14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA J l i J v f J J^l \J JVJ. L ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Fransız düşünür Attali, Türkiye'nin eğitimli kesimini kaybetmesinin büyük tehlike yaratacağını söyledi Başannın sırrı bilgi ekonomisi • Mitterrand'ın eski danışmanı ve Sarkozy'nin ekonomi danışmanı Attali, Türkiye'de insanlann çalıştıklan kadar kazanabileceklerine inandıkları bir sisteme ihtiyaç olduğunu vurguladı. DUYGU ATAHAN ~ Fransa eski Cumhurbaşkanı Mitterand'a uzun yıllar da- nışmanhk yapan ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sar- kozy'e de göreve gelir gelmez isteği üzerine "Fransa'nın li- beralleşmesi" ile ilgili rapor hazırlayan Fransa'nın parlak düşünürlerinden Jacques At- tali, ülkelerin ilerleyebilmesi- İLK ÖNERİ: YOKSULLUKLA MÜCADELE Jacques Attali • Yoksullukla mücadele gibi topluınsal politikalar belirlenmeli ve bu politikalar çok açık olmalı. Çalışanlann hak ettiğini alacağı bir sistem ge- liştirilmeli. • Bılgi ekonomisi geliştirilmeli. Elit kesimin daha iyı fırsatlar bulup ülkeyi terk etmesiengellenmeli. • Ülkedeki eğitim standartlan yükseltilmeli. Üni- versiteler ve şirkeüer arasında işbirliği kurulmalı. • Kurumsal yönetişim geliştirilmeli. • Devletin boyutlan azaltılmalı. Yerel yönetimde- ki katmanlar azaltılmalı. Harcamalar daha iyi bütçelendirilmeli. nin yolunun bilgi ekonomisine yatınmdan geçtiğini söyledi. lş dünyasının geleceğine yön verecek konular ile yeniliklerin ele alındığı, fikir liderlik plat- formu THEBOX tş Konferan- sı'nda konuşan Attali, Türki- ye'de insanlann çalıştıklan ka- dar kazanabileceklerine inan- dıklan ve hak ettikleri şekilde ücretlendirildikleri bir sisteme ihtiyaç olduğunu vurgulaya- rak, Türkiye'de de bilgi eko- nomisine yatınm yapılması- mn şart olduğunu söyledi. Ül- kedeki eğitimli elit kesimin daha iyi şartlar bulup, bir ge- cede ülkeyi terk edebileceğini dile getiren Attali "Bu eğitimli kesitni kaybederseniz, ülke- nin geleceği tehlikeye girer" dedi. Türkiye'nin AB için çok önemli olduğunu vurgulayan Attali "Türkiye'nin ben ba- ğımsızım demesi ya da Av- rupa'yı dışlayan başka bir birlik içinde yer alması hata olur" diye konuştu. . Attali, Rusya'nın da Avru- palı olduğunu belirterek, Tür- kiye, Almanya, Fransa ve Rus- ya'nın Avrupa'nın küresel li- derliği görevini üstlenmesi ge- rektiğinin altını çizdi. Attali, "Türkiye'de kadın- lara seçme seçilme hakkı Fransa'dan 25 yıl önce ve- rildi. Fransa'nın bu konuda Türkiye'ye vereceği ders yoktur" dedi. Dış dalga özelsektörü sarsacak, Türkiye krizden büyükzarargörecek ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Çokuluslu denetim fınnası KPMG'nin Ankara Baş- kanı Arslan Kaya, "Dünyanın neresinde ekonomik etki yarata- cak bir gelişmc olursa, saat farkıyla Türkiye'ye de yansıyacaktır. Bu yüzden 'Bize bir şey ol- maz' yiğitliğinden kaçı- narak 'Kendimizi nasıl koruyabiliriz' felsefesini egemen kılmamız gere- kir" dedi. 2008 yılında cari açığın fınansmanında sıkıntı olabileceğini belir- ten Kaya, "Temel den- kleın dış borçlanma yo- luyla büyüme ve onun cari açığı arttırması şek- linde olduğu için cari açık finanse edilemeyin- ce büyüme düşecek ve ekonomi küçülecektir" diye konuştu. I Darbe alacak muhtemel mağluplar büyümesini yüksek tutarh dış borçlanmava bağlayanlarla ABD ve diğer gelişnüş ülkelere lüketim mah pazarlavanlar olacaktır. Birinci grupta Türkiye var. I Türkiye,fivatlarısürekli artan temel girdi ürünlehnin ithalalçısı ol- ması, cari açığmm sürekli yükselmesi ve dış borç yoğunluğu ve ar- ttşıyla önemli risk altında görünmekledir. I Türkiye 'nin yeni bir dalga daha yaşaması mutlaka dış kaynaklı ola- cakiır. Çünkü cari açığı yüksek, siyasi belirsizlikler ve ulusal gün- demle özel risk görünümü sergileyen Türkiye yeni bir dalgaya aynı kulvardaki diğer ülkelere göre daha yakın gibi görünüyor. Webben Kabadayılığı bırakın Konferansta konuşan USA Today Köşe Yazarı Alan Webber, liderlere şir- kete döndüğünüzde eski larz liderliği bırakın çağ- rısında bulundu. "Kaba- dayı olmakyerine yenilik- çi olun ve çalışanlann ha- yatma anlam katın" di- yen Webber, günümüzde yaratıcılık ihtiyacı ile bir- likte sağ beynin sol beyine baskın geleceğinin altını çizdi. Başarıformülünü şu şekilde özetledi: "Hızlı ha- reket etmek, bir işe iyi ola- nı değil süper olanı al- mak, takım ruhunu koru- mak tasarımı önplana çt- karmak, değeryargılarım korumak ve bir olayı kriz olarak değil fırsat olarak görmek." Krizlefırsat arasındaki farkın, olayın ne zaman öğrenildiğine bağlı ola- rak değiştiğini vurgula- yan Webber, "Geç haber aldığınız zaman kriz olarak algılıyorsunuz, erken haber ahrsamz stratejiniz olur ve böylece avantaj sağ- larsımz " dedi. Berna Laçin ve Kalpaklıoğlu. Pınar büyürken büyütecek Ekonomi Servisi - Yaşar Holding Yönctim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar Kalpaklıoğlu, Yaşar Gıda Grubu olarak, bu yıl satışlarda yüz- de 25 büyüme planladıklannı ve ih- racatta yüzde 16-20 arasında büyü- me hedeflediklerini bildirdi. Pınar'ın, 1-9 yaş arası çocuklann zihinsel ve bedensel gelişimlerine destek olmak amacıyla mineral ve vi- taminlerle zenginleştirilmiş çocuk sütünün tanıtım toplantısmda konu- şan Kalpaklıoğlu, 2007'de 1 milyar YTL'nin üzerinde ciro rakamına ulaştıklannı, satışlann yüzde 20 ci- vannda bir büyüme gösterdiğini ve yaklaşık 27 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini belirtti. îş dünyasıtemsilcileti: Haydi kadınlar iş hayatına NECDET ÇALIŞKAN BURSA - 70 milyonluk Türki- ye'deki 20 milyon çahşanın sadece 5 milyonu kadın. Her 100 kadından yalnız 22'si çalışıyor, bu sayıya ça- lışma çağında olup da iş arayanlar da dahil. Iş dünyasında ise durum daha da vahim. Kadm işveren sayısı 72 bi- ni ancak bulabiliyor. Erkeklerde ise bu sayı, kadmlann 15 katı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası da, buyılö.'sınıdüzenlediği Ulusal Girişimcilik Kongresi'nde "Giri- şim ve Kadın" paneliyle kadının iş dünyasındaki yerini mercek altına al- dı. Hey Grup CEO'su ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, kadının evden çık- ması gerektiğine dikkat çekti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Ka- dmlann ancak yüzde 27'si işgü- cüne katılabilyor" dedi. tngiltere merkezli Girişimci Kadınlar Plat- formu'nun kurucusu Bev Hurley ve Corrothern'in kurucusu Jan Ward da iş dünyasında kadınlann desteklenmesi gerektiğini söyledi. Edinburgh Dükü Prens Philip, otomobil üretim bantlarını etkileyici buldu Prens, TOFAŞ fabrikasun gezdi BURSA (Cumhuriyet) - Edinburgh Dükü Prens Philip, eşi Ingiltere Kraliçesi II. Eli- zabeth'in Bursa ziyareti kap- samında Bursa'da TOFAŞ fabrikasmı gezdi. Prens Phi- lip'in, tamamen Türk mü- hendislerinin eseri olan Tür- kiye ve dünya pazarlanna su- nulan Fiat Linea, Fiat Doblo ve Fiat Fiorino modellerinin üre- tim bantlannı etkileyici bul- duğu öğrenildi. Koç Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı Mustafa Koç, Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Bülent Bulgurlu. Koç Holding Otomotiv Grup Baş- kanı ve Otomotiv Sanayi Der- neği Başkanı Turgay Durak, TOFAŞ CEO'su Ali Pandır ile TOFAŞ Endüstriyel Grup Direktörü Massimo Risi tara- findan karşılanan Prens Philip, gövde ve pres atölyelerindeki çahşmalan izledi. Koç Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı Mustafa Koç, yaptığı konuşmada, 80 yıl ön- ce Koç Topluluğu'nun kuru- cusu Vehbi Koç'un öncülü- ğünü yaptığı Türk otomotiv sektörünün, Avrupa'nın üretim üssü haline geldiğini vurgula- dı. Türkiye toplam otomotiv üretiminin ve ihracatının ya- rısına yakın kısmını, ticari araç üretiminin ise yaklaşık yüzde 90'ını Koç Topluluğu otomotiv şirketlerinin gerçek- leştirdiğini belirten Koç, üst- lendikleri bu önemli rolün kendilerine aynı zamanda bir sorumluluk yüklediğini, Tür- kiye ekonomisine ve Koç Top- luluğu'na yüksek katma değeri olan etkin yatınmlarla atılım- larını sürdüreceklerini ifade etti. Koç, 2008 yılında, TO- FAŞ'ın 514 milyon dolar, Ford'un ise 115 milyon dolar yatınm yapacağını anımsattı. Prens Philip'e gümüşten yapümış "Antik Anadolu Arabası" maketiyle "Cen- netin Yansımaları" adlı Bursa çinilerini anlatan bir kitap hediye edildi. (AFP) 8111 0) Arçelik, Beko ve Blomberg ile Turquality 'de Ekonomi Servisi - Arçelik AŞ, Beko ve 2002'de bünyesine kattığı Blomberg markasıyla Turquality Destek Programı kapsamına alındı. Arçelik'ten yapılan yazılı açıklamada, şirketin, belirlediği vizyon doğrultusunda 2010'da 6 milyar Avro konsolide ciro ve kendi sektöründe Beko markasıyla global pazarda yüzde 2 paya ulaşmayı hedeflediği kaydedildi. Açıklamada ayrıca Arçelik'in bünyesindeki Beko ve Blomberg markalannı da kapsamına almasıyla Turquality'nin, desteklediği marka sayısını 57'ye çıkardığı belirtildi. Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik Genel Müdürü A. Gündüz Özdemir, "Turquality kapsamına alınmak, sadece Beko ve Blomberg markalarınm gelişimi ve geleceğe yönelik stratejik hedeflerine ulaşmasında itici güç olacaktır." dedi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Bayram Değil... Prens'in gelmesi yetmedi, Kraliçe her yıl ziyaret et- tiği iki ülkeden birisi olarak Türkiye'yi seçti. Ingiltere, iç hukuku ile, kendi halkı için dünyanın en eski, en yerleşik demokratik ülkelerinden biri olduğu halde, krallıktan vazgeçmemiştir. Ingilizler kendi vergilerin- den anlamlı bir pay ayırarak saltanatın sürdürülme- sine izin verirler. Dışarıdan görüldüğü gibi, gelenek- lerine bağlılıktan değil. Tamamen duygusal (!)ne- denler işin içine girer... Ingiltere'nin zengin Kuzey dünyası içindeki ilişki- lerinde merkez siyasi iktidar, liderleridir. Kraliyet ai- lesi, Ingiliz imparatorluğunun (emperyal çıkarların) simgesel devamında rol oynar. Imparatorluğa bağlı ülkeler, sömürgeler ilişkilerinin odağındarol alırlar. In- giliz iç siyasetinde yeri ve rolü olmayan kraliyet aile- sinin, çok ince hesaplanmış, ayarlanmış dış gezile- ri, emperyal çıkarların, duygusal bağlarının korun- masında önemli katkıları olduğu bilinir. Dahası, im- paratorluğa bağlı ülkeler ölçeğinde, protokolde en üstte görünen kraliyet ailesi, gerçekte Ingiltere'nin dış politikadaki çıkariarının sürdürülmesi, kollanması adı- na, seçimle gelen Ingiliz hükümetlerinin belirledikle- ri çerçeveler içinde görev yaparlar. Yeni emperyal düzen, Afganistan, Irak işgallerin- de güç ABD'de, siyaset, deneyimlerin, geleneğin ta- şınması anlamında Ingiltere'nin elinde yürütülüyor. Ingiltere AB üyeliği bir yana, hep ABD'nin yanında uygulayıcı başrollerde görülüyor.. Her neyse, bizi güncel olarak ilgilendiren konuya, Ingiltere'nin krali- yet ölçeğinde Türkiye'ye bu büyük ilgisinin sorgu- lanmasına dönersek; vitrinde AKP iktidarı, Erdoğan hükümetinin protokol boyutundadesteklenmesinde, AB bürokratları ölçeğinden Ingiliz kraliyet düzeyine çıkıldığını görmüş oluyoruz. Tabii AB bürokratlarının AB kriterlerini ayaklar al- tına alan, insan hakları, demokrasi, hukuk düzeni, yargı bağımsızlığı, Türkiye'nin bağımsızlığı, laiklikle uzaktan yakından ilişkisi olmayan militan dille savu- nuculuk üsluplarının yerine, kraliyet protokolüne ya- kışan bir ağırbaşlılık gelmiş bulunuyor. Bu ağırbaşlı- lık, dışişleri bakanlarının ortak basın toplantısmda da gözlemleniyor. Sonuçta yine de çıkar savaşlarının açık emperyal işgallerde silahlayapılması yanında en çok medya, imaj savaşları olarak yürütüldüğü bir çağda, Ingiltere'nin tam takım AKP iktidarı yanında olduğu gibi bir görüntü yaratılmış oluyor. ••• Ingiltere'nin üniversiteleri bile kullanılarak yakın bir geçmişte, Fethullah Gülen Hoca ekolüne verdiği büyük medyatik desteği anımsamakta yarar var ga- liba. Her ne kadar kasada ağırlık ABD'de olsa da, stratejisi Ingiltere'den en yakın ama en batık mütte- fik Pakistan'daki son girişimleri de unutmayalım. Bir ayağı Ingiltere'de radikal Islami akımlar, medresele- ri ile Pakistan'dan dünyayı, şimdilerde kuralsız dü- zenin kuralsız savaşlarının tarafı olarak emperyal odakları tehdit etme boyutunda güçlendiklerinden, acil önlem projeleri arka arkaya geliyor. En son New York Times'tan öğrenmiştik. Pakis- tan'da radikal Islama odak medreselerin karşısına Fethullah Gülen okulları ile çıkma projesi yere göğe konulamamıştı değil mi? Kraliçenin, imparatorluğun simgesi şıklığı, zarafeti ile Bayan Gül'ün ılımlı Islamın simgesi modernize edilmiş türbanı görüntü olarak ne kadar uyum içindelerdi, sorgulanabilir. Ya da Is- lamcıların alerjisine karşın smokin giymeyi göze alan Cumhurbaşkanı ile, giymemekte direnen Başbakanlı AKP denge oyunlannda, iki taraflı kraliyet ziyaretle- ri için çok önemli sayılan protokol kurallarının çiğ- nendiği fotoğraf kareleri nasıl bir yeni ittifak çizgisi- ni simgeliyorlar? Kültürler çatışmasından sonra mo- daolan kültürler, dinlerdiyaloğu, dinlerüzerinden si- yasetin, yeni emepryalizmin çıkar ittifak arayışların- da yeni stratejilerin geçerliliğinde işe yarayacaklar mı? Bu önemli ziyaretin gerçek aynntılarını, perde ar- kasını hiç bilemediğimiz için, sağlıklı bir sonuca var- ma şansımız da yok. Ancak dikkatimi çeken bir ger- çeğin de altını çizmeden edemeyeceğim; ABD, In- giltere ve AB ülkelerinden AKP iktidarına yönelik, in- san hakları, demokrasi, laiklik, hukuk düzeni, ba- ğımsız yargı, en önemlisi de bagımsız Türkiye Cum- huriyeti'ne saygısızlık boyutundaki siyasal destek bütünü ile medyatik çerçevede yürütülüyor. ABD, AB siyasi liderlikleri, resmi organları, Türkiye'nin re- jimini, kimliğini yok sayan bir boyut ve üslupta AKP'ye tam destek verirlerken, bunu bütünü ile vit- rinde, kendilerini siyaseten bağlamayacak bir çer- çevede yürütüyorlar. Yani Türkiye'nin iç dengelerin- de işler terse dönerse onları açıkta bırakacak resmi hiçbir falso ortada yok. Tüm çıkış ve açıklamalar ya resmi kimliği olmayan AB bürokratları, bağlayıcılığı olmayan organlareliyleyapılıyor. En üstten son des- tek de öyle, prens, kraliçe ziyaretleri ile verilmiş vit- rindeki büyük destek de siyaseten Ingiltere'yi, hü- kümetlerini bağlamıyor. soner@cumhuriyet.com.tr Çiftçilerden Atatürk'e şikâyet Ekonomi Servisi -Türki- ye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve TZOB Yönetim Kurulu üyeleri de Çiftçiler Günü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Bayraktar Anıtkabir defte- rine şunlan yazdı: "Yüce Atatürk, Cumhuriyetin ilk yıllarında, bizzat oluştur- duğunuz ve öncelik verdi- ğiniz tarım politikalarının önemi bugün daha iyi an- laşılmaktadır. Mevcut dünya konjonktüründe, tarımın önemi artmakta- dır. Bu gelişmeler, Türk çiftçisi için fırsatlar doğur- muştur. Bu fırsatların de- ğerlendirilebilmesi için ta- rımın önündeki engeller kaldırılmah, Cumhuriye- tin ilk yıllarındaki önceli- ğine kavuşturulmalıdır." Hakan Ateş ve Gökhan Ertürk. Denizbank'tan tarımşenliği Ekonomi Servisi - Denizbank, sayılan 180 bini aşan çiftçi müşterilerine yurt çapında tanm şenliği projesini hayata geçiriyor. 15 Mayıs- 30 Ağustos 2008 tarihleri arasında gerçekleşecek şenlik 65 il, 813 ilçe ve 36 bin 669 köyü kap- sayacak. Konser, eğitim semineri, tarım sohbet toplannsı gibi büçok aktivitenin yer alacağı şen- likte 150 bin üreticiye 300 bin YTL finansman desteği de sağlanması hedefleniyor. Deftere, ülkede dört milyon- dan fazla işletmeyi temsil eden nıeslek kuruluşu ola- rak, bunun takipçisi olduk- lannı yazan Bayraktar, şun- lan kaydetti: "Türk çiftçisi için söylediğiniz ve ziraat odalarımızın duvarların- da, yıllardır asılı duran 'Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür' sözünüzün yıllardır hatırlanmaması, ülkemiz için pahahya mal olmuştur." TZOB Yönetim Kurulu üyelerinden Çetin, Türki- ye'nin tanm ülkesi olduğu- nu ancak IMF'yle yapılan anlaşmalar sonucu sektöre verilen desteklerin geri çe- kildiğini söyledi. Çetin, "Çiftçiler gününde bay- ram yaşamıyoruz. IMF politikaları terk edilmeli- dir. Benliğimize, ulusal dc- ğerlerimize dönmeliyiz. Tarımda milli mücadele ruhunu yeniden ortaya çı- karmalıyız" dedi. İSBAŞ İSTANBUL-TRAKYA SERBEST BÖLGE KURUCU VE İŞLETİCİSİ ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU'NDAN GENEL KURULTOPLANTISINA DAVET Isbaş İstanbul-Trakya Serbest Bölge Kurucu ve işleticisi Anonim Şirketi Yönetim Kurulu'nun 12.05.2008 tarlh ve 12 nolu kararı gereğlnce şirketin 2007 yılı Olağan Genel Kurulu 11.06.2008 günü saat 14.00'de, şırkot merkezinin bulunduğu Ferhatpaşa Mah. Karatoprak Mevkii Çatalca/ISTANBULadreslnde aşağıda sunulan gündemdekl konuları görüşüp karara bağlamak uzere toplanacaktır. 2007 yılı faallyet raporu ile bllanço, kar ve zarar cetvelleri genel kurulun yapılacağı şirket merkez adresi olan Ferhatpasa Mah. Karatoprak Mevkii Çatalca/İSTANBUL adresinde 26.05.2008 tarihinden itibaren ortakların ıncelemesine açık bulundurulacaktır. Pay sahiplerinin toplantıya katılımını, toplantıya bizzat iştirak edemeyecek ortaklarımızın aşağıdaki örneğe göre düzenleyecekleri noter tasdikli temsil belgelerinı toplantı tarihinden 1 hafta öncesine kadar şirketimize ibraz ederek genel kurula giriş kartı almalarını rica ederiz. GÜNDEM: 1- Açılış ve Divan Heyetinin seçimi, 2- Genel kurul toplantı tutanağının imzası hususunda divan heyetine yetki verilmesi, 3- 2007 yılı faaliyetlerlne ve hesaplarına illşkin yönetim kurulu faaliyet raporunun ve denetçi raporunun okunması ve müzakeresi, 4- Şirketin 2007 yılına ait bilanço, karve zarar hesaplarının incelenmesi, müzakeresi, 5- Yönetim Kurulu üyelerinin ve denetçilerin 2007 yılı faaliyetlerine ilişkin ayrı ayn ibraları, 6- Karın ihtiyatlara ayrılması ve dağıtılmasına karar verilmesi, 7- Yönetim Kurulu üyelerinin ve denetçilerin seçimi, görev sürelerinin ve ücretlerinin tayini, 8- Yönetim Kurulu başkan ve üyelerinin TTK 334. ve 335. maddelerinde yazılı muameleleri yapabilmelerine izin verilmesi, 9-Dilekvetemenniler. TEMSİL BELGESİ: İSBAŞ Istanbul Trakya Serbest Bölge Kurucu ve işleticisi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı'na 11.06.2008 günü saat 14.00'de yapılacak olan 2007 yılı olağan genel kurulunda beni temsile, İSBAŞ Istanbul Trakya Serbest Bölge Kurucu ve işleticisi A.Ş 'nde sahıp olduğum hlsseler Itibariyle adıma oy kullanmaya yetkili olmak üzere 'nı hususi vekil tayin ettim. Vekalet Veren Vekil Hisse ve Oy Miktarı Tarih/lmza
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle