03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MART 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: Fabrikasını kapatan üretici Pakistan, Çin, Hindistan ürünü satıyor ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN Sanayici komisyoncuya döndü ? EGD’nin düzenlediği Kartepe Zirvesi’nde bir sunum yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, mali disiplin uyarısı yaptı ve cari açığın sürdürülememesi durumunda müthiş bir ekonomik krize girilebileceğini belirtti. Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk sanayicisinin artık komisyoncu olduğunu belirterek, “Kimin? Pakistanlının, Çinlinin, Hindistanlının komisyoncusu olmuş durumda...” dedi. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) Kocaeli Kartepe’de The Green Park Otel’de düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesi’nde, Türkiye ekonomisi üzerine bir sunum yapan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: “Türk sanayicisi, artık komisyoncu oluyor. Anadolu’ya gittiğiniz zaman bunu görürsünüz. Fabrikayı kapatıyor, başkalarının ürününü alıp satıyor. Sanayi ihracatı içinde işlenmiş ara malı ithalatının payı, (enerji hariç) yüzde 6769 seviyesine geldi. 100 birim mal ihraç etmek için bizim, 69 birim sanayi ara malı ithalatı gerçekleştiriyor olmamız lazım. Bu da, bizim sanayicimizi komisyoncu haline getiriyor. Özellikle tekstil, konfeksiyon sektörüne baktığınız zaman bunu çok net olarak görürsünüz.’’ Hukuk Sandık... Demokrasi hukukun üstünlüğü düzeni midir? Sandığın mı? Demokrasi sandık olsaydı.. milli iradenin, çoğunluğun oylarının alındığı tüm iktidarlar, yönetimler demokratik olurdu. Seçimlerin yeni yapıldığı İran’da, sandıkta ciddi oy farkı yapan İran molla rejiminin iktidarı, dünyanın şapka çıkarması, saygı duyması gerekli demokrasinin geçerliği olduğu bir hukuk düzeni mi? İtirazlar evrensel insan hakları, demokrasi hukukunun standartlarının geçerli olmamasından, şeriat hukukunun özel yorumlanması uygulamasından değil mi? ABDAB’den AKP hakkında dava açılmasına ilişkin yapılan değerlendirmelerde, ne denilmek istendiğini anlayamıyorum. Çoğunluk oyu, iradesi ile hukuk düzeni vurgulamaları iç içe.. tabii ki gönül, işleyen bir demokraside çoğunluk iradesi ile iktidar olmuş partilerin demokratik, hukuk düzeni içinde iktidar olmalarını ister... Ancak bunun istisnalarının olduğu dünya tarihinde sayısız örnekler vardır; dinler ve ırklar üzerinden, evrensel insan hakları, demokrasi, hukuk düzeni içinde siyaset yapılmaması ile ilişkilidir. Demokrasileri sandık diktatörlüklerinden ayıran fark, şeriat, ırkçılık ekseninde ayrımcılık yapmayan, herkesin evrensel temel hak ve özgürlüklerini tanıyan, hukuk düzeninin olmazsa olmazlarıdır. Elbette rejimi demokrasi sayılabilen ülkeler arasında göreceli anayasal, yasal farklılıklarla geçerli hukuk düzenleri söz konusudur. Tartışmalar bu düzenlerin evrensel ölçekler, yani evrensel demokrasi, insan hakları sınırları içinde kalabilmeleridir. İşte tam da bu nedenle değil midir ki.. ülkelerin anayasal, hukuk düzenlerinin demokrasiye uyumu sorgulanır durur. Kriterler toplumların, ülkelerin tehdit algılamaları ile bağlantılı olarak, geçerli hukuk düzeni içinde önlemleri öngörür. ??? Demokrasilerde tehdit algılamasına bağlı olarak, yani “demokrasinin kendi kendisini savunma hakkı” çerçevesinde, “negatif özgürlüklere” de yer verilebilir. Yani ABD’de yaşayan insanları emperyal ABD üst kimliğinde tutabilmek sorun değilse, ırklar, dinler ayrımcılığı üzerinden siyaset yapılmasının bir sakıncası, riski yoksa, ayrımcı siyasal simgelerin, kimliğin siyasi partiler, toplumsal yaşam, kamu alanlarına taşınmasında fazlaca bir sakınca görülmeyebilir. Ancak AB ülkelerinde ırkçılık, ötekiler ayrımcılığı her zaman tehdit oluşturduğundan, ırkçılık üzerinden siyaset yapılması, ayrımcı siyasal simgelerin kamu alanlarına taşınması, demokrasinin kendi kendisini savunma hakkı olarak hukuk düzeninde yerleşiktir. AB ülkelerinin demokrasilerini savunma hakları çerçevesinde bu negatif özgürlük kullanımına geçerli hukuk düzeni izin vermez. Demokrasiyi yıkma suçunu negatif özgürlük adına işleyen bireyler de siyasi partiler de bu çerçevede cezalandırılabilirler. Parti kapatma ölçüleri de bu çerçevelerde hukuk düzenine girmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin geçerli anayasal, hukuk düzeni ise kendi demokrasisini laiklik karşıtı siyasal İslamcı, ırkçı akımlara karşı savunma gereğini duymuştur. Aslında ABD, AB emperyal kültürü altında Türkiye’ye dayatılan model ve 12 Mart12 Eylül darbeleri algılamalarında ideolojik yaklaşımlar, daha doğrusu sol, Marksist yorumlar rejim için tehdit olarak algılanmış, sistem bu doğrultuda işletilerek solun üzerinden silindir gibi ezilip geçilmiştir. Her nedense ABDAB’nin demokrasi havarileri Türkiye’de solun ezilmesine karşı seslerini çıkarmamışlardır. Yine ABDAB çevrelerinden emperyal bakış açısı ile gelen telkinlerin etkisinde, dönemlere, havalara göre ayrımcı, ırkçı, İslamcı akımlara hoşgörü ile bakılması dayatılmıştır... Özetle Türkiye’de insan hakları, demokrasi, Cumhuriyet, laikliğin olmazsa olmazları üzerinden, hukuk devleti, düzeni üzerinden bakış söz konusu değildir. Emperyal çıkarlara bağlı değişken standartlar, değerlerle yaklaşılmaktadır. ABDAB halkları, demokratları için demiyorum, ama siyasal iktidarları, emperyal çıkar odakları için, İran’da negatif özgürlükler kullanılarak sandıktan çıkan çoğunluk iktidarı şiddetle ret edilirken, Suudilerin emperyalizme teslim diktatör sultanları baştacı edilebilmektedir. Demek istediğim, bizde olup bitenlere, emperyalizmin çıkar odaklarının çifte standartlı siyasi iktidar kirterleri ile değil, evrensel hukuk değerleri ile bakmalıyız. Elbette Türkiye’de insan hakları, hukuk düzeni, demokrasiyi savunuyorsak, siyasi partilerin kapatılmasını istememiz, güvenceyi bu yolla aramamız söz konusu olamaz. Kapatılan parti listesi ülkemiz demokrasisinin elbette yüz karası. Çaresini demokrasimizi tehdit altında bırakmadan üretmek zorundayız. Ancak çoğunluk oyu, iktidara gelebilmiş olmak, ortada suç varsa güvence değil daha büyük tehdit aracı olabilir. Hukuk düzeni, demokrasi kriterleri içinde, demokrasiyi tehdit altına alan negatif özgürlüklere ilişkin hoşgörü sınırlarımız, sandıktan çoğunluk oyu almış partilerden yana değil, tam tersi en zayıflarından yana olabilir... [email protected] GENÇLER İŞSİZ VE EĞİTİMSİZ H TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ekonomi gazetecilerine yaptığı sunumda, amacının, kötümser tablo çizmek değil, olumsuz gelişmeler konusunda uyarıda bulunmak olduğunun altını çizdi. isarcıklıoğlu, işsizliği çözme noktasında kendilerini sorumlu hissettiklerini, işçisini kaybeden işverenin aslında işini kaybettiğini hatırlattı. İşsizliğin çözümünün yatırım ortamının iyileştirilmesi ve iyi bir yol haritasının belirlenmesi olduğunu ifade etti.1519 yaş arasındaki okumayan ve çalışmayan kadın oranının yüzde 47, erkeklerin de yüzde 25 olduğuna dikkati çekerek “İşte çözmemiz gereken tablo” dedi. Hisarcıklıoğlu, sanayi envanterinin çıkarılması için de kamu ve özel kurumların bilgileri paylaşmaları gerektiğini kaydetti. Her gün 100 milyon dolar lazım Cari açık ve sosyal güvenlik açığının Türkiye’nin risk unsurları olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu “Cari açığa bakıldığında 100 milyon dolar bulunmayan gün kriz var demektir” görüşünü aktardı Tüneli geçerken farlar kapanmasın Hisarcıklıoğlu’nun altını çizdiği noktalar şöyle: ? ABD’deki ekonomik krizden bütün dünya ekonomileri etkilenecek. Dünya ekonomisindeki büyüme 2007’de yüzde 4.9 olarak gerçekleşirken, bu yıl 4.1 olarak hedefleniyor. Yani büyümede yavaşlama olacak. ? Türkiye’yi asıl etkileyecek olan, ihracatının yüzde 57’sini yaptığı AB ülkelerinde küçülme. Krizin Türkiye’ye etkisi cari açığın finansmanında yükselen faizlerle beraber görülüyor. Gelişen ülkelere bakıldığında Türkiye’nin risk oranı daha yüksek. Tüneli geçerken farları söndürmeyelim. Önümüzü görelim. ? Türkiye’de kırılganlığı arttıran faktörlere baktığınız zaman; IMF ve AB çıpasının zayıflaması, reform sürecindeki durağanlık, atalet, mali disiplinden uzaklaşma sinyalleri, cari açığın büyümesi, siyasetten kaynaklı gerginlik. ? 2007’ye bakıldığında mali disiplinin 2006’ya göre 3 kat daha kötüye gittiği görülüyor. Devletimiz ne kadar az harcarsa, yani mali disipline ne kadar çok dikkat ederse, hem enflasyonla mücadelede hem büyümedeki rakamımız rekor noktasına gelir. ? Merkez Bankası faizleri indirirken piyasalar faizleri yükseltiyor. Merkez Bankası’nın kredibilitesi bizim borçlanma faiz oranlarımızı da etkiliyor. Merkez Bankası’nın kredibilitesi ne kadar yüksekse, bizim itibarımız o kadar yüksek olur. Merkez Bankası’nın kredibilitesini kesinlikle düşürmememiz lazım. ? Yüksek cari açık nedeniyle Türkiye’nin riksi yüksek. Ülkenin kredi notunda iyileşme ihtimali çok düşük. T OBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ikiz açıklar olarak adlandırılan cari açık ve sosyal güvenlik sistemi açığının, Türkiye’nin risk unsurlarını arttıran nedenlerden olduğunu dile getirerek 2007’de cari açık 38 milyar dolarken 2008 beklentisinin de 42 milyar dolar olduğunu hatırlattı. Hisarcıklıoğlu, bu 38 milyar dolara bakıldığında da, Türkiye’nin her gün 100 milyon dolar bulması gerektiğini, bunun bulunmaması halinde ekonomide sıkıntı yaşanacağı görüşünü dile getirdi. “Neyi beklersen onu görürsün. Biz iyi olmasını bekliyoruz. İkazlarımız o mahiyette. Ben kötüm serlik tablosu çizmek için de burada değilim, olan gerçekleri söylüyorum’’ diyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de ekonomik krizlerin çıktığı noktanın cari açığın finanse edilemediği nokta olduğunu ve kendisinin bir kriz beklemediğini belirterek şöyle dedi: “Şu anda finanse ediyoruz, böyle bir proble mimiz yok. Kriz yok, ben kriz var demiyorum. Çalkantılı bir döneme giriyoruz. İnşallah da kriz olmaz. Kriz olursa, Türk şirketlerinin yaklaşık borçları 120130 milyar dolar civarında. Böyle bir şey olursa, bu sefer özel sektör krizi yaşanır ki, 2001 krizini hep beraber ararız.’’ 2. küreselleşme çağını kaçırmayalım R PROTESTO REKORU P iyasada kriz denilemese de çalkantının etkisinin hissedildiğini belirten Hisarcıklıoğlu “Ben protestolu senet tutarına da bakarım. Bu tutar şu anda rekor seviyede yüksek” diye konuştu. Dünyada birçok şirketin ucuzlayıp el değiştirdiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, Türk şirketlerinin de dünyada alımlar yaptığını anımsatarak bunu olumlu olarak nitelendirdi. Hisarcıklıoğlu “Müteşebbisler uluslararası alanda şirket alması için kendi devleti tarafından teşvik ediliyor. Artık zaferler ordu ile silahla kazanılmıyor, ekonomiyle, şirketle kazanılıyor. Bütün ülkeler ‘Bana borç verme yatırım yap, benden gayrimenkul de al. Para burada kalsın’ diyor. İşte bugünün vizyonu bu” dedi. ifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin sürdürülebilir bir büyümeye devam edebilmesi için ikinci nesil reform paketine sahip çıkılarak bunun “eylem planları değil, planlanmış eylemler’’ haline dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, yapılması gerekenleri, makro ekonomik istikrarın devamı, kamu bütçe açığının makul seviyelerde tutulması, mali disiplinin korunması, kamu bütçe kalitesinin arttırılması, kamu borç yükünün düşürülmeye devam etmesi, fiyat istikrarının, enflasyonun hedefleneni tutması şeklinde sıraladı. TOBB Başkanı, Türkiye’de yönetim kalitesinin arttırılması gerektiğini ve bunun ana esası olarak da anayasanın yeniden yazılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, dünyada 1990’larda ikinci küresel hareketin başladığına işaret ederek “İkinci küresel hareketi ıskalamamak için önümüzdeki yönetim kalitesini arttırıyor olmamız lazım’’ dedi. TOBB olarak yeni bir anayasa yapılması konusunda sivil toplum örgütleri ve meslek örgüt leriyle ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Koşmak istiyoruz. Anayasayı yapamadan diğerlerini yapabilmek de çok mümkün gözükmüyor’’ şeklinde konuştu. Dosya No. 2007/97 Satılmasına karar verilen gayrimenkullerin cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: A Elmalı İlçesi, Kışla köyü, Kızılyaka mev. 964 parselde tapuya kayıtlı 5000,00 m2 miktarındaki tarla cinsindeki taşınmazın tam hissesi. Taşınmazın yaklaşık 1800 m2’si sera ile kaplıdır. Kalan 3200 m2’si üzerine de 5x10 ebatında yığma tuğladan yapılı bir ev mevcuttur. Arazi düz taban 2. sınıf tarım arazisidir. Meyil durumu yoktur. Taşınmazın sulama imkânı bulunmaktadır. Tarlanın anayola yakın olması sebebiyle arsa vasfı da taşımaktadır. Parselin güney cephesinde yol mevcuttur. Taşınmazın tam hissesine 20.400,00YTL kıymet takdir edilmiş olup, bu bedel üzerinden satışa çıkarılacaktır. B Elmalı İlçesi, Kışla köyü, Bozarmut mev. 965 parselde tapuya kayıtlı 5200,00 m2 miktarındaki tarla cinsindeki taşınmazın tam hissesi. Taşınmaz, işlenmemiş ham taşlı topraktır. İşlenmeden tarım arazisi olarak kullanmak mümkün değildir. Ancak arsa olarak kullanılabilir. Taşınmazın üzerinde tek katlı tuğla ev mevcuttur. Parselin güney cephesinde yol mevcuttur. Taşınmazın tam hissesine 15.600,00YTL kıymet takdir edilmiş olup, taşınmaz bu bedel üzerinden satışa çıkarılacaktır. A bendindeki taşınmaz 25.04.2008 Cuma günü saat: 10.1510.25 arasında Elmalı İcra Müdürlüğü’nde; B bendindeki taşınmaz aynı tarih ve gün saat: 10.3010.40 arasında, aynı yerde; açık arttırma suretiyle satılacaktır. Bu arttırmalarda tahmin edilen kıymetlerin % 60’ını ve rüçhanlı alacakları varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 05.05.2008 Pazartesi günü aynı yer ve de saatte de ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktarlar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedellerinin malların tahmin edilen kıymetlerinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, tapu harç ve masrafları ile KDV ve teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartnameler, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/97 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 05.03.2008 (*) İlgililer tabirine irtifak hakki sahipleri de dahildir. Basın: 13706 T.C. ELMALI İCRA DAİRESİ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI C MY B C MY B DOSYA NO: 2004/438 Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1. Boyabat Bektaş köyü Tepe arkası mevkii 150 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfında olup, parselin tamamı 940 m2 olup, borçlu hissesi taşınmazda 1/2 olup, 470 m2’dir, değeri m2’si 1.500 YTL’den, taşınmaz 705,00. YTL değerindedir. Birinci satış 22 Nisan 2008 Salı günü saat: 9.009.10 arası, 2 Boyabat Bektaş köyü Koru mevkii 307 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfında olup parselin tamamı 2060 m2 olup, borçlu hissesi taşınmazda 1/2 olup, 1030 m2’dir, taşınmazın m2’si 1.500 YTL’den 1.545,00 YTL değerindedir, Birinci satış 22 Nisan 2008 Salı günü saat: 9.109.20 arası, 3 Boyabat Bektaş Köyü 105 ada,7 parsel Türkeşe mevkiinde olup, borçlu hissesi 1943/5075 olup, borçlu hissesine düşen miktar 1.943 m2 olup, taşınmaz tarla vasfında ve m2 fiatı 1.500 YTL’den 2.914,50 YTL değerindedir. Birinci satış 22 Nisan 2008 Salı günü saat: 9.309.40 arası, 4 Boyabat Bektaş köyü 110 ada, 8 parsel Türkeşe mevkiinde olup, taşınmaz tarla vasfındadır, taşınmazın tamamı 9.133 m2 ve borçlu hissesine düşen miktar 2.692 m2 olup, m2’si 1.500 YTL ’den 4.038,00 YTL değerindedir. Birinci satış 22 Nisan 2008 Salı günü saat: 9.409.50 arası, 5 Boyabat Bektaş köyü 107 ada, 6 parsel Mezarlık altı mevkiinde tarla vasfında olup, taşınmazın tamamı 2366 m2 olup, borçlu hissesine düşen miktar 1945 m2 olup, m2’si 1.500 YTL ’den 2.917,50 YTL değerindedir. Birinci satış 22 Nisan 2008 Salı günü saat: 9.5010.00 arası. Birinci satış ve ikinci satış belirtilen saatler ve günde BOYABAT HÜKÜMET KONAĞI önünde yapılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI: a) Tüm taşınmazlar için 1. arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar toplamını ve satış giderlerini geçmek sureti ile ihale olunur, Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartı ile 02 Mayıs 2008 Cuma günü yukarıda belirtilen saatlerde taşınmazlar ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada rüçhanlı alacaklıların alacaklarını ve satış giderlerini geçmesi şartı ile %40’ını arttırana ihale olunur. b) Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen değerin %20’si oranında pay akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. c) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. d) Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. e) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. f) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderacatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2004/438 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 26.02.2008 Basın: 13979 BOYABAT İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Bursa’ya tekstil teknoloji merkezi Ekonomi Servisi Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) üyesi sanayici, bürokrat ve akademisyenlerin de içinde bulunduğu Tekstil Teknolojileri Çalışma Grubu, katma değeri yüksek, tekstil ve konfeksiyon ürünleri ortaya koyabilmek amacıyla “Tekstil Teknoloji Merkezi” kuruyor. Tekstil Teknoloji Merkezi’nin tanıtımına ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan UİB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, kurulacak merkezin moda ve markaya yönelik, katma değeri yüksek ürünlerin üretimine odaklanacağını, ArGe faaliyetlerine yöneleceğini ifade etti. Burkay ilk hedefinin yıl sonuna kadar “tekstil ve konfeksiyon envanteri” çıkarmak olacağını söyleyerek dünya genelinde yüzde 2530 oranında teknik tekstil kullanıldığını, Türkiye’nin bundan ancak yüzde 3 ile 5 arasında bir pay alabildiğini vurguladı. Burkay “Kuracağımız merkezle, giyim ve mekân tekstillerini daha fonksiyonel hale getirerek katma değeri yüksek, daha az çalışanla, daha çok ciro elde eden ürünler üretmeyi de hedefliyoruz” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle