29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Ütopya M. Alpaslan Yener: "AKP'yi kapatmayalım, yabancılara satalım fikri ütopyadır. Adamlar kendi malını niye satın alsın ki!" Elektronik posta: dentesomOcuinhuriyetconi.tr Tel: 0.212.343 72 74 Fatat: 0.212.343 72 60 - Dell Dumrul vergllerl geliyormuş... "llk verglyl AKP'ye oy verenler ödesîn!" Barzani: "Savaş dönemi kapandı." Demek ki, sıra uşaklıkta! Rozet Doğan Kapkıner: "Bir imam camiye Atatürk rozetiyle gelinmemesini istemiş. İmam deyip geçmeyin, en kötüsü bakan, başbakan oluyor." TÜRKİYE Cumhuriyeti Devleti'nin yönetim kademelerinde oturanların Irak'ın kuzeyine bakışında bir değişiklik seziliyor. Türkiye'deki Islamcı iktidarın Irak'ın kuzeyindeki yerel yöneticilerle diplomatik temasları arttırma ve düzeyini yükseltme girişimleri dikkati çekiyor. Emekli General Nacl Beştepe, son gelişmeleri şöyle değerlendiriyor: "AKP yandaşı basın ve başta TRT olmak üzere dinci televizyonlarda yeni bir söylem başlatıldı. Verilen mesajlarda özetle 'Kuzey Irak yerel yöneticileri ile PKK'ye karşı tam bir işbirliği sağlandı. Terör örgütü tasfiye edilecek. Zaten dağdan inme başlatıldı' deniyor. Komlser Kolombo benzeri bir yorumcu da "ezber bozma" adına dağdan inenlerin sayısına ilişkin birler hanesine kadar kesin rakamlar veriyor. 'Kuzey • Irak, federasyon veya konfederasyon çatısı Akıllarbaşa altında Türkiye'ye katılacak. Iraklı Kürtler en iyi geleceği bu çözümde görüyorlar' yorumları yapılıyor. Türkiye, Körfez Harekâtı sırasında Irak'ın üç bölgeye ayrılmasına destek verdi. Bu yeni oyun kabul edilirse Irak'ın parçalanmasına da en büyük destek verilmiş olacak. Irak'tan Kürt bölgesının kopmasını Sünni ve Şii Arapların ayrılması takip edecek, böylece ABD planının önemli bir aşaması gerçekleşecek. Sonraki aşamayı tahmin etmek zor değil. ABD, Körfez Savaşı ve son beş yıldır da Irak'ın işgali ile dolarlarını ve insanının kanlarını ne için döktü? Musul- Kerkük petrollerini Türkiye'ye kazandırmak için değil herhalde. O halde, planın devamı, federasyon veya başka bir isimle birleştirilmiş Kürt bölgesinin bağımsızlığını ilan edivermek olacaktır. Çok mu zor diyorsunuz. PKK'nin 25 yıldır kan dökerek yapmak istediğinden zor olmayacaktır! Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın imalı konuşmalarına (PKK'nin terör örgütü olduğunu şimdi herkes kabul ediyormuş, Irak Kürtleri kötü niyetimiz olmadığını anlamışlar) karşılık Barzani'nin, çatışmada taraf olmayacakları yönündeki açıklamaları, dinci basın ve AKP'nin kendi kendine çalıp oynadığı izlenimini de yaratıyor. Dilerim o kadarla kalır. Yoksa Körfez Savaşı sırasındaki tarikatçı Cumhurbaşkanı'nın bir koyup üç alma planiarının üçün birini bile alamamakla sonuçlanmasından daha vahim neticelerle karşılaşabiliriz. Herkes aklını başına toplamalı." Batık Vahdi Bingöl: ""Recep, Cumhuriyetin seksen yılda yapamadığını yapmış. Doğru, ülke gırtlağına kadar borca battı." Kayseri Işık Işgüden: "Alparslan'ın heykelinin kılıcını çalmışlar. Boyayıp yine Alparslan'a satmasınlar!" SESSÎZ SEDASIZ (!) Majesteleri şerefine bardakta rakı! ÇOK komik bir görüntüydü doğrusu. Majesteleri kraliçe takmış takıştırmış; yanındaki "başıbağlıbaşbayan" tepeden tırnağa her tarafını sıkmış sıkıştırmış; elinde de şampanya kadehi, içmiyor ama kaldırıyor! Majesteleri ve içki kadehi deyince Muzaffer Tanrıkulu, Istanbul'un Ingilizler tarafından işgal edildiği yılları anımsatıp konuyu bambaşka bir noktaya getirip olayı güzelce bağlıyor: "İşgal yıllarında Ingilizler bir kural koymuşlar, Istanbul'da canlı tavukları ayağından tutarak baş f aşağı taşımayı yasaklamışlar. Sözüm ona hayvan haklarına saygı! Asıl maksat insanlara eziyet olsun. Kurala uymayanlara da 10 lira ceza veriliyormuş. O günlerde bir amelenin maaşının 80 lira olduğunu da belirtelim bu arada. Inanmayan Kenlze Murat'ın saraydan Sürgüne" kitabına bakabilir. Her neyse... Şimdi de AKP'nin yeni kuralına göre bardakta rakı ve şarap yasağı geliyormuş. Ne dersiniz, işgal günleriyle bir benzerlik var mı ne? Yoksa ben mi kuruntuya kapılıyorum." Yüksek Yerilim Hattı [email protected] Bana arkadaşını söyle, onu da "facebook'a ekleyelim! AB Yetkilüeri Kaç Yazar!, EROL ERTUĞRUL 2008 yılının ortalarında, güzel yurdumuzun genel görünümü hiç de hoş değil. Ülkemiz ile il- gili yaşamsal kararlar, yabancı başkentlerde alınıyor. Ülkemizi bölünmüş gösteren haritalar ya- yımlanıyor. ABD'nin, BOP ile Ortadoğu'nun haritasını değiş- tirmeye soyunduğu gizli bir ger- çek değil. Türkiye Cumhuriye- ti'nin Başbakanı Erdoğan, BOP'un eşbaşkanıdır. Cumhur- başkanı Gül, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, ABD ile BOP konusunda tam bir işbirliği içe- risinde olduklarını söylemişti. Ülkemizi yönetenler, bu katlanı- lamaz eylemlere karşı çıkmak yerine, onlara destek veriyorlar. En önemli sorunlanmız, önce AB üyelerine, görevlilerine sunulu- yor. En son, sözde "yargı re- formu" adı altında hazırlanan ve yargıçlan Adalet Bakanlığı'nın bi- rer memuru durumuna getirecek ve yargı bağımsızlığını yok ede- cek olan yasa hazırlığının, ülke- mizdeki ilgili kurumlara göste- rilmeden önce, AB yetkililerine sunulduğunu öğreniyoruz. AKP yönetiminin kuvvetler ay- nlığına katlanamadığı, yargı ku- rumlarını denetim ve baskı altı- na almaya çalıştığı anlaşılıyor. Bu yolda AB'nin desteği sağlanıyor. AB görevlilerinin biri gelip diğe- ri gidiyor. Sözde demokrasi adı- na, yargı bağımsızlığı yok edil- mek isteniliyor. TSK iyice etki- sizleştirilmek, tümüyle köşeye sı- kıştırılmak isteniliyor. Laikliğe karşı olayların odağı haline geldiği gerekçesiyle, AKP hakkında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Anayasa Mahkemesi'nde açılan dava ne- deniyle AKP ve yandaşları çıl- dırdılar. Sağa sola saldırdılar. Yargıya, hakarete varan olmadık eleştiriler getirdiler. AB yetkilile- ri, hiç sıkılmadan, AKP'ye des- tek vermek amacıyla, bu dava- yı, "yargının sivil darbesi" diye nitelendirdiler. Sanki anayasaya aykırı bir işlem yapılıyormuş gi- bi, sanki kendi ülkelerinde bu tür davalar hiç açılmamış gibi. Se- çimlerde en çok oyu almış bir parti nasıl kapatılır, diye çığlıklar atıldı. AB'nin genişlemeden sorum- lu üyesi Olli Rehn, "Kapatma davasına karşı tarafsız kala- mayacağız" diyor. Tarafsız ka- lamayacaklarmış. Sormak ge- rekiyor: "Tarafsız kalmayıp da ne yapacaksınız?" Bu bay, ül- kemizin aydınlanmacı kesimini "faşist laikler" diye garipçe ni- telerken AKP ve yandaşları için ise "Müslüman demokratlar" deyimini kullanıyor. Laik olma- dan demokrat olunamayacağı- nı bilmesi gereken bu bay, Ana- yasa Mahkemesi'nin vereceği bir karara karşı, hangi cesaretle böyle konuşabiliyor! Ona en gü- zel yanıtı, Danıştay Başkanı, Sa- yın Sumru Çörtoğlu, Danış- tay'ın kuruluş yıldönümünde, "Kendi ülkelerindeki yargı ku- rumlarına karşı gösterdikleri saygıyı, bizim ülkemizdeki yar- gı kurumlarına karşı da gös- termelidirler" diyerek verdi. AB Parlamentosu Karma Ko- misyon Eşbaşkanı Joost La- jendijk, AKP'nin eylemlerine destek verirken, bir siyasal par- ti görevlisi gibi CHP'yi eleştiriyor. AB'nin başbakanı sayılan ko- misyon başkanı Jose Manuel Barroso, aynı biçimde kapatma davasını eleştiriyor. Eğer AKP kapatılırsa, AB ile yapılan gö- rüşmeler kesilecekmiş. öyle gö- rülüyor ki bu baylar, kendilerini sömürge valisi, bizim ülkemizi de bir sömürge ülkesi olarak görü- yorlar. Tüm bunlara ise kendi ey- lemlerine destek gördükleri için AKP yönetimi neden oluyor. Ama hiç kuşku yok, gün gelecek, Türkiye'nin bir sömürge ülkesi ol- madığını, tam bağımsız ve laik bir ülke olduğunu bu baylar öğ- reneceklerdir. Ülkemize karşı kabul edilemez ve saygısız bu eylemler, AB'ye gireceğimiz aldatmacası karşılı- ğında yapılıyor. Oysa ki Fransa, Almanya, Avusturya gibi ülkeler, bizi AB'ye almayacaklannı açık- ça söylüyorlar. Böylece, bizi al- mayacakları önceden belli olan bir birliğe gireceğimiz aldatma- casıyla, bizden ödünler istenili- yor. Ermenistan deniliyor, Kür- distan deniliyor. Hem AB, hem ABD, PKK'yi bir terör örgütü ola- rak gördükleri halde, bu ayrılık- çı örgütle masaya oturmamızı is- tiyorlar. AKP'ye böylesine destek olan AB, yönetimin yanlış eylemleri- ni görmezlikten geliyor. Eğer gerçekten, Türkiye'nin hukuka uygun ve demokratik bir ülke olup olmadığı araştırılıyorsa, 1 Mayıs günü Taksim'de bay- ramlarını kutlamaktan başka amaçları olmayan işçilere karşı nasıl düşmanca tavır takınıldığı neden hiç görülmüyor? Sevgili (l- han Selçuk'un 83 yaşında, sa- baha karşı evinden alınıp, ne ol- duğu belli olmayan bir soruş- turma nedeniyle saatlerce nasıl sorgulandığı ve 24 saat avuka- tı ile görüştürülmediği neden hiç konu edilmiyor? TTB Başka- nı'nın, aynı biçimde, gece sa- baha karşı, çok anlamsız bir ne- denle, kaldığı otelden alınıp sorgulanması neden hiç görül- müyor? Tüm bu olanlar, de- mokratik midir, demokrasinin evrensel kurallarına uygun mu- dur? AKP'nin bankalara baskı ya- parak, eş, dost ve yakınlara bü- yük ihalelerin peşkeş çekilme- si, hangi demokratik ülkede hoş görülebilir. Cumhurbaşka- nı'nın, Başbakan'ın, bakanların çocuklarının, devlet desteği ile varsıllaşmaları hangi demokra- tik ülkelerde doğal karşılanır? Bir düşünelim, AB'nin AKP'ye böylesine kol kanat germesinin nedeni nedir? Bizi AB'ye al- malan ham hayal olduğuna gö- re, demek ki AKP'nin yönetim- de kalmasının AB ülkelerine yararı vardır. Ulusumuz, çok şeyler gördü, yaşadı. Bugünler de geçecek, ki- şisel ve dinci amaçlar için dış çevrelerle işbirliği yapan yöne- timler gidecek, ulusumuzun çı- karlarını gözetecek yönetimler görev başına gelecektir. KtM KtME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] ÇÎZGtLÎK KÂMİL MASARACI [email protected] -cc H A R B t SEMİHPOROY m HEH...T>W\$KUKftW HAYAT EPtK TtYATROSU MUSTAFA BILGIN hetiyatrosu @mynet. com LAİK . ÖEMOKRATIK CUMHURtytTtN IZtNÖEYİZ AMÎRÎM.. TARİHTE BUGÜN MMTAZARIKAN 15 Mayıs www.mumtaz-arikan. com îBtr'f ^ ^ imiS PiRtİyilS A A İZMÎR'/N /SGÂUf wllı IJ!Hj GEÇEflS YUNAN ASKEKLE/ef, fZUMCARfN SEI/Gı GÖSTERİLEIZt AG4SINM İLESLEe- KEfJ, KALASALfdlfM /ÇfA/£>E/V ^fKCı^yAN BİA TÛGK, T74SMtVO^S/yLA1 4TBÇ E0E- NAMLUYU pİĞE&LEftİNE ÇZ£V//e£>ti£r SttZAM SÜNGÜLENERefZ ?EHİr EPİL- MİÇTf f. SU tC'Şf, "HUKt/K-Cf gEŞE&'GA- DUZ ÇtZGİ ÜMİT ZtLELt 'Kapış Kapış' Başlık Sabah gazetesine ait... Peki, neymiş kapış kapış giden?.. TürkTelekom'un, Türk tarafında kalan hisselerinin yüzde 15'lik bölümü!.. Gazetenin koccaman manşetinin spotunu okuyalım: - Dünya kriz derken, Türk Telekom hisseleri ka- pışıldı. Hem Türklerden, hem yabancılardan yaklaşık 5 kat talep geidi... Haberin devamında yüzde 15 hissenin 4.60 YTL'den satıldığı, toplam 1.9 milyar dolar elde edildiği, tüm dün- yada şirketler dışa açılmayı ertelerken Telekom'un ar- zının dünyadaki beşinci büyük satış olduğu, yabancı- ların ve Türklerin olağanüstü ilgi gösterdiği anlatılıyor. Sonunda da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın açık- laması yer alıyor: - Vatandaş tç ve dış olaylara aldırış etmeden Tür- kiye'ye yatırım yapıyor, ne güzel... Yaa, ne güzel!.. Bakanın "vatandaş" diye nitelen- dirdiği alıcıların kimliğine bakalım: Hisselerin 1 milyar 150 milyon dolarlık bölümünü Kuveyt, Ingiltere, Lüb- nan, Suudi Arabistan, Isviçreli yatırımcıların aldığını, özelleştirme Idaresi açıkladı. Bakana göre bunlar "va- tandaş"!. Bence bu hiç de dil sürçmesi değil, içinde ya- şadığımız süreçte onların daha bir "vatandaş" sayıldı- ğı bir gerçek.. bakan haklı!.. ••• "Nlye saklıyorsunuz?" Bu da aynı gün Vatan gazetesinin attığı başlık. Ne- cati Doğru'nun günlerce yazdığı "Telekom vurgunu" yazılarından yola çıkan gazete, Türk Telekom'un "ucuza gittiği" iddialarını gündeme getiriyor ve soru- yor: - Niçln hisse alanların kimliği gizli tutuluyor. Ya- bancı adı altında hisseleri alanların önemli bölü- münün Türk olması ihtimali var, niçin saklıyorsu- nuz?. Gazete ayrıca çok önemli bir başka gerçeğin altını da çiziyor; piyasanın 20 milyar doların üstünde değer biçtiği Türk Telekom hisseleri, özelleştirme Idaresi ta- rafından, "Dünyadaki konjonktür tam değerinde bir halka arza müsait değil" gerekçesiyle 12.7 milyar do- lar üzerinden satışa çıkarıldı!.. Gerekçenin zavallılığı- na bakın, o zaman niçin satışa çıkıyorsun?! Halbuki, Türk Telekom'un yüzde 55 hissesine sahip Lübnan- lı Oger Grubu, hisselerinin bir bölümünü daha kısa bir süre önce 20.9 milyar dolar üzerinden Suudi Arabis- tanlı yatınmcılara satmıştı. Demek ki, bu kadar kısa sü- re içinde Türk Telekom'un değeri tam 8 milyar 200 mil- yon dolar düştü... - Biliyor musunuz, buna kargalar bile gülmezü! Işte Türk Telekom'un hisseleri bunun için "kapış fca- p/ş"satıldı!.. Alanlar, daha aldıkları an inanılmaz bo- yutta kâra geçtiler. Böylesine stratejik öneme sahip bir şirket, alıcıları dahi sır gibi saklanan bir yöntemle açık- ça peşkeş çekildi!.. Pekii, bu "satışın" kıssadan hissesi nedir?. - Öncelikle, medyanın büyük çoğunluğunun "ik- tidara yapıştığı" ülkelerde her türlü olay ve olgu- nun nasıl utanmazca "tersyüz" edllebileceği olan- ca açıklığıyla ortaya çıkmıştır... Ikinclsi de, medyası her türlü yöntem kullanılarak "kontrol altına alın- mış" ülkelerde toplumun nasıl uyutulduğu, ülkenin stratejik değerlerinin nasıl "zafer kazanmışçasına" yok edildiği adeta gözümüze sokulmuşturL ••• Aynı sıralarda Rusya'da Putin, devlet başkanlığı görevini devretti... Ama devretmeden önce son bir yasayı imzaladı. Pu- tin'in attığı bu imzayla bundan böyle Rusya'daki stra- tejik alanlara yabancı yatırımcıların girmesi yasaklan- dı!.. Hangi alanlar olduğunu merak ettiniz değil mi?. He- men sıralayalım: - Enerji ve stratejik sayılan doğalgaz kaynakla- rında yabancıların araştırma yapması yasaklandı... - Telekomünikasyon, yanl ulusal teleton ve her türlü haberleşme üzerinde yabancıların haksahi- bi olması yasaklandı. Yabancılar bu imzadan son- ra bir daha asla telekomünikasyon yatırımlarına gi- remeyecek.. - Havacılık, uzay ve savunma başta olmak üze- re ayrıca stratejik olarak belirlenen toplam 42 sektöre yabancıların girmesi, yatırım yapması da yasaklandı... Ülkenizi yönetenleri gözünüzün önüne getirdiğinizi ve acıyla içinizi çektiğinizi görür gibiyim.. Ama sakın umutsuzluğa kapılmayın, Mustafa Kemal'in büyük bir özgüvenle "yokmu" diye başlayan satırları silip, yeri- ne yazdıklarını düşünün: - Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!.. e-posta: [email protected] BULMACA SEDATYAŞAYAN SOLDAN SAĞA: M Her yeri aynı özelliği gösteren; bağdaşık. 2/ tz- mir'in Selçuk il- çesindeki ünJü an- tikkent... Kuşbaşı doğranmış et. 3/ Satürn gezcgeni- nin en büyük uy- dusu... Pasak. 4/ Notada durak işa- reti... Geniş kollu sabahlık. 5/ Araba koşumunda atlann boyun- lanna geçirilen ağaç ya da üstüne meşin geçinlmiş çember. 6/ Doğu Karade- nız dağlannın yüksek ke- simlerinde yaygın geçici kırsal yerleşme tipi... Ço- ğunlukla spor karşılaşma- lannda seyircileri coşturan kimse. 7/ Karmaşık de- senli bir kumaş cinsi... Es- 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 \ 2 3 4 5 6 7 8 L ı • ı r \ mLm• n 9 \ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 A P O L L O N •K H I Y A •S O M A I E M •K F D E R b T A N IL A R A M A P U T O •S F ! •T R A | D ! A S E N 1 İK E N T •G A Y Z E R •M Bl F R E • t\ R A| ki dilde ckmek. 8/ Bir toplulukta çalışan insanlann her bi- ri... Lityum elementinin simgesi. 9/ Büyüme, gelişme... Do- ğalgazın önemli bir bıleşeni olan gaz. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Değişik nitelikte öğelerden oluşup bütünlük gösterme- yen; aynşık. 2/ Işyeri... Konusu dansla anlatılan nıüzikli sahne gösterisi. 3/ Eskişehir'e özgü, çubuk biçiminde ya- pılan bir tür helva... Spor karşılaşmalanııı yöneten kimse. 4/ Japonya'da bir kent... Gözleri görmeyen. 5/ Marmaris ilçesindeki Cennet Adası'nda, MÖ on bin yılına tarihle- nen arkeolojik ma|ara. 6/ Mısır'ın plaka ımi... Bir aydın- latma aracı... Hangi şey. 7/ Tütün yapraklanndan çıkan- lan çok zehirli bir alkaloit. 8/ "Biz kimseye — tutmayız / Kamu âlem birdir bize" (Yunus Emre)... Meriç Irmağı del- tasında, bircok kuş türünü banndıran ve "tabiatı koruma alanı" kapsamına alınan bir göl. 9/ Mutluluk honnonu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle