Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 MAYIS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
J V LJ L J J. LJ J \ kultur@cumhurlyetxom.tr 15
Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği'nin 40. genel kurulu bugün Ankara'da başlıyor
TMMOB'nin tarihsel sorumlıüuğu
UYGARLIKLAMN
İZİNDE
OKTAY EKİNCİ
"BUim" ve "siyaset"...
Aslında her ikisinin de "kuram"sal ama-
cı aynı; "insana, topluma ve insanlığa
hizmet..."
Gelin görün ki yıldızlan hiç banşrruyor. Bi-
limin siyasetten, siyasetin de bilimden ya-
kındığı kadar aynı amaçlı başka bir "ildli" var
rnıdır?
Oysa bilim diyor ki: "İnsanlığa hizmeti-
nıin yaşama geçebilmesi için siyasetin de
bunu olanaklı kılan ortamları yaratması
lazım..."
Siyaset ise açıkça söylemese bile yaygın
tavnyla demeye getiriyor ki; "Amacıma en-
gel olan değil, uyum gösteren biliıni sevi-
yorum"!..
Işte bu çatışmayı doruğa çıkartan "küre-
selleşme"nin, dorukta yaşandığı ülkelerden
biri de Türkiye olsa gerek...
Çünkü Atatürk'ün "Benim manevi mi-
rasım bilimdir" sözünü bile artık sadece,
Cumhuriyet'in Bilim Teknik dergisi her
hafta ilk sayfasında anımsatıyor...
'BiLİM SİZ DEMOKRASİ!
Denebilir ki Cunıhuriyet tarihimizin hiç-
bir döneminde bilim, siyasetten bu denli ya-
kınmamış; siyaset de bilimi bu denli dışla-
manııştı.
Örneğin üniversitelerin "çok doğru" di-
yerek sevindikleri, ya da meslek odalannın
"sonuna kadar yanındayız" dedikleri ka-
mu projeleri neden "yok" denecek kadar az?..
Okullarda öğretilenlerle yaşamdaki uygula-
malar arasındaki uçurum neden bu denli ar-
tıyor?
Hemen tüm imar değişikliklerinde şelıir-
cilik bilimi çiğnenerek özel rant çıkarlan gö-
zetiliyor. Yargının bunlarla ilgili her iptal ka-
ran, "kente karşı suçlar"ın bilime de kar-
şı işlendiğini kanıthyor.
Ulkenin her tarafinı tek tip kulelerle be-
tonlaştıran TOKÎ'nin yapılan, sakıncalı ve
firsatçı yer seçiminden kımliksiz bina türle-
rine kadar mimarhğın yüz karası örnekleri...
Madencilikten tanma, ulaşimdan enerjiyc
kadar hemen tüm alanlarda bilimsel ilkele-
TMMOB
JEOTERMAL
ı *#tâ"*zm
BtLİM VE TEKNtKTEKİ ULUSAL GÜCÜMÜZÜN TEMSİLCtLERİ
İşte her yıl sayısız bilim, kültür ve sanat etkinlikleriyle ülke sorunlarını tartışıp
çözüm önermelerine rağmen siyasetin oralı bile olmadığı meslek insanlarımız; çevre
mühendisleri, elektrik mühendisleri, fizik mühendisleri, gemi nıühendisleri, gemi
makineleri işletme mühendisleri, gıda mühendisleri, harita ve kadastro mühendisleri,
iç mimarlar, inşaat mühendisleri, jeofîzik mühendisleri, jeoloji mühendisleri, kimya
mühendisleri, maden mühendisleri, makine mühendisleri, metalurji mühendisleri,
meteoroloji mühendisleri, mimarlar, orman mühendisleri, peyzaj mimarları, şehir
plancıları, tekstil mühendisleri ve ziraat mühendisleri...
rin gözetilmesi yerine, talana dönük kural-
lar yasallaşıyor.
Üniversitelerde sınıf bile geçemeyecekpro-
jeler, kamunun imzasını taşıyor; meslek
odalannda onur kıncı sayılarak cezalandınlan
davranışlar, yine kamunun adeta "resmi" tu-
tumlan haline geldi.
En teknik konularda bile ilgili uzmanlık ku-
rumlanna danışılmadan hazırlanan düzen-
lemeler, ulusal teknik gücümüzü bilim dışı
amaçlara hizmet etmeye zorluyor.
Mimarlanmızı su havzalarında ve tanm
alanlarında yapı tasarlamaya, şehircilerimi-
zi kaçak yapılan "af'feden kent planlan yap-
maya, her daldaki mühendislerimizi de
okıîlda asla öğrenmedikleri "etik dışı teknik
becerf'lere tutsak kılan siyaset, doğrudan uz-
manlık gerektiren yetkilerin bile "seçilmiş bil-
gisizler"ce kullanılnıasını "demokrasi" di-
ye yutturuyor...
Bu "maksatb cehalet"i, demokrasinin
ürüııü sayabilen kimi sözde demokratlanmız,
insanlığa hizmetten ödün vermeyen bilime
karşı, tarihte görülmemiş düzeydeki "bilinçli
hakaref'in temsilcileri değiller midir?
' Y A Ş A M S A L DEĞER'İMİZ
Bütün bu bilinen gerçekleri anımsatmamın
nedeni ise Türk Mühendis ve Mimar Oda-
lan Birliği'nin (TMMOB) bugün başlaya-
rak hafta sonuna kadar sürecek olan 40. ge-
nel kurul çalışmalan...
Özetlemeye çahşüğım siyasal anlayışın gi-
derek daha fazla güçlendiği; hemen her
alanda bilim dışılığın egemen olduğu bir dö-
nemde, TMMOB'nin varlığı, etkinliği, il-
keleri ve mücadelesi, Türkiye için adeta ek-
mek kadar, su kadar, hava kadar yaşamsal de-
ğer taşıyor.
Çünkü TMMOB, 54 yılının birikimleri;
bünyesindeki kültür, sanat ve uzmanlık
alanlannın evrensel yükümlülükleri ve ana-
yasanın 135. maddesinde tanımlanan "ka-
musal" sorumluluklanyla, "amaçlarına
uyumlu bilim" peşindcki siyasal gücün bu
ülkedeki en yaygın ve en güçlü "karşıf'ıdır.
'Bu
Dünya
Hepimirin
Kültür Servisi - Marmara Üniversite-
si Üetişim Fakültesi'nin yeni fotoğrafçıları,
bir fotoğraf ödevinden yola çıkarak 2 bin
köpeğin yaşadığı Yedikule Hayvan Ban-
nağı'nda çektikleri fotoğraflan, fakültenin
Nişantaşı Kampusu'nda sergiliyor. "Is-
tanbul'un ve Türkiye'nin birçok soru-
nu varken bu sorunlar içinde köpek ba-
rınakları ve sokaklarda yaşayan canlı-
ların durumları pekde önemli değil, di-
yenler çıkabilir, ama biz öyle düşün-
medik. Fotoğraf makinelerimizle ban-
naklarda yaşayan köpeklerin yaşamla-
rına tanıklık ettik."
Gelişmiş bir toplumun hayvan sevgisiyle
de ölçülebileceğini vurgulayan fotoğraf-
çılar, köpeklerin yüzlerindeki ifadeleri
unutamamışlar.
Bu nedenle sadece mesleki hak ve yetki-
lerin değil; bilimin insanlıkla buluşmasının
en temel güvenceleri olan demokrasi, insan
haklan ve ulusal bağımsızlık erdemlerinin de
önde gelen savunuculan arasındadır...
Nitekim 12 Eylül faşizminin TMMOB ile
kamu kurumlan arasına duvar örmeyi amaç-
layan 66 ve 85 sayılı karamamelerini çeyrek
yüzyıldır hiçbir "sivil"(!) hükümet kaldır-
madı; yine hiçbir iktidar, doğrudan mimar-
lık, mühendislik ve şehircilikle ilgili yeni ya-
sal düzenlemelerinde TMMOB'ye yer ver-
medi.
O kadar ki bu alanlann en bilgisiz ve ye-
teneksiz kamu kurumlanna bile ayncalıklı
rant sağlamalan uğruna "planlama ve inşaat
izni yetkisi" armağan edilirken, TMMOB'ye
hiç değilse "denetim lıakkı" bile tanınma-
dı...
Şimdiki iktidann önde gelen "sakınca-
h"lan arasmda da yine TMMOB yer alıyor
olmalı ki meslek odasının görüş ve uyanla-
raıı önemseyen bürokrat uzmanlar etkisiz-
leştirilirken; umursamayanlar ve hatta kar-
şı çıkanlar yönetici kadrolara getiriliyor...
'ETKİN'LEŞEBİLMEK İÇİN
1954'te 10 meslek odasına bağlı 8 bin
üyeyle kurulan TMMOB bugün, 23 odada-
ki 300 binden fazla teknik meslek insanımızı
temsiletmekte...
Ülke düzeyinde, odalann 200'e yakın şu-
besi var, 40 kadar ilde de TMMOB'nin ko-
ordinasyon kurullan bulunuyor. Aynca 13
bölge temsilcisi, 300'e yakın il ve ilçe tem-
silcisi, 11 irtibat görevlisi, 70'i aşkın mesleki
denetim görevlisi ve 60'tan fazla oda tem-
silcisi, sayılan 1200'ü geçen birimlerde gö-
rev yapıyorlar.
tşte böylesine yaygın bir ulusal teknik güç
örgütlenmesinin, "bilimsiz demokrasi"ye
karşı dircnişindeki öncelikler acaba ne ol-
malıdır?
Rant, çıkar ve sömürgecilik ilişkilerine alet
ohnayacak; tam tersine aynı ilişkileri gide-
rek etkisiz kılacak bir mimarlık, mühendis-
lik ve şehircilik hizmetini bu ülkeye arma-
ğan edebilmek için, eğitimden uygulamaya
izlenecek yol ve alınması gereken önlemler
nelerdir?..
Mesleklerin toplum yaranna saygınlığı ve
bilimsel etkinliği yeniden nasıl sağlanabilir;
nasıl güvenceye alınabilir?
TMMOB'nin 40. genel kurulunda bu gi-
bi sorulann, öncmsenerek mücadele gün-
deminde en başlara yazılması dileğiyle...
:
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
"Gaflet ve Daüet ve Hatta
Hıyanet İçinde'Daha Nasıl Ohınur?
27 Mayıs Salı günkü Cum-
huriyet'in "Meydan Imamla-
rın" manşeti altındaki birinci
sayfa haberinden: "Eğitim sis-
teminin en az 120 bin dersliğe
ihtiyacı bulunuyor. Çok sayı-
daki köyde okullar atıl durum-
da bulunurken buralar onarıl-
mıyor, ihtiyaçlan giderilmiyor,
öğretmen atanmıyor. Köyler-
deki okullar taşımalı eğitim
nedeniyle kapatılıyor. Böylece,
içinde eğitim kurumu ve eği-
timci bulunmayan köylerde
adres, camiler ve din adamla-
rı oluyor. Alevi köylerine bile
imam atanıyor." Haberin de-
vamı şöyle: "Eğitim-lş Genel
Başkanı Adıbelli, AKP'yle bir-
likteya 'imamdan daha imam'
öğretmenlerin görev başına
getirildiğine ya da taşımalı eği-
timin dayatıldığına dikkat çek-
ti. Adıbelli, taşımalı eğitimle il-
çe ve kent merkezine giden
Öğrencileri tarikatlann çektiği-
ni, bilinçsiz ailelerin de bunun
farkına varmadığını vurgula-
yarak 'Cumhuriyet karşıtı bi-
reyler yetişiyor' dedi."
Aynı gazetenin 8. sayfasın-
da, bu haberin daha ayrıntılı
metninde ise, Kuran kursları-
na giden çocukların sayısın-
daki dikkat çekici artış vurgu-
lanmış.
Şimdi yıllar öncesine dö-
nelim ve Sabahattin Eyu-
boğlu'nun 1964 yılında yaz-
dığı, "Mavi ve Kara" adlı de-
neme kitabında da yer alan
"Köy Enstitüleri'ni Kuran Dü-
şünce" başlıklı denemesin-
den bir bölümü birlikte oku-
yalım: "Köy Enstitüleri Istiklal
Savaşı'nın getirdiği yeni bir
Türkiye göröşüne dayanırher
şeyden önce... Atatürk'ün ger-
çekleştirdiği devıimlerin da-
yandığı inanç, Türkiye halkının,
büyük çoğunluğu köylü olan
Türk halkının kendini yönete-
cek bağımsız bir devlet kura-
bileceği inancıydı. Bu inanç ol-
masa bugün bizim dediğimiz
Anadolu bizden başka herke-
sin olurdu. Halka dayanan,
halka güvenen bir devletin ya-
pacağı ilk iş, halkın yaşadığı her
yerde ve en çok da köylerde
bir tek sözcüsünü olsun bu-
lundurmak, banndırmak, des-
teklemekti. Köy Enstitüleri bu
sözcüyü memleket ölçüsünde
yetiştirmek amacıyla kuruldu.
- Yeni Türkiye sözcüsünün
köyde kalabilmesi için en az
imam kadar köylü olması, kö-
yün geçimine, yaşamına ka-
nşması, çifti çubuğu, çoluğu
çocuğuyla köylünün kaderini
paylaşması ve değiştirebileceği
kadar değiştirmesi gerekiyor-
du. Bu sözcüyü yetiştirenler ül-
kücü olduklan kadar da ger-
çekçi olmak zorundaydılar:
Yoksa köyün gerçekleri üstü-
ne bağdaş kurmuş olan imam
yeni Türkiye'nin soluğunu bir
üfürükle kesebilirdi. Köy Ens-
titüleri onun için yeni bir öğ-
retmen tipi yaratmaya çalıştı-
lar, içine kapanık okul ve ka-
ratahta geleneklerini kırdılar, işe
dayanan bir eğitim ve öğretim
yolu aradılar ve buldular... Din
ahlakı yerine iş ve bilim ahla-
kını getirmek, kelimenin tam
anlamıyla laik bir eğitimi ger-
çekleştirmek kuruculann ana il-
kelerinden biriydi. Türlü ırk,
inanç, dil ve geleneklerin kay-
naştığı, çalıştığı Anadolu'da
laiklik sadece çağdaş düşü-
nüşe ulaşmanın değil, birmil-
let olarak yaşamanın da şar-
tıydı. Her bölgenin özellikleri-
ne uyan Köy Enstitüleri'nde iş
saygısı ortak bir yeni din gi-
biydi..."
Tarih, bir millet olabilmenin
sadece dini inançların çok
ötesinde şeylerin gerçekleş-
mesine bağlı bulunduğunu
defalarca kanıtlamıştır. Bun-
dan ötürüdür ki, Sabahattin
Eyuboğlu'nun: "Türlü ırk,
inanç, dil ve geleneklerin kay-
naştığı, çalıştığı Anadolu'da
laiklik sadece çağdaş düşü-
nüşe ulaşmanın değil, bir mil-
let olarak yaşamanın da şar-
tıydı..." yolundaki saptaması,
bir bilimsel gerçekliğin ta ken-
disidir. Dinî inanç aracılığıyla
oluşan topluluğun adı 'cema-
af'tir. Milletler ise, bilindiği gi-
bi, hangi cemaatlere ve etnik
kökenlere mensup oluriarsa ol-
sunlar, dinden farklı bazı ortak
değerlerin, inançlann ve ide-
allerin çevresinde toplanmış ki-
şilerden kaynaklanır. Bu ne-
denle, bir millete aidiyet ile bir
dine mensubiyet, asla eşan-
lamlı sayılamaz. Buna karşılık,
var olan bir millete ancak bir
cemaat için yeterli ve geçerli
olabilecek kuralları ve ölçütleri
uygulamaya kalkışmak; üste-
lik bunu, asla katıksız bir din-
sel amaç uğruna değil, fakat
iktidar uğruna yapmak, ancak
o milleti parçalamaya yönelik
çok vahim bir girişimdir.
Ve işte o zaman da, Mus-
tafa Kemal Atatürk'ün 'Nu-
fu/c'undaki o müthiş uyarıyı
hatırlamak, dinî deyişle 'farz'
olur: "...Bütün bu şeraitten
daha etîm ve daha vahîm ol-
mak üzere, memleketin dahi-
linde, iktidara sahip olanlar
gaflet ve dalâlet ve hatta hı-
yanet içinde bulunabilirler..."
acem20@hotmail.com
HOTCL MAVİ D€NİZ*
Sezon 6afi avantajfı pakgtfyatCanmızdanfaydiıCamn
dafta az öcCeyin...
MerhabaYul
Mortıaba Yaz II
Günefll Kumsal
01 haziran airis - 07 hşzlnn
08 hazlran alris -14 harirnn
16 hazlran alris - 21 hazlran
329 YTL.
349YTL
399 YTL.
MdnueldHotelBodrurmın incisi Bitez koyunda mayıs ayı dostlor arasmda tatil keyfi fırsatı
Denize sıfır özel plajlı, botanik bahçesini andıran doğasıyla
mavi ve yeşilin bütünleştiği tatil cennetidir...
20 Yılı aşkın kaliteli ve güleryüzlü hizmeti ile
özenli ve titiz mutfağı ile ...
Ikl kisilik odada tam panslyon (+) kl|lba|i flyallardır.
00-06 ya çocuk Ocıetslz. 07-12 yaı çocuk %50 Indirlmlldlf.
DENIZATI HOLIDAY VILLAGE
MeıyemanaCad. No: 19Gümüldüı . İ7MİR
lel: 0-232-798 9191
DENİZE
DİPLOMAT
OTELveAPART
DOĞACENNETİ
TURUNÇ- MARMARİS - MUĞLA
OTELİMİZE AİT TEKNEYLE ÜCRETSİZ TEKNE TURLARI
Tel: 0252.363 79 04 GSM: 0533.722 81 81
Daha fazla bilgi için: http://www.manuetahotel.com
: ; i V . . . • ,, ,v,,..ı..: r
0ıe\ Plaj. Yiizme Havuzu, C.enlş Balıcö, Ota PaA. Wf- Fi Intemel
Tunı Odalflfdfl
Geniş Balknn, Teleloıı. Kllma. MinlBar.
Itıiıtal Rı;t:elvet_Uvclu TV, Ssç Kunılmn
GENİŞ BİLGİ, FİYAT ve REZERVASYON
www.diplomathotel.com.tr
252-476 7145 veya 537-825 7979
ÖĞRENCISEÇME VE YERLEŞTÎRME
MERKEZİBAŞKANLIĞFNDAN
Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Ya-
pılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik hü-
kûmleri uyarınca bazı kamu kurum ve kuruluşlan-
nın kadro ve pozisyonlara yerleştirme yapmak ama-
cıyla adaylardan tercih alınacaktır. Bu amaçla ha-
zırlanan Kamu Personel Seçme Sınavı KPSS-
2008/3 Tercih Kılavuzunda, ortaöğretim, önlisans
ve lisans düzeyleri ayn olmak üzere tercih yapıla-
bilecek kadro ve pozisyonlar yer almaktadır.
Kılavuzda yer alan sözleşmeli pozisyonlardan ter-
cih yapabilmek için, 10-11 Temmuz 2004 tarihle-
rinde yapılmış olan 2004-KPSS, 01-02 Temmuz
2006 tarihlerinde yapılmış olan 2006-KPSS/l veya
17 Eylül 2006 tarihinde yapılmış olan 2006-
KPSS/2'ye girilmiş ve bu sınavların en az birinden
ortaöğretim mezunlan için KPSSP94, önlisans me-
zunları için KPSSP93 ve lisans mezunlan için
KPSSP3 puanının alınmış olması gerekir.
Adaylar tercihlerini, 28 Mayıs - 3 Haziran 2008
tarihleri arasında ÖSYM'nin www.osym.gov.tr in-
temet sitesinde yayımlanacak olan kılavuzda yer
alan kurallara göre internet üzerinden kendileri ya-
pacaklardır. ÖSYM'ye posta yoluyla gönderilen ve-
ya elden verilen tercih listeleri geçerli olmayacaktır.
KPSS-2008/3 Tercih Kılavuzu'na göre yapılacak
yerleştirmeye başvuracak adayların bu kılavuzu
dikkatle incelemeleri gerekmektedir. KPSS adayla-
rına duyurulur.
ÖSYM Başkanlığı
(Basın: 28370)
TatilAçık büfe yok, animasyon yok, kalabahk yok.
Dünyanın sayılı koylanndan birinde,
Antalya Çırah'da, denize 50 m. uzakhkta,
altı dönümlük bir bahçe içinde sadece dört oda.
ÎOHaöran'a kadar iki kifi için oda + kahvdtttfiyatı: 100 YTL.
(Sadece Jyaştndan bttyttk çocuklan kabul ediyoruz.)
fkiiitlel:0242 825 7314 www.hobbitevi.com www.smallhotels.cotn.tr
CUMOK'TAN BASSAGLIGI
Saint Joseph ve G.S. Üniversitesi
mezunu, iyi bir Cumhuriyet okuru,
Rezzan ve Atilla Sevinç'in
biricik yavruları
GÖZDE SEVİNÇ i
ani bir rahatsızlık sonucu,
yaşamının bahannda yitirdik.
Yakınlannın acılannı yürekten paylaşır,
başsağlığı dileriz.
29 Mayıs 2008 Perşembe günü (Bugün)
Söğütlüçeşme Camii'nde öğle
namazından sonra Kanlıca'da
sevenleri olarak onu hep birlikte
sonsuzluğa uğurlayacağız.
CUMOK Ece Yassıtepe
ULUSAL IBUGUN
20:30 KENT VE YAŞAM
Oaman Güdü,
1864 Büyük Kafkas Sürgünü yıldönümündo
Gazeteci -yazar Sazai Babakuş'u
konuk odiyor...
21:30 GÜNDEM
Nlhat Genç ila gündemdeki
konularla İlgili sfiyleşlyor...
www.ulusalkanal.com.tr
D-Smart 78. kunaldavız