22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 NİSAN 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Yolsuzlukla mücadele isteyen Dünya Bankası, büyüme için istikrarın yeterli olmayacağına işaret etti Riskli dönem uyarısı ? Türkiye’ye gelen yabancı yatırımların üretim yerine hizmet sektörüne geldiğini vurgulayan Dünya Bankası, hükümeti büyümenin sonuçlarını sosyal gruplara yaygınlaştırmaya çağırdı. ANKARA (ANKA) Dünya Bankası’nın son Türkiye raporunda “Doğrudan Yabancı Yatırımlarda (FDI) dikkat çekici iyileşmeye karşın Türkiye’ye net FDI, yeni AB üyesi ülkelerin çoğu dahil rekabetçi ülkelere göre düşük kalmıştır. Ayrıca Türkiye’de FDI çoğunlukla, yeni AB üyesi ülkelerdeki FDI’nın büyük payı aldığı üretimin aksine hizmetler sektörüne akmıştır” denildi. Raporda yolsuzlukla mücadelede daha ileri adımlar atılabileceği belirtilirken kamu görevlileri için dokunulmazlığın üzerine eğilmek gerektiği belirtildi. Dünya Bankası’nın Türkiye ile ilgili hazırladığı “Country Tüketici Uyarısı Ekonominin “tümüne” ilişkin, yani makroekonomi ders kitapları, genellikle tüketim kuramıyla başlar. Bir bütün olarak tüketicilerin tutumunun ekonominin diğer değişkenlerini belirlediği varsayımı yapılır. Büyüme, tasarruf, yatırım, vergi, bütçe dışsatım ve dışalım gibi “büyüklüklerin”, tüketime göre biçimleneceği öne sürülür. Eğer bir üretim kapasitesi varsa ve esas olarak kısa dönem için bu yaklaşım doğrudur. Varsayımın temelini “tüketici kraldır” görüşü oluşturur. Aşağıdaki Tablo ülkemizin tüketicilerinin bir büyük güven bunalımı yaşadıklarını kanıtlıyor. TÜİKTürkiye İstatistik Kurumu ile TCMBTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan ve tüketicilerin “harcama ve tüketim beklentilerinin” bir göstergesi olan Tüketici Güven Endeksi (bundan sonra TGE), son aylarda “eksi” sularda yüzüyor. Tüketiciler ekonominin gidişini hiç de iyi görmüyorlar. TGE’nin 100’den büyük olması, tüketici güveninin “iyimser”; 100’den küçük olması da tüketici güveninin “kötümser” olduğunu gösterir. Verilere göre son bir yıl boyunca TGE toplamda hiçbir ay 100’ün üzerine çıkamamıştır. Geçen bir yılda endeksin en yüksek olduğu ağustos ayında TGE 98.25’ti. Ağustostan bu yana sürekli düşmekte olan TGE, Tablo’dan daha da yakından izlenebileceği gibi, 2008’de düşüş eğilimini sürdürüyor. Genel Endeks Ocak’ta 92.12’den Şubat’ta 87.60’a, Mart’ta da 81.96’ya düşmektedir. Değişim oranları, sırasıyla yüzde () 4.90 ve () 6.44’tür. Bu göstergeler, genel tüketici güveninin kötümser olduğunu ve bu kötümserliğin “düşüş hızının” arttığını; tüketicilerin kötümserliğinin derinleştiğini gösteriyor. Endeks’in “kötümserlik” göstergelerinin içinde “genel ekonomik durum”, yüzde eksi 8.43 bir düşüşle başı çekiyor. Tüketici, genel ekonomik durumun diğer değişkenlere göre daha da kötüye gideceği kanısını taşıyor. Genel ekonomik durumun daha da kötüye gideceği kaygısı, kaçınılmaz olarak, TGE’nin diğer alt bölümlerini de “olumsuz” etkiliyor. Güven azalması, şimdiki ve gelecek dönemde satın alma gücünün azalacağı; gelecekte iş bulma olanaklarının daralacağı sonucunu veriyor. Tablo’ya göre içinde bulunulan dönemde yalnızca son sırada yer alan “dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu” 100’ün üzerindedir. Ancak bu güven de hızla azalmaktadır. Bu konudaki güvenin de martta yüzde () 7.64 azaldığı anlaşılıyor. Bu başlık altında da özellikle gelecek dönemde otomobil satın alma olasılığının yüzde () 10.0 gibi bir düşüş sergilediği görülüyor. Tüketiciler, ekonomiyi yönetenlere, sarı ışık yakıyor; uyarı yapıyor. Uyarı, yalnız üreticilere ve diğer ekonomi işlemcilerine değil; en az onlar kadar, belki onlardan da fazla olarak, hükümete yapılıyor. Hükümet, aylardır, olumsuz esen güçlü küresel rüzgârlar karşısında koruyucu önlemler almıyor. Oysa ekonomi bir yılı aşan bir süredir hastalık işareti veriyor. Bunun bir sonucu olarak, geçen yıl ekonomik büyüme yüzde 4.5 ile son altı yılın en düşük düzeyinde gerçekleşti; tarım yüzde 7.3 küçüldü. Tüketici güveninin artan bu kötümserliği, eğer önlem alınmazsa ekonomik durgunluğun daha da ağırlaşacağını, giderek ekonomik bunalıma dönüşeceğini gösteriyor. Çünkü tüketici güvensizliği pazarın daralması anlamına geliyor. Bugünlerde yayımlanan bir TV reklamında, doktor hastaya “Harcayın geçer” diyor. Tüketiciyi ister kral sayın isterseniz hasta, önemli olan, her yola başvurup onun daha çok tüketmesini sağlamaktır. Ancak bu o kadar kolay olmuyor, tüketicinin harcaması için, ekonominin şimdiki ve yakın gelecekteki gidişine güven duyması gerekiyor! Tablo ise güven duygusunun hızla azaldığını kanıtlıyor. YA R G I TA M B A Ğ I M S I Z O L M A L I DB raporunda yargıda tam bağımsızlığı sağlayacak reformlar tavsiye edilirken “Yargıçlar ve savcılar şu anda yönetimsel olarak hâlâ yargıda göreve getirme, terfi ve eğitim üzerinde önemli etkisini koruyan Adalet Bakanı’na bağlıdır” denildi. Raporda ek olarak yargı bağımsızlığında iyileşme sağlanması için, yetkililerin yargı sistemi ve yöneEconomic MemorandumÜlke Ekonomik Kısa Hatırlatma Raporu” adlı rapor yayınlandı. Dünya Bankası ile Türk ekonomist ve araştırmacılarının hazırladıkları 203 sayfalık raporda, özetle şu saptamalar yer aldı: ? Büyümenin sonuçları, bölgelere, sektörlere ve sosyal gruplara yaygınlaşır, daha çok ve iyi işler yaratılırsa reform çabalarına kamuoyunun timinde yeniden yapılanmaya odaklanabilecekleri ifade edildi. Yargı bağımsızlığı bölümüne şöyle devam edildi: “Yargıda tam bağımsızlığı sağlayacak reformlar tavsiye edilebilir. Yargıçlar ve savcılar şu anda yönetimsel olarak hâlâ yargıda göreve getirme, terfi ve eğitim üzerinde önemli etkisini koruyan Adalet Bakanı’na bağlıdır. İyi eğilmiş desteği daha güçlü olacaktır. ? Yolsuzlukla mücadele kurumlarını ve yasal çerçevesini daha da güçlendirmek yatırım iklimini, kamu sektörünün etkinliğini ve daha ileri reformlara halk desteğini artıracaktır. yargıçlar, geliştirilmiş bir altyapı ve anlaşmazlıkların çözülmesinde alternatif sistemler yargı performansının iyileştirilmesine yardım edecektir. Destek personeli artışı ve çağdaş dava yönetim sistemlerini de içeren daha iyi bir mahkeme yönetimi mahkeme işlemlerinin etkinliğinin artmasına yardımcı olur, birikmiş davaları azaltır.” ? Cari işlemler açığı 2007’de bir ölçüde daralacağı tahmin edilse de 2006’da milli gelirin yüzde 8.1’ine yükseldi. ? Enflasyon 2006’da, yüzde 5 hedefine karşın yaklaşık yüzde 10’a kadar yükselmeye başladı. ? Mali dengeler ve kamu borcunun sürdürülebilirliği üzerine baskı kuran yüksek enflasyon ve büyük ca Ekonomide kırılganlıklar Raporda ekonomideki kırılganlık noktaları şöyle sayıldı: ri işlem açığı, içeride faizlerin düşmesini engelledi. Dokunulmazlıklara eğilinmesi gerektiği dile getirilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Türkiye kişi başına milli gelirini AB üyesi ülkelere ulaştırmak istiyor. Türk ekonomisi 2001 krizinin hasarını iyileştirdi ve 20022006 yılları arasında ortalama yüzde 7.5 büyüme sağladı. Hükümetin güçlü ekonomik politikalara ilişkin taahhütleri, sıra dışı olumlu küresel ekonomik ortamla birlikte güçlü büyümeye yardımcı oldu. Halihazırda yararlanılmayan işgücü gelecek yıllarda absorbe edilirse çalışma çağındaki nüfusun toplam nüfus içindeki payı artacaktır. Makroekonomik istikrarın devam etmesi, sürdürülebilir büyüme için zorunlu ancak yeterli değildir. Zorluklar devam etmektedir, özellikle de ekonomi üretim kapasitesinden büyük ölçüde yararlanamaz, büyüme hala yüksek işsizlik oranlarını azaltacak yeterli iş yaratmakta başarısız olurken.” KRİZE KARŞI SOSYAL PAKET ÖNERİSİ: TZOB VE ZMO: Yoksula mutfak maaşı bağlansın Ekonomi Servisi İktisatçı Mustafa Sönmez, krize karşı sosyal paket önerdi. Sönmez, 2001 krizi sonrası girilen patikanın, Türkiye kapitalizmine sermaye birikimi sağlayamadığını, sıra dışı ve şanslı bir dünya konjonktürüyle iktidarı çakışan AKP’nin de izlediği “çarpık” yol haritası yüzünden, Türkiye ekonomisinin büyüme temposunu hızlandıramadığı gibi tersine bir patinaja sürüklediğini belirtti. Tüm dünyaya yayılan çalkantının “depresyona doğru evrildiği”, Türkiye’de 20022006 dönemindeki “hormonal, çarpık büyüme”nin 2007’de inişe geçtiğini anlatan Sönmez, önerdiği sosyal önlemleri ANKA’ya değerlendirdi: ? Kriz karşısında en çok savunmasız olan kesimi kent ve kır yoksulları oluşturuyor. Başta Doğu ve Güneydoğudakiler olmak üzere yoksul ailelere, her ay net asgari ücretin yarısı kadar bir mutfak maaşı bağlanması ve bu maaşın, annelere ödenmesi gerekli. Bu doğrudan gelir desteği ile 2008 için ek bütçe yapılarak “hane halkı bütçe transferi” kaleminde gösterilebilir. Finansmanı da lüks tüketime konulacak ÖTV ile karşılanabilir. ? Toplamı 100 milyar YTL ’yi bulan tüketici kredisi ve kredi kartı borç yükü için vade planlanmalı, özellikle küçük tutarlı borçlarda vade uzatımına gidilmesi gerekir. ? Bölgelerin özelliklerine göre, sınır ticaretini, kültür turizmini, yerli kaynakları kullanan sanayileri teşvik politikaları geliştirilmelidir. Doğu için DAP, Doğu Karadeniz için hazırlanan DOKAP planları uygulamaya sokulmalıdır. ? Kriz şartlarında istihdam azaltmayı caydırıcı önlemler geliştirilmeli, keyfi tensikatlar sendikalarla işbirliği içinde önlenmelidir. ? Ücretten alınan vergi ve sigorta kesintileri azaltılarak istihdam özendirilmelidir. Yeni yatırımlarda istihdam ağırlıklı projeler teşvik edilmelidir. Özelleştirmeler durdurulmalıdır. Turizm başta olmak üzere istihdama olumlu katkıları olacak sektörler desteklenmelidir. Bitkisel üretim ve hayvancılık yeniden canlandırılarak gıda fiyatlarında üretim eksikliğinden kaynaklanan artışın önüne geçilmelidir. Bakliyatta da kriz kapıda Ekonomi Servisi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği, kırmızı mercimek başta bakliyat ürünlerinde spekülasyon uyarısı yaptı. ZMO Başkanı Gökhan Günaydın, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki kuraklığın, özellikle kırmızı mercimek üretiminde ciddi tehlike sinyallerinin doğmasına neden olduğunu belirterek “Derhal uygun önlemler alınmalı, pirinçte yaşanan spekülasyon kırmızı mercimekte yaşanmamalıdır’’ dedi. Günaydın, dernek merkezinde düzenlediği basın toplantısında ve yaptığı yazılı açıklamada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Batman illeri yanında Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinde yağış ortalamalarında olağan yıllara göre yüzde 70’lere varan düşüşler kaydedildiğini ifade etti. Türkiye Ziraat odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Güneydoğu’da yaşanan kuraklık nedeniyle bölgede buğday ve arpada zarar oranlarının yüzde 90’a, kırmızı mercimekte yüzde 60’a ulaştığını söyledi. Bayraktar, Türkiye’de geçen yıl yaşanan kuraklığa değinen Bayraktar, bunun tarıma verdiği zararın 5 milyar YTL olarak hesaplandığını, tarımda yüzde 7.3 oranında küçülme meydana geldiğini belirtti. 200 milyon dolarlık grev İngiltere’deki akaryakıt ihtiyacının yüzde 30’unu karşılayan İskoçya’daki Grangemouth petrol rafinerisindeki 1200 çalışan, dün iki gün sürecek grev kararını hayata geçirdi. Rafineride geçen hafta askıya alınan üretim tümüyle durdurulurken, bu rafinerinin ürettiği enerjiyle çalışan boru hattının da kapanması, panik akaryakıt alımlarına yol açtı. Sıkıntı yaşanmaması için başka ülkelerden akaryakıt getirildi. Üretim kaybından doğan günlük maliyetin 50 milyon sterlin (99 milyon dolar) civarında olması bekleniyor. İki günlük kayıp yaklaşık 200 milyon dolar. Süt üreticileri bugün eylem yapacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Küçük Menderes havzasındaki süt üreticilerinin, AKP hükümetinin tarım politikalarına karşı düzenledikleri miting, bugün saat 12.00’de Tire İtfaiye Alanı’nda gerçekleştirilecek. Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, çiftçilerin hak arayışına tüm kesimlerin destek vermesini istedi. yakupkepenek06@hotmail.com DOSYA NO: 2007/4576 TALİMAT Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda tapu kaydında adedi, cinsi, evsafı, kıymeti ve önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen taşınmazdaki borçluya ait taşınmazın müdürlüğümüzce açık arttırma suretiyle satılarak paraya çevrilmesine karar verilmiştir. TAPU KAYDI: İSTANBUL İli, Ümraniye İlçesi Y. Dudullu Kemerdere mevkii Alemdağ caddesi dilber sokağı üzerinde kain 3 pafta, 51 parsel sayılı 1560 m2 miktarlı arsa ve üzerindeki kurulmuş olan 22 kapı nolu üç katlı betonarme kargir binanın tamamı. İMAR DURUMU: Ümraniye Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 09.04.2007 tarih ve 2007/ 10290 sayılı yazısından, Ümraniye İlçesi, Yukarı Dudulu Mahallesi 3 pafta 51 parsel sayılı yer 23.5.199518.08.200419.03.2005 T.T. li 1/1000 1/5000 ölçekli Ümraniye Aşağı Yukarı Dudullu Esenşehir IhlamurkuyuYeni Çamlıca Nazım imar planında KAKS=1.30 şartlarında ayrık nizam konut alanında kalmaktadır. TAŞINMAZIN ADRESİ: Taşınmaz Ümraniye Yukarı Dudulu Mahallesi Kemerdere mevkii Alemdağ Cad. Dilber Sok. No:22 adresindedir. EVSAFI VE HALİHAZIR DURUMU: Parsel üzerinde zeminde 900 m2 alan üzerinde kurulmuş idari ve imalathanesi olan zemin2 normal kattan ibaret üç katlı betonarme kargir bina mevcuttur.Bina dış cephesi mineral sıvalı olup bina üzerine demir konstrüksiyon çatı üstü alüminyum sandviç panel ile kaplıdır. Binanın yol cephesinde çatı arasında odaları olan idari ve yönetim katları, arka cephesi katlarında ise depo ve imalathane bölümleri vardır. İdari ve imalathanenin katlar arası mermer basamaklı merdivenleri vardır, idari bölümün zemin katında danışma, soyunma yerleri sekiz WC ile dört lavabo, duş bölümleri ile yemekhane. Birinci ve ikinci katlarında kullanım amacına göre bölümlendirilmiş büro ve yönetim odaları, revir tanıtım odaları vardır. Odaların zeminleri laminant parke, duvarları boyalı olup tavanları kartonpiyer ile kaplıdır. Katlarda zeminleri seramik ile kaplı klozet ve lavabolu WC’ler mevcuttur. Büro odalarının kapıları üzeri boyalı ahşap doğramalı, pencereleri PVC doğramalı olup elektrik ve kalorifer tesisatı mevcut ve faaldir. Binanın imalathane kısmının zeminleri seramik ile kaplı olup duvarları sıvalı boyalı pencereleri PVC doğramalıdır. İmalathane bölümü katlarında yük asansörüne irtibatlı demir doğramalı kapıları vardır. Parselin yol cephesinde demir doğramalı sürgülü kapısı olup duvar üzeri demir parmaklık ile muhafazalıdır. MUHAMMEN BEDELİ: Satışı yapılacak gayrimenkulun satış bedeli 1.980.000.00 YTL takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: Satışa konu taşınmazın tamamının birinci arttırmasının 24.06.2008 günü saat 15.3015.40 arasında ÜMRANİYE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDE açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedel ile alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile aynı taşınmazın 04.07.2008 tarihinde aynı yer ve aynı saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemmişse gayrimenkuller en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın talimin edilen kıymetlerinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklılar toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme paylaştırma masraflarının geçmesi lazımdır.Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20 si nispetinde nakdi ‘YTL,TL’sı veya bu miktar kadar Milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, tapu alım harcı ve KDV ve tellaliye alıcıya aittir.Birikmiş vergiler, tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. İpotek sahibi alacaklılar diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarının hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarının dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicilci ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedeli yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilir. Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş, münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/4576 talimat sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamamış veya adresleri bilinmeyenlerin de tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (İc. İf. K. 126) Yönetmelik örnek No: 27 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 23208 ÜMRANİYE l. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI CATERPILLAR FRONT RUNNER Borusan’dan hayat kurtaran robot Ekonomi Servisi Borusan Makina, uzaktan kumandalı ve insansız mikro yükleyici Caterpillar Front Runner’ı Ankomak Fuarı’nda tanıttı. Yangınla mücadele ya da afet sonrası yardım gibi görevler için de uygun olan makine, bu özellikleriyle “hayat kurtaran robot” olarak tanımlanıyor. Borusan Makine tarafından Türkiye’ye getirilen Caterpillar Front Runner, uzaktan kumanda edilebilen bir iş robotu. Yangınla mücadele, maden ve tünel çalışmaları, toksik atıkların taşınması, afet sonrası yardım çalışmaları gibi insan açısından hayati risk içeren kritik görevlerde kullanılıyor. Ses sistemi, kamera ve isteğe bağlı ilave uyarı ekipmanları da eklenebilen Caterpillar Front Runner, zırhlı olarak askeri uygulamalar için de kullanılabiliyor. Borusan Makina Satış ve Pazarlama Müdürü Fuat Murat, “Caterpillar Front Runner, her işte ön saflarda yer almaya hazır. Bu makinenin kurtarma çalışmalarından güvenlik amaçlı uygulamalara kadar pek çok alanda insan hayatının riske girmesini önleyecek” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle