Katalog

8 ŞUBAT 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA İNCELEME İktidarın yerel seçimlere yönelik yeni düzenlemesine belediyeciler ve şehir planlamacıları tepkili 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT AKP’nin sınır oyunu A KP’nin henüz tasarı aşamasında olan düzenlemesine göre, nüfusu 2 binin altında olan 869 belde belediyesi kapatılacak. Belediyelerin sınırları yeniden çizilecek. Böylece Türkiye genelindeki 3 bin 215 olan belediye sayısı 2 bin 216’ya düşecek. Düzenlemeye tepki gösteren CHP Milletvekili Soysal “Seçime bir yıl kala yapılması düşündürücü” dedi. Görüşmelerde İçtüzük İhlali Vardı Üniversitelerde kız öğrencilere türban özgürlüğü tanınmasını sağlamak amacıyla anayasada değişiklik yapılmasını sağlayacak yasa teklifinin görüşülmesi sırasında Meclis Başkanlığı’nın içtüzüğü ihlal ettiğini düşünüyorum. Önceki günkü birleşimi yöneten Başkanvekili Nevzat Pakdil, teklifin tümü üzerindeki görüşmeler için söz almış olan grup sözcülerinden sonra, “şahısları adına” konuşma yapmak için başvurmuş olan milletvekillerinin de adlarını okuyor. Daha doğrusu, şöyle diyor: “Şimdi saygıdeğer milletvekilleri, şahısları adına aynı anda verilmiş çok sayıda söz talepleri için kura çekeceğim.” Sadece Meclis televizyonundan, yani TRT 3’ten değil, bir düzineye yakın ulusal haber kanalından da “canlı” olarak yayımlanan bu açıklama bitmeden, Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli’nin ön sıralara kadar geldiği ve “Usul hakkında bir şey arz edebilir miyim” dediği duyuluyor. Ve İçli, TBMM tutanaklarında da yer alan açıklamasını yapıyor. “İki gün önce, saat 12’de Kanunlar Dairesi Başkanlığı’na ilk giden milletvekili olduğunu”, hemen arkasından gelen Kamer Genç’i de tanık göstererek söylüyor. Daha sonra büroya dört başka üyenin girdiğini; ama aynı anda çok sayıda milletvekilinin değil; öncelikle kendisinin söz sırasını alarak; bunun TBMM görevlilerinin imzasının da olduğu bir tutanakla saptandığını anlatıyor. Daha doğrusu anlatmak için, sesinin bütün gücünü kullanmaya çalışıyor. Çünkü Başkan, bir yandan kura çekme işini bitirmek için elini torbaya sokup çıkarıyor ve adlarını okuduğu AKP’li milletvekillerini kürsüye çağırıyor. Öte yandan söz sırasının kendisinde olduğunu ısrarla savunan DSP milletvekiline yine tutanaklara geçen ve bir tür gözdağı verme amacı taşıyan çıkışlar yapıyor. Onlarca TV kanalından tüm ülkeye yayılan o çıkışlar, Nevzat Pakdil’in “aynı anda verildiğini” söylediği söz talepleri için eşit ve adil davranan bir başkan görüntüsü verme çabasının sonucu olmalı. Oysa Tayfun İçli, Kamer Genç’in tanıklığının yanı sıra Meclis bürokratlarının imzaladığı bir tutanağı da sallayarak, başkanlığın maalesef gerçeğe aykırı konuştuğunu haykırıyor. D SP’li Mert ise değişikliklerin siyasi kaygılarla hazırlanması endişesi taşıdıklarını söyledi. Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk de “Kadıköy’den oy alamayacaklarını anlayan hükümet oturduğu yerden siyasi hesaplar yapıyor” diye konuştu. Bahçeşehir Belediye Başkanı Aydın, değişikliğin halka sorulmadan yapılmasının AB’ye ve anayasaya aykırı olduğunu vurguladı. deleri ilçe nüfusundan daha büyük. Fakat bu düzenlemelerin yerel seçime bir yıl kala yapılması düşündürücüdür” dedi. DSP İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert, “Bu değişikliklerin siyasi kaygılarla hazırlanması endişesi taşıyoruz. Şehirlerin modernleşmesine köylerden başlanması gerekli. Belediyelerin ortadan kaldırılması, bu merkezlere doğrudan kaynak aktarımının önüne geçmek demek olacaktır. Mevcut belediyelerin korunması veya en azından yalnızca nüfus kriteri yerine onunla birlikte bölgesel gelişmişlik, hizmet kolaylığı, yöresel özellikler de gözetilerek bir düzenlemeye gidilmesi daha doğru olacaktır” diye konuştu. İ ktidarın sınır oyununa yönelik eski belediye başkanları ve şehir planlamacıları da tepki gösterdi. Şehir planlamacıları “Siyasi amaçlı ilçe sınırı oynamalarının en son örneklerinden biri Gökkafes’tir. İlçe sınırlarını değiştirmek aceleye getirilmemeli” açıklamasını yaptı. Eski İBB Başkanı Gürtüna “Siyasi fayda amacı taşıyan düzenlemelerin halka faydası olmaz” dedi. GÖKÇE UYGUN/ TARKAN TEMUR/DENİZ TATARER Gelecek yıl gerçekleştirilecek yerel seçimler için hazırlıklara başlayan AKP, ilk adımı belediyeleri yeniden düzenlemeye karar vererek attı. “İlk kademe ve belde belediyelerinin lağvedilmesi ve oluşturulacak yeni ilçelere bağlanması”na yönelik yasa tasarısı hazırlayan AKP, “sınır düzenlemelerini nüfusa göre belirlediğini ve nüfusu fazla belediyeleri bölerek daha iyi hizmet götürmeyi amaçladığını” savunuyor. Ancak AKP’nin bu girişimini İstanbul milletvekilleri, belediye başkanları, meslek odaları ve sendikalar, “AKP’nin bazı ilçe ve beldeleri birleştirerek, muhalif olanları ise bölerek İstanbul’un tümünü ele geçirmeyi amaçladığı” görüşünde birleşiyor. DÜZENLEME NE GETİRİYOR ‘Ö CHP İstanbul Milletvekili Çetin SoyNCELİKLİ SORUNLAR VAR’ A sal, kentin haritasının yeniden çizilmesinden önce nüfusunun doğru tespit edilmesi gerektiğini belirterek “İstanbul’un ilçeleri yeniden düzenlenebilir. Buna karşı değiliz, fakat bu siyasi rant malzemesi olarak görülmemeli. İstanbul’un deprem, ulaşım, susuzluk gibi öncelikli çözülmesi gereken sorunları var. Kentin öncelikli sorunları dururken bunu tartışmak İstanbul için haksızlıktır. İstanbul’un bazı bel KP’nin henüz tasarı aşamasında olan düzenlemesine göre, nüfusu 2 binin altında olan 869 belde belediyesi kapatılacak. Belediyelerin sınırları yeniden çizilecek. Böylece 3 bin 215 olan belediye sayısı 2 bin 216’ya düşecek. İstanbul’da Eminönü ile Fatih tek ilçede birleştirilecek. Kadıköy ikiye bölünecek. Esenyurt, Kıraç, Bahçeşehir beldeleri ile Beylikdüzü, Yakuplu, Gürpınar birleştirilerek iki ayrı ilçe olacak. Arnavutköy, Taşoluk, Bolluca, Haraççı beldeleri de birleştirilerek ilçe statüsü kazanacak. Tepecik, Mimarsinan ve Kumburgaz beldeleri Büyükçekmece’ye bağlanacak. Silivri, Selimpaşa, Ortaköy, Celaliye, Kamiloba, Çanta, Değirmenköy, Gümüşyaka, Büyükçavuşlu beldelerini de içine alacak şekilde genişletilecek. ? KADIKÖY BELEDİYE BAŞKANI ÖZTÜRK EMİNÖNÜ BELEDİYE BAŞKANI ER: DOĞRU BİR TERCİH Eminönü Belediyesi yetkilileri, Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er’in Eminönü Belediyesi’nin Fatih’le birleştirilerek tek ilçe haline getirilmesi fikrine olumlu baktığını belirterek özellikle tarihi yarımada üzerinde yürütülen yenileme çalışmalarının tek bir merkezden yürütülmesinin daha doğru bir tercih olduğunu bildirdi. ‘Amaç, ilçeleri etkisizleştirmek’ 61. maddenin dediği açık Meclis İçtüzüğü’nün 61. maddesi “Söz, kayıt veya istem sırasına göre verilir” diyor. Ve bu uygulama Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşundan bu yana 85 yıldır yürütülüyor. Öyle anlaşılıyor ki, yukarıdaki satırı “yürütülüyordu” diye bitirmem daha gerçekçi olacak. Zira politika arenasında Adalet ve Kalkınma Partisi yer alıncaya, kurucusu tarafından bu adlandırma “Akk Parti” olarak tanımlanıncaya kadar, özellikle bütçe görüşmeleri gibi önemli birleşimlerde şahısları adına konuşabilmek amacıyla kimi milletvekilleri, sıra tutmak için Kanunlar Dairesi’nin ilgili bürosu önünde sabahlamayı göze alırken hep 61. maddenin bu açık hükmüne dayanmışlardır. Parlamentodan tek başına yasa çıkartacak bir çoğunlukla, 340 üye ile yer alan AKP iktidarı, sayısal egemenliğini de yeterli görmeyerek, birden çok yasayı Resmi Gazete’de yayımlanacak hale getirebilmek amacıyla, “paket” olarak görüşülebilecek usul değişikliklerini gerçekleştirmekle de yetinmiyor. Kendisinin dışındaki milletvekillerinin söz haklarını da kısıtlamayı, dahası yok saymayı içine sindiriyor. Dahası bu yolu, çevresine özgürlük, hak kullanmak gibi kutsal ve saygın gerekçeler içinde almak istediğini de söylüyor. Kendi yandaşlarının yanı sıra, o yolun sonunun nereye gittiğini düşünmeyen sözde aydınlardan oluşan destekleme örgütlerini oluşturuyor. Onları besliyor. K adıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, “Kadıköy’den oy alamayacaklarını anlayan hükümet oturduğu yerden siyasi hesaplar yapıyor. Kadıköy’ü bölüp AKP’ye görece daha fazla oy veren Fındıklı ve Ümraniye ile birleştirmek istiyor” dedi. İstanbul’daki ilçelerin bölünmesine karşı olmadıklarını, nüfus artışından kaynaklı sorunların aşılması için ilçelerin bölünebileceğini belirten Başkan Öztürk, bu değişikliğin oy hesabı içine düşülmeden, samimi olarak “daha iyi hizmet” amacıyla yapılması gerektiğini söyledi. Öztürk, nüfus fazlalığının bahane edilerek bazı ilçe belediyelerinin de etkisizleştirilmek istendiğini kaydetti. AKP’nin tavrının “samimi” olmadığının örneklerinin verilebileceğini belirten Öztürk, “Bir yanda 750 bin nüfuslu Kadıköy’ü nüfus fazlası var diye bölüyor. Diğer yandan Eminönü’nü Fatih’le birleştirip 1 milyon nüfuslu yeni bir ilçe yaratıyor. Kadıköy’den oy alamayacaklarını anlayan hükümet, oturduğu yerden siyasi hesaplar yapıyor. Kadıköy’ü bölüp AKP’ye görece daha fazla oy veren Fındıklı ve Ümraniye ile birleştirmek istiyor” diye konuştu. Kadıköy’de AKP’ye oy veren yurttaşların da ilçenin bölünmesini istemediklerine dikkat çeken Öztürk, “Kadıköy ismiyle marka olmuş bir ilçe. İnsanlar bugün Kadıköy’de oturmak için ev sahibi oluyorlar. Kimse bir anda bu insanlara ‘Siz artık Kadıköy’de oturmuyorsunuz’ diyemez” ifadesini kullandı. Hokus pokus çağrışımı Üniversitelerde okuyan kız öğrencilere eğitim hak ve özgürlüğünü sağlamak amacıyla anayasada değiştirilmesini istediği iki madde için yapılan görüşmelerde, söz sırasını gerçeklere aykırı bir biçimde kura torbasından çıkartmak ve nasıl bir tesadüf ise, tasarının tümü üstündeki şahıslar adına son sözü de, tam isabet ile bir AKP’li kadın milletvekiline yaptırtırken, asıl hak sahiplerinin kürsüye çıkmasını önlemek az maharet midir? Sayın Başkanvekili, bu olupbittiyi başarabilecek iken, yaptıklarını suçüstünde belgeleyerek tutanaklara geçirten Tayfun İçli’yi susturmaya çalışırken sıkıntılı hali TV ekranlarından sadece Kahramanmaraş’taki seçmenlerince değil, bütün ülkeden izlendi. Tayfun İçli’nin çıkışı olmasaydı; o açık içtüzük ihlali, doğal bir başkanlık uygulaması olarak belki de yerleşecekti. Oysa şimdi sadece ayıplanmakla kalmayacak, bana göre CHP ile DSP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurularında da, bir usul yanlışlığının belgesi olabilecektir. Siyaset jargonunun hokus pokus diye adlandıracağı bu “söz almış olanların haklarını” torbadan çıkanlara armağan etme yöntemini bırakalım kimi Arap ülkelerinin parlamentocukları uygulasın. Bizim bağımsızlık ve özgürlük anıtımız olan Türkiye Büyük Millet Meclisimiz değil. SÖZEN: REFERANDUM YAPILMALI E BAHÇEŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI AYDIN ‘AB kriterlerine ve anayasaya aykırı’ ski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Nurettin Sözen, AKP’nin bu girişimine iki nedenle kesinlikle karşı çıktığını belirterek “Öncelikle yöntem ve zamanlama yanlış. Bu konunun seçim sürecinde gündeme gelmesi, AKP’nin kendi şansını arttırma amacını taşıyor. 5 yıldır neden yapmadınız da şimdi yapıyorsunuz? Maalesef geçmişte de buna benzer uygulamalar yapan siyasetçiler vardı. Ama bu çok yanlış” dedi. Kentlerin, yönetim bilimine göre şekillendirilerek yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Sözen, şunları söyledi: “İstanbul büyüdü, bölelim, Ankara büyüdü bölelim... Bunlar bilimsellikten uzak, palyatif çözümler. Oysa yönetim bilimi büyük kentlerin nasıl yönetileceğini belirler. Türkiye’deki büyük kentler de bölerek yönetilmez. Ayrıca Türkiye’nin de altına imza attığı Paris Şartı’na göre, ilçelerde statü değişikliği yapılırken mutlaka referandum yapılmalı.” ‘NEDEN FATİH DEĞİL DE KADIKÖY’ A KP’nin tasarısındaki çelişkiye dikkat çeken eski İBB Başkanı Ali Müfit Gürtuna da “Bir yandan ilçeleri birleştirmeyi, bir yandan bölmeyi öngörüyorlar. Mesela neden sadece Kadıköy bölünüyor da nüfusu çok olan Bağcılar ya da Fatih için aynı şey yapılmıyor” diye sordu. Gürtuna, “Siyasi fayda amacı taşıyan düzenlemelerin, halka faydası olmaz. İstanbul’u ele alırsak, kent yağmalanıyor, talan ediliyor. İstanbul’u öldürüyoruz, sonra makyaj yapıyoruz. Ölüye makyaj olur mu? Öncelikle bu kentin inleme seslerine kulak vermeli, buna çözüm üretmeliyiz. İstanbul için bir şey yapmak istiyorlarsa, bu kenti harcamaktan vazgeçsinler” diye konuştu. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net B ahçeşehir Belde Belediye Başkanı Kemal Aydın, tasarı kapsamında Bahçeşehir’in Esenyurt ve Kıraç beldeleriyle birleştirilerek 1 milyon nüfuslu bir ilçe haline getirileceğini belirterek Avrupa’nın en başarılı 25 belediyesinden biri seçilen Bahçeşehir Belediyesi’nin yok edilmeye çalışıldığını söyledi. Uygulamanın Avrupa Birliği kriterlerine ve anayasaya aykırı olduğunun da altını çizen Aydın, “Hükümetin projesi demokratik değil” dedi. Aydın, “Bahçeşehir, Türkiye’de AB Avrupa Şeref Bayrağı ödülüne sahip tek belediyedir. Bu bölge gecekondulardan ve çarpık kentleşmeden arındırılmış tek model. Siyasi kaygılarla hazırlanan tasarı bu model projenin öldürülmesidir. Avrupa Yerel Yönetimleri Özerklik Şartı Sözleşmesi’nin 5’inci maddesi yerel yönetimlerin sınırlarının ancak referandumla değiştirilebileceğini söylüyor. Bu değişiklikler insanların kimliklerini, değerlerini de yok edecektir. Bu denli önemli bir değişikliğin halka sorulmadan yapılması demokrasiye aykırıdır” açıklamasında bulundu. Şehir planlamacıları: Siyasi ve rant odaklı ehir Planlamacıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu, yıllar önce siyasi rant amacıyla oynanmış bu oyunun tekrarlanmak istendiği, ilçe sınırları oluşturulurken somut, teknik ve bilimsel ölçütler yerine siyasi amaçların ön plana çıktığını vurguladı. Odadan yapılan açıklamada, siyasi ve rant odaklı ilçe sınırı oynamalarının en yakın zamanda gerçekleşen örneğinin de Gökkafes olduğu belirtilerek “Ayrıcalıklı imar haklarına sahip bu yapının hayata geçirilmesi için ilçe sınırları ile birçok kez oynanmış ve yapı meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Aynı oyun, yerel seçimlerin yaklaştığı bugünlerde, seçim sürecine yönelik olarak tekrar edilmektedir. Oy potansiyelinin yüksek olduğu belli noktalarda yerel yönetimleri parçalayarak güçlenmek isteyen hükümet, çözümü ilçe sınırlarıyla oynamakta bulmuştur. Oysaki ilçe sınırlarını değiştirmek, bu derece acele ile masa başında Özgen Acar’a şövalyelik nişanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı Özgen Acar, Harran Kazı Heyeti Başkanı Dr. Nurettin Yardımcı, Magnesia Kazı Heyeti Başkanı ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Orhan Bingöl ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Hikmet Denizli’ye Türkiye’deki İtalyan arkeoloji çalışmalarının tanınmasına sağlanan katkılar nedeniyle “İtalyan Dayanışması Şövalyelik Nişanı” verildi. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde gerçekleştirilen törene İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz, İtalya Kültür Ateşesi Angela Tangianu ile çok sayıda davetli katıldı. Ş TÜM BELSEN: ZAMANLAMA DİKKAT ÇEKİCİ T üm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm BelSen) Genel Sekreteri Mümtaz Başar, AKP’nin bu girişiminin zamanlamasına dikkat çekerek “Hükümet, yaklaşmakta olan yerel seçimde bu girişimi, kendisini yerelde iktidara taşıyabilmenin aracı olarak kullanıyor” yorumunu yaptı. Türkiye’deki bazı belediyelerin, geçmişte siyasi yatırım aracı olarak kullanıldığını, bazı siyasetçilerin oy için belediye kurduğunu anlatan Başar, “Öyle belediyeler var ki tabelası, başkanı ve biriki de çalışanı var, borç içinde. Bunlara bir düzenleme getirilmeli. AKP bu konuyu, 2004’teki yerel seçimden hemen sonra gündeme getirseydi, bilimsel bir çalışma yapılsaydı, konunun tüm taraflarının görüşleri alınsaydı kabul edilebilirdi. Ancak şimdi ortada bir art niyet var” dedi. netimin sorumluluk ve yetki alanı büyütülürken zaten az olan etkinliğin daha da azaltılacağı belirtilen açıklamada, “Kadıköy gibi ilçelerin bölünerek yeni ilçeler oluşturulması da mevcut kent yönetim sistemini parçalayarak yerini yeni, güçsüz ve deneyimsiz yönetimlere bırakacak ve mevcut yönetim sistemi daha da zayıflayacaktır” denildi. yapılabilecek bir iş değildir” denildi. Açıklamada, İstanbul’daki birçok belediyenin kendi sorumluluk alanı içinde yeterli derecede verimli olamaz ve etkin bir yapılanmayı sağlayamazken ilçe sınırlarının yeniden çizilmesi ile bir yönetim zaafiyeti yaratılacağına dikkat çekildi. Özellikle Tarihi Yarımada’daki kültürel zenginlikleri korumakla görevli yerel yö CUMHURİYET 07 K