03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 NİSAN 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sonraki dönem başkanı ile eğitim başlığı açmak için diplomasi trafiği başlatıldı 5 AB için Fransa mesaisi MAHMUT GÜRER ANKARA AB Dönem Başkanı Slovenya’nın 21 Nisan’da düzenlediği Katılım Konferansı’na davet edilmeyen ve herhangi bir yeni başlıkta fiili müzakerelere başlayamayan Türkiye, sonraki dönem başkanı Fransa ile “eğitim” başlığının açılması için diplomasi trafiğine başladı. En azından 1 Haziran’da düzenlenecek devir teslim zirvesinde 1 başlık açılmasını isteyen Ankara, bu kapsamda AB Daimi Temsilciliği nezdinde yoğun mesai yapıyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, 21 Nisan’da zirveye çağrılmayan Ankara, Slovenya dönem baş CHP Kurultayından Dersler... CHP lideri Deniz Baykal partisinin 32. olağan kurultayından zaferle çıkarken rakiplerine, kendisini eleştirenlere verdi veriştirdi. Teşekkür konuşmasını yaparken de “Bu kurultay hepimize particilik dersi, siyaset dersi vermiştir. Umarım bu kurultay CHP’ye akıl fikir verenlerin, istikamet, yol çizenlerin CHP gerçeğini daha doğru bir şekilde değerlendirmelerine bir katkı yapar” dedi. Evet, CHP kurultayından herkesin alacağı dersler var... Örneğin; “amatör siyasi uzmanlar”a çatarken, “Çık beğenmiyorsan, eşsiz şahsiyetin ve siyasi birikiminle çık meydana, kur partini, al oyunu bir görüverelim” diyen Baykal’ın çıkaracağı dersler olmalı... Bir zamanlar adı “hizipçilik”le özdeşleşmiş olan ve SHP’de Erdal İnönü karşısında 3 kurultay yitiren Baykal; muhaliflerine “parti kurun” diye başka adres gösterirken kendi siyasal geçmişine de bir bakmalı... Parti içi demokrasi bir gün herkese lazım olur... Sosyal demokrat bir partide genel başkan adaylığı için delegelerin yüzde 20’sinin imzasını zorunlu kılan tüzük değişikliğine yönetimdeyken “evet” derseniz, bir gün bu düzenleme karşınıza çıkıverir. Grup başkanvekili olduğu dönemde bu tüzük değişikliğine “evet” diyen Haluk Koç, bir gün genel başkan aday adayı olarak bu engele takılıverir. Ya da, aday adaylarından Umut Oran’a destek veren eski genel başkan yardımcısı Eşref Erdem, CHP lideri Baykal’ın “Ben kendi arkadaşlarımızın foyasını mı meydana çıkarmakla uğraşacağım? Yönetimdeyken başka, şimdi başka konuşuyorlar” sözleri karşısında başını öne eğmek zorunda kalabilir. Bu arada; Haluk Koç’un “koçu” Ali Topuz ile Umut Oran’a destek verenlerden Abdülkadir Ateş’in bu antidemokratik tüzük değişikliğine “hayır” diyerek bu sınavdan başları dik çıktıklarını anımsatmamak olmaz... Ekip, kadro oluşturmakta CHP lideri Baykal’ın hiç mi kusuru yok? Baykal’ın 2002 seçimlerinde seçim kampanyasında “vitrin”e çıkardığı isimlerden bugün yanında kim kaldı? Kemal Derviş, Yaşar Nuri Öztürk, Zülfü Livaneli ile birlikte seçim meydanlarında “vitrin”e çıkarılan isimlerin arasında yer alanlardan sadece İstanbul Milletvekili Bayram Meral “ekip”te kalmıştı. Bu kurultayda Haluk Koç’a destek veren Meral, “Deniz Bey’in iktidar olmaya niyeti yok” sözleriyle artık 2002 vitrininden hiç kimsenin yönetimin yanında kalmadığını ortaya koydu... Birkaç aylık CHP üyesi olarak “genel başkanlık” yarışına katılmak isteyen Umut Oran’ın da alacağı dersler olmalı. CHP’de bir halkla ilişkiler kampanyası ile “kamuoyu”nu hedef alarak bir yere varamazsanız, parti içinde sonuç almak istiyorsanız hedefiniz “delegeler” olmalı... ? 21 Nisan’da zirveye çağrılmayan Ankara, Slovenya dönem başkanlığının son gününde de olsa bir müzakere başlığı açma peşinde. kanlığının son gününde de olsa bir müzakere başlığı açma peşinde. Bu kapsamda, üzerinde tüm müzakereleri tamamlanmış “eğitim ve kültür” faslı ise açılması en kolay başlık olarak görülüyor. Ankara da, 1 Haziran’da düzenlenecek olan ve dönem başkanlığının Slovenya’dan Fransa’ya geçeceği hükümet ve devlet başkanları doruk toplantısında bu başlığın açılması için yoğun diplomasi trafiği başlattı. Başlığın açılmasına yönelik sıkıntı 2008’in ikinci yarısında dönem başkanlığını yürütecek olan Fransa’dan kaynaklanıyor. Tüm ülkelerin müzakere açış mektubunu imzalamasına karşın, Paris yönetimi Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden faaliyete geçmesinin siyasi koşul olmasını istiyor. Bu nedenle söz konusu mektup AB içinde tüm ülkelerin onayını almadığı için Türkiye’ye gönderilemiyor. Paris yönetimini ikna için ise Türkiye’nin AB Daimi Temsilciliği’nin ciddi çaba gösterdiği belirtiliyor. Fransız yetkililerle de sık sık bir araya gelindiği ve bu konudaki tutumun değişme si için çaba gösterildiği vurgulanıyor. Ankara’nın okulun bağımsız değil, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hristiyanlık Anabilim Dalı olarak açılması konusundaki teklifini Paris yönetimine ilettiği belirtiliyor. Ruhban okulu Ortodoks teolojisi eğitimi verilen ve papaz yetiştiren Ruhban Okulu 1971’de kapatılmıştı. Okul daha sonra da yasal statü olarak İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne bağlanmış ve öğrenci kontenjanını bildirmesi istenmişti. Ancak okul, herhangi bir üniversiteye bağlanmayı kabul etmemiş ve kontenjan bildirmemişti. Poster indirmeye protesto Tunceli’de EMEP’in parti binasına astığı üzerinde Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın resimlerinin bulunduğu posterin polis tarafından savcılık kararıyla indirilmesi kentte gerginliğe neden oldu. EMEP, Okullar Caddesi üzerindeki il başkanlığı binasına Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamının 36. yıldönümünde düzenlenecek anma programı nedeniyle üzerinde resimlerinin bulunduğu bir poster astı. Tunceli Emniyet Müdürlüğü ekipleri parti binasına gelerek “suç ve suçlu övüldüğü” gerekçesiyle posterin indirilmesini istedi. Parti yöneticilerinin posteri indirmemesi üzerine Tunceli Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler nöbetçi cumhuriyet savcılığına başvurarak posterin indirilmesi için talimat çıkarttı. EMEP İl Başkanı Hüseyin Tunç, savcılık kararını imzalamayarak tebligatı teslim almadı. Polisler önceki gece bina sahibini yanlarına alarak parti binasının kapısını açtırdı ve posteri topladı. Posterin kaldırıldığını öğrenen parti üyeleri de bina önüne toplanarak olayı protesto etti.Gezmiş’in posterinin indirilişi dün de partililer ve yurttaşlarca protesto edildi. Parti binası önünde toplanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan resimleri taşıyan bir grup, Sanat Sokağı’na kadar sloganlar atarak yürüdü. Hüseyin Çelik’i onlar susturdu... TBMM Genel Kurulu, geçen cuma günü Türkiye’nin her ilinden seçilen öğrenci temsilcilerinden oluşan 5. Dönem Türkiye Öğrenci Meclisi’ne evsahipliği yaptı. Küçük bir “parlamento” niteliğindeki Öğrenci Meclisi’nde gençler, milletvekillerini aratmadı. Onlardan en önemli farkları ise oturumu kavgasız gürültüsüz tamamlamaları oldu. Öğrenci Meclisi temsilcileri, Genel Kurul’da gündem dışı söz aldı, önerge verdi, verdikleri önergeler üzerine konuşma yaptı. 81 ilden gelen öğrenci temsilcileri “okullaşmayı arttırdıkları, bedava kitap dağıtarak fırsat eşitliği sağladıkları, eğitim sisteminde köklü reformlar yaptıkları”nı uzun uzun anlatan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in tersine, eğitim sistemini topa tuttular. Eleştirilerden nasibini alan sadece Çelik değildi, milletvekilleri de bu “taşlar”dan paylarına düşeni aldılar. Bu eleştirilerden birkaçını aktarıyoruz: Ağrı Öğrenci Meclisi Temsilcisi Feyzi Buğday: Ben Eleşkirt Anadolu Lisesi’nde okuyorum. Buraya sadece ismi olan bir okuldan geliyorum. Okuduğum okulun değil binası, bir tabelası bile yok. Endüstri meslek lisesi içindeki bir okulda okuyorum. Bursa Öğrenci Meclisi Temsilcisi Hüseyin Aydemir: Hayatımız ‘s’lerden ibaret; ÖSS, KPSS, OKS... Hayatımız bu ‘s’lerin virajları arasında sürmekte. Virajı alırsak kurtarıyoruz, ya alamazsak? Hayatımızda bir ‘s’ daha olsun, MSS. Yani milletvekili seçme sınavı olsun. Milletvekilini sınavla seçersek, eminim okullarda yazılı sınav da kalkar, çünkü onlar sınav nedir bilmiyor. Çorum Öğrenci Meclisi Temsilcisi Serhat Dağ (görme özürlü): Milli Eğitim Bakanımızı herhalde en dikkatli dinleyen benim. Milli Eğitim Bakanı’nın konuşmasında özürlülere yönelik tek cümle geçmemiştir. Siz duyduysanız söyleyin. Özürlülere yönelik bir okul yapıldı mı, özürlülerin sorunları onlardan alındı mı, kitap gereksinimleri devlet tarafından gideriliyor mu, müfredatta özürlülerin tavsiyeleri alınıyor mu? Hiçbir zaman görüşleri alınmadı. Sayın Bakan’la toplantıya verilen arada görüştüm, kendisine görüşlerimi aktardım. Kendisi bana ne cevap verdi biliyor musunuz? “Sosyal devletten bahsederken sizden söz ettim ya...” Bu kadar... Victor Hugo’nun sözü var: “Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın.” Biz hep yumuşak olduk, ezildik. Artık sert olmaya ve kırılmaya karar verdik. 5. Dönem Öğrenci Meclisi Başkanı Caner Çelik: Eğitimin en büyük sorunları eğitimde fırsat eşitliği olmaması, teknolojinin yeterli kullanılmaması, bedava kitap projesinin sınav sistemine yönelik olmaması, meslek liselerindeki katsayı uygulamasıdır. Bedava dağıtılan ders kitapları, aslında derslerde bile okutulmuyor, çünkü çok yetersiz. Bu durum öğrencileri ek kaynaklara ve dershanelere yönlendiriyor. AKP’nin alfabesi... AKP hükümetinin “Ben yaptım oldu” anlayışıyla alelacele getirdiği yasa tasarıları sık sık hukuk garabetine yol açıyor. AKP, geçen ay Cargill firmasına af getiren yasayı TBMM’den geçirdi. Yasayla Mera Yasası’nın 14. maddesine eklenen “ğ” ve “h” bentleriyle, Elektrik Piyasası Yasası hükümlerine göre elektrik faaliyetleri için ihtiyaç duyulan ve jeotermal kaynaklı teknolojik seralar için ihtiyaç duyulan yerlerde mera arazilerinin tahsis amacının değiştirilebileceği hükmü eklendi. Bu değişiklikle, mera ve yaylaklarda santral kurulmasının önü açıldı. CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, yasanın görüşmeleri sırasında bu değişiklikle bağlantılı olarak Antalya’da kurulmakta olan doğalgaz çevrim santralını gündeme getirdi. Çöllü, yasaya eklenen ğ ve h bentleriyle mera arazilerinin elektrik santrallarına açıldığını belirterek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e “Görüştüğümüz tasarı, bu doğalgaz santralına da yasal zemin hazırlamakta mıdır? Kaçak inşaatı durduramıyoruz, bari yasal zemin hazırlayalım mı denilmektedir?” sorularını yöneltti. Güler de, “Santrala izin verilmiş değil” yanıtını verdi. Güler’in bu açıklamasına karşın, yasanın yürürlüğe girmesinden hemen sonra Antalya Tarım İl Müdürlüğü’nün santrala izin verdiği ortaya çıktı. Bu düzenlemeyle yetinmeyen AKP, bu kez yasanın TBMM’de kabul edilmesinden 4 gün sonra yeni bir yasa tasarısını TBMM Başkanlığı’na sundu. Tasarıyla Mera Yasası’nın 14. maddesine sanki daha önce “ğ” ve “h” bentleri eklenmemiş gibi yeni bir “h” bendi daha eklenmesi öngörüldü. Bu bentle mera arazilerine santral kurulması daha açık ifade edildi. Ancak, yasa tekniği açısından alfabetik bir sıkıntı ortaya çıktı. Çöllü, bu durumu şöyle açıkladı: “Alfabeyi bilen herkes bilir ki ğ, h harfinden önce gelir. Eğer tasarı bu haliyle yasalaşırsa, Mera Yasası’nın 14. maddesindeki bentler a, b, c, d, e, f, g, h ve ğ olarak sıralanacak. Bu da AKP’nin yeni alfabesi olacak.” Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle