03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAYIS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TEDAVÎDE BAŞARILISONUÇ ALINDI Kök hücrede büyük adıııı Dış Haberler Servisi -14 yıl önce rugby (Ame- rikan rutbolu) oynarken sakatlanan ve boynundan aşağısı felç olan Avustralyalı Perry Cross, kök hücre tedavisindcki gelişmeler sayesinde solunum cihazı yardımı olmadan ncfcs almaya başladı. 19 yaşından beri felçli olan ve solunum cilıa- zıyla nefes alabilen Cross'un, Hindistan'da Dr. Geeta Shroff taranndan yönetilen bir klinikte gör- düğü kök hücre tedavisi, bu alanda bugüne kadar görülen en başanlı sonuçlan doğıırdu. Avustralyalı 46 yaşındaki 3 çocuk annesi So- ıı ia Smith de kendisine bir daha yürüyemeyece- ği söylendiği halde, aynı klinikte tedavi gördük- ten sonra geçen yıl bacaklanna takılan metal des- teklerle yürümeye başladı. Smith'in belkemiği, 3 yıl önce geçirdiği bir trafık kazasında kınlmıştı. Evinin garajım laboratuvar yaptı Ancak Dr. Shroff, tek başına evinin garajında kurduğu bir laboratuvarda başladığı çalışmalan hakkında bugüne kadar aynntılı bilgi vermediği ve elde ettiği bulgulan yayımlanıadığı içüi tıp çev- releri taıafından eleştiriliyor. Uzmanlar, Dr. Shroff un çalışmalarını test etmenin mümkün ol- madığmı, bu nedenle büyük umutlar beslemenin yanlış olabileceğini belirtiyorlar. SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk '••••ş> - GİDEREK EVCİLLEŞTİ, ÇARŞIYA PAZARA GİDERKEN BİLE ARKAMIZDAN GELİYOR. Facebook'ta 'Annemi nasıl öldürebilirim?' diye sayfa açarak öldürme şıklarmı sıralamış Annesini parçalara ayırdı Banajlar bu yıl da boş • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSt Genel Müdürlüğü, Ankara'daki barajlarda doluluk oranının yüzde 2.2 olduğunu bildirdi. DSİ Genel Müdürlü- ğü yetkililerinden ahnan bilgiye göre, Istanbul'dakiJ)aj:ajlarda doluluk oranı , yüzde 39.7. Izrnir'de yüzde 20.3; Bur- sa'da ise yüzdç^fİH) olarak belirlendİ Yetkililer, Ankara'daki barajlann dolu- luk oranının îse"yüz<îe 2.2 oİduğûfîfnBs?- lirtti. Bu 4 kentte bulunan içme suyu amaçlı barajlardaki ortalanıa doluluk oranının yüzde 17.2 olarak ölcüldüğiinü ifade eden yetkililer, enerji üretimi amaçlı barajların doluluk oranının da yüzde 43 dolayında olduğunu bildirdi. Trenin çarptıjı mahkûm öldü • ADANA (AA) - Adana Kürkçüler Tanm Açık Cezaevi'nde cezasını çeken, aynı zamanda Çukurova Üniversite- si'nde (ÇÜ) öğrenim gören ldris Erbilen adlı mahkûm cezaevinin yanında bulu- nan raylann üzerinden karşıya geçmeye çahşırken yük treninin çaıpması sonucu öldü. Cezaevinde bulunduğu sürede ÖSS'de ÇÜ Mühendislik-Mimarlık Fa- kültesi Jeoloji Mühendisliği bölümûnü kazanan Erbilen'in buradaki eğitimine Adalet Bakanhğı'nın izni doğrultusunda devam ettiği kaydedildi. Sulukule'de inceleme • tstanbul Haber Servisi - Başba- kanlıkın, lstanbul Valiliği'ni, Suluku- le'de insan hakkı ihlali olup olmadığını araştımıakla görcvlendirmesinden 1 ay sonra kurulan komisyon, çalışmalanna dün başladı. lstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Denıirdizen, CHP tstanbul 11 Başkan Yardımcısı Benan Baykal, Umut Çocuklarını Koruına Der- neği Başkanı Yusuf Ahmet Kulca, ls- tanbul Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Kadriye Bakıcı, Mimar Sinan Üni- versitesi'nden Doç. Dr. Çağlayan Ko- vanlıkaya'dan oluşan komisyona bilgi veren Roman yurttaşlar, burada yaşa- maktan vazgeçnıeyeceklerini söyledi. 4 kişiye 459 biner YTL • ANKARA (AA) - Şans Topu oyununun bu haftaki çekilişinde 5 f 1 bılen 4 kişiyi 459 bin 350 YTL kazan- dı. Kazandıran numaraların; 2, 11, 16, 19, 22 + 9 olarak belirlendiği çckilişte 5 bilenler bın 819 YTL 45'er YKr, 4+1 bilenler 158 YTL 55'er YKr, 4 bi- lenler 15 YTL 35'er YKr, 3+1 bilenler 9 YTL 45'er YKr, 3 bilenler 1 YTL 90'ar YKr, 2+1 2 YTL 90'ar YKr, 1 + 1 1 YTL 45'er YKr kazandı. M.F.'nin, rock grubu H.l.M.'in solisti Ville Valo bas- kılı tişört giydiği ve saçını kınnı/ıya boyatoğı görüldü. BURSA (Cumhuriyet) - Bursa'nın Os- mangazi ilçesinde 17 yaşındaki M.F, annesi- ni önce bıçakla yaraladı, ölmediğini görünce boğarak öldürdü ve cesedi satırla 10 parçaya ayırdı. Bir çay bahçesinde çalışan M.F'nin, an- nesini nasıl öldürebileceğine yönelik Face- book'ta sayfa açtığı ve öldürme şıklarmı sı- raladığı öne süriildü. Bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışan an- ne Asiye F. (46), ge- çen pazartesi akşamı oğlu M.F. ile tartış- maya başladı. M.F, mutfakta annesini önce kamından ya- raladı daha sonra kendisinden yardım isteyen annesini bo- ğarak öldürdü. Ce- sedi banyoya götüren M.F, burada annesinin cesedini satırla 10 parçaya ayırdı ve çöp tor- balanna koydu. Cesedi daha sonra evlerinin in- şaatı devam eden 2. katma taşıyan M.F, eve dö- nerek kan lekelerini temizledi. Sabah işyeri- nc giden genç, iş çıkışı sürekli uğradığı inter- net kafeye giderek arkadaşlanna annesini öl- dürdüğünü anlattı ve cesedi taşımalan için yar- dım etmelerini istedi. M.F'yi oyalayan arka- Tüyler ürperten cinayet M.F'nin arkadaşlanna annesini öldürdüğü- nü anlatmasıyla ortaya çıktu Arka- daşlannm ihban üzerinegözaltına ahnan M.F'nin sorgusunda cinayeti soğukkanldıkla anlattığı belrtildL daşlan, Emek Polis Karakolu'na giderek du- rumu polise anlatü. Polis tarafından internet ka- fede gözaltına alınan M.F'nin polis sorgusunda cinayeti soğukkanlılıkla anlattığı belirtildi. Parmağını kesip yüzüğü almış Cinayet Büro ekiplerinin evde yaptığı araş- tırmada ise Asiye F'nin parçalanmış cesedi bu- lundu. Asiye F'nin yüzük parmağınm kesilip yüzüğünün aundj&ı da tespit edildi. MİF'nin Facebook'ta "Annemi nasıl öldürebilirim?" isimli bir sayfa açüğı, an- nesinin cesedinin gö- rüntülerini de cep tele- fonuyla kaydederek in- ternette yayımladığı da ileri sürüldü. Polis, M.F'nin sürekli gıttiği internet kafedeki tüm bilgisayarlara el koydu. Komşuları Asiye ve Halil F. çifnnin 2 yıl önce boşandıklanııı, TIR şoförlüğü yapan baba Halil F'nin Belçi- ka'ya yerleştiğini belirterek çiftin diğer ço- cuklan Selda (25) ve Narin'in (20) ODTÜ'de öğrenci olduklarını anlattılar. Komşulan, M.F'nin giysileriyle dikkat çektiğini ve "sa- tanist" olarak nitelendirildiğini ifade ettiler. Uzmanlar, yakınlann yanlış davranışının hastalan şiddete sürüklediğine dikkat çekti • 4 Şizofreııleri dışlamayın' MELTEM Y1LMAZ ş:izofren hastalaruun teda- I vi edilmediği takdirde bi- rer "canlı bomba" haline geldTğine dikkat çeken uzmanlar, Batı Avrupaülkelerindekriminal akıl hastalanmn tedavisinin 8 yıl kadar sürdüğünü, Türkiye'de ise bu tedavinin genellikle 15 günle bir yıl arasında sınırlı kaldığını söyledi ler. lstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (CTF) Adli Tıp Anabilim Dalı öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, Türkiye'deki akıl hastane- lerinin depo hastane haline gel- memek için kriminal (suç işlemiş ve özel tedaviye ihtiyaç duyan akıl hastalan) akıl hastalanna, onlann tehlikelilik durumu geçmeden er- ken şifa tanısı koyduğunu, bunun da "şiddet davranışı gösterme riskini arttırdığını" söyledi. Geçen günlerde annesini 12 bı- çak darbesiyle öldüren 25 yaşın- daki gençle annesini evlenmesine engel olduğu gerekçesiyle 21 bı- çak darbesiyle öldüren genç kızın şizofren hastası olduğu ortaya çıkmıştı. Yapılan araştırmalara göre her yüz kişiden biri şizofte- niyken Türkiye'de resmi rakam- lara göre 600 bin şizofren hastası var ve dünyada sayısı 60 milyonu bulan şizofreni hastasının büyük bir çoğunluğu gelişmekte olan ül- YÜZDE 10U ŞİDDETE ECILIMLI Türkiye Şizofrenler Birliği Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Haldun Soygür, şizofreni hastalan arasında şiddete eği- limi olanlann yaklaşık yüzde 10 olduğunu anımsatarak bu oranın gerektiği ölçüde teda- vi edilnıemesi ve alkol, uyuş- turucu gibi maddelerle tetik- lennıesi durumunda çevresi- ne zarar verebileceğini be- lirtti. Batı Avrupa ülkelerin- de şizofreni hastalanna yö- nelik "gündüz hastaneleri" uygulamasının olduğunu be- lirten Soygür hastalann gün- düz bu hastanelerde tedavi ol- duğunu, gece evlerine döne- rek günlük yaşantısına de- vam ettiğini söyledi. kelerde yaşıyor. Şizofreni hastalanmn ytizde 80'inin ilaç ve uygun tedavi yön- temiyle normal yaşamını sürdü- rebildiği belirtilirken hastalann, ai- le ve toplum tarafından dışlan- malan durumunda intihara ve şid- dete olan yatkınhklarmın arttığı- nın altı çiziliyor. lstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Köknel, Türkiye'nin 1964 yılında bir ruh sağlığı plan- lamasma giriştiğini, ancak bu gi- rişimlerin başansız olduğunu be- lirterek Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'nin krimi- nal akıl hastalanmn tedavisinde tek başına yeterli olmadığını vurgu- ladı. "Türkiye, ruh sağlığı poli- tikalarında Afganistan'la nere- deyse aynı seviyede" diyen Kök- nel, kriminal akıl hastalanmn. ÖLDÜRMEK YA DA ÖLMEK ISTIYORUM i I : • . ; ' • ' • • ; " 34 yaşındaki N.B'ye, geçen yıl iki çocuğuna yoğun fiziksel şiddet uygulaması üzerine gö- türüldüğü Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'nde şizofreni teşhisi konuldu. 16 yıllık evli B. götürüldüğü has- tanede ayakta tedavi edilerek bırakıldı. Ayda bir kere teda- viye gitmesi gerektiğini, ancak randevu alma konusunda sıkıntı çektiğini dile getiren B. "Bana kalırsa yatarak tedavi gör- ıncnı gerekiyor. Çünkü bili- yorum ki bir dahaki heze- yanda kcndimi ya da bir baş- kasını öldürebilirim. Vapa- caklarımdaıı koıkuyorum* djyerek haştalığınuı tehlikesi- ne dikkat çekti. hastanedeki tedavisi bittikten SOIK ra belirli arahklarla kontrol edile- bileceği bir kurum olması gerek- tiğini kayderti. . Şizofreni hastalığının nedeni kesin olarak bilinmemekle bir- likte hastahk, beyinde bilgi ileti- mini aağlayan 'nörotransrait- ter'lerin (ileti taşıyıcı kimyasallar) işlev bozukluğu ve genetik fak- törlerle açıklanıyor. MEDYA NOTU EMRE KONGAR Şerif Mardin Ne Dedi? 24 Mayıs 2008 tarihli Hürriyefte, Prof. Şerif Mardin'in son konuşması ile ilgili olarak şu sözler aktarıldı: "Bu kompleks bir alan. Alanda yalnız mahalle yok. Cami var, imamı var. Imamın okuduğu kitaplar var. Tekke var. Külliyeler var. Esnaf var. Mahalle, bütün bunların bir sektör olarak çalışmış olmasıdır. "Bu yapının karşısında öğretmen, okul, öğrenci, öğrencinin kitabı ve Cumhuriyetin öğretmenle birtikte getirdiği bir inşa var. Bu inşa mahalle yapısına rakip bir inşa. Uzun vadede bu iki inşanın birbiriyle reka- betinde öğretmen kaybetti. Burada Cumhuriyetin küçük bir eksiği var, ama aslında büyük bir eksik. Cumhuriyette 'iyi, doğru ve güzel' hakkında çok de- rine giden bir düşünce yok. Bizim Cumhuriyet öğre- timizde iyi, doğru ve güzeli derinliğine araştırma yok. Fakat şunu unutmamak lazım öğretmenin dünya görüşünde iyi, doğru ve güzel olmayınca orada ol- mayan diğer elemanlar devreye giriyor. Mahallenin kendisine baktığınız zaman iyi, doğru ve güzel hakkında bir düşünce var. Nedir o? Islami düşünce tarzı. Mahalle baskısının iç dinamiklerine tam olarak vâkıf olamadım. Biz Türkiye'yi çok iyi tanımıyoruz. En önemli saydığım 'iyi, doğru ve güzel' hakkında Ke- malizmin birzaafı var. Batı'da laiklerin tartıştıklan ve binlerce sayfalık tartışma yaptıklan 'iyi, doğru ve güzel' anlatısı hakkında bugün Türkiye'de liseden mezun olanlann bilgisi sıfır seviyesindedir. Kemalizmin za- afının bu olduğunu anlamak lazım. Islamın zayıf ve boş biralanı doldurduğunu görüyoruz. Uzun süre Ke- malizm çalıştığınız zaman kuru biryanı olduğunu an- lıyorsunuz. Yurtta sulh, cihanda sulh çok derin biri- fade değildir. Başbakan Erdoğan'/n laikliği tartışma talebine hak veriyorum. Türkiye'de herhangi bir konuyu sonuna kadar tartışma geleneği yoktur. Ve bu bilhassa çok tabu olan Kemalizm için yapıl- mamıştır. Başbakan laikliği tartışmadık dediğizaman, onun dediği seviyede doğru birşey olduğunu sanı- yorum. Bu bir kabahat değildir. Ama bize bir kaba- hat olarak anlatıldığı için korkuyoruz. Laikliği tartışır- sanız günlerinizi hapiste geçirebilirsiniz." ••• Mardin bütün çalışmalarında esas olarak klasik toplumbilimsel terim ve kavramları, davranış bilim- lerinin yeni terim ve kavramlarıyla tanımlar ve çözümlemelerinde böyle paradigmalar kullanır. Ne dediğini iyi anlamak için, önce kullandığı kavram ve terimleri klasik sosyoloji terminolojisine tercüme etmek gerekir. "Kompleks bir alan" dediği "mahalle" tanımını ird- elediğimiz zaman, bireyi oluşturan bir "toplumsal ol- gu" ile karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz. Durkheim'in "toplumsal olgu" veya davranış bil- imlerinin "toplumsal kurum" dediği bu "ortam", yine Durkheim'in "toplumsal bilinç" veya "toplum- sal vicdan" dediği, bireye belli davranışlarda bu- lunması için dıştan baskı yapan toplumsal birgücü" temsil eder. Mardin kısaca, Cumhuriyet Türkiyesi'nin, bireyi biçimlendiren "toplumsal vicdanı" veya "toplum- sal bilinci" belirleyemediğini, daha doğrusu değiştiremediğini söylüyor. Nitekim "Cumhuriyette 'iyi, doğru ve güzel' hakkında çok derine giden bir düşünce yok" derken yine sosyolojinin ve sosyal psikolojinin "sosyalizas- yon" veya "toplumsallaştırma" dediğimiz sürecine işaret ediyor: Bilindiği gibi, toplumsallaştırma veya sosyalizasyon denilen süreç, bireye toplumsal değer ve kuralların aktarılması, kısaca, "iyi, doğru vegüzelin öğretilme- si" olarak tanımlanır. Bireyi toplumla bütünleştiren toplumsallaştırma sürecinin kurumları en temel olarak aile ve okuldur. Bunlara ilave olarak, arkadaş gruplan, medya ve işye- ri de toplumsallaştırmaya, yani toplumun değer ve kurallarının bireye aktarılmasına yardımcı olur. Mardin bu kurumların, yeni bir toplum, yeni bir özgür birey yaratmakta, Islami değerlere dayalı eski toplum ve Islami cemaat üyesi birey karşısın- da yenilgiye uğradığını söylüyor. Daha somut olarak, Cumhuriyet döneminde eğitimin başansız olduğunu belirtiyor. Nitekim "öğretmene" gönderme yapması da bu yüzden. Ayrıca Mardin, "Cumhuriyette 'iyi, doğru ve güzel' hakkında çok derine giden bir düşünce yok" sözleriyle, Cumhuriyetin dayandığı tüm bir Ay- dınlanmacı pozitivist felsefenin temellerini yok sayıyor. Çünkü, Cumhuriyet kendi öğretisini aktarmakta başansız oldu demekle yetinmiyor, "Çok derine gi- den bir düşünce yoktu" diye ekliyor. Işte sözlerinin sosyolojik anlamları bunlar. Haklı olup olmadığına ya da bugünkü Türkiye'nin görünümünden kimlerin, neden sorumlu olduğuna siz karar verin. [email protected]; www.kongar.org ERZEN HABERİ YALANLADI 'Bakırköy'ü soymak isteyenleri engelledik' İstanbül Haber Servisi - Bakırköy Belediye Başkanı Âteş Ünal Erzen, Bakırköy Belediye- si hakkında ulusal bir gazetede "Milyar Dolarlık Müthiş Arsa Oyunu" başlığıyla yayımlanan ha- beri yalanladı. Erzen, "Bunlar Bakırköy üze- rinde oyun oynamak isteyenlerin çahşmala- rının ürünü" dedi. Erzen, 27 Mayıs günü çıkan "Bakırköy'ün en dcğerli yerinde okul için ayrılan trilyonluk ara- zi, Belediye Başkanı Erzen'in yaptırdığı iınar planı değişikliği ile 13 okul karşılığmda mü- teahhide verildi" habere açıklık getirmek için dün Bakırköyspor Vakfı Spor Tesisleri'nde ba- sın toplantısı düzenledi. "Bakırköy'ü kırk ha- ramilerin so\ ınasına i/.in vermedim, bundan sonra da vermeyeceğim" diyen Erzen, söz ko- nusu habere yer veren gazeteye açıklama gön- derdiğini ancak bunun farklı şekilde yaytmlan- dığını söyledi. Erzen, "Şunu bilsinler ki şeref- sizce üzerimize gcjmeyc çalışanlardan daha ce- saretliyim. Ateş Ünal Erzen, adını kimsenin kirletmesine izin vermem" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle