Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2008 PAZARTESİ 6 HABERLER ÖNERGE ELE ALINACAK Babacan, demokratikleşme sürecindeki tıkanıkların Türkiye’yi etkileyeceğini söyledi ‘Yabancı sermaye azalacak’ KADINLAR İZLEMEDE 301. madde genel kurulda ? TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta, TCY’nin 301. maddesinin değiştirilmesine ilişkin yasa önerisi görüşülecek. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile ilgili gensoru önergesi de yarın genel kurul gündemine gelecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesinde değişiklik öngören yasa önerisi, yarın TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Öneriyle “Türklüğü” yerine “Türk milleti”, “cumhuriyet” yerine “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” ibareleri getirilirken, bu madde kapsamındaki suçlarda hapis cezasının üst sınırı 3 yıldan 2 yıla düşürülerek erteleme kapsamına alınıyor. TBMM Genel Kurulu’nda, bu hafta yoğun bir mesai gerçekleştirilecek. MHP milletvekillerinin, son aylarda pirinç, bulgur ve bakliyatta fiyat artışları yaşanırken, gerekli önlemleri almadığı ve sorumsuz davrandığı gerekçesiyle, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler yarın yapılacak. Görüşmelerin ardından TCY’nin 301. maddesinin değiştirilmesine ilişkin yasa önerisi ele alınacak. Öneriye göre 301. maddenin başlığı, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Devletin kurum ve organlarını aşağılama’’ olarak değişiyor. Ayrıca maddede yer alan “Türklüğü’’ ibaresi “Türk milleti’’, “cumhuriyeti’’ ibaresi de “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’’ olarak değişiyor. Cezanın üst sınırı 3 yıldan 2 yıla indirilirken, maddeye aykırı hareket ettiği iddia edilenlerle ilgili soruşturma açma yetkisi de Adalet Bakanı’na bırakılıyor. TBMM Genel Kurulu, yarın, 301. madde ile ilgili yasa önerisinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışacak. ‘Medyadaki cinsiyetçi sunuma son’ ? Kadınların Medya İzleme Grubu, kadınlara yönelik hak ihlalleri, ayrımcılık ve cinsiyetçi kalıpları izlemeye aldı. Başlatılan kampanyası ile kadınların kurban, zavallı, mağdur, cinsel nesne, namus simgesi gibi geleneksel roller çerçevesinde sunulmasının engellenmesi hedefleniyor. HİLAL KÖSE ? Türban tartışmalarına değinin Babacan, “21. yüzyıl Türkiye’sinde böyle bir yasağın devam etmesini kimsenin düşünmemesi lazım. Türkiye ya bazı önyargıları geride bırakacak ya da bunlarla yaşamaya devam edecek” dedi. ANKARA (AA) Dışişleri Bakanı Ali Babacan, resmi ziyaret için gittiği Umman’dan dönüşü sırasında uçakta bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Babacan, “Türkiye’ye uluslararası sermaye akışının bu yıl maalesef gerileyeceğini” belirterek bunda global ekonomik dalgalanmaya ek olarak Türkiye’deki iç siyasi gelişmelerin de rolü olduğunu söyledi. Bir örnek veren Babacan, “Geçen yıl nisan ayında büyük bir yatırımcı bizim arkadaşlarla mailleşiyor, bizim arkadaşlar randevu ayarlıyor, arkasından malum nisan ayındaki gelişmeleri yaşıyoruz. Ertesi gün bir eposta, ‘Bunlar doğru mu? Eğer doğruysa 1015 sene sırtımı dönüp de Türkiye’ye bakmam’ diyor” dedi. Babacan, bir ülkede demokrasinin işleyişinin o ülkenin öngörülebilirliğiyle çok alakalı olduğunu ifa Dışişleri Bakanı Ali Babacan, resmi ziyaret için gittiği Umman’ın başkenti Muskat’ta Umman’ın Dışişlerinden Sorumlu Bakanı Yusuf Bin Alevi Bin Abdullah’la görüştü. Babacan, Bakan Abdullah tarafınrdan verilen yemeğe de katıldı. (Fotoğraf: AA) Kadınların Medya İzleme Grubu (MEDİZ), televizyon ve radyo kanalları, günlük gazeteler ve internet sitelerindeki, kadınlara yönelik hak ihlalleri, ayrımcılık ve cinsiyetçi kalıpları izlemeye aldı. 25 Nisan25 Mayıs 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Medyada Cinsiyetçiliğe Son” kampanyası ile kadınların kurban, zavallı, mağdur, cinsel nesne, kutsal ana, namus simgesi gibi geleneksel roller çerçevesinde sunulmasının engellenmesi hedefleniyor. MEDİZ’i, KADER, Kadının İnsan HaklarıYeni Çözümler Vakfı, Amargi’in de aralarında bulunduğu 23 kadın örgütü oluşturdu. Kadınlar, ‘cinsiyetçi olmayan bir medya’ oluşturulmasına katkı sağlamayı düşünerek 25 Mayıs’a dek sürecek bir kampanya başlattılar. Kampanya süresince, farklı medya örnekleri üzerinden kadınların ‘temsil biçimleri’ne ilişkin bir çalışma yapılacak. Araştırmanın sonuçları, 34 Mayıs’ta İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenecek “Cinsiyetçi olmayan medya için...” konulu konferansta açıklanacak. Katkıda bulunmak isteyenler için kampanya internet adresi: www.mediz.org de ederek “Türkiye ancak demokrasisi derinleştikçe, AB yolunda ilerledikçe daha öngörülebilir bir ülke oluyor. Demokratikleşme sürecinde olan herhangi bir tıkanıklık ya da tıkanıklık ihtimali, Türkiye’yi öngörülebilir olmaktan çıkarıyor. Öngörülemeyen ülkede de ne uzun vadeli kredi açılması, ne de doğrudan sermaye girişi beklemek boşuna” dedi. Kophenag kriterlerine vurgu Babacan parti kapatma davası konusunda ise AB’yi işaret ede rek “Türkiye’nin bir şeyi doğru mu, yanlış mı yaptığını mukayese edecek ölçütler ve standartlar var. Bunlar Kopenhag siyasi kriterleri ve Venedik Komisyonu’nun çalışmaları” değerlendirmesini yaptı. Babacan, türban konusunun anımsatılması üzerine de şunları söyledi: “Bu problemi şöyle ya da böyle aşmamız gerekiyordu. Üniversitelerdeki bazı öğrencilerin okuyup bazılarının okuyamaması, bunun sebebinin de sadece giyim kuşam tarzları olması... 21. yüzyıl Türkiye’sinde böyle bir yasağın devam etmesini kimsenin düşünmemesi lazım. Türkiye ya artık bazı önyargıları ve bazı klişe olmuş yaklaşımları geride bırakacak ya da bunlarla yıllarca yaşamaya devam edecek. (...) Er geç gündeme gelecekti, bugün olmasa yarın, yarın olmasa öbür gün, böyle bir yasakla Türkiye devam edemezdi.” Dışişleri Bakanı Babacan, bir soru üzerine, erken genel seçimi konuşanların bulunduğunu, ancak bunun hükümette de, partide de genel bir eğilim olmadığını söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Ellen Wood İstanbul’da “Eski yasadan yararlanarak 65’inden önce emekli olsun” diyenler, çocuklarını sigortalı yaptırıyor. ‘Kapitalizm gerektiğince eleştirilmiyor’ ? “Modernite, kapitalizm ve demokrasi” konulu panelde konuşma yapan Marksist kuramcı Prof. Wood, Türkiye’deki solun kapitalizm, serbest piyasa ekonomisi kavramlarıyla savaşması gerektiğinin altını çizdi. İstanbul Haber Servisi Kanada York Üniversitesi Siyaset Bilimleri Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ellen Meikins Wood, konuşmacı olarak katıldığı panelde, Türkiye’deki solun kapitalizm, serbest piyasa ekonomisi kavramlarıyla savaşması gerektiğinin altını çizdi, ABD’de yaşanan ekonomik krizin kapitalizmin doğası gereği olduğunu söyledi. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde dün gerçekleştirilen “Modernite, kapitalizm ve demokrasi” konulu panelde konuşma yapan Marksist kuramcı Wood, modernite, kapitalizm ve demokrasinin arasındaki ilişkilere değindi. Aydınlanma kavramının insanın kurtuluşu, özgürlük ve eşitlik mücadelesine büyük katkıları olduğuna dikkat çeken Wood, aydınlanmanın klasik ekonomi ile bir araya gelerek ticari bir felsefeye dönüştürülmesine karşı çıktı, moderniteyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kapitalizmin kendini genişletmeye zorunlu olduğunu, dünyanın tamamını kendi gelişimine tabi tuttuğunu belirten Wood, “ABD’de yaşanan krizi anlamak zor değil, kapitalizm genişleyecek, yani kendine bağımlı kılacak sömürgeleştirecek bir başka ülke bulamadığı anda krize girer” dedi. Kapitalizmin zorunlu olmayan ancak bize zorunluymuş gibi hissettiren “ihtiyaçlar” doğurduğuna dikkat çeken Wood, “Kapitalizm aynı şeyden fazla olanı yaratmaz, çok özgül bir piyasa bağımlılığı yaratır ve bu durum, insan ihtiyaçlarına aykırıdır” ifadesini kullandı. Demokrasinin, kapitalizmin antitezi olduğunu belirten Wood, “Demokrasi çoğunluk iktidarının ihtiyaçlarını gözetirken kapitalizm kârın maksimize edilmesinden beslenir. Kârın çıkarları ile çoğunluğun uzun dönem ihtiyaçları birbirinin antitezidir” dedi. Kurumların hesapları görüşülecek Genel kurulda, çarşamba günü Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısı görüşülecek. Tasarıya göre meslek mensubu olmak için kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına, ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine, anayasal düzene, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmama koşulu aranacak. Genel kurul, perşembe günü trafiği yoğun olan karayolu, gar, lojistik merkezi, havaalanı, yük, yolcu, yat limanı ve kompleksleri ile sınır kapılarının yapişletdevret modeliyle yapılmasını öngören yasa tasarısını ele alacak. TBMM KİT Komisyonu, çarşamba günü Eti Maden, Sümer Holding ve TDÇİ’nin, perşembe günü de Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun 2005 ve 2006 yıllarına ait hesaplarını ele alacak. ‘Böyle ‘iletişim’ istemiyoruz!’ MEDİZ’den Melek Özmen, 2006’dan beri üzerinde çalıştıkları bu projenin, medya içindeki cinsiyetçilik ve yayımlardaki cinsiyetçilik olmak üzere iki alanı olduğunu, bu iki durumun birbirini etkilediğini belirtti. Özmen, “Medyada karar verenler kadınlar değil. Bu durumu, medya çalışanlarıyla tartışmak, gündemleştirmek istiyoruz” dedi. Kadınların hayatlarına mal olan, ağır sonuçlara yol açan ihlallerin olduğunu, ancak sorumlulukların unutulduğunu dile getirerek “Medya, artık, ne yaptığının farkında olmaz durumda. Yapılan hak ihlallerinin, fark edilmesini sağlamak istiyoruz” diye konuştu. Etik sorumluluğu hatırlatmak, bir anlaşmaya varmak gerektiğini vurgulayan Özmen, şöyle devam etti: “Medya bir kitle iletişim aracı ve bizimle bu şekilde iletişim kurduğunda iletişimi kesme hakkımız olmalı. İletişimi kesme hakkımızı kullandığımızda, gerçekten bir şeylerin değişeceğini umuyorum.” KARARNAME YAYIMLANDI 9 ilin valileri merkeze alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu kararıyla 9 ilin valisi merkeze alındı, bazı valilerin görev yerleri değiştirildi. Bakanlar Kurulu’nun atamalara ilişkin kararı, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, Adıyaman Valisi Halil Işık, Ardahan Valisi Murat Yıldırım, Bolu Valisi Ali Serindağ, Burdur Valisi M. Rasih Özbek, Denizli Valisi Dr. Hasan Canpolat, Hatay Valisi Ahmet Kayhan, Manisa Valisi Refik Arslan Öztürk, Muğla Valisi Lütfi Yiğenoğlu ve Ordu Valisi Dr. Said Vakkas Gözlügöl merkeze alındı. Edirne Valisi Nusret Miroğlu Hatay Valiliği’ne, Erzurum Valisi Celalettin Güvenç Manisa Valiliği’ne, Ağrı Valisi Halil İbrahim Akpınar Bolu Valiliği’ne, Muş Valisi İbrahim Özçimen Burdur Valiliği’ne, Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen Denizli Valiliği’ne, Merkez Valisi Erdal Ata Zonguldak Valiliği’ne, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürü Dr. Ahmet Altıparmak Muğla Valiliği’ne, Üsküdar Kaymakamı Erdoğan Bektaş Muş Valiliği’ne, Zeytinburnu Kaymakamı Selim Cebiroğlu Ardahan Valiliği’ne, Erzurum İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ramazan Sodan Adıyaman Valiliği’ne, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Büyük Edirne Valiliği’ne, Mülkiye Başmüfettişi Sami Bulut Erzurum Valiliği’ne, Ankara İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Çetin Ağrı Valiliği’ne, Mülkiye Başmüfettişi Ali Kaban Ordu Valiliği’ne atandı. [email protected] Hukuka sahip çıkılmalı Türkiye Barolar Birliği, son 9 yılda 14 avukatın öldürüldüğünü belirterek bu durumun herkes için düşündürücü olduğunu vurguladı ANKARA (ANKA) Türkiye Barolar Birliği (TBB), önceki gün öldürülen Ankara Barosu’na kayıtlı Avukat Cengiz Kaya ile birlikte son 9 yılda 14 avukatın öldürüldüğünü açıkladı. Barolar Birliği’nin yaptığı açıklamada, “Bu vahim tablo, tüm yargı mensupları, güvenlik görevlilileri, tüm yöneticiler ve hepimiz için düşündürücü olmalıdır. Hukuk sistemimiz caydırıcı olmaktan hızla uzaklaşmaktadır” denildi. TBB, Ankara Barosu’na kayıtlı Avukat Cengiz Kaya’nın görevini yaparken öldürülmesini kınayarak son dokuz yıl içinde avukatlara yönelik 166 saldırı meydana geldiği ve bu saldırılarda 14 meslektaşlarının yaşamını yitirdiğini bildirdi. Açıklamada, 2007 yılı içinde toplam 19 meslektaşlarının saldırıya uğradığını, bu saldırıların birinin ölümle sonuçlandığını belirtilerek “Böylelikle son dokuz yılda uğranılan saldırı 166 oldu ve bu saldırılarda 14 meslektaşımız yaşamını yitirdi” denildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Bu vahim tablo, tüm yargı mensupları, güvenlik görevlilileri, tüm yöneticiler ve hepimiz için düşündürücü olmalıdır. Hukuk sistemimiz caydırıcı olmaktan hızla uzaklaşmaktadır. Kendi hukukunu uygulama, ceza verme, verdiği cezayı infaz etme düşüncesinin eyleme geçirilmesinde içinde bulunduğumuz ortam her yönüyle cesaretlendirici olmaktadır. Demokratik yaşamın sürdürülmesinin temel koşulu olan hukuk devletine ve onu yaşama geçiren yargı organına bütün unsurları ile sahip çıkmalıyız.” BAŞSAĞLIĞI Çok sevgili KEREM’imizi, acı bir trafik kazasında yitirmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Başta değerli işadamı ve spor gönüllüsü Mehmet Ali AYDINLAR olmak üzere tüm kederli AYDINLAR ailesine başsağlığı dilerken evladımızı sonsuzluğa uğurluyoruz. ‘Türkiye’deki gibi tartışılmıyor’ “Kapitalizmin demokrasinin sınırlarını tanımlamasına izin vermemeliyiz” diyen Wood, Türkiye solunun kapitalizm, serbest piyasa ekonomisi kavramlarıyla savaşması gerektiğinin altını çizerek özetle şunları söyledi: “Modernite kavramı dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’de olduğu gibi canlı ve anlamlı bir şekilde tartışılmıyor. Hükümet moderniteye olan bağlılığını Avrupa Birliği’ne tutunarak ve serbest piyasa ekonomisiyle kanıtlamaya çalışıyor ancak yetersiz kalıyor. Diğer taraftan kendilerini sosyal demokrat olarak tanımlayan güçler de kapitalizmi gerektiğince eleştirmiyor.” Turizmcilerden tepki Kararnamede, mahkeme kararıyla ikinci kez Muğla Valisi olan Yiğenoğlu’nun da yer alması tepkiyle karşılandı. Yiğenoğlu’nun görevden alınmasına TOBB’ye bağlı Muğla Ticaret Odaları başkanları yaptıkları ortak açıklamayla tepki gösterdi. Başkanların açıklamasında, turizm sezonunun başlamış olmasına dikkat çekerek “Çaydan geçerken at değişmez” denildi. ARMAĞAN ÖZEL SEYDİ UĞURLU C MY B C MY B