24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 15kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B CMYB C M Y B 2010 İstanbul Kültür Başkenti projeleri açõk- landõ geçen hafta. “İstanbul sahne senin” de- yişi yerine ben, “İstanbul sen sahnesin” slo- ganõnõ yeğ tutardõm. Bir yerde İstanbul her kö- şesiyle sahne olmuş ve görücüye çõkõyor. Ne- dir bu İstanbul, nasõl bir yerdir, nasõl boy öl- çüşecektir dünyanõn “uygar” başkentleriy- le? Anladõğõm kadarõyla şu anda sanat başkentleri sayõlan Londra, Roma, Paris, Berlin gibi yerlerde sanat-mekân ilişkisi nasõl sunulmuşsa, oralarda hangi dü- zeyde sanatçõlarõn sesi duyuluyorsa, İs- tanbul da eskiyi ve yeniyi birleştiren yaratõcõ projeleriyle, doğal ve tarihi mekânlarõyla bir sanat başkenti ola- rak sesini yükseltecek. Geçen haftaki toplantõda çeşitli bi- rimlerin sunumlarõnõ izledik. Ben- ce sanatõn başkenti olmak için her şeyden önce dünyanõn önde gelen sanatçõlarõnõn uğrak noktasõ olmak gerekiyor ki dünyanõn tüm ülkele- rinden üst düzey insanlarõn ilgisini uyandõrsõn. En büyük orkestra şefle- ri, adõnõ tarihe yazdõrmõş müzik yo- rumcularõ, rejisörler, sinemacõlar, ko- reograflar, oyuncular, operacõlar, res- samlar, mimarlar, heykelciler, beste- ciler, şairler, romancõlar İstan- bul’a geliyorlar mõ akõn akõn? İs- tanbul onlara bir esin kay- nağõ olarak ve sanatçõya güvence veren bir kent olarak dimdik duruyor mu karşõlarõnda? Müzik dalõnõn başõna çok isabetli bir kararla Cem Mansur getiril- miş. Yurtdõşõndaki ün- lülerle bağlantõlarõ, dünyanõn nabzõnõ tanõmasõ, derin müzik kültürü, ha- rika İngilizcesi ve yaratõcõ buluşlarõyla Cem Mansur bence de en uygun kişi. Şimdi iş, dünyanõn çatõsõndaki sa- natçõlarõ İstanbul’a çekmeye, onlarõ bizim kültürümüzle buluşturmaya kalõyor. Ve onlarõn peşinden yola çõkacak nice sanatseveri İstanbul’da ağõrlamaya. İstanbul yalnõz 2010 projesiyle değil, geniş zamanlarda sanat başkenti ol- maya değer bir kent. Bunun sürekliliğini sağlamak da ge- lip geçen devlet yönetimlerinin değil, her dönemde etkin olan kültür sanat adamlarõnõn işi. HERMAN ÖZKALFAYAN’I YİTİRDİK Yõllardõr Atatürk Kültür Merkezi’ndeki cumartesi konserlerinde yanõmda oturan sevgili Herman Özkal- fayan ve eşi, benim için o salonla özdeşleşmiş dostlarõmdõ. AKM’deki konserler sona erip dinleyici de bir yerlere sav- rulunca, artõk biz de birbirimizi göremez olmuştuk. Her- man Özkalfayan (1932-2008), yalnõz cumartesi sabahõ kon- serini değil, cuma sabahlarõ da provayõ izler, bir gün ön- cesinden şefin ve solistin niteliğini saptar ve cumartesi sa- bahõ, artõk yemeğin üstüne bir tatlõ yercesine keyif- lenerek konseri izlerdi. Herman Bey, aslõnda bir viyola sanatçõsõ ve besteciydi. İstanbul Belediye Konservatuvarõ’nda Or- han Borar’õn, Raşit Abed’in öğ- rencileri olmuştu. 1959’da Cemal Reşit Rey’in kurduğu İstanbul Şe- hir Orkestrasõ’nõn viyola üyeliğine atanmõş, İstanbul Radyo Senfoni, Radyo Oda Orkestrasõ, Radyo Salon Orkestrasõ gibi topluluklarda viyola grup şefliği yapmõştõ. 1972’de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasõ’nda solist viyolacõ olmuş, aynõ zamanda İstanbul Devlet Opera Or- kestrasõ’nda da görev yapmõştõ. 1990’lõ yõllarla ortaya çõkan bestecilik birikiminde Ahmet Yürür’ün payõ bü- yüktü. Özellikle yaylõ çalgõlarõ çok iyi tanõyan sanatçõ oda müziği yapõtlarõ yazõyor, genç müzikçiler tarafõndan onlarõn seslendirildiğini görmekle kõvanç duyuyordu. Ol- dukça soyut bir dil kullanõyor, karmaşõk bir teknik uy- guluyor ve modernist anlayõşõn peşinde koşuyordu. Triolarõ, şan ve piyano yapõtlarõ, viyola/keman ve piyano için çalõşmalarõ, solo viyola/viyolonsel parçalarõ vardõ. Son olarak büyük bir kantatõ tamamlamõş ve temize çek- mekteymiş. Herman Bey, özverili müzisyenler kuşağõ- nõn son neferlerinden biriydi. Onu hep beyefendi duru- şuyla, yüzündeki güzel gülümsemeyle anacağõz. www.evinilyasoglu.com İstanbul sen sahnesin... Kültür Servisi - Tuncer Cücenoğlu’nun Çõğ adlõ oyunu Bulgaristan Kardjali Di- mitar Dimov Devlet Dram Tiyatro- su’nda ünlü rejisör Plamen Panev’in rejisiyle sahnelenmeye başlandõ. Hü- seyin Mevsim’in Bulgar diline çevir- diği ve kitaplaştõrdõğõ Çõğ’da Marga- rita Atanasova, Petar Mastagar- kov, İliana Tipova, Atanas Atanasov, Kalcho İvanov, An- toaneta Milanova, Rusalina Maina- lovska, Petar Mit- rushev ve Marin Varadinov rol alõ- yor. Daha önce iki ayrõ Devlet Tiyatro- su’nda ‘Matruşka’ adlõ oyunu sahnele- nen Cücenoğlu’nun ‘Şapka’, ‘Helikop- ter’, ‘Kadıncıklar’ ve ‘Çıkmaz So- kak’ oyunlarõ da ya- kõn zamanda yurt- dõşõnda sahnelenecek. Ayrõca, Çõğ’õn sahnelendiği Kardjali Dimitar Dimov Devlet Dram Tiyatrosu’nda 20 yõl ön- ce de Nâzım Hikmet’in ‘Ferhat ile Şirin’i sahnelenmişti. TUNCERCÜCENOĞLU’NUNOYUNU ‘Çõğ’ Bulgaristan’da İstanbul da eskiyi ve yeniyi birleştiren yaratõcõ projeleriyle, doğal ve tarihi mekânlarõyla bir sanat başkenti olarak sesini yükseltecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle