Katalog

1 MART 2008 CUMARTESİ HAZIRLAYAN: FİGEN ATALAY e.posta: [email protected] [email protected] faks:0212 343 72 64 HAFTANIN SÖZÜ İnsan, başına gelenlerden çevresini sorumlu tutmaya yatkındır. Ben ‘çevre’ye inanmam. Mutlu ve başarılı olmak isteyen, istediği çevreyi arar, eğer bulamıyorsa yaratır. GEORGE BERNARD SHAW Başarının sırrı iç disiplinde Annebabaların, çocuklarının ilk ve en önemli etik eğitiminden sorumlu olan kişiler olduklarını hatırlatan Dr. Bridge, “Okul, annebabayla bu konuda anlamlı bir iletişim kurmak için çalışmalıdır” dedi. zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü öğretim görevlisi, Deniz Koleji kurucusu Dr. Berna Bridge, Bursa’da, rehber öğretmenlere verdiği seminerde, “etik değerlerle liderlik” konusunu anlattı. Annebabaların, çocuklarının ilk ve en önemli etik eğitiminden sorumlu olan kişiler olduklarını hatırlatan Dr. Bridge, “İkinci basamakta okul gelir. Okul, annebabayla bu konuda anlamlı bir iletişim kurmak için çalışmalıdır” dedi. Başarılı ve anlamlı bir yaşamın altın anahtarının “iç disiplin” olduğunu vurgulayan Dr. Bridge, şöyle devam etti: “Kişiler etik değerlerini geliştirdikçe içlerinden gelen bir ses hangi etik kararın doğru olduğunu onlara söyler. İ Toplum, okullar ve aile, özellikle disiplin anlayışlarında temel değerlere bağlı olan bir ‘iç disiplin anlayışı’ geliştirmeye çalışmalıdırlar. Disiplini, dış baskılar ve ceza aracılığıyla sağlamaktan kaçınmalıdırlar.”Dr. Bridge, “güçlü kişiliği olan bir insanın özelliklerini” ise şöyle sıraladı: BAŞKALARINI DÜŞÜNÜR Duyarlı, merhametli, şefkatlidir Paylaşımcıdır Çevresindekilere kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa öyle davranır Başkalarına yardım eder Vericidir Gerçek dosttur SORUMLU DAVRANIR ADİLDİR Görevlerini özenle yapar Harekete geçmeden önce düşünür Uzun vadeyi düşünür Seçimlerinin sonucuna ilişkin sorumluluğu kabul eder HERKESE SAYGI GÖSTERİR Çevresine rahatsızlık vermez Herkesi olumlu yönleriyle değerlendirir Hoşgörülü, bireysel farklılıkları kabul edici ve takdir edicidir Aşağılamaz Diğer kişilerin sınırlarına girmez Başkalarını kullanmaz Bireylerin kendi yaşamları hakkında karar verme haklarına saygı gösterir Herkese eşit, adaletli davranır Açık görüşlüdür Diğerlerini dinler Diğerlerinin ne söylediklerini ve hissettiklerini anlamaya çalışır Başkalarının hatalarından haksızca faydalanmaz Hakkından fazlasını almaz İYİ YURTTAŞTIR Kurallara ve kanunlara uyar Görevini yapar Oy verir Vergisini öder Topluma gönüllü hizmette bulunur Çevresini ve doğal kaynakları korur. Birey Olmak mı? Bencil Olmak mı?.. Sosyal değerler değişiyor. Sosyal değerler sürekli değişir. Toplum koşulları değiştiği zaman sosyal değerler de değişir. Bir Arjantin atasözüdür: Müzik değişince dans da değişir. Ama bu değişim nasıl olmaktadır ve neden olmaktadır? Günümüzün temel paradigmaları ‘hız’dır, ‘rekabet’tir, ‘önde ve üstte olmak’tır. Bunları bir araya getirdiğimiz zaman ortaya, ‘hızlı rekabetle önde ve üstte olmak’ denilen bir karışım çıkar. ‘Acımasız rekabet’ diye övülen yarış budur. “Aman çocuklarımız geride kalmasın” diye çırpınılan yarış budur. İnsanları kendinden başka hiçbir şeyi düşünmemeye yönelten eğilim budur. BÜYÜK VE ACIMASIZ BENCİLLİK... Kişilerin başarısında bu övülmektedir. Kurumların başarısı buna bağlanmaktadır. Ülkelerin üstünlüğü böyle açıklanmaktadır. BEN, YALNIZ BEN, ÜSTÜN VE BAŞARILI... Yalnızlaştırılmış insana övgü. Yabancılaştırılmış bir dünyanın kazanç peşindeki yarışı. Sosyal değerleri birer birer geçersiz kılan sistem budur. Ama o sosyal değerler hiçbir şey kaybetmeden yerinde durmaktadır. Sadece onlara sahip olamayanlar değerlerini kaybetmektedir. Dürüstlük. Kendinden başkasını düşünmek. Adaletli olmak. Sevebilmek. Saygı duymak. Başkasının derdine ortak olmak. Paylaşmak. Bunlar şimdi unutuldu mu? Bunlara sahip olmak artık aptallık mı sayılıyor? Birey olamadan bencil olmak övülüyor mu? Bu değerlere sahip olmadan elde ettiğiniz hiçbir şeyin değeri yoktur. Para mı? Paranın satın aldığı şeyler mi? Ün mü? Hepsini elde edebilirsiniz. Ve elde ettiğiniz her şeyin kölesi olursunuz. Eğer değerleriniz yoksa, hiçbir şeyiniz yoktur... 200 takımın yarışacağı Shell EcoMarathon’a Türkiye’den 16 okul katılıyor. Geleceğin araçları OKULLAR VE HEDEFLERİ Özel Kasımoğlu Coşkun Fen Lisesi Hydrose (Hidrojen Gülü) adlı araçlarıyla, geliştirdikleri özel teknoloji sayesinde, 1 litre yakıt ile 10001500 km. yol kat etmeyi hedefliyorlar. Karadeniz Teknik Üniversitesi Ktujen2 adlı araçlarıyla yarışacak olan ekip, hidrojen yakıt pili kategorisinde bir litre yakıtla 1000 km. gidebilmeyi hedefliyor. Boğaziçi Üniversitesi Yarışmaya ilk kez katılacak olan ekip, 1 lt. ile 1200 km. yol kat edebilmeyi hedefliyor. Erciyes Üniversitesi Daha önce TÜBİTAK Hidrootomoil 07 yarışmasına da katılan ve hidrojen kategorisinde 7. olan Erciyes Üniversitesi öğrencilerinin hedefleri iddialı: Shell Ecomarathon’da ilk 10’da yer alabilmek. Sakarya Üniversitesi Hedefleri, hidrojen ile çalışan araçlarıyla, 1 lt. ile 500 km. gitmek. Marmara Üniversitesi Hydrop adlı araçlarıyla, şu an üzerinde çalıştıkları enerji sistemi ile 1 litre benzin karşılığı hidrojenle 1800 km. yapmayı hedefliyorlar. Çukurova Üniversitesi Bayrak adlı araçlarıyla, 1 lt. hidrojenle maksimum mesafeyi kat edebilmeyi hedefliyorlar. Genç öğrencileri, yakıt tasarrufu ile yenilenebilir, çevreci enerji türlerinin araştırılmasına teşvik eden Shell Ecomarathon 2008’de, Türkiye’den İstanbul, Adana, Sakarya, Eskişehir, Ankara, Kayseri ve Trabzon’dan toplam 16 okul yarışacak. Fransa’da, 2224 Mayıs 2008 tarihlerinde düzenlenecek Yakıt Verimliliği Yarışması’na toplam 200 takım katılacak. Türkiye’den yarışmaya katılacak olan projeler içerisinde, LPG ve petrolün yanı sıra, geleceğin enerji türü olarak nite lendirilen “hidrojen” ve “etanol” ile çalışan araçlar da bulunuyor. 10 okul, araçlarında alternatif yakıt türlerini deneyecek. İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencilerinin Shell Ecomarathon’da UrbanConcept kategorisinde yarıştıracağı “Hydrobee” adlı araç, Türkiye’de hidrojen pili ile çalışan araçlar kategorisinde öncü çalışmalar arasında yer alıyor. Yarışmaya 3. kez katılacak olan İTÜ’lü öğrenciler, tasarladıkları bu araçla, 1 litre yakıt ile 10001500 km. yol kat etmeyi hedefliyor. ERDAL ATABEK Özel okullara başvurular başlıyor İstanbul Ortak Yerleştirme Kurulu’na bağlı olarak öğrenci alacak özel okullara yerleştirme, 8 Haziran 2008 Pazar günü gerçekleştirilecek OKS sonucuna göre yapılacak. Bu okullara, 628 Mart 2008 tarihleri arasında başvurulacak. Ortak Yerleştirme Kurulu Başkanı Dr. Rüstem Eyüboğlu’nun yaptığı açıklamaya göre, adaylar, özel okullara başvuru kılavuz ve formlarını, özel okul müdürlüklerinden ya da İstanbul Ortak Yerleştirme Kurulu Merkezi’nden alabilecekler. Bulunduğu il veya ilçelerde sınavla öğrenci alan özel okul bulunmayan adaylar ise başvuru kılavuzlarını ve formlarını il milli eğitim müdürlüklerinden alabilirler. Adayın; özel okullardan birine yerleştirilme işlemlerine dahil edilebilmesi için; OKS sınavına girmesi ve sınavının geçerli sayılması gerekiyor. ‘İngilizce Münazara Yarışması’ Kadıköy Anadolu Lisesi, 5 Mart9 Nisan 2008 tarihleri arasında ‘İngilizce Münazara Yarışması’ düzenleyecek. “Kadıköy Maarif İngilizce Pratik Kulübü” projesi olan yarışmaya, Kadıköy Anadolu Lisesi’nin yanı sıra, İstanbul Lisesi, Robert Koleji, Galatasaray Lisesi, Kabataş Lisesi, Haydarpaşa Lisesi, Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi, Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi, Özel MEF Lisesi ve Eyüboğlu Anadolu Lisesi öğrencileri katılacaklar. Yarışma, 5 Mart tarihinde 10 takımın ikişer ikişer eşleşip, eleme usulü karşılaşmasıyla başlayacak. Kalan 5 takımın 4’ü, 19 Mart tarihinde yine eleme usulü eşleşecek... Elemeler sonucunda son üçe kalan takımlar, 26 Mart, 2 ve 9 Nisan’da lig usulü yarışacak. ‘Tam Eğitim Bursu’ için son 10 gün! Türk Eğitim Derneği tarafından düzenlenecek olan “Tam Eğitim Bursu” sınavına katılım başvuruları ,10 Mart’ta sona eriyor. Sınav, 13 Nisan’da yapılacak. TED Okulları’nda “Tam Eğitim Bursu” kapsamında öğrenim görmek isteyen adaylar, www.turkegitimdernegi.org. tr sayfasından sınav kriterleri hakkında bilgi alabilir, online başvuru yapabilir ya da 0312 418 06 14 / 138 – 150 numaralı telefonları arayabilirler. Nanoteknoloji için ‘Beyin Fırtınası’ İstanbul Aydın Üniversitesi, “nanobilim ve nanoteknoloji”nin çeşitli alanlarda kullanımının incelendiği “3. Beyin Fırtınaları Toplantısı”na ev sahipliği yaptı. “Geleceğin büyük işleri gerçekte küçük” düşüncesinden hareketle bilim dünyasının bir araya geldiği toplantıda, bilim adamı, sanayici, işadamı ve öğrenciler, nanobilim ve nanoteknolojide gelinen son nokta konusunda bilgilendirildi. Nanobilim ve nanoteknoloji alanındaki fırsat ve açılımlar, farklı uygulamalar, çevre ve tekstil mühendisliği ve biyoteknoloji başta olmak üzere nanoteknolojinin uygulama alanları üzerine ayrıntılı değerlendirmelerin yapıldığı toplantının sonuçları, bir kitapta toplanacak. Bu toplantının devamı niteliğinde olacak NANOTR4 Ulusal Konferansı da, İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde 913 Haziran 2008 tarihinde gerçekleştirilecek. YUNUS, Marmara’da İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin araştırma gemisi YUNUS, Marmara Denizi’nde çalışmalara başladı. Marmara Denizi’nde, 1000 metrenin altındaki derinliklerde araştırmalar için yeniden düzenlenen R/VYUNUSS araştırma gemisi, Çınarcık Çukuru’nda, 1240 ve 1207 metre derinliklerden trol ile dip örneklemesi aldı. Denizlerin kirliliği hakkında da çeşitli veriler sunan Çınarcık Çukuru Çalışması, Marmara Denizi’nin en derin noktasındaki (1270 metre) ekosistemde oluşan değişimleri belirlemek amacıyla başlatılan çalışmanın ilk ayağını oluşturuyor. Çalışma, 4001200 metre arasındaki derinliklerde sürdürülecek. BİZE YAZIN İstediğiniz konuda yazacağınız yazıları bekliyoruz. [email protected] CUMHURİYET 16 K