Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2008 PERSEMBE 18 SPOR Ulusal Takım Teknik Direktörü Terim, 'Formayı hak edenler giyecek' dedi 'Doğru kadro burada' SAMt GÜREL ANTALYA - Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Euro 2008'e dünya ve Avrupa flıtboluna kendilerini hatırlatmaya gideceklerini söyledi. Avrupa Futbol Şampıyonası hazırlıklarını Antalya'da sürdüren (A) Ulusal Futbol Takımı'mn kampını değerlendirdiği bir basın toplantısı düzenleyen Terim, kamp dönemınin ilk ikı gününde futbolculann yağ ölçümü vefonksiyonelkontrollerden geçırildığini söyledi. Dün ise futbolculann fîziki durumlannın hangi seviyede olduğunu belirlemek amacıyla test uyguladıklannı belırten Terim, bu kontrollerde sürat, güç, kondisyon testlen uygulandığını ve vücut kompozisyonlan, yağ oranlan, fonksiyonel durumlannı belirlemeye çalıştıklannı, sakat oyunculann da kılo kontrollerini korumaya çalıştıklannı kaydetti. Terim, oyunculann yedi farklı testten geçınldiğinı dile getirerek, alınan sonuçlara göre oyunculann zayıf ve kuvvetlı yönlennı göreceklerinı, buna göre de antrenman planlaması yapacaklannı söyledi. Fatih Terim, bir gazetecinin, ulusal takım kadrosuna ahnmayan oyunculann tepkisiyle ilgili sorusunu şöyle yanıtladı: "Burada her oyuncunun olmayı istemesi kadar doğal bir şey yoktur. Türkiye liginin her kategorisinde her futbolcu Avrupa Şampiyonası'nda oynamak ister. Bunlar benitn tercihlerim. Hak ertiğine inandığımız oyuncular burada. Bunun dışındaki sesler üslubunda olursa kabulümüzdür. Bunun dışındakilere gerekli cevaplar verilir. Şu an kadromuz ıııevki ınevki bellidir. Tecrübem bana şunu söylüyor ki, Türk basımnda net olarak 'Evet kadro budur' denilen kadroyu hatırlamıyorum. Tüııı zamanlar için de verilen kadrodan nıeınnun olunduğunu görmedim." Terim, "Antalya kampında hedefe ulaşıldı mı" şeklindeki soru üzerine de şöyle konuştu: "Planlarımız içerisindeki BakanMurat Başesgioğlu ve Federasyon Başkanı Hasan Doğan'ın eşleri dckampla. hedefler, oyunculann lig yorgunluklarını atmasıydı. Baktığımız zaman hedeflerimize ulaşmış gözüküyoruz." Tecrübeli çalıştıncı, "Eleme maçlarında sakatlıklardan çok sıkınrı çekildi. Defansta sakatlıklardan dolayı sorunlar var mı" sorusunu da, 'SİSTEM HAZIR' rerim, bir gazetecinin, "Avrupa Futbol Şampiyonası'nda oyun sistemi nasıl olacak" sorusu üzerine de şu bilgileri verdi: "Nihat, Halil, Mevlüt, Semih ve Yıldıray gibi futbolcularımız, ileriye dönük oynayabilir. Oyunculann sadece numaralannı değiştiririm. Önemli olan oyun anlayışımızı sahaya yansıtnıaktır. Sistem hazır zaten. Tek forvet doğru bir yaklaşım değildir. Belki 5 forvetten yararlanacağız. Oyun sırasında her türlü riske girebiliriz." Medyanm desteğini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise Terim, şunlan söyledi: "Avrupa Şampiyonası, Dünya kupalanndan başlangıç olarak daha zor.Kaybetme kelimesini ağzımıza almayan, turu geçemeyeceğiz kelimesini ağzına almayan, galibiyetten başka bir şey konuşmayan bir ortam içerisindeyiz. Her şeye hazırlıklı, konsantre bir takım göreceksiniz. Şampiyonadaki 15 takımın isteği neyse, bizim isteğimiz bir fazladır." ÜMİT KARAN: Kahraman olmak istedik NEVZAT DİNDAR grup maçlan su-asında 11 sakata varan bazı maçlar olduğuna değinerek, şöyle yanıtladı: "Sakatlıklara itiraz etmeyiz. Ancak bize sürpriz Gökhan Gönül ve Servet Çetın oldu. Umarım burada kabr. Üç hazırhk maçı oynayacağız, daha da ileri girmez." Altaylı'nın 'Fethullahçı yapılanma' iddiası gündeme geldi Divan'da tarikat tartışması FATtH ERDOĞDU G.Saray'da son dönemde artan tarikatçı yapılanma camianın gündemınde. Kulübün dün gerçekleşen divan toplantısına bu konu damgasını vurdu. Eski G.Saray 2. Başkanı ve gazeteci Fatih Altayh'nın, Divan Kurulu'na gönderdiği, San - Kırmızılı kulüpte tarikatçı bir yapılanmanın olduğunu belirten yazısı gündem oluşturdu. Fethullah Gülen cemaati ile yakmlıklan olan kişilerin G.Saray'da altyapılara kadar indiğinı ıfade eden ve Hakan Şükür'ün F.Bahçe derbısı öncesi, "Birtakım kesimler tarafından kutlu doğum haftası olarak kutlanan" zamana vurguda bulunulduğunu söyleyen Fatih Altayh'nın yazısına Divan Kurulu Başkanı îrfan Aktar. başkan Adnan Polat ve üyeler konuşmalannda POLAT'TAN LAKKLİK VURGUSU Başkan Adnan Polat üyelere gönüllerini ferah tutmalannı söyleyerek, şöyle konuştu: "Söylenenlerin birçoğu gerçek değil. Biz özellikle inançlarla ilgili konularda çok hassasız. Benimle ilgili dahi birçok yakıştırma yapılıyor. Atatürk ilkeleri ve onun ışığı altında hayat felsefesi edinmiş bir G.Saraylıyım. Ama insanlann inançlarına da saygılıyım. Yapılan spekülasyonlara lütfen kulaklarınızı tıkayın. G.Saray laik, demokrat Türkiye'nin en önemli bayraktarlarından biridir. Böyle de devam edecek." degındı. lrfan Aktar, "Kulübümüzde 1350 lisanslı sporcumuz var ve bunların hangi dine, tarikata bağlı olduklan bizi ilgilendirmez. Cumhuriyet değerlerine ve laikliğe sonuna kadar bağlı olan G.Saray camiasının, bazı dini konulara karıştırüması bizi ciddi rahatsız edebilir. Daha fazla açıklama yapümasına gerek duymuyorum" dedi. Toplantıda, Süper Lig ile Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'mn kazandığı Avrupa Şampıyonlar Ligi kupalan da sergılendı. Öte yandan antrenör Burak Dilmen sol dız ön çapraz bağlanndan amelıyat oldu. G.Saray uzun yıllar unutuhnayacak bir mücadelenın ardından ligde şampiyonluğa ulaşırken bunda kuşkusuz en büyük pay futbolculanndı. Yaşanan onca sıkmüya karşın ayakta kalarak güçlü olduklarını gösterdiler. Takımın önemli taşlanndan bın de şüphesız Ümit Karan'dı. Şampiyonluğun öyküsünü tecrübeli futbolcudan dınlemek ıstedık.. Söz goîcü fütbolcuda. - Şampiyonluğu getiren unsurlar nelerdi? - ÜMIT KARAN: Buna ilk sırada futbolculan yazmak gerekir. Yeni oluşan bir takım olmamıza karşın büyük bir dırenç göstererek son ana kadar mücadelemizi sürdürdük. Bunu başanrken de inandık. Bir sezonda yaşanabilecek ne kadar olumsuzluk varsa başımıza geldı. Seyircisiz oynadık ligin ilk bölümünü. Takımın iyi gittiği dönemlerde sakatlıklar yaşandı. Ayhan, Lincoln ve Linderoth'un uzun süren sakatlıklan takımın dengesini bozdu. Buna bir de kadro dışı bırakılmalar eklendi. Aynca başkanlık seçimlen oldu. Üstüne de Kalli aynldı. En başta birlik olup kenetlenerek biz futbolcular kahraman olmak istedik. Başkammızın 'Kahramanlar zor anlarda sahneye çıkar' sözleri bizi daha da hırslandırdı. Biz de kahraman olmak istedik. - Ağabeyler olarak biraz daha fazla mesai harcadınız... - Ü.K.: Evet.. Tabii ki genç arkadaşlarla sürekli konuşuyorduk. Onlara tecrübelerimizi herfirsattaaktanyorduk. Bize karşı en küçük bir saygısızlıkta bulunmadılar ve sürekli olarak dinlediler. Onlann hırsı ve bizim tecrübemiz iyi bir kanşım oldu. Böylece başan da geldi. - 'Kalli gitti böyle oldu 1 diyenler var. Ne oldu da son 6 haftada inanılmaz bir direnç gösterdiniz? - Ü.K.: Bu başan sadece bir grubun aldığı bir sonuç değil. Kalli de şampiyonlukta emek verdi. Takım düzenini kuran kişi oydu. Yeni bir takım olmanın zorluklannı kısa zamanda atlattık. Bunda Kalli'nin tecrübesinin etkisi büyüktü. Son 6 hafta artık puan kaybının telafisinin mümkün olmadığı bir dönemdı. Üzenmizdeki yük ağırdı. Şampiyon olamasak kimse bize hesap soramazdı. Çünkü yeni bir takımdık. Buna karşın bizler inanmıştık şampiyon olacağımıza. Gençlerbirliği maçı sanki bir dönüm noktası oldu. O zor şartlar altında Lincoln'ün attığı gol bizi havaya soktu. - Lincoln'den konu açılmışken; neden başansız oldu? - Ü.K.: Sabırsız bir toplumuz. Lincoln'ün ligin ilk bölümündeki performansını hatırlasanıza. Ne zaman kı sakatlandı, eski performansından uzak kaldı. Türkıye'de oynanan sert futbol Lincoln'ün performansını olumsuz etkıledi. Ancak bu Çw şampiyonlukta Lincohı'ün Gençlerbirliği'ne son ™ dakikalarda attığı kritik golün payı büyük. - Ligde başarüı olmanıza karşın Avrupa'da istenen sonuç gelmedi. Bu kadro Şampiyonlar Ligi'nde başarüı olabiür mi? - Ü.K.: Genç ve tecrübesi olmayan bir takımdık. Bazı futbolculann aşama kaydettiğinı görüyonız. Örneğın Banş Özbek. Almanya 3. Ligi'nden aramıza katıldı. Ancak futboluyla olgunlaştı. Bugünkü düzeyi kesinlikle farklı. Yönetimin transfer konusunda nasıl bir politika izleyeceğini bilmiyorum. Ancak l iyi bir takımız. l-2takvıyeninyeterli \l\ olduğunu düşünüyorum. - Ulusal takıma seçilmedin. Bir 8 k kırgınlık duyuyor musun? yt\ - Ü.K.: Ben bu sonucu bekliyordum!.. tyi bir sezon geçirdiğimi düşünüyorum. Kendimi beğendim. Ulusal takımda ohnamak elbette üzüntü verir. Ancak yapacak bir şey yok. Önüme bakıyorum. - Sezon başında ayrılma noktasına gelmiştin. Ancak kaldın ve başarılı oldun. Yeni sezonla ilgili gelen bir teküf var mı? -Ü.K.: Ben hiçbır zaman aklımdan aynlık diye bir şey geçirmedim. Çünkü sadece kâğıt üzerinde değil, kalben de bu renklere âşığım. Sezon başında gelen teklifler vardı. Ancak kalıp en doğru karan verdiğimi düşünüyorum. ÜMİT KARAN w w w w G O R U Ş / DOĞAN HASOL 17. Şampiyonluk Gururu Futbolda 17. lig şampiyonluğu... Büyük gurur... Üstelik bu kez daha da zor koşullar altında... Alınan sonuç çok görkemli: Galatasaray kendisini izleyen üç id- dialı takımın; Fenerbahçe, Beşiktaş ve Sıvasspor'un 6 puan ileri- sinde bitirdi ligi. Şampiyonun 79 puanı var, izleyenlerin 73. Ayrıca Galatasaray ligin en çok maç kazanan, en az yenilgisi ve beraberliği olan, en az gol yiyen, averajı en iyi takımı oldu; haftalara göre li- derlikte de yine Galatasaray önde... Ve bütün bu başarıyı çoğu genç Türk oyuncularıyla sağladı; yabancılarla değil. örneğin, şam- piyonluğa noktayı koyacak son Gençlerbirliği OFTAŞ maçına 11 Türk oyuncuyla çıktı ve maçı 2-0 kazandı. Başarı, takım ruhu, arkadaşlık, amaca kilitlenme ve dayanış- mayla geldi. Buna kısaca 'Galatasaraylılık ruhu' da diyebiliriz. Ligin bitimine 6 hafta kala antrenör Feldkamp bir anda aynldı... Buna karşın takımda öylesine bir kilitlenme ve dayanışma oluş- muş ki onundekı 6 maçı da kazanarak şampiyonluğa ulaştı. Gelelim şampiyonluğun öteki iddialı takımı Fenerbahçe'ye... Fenerbahçe büyük paralar harcayarak yabancı ağırlıklı bir takım kurdu, ama 'gerçek bir takım' oluşturma hedefine ulaşamadı. An- trenör Zico, kendisinin deyabancısı olduğu 'Fenerbahçe ruhu'nu oyunculara aşılayamadı. Zico iç maçlan ciddiye almadı, yerli ta- kımları küçümsedi, iyi incelemedi, yalnızca dış maçlara koşullan- dı. Fenerbahçe'nin yabancı oyuncuları da öyle... Onları da daha çok dış maçlar ilgilendirdi; içeride "Nasıl olsa kazanınz" havasın- daoynadılar... Yönetim, paranın ve Fenerbahçe adının büyüklüğünün oyunculara pompalanmasının yeteceğini sandı. Olmadı... Sonuç: Kupasız kapanan bir sezon daha... Büyük bir düş kı- • rıklığı. Böylece paranın her şey demek olmadığı kuralı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Ligin kırılma noktası, son Galatasaray-Fenerbahçe maçıy- dı. O maçta ve sonrasında Galatasaray başarısını sürdürür- ken Fenerbahçe düşüşe geçti. Galatasaray şimdi UEFA Kupası, Süper Kupa, 14 Türkiye Ku- pası, 10 Cumhurbaşkanlığı Kupası'ndan sonra 17. lig kupasını da müzesine götürmenin coşkusunu yaşıyor. Bu coşkuyu, sevinci çekemeyenler, kaba kuvvetle engellemeye çalışanlar var. Özellik- le de Kadıköy'de yapılanlar Fenerbahçe'nin büyüklüğüne yakış- mıyor. Yandaşlar Kadıköy'ü niçin 'kurtanlmış bölge' konumuna ge- tirmeye çabalıyorlar? Fenerbahçe bir semt kulübü değil ki... . Bir açıklama Geçen haftaki yazımda Galatasaraylılar Derneği'nin Anıtkabir zi- yaretini anlatmıştım. Hafta içinde kimi yazarlar bu ziyareti Hakan Şükür'ün Zaman gazetesinde yer alan sözleriyle ilişkilendirdiler. Orneğin değerli yazar Özgen Acar 9 Mayıs günlü Cumhuriyet'te şöyle yazıyordu: "Jetonu geç düşen Galatasaraytopluluğu da, Ga- latasaray Lisesi Mezunlan Derneği Başkanı sanatçı Candan Erçe- tin'/n öncülüğünde, Şükür'ün günahını çıkarmak üzere apar topar Anıtkabir'i ziyaret etmek zorunda kaldı." Yazılan doğru değil. Anıtkabir'e 'günah çıkarmak üzere' gidil- medi. Bu ziyaret, demeğin kuruluşunun 100. yıl kutlamaları kap- samında aylar önce planlanmış, hatta Galatasaray-Fenerbahçe maçının aynı günlere rastlaması nedeniyle bir hafta ertelenmişti. Bir tren dolusu insan 'apar topar' bir araya getirilebilir mi? e-posta: merkez@hasmimarlik.com.tr, Faks: 0212 211 34 20 Futbolumuzun gururgecesi Türkiye Futbol Adamları Derneği'nin (TÜRFAD) geleneksel olarak düzenlediği 'tnsanlar Yaşarken de Anılmalıdır' ödül töreni önceki akşam Istanbul'da yapıldı. Genel Başkan Yılmaz Tokatlı, "Futbol ailesi olarak gururluyuz" dedi. Ataköy Olimpiyatevi'ndeki törene, Ulusal Futbol Takımı'mn eski teknik direktörlerinden Sepp Piontek de katıldı. Gazetemiz yazarı Adnan Dinçer ödüle layık görülen isimler arasındaydı. (GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU) Cumhuriyet gazetesinin Unutulmayanlar Ödülü'ne 2007'de layık görülen ulusal takunlann eski Danimarkalı Teknik Direktörü Joseph Sepp Piontek bir yıllık gecikmeyle kürsüye çıktı. Piontek'e Cumhuriyet Ödfllfi'nü şpor servisi sorumlumu^Arif Kızılyalın sundu. Bu SÜI^MH karşısında şaşkınlığını saklayamayan Alman çalıştıncı "Gerçekten mi? Çok mutlu olduın" dedi. RSKİ BAŞKAN ALİ ŞEN'DEN YILDIZ ÜYUNCUYA ELEŞTÎRİ 'Bu Carlos o Carlos değil' Spor Servisi - F.Bahçe eski başkanı Ali Şen, San - Lacivertlilerin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos'a ve teknik direktörü Zico'ya yüklendi. Real Madrid'deki R.Carlos'un F.Bahçe'de olmadığını dile getiren Şen, "Real Madrid'de vardı ya hani, sol bek, 10 defa depar atar, frikikten gol atardı ya Roberto, soyadı Carlos. Bize o la/.ıııı. Bu yıl bir gol attı, frikikten golü yok. Onun için 1 numaralı ayıp eden adamın adı R.Carlos'tur. Bir de kalktı gitti. Bütün F.Bahçelileri, beni, Aziz Yıldınm'ı, hepimizi aldattı. İyi ki ben başkan değilim. Başkan olsaydını. K.(,'arlos aldığı 5 ıııilyon 300 bin Avro'nun, 3 milyon Avro'sunu ceza olarak geri verirdi. Kezman da aldığı paranın yansını ceza olarak verirdi" diye konuştu. F.Bahçe'de başkan Aziz Yıldınm'ın sunduğu imkânlara karşın sezonun kupasız kapatıldığını hatırlatan Ali Şen, San - Lacivertlilerin gelecek sezon işlerinin zor olduğunu vurgulayarak, "Futbolcular ve Zico, Aziz Yüdırını'a çok ayıp ettiler. 1 Zico başaı ısı/.dıı" dedi. Ali Şen, Zico'nun yerine kim gelmeli" şeklindeki soru üzerine, "F.Bahçe'de bugün çalışmak istemeyen insan mı var? Mustafa Denizli gelmeli" dedi. Şen San - Lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez çeyrek final oynamasını başan olarak görmediğini vurguladı. BİRİLERİ GİDECEK YILDIZ GELECEKı ? J & ^•'•-.• ' '•,,•'•!• [••'•• , Â ' - \ - " . - U i ı . '•* ) U"< " - : HÎLMİTÜRKAY Yeni sezon öncesi transferde yine önplana çıkmayı hedefleyen Fenerbahçe'de yönetim Appiah, Kezman ve Maldonado'nun durumlannı gözden geçiriyor. Bu üçlüden bir veya ikisinin gitmesiyle kadroya yurtdışından önemli takviyeler yapılacak. Şımdılık bu üç futbolcu yönetimin elini kolunu bağlamış durumda. Gıtmemelen halmde dışandan transfer yapılacak olursa futbolculara ekstra tazminat ödenecek. Bir de Lugano belırsizlıği söz konusu. Birçok kulübün peşinde olduğu Uruguaylı stoper ile yönetim önümüzdeki günlerle bir görüşme yaparak fikir alışverişinde bulunacak. Teknik Direktör Zico'nun durumunda ise olumsuz bir gelişme yok. F.Bahçe'yi kuruluşunun 100. yılında şampiyon yaparak dikkatleri üzerine çeken ve bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkaran Brezilyalı çalıştıncuun takımın başında kalmasının en büyük nedeninin 'istikran yakalamak' olduğu ifade ediliyor. Başta kaptan Alex olmak üzere takımdaki Güney Amerikalı oyunculann desteğini alan Zico'nun kalmaması için hiçbir neden görünmüyor. Dolayısıyla Brezilyalı hoca önümüzdeki yıl da takımın başında olacak. Şu an tatil için ülkesinde bulunan ve gıtmeden önce yönetime genış çaph bir rapor sunan Zico'nun raporu yönetim tarafından inceleniyor. Liste bir hayli kabarık. Transferler görüşmeleri büyük bir gizlilik içerisinde, basına sızdınlmadan yürütülecek. Birçok isim her zaman olduğu gıbi yine yazılıp çizilecek, ama asıl karar başkan Aziz Yıldınm'ın iki dudağının arasından çıkacak. San - Lacivertlilerde bu sezon gideceklerin sayısı bir hayli fazla görünüyor. Appiah, Kezman, Maldonado gibi isimleri gözden çıkaran teknik kadro Lugano'dan da bir an önce durumunu netleştirmesini istiyor. Başansız bir sezon geçiren AU Bilgin, Kcıual, (Mcan ve Can Arat gibi ısimlere sıcak bakılrruyor. Önder Turacı da FK Moskova ile anlaşma sağladı. Gerçi Aziz Yıldınm kendisinden kalmasını istedi ama o "Zico'nun olduğu yerde durmam" dedi. Bazı taraftarlar ise Brezilyalı futbolcu sayısından şikâyetçi görünüyorlar. Bufiıtbolculannson maçlardaki isteksizliklerine dikkat çeken yandaşlar, Yıldınm'dan Brezilyalı sayısının azalfılmasını istiyorlar.