Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15MAYIS2008 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
T U R K I Y E
Istanbul B 20 Sinop 18 Adana B 27
Edirne B 24 Samsun 19
Kocaeli B 22 Trabzon 20
Çanakkale B 22 Giresun
Izmir B 24 Ankara
18
18
Manisa B 24 Eskişehir Y 16
Aydın Y 25 Konya Y 18
Denizli 23 Sıvas 16
Zonguldak Y 17 Antalya Y 23
f**$, Parçalı bulutlu
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
26
23
24
22
24
16
18
Kars 15
Bütün bölgelerimiz
parçalı ve çok bulutlu,
Karadeniz, Iç Anadolu,
Akdeniz'in iç kesimle-
ri, Güneydoğu Ana-
dolu, Uşak ve Afyon
çevreleri ile sabah sa-
atlerinde Antalya, Ay-
dın, Muğla ve Denizli
çevreleri kısa süreli sa-
ğanak ve gök gürültü-
lü sağanak yağışı ge-
çecek.
MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
PB
PB
Y
Y
16
9
11
20
22
21
21
20
Berlin PB 23
Münih PB 25 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Soyfa
Roma
Atina
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
25
25
24
24
22
22
21
24
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bi§kek
Tiflis
Kahiıe
Sam
Y
PB
PB
P
PB
PB
PB
PB
B
12
25
26
35
21
31
26
32
31
Bulutlu , Çok bulutlu • Yağmurlu Kot Gök gürultülü
* *
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştaraft 1. Sayfada
Nedeni açık: Toplum, bu kavgayı umursamıyor. Ko-
yun can, kasap et derdinde, hesabı giderek ağırla-
şan yaşam sıkıntıları ile boğuşuyor.
Oysa Başbakan'ın açıklamalan Türkiye'nin gele-
ceği açısından önem taşıyor. Ana muhalefet kimi yol-
suzlukları, ulusal sorunlardaki geri adımları günde-
me getirerek AKP iktidarının ak diye anılamayaca-
ğını ortaya koyuyor.
örneğin son Avrupa Birliği üzerinden başlayıp sü-
regelen tartışma, bir iki yaşamsal sorunu gündeme
getirdi.
Yetkili ağızlar Olli'lerin, Barroso'ların, Lagen-
dijk'lerin AB'nin temel kuralı budur diyerek Türkiye'nin
içişlerine hadlerini aşarak, üstelik Türkiye'yi aşağı-
layarak müdahale etmesini, AKP iktidannın başı RTE,
sindirmiş görünüyor.
Son grup toplantısında AB'nin hakaret dolu, uya-
rıyı çok aşan söylemlerini doğal karşılıyor.
Brüksel'deki efendiler gibi, "Elbette" diyor. "AB'nin
Türkiye'deki olaylara kayıtsız kalması beklenemez!"
Eleştiriye evet, yanlış olanın düzeltilmesini istemeye,
uyarıya evet... Ama Türkiye'ye, ana muhalefete ha-
karet etmek cüretine elbette hayır!
Ancak uydu olmayı, her dayatmaya şapka çıkar-
mayı benimsemiş olanlar; ne yazık ki, "Bağımsızlık
benim karakterimdir" diyen Atatürk'ün kurduğu
Cumhuriyet'i yönetiyorlar.
• * *
Aşamadıklarını, adını silemeyeceklerini anladıkla-
rından da değil; dünyanın dehasını saygıyla andığı
"modern Türkiye'yi yaratan" Atatürk'ten her konuş-
malarında yer vermek zorunda kaldılar.
Bu tutuma karşın; bir kraliçe, II. Elizabeth, uçak-
tan iner inmez resmi ziyaretinin ilk adımında Anıtkabir'i
ziyaret ediyor. 80'ini aşan yaşına karşın mozoleye kı-
sa yoldan gelmiyor.
Bizimkilerin kerhen yürüdükleri uzun Arslanlı
Yol'da yürüyor.
Anıtkabir özel defterini kısa, fakat anlamlı bir ya-
zıyla imzalıyor:
"...Birleşik Krallık'ın büyük değer verdiği bir dos-
ta ve modern tarihin en büyük şahsiyetlerinden biri
olan Mustafa KemalAtatürk'e saygılanmı sunmak, be-
nim için büyük bir onurdur..."
Yüzyılların imparatorluğunun son temsilcisi Kra-
liçe Elizbeth; bir imparatorluğu deviren Mustafa Ke-
mal Atatürk için bu satırları yazıyor.
•••
Yemek öncesi ilk kez smokinli Çankaya'daki
AKP'li konuşmasını yaparken Kraliçe Elizabeth,
dikkatli gözlerle çevresini inceliyordu.
Gördüğü manzarayı nasıl yorumladı, elbette bi-
linmez ama; yemeğe katılan hanımlann başlan da tür-
banlı değildi. Baştan aşağıya "kapanmamışlardı".
Buna karşın, biri Hayrünnisa Hanım diğeri de Dış-
işleri Bakanı Ali Babacan'ın eşi başları örtülü, to-
puklarına kadar örtülü iki kadın.. topluluk içinde sı-
ntıyor. Çağdaşlığa soyunan Türkiye'ye ters düşen iki
gericilik simgesi gibi...
Sofrada kraliçenin sağında oturan RTE ise yine ka-
lın dudaklannı sarkıtmış, gözlerinin rengi daha da ko-
yulaşmış, Çankaya'daki AKP'li "kardeşinin" yatzılı me-
tinden okuduğu konuşmayı dinlemiyordu.
Herhalde son tavsiyesini yemekte bulunan ha-
nımefendilerin nasıl algıladığını düşünüyordu.
Kadını eve bağlamak, sosyal yaşama katkıdan uzak
tutmak için uydurduğu öneriye göre, her ailede üç
çocuğu bile az buluyor.
Grupta yine coştu: "Dört çocuğum olmasından
memnunum. Keşke 5-6 olsaydı" dedi.
Recep Bey, Recep Bey: Modem tıp yaşa başa bak-
mıyor. Nimetlerinden yararlanabilirsiniz. 4 çocuğa iki
daha ekleyebilirsiniz.
Üstelik bir ülke yöneticisinin halkına örnek olma-
sı gerekmez mi? Yaşınız ve Emine Hanım'ın yaşı da,
kısa sürede kavuştuğunuz trilyonlar da elverişli.
Elinizi tutan mı var? Dört + iki = 6... Ha gayret!
UZMANLAR UYARIYOR
Tropik bölgelerde
sıtma öldürür
tstanbul Haber Scrvisi - lşadamı Ömer
Halaç'ın (38) Afrika seyahati sırasında yaka-
landığı sıtma sonucu yaşamını yitirmesi, gözle-
ri sıtma hastalığına çevirdi. Enfeksiyon Hasta-
lıklan Uzmanı Prof.. Fehmi Tabak, Afrika ve
tropikal bölgelerde görülen sıtma türünün ölüm-
cül olduğunu ve bu ülkelere gitmeden önce ko-
rayucu ilaçlann alınması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin ilk resmi altın rafinerisi olan ts-
tanbul Altın Rafinerisi'ni yöneten, aynı zaman-
da Kapalıçarşı'daki Halaç Kuyumculuk'un sa-
hibi olan ömer Halaç, Afrika'da yakalandığı sıt-
ma hastalığı sonucunda tedavi gördüğü Istanbul
Acıbadem Hastanesi'nde pazartesi günü yaşamını
yitirdi. Afrika'da altın madenleri işleten Halaç'ın
16-19 Nisan arasında bu ülkede hastalığı kaptı-
ğı ve Kırgızistan'da bir toplantıdayken de has-
talığın belirtilerinin ortayı çıktığı belirtildi. Te-
davi için Afrika'dan ilaç getirilen Halaç, yapı-
lan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. 3
çocuk babası Halaç, önceki gün tstanbul'da
toprağa verildi. Halaç'ın seyahate çıkmadan
önce sıtmaya karşı aşı yaptırması gerektiğinin
açıklanmasma karşın hekimler Afrika ve tropi-
kal bölgelerdeki "Falciparum" adındaki para-
zitin aşısının olmadığını, ancak koruyucu ilaç-
larının bulunduğunu söylediler.
Sıtmayla ilgili sorulanmızı yanıtlayan Istan-
bul Üniversitesi Cerrahpaşa Üniversitcsi En-
feksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Tabak, Afrika, Hindistan gibi ülkelere se-
yahat etmeden önce sıtmaya karşı koruyucu ön-
lemlerin alınması gerektiğini belirterek "Afrika
gibi belli bölgelere gidenler, mutlaka enfek-
siyon uzmanıyla iletişime geçmeli" dedi.
Valilikten tuhafuyarı
Ankara'daki sağlık kuruluşlanna gönderilen 'gizli' yazıda Deniz Gezmiş'in idamı, Nâzım
Hikmet'in doğumu, Küba Devrimi gibi günlerde en üst seviyede önlem alınması istendi
ZEYNEP ŞAHİN
ANKARA - 11 Sağlık Müdür-
lüğü tarafından başkentteki tüm
sağlık kumluşlanna gönderilen
resmi yazıda, "Deniz Gezmiş ve
arkadaşlarının idamı, Nâzım
Hikmet'in doğumu, l.eııin'in
ölümü, Küba Devrimi, 1 Mayıs"
gibi günlerde, en üst seviyede gü-
venlik tedbiri alınması istendi. Bu
günlerin, "terör örgütlerinin
önemli eylem günleri" olduğu
belirtilirken, bazı tarihlerin de
yanlış verilmesi dikkat çekti.
Ankara'daki sağlık kuruluşla-
n, bugünlcrde kendilerinc iletilcn
resmi bir yazının şaşkınhğım ya-
şıyor. Ankara Valiliği tl Sağlık
Müdürlüğü'nün tüm eğitim ve
araştırma hastanelerine, devlet
hastanelerine ve sağlık grup baş-
kanhklanna resmi bir yazı gön-
derdiği ve bazı günlerde güven-
lik tedbirlerinin en üst seviyede
alınmasını istediği öğrenildi.
"Muhtemel eylem günleri" ko-
nulu, "gizlidir" ibareli yazı An-
kara Valisi adına Sağlıİc Müdür
Yardımcısı Dr. Mustafa Bolkan
imzasıyla gönderildi.
64 ayrı tarih
Yazıya ekli listede sıralanan 64
ayn tarihin, genellikle sol kesim
için önem teşkil eden günler ol-
ması dikkat çekti. Listede, tarih-
lerin bazılan da yanlış verildi. Ta-
rih hatalarıyla birlikte, listede sı-
ralanan ve sağlık kuruluşlannda
en üst düzey güvenlik önlemi
alınması istenen günler arasında,
şunlar sayıldı: "1 Ocak Küba
Devrimi, 13 Ocak Devrimci
Birlik Platformu'nun kuruluşu,
20 Ocak Nâzım Hikmet'in do-
ğumu, 21 Ocak Lenin'in ölümü,
2 Şubat Türkiye Devrimci Ko-
münist Partisi'nin kuruluşu,
30 Ocak Türkiye Işçi Köylü
Partisi'nin kuruluşu, 4 Mart
Komünist Enternasyonal'in ku-
ruluşu, Karl Marx'ın ölümü, 30
Mart Kızıldere'de Mahir Ça-
yan ve arkadaşlarının öldürül-
ıııesi, 22 Nisan Lenin'in doğu-
mu, 23 Nisan DP yönetimine
karşı öğrenci ayaklanması, Tu-
ran Emeksiz'in öldürülmesi, 3
Haziran Nâzım Hikmet'in ölü-
mü, 30 Haziran Marx ve En-
gels'in Komünist Partisi'ni kur-
ması, 9 Eylül Mao'nun ölümü,
10 Eylül Türkiye Komünist
Partisi'nin kuruluşu, 20 Eylül
Türkiye tşçi ve Çiftçi Sosyalist
Fırkası'nın kurulması, 25 Eylül
Emeğin Kurtuluşu adlı Mark-
sist grubun Cenevre'de kuru-
luşu, 28 Eylül 1. Enternasyo-
nal'in kuruluşu, 7 Ekim Rus-
ya'daki Büyük Ekim Sosyalist
Devrimi, 9 Ekim Ankara'da 7
TİP üyesinin öldürülmesi, 10
Ekim Devrimci Öğrenci Der-
nekleri Federasyonu'nun ku-
rulması, 25 Ekim Büyük Ekim
Devrimi'nin zafere ulaşması,
7 Kasım Büyük Ekim Sosyalist
Devrimi'nin gerçekleşmesi, 20
Arahk SSCB'nin kurulması."
Güvenlik önlemi alınması is-
tenen tarihler arasında, bazılan ay-
nca dikkat çekti. Bunlar arasında;
"1 Mayıs Işçi Sınıfının l'hıs-
lararası Birlik Dayanışma Gü-
nü, 21 Mart Nevruz Bayramı,
Dünya Çocuklar Günü, Dünya
Barış Günü, Dünya Kadınlar
Günü, Uluslararası Gençlik
Dayanışma Günü" de yer aldı.
Yakın tarihin önemli olaylan da
listeye girerken, gençlik önderleri
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve
Hüseyin Inan, "THKO mili-
tanlan" olarak belirtildi.
Bursa'da mehter takımı ile karşılanan 2. Elizabeth'e îngilizce Kuran hediye edildi
Kraliçeden camiye ziyaret
BURSA (Cumhuriyet) - In-
giltere Kraliçesi 2. Elizabeth ve
eşi Edinburgh Dükü Prens Philip
Bursa'yı ziyaret etti. Kraliçeye ge-
zisinde Curnhurbaşkanı Abdullah
Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül,
Devlet Bakanı Mehmet Aydın,
Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın
eşi Zeynep Babacan, Bursa Va-
lisi Şahabettin I larput. Bursa Ti-
caret ve Sanayi Odası Başkanı
Celal Sönmez eşlik etti.
Yoğun güvenlik önlemleri al-
tında helikopteri Orhangazi Par-
kı'na inen kraliçe, burada Bursa
Mehter Takımı tarafından karşı-
landı. Kraliçe Elizabeth daha son-
ra Koza Han'ı gezdi. 3 dükkânda
alışveriş yapan Kraliçe, ipek ağır-
lıklı tekstil ürünlerini inceledi. Eb-
ru sanatı hakkında bilgi alan Kra-
liçe, Koza Han'da onuruna dü-
zenlenen yemeğe katıldı Ve An-
kara Olgunlaşma Enstitüsü'nün
defilesini izledi. Kraliçe Elizabeth
beğendiği Osmanlı motifleri ağır-
lıklı bir giysiyi Hayrünnisa Gül'e
gösterdi. Bursa Ticaret ve Sana-
yi Odası Başkanı Celal Sönmez
ise kraliçeye 20 santimlik bir şi-
şenin içinden çıkan ipek kozası ve
kozanın ipeğinden üretilen ku-
maşın yer aldığı bir hediye sun-
du. Kraliçe ve beraberindeki he-
yet, Ressam Şefık Bursalı Sanat
Galerisi'nde Bursa'ya özgü göl-
ge oyununu da izlediler.
Kraliçe Elizabeth, Yeşil Cami
ve Yeşil Türbe'yi de ziyaret etti.
Yeşil Cami'ye gclişinde, Topka-
pı Sarayı Müzesi Müdürü llber
Ortaylı ve Bursa Müftülüğü'nden
yetkililer tarafından karşılanan
Kraliçe Elizabeth, camiye giri-
şinde ayakkabılarını çıkararak
beyaz patik giydi, başmı eşarpla
örtrü. Uludağ Üniversitesi llahi-
yat Fakültesi öğretim üyesi Meh-
met Emin Ay'ın okuduğu "Rah-
man" suresini dinleyen Krali-
çe'ye îngilizce Kuranıkerim he-
diye edildi. Elizabeth, surenin
Kraliçe, Koza
Han'da Ankara
Olgunlaşma Ens-
titüsü'nün defile-
sini izledi. Defile-
nin sonunda
Türk ve lngiliz
bayraklarını sinı-
geleyen kıyafetle-
ri taşıyan ıııan-
kenlerin podyu-
ma çıkması ye-
meğe katılanlar
tarafından ayak-
ta alkışlandı.
(Fotoğraf: AA)
okunmasından önce beyaz eldi-
venlerini giydi.
Öte yandan Bursa'da bazı ye-
rel gazeteler îngilizce başlıklar
kullandı. Kent Haber gazetesi
"\Velcome to Majesty" (Hoş
geldiniz majesteleri) manşctini
kullanırken, Bursa Hâkimiyet ga-
zetesi dünkü nüshasını îngilizce
ve Türkçe yayımladı.
Kürt yönetimlnden Türkiye'ye karşı stratejl
Barzani'den
önlemler paketi
BAHADDt SELİM DİLEK
ANKARA - Türkiye ile
Iraklı Kürtler arasında diya-
log sürecinin başlamasıridan
sonra Kürt lider Mesud Bar-
zani'nin, PKK konusunda
Ankara'nın beklentilerini en
aza indirgemek için "önlem-
ler paketi" hazırladığı öğre-
nildi. Türkiye'nin Irak Ozel
Temsilcisi Murat Özçelik'in
bölgesel Kürt yönetiminin
Başbakanı Neçirvan Barza-
ni'ye iletmiş olduğu beklen-
tiler ve hassasiyetler de dik-
kate alınarak hazırlandığı be-
lirtilen önlemler paketinin
içinde terör örgütü, Kerkük ve
ekonomik ilişkiler arasında
stratejik ilişki de kurulduğu
öğıenildi. Pakete göre Tür-
kiye, Kerkük ve bölgesel
Kürt yönetimi ile ikili ilişki-
ler konularında adım atarsa,
PKK'ye yönelik önlemler
adım adım yaşama geçirile-
cek. Bu bağlamda, özellikle
Suriye ve ffan uyruklu mili-
tanlar Irak'm kuzeyinden çı-
karılacak. Ya Irak vatandaşı
olmadıklan için tutuklana-
caklar ya da Suriye'ye veya
Iran'a sımr dışı edilecekler.
Terör örütünün ağır silah-
lan, bölgesel Kürt yöneti-
mine bağlı güçlerce belli böl-
gelerde toplanacak ve dene-
tim altında tutulacak. Ancak
bu konuda terör örgütünün
ikna edilmesi gerekecek. Te-
röre bulaşmamış militanlann
ise önüne ya Irak vatandaşı
olarak ülkede kalmalan ya da
Türkiye'ye dönmeleri yö-
nünde seçenek konulacak.
Terör örgütünün üst düzey
kadrosu için ise "siyasal çö-
züm" ısrarı yinelenecek.
Neçirvan Barzani de hafta
sonunda ABD'ye gidecek.
Bu ziyaret, Türkiye ile böl-
gesel Kürt yönetimi arasın-
daki resmi temasın başlama-
sının ardından Washington ile
yapılan ilk görüşme olacak.
Barzani, Beyaz Saray, Dışiş-
leri Bakanhğı, ABD Kon-
gresi ve Ticaret Bakanlı-
ğı'nda görüşmeler yapacak.
IMF Başkanı karamsar konuştu:
2009'dan önce
iyileşme zor
Ekonomi Servisi - Ulus-
lararası Para Fonu (IMF)
Başkanı Dominique Stra-
uss-Kahn, Israü'in 60. ku-
ruluş yıldönümü için düzen-
lenen konferansta yaptığı ko-
nuşmada global fınans krizi-
nin büyük bir kısmının muh-
temelen geride kaldığını an-
cak ekonomik yavaşlamanın
önümüzdeki yıldan önce so-
na ermesini öngörmedığini
belirtti. Strauss-Kahn, "Fi-
nans krizinin gerçekten ge-
ride kalıp kalmadığını an-
laıııak için çok erken" dedi.
Reuters'in haberine göre
gelişmekte olan piyasalann,
ABD ve diğer gelişmiş piya-
salardaki sorunlara rağmen iyi
durumda olduğunu vurgula-
yan Strauss-Kahn, "Yavaş-
lama ne kadar sürecek?
Ben 2009'dan önce bir iyi-
leşme görmüyorum" dedi.
IMF, nisan ayında da yap-
tğı açıklamada, Ingiltere'nin,
başta ABD ohnak üzere pek
çok ülkede ekonomik krize
dönüşen kredi krizinin etki-
lerini en çok hissedecek ülke
olacağı tahmininde bulundu.
Ingiltere'deki kriz beklentisi
konusunda bir rapor hazırla-
yan IMF uzmanlan, buna ln-
giliz bankalannın uğradığı
büyük kayıplann yol açaca-
ğına dikkati çeknıişti.
Strauss-Kahn, IMF Icra
Direktörlen Kurulu'nun, Tür-
kiye'nin Stand-By progra-
mının yedinci ve sonuncu
gözden geçirme dönemini
sonuçlandırarak 3.65 milyar
dolarlık nihai kredi dilimini
serbest bırakmasının ardından
yaptığı değerlendirmede şun-
lan söylemişti: "Türk eko-
nomisi, zorlayıcı dış or-
tamla karşılaşmasına rağ-
men makul ölçüde iyi per-
formans göstermeyi sür-
dürdü. Arza ilişkin şoklar,
enflasyonu yükseltti ve kü-
resel kredi piyasalarındaki
dalgalanma, Türkiye'nin
dış finans risklerini yük-
seltti. Son zamanlardaki iç
siyasi gelişmeler de yatı-
rınu-ı hissiyatını etkiledi."
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
tesisleri gelir garantili olarak özelleştiriliyor. Bundan
sonra yapılacak tesisler için de DSl'nin işlevrnere-
deyse sıfırlanıyor.
DSİ, 6 yıllık AKP iktidarı döneminde kadrolaşma-
dan tırpanlamaya kadar hertürlü saldırıya uğramış ve
nefes alamaz hale getirilmişti. Çıkarılan yasayla bir-
likte fiilen tasfiye ediliyor.
Çiftçi de mevcut girdilerin maliyeti azmış gibi bun-
dan böyle sulama sistemi için ayrıca ödeme yapa-
cak.
Tıpkı tarımsal araştırma kurumlarının kapatılma-
sıyla tarımın ufuksuz kalması gibi DSl'nin çökertil-
mesiyle de Türkiye'nin yeterince yararlanamadığı kıt
su kaynakları da tamamen rant amaçlı hedeflere tes-
lim edilmiş oluyor.
•••
Su konusunun pek çok boyutu var. Doğal olarak
hangi kaba koyarsanız, ona göre şekilleniyor. Birin-
ci boyutu şu:
Türkiye'nin toplam akarsu potansiyeli 185 milyar
metreküp. Bunun 110 milyar metreküplük bölümü
kullanıma uygun. Bunun da 26 milyar metreküpü de-
ğerlendirilebiliyor. 84 milyarı boşa akıyor.
Gel de küplere binme! Buna bakıp şu deyimi üret-
mişiz:
Su akar, Türk bakar!
Sanki Türkiye su zengini bir ülkeymiş de bunun kıy-
metini bilmiyormuş gibi görünüyor. Işin aslı öyle de-
ğil. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başı-
na en az 8 bin metreküp su düşmesi gerekir. Bizde
1500.
Türkiye'yi çevremizdeki coğrafyayla birlikte de-
ğerlendirince durum biraz daha değişiyor; komşu ül-
keler bizden fakir, potansiyelimize göz dikmiş du-
rumda!
Suriye ve Irak'la sınır aşan sular konusu yıllardır çö-
zümlenebilmiş değil. Görünür gelecekte de çözümü
zor. Dünyada da henüz ortak bir yaklaşım oluşturu-
lamadı. BM verilerine göre, sınır aşan büyük ırmaksa-
yısı 214. Bunun 69'u Amerika'da, 57'si Afrika'da, 48'i
Avrupa'da, 4O'ı Asya'da...
Sınır aşan suların 23'ü 4 ve dahafazla devletin için-
den geçiyor, 36'sı 3,155'i 2 sınır aşıyor...
Sınır aşan değil, sinir aşan sular!
•••
Kendimize dönersek...
AKP'nin yaptığı, AB'ye verdiği sözlerden birini da-
ha tutmak.
6 Ekim 2004'te AB, Türkiye i e ilgili ilerleme rapo-
runu açıklamıştı. Başbakan Erdoğan, 200 sayfalık
metindeki "yes" ve "no'iarı birkaç saatte çözmüş,
"Metin bana makul geldi" demişti!
O metinde su ile ilgili paragrafın bir bölümü şöy-
leydi:
"Su önümüzdekiyılllarda Ortadoğu'da artan birşe-
kilde stratejik öneme sahip olacak. Türkiye'nin katılı-
mıyla birlikte su kaynaklan ve buradakı altyapının ulus-
lararasıyönetimi (Fırat ve Dicle üzerindeki barajlar, su-
lama tesisleri, sınır ötesi sularda Israil ve komşulan
arasındaki işbirliği) AB için temel birproblem haline
gelebilecektir."
Parantez de metinde aynen böyle...
AKP'nin su satış yasasıyla birlikte yukarıda aktar-
dığımız deyim de güncelleşecek:
Su akar, Türk satar!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
KÖŞK'TE ÎLGİNÇ GÖRÜNTÜLER
y su dolu kudehi
'şerefe*kaldırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cunı-
hurbaşkanı Abdullah Gül'ün önceki akşam In-
giltere Kraliçesi 2. Elizabeth onuruna verdiği ye-
mek, ilginç görüntülere sahne oldu.
Gül, şampanya yerine su dolu kadehi "şerefe"
kaldınrken, eşi Hayrünnisa Gül ise şeref kapı-
sından girişte protokol gereği duracağı yeri şa-
şırdı. Hayrünnisa Gül, Edinburgh Dükü Philip'in
yanuıda durması gerekirken Abdullah Gül'ün ya-
mnda durdu. Hayrünnisa Gül, tngiliz yetkilile-
rin "Kraliçe'ye dokunuhnaması" yönündeki bü-
tün uyanlanna karşın konuklar karşılanırken Kra-
liçe'nin koluna dokundu. Protokol gereği yemekte
kadın davetliler için tuvalet giyihnesi öngörül-
mesine karşın Hayrünnisa Gül'ün tuvalet görü-
nümünden uzak türbanlı giysisi, çağdaş giysilerle
yemeğe katılan Ingilizlerle tezat oluşturdu. Dış
basında Gül'ün türbanına atıfla Türkiye'den ts-
lam ülkesi diye söz edildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, emekli Bü-
yükelçi Onur Öymen, yemekle ilgili değerlen-
dirmesinde "Atatürk'ün Türkiyesi'ne yakışan
görüntüler değildi" dedi. Kraliçe'nin protokol
kurallarına büyük önem vcrdiğini ammsatan
Öymen, "Bu tür davetlerde kıyafet davetiye-
lere yazüır, ama biri öyle biri böyle giyinirse
protokolün temel kuralları altüst olur" dedi.
Abdullah Gül'ün su kadehi kaldırmasına da
tepki gösteren Öymen, "Isterseniz kadeh kal-
du*mazsınız. Ama ingUiz Kraliçesi 'ni davet et-
mek ciddi bir iştir. Bu daveti yapıyorsanız, ül-
kenin şanına, itibarına yakışır bir şekilde ya-
pacaksuuz" diye konuştu. Gül'ün gri papyonuna
da değinen Öymen, "Bunu kim önerdi bilmi-
yorum, ama galiba yeni bir akım var" diye ko-
nuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın smokiıı giy-
meyi "içine sindiremediğini" vurgulayan Oy-
men, "Smokin giymek istemiyorsamz davete
gitmezsiniz. Ama ben hem kurala uymam iıeın
de davete giderim, demek yanlış. Protokolü de
biraz kendimize benzettik. Oysa Atatürk bu
kurallara çok önem verir ve ayrıntüarına ka-
dar planlardı. Çağdaş bir devlet olma özelli-
ğini mutlaka yansıtırdı" dedi.