Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
3 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Oyun Sürer mi?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Deniz Feneri
açıklaması
BERLİN (AA) -
Frankfurt Savcõlõğõ
sözcüsü Doris Möller-
Scheu, Deniz Feneri
davasõyla ilgili dosyalarõ
hazõrladõklarõnõ, bu
işlemin gelecek yõlõn ocak
ayõnda tamamlanmasõnõ
beklediklerini belirterek
“Türkiye’nin istediği
dosyalarõ hukuki
kanallardan
göndereceğiz” dedi.
Dosyalarõn çok fazla
olmasõ nedeniyle tümünü
gönderemeyeceklerini
belirten Möller-Scheu,
ancak Türk tarafõnõn talep
ettiği dosyalarõn
gönderileceğini kaydetti.
Hizbullah üyesi 6
kişi gözaltında
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adana Emniyet
Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi
ekiplerinin dinci terör
örgütü Hizbullah’a
yönelik operasyonlarõ
sonucu Adana’da 6
kişinin yakalandõğõ
belirtildi. Edinilen bilgiye
göre, geçtiğimiz günlerde
Adana’da yapõlan dinci
terör örgütü Hizbullah’a
yönelik operasyonda
çeşitli mahallelerde bazõ
ev ve işyerlerine giden
ekipler, 6 kişiyi gözaltõna
aldõ, yapõlan aramalarda
çok sayõda örgütsel
doküman ele geçirildi.
Zanlõlarõn emniyetteki
sorgularõnõn sürdüğü
öğrenildi.
İHD’den
protesto
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yasadõşõ
eylemlere katõldõklarõ
gerekçesiyle 3’ü tutuklu 6
çocuk hakkõnda 58’er yõl
hapis cezasõ istemiyle
açõlan davaya tepki
gösteren İHD üyeleri,
tutuklu çocuklarõn serbest
bõrakõlmasõnõ istedi.
Adana’da polise taş
attõklarõ savõyla 3’ü
tutuklu 6 çocuk hakkõnda,
“PKK terör örgütü adõna
suç işlemek, tehlikeli
maddelerin izinsiz olarak
bulundurulmasõna iştirak,
genel güvenliğin kasten
tehlikeye sokulmasõna
iştirak, PKK örgütünün
propagandasõnõ yapmak”
suçlamasõyla 7. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde açõlan
dava protesto edildi.
Davanõn düşürülmesini ve
tutuklu çocuklarõn
salõverilmesini isteyen
İHD üyeleri, dernek
binasõ önünde oturma
eylemi yaptõ.
Peker: Eşim
hamile değil
KOCAELİ
(Cumhuriyet) - Kocaeli
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
“Çõkar amaçlõ çete
kurmak ve yönetmek ile
gaspa teşebbüs” suçundan
14 yõl 5 ay hapse
çarptõrõlan Sedat Peker’in,
5 ay önce cezaevinde
evlendiği eşi avukat Özge
Yõlmaz’õn hamile kaldõğõ
iddialarõ tartõşma yarattõ.
Peker’in cezaevindeyken
eşiyle ilişkiye girdiği
yönündeki haberleri ihbar
kabul eden Kocaeli
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ
olaya el koydu.
Ergenekon davasõ
kapsamõndaki duruşmalar
için bir süre önce Silivri
Cezaevi’ne nakledilen
Peker ise dünkü
duruşmaya verilen arada
gazetecilere, “İddialar
yalan. Eşim birazdan
burada olacak.
İnanmõyorsanõz hastaneye
götürüp muayene ettirin”
diye seslendi.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Fet-
hullahçıları korumak için her yolu deniyor.
Fethullahçı Samanyolu’nda palazlanan, Gülen’le
Veli Küçük arasında gidip gelen Tuncay Güney
konuşunca Ekrem Dumanlı panikliyor:
Dumanlı’nın son numarası şu:
“Muzaffer Tekin-Cumhuriyet ittifakı”.
Cumhuriyet gazetesi ve başyazarımız İlhan
Selçuk’un Muzaffer Tekin’le bir ittifakı olabilir mi?
Asla!
Cumhuriyet gazetesi “Ergenekon davası”na
müdahil olarak katılıyor. Avukatlarımız Akın Ata-
lay, Bülent Utku ve Tora Pekin duruşmalara “mü-
dahil” olarak giriyor. Emekli Yüzbaşı Tekin’e çap-
raz sorgulamada sorular yöneltiyor.
Olayın özeti bu!
Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının ne Veli Kü-
çük ne Muzaffer Tekin ne de devlet içinde örgütlü
çıkar gruplarıyla “ideolojik” birlikteliği vardır.
Kendimden örnek vereyim... Son iki kitabım “Su-
surluk’tan Ergenekon’a” ve “Faili(m) Meçhul” Tür-
kiye’nin son on beş yılına ışık tutmak için yazdı-
ğım yazıların öyküsüdür.
İlhan Selçuk’un da Mustafa Balbay’ın da yaz-
dıkları ortadadır.
İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay’ın devlet için-
deki “çıkar amaçlı çetelerle” ilgili yazdığı yazı-
lar da arşivlerde saklıdır.
Cumhuriyet’in başyazarı Selçuk’u çetecilikle
suçlayanlara, Balbay’ı karalayanlara şunu söyle-
yebilirim:
“Cumhuriyet ve çalışanlarının veremeyeceği
hiçbir hesap yoktur.”
CIA’dan MOSSAD’a; Barzani’den MİT’e uza-
nan zincirin halkalarında kaç Fethullahçı vardır, ön-
ce ona baksın din baronunun ibrikçileri!
İki kimlikle dolaşan, devletin istihbarat birimle-
riyle ilişkisi olan 22 gazeteci arasında kaç din-
ci ve liberal tosuncuk var?
Şimdilik bu kadar...
Altı gündür Anadolu yollarındayım...
Yerel seçimlere yaklaşık dört ay kala siyaset ha-
reketli. Siyaset ivme kazanırken ekonomik buna-
lım sürüyor. AKP hükümeti ne derse desin fabri-
kalar kapanıyor, KOBİ’ler kapılarına kilit vuruyor.
Otomotiv ve tekstil kenti Bursa’da 40 bin işçi ka-
pı önüne konuldu. 650 bin işçinin bulunduğu Bur-
sa’da durum hiç de iç açıcı değil.
Bursa ülke sanayisinin omurgasını oluşturur.
Otomotiv sanayisinin yüzde 85’i Bursa merkezli
Marmara Bölgesi’ndedir.
Geçen yıl 10.4 milyar dolar ihracat gerçekleş-
tiren Bursa’da birinci sırayı 9 milyar dolarla oto-
motiv, 760 milyon dolarla tekstil, geri kalanını ise
makine, gıda, metal vb. alıyordu.
650 bin işçinin yaşadığı Bursa’da şimdi 40 bin
işçi işsiz.
Bursa’dan Karacabey Ovası’na indim, üreti-
cilerle görüştüm... Borç yükü, faizler ve ürünün el-
de kalması...
Şanlıurfa’da binlerce ton pamuk satılamadı. Alia-
ğa’da demir çelik tesisleri can çekişiyor. Dışsa-
tımlar durmuş. Geçen yıl 16 milyon ton dışsa-
tımda yüzde 40 düşme gerçekleşmiş. Üç vardi-
ya yöntemi ikiye düşürülmüş.
Adana’da iki tekstil fabrikası kapandı, 50 işlet-
me işçileri biriken izinlerini kullanmaları yönünde
uyardı. Ege’nin dışsatım üssü Manisa’yı sallamaya
başladı...
Sanayici ve işadamları AKP hükümetini şöyle
suçluyor:
“Hükümetin izlediği ekonomik politika düşün-
dürücü. Hükümet, bir görelim ona göre önlem ala-
lım mantığıyla hareket ediyor. Bu çok yanlış bir yön-
tem.”
Konuştuğum sanayici ve işadamları hep aynı ko-
nu üzerinde duruyor:
“Hükümet acil ekonomik önlem almalıdır...”
Petroldeki düşüş Türkiye’de akaryakıt fiyat-
larına yansıtılmıyor, vadeli ithalatta yüzde üç
KKDF kaldırılmıyor, ekonomik bunalıma uygun es-
nek çalışma ortamını yaratacak yönetmelikler
geliştirilmiyor.
Otomotiv yan sanayii Gaziantep ve Bursa’da te-
petaklak gidiyor ama hükümet buna dönüp bak-
mıyor.
Hükümet Ağrı’yı, Kars’ı, Iğdır’ı, Muş’u, Kah-
ramanmaraş’ı, Siirt’i ise umursamıyor.
Orada sanayi yok, işçi çıkarımı yok!
Oh ne güzel!
Gıda paketleri, Fethullahçılar, Deniz Feneri
oralarda... Parasız kömür, yüz-iki yüz YTL para yar-
dımı...
Sonra?
Oylar AKP’ye gelsin!
Bakalım bu oyun daha ne kadar sürecek?
Deniz Baykal, Erdoğan’õn ‘ekonomik kriz teğet geçti’ sözüne tepki gösterdi:
Geometrisi zayõfANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Baş-
kanõ Deniz Baykal, grup top-
lantõsõndaki konuşmasõnda
gündemdeki konularõ değer-
lendirdi.
İhracattaki düşüşe dikkat
çeken CHP lideri, “Başba-
kan krizi saklamaya, örtbas
etmeye çalıştı. İşadamları-
nı, bankaları suçladı. As-
lında Başbakan, kendisini
savunmaya çalışıyor. Bir
türlü paket açıklanamıyor.
Paket IMF ile anlaşma ol-
madığı için çıkmıyor. Ge-
lecek paranın adı konula-
madığı için de anlaşma im-
zalanamıyor” dedi. Başba-
kan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn “Kriz bizi teğet geç-
ti” sözlerini anõmsatan Bay-
kal, “Sayın Başbakan’ın
okulda geometri dersi na-
sıldı acaba? Teğet bahsini
iyi okudu mu? Teğet konu-
sunu hocaları iyi anlata-
mamış galiba” diye konuş-
tu.
Baykal, bir yõlda 6 milyon
seçmen artõşõna dikkat çe-
kerken, adrese dayalõ nüfus
kayõt sistemiyle hazõrlanmõş
listelerin güvenilirliğiyle ilgili
kaygõlara dikkat çekti. Bay-
kal, “Anayasa bakımından
bu konu şaibelidir, iş yar-
gının elinden alınıp memu-
run eline geçtiği zaman
bunlar oldu. İtiraz süresi
çok yetersizdir, uzatılmalı-
dır. Ayrıca derhal yasal dü-
zenleme yapılarak huku-
ku, yargıyı belirleyici kıla-
cak bir liste oluşumu sağ-
lanmalı” açõklamasõnõ yaptõ.
Baykal, “CHP’nin örtü-
nen kadınlarla ilişkisinin
son günlerin temel tartışma
konusu olduğunu” vurgu-
larken “Kadınların tercih
ettiği örtünme biçiminin
tek başına siyaseti, laikliği
değerlendirmek için ipucu
olamayacağını” kaydetti.
Baykal konuya ilişkin ola-
rak şu değerlendirmeleri yap-
tõ: “Mademki başın örtülü
sen bizden değilsin... Yok
böyle bir şey. Türkiye’yi
yeterince bölmüşler, diğer
bir kısmını da biz mi böle-
ceğiz. Kıyafetinden yola çı-
karak kimseyi mahkûm et-
meyeceksin. Niye böyle gi-
yiniyorsun? Sana ne kar-
deşim. Devletin kanunları
çerçevesinde herkes istedi-
ği gibi giyinir. Birçok kişi-
nin ezberini bozduk.
Bugün Ertuğrul Özkök çok
güzel bir aile fotoğrafı ya-
yımlamış. Bizim tam yap-
mak istediğimizi ortaya ko-
yan bir fotoğraf bu. İnsan-
ların kılığına kıyafetine say-
gı göstermek lazım. Niye
aldınız, diyorlar. Niye al-
mayalım? Alacağım kar-
deşim, alacağım. Bunu bil.
Eğer bir tek kişi de olsa da-
hi ona senin haksızlık yap-
mana izin vermeyeceğim.
Samimiyetle Atatürk’ü se-
viyorsa, laikliğe inanıyorsa,
samimiyetle CHP’ye gir-
mek istiyorsa başımızla be-
raber ona evet diyeceğiz.”
Partili salonu terk etti
Bu arada bir partili “Ata-
türk olsaydı çarşaflıları par-
tiye aldırmazdı” diyerek sa-
lonu terk etti. Baykal ise söz-
lerini sürdürürken, “Tek par-
ti döneminde, Atatürk Bul-
varı’nda protokol yolunda
kılık kıyafeti uygun görül-
meyen, şalvarlı insanlar ge-
çemiyordu. Kıyafet tüzüğü
mü ilan edelim? Kıyafet ni-
zamnamesi mi ilan edeceğiz?
Herkes her yere, her mey-
dana da gider, her bulvarda
da yürür, her istediği parti-
ye girer, CHP’ye de girer.
Eğer yasalara saygılı bir in-
sansa” dedi. Aşık Veysel’in
Atatürk’le buluşmak için An-
kara’ya geldiğini, ancak kõ-
yafeti nedeniyle bulvara çõk-
masõna izin verilmediğini ak-
taran Baykal, “Bu tek parti
zihniyetini 2009’a girerken
Erdoğan’õn ekonomik krizi örtbas etmeye, saklamaya çalõştõğõnõ söyleyen
Baykal, ‘‘Bir türlü paket açõklanamõyor. Paket IMF ile anlaşma olmadõğõ için
çõkmõyor. Gelecek paranõn adõ konulamadõğõ için de anlaşma imzalanamõyor”
dedi. Partiye türbanlõ ve çarşaflõlarõn katõlõmõnõ savunan Baykal, ‘‘İnsanlarõn
kõlõğõna kõyafetine saygõ göstermek lazõm’’ diye konuştu.
sosyal demokrat bir parti
olarak insancıl parti olarak
biz mi uygulayacağız? Kı-
yafet ayrı, siyaset ayrı. Biz
laikliğin kararlı savunucusu
olmaya devam edeceğiz. Bi-
rileri, madem öyle o kılık kı-
yafeti simge olarak devlete
giydirmelerine de destek
olun, diyorlar. Yok öyle şey.
Onlara bu kapıda ekmek
yok” açõklamasõnõ yaptõ.
Deniz Baykal, “oy hesabı
yapmadıklarını” vurgular-
ken, “Açılım maçılım değil,
açılım sizin kafanızda.
Alanya’da hemşehrilerim
şalvar giyiyor. Bize gelmek
istediklerinde, ne işin var
bu şalvarla mı, diyeceğiz.
Pantolonla, redingotla
CHP’li olunmuyor. Üstelik
çok da rahat, kullanışlı”
dedi. Baykal, konuşmasõnõ
“Alışacaksınız. CHP bu
milletin partisidir” diye
noktaladõ. Grup dağõlõrken,
bir partili, “Atatürk olsaydı
o rozeti takmazdı. Ata-
türk’ün koltuğunda otu-
ran kişi o rozeti takamaz”
diye tepki gösterdi.
Eminağaoğlu, yargõ reformu taslağõ konusunda YARSAV’dan görüş alõnmamasõnõ eleştirdi
‘Reformda samimi değiller’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargõçlar ve Sav-
cõlar Birliği (YARSAV) Baş-
kanõ Ömer Faruk Emina-
ğaoğlu, “AB normlarını
yansıtabilmek ve içselleşti-
rebilmek amacıyla hazır-
landığı ileri sürülen Yargı
Reformu Strateji Tasla-
ğı’nın, YARSAV’ın görüş ve
düşüncelerinden uzak tu-
tulmasının, taslağı hazırla-
yanların, ne derece reform
yanlısı olduklarını ve AB
normlarını ne derece içsel-
leştirdiklerini göstermesi
yönünden dikkat çekici” ol-
duğunu vurguladõ.
YARSAV Başkanõ Emina-
ğaoğlu, yaptõğõ yazõlõ açõkla-
mada, Adalet Bakanlõğõ tara-
fõndan hazõrlanan ve daha ön-
ce Avrupa Birliği temsilcisine
verilen Yargõ Reformu Strate-
ji Taslağõ’nõn, yargõ çevreleri-
nin görüş ve düşünceleri alõn-
madan, dar bir katõlõmla ha-
zõrlandõğõ ve taslak metnin AB
normlarõnõ yansõtmadõğõ ge-
rekçeleriyle yoğun eleştirilere
uğradõğõnõ kaydetti. Adalet Ba-
kanlõğõ tarafõndan bu süreçte
üzerinde çalõşõlan taslağõn, gö-
rüş alõnmak amacõyla bazõ yar-
gõ organlarõ ile yargõç ve sav-
cõlara gönderildiğinin mesleki
çevrelerden öğrenildiğini kay-
deden Eminağaoğlu, taslak
metnin yargõç ve savcõlarõn
tek sivil meslek örgütü olan
YARSAV’a gönderilmediğini
kaydetti.
Eminağaoğlu, açõklama-
sõnda, “AB normlarını yan-
sıtabilmek ve içselleştire-
bilmek amacıyla hazırlan-
dığı ileri sürülen taslak met-
nin, AB normları yönün-
den varlığı gerekli sivil mes-
lek örgütüne sunulmaması
ve YARSAV’ın görüş ve
düşüncelerinden uzak tu-
tulması, yargı reformu tas-
lağını hazırlayanların, ne
derece reform yanlısı ol-
duklarını ve AB normlarını
ne derece içselleştirdikleri-
ni göstermesi yönünden dik-
kat çekicidir” değerlendir-
mesini yaptõ.
YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu, Adalet Bakanlõğõ tarafõndan hazõrlanan
Yargõ Reformu Strateji Taslağõ’nõn, kendilerine gönderilmediğini belirterek, bu
tavrõn taslağõ hazõrlayanlarõn, ne derece reform yanlõsõ olduklarõnõ ve AB
normlarõnõ ne derece içselleştirdiklerini gösterdiğini kaydetti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Gündeme getirdiği yol-
suzluk dosyalarõyla AKP Genel
Başkan Yardõmcõlarõ Şaban Diş-
li ile Dengir Mir Mehmet Fı-
rat’õ koltuklarõndan eden CHP
Grup Başkanvekili Kemal Kı-
lıçdaroğlu, Ankara Anakent Be-
lediyesi ile ilgili önemli sapta-
malarda bulundu. Ankara’daki
doğalgaz sayaç alõmlarõnda 12.5
milyon Avro’luk yolsuzluk ol-
duğunu savunan Kõlõçdaroğlu
“Bu konularda Gökçek’le tar-
tışabiliriz” dedi.
Önceki gece Arena progra-
mõna katõlan Kõlõçdaroğlu, An-
karalõlarõn en önemli sõkõntõlarõ
arasõnda yer alan “doğalgaz sa-
yaçları”nõn üzerine gideceklerini
söyledi. Kõlõçdaroğlu, aynõ fir-
manõn aynõ sayaçlarõ Ankara’ya
168 Avro’ya sattõğõnõ oysa, İs-
tanbul’a 23 Avro’ya verdiğini be-
lirtti. 1994-2003 yõllarõ arasõnda
835 bin sayaç alõndõğõnõ anõm-
satan Kõlõçdaroğlu, “Rakama
vurduğunuz zaman 1994-2003
arası, 12.525 milyon Avro’luk
bir fark çıkıyor. Elimizi vic-
danımıza koyalım. Aradaki
fark 12,5 milyon Avro. Bu pa-
ra nereye gitti? Nasıl olur da
12,5 milyon Avro’luk bir yol-
suzluk olayı İçişleri Bakanı
tarafından görülmez” dedi.
Bu konunun kimse tarafõndan
teftiş edilmediğini savunan Kõ-
lõçdaroğlu Ankara ve İstanbul bü-
yükşehir belediyelerinin hükü-
metin kontrolünde olduğunu be-
lirterek, “Zaten Sayın Melih
Gökçek ile Sayın Kadir Top-
baş’ın bu kadar rahat dav-
ranmalarının sebebi de bu”
diye konuştu. CHP Grup Baş-
kanvekili Kõlõçdaroğlu, Dengir
Mir Mehmet Fõrat’la yaptõğõ gi-
bi Gökçek’i de düelloya çağõra-
rak “Bu konularda Sayın Me-
lih Gökçek ile tartışabiliriz.
Hiçbir sorunum yok” dedi.
Gökçek kabul etti
TBMM’de gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlayan Gökçek ise
“Ben, bu düellosunu hemen
kabul ediyorum. Benim kişisel
kanaatim, onun benimle açık
oturuma çıkma cesareti ol-
maz. Hangi gün, hangi saatte
istiyorsa, birlikte televizyona çı-
karız. Bu konuyu tartışırız.
Eğer kaçarsa ki kaçacağını
tahmin ediyorum, arkasından
bütün Türkiye’deki bilboard-
larda kendisinin yalancı ve if-
tiracı bir sahte kahraman ol-
duğunu açıkça bütün vatan-
daşlarıma ilan edeceğim” dedi.
Gazetecilerin, “Perşembe günü
sözleşilmiş, ama son anda ken-
dileri vazgeçmiş” demesi üze-
rine Gökçek, şunlarõ söyledi:
“Kılıçdaroğlu’nun düellodan
vazgeçip geçmediğini bilmiyo-
rum. Gazeteci Uğur Dündar ile
görüştüm. Dündar’a, kendi-
sine böyle bir tartışmayı mem-
nuniyetle kabul edeceğimi söy-
ledim. Ancak bugün bana ge-
len haberler, (Kılıçdaroğ-
lu’nun) pek kabul etmediği is-
tikametinde. Kılıçdaroğlu, zan-
nediyorum beni başkalarıyla
karıştırıyor. Söylediklerini ora-
da ona teker teker yutturaca-
ğım...”
Sıra Gökçek’e geldiDişli ve Fõrat’õ yolsuzluk dosyalarõ ile koltuklarõndan eden Kõlõçdaroğlu şimdi de
Melih Gökçek’in doğalgaz sayacõ alõmõndaki yolsuzluklarõnõ gündeme getirdi
Grup toplantısında bir partili Baykal’a başörtülü yakınlarının fotoğrafını hediye etti. (AA)
ALA KRİZİ
Kart
Ilıcak’a
dava
açacak
BARIŞ YAMAN
KONYA - CHP Kon-
ya Milletvekili Atilla
Kart, gazeteci Nazlı Ilı-
cak hakkõnda suç duyu-
rusunda bulunacağõnõ ve
tazminat davasõ açaca-
ğõnõ bildirdi.
Başbakanlõk Müsteşarõ
Efkan Ala’nõn Türk Te-
lekom’un Denetim Ku-
rulu üyeliği konusunda
CHP Konya Milletvekili
Kart ile gazeteci Nazlõ
Ilõcak arasõnda başlayan
tartõşma mahkemeye ta-
şõnõyor. Kart, yaptõğõ ya-
zõlõ açõklamada “müfteri”
olarak nitelediği Ilõcak’õn
“Atilla Kart Biraz Cid-
diyet” başlõklõ köşe yazõ-
sõna da tepki gösterdi.
Ilõcak ile artõk yasal ve
meşru zeminlerde muha-
tap olacağõnõ belirten
Kart, açõklamasõnda şu
ifadeleri kullandõ: “Te-
lefona dönme nezaketi
ve medeni cesaretini
gösteremeyen Nazlı Ilı-
cak hakkında; hem suç
duyurusu ve hem de taz-
minat davası yollarına
başvurulacaktır. Hük-
molunacak tazminatın
sosyal veya sağlık amaç-
lı bir derneğe bağışla-
nacağını taahhüt ediyo-
rum. Ilıcak’ın, şahsımla
ilgili süreçte, gazetecili-
ğin temel ilkelerini ihlal
ettiği ve sütununu kö-
tüye kullandığı ortada-
dır. Adı geçenin objek-
tif ve resmi bulguları
gündeme getirmek ye-
rine; sütununun verdiği
güçle kamuoyunu yanlış
bilgilendirmeyi sürdü-
receği anlaşılmaktadır.”