleştirilen hava
operasyonuyla ilgili açıklama yap-
tı. Açıklamada şöyle denildi:
"Irak'ın kuzeyinde Hakurk
bölgesinde tespit edilen
PKK/KONGRA-GEL terör ör-
gütüne ait 16 adet hedef, Türk
Hava Kuvvetleri savaş uçakla-
rınca 29 Mayıs 2008 günü saat
11.00'den itibaren icra edilen ha-
va harekâtı ile etkili olarak vu-
rulmuştur. Söz konusu hedefler,
her zaman olduğu gibi titiz ve
ayrıntılı bir aııaiiz sonucu be-
lirlenmiş; sivil halk ve yerel un-
surların olumsuz etkilenmeme-
leri için gereken hassasiyet gös-
terilmiştir. Başarıyla tamamla-
nan harekât sonucu hedeflerde
oluşan hasar ve zayiatın tespiti
çalışmalan devam etmektedir."
CHP'li Koçal, "BOTAŞ'taki yolsuzluklar nedeniyle bütün yöneticiler hapiste" dedi
'Dışarda bürokrat kalmamış'
ALİ AYAROĞLU
ZONGULDAK - CHP Zon-
guldak Milletvekili Ali Ko-
çal, devletin tüm kurum ve
kuruluşlannda büyük yolsuz-
luklar yaşandığını belirterek
"tki yıldır KİT Komisyonu
olarak BOTAŞ'ı denetleye-
medik. Çünkü denetleyecek
bürokrat, memur, görevli
bulamadık. Hepsi hapiste,
suç işlemişler. Hükümet ka-
muyu nasıl tarikatlara ve ce-
maatlere peşkeş çekeriz, onıın
hesabını yapıyor" dedi.
Türkiye 16. Kömür Kongre-
si kapsamında, Zonguldak Ka-
raelmas Üniversitesi (ZKÜ)
Konferans Salonu'nda "Ener-
ji Yatırımları İçinde Kömü-
rün Yeri ve Batı Karadeniz
Bölgesi'nin Önemi" konulu bir
panel düzenlendi. Panelde ko-
• Enerji Bakanhğı'nın yolsuzluk bakanlığı haline geldiğini belirten CHP
Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, "Siyasi iktidar Türk ulusunun çıkarlannı
değil yabancı seraıaye gruplannın çıkarlannı koruyor. Îki yıldır KİT
Komisyonu olarak BOTAŞ'ı denetleyemedik. Çünkü denetleyecek bürokrat,
memur, görevli bulamadık. Hepsi hapiste, suç işlemişler" dedi.
nuşan CHP Zonguldak Mil-
letvekili Koçal, Türkiye'de pet-
rol ve doğalgaz politikalarının
yabancılann eline geçtiğini ifa-
de ederek "Siyasi iktidar Türk
ulusunun çıkarlannı değil
yabancı sermaya gruplan-
nın çıkarlannı koruyor.
Enerji Bakanlığı, yolsuzluk
bakanlığı olmuş. Iki yıldır
KİT Komisyonu olarak BO-
TAŞ'ı denetleyemedik. Çün-
kü denetleyecek bürokrat,
memur, görevli bulamadık.
Hepsi hapiste, suç işlemiş-
ler. Petrol ve doğalgaz poli-
tikalan yabancılann eline
geçmiştir" diye konuştu.
Makine Mühcndisleri Odası
Enerji Çalışma Grubu Başkanı
Oğuz Türkyılmaz, Türki-
ye'nin gelecekte büyük bir
enerji krizi yaşayacağına dikkat
çekerek "Ulusal enerji politi-
kamızın olmayışı, gelecekte
büyük krizlere neden ola-
caktır" dedi.
Kaynaklar
değerlendirilmiyor
Dünya Enerji Konseyi Türk
Milli Komitesi Yönetim Kurulu
Üyesi Necdet Pamir Türki-
ye'nin yeterli enerji kaynağı bu-
lunduğunu fakat bunu değer-
lendirmediğini vurgularken,
Maden Mühendisleri Odası
Genel Başkanı Mehmet To-
run, "1942'de çıkanlan taş
kömürü 1.8 milyon tonken,
2007 yılında 1.5 milyon ton
kömür çıkarılmıştır. Yani
1940'h yıllardaki üretimin
altına inilmiş" dedi.
Türkiye 16. Kömür Kongre-
si'nin sonuç bildirgesinde ise
yıllardır ihmal edilen taşkö-
mürü madenciliği için gere-
ken yatmmlann vakit kaybet-
meden gerçekleştirilmesi is-
tendi. Türkiye'de işletilebilir
düzeylcrde linyit ve taş kö-
mürü rezervi varken enerji üre-
timinin ithal doğalgaz ve kö-
müre muhtaç duruma getiril-
mesinin nedeninin izah edile-
meyeceği iddia edilerek şöyle
denildi:
"Küresel ölçekte artış gös-
teren enerji ihtiyacı, petrol ve
doğalgaz fiyatlarındaki artı-
şı da beraberinde getirmiştir.
Enerji sektöründe yaşanan
darboğaz, kömürün hem sa-
nayinin hem de elektrik üre-
timinin vazgeçilmez enerji
kaynağı olduğu gerçeğini gös-
termiştir. Bu olumsuz gidişe
son verebilmek için, linyit ve
taş kömürü rezervlerimizin
arttınlabilmesi amacıyla iil-
ke bazında kömür aramala-
rına hız kesmeden devam
edilmelidir. Enerjide linyit-
lerin kullanımının ağırhkb
olduğu, çevreyle banşık yeni
termik santrallar kurulma-
sına hız verilmelidir..."
BÎR BAKIMA
SERVER TANİLLt
Mustafa Ekmekçi'ye
Mektup
Sevgili Ekmekçi,
3 Kasım 2002 seçimlerini izleyen mektuplarım
kaygılarla doludur. Bizlerden ayrılıp gittiğin tari-
he rastlayan anma mektuplarımda, yurtseverliği-
ni bildiğim için, Türkiye'ye bakarken endişelerim
pek belirir. Bu yılki mektupta söyleyeceklerim ise,
seni daha da çok kaygılara götürecek.
9O'lı yılların yamalı bohçalara benzeyen hükü-
metlerinden bizar olan halk, 3 Kasım 2002 se-
çîmlerinde, yeni kurulmuş bir partiye, Adalet ve
Kalkınma Partisi'ne (AKP) büyük bir çoğunluk sağ-
layarak, onu iktidara getirmişti.
Böyle bir iltifatla karşılaşmış bir parti ne yap-
malıydı?
Ciddi bir planla yola çıkıp, yurdun başta eko-
nomisi ve eğitiminde çığır açmalı değil mi?..
Ne acıdır, AKP'nin programı şu oldu: Türban,
imam hatipler, Kuran kursları.
Bir de, devlet kurumlarında kadrolaşma!
Zavallı ve bir başka açıdan tehlikeli görünüşü-
ne karşın, bu program sürdü gitti.
Avrupa Insan Hakları Mahkemesi (AİHM),
2005'te verdiği bir kararla, Türkiye'nin üniversi-
telerde koyduğu türban yasağını desteklerken,
Başbakan Erdoğan haykırdı: "Ulema neden din-
lenmiyor?"
"Ulema" dediği de dindi.
Oysa, Türkiye laikti ve AİHM, Avrupa Birliği'nde
yer alıyordu; AKP de, üstelik o birliğe girmek ar-
zusundaydı.
AKP, din uğruna, işte böylesi çelişmeler içinde
çırpındı.
Ve laik Cumhuriyet'in başta eğitim ilke ve ku-
rumlarıyla zıtlaştı.
özellikle, üniversitelerle kavgaya tutuştu.
Bitmedi: Türkiye'nin ekonomisini kalkındırma
adına, -zarar ediyor etmiyor bakmadan- devlet
elindeki kurumları tasfiyeye başladı; yok pahası-
na sattı.
Ve yurdu, üretim yapsın yapmasın, yabancı ser-
mayeye açtı.
Bunun bir sonu şu oldu: Ülke, gırtlağina değin
dışarıya borçlandı ve işsizlik başını alıp gitti.
Bu hengâmede, AKP, kendi sınıfını da yarattı.
Türkiye, bugün emperyalizmin kucağında bir ül-
kedir ve bağımsızlığını yitirmiştir.
Sevgili Ekmekçi, bunları söylerken, kemikleri-
ni sızlattığımı biliyorum.
Ne yapayım, gerçek bu!
•
Bu delicesine yürüyüş, partiyi, bir yerde ana-
yasayla burun buruna getirdi: AKP, anayasanın la-
ik ilkesini çiğnediği nedeniyle, kapanmak isteni-
yor: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın açtığı da-
va Anayasa Mahkemesi'nde.
Keşke birkaç yıl önce açılsaydı bu dava.
Oldu bir kere; ama bağımsız Yüksek Mahkeme
hükmünü verecek ve bir tehlikeyi bertaraf eder-
ken bir çığır da açacak.
Yeni bir dönemine girecektir Cumhuriyet.
Ne var ki, AKP, haftalardır, bir savunma hazır-
lamak yerine, Başsavcı ve Anayasa Makkemesi'yle
boğuşuyor. öte yandan, yargının bu yüksek
temsilcilerini aşağılamaya karşı harekete geçen
yüksek mahkemelere saldırıyor.
Yetmedi, AKP, AB'yi yardımına çağınyor: AB'de
kimi görevliler de, "demokrat" olduğu gerekçe-
leriyle geliyor ve AKP'yi savunuyorlar; oysa AKP,
olsa olsa "kendine demokrat" oldu; üstelik dincidir.
Avrupa'dan gelenler, laiklik adına da -"demokratik
laiklik" gibi- kavramı yozlaştıracak söyleşiler ya-
pıyorlar. Gelişmenin bu noktasında söylemeliyiz:
AB'nin laiklikle, giderek çağdaş Türkiye'yle bilgi-
sizliği utanç vericidir.
AB'yi bir de bu vesileyle gördük ve tanıdık!
Deden Frenk Mustaa Bey yaşasa kimbilir ne-
ler söylerdi!
Düşüncem de şudur: AB'ye girmekle neler ka-
zanacağımız ve kaybedeceklerimiz ayrı bir ko-
nudur. Ama o kapıdan girdiğimizde, öyle görülüyor
ki, en başta laikliğimizi, Cumhuriyet'in şu en baş-
taki kazancımızı yok edecek bu şaşkınlar, ya da
kasıtlılar...
•
Sevgili Ekmekçi, bunlar olurken, son birkaç ay-
da, Cumhuriyetçiler olarak, büyük üzüntülerimiz
de oldu: llhan Selçuk, sağlığı bakımından so-
runlarla karşılaştı.
Ne var ki, Ağabey sonunda, bu sorunlan aştı çok
şükür.
Yakınlarda yazılarına başlayacak, yani müca-
delesine yeniden başlayacak...
Mektubumda, yazdıklanmla seni çok üzdüm
kuşkusuz. Ancak, llhan Selçuk'la ilgili şu son ha-
ber, seni kabrinde çok rahatlatmıştır.
Müsterih ol savgili Ekmekçi, nurlar içinde yat...
ANAYASA MAHKEMESİ
'Mektupla' oy
kullanmaya iptal
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anaya-
sa Mahkemesi, Seçim-
lerin Temel Hükümleri
ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Yasada De-
ğişiklik Yapılmasına
Dair Yasa'nın, yurtdı-
şında yaşayan seçmen-
lerin "mektup" ile oy
kullanmasını düzenle-
yen hükümlerini iptal
etti.
CHP, 5749 sayıh ya-
sanın 10. maddesiyle
298 sayıh Seçimlerin
Temel Hükümleri ve
Seçmen Kütükleri Hak-
kında Yasa'ya 94. mad-
deden sonra gelmek
üzere eklenen, 94/a
maddesinin birinci fık-
rasında yer alan
"...mektup..." sözcüğü
ile 94/b maddesinin ip-
talleri ve yürürlüklerinin
durduruhnası istemiyle
Yüksek Mahkeme'de
dava açmıştı. Davayı
dün esastan görüşen
Yüksek Mahkeme, yurt-
dışında yaşayan y\ut-
taşların mektupla oy
kullanmasına olanak ta-
myan yasa hükümlerinin
iptaline karar verdi.
Mahkeme, söz konusu
düzenlemenin anayasa-
nın "Seçme, seçilme ve
siyasi faaliyette bu-
lunma hakları" başlık-
h 67. maddesindeki il-
keleri karşılamadığına
hükmetti.