Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YABANCI BASIN
‘Şiddet
alarm
veriyor’LONDRA (ANKA) - Türki-
ye’de polis şiddetinin arttõğõ yo-
lundaki iddialar ve buna ilişkin İn-
san Haklarõ İzleme Örgütü’nün ra-
poru, yurtdõşõnda da yankõ bulu-
nuyor. The Guardian gazetesi,
“Türkiye, polis şiddetinde alarm
verici bir artışa tanık oldu”
derken BBC, “Türkiye, polis su-
iistimali nedeniyle sanık san-
dalyesinde” ifadesini kullandõ.
İngiltere’nin önde gelen gaze-
telerinden The Guardian, İstan-
bul muhabiri Robert Tait im-
zasõnõ taşõyan haberinde insan
haklarõ savuncularõna dayana-
rak “Türkiye, ‘cezasõzlõk kültü-
rü’nün teşvik ettiği polis şid-
detinde alarm verici bir artışa
tanık oldu” değerlendirmesini
yaptõ. İnsan Haklarõ İzleme Ör-
gütü İcra Müdürü Kenneth
Roth’un İstanbul’daki açõkla-
malarõna geniş yer verildiği ha-
berde “polis şiddeti oylarında-
ki artışı”ndan kõsmen polis yet-
kililerini genişleten yasal dü-
zenlemelerden sorumlu tutuldu.
BBC ise “Türkiye’de polis,
şiddet nedeniyle sanık sandal-
yesinde” başlõğõnõ kullandõğõ,
Türkiye muhabiri Sarah Rains-
ford imzalõ geniş haberinde özel-
likle Engin Çeber olayõ üzerin-
de duruldu. Çeber’in gözaltõnda-
ki ölümünün, tüm dikkatleri ye-
niden Türk polisi ve cezaevi gar-
diyanlarõnõn davranõşlarõna çe-
virdiğini kaydeden BBC, Türki-
ye için “şiddet kültürü” ifade-
sine de yer verdi. İstatistiklerin,
2003 yõlõndan beri işkence ve kö-
tü muamele iddialarõnda büyük
bir düşüş göstermesine karşõn
Başbakanlõk’a bağlõ İnsan Hak-
larõ Başkanlõğõ’na işkence veya
kötü muameleye ilişkin başvu-
rularõn bu yõlõn ilkyarõsõnda 2006
ve 2007’de yõllõk başvurularõ aş-
tõğõna dikkat çekti.
Öte yandan, yabancõ basõn,
Kenneth Roth’un, İstanbul’da-
ki açõklamalarõ sõrasõnda Başba-
kan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’e
yönelttiği ağõr eleştirileri de yan-
sõttõ. Bu çerçevede, The Guardi-
an ve BBC, Roth’un, görüştüğü
İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn,
değerlendirmeleri ve önerilerine
açõk bir tutum sergilerken Baş-
bakan Yardõmcõsõ Cemil Çi-
çek’in ‘küçümseyici’ bir tavõr ta-
kõndõğõnõ, şiddet savlarõnõ kabul
etmediğini anlattõğõnõ yazdõ.
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
düşünmeden edemez:
Anlaşılan bu ülke ciddi bir kurtuluş savaşı ve-
riyor!
AKP’nin bu hedeflere ulaşmak için akla gelen
gelmeyen her yöntemi denediğini görüyoruz.
Makyavel, bunların yanında aklı evvel kalır! Seç-
men taşımaktan kömür taşımaya, halkı paketle-
mekten para yardımına, kütükleri kütüğe çevir-
mekten binbir türlü dolap çevirmeye kadar her
yöntem demokratik... Demokrasi tanımlarına ye-
nilerini ekledik:
Demokrasi, paranın satın alabildiği en iyi rejimdir!
Erzak sandığı seçim sandığını belirler!
Birey, bi reydir; başka bir kimliği yoktur.
İktidarda istikrar; halkın aç ve yardıma muhtaç
bırakılmasından geçer.
Yukarıda tanınmış kentlerle ilgili AKP hedefle-
rini aktardık. Bugün AKP’nin “gözünün” ne kadar
her yerde iktidara “döndüğünü” ortaya koyan baş-
ka bir örnek verelim...
Bahadın, Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı 5 bin
nüfuslu bir kasaba. Amblemi saz, sözü Atatürk...
1100 metre yükseklikte kurulu, Türkiye’nin bütün
büyük kentlerinden Avrupa başkentlerine kadar
dünyanın dört bir yanına göç vermiş ama hiç ödün
vermemiş.
Her yıl ağustos ayında Bahadın Kültür Şenliği
yaparlar. Türkiye’nin dört bir yanından aydınları
çağırırlar. Gurbetçilerle artan nüfusla birlikte se-
vinçleri, övünçleri de artar.
Bahadın’da bugüne kadar sol partilerin dışın-
da hiçbir parti varlık gösteremedi. Yozgat’ın çok
büyük bir bölümü zaten sağ partilere oy verdiği
için onlar da bunu kabullendiler. Yerel seçimler-
de aday bile göstermediler.
Ta ki AKP iktidarına dek...
AKP’liler düşünmüşler taşınmışlar, Bahadın’da
seçimi kazanmak için şu planı yapmışlar:
Çevredeki 4 köyü Bahadın’ın mahallesi yapa-
lım. O köylerin oylarını blok olarak alalım, Baha-
dınlı seçmenleri de olabildiğince azaltalım...
Hemen işe koyulmuşlar... Devlet kurumları
AKP hükümetine bağlı daireler ya; 4 köyü bir gün-
de Bahadın’a bağlatmışlar. Salur, Sungur, Gü-
müşkavak ve Tıtlıköy artık Bahadın’ın mahalleleri.
Muhtarları da köy muhtarı değil, mahalle muhta-
rı.
Anadolu’daki kimi köklü yerleşim yerlerinden bü-
yük kentlere göçenler, doğdukları yerle bağları-
nı kesmezler. Nüfusu az görünmesin diye sayımda,
seçimde köylerine giderler. Hile yok hurda yok.
Tek oyları var, onu da köylerinde kullanmak is-
terler.
Bahadın’da da bu tür aileler var.
AKP’liler yememiş içmemiş, Yozgat Nüfus
Müdürlüğü’nden bu tür ailelerin listesini çıkar-
mışlar. 1296 kişinin Bahadın’da oturmadığı hal-
de burada oy kullanacağını, bu kişilerin seçmen
kartının iptal edilmesi gerektiğini söyleyip itiraz-
da bulunmuşlar.
İş, Bahadın’da küçük çaplı bir nüfus sayımına
kadar gitmiş.
AKP’liler bugüne kadar hep sol partilerin be-
lediye başkanlığını kazandığı Bahadın için şu slo-
ganı kullanıyormuş:
“Bölgedeki son kaleyi de fethedeceğiz!”
Bu yöntemler demokrasiyse, her türlü hile ser-
bestse diyecek bir şey yok!
Aklımızdan başka bir yol geçmediğine göre her
şeye karşın çare şu:
En az AKP kadar cesur olmak!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
MHP’ye göre bir milyon seçmen hareket halinde. Bir
orada bir burada.
Kütüklerin bu duruma gelmesinde sorumluluk
kime ait? Sorumluluk Yüksek Seçim Kurulu’nun mu
yoksa İçişleri Bakanlığı’nın mı? Türkiye İstatistik Ku-
rumu (TÜİK) tarafından imha edilmeleri emredilen Ad-
rese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin mi? Kimin?
Sorumluluk oradan buraya, o kurumdan başka bir
kuruma gidip geliyor.
Muhalefet (CHP ve MHP) 29 Mart 2009 yerel se-
çim sonuçlarına itiraz etmeye önemli bir dayanak bul-
dular.
2007’den beri rezalete göz kırpan olayları kova-
layıp çare arayıp bulacakları veya ilgilileri çözüme zor-
layacakları yerde, şimdi kütükler de kütükler diye fer-
yat ediyorlar.
Böylesine duyarlı bir konuda muhalefetin sesini
yükseltmesi, sınırsız tepki göstermesi elbette ola-
ğandır. Kuşku yok başlıca görevidir de…
İşine geldi mi çözümsüzlük çözüm değildir diye
yükseklerde uçan AKP iktidarının sustuğu yerde, bu
konuda uzman olan kurumların, muhalefetin soru-
na çözüm getirecek olanaklar araması, bulması ve
açıklaması gerekmez mi?
YSK’den, TÜİK’ten hayır yok. Ortada bir sorun gör-
müyorlar.
Muhalefet sadece akla, mantığa sığmayan kimi
olayları ve sonuçlarını irdelemekle meşgul.
Geriye -Tarhan Erdem’in söylediği gibi- soruna
TBMM’de çözüm aramak kalıyor.
TBMM ise dokuz günlük bayram tatilinde.
Her sorunda olduğu gibi bu sorunda da çarşafla-
dık.
Dert çok, hemdert yok!
Muhalefet, kimi listelerde adını bulamayan seç-
menler, gelin gibi hem ağlıyorlar hem de çaresizlik
içinde sandığa doğru gün sayıyorlar.
Radikal bir davranış göstermek akıllarının ucundan
geçmiyor.
Ama seçmeni tavlamak için şeytanın aklına gel-
meyen öğeleri, çarşafı, türbanı, geçmişini inkâr et-
meyi gösteri dünyasını imrendirecek biçimsellikte sah-
neye sürmeyi pekâlâ biliyorlar.
Tabii bu davranışları yaparken eski siyaset baba-
larından, onların öğretilerinden cesaret alıyorlar.
Örneğin Süleyman Demirel, iki gün önce ana mu-
halefetin çarşafı, türbanı sindirmesini, tek partiyi yad-
sımasını olağan gösteren gerekçeyi Sabah’taki
uzun demecinde açıkladı.
CHP’nin çarşaflanmasını, MHP’nin Aleviliğe sahip
çıkmasını sürpriz diye nitelemiyor.
Diyor ki: “Sandıkta başarıyı isteyen siyasetçiler her
şeyi yapar.”
Tabii bu saptaması fiili politika yaptığı zamanlar-
daki seçim öncesi deneyimlerinden, uygulamala-
rından kaynaklanıyor...
Sandıkta başarı için her şeyin yapılması gerekti-
ğini söyleyen ve bir bilen olarak ün sahibi “baba”; Tür-
kiyemizde partilerin seçimde başarıya ulaşmak için
Aleviliği, milliyetçiliği.. elbette şeriatın simgesi ka-
ra çarşafı, siyasal simge olarak nam kazanan türbanı;
dincinin, Cumhuriyet karşıtlarının geçmişi karalamak
için yıllardır haklı haksız çaba sarf ettikleri kuruluş yıl-
larını bir kalemde yadsıyacak açılımlar yapmak do-
ğaldır, gereklidir, hakkıdır demek istiyor.
Kılavuzlar böyle olunca demokrasimiz örnek ola-
cak öğretilerin ışığında böyle gelişiyor -tabii gelişti
ise- böyle gidiyor.
Batı demokrasileri bizim neyimize!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 7 ARALIK 2008 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 17
Edirne B 17
Kocaeli PB 20
Çanakkale B 17
İzmir PB 22
Manisa PB 19
Aydın PB 21
Denizli PB 21
Zonguldak PB 23
Sinop PB 19
Samsun PB 21
Trabzon PB 17
Giresun PB 19
Ankara PB 16
Eskişehir PB 15
Konya PB 17
Sıvas PB 10
Antalya PB 24
Adana PB 24
Mersin PB 24
Diyarbakır PB 15
Şanlıurfa PB 19
Mardin PB 15
Siirt PB 10
Hakkâri PB 11
Van PB 10
Kars PB 8
Oslo PB 0
Helsinki PB 3
Stockholm K 4
Londra PB 7
Amsterdam Y 9
Brüksel Y 7
Paris Y 7
Bonn Y 6
Münih K 2
Berlin Y 6
Budapeşte Y 11
Madrid Y 11
Viyana B 7
Belgrad Y 15
Soyfa Y 15
Roma Y 16
Atina Y 19
Zürih K 6
Moskova PB 8
Aşkabat B 10
Astana K 2
Taşkent PB 15
Bakû A 14
Bişkek B 6
Tiflis A 15
Kahire B 24
Şam B 22
Yurdun kuzeybatı ke-
simleri parçalı ve çok
bulutlu, akşam ve gece
saatlerinde Çanakkale,
Edirne ve Kırklareli çev-
releri yağmur ve sağanak
yağışlı diğer yerler az
bulutlu ve açık geçecek.
Gece ve sabah saatle-
rinde iç ve doğu kesim-
lerinde sis görülecek.
Hava sıcaklığında önem-
li değişiklik olmayacak.
AİHM 2007-2008’de işkence ile ilgili 44 davada karar aldõ
‘İşkencecipolisikoruyorlar’
HÜLYA KESKİN
Türkiye’de işkencenin
önlenememesi ve yargõ sis-
teminin işkenceciyi ceza-
landõramamasõ mağdurlara
Avrupa İnsan Haklarõ Mah-
kemesi’ne (AİHM) baş-
vurmaktan başka çare bõ-
rakmõyor. AİHM’nin de
tazminat cezalarõndan baş-
ka bir ceza sunamamasõ
işkencecinin uluslararasõ
hukuk platformunda da ko-
runmasõna neden oluyor.
AİHM’nin işkencenin, insanlõk
dõşõ ve aşağõlayõcõ muamelenin ya-
saklanmasõnõ düzenleyen Avrupa
İnsan Haklarõ Sözleşmesi’nin
(AİHS) 3. maddesi kapsamõna
giren 2007 yõlõnda 35, 2008 yõlõ-
nõn ilk 7 ayõnda ise 19 dava olmak
üzere toplam 44 dava bulunuyor.
Türkiye İnsan Haklarõ Vakfõ
(TİHV) Başkanõ Yavuz Önen,
AKP iktidarõnõn Türkiye’de sis-
tematik bir hal alan işkenceyi
desteklediğini ve koruduğnu söy-
ledi.
Maltepe Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Ali Ülkü Azrak, “Anayasa-
ya şikâyet yolu Almanya, İs-
panya, İtalya gibi birçok ülke-
de var. Ama Türkiye’de yok. Bu
durum olsaydı Anayasa Mah-
kemesi yargı ve hukuk konu-
sunda bir süzgeç olurdu. Bazı
meseleler burada halledilirdi
ve AİHM’ye çoğu kişinin baş-
vurmasına gerek kalmazdı” de-
di. Hapishanede, karakollarda
meydana gelen işkence
vakalarõnõn “örtbas” edil-
diğini vargulayan Azrak,
“Türkiye, işkenceci po-
lisini koruyor. İki seçe-
nek var; ya suçluyu göz
ardı edeceksiniz ya da
cezasını hukuk yoluyla
vereceksiniz. Ne yazık
ki Türkiye birinci seçe-
neği uyguluyor” dedi.
TİHV Başkanõ Yavuz
Önen “AİHM sadece pa-
ra cezalarına hükmede-
biliyor. Bu kararların
herhangi bir yaptırım gücü yok.
Türkiye tazminat cezalarını
ödüyor ama gereken yaptırımı
uygulamıyor. Yani bu hukuksal
altyapı çatışması sürekli devam
ediyor” dedi. Önen, AKP iktida-
rõnõn Türkiye’de sistematik bir
hal alan işkenceyi desteklediğini
ve koruduğnu söyledi.
HEP 3. MADDE İHLAL EDİLİYOR
Türkiye İnsan Haklarõ Vakfõ
(TİHV) Dokümantasyon Merkezi’nin
yaptõğõ çalõşmaya göre, AİHM’nin
2007’de Türkiye ile ilgili olarak aldõğõ
35 kararda, sözleşmenin 3. maddesi ih-
lal edildi. Bu ihlaller “işkence”, “in-
sanlõk dõşõ ve aşağõlayõcõ muamele” ve
“muhakeme usulü ihlalleri” olarak sap-
tandõ. 2007 yõlõ içinde karara bağlanan
35 davanõn 8’inde söz konusu kötü
muamele vakalarõ işkence, 23 kararda
ise insanlõk dõşõ veya aşağõlayõcõ mua-
mele olarak değerlendirildi. 16 davada
ise muhakeme usulü ihlalleri belirlendi.
2008 yõlõnõn ilk 7 ayõnda karara bağla-
nan 19 davada da yine 3. madde ihlal-
leri saptandõ. 19 davanõn 15’inde in-
sanlõk dõşõ veya aşağõlayõcõ muamele ve
8 davada da muhakeme usulü ihlalleri
bulundu.
Kendilerini polis olarak
tanõtõp adam kaçõrdõlar
Operasyonlar
yoğunlaştõ
D İ Y A R B A K I R
(Cumhuriyet Bürosu)
- Türk Silahlõ Kuvvet-
leri (TSK) PKK’nin kõş
üslenmelerini önlemek
için operasyonlarõnõ yo-
ğunlaştõrdõ.
Şõrnak’õn Irak sõnõ-
rõnda bulunan Beytüş-
şebap ilçesi yakõnla-
rõndaki Kato Dağõ’nda
barõnan teröristlerin et-
kisiz hale getirilmeleri
amacõyla geniş çaplõ
operasyon başlatõldõ.
PKK’nin Irak’tan Tür-
kiye’ye sõzmada kul-
landõğõ Kato Dağõ’nda
iki gündür süren ope-
rasyonlara havadan da
destek verildi. Dağõn
stratejik noktalarõna
özel eğitimli jandarma
komandolar indirilir-
ken, alanõ iyi bilen ge-
çici köy korucularõ da
askerlerle birlikte
PKK’lilerin saklanabi-
lecekleri mağara ve sõ-
ğõnaklarõ aradõ. Eksi
10 derece dondurucu
soğukta yürütülen ope-
rasyonlar sõrasõnda tes-
pit edilen sõğõnaklar ise
imha edildi. Kobra he-
likopterleri de PKK’li-
lerin gizlenme olasõlõ-
ğõna karşõlõk Kato Da-
ğõ’nõn derin vadilerini
zaman zaman bomba-
ladõ. Beytüşşebap kõr-
salõnda daha önceki ça-
tõşmalarda öldüğü be-
lirlenen bir PKK’linin
cesedi bulundu. Ayrõca
teröristlerce tuzaklan-
mõş 3 adet patlayõcõ
madde düzeneği, 1 adet
jeneratör ve muhtelif
yaşam malzemesi ele
geçirildi.
Örgütten kaçan bir
kişi ise Şõrnak’õn mer-
kez ilçesinde güvenlik
güçlerine teslim oldu.
Hakkâri’nin Şemdinli
ilçesi Bölek köyü böl-
gesinde de teröristlere
ait 1 adet RPG-7 roke-
ti bulunarak imha edil-
di.
Genelkurmay Baş-
kanlõğõ’ndan yapõlan
duyuruda Ağrõ’nõn
merkez ilçesi Çemçe
yaylasõnda, teröristler-
ce yerleştirilen mayõnõn
önceki gün saat
14.10’da patlamasõ so-
nucu 1 kişinin yaşamõ-
nõ yitirdiği, 2 kişinin de
yaralandõğõ belirtildi.
Haber Merkezi - Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanõ Hilmi Güler, bir süre önce çõkartõlan
Yenilenebilir Enerji Yasasõ ile güneş enerji-
sinden elektrik üreteceklerini açõkladõ.
Konya’da konuşan Bakan Güler, güneş
enerjisini kullanmak için Türkiye’nin güneş
haritasõnõ çõkardõklarõnõ, Türkiye’de güneş
tarlalarõ oluşacağõnõ anlattõ. Yurttaşlarõn evin-
de kendi elektriğini üreteceğini söyleyen Gü-
ler, 500 kilovata kadar izin alõnmadan elek-
trik üretimi yapõlabileceğini de belirtti.
Vatan gazetesinin haberine göre, Enerji Ba-
kanlõğõ’ndaki çalõşmalarda danõşmanlõk ya-
pan Fore enerji şirketi yetkilisi Elektrik Mü-
hendisi Ufuk Keser, hazõrlanan yasada dev-
letin üretilecek elektriğe göre teşvik vereceği-
ni söyledi.
Güneş pilleriyle yapılacak
Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakül-
tesi Enerji Anabilim Dalõ Başkanõ Doç. Dr.
Tanay Sıdkı Uyar da elektrik üretiminin na-
sõl yapõlacağõnõ şöyle anlattõ:
“Güneş pilleri ile yapılır. Binaların çatı-
ları ve yüzeyleri yarı iletken tabakalarla
kaplanır. Güneşten gelen enerji elektron-
lara enerji verir, hareketlenen elektronlar
başka bir yarı iletken malzemeye aktarıl-
dığında elektrik elde edilir.”
Güneş enerjisinden elektrik üretimi dünya-
da başta ABD, Almanya, Japonya olmak üze-
re endüstrileşmiş ülkelerde üretiliyor. İngilte-
re’de 80 bin ev kendi enerjisini üretiyor. Bu
ülkede üretilen fazla enerji elektrik şirketleri-
ne satõlabiliyor.
MANİSA (Cumhuriyet) - Manisa’da bir ki-
şi, kendilerini polis olarak tanõtan kişilerce ka-
çõrõlarak darp edildi. Mağdurun, kaçõrma ola-
yõna karõşan 2 kõz kardeşe daha önce komşu-
su ile birlikte bõçak zoruyla tecavüz ettiği id-
dia edildi. Alõnan bilgiye göre, kendilerini po-
lis olarak tanõtan bir grup, H.Ö.’yü (22) Ut-
ku Mahallesi’nden aldõ. “Seni şubeye götü-
receğiz, orada yaptıklarının hesabını sora-
cağız” diyen kişiler, sivil plakalõ araca bin-
dirdiği H.Ö’yü Kenan Evren Sanayi Sitesi’nde
bir işyerine götürdü. H.Ö, burada 2’si kadõn 8
kişi tarafõndan darp ve başõna silah dayanarak
ölümle tehdit edildiği ve nüfus cüzdanõnõn, 2
bin YTL para getirmesi karşõsõnda alõndõğõ id-
dialarõyla polise başvurdu.
Kaçõrma olayõna karõştõklarõ iddia edilen
H.D. (24), B.K. (25), V.Y. (21), K.D. (21),
C.D. (23), Z.Ş. (26), S.Ş. (21) ve K.C’yi (24)
Salihli ilçesinde yakalandõ. H.Ö’nün zanlõla-
rõ teşhis etmesinin ardõndan sorguya alõnan 8
kişiden B.K, Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn
talimatõyla serbest bõrakõldõ. Kardeş olan zan-
lõ kadõnlar Z.Ş. ve S.Ş. ile diğerleri ise, “po-
lis süsü vererek adam kaldırma, hürriyet-
ten yoksun bırakma, tabancayla tehdit ve
yağmaya teşebbüs” suçlamalarõyla adli ma-
kamlara sevk edildi.
Mağdur H.Ö.’nün, kendisini kaçõranlar ara-
sõnda yer alan 2 kõz kardeşe komşusu H.D. ile
birlikte bir süre önce bõçak zoruyla tecavüz et-
tiği öne sürüldü. H.Ö. ve komşusu H.D. hak-
kõnda Manisa Emniyet Müdürlüğü Ahlak Bü-
rosu ekiplerince soruşturma başlatõldõ.
ERGENEKON SAVCILARINA YARGITAY’DA TAZMİNAT DAVASI AÇILDI
Telefon dinlemeleri özel hayatõn gizliliği ihlal etti
HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnda tutuklu yargõlanan
Halil Behiç Gürcihan’õn nişanlõsõ gazeteci Fat-
ma Sibel Yüksek, soruşturma savcõlarõ Ze-
keriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat
Taşkın’a toplam 30 bin YTL’lik manevi taz-
minat davasõ açtõ. Yargõtay 4. Hukuk Daire-
si’nde görülecek davanõn ilk oturumu, 20
Ocak’ta yapõlacak. Yüksek’in avukatõ Os-
man Seyfi, müvekkilinin telefon görüşmele-
rinin iddianame ve eklerine konulmasõyla,
özel hayatõnõn gizliliğinin ve haberleşme öz-
gürlüğünün ihlal edildiğini belirterek savcõla-
ra açõlan davanõn ilk kez Yargõtay’a götürül-
düğünü kaydetti.
Avukatlar Osman Seyfi, Mehmet Elkatmış
ve Atilla Onur Kayan’õn hazõrladõğõ dava di-
lekçesinde, Yüksek’in Halil Behiç Gürci-
han’õn nişanlõsõ olmasõ nedeniyle telefon ko-
nuşmalarõnõn dinlendiği ve tutanak haline ge-
tirildiği belirtildi. Yüksek’in bu davanõn ne ta-
nõğõ ne de sanõğõ olmadõğõ anõmsatõlarak “Ko-
nuşmalar, hem nişanlısı Gürcihan’la, hem
de kendi hısım, akraba ve arkadaşlarıyla
yaptığı konuşmalardır. Üstelik, hiçbir delil
niteliği olmayan, tamamen sohbet niteli-
ğindeki konuşmalardır” denildi. Dilekçede
hem iddianamede hem de eklerinde Yük-
sek’in bu konuşmalarõna yer verildiği kayde-
dilerek şöyle devam edildi: “Yüksek’in var-
lığı henüz kanıtlanmayan örgütle ilişkili ol-
duğu izlenimi oluşturulmuştur. CMK’nin
137. maddesi gereği delil niteliği taşımayan
ve sanık olmayan kişilerin konuşmalarının
imha edilmesi gerekmektedir. Davalılar,
özel sohbet niteliğindeki bu konuşmaları im-
ha etmeyerek, olduğu gibi iddianame ve eki-
ne koyarak emredici yasa hükmüne aykırı
davranmışlardır.”
Dilekçede, özel hayatõn korunmasõ ve ha-
berleşme hürriyetinin gizliliğinin, anayasa ve
Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’nce koruma
altõna alõnan en temel haklardan olduğu vur-
gulanarak “Bu durum büyük bir kusur, ih-
mal ve dikkatsizliktir. Yüksek’in tüm kim-
lik bilgileri deşifre edilmiştir. Sanıklardan
birisi ile nişanlı olmak, bu ihlallerin sebebi
olamaz ve olmamalıdır” ifadelerine yer verildi.
BU BİR İLK OLACAK
Avukat Osman Seyfi, Türkiye’de savcõla-
ra açõlan davanõn ilk kez Yargõtay’a ta-
şõndõğõnõ belirterek Yüksek’in anne ve ba-
basõndan bile gizli kalmasõ gereken ko-
nuşmalarõnõn iddianameyle toplumun
aleniyetine sunulduğunu dile getirdi. Sey-
fi, bu konuşmalarõ internetten yayõmlayan
Zaman ve Sabah gazeteleri aleyhine de
tazminat davasõ açtõklarõnõ belirtti.
TSK’DEN SIZMALARA ÖNLEM
Evdeelektrik
üretimineyeşilõşõk
BAKAN GÜLER AÇIKLADI