Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
Hürriyet’in ekonomi yazarlarından Ege Can-
sen, geçen haftaki bir yazısında, Amerikan Oto-
motiv sanayiinin krizini ele alıyor, “Sendika ta-
vize yanaşmıyorsa, şirket iflas etsin daha iyi” di-
yordu (Hürriyet, 17 Aralık 2008). Dikkat buyu-
rulsun, Cansen, “işten çıkarma, erken emek-
lilik vb” gibi tedbirlerin gündeme geldiğinden söz
etmiyordu; tavizden kastedilen, sendikaların iş-
çi ücretinin düşürülmesini kabul etmesiyle sı-
nırlıydı.
Türkiye’de ise tavizden anlaşılanın ücret
düşüşünü kabul etmekten çok, işten çıkarılmaya
rıza göstermek olmadığını kim iddia edebilir?
Ve üstelik işten çıkarmalar son derece kaba bi-
çimde uygulanıyor; işçiler, sabah işe geldikle-
rinde, fabrika avlusunda veya iç kapıda da de-
ğil, daha dış kapıda işten çıkarılmış oldukları-
nı öğreniyorlar. Hiçbir açıklama zahmeti, hat-
ta aynı gemideyiz tesellisi dahi yapılmadan.
Merak etmişimdir, bu işçilerin hiç mi özel eş-
yaları yok fabrika içinde; tezgâhta, üretim hat-
tında… Bu kriz döneminde, tavizden öte, bir bo-
yun eğme, hatta boyun eğmeye rıza gösteril-
mesini beklemektir işçilerden. Bir başka şey, yıl-
larca değer üreten, emek harcayan, işletmeye
yüksek kazançlar temin eden ete, kemiğe, duy-
gulara sahip bu insanları istihdam etmek lütuf
olarak mı görülüyor?
Hiç kuşkusuz bütün bunlar, aynı zamanda
ideolojik bir tavrın sonuçları… Bu tavra daya-
nak olsun diye şu gerekçeler de üretilebilir: Üc-
retler yüksektir, işçiler verimsizdir ve ücretlerin
sınai maliyet içindeki payı çok yüksektir.
İktisatçı Ege Cansen de yazısında bu ge-
rekçelerden birini ve maalesef hesabını ve ki-
tabını ileri derecede karıştırarak iddia ediyor.
Şunları yazmıştı: “Gelişmiş ülkelerde, sanayide
maliyetinin yüzde 70’ini işçilik (emek maliyeti) teş-
kil eder. Burada bahsedilen işçilik, satın alınan
yarı mamul, ham madde ve hizmetler içindeki
işçilikleri de kapsar. Benim daha önce Türkiye
için yaptığım hesaplarda bu oran yüzde 65 ola-
rak çıkmıştı. (…) Milli gelirin ‘faktörsel (kâr, ki-
ra, faiz ve ücret) dağılımıyla’ bu sonuçlar birbirini
teyid etmektedir.”
Rakamların da ideolojik işlevi vardır. Ülke-
mizde bu tür özel hesaplama mahsulü rakam-
lar, gazetelerde ilan edilirse, dolaşıma çabuk gi-
rer ve çok da rağbet görür, kısa sürede ano-
nimleşir, siyasilerin retoriğine bile girer. En kö-
tüsü, şu kriz döneminde iktisat politikalarının be-
lirlenmesinde etkili bile olabilir.
Maalesef, Cansen’in hesabı doğru değil.
Hesaplamasına temel teşkil eden kategorileri
karıştırdığı için doğru olması zaten mümkün de
olamazdı. Şöyle ki, bir işletmede işçilik değe-
ri (emek gücünün fiyatı) çalışmakta olan, üre-
tim yapanlara ödenen değerdir. Ve sınai işçi-
lik maliyeti kategorisi yalnızca bu işçilere öde-
nen bedeli (ücret) kapsar. Satınalınan girdiler
(hammadde, yarı mamul vd) kategorisi ise sı-
nai maliyetiyle değil satınalma değeriyle, (sa-
tınalınma fiyatıyla) üretim maliyeti kategorisi için-
de yer alır. Eğer Cansen’in bu kategorisi işlet-
menin veya işletmelerin yeni yarattıkları değe-
rin (katma-değer) hesaplanmasında da kulla-
nılsaydı aşırı derecede hatta saçmalık düzeyinde
yüksek olurdu. Ayrıca işçiliğin üretim maliyeti
içindeki payına dair rakamı, Milli Geliri oluştu-
ran faktör gelirleri rakamlarına bakılarak teyid
etmek de doğru bir usul olmaz.
Aslında Ege Cansen’in yaklaşımını kriz dö-
nemlerinde gerçekliğin (toplumdaki yoksullu-
ğun, devasa işsizliğin) can yakıcı biçimde or-
taya çıkması kadar, gerçeklikten kaçışın ve o
ölçüde bilimden uzaklaşmanın ve yanılsama-
ların da güçlü bir eğilim haline geliyor olması-
nın bir örneği olarak almak daha doğru olur.
Ama yine de rakamların kriz dönemlerinde,
oluşan veya oluşacak kanaatlar için sivri olduğu
kadar temel bir dayanak oluşturacağını da dik-
kate alarak, sanayi üretim maliyetiyle ilgili ger-
çek bilgileri ortaya koymakta yarar var. En iyi-
si, bu konuda eksik ve hatalı olsa da uzun yıl-
lar dikkate alındığında genel eğilimi veren dev-
letin resmi kurumu TÜİK’in Sanayi İstatistikle-
rini kullanmak. TÜİK Yıllık İmalat Sanayi ista-
tistiklerine göre, sınai maliyet içinde işçilik pa-
yının son 40 yıldaki seyri şöyle: 1970’te %17,
1980’de %15, 1990’da %12, 2000’de %9 ve
2004’te %8. Üstelik bu rakamlara dahil olan üc-
retler brüttür. Ücretlerin toplam üretim değeri
içindeki payı 1990’da %8 iken 2004’te %5’e
düşmüş, üretkenlik ise 2000’den 2008’e %55
oranında artmıştır.
Kriz dönemleri, sistemi sorgulamanın, yeni
açılımlara yönelmenin toplumsal dayanışmanın
imkânlarının genişlediği dönemler aynı za-
manda. Düşük ücret, düşük sabit sermaye, ge-
rilemiş bir kamu sektörü… Türkiye ekonomisinin
krizden, bu eğilimleri güçlendirerek mi çıkılması
isteniyor?
İşçi Çıkarmak, Ücretini Düşürmek veya Kârdan Taviz Vermek
‘Türkiye ekonomisi olumsuzluk sarmalõnõn içinde’ diyen İSO Başkanõ Küçük:
Cansuyundaki tõkanõklõk sürüyor
İ
stanbul Sanayi Oda-
sõ Başkanõ Tanıl
Küçük, kriz koşul-
larõnda KOBİ‘ler için
önem taşõyan ve çok il-
gi gören “Cansuyu
Projesi” çerçevesinde
hem başvuruda hem de
talebin karşõlanmasõn-
da tõkanõklõk yaşandõ-
ğõnõ, tõkanõklõğõn giderilmesini istediklerini ifade etti.
. Bütün sektörlerin, finansman imkânlarõ konusunda büyük sõkõn-
tõ içinde bulunduğunu dile getiren Küçük, bu sõkõntõnõn şirketleri ka-
panma riski ile karşõ karşõya getirdiğini, sorunun acilen çözülmesi ge-
rektiğini belirtti.
İç talebin neredeyse tamamen durduğunu vurgulayan Küçük, ko-
nuşmasõnõ şöyle sür-
dürdü:
“İşten çıkarmalar
sürdükçe işini kay-
betmeyenler ‘kaybe-
debilirim’ korkusuy-
la tüketimden uzak
duruyor. Tüketici ve
üretici güveni dipte.
Türkiye ekonomisi
olumsuzluk sarmalının içinde. Hükümet bu sarmalı kırmalı.”
Küçük, geriye dönük olarak belirli bir tarih baz alõnmak suretiyle
prim ödemelerini sürekli ve düzenli yapan işletmeler için istihdam-
da daralmaya gitmemek koşuluyla sosyal güvenlik prim kesintileri-
nin belli bir miktarõnõn belli bir süre için devlet tarafõndan karşõlan-
masõ imkanõnõn getirilebileceğini söyledi.
İş ahlakında
karne zayıf
İstanbul Ticaret Odasõ
2008’in en başarõlõ KO-
Bİ’lerini seçecek.
Yarõşma, ‘Kadın Gi-
rişimci’, ‘İhracat Başa-
rısı’, ‘Ar-Ge’, ‘Yenilik-
çilik’ ve ‘Kalkınmada
Öncelikli Yörelerde Ba-
şarılı KOBİ’ olmak üze-
re beş kategoride gerçek-
leştirilecek.
Son başvuru tarihi12
Ocak 2009 Pazartesi.
İktisadi Girişim ve İş
Ahlakõ Derneği (İGİAD)
Yönetim Kurulu Başkanõ
Şükrü Alkan, iş ahlakõ
konusundaki ihmallerin
en sõk rastlandõğõ sektör-
lerin, bankacõlõk, finans,
tekstil ve dayanõklõ tüke-
tim ürünleri sektörleri ol-
duğunu belirtti.
Şükrü Alkan, dernek
tarafõndan hazõrlanan
“2008 İş Ahlakı Rapo-
ru” ve “2008 Girişimci-
lik Raporu”nu basõn top-
lantõsõyla açõkladõ.
Krizi, “İş ahlakının
zayıf düştüğü ve buna
bağlı olarak girişimcilik
ruhunun kaybolduğu
ekonomik ortam” olarak
tanõmlayan Alkan, “Te-
melinde güvensizliğin
ve bilgisizliğin yer aldı-
ğı bir iş hayatıyla karşı
karşıyayız” dedi. Alkan,
raporun, İstanbul ve Ko-
caeli’nde kapsamlõ bir
alan araştõrmasõnõ içerdi-
ğini, otomotivden ban-
kacõlõğa, tekstilden in-
şaata kadar 10 sektörden
binin üzerinde işletme sa-
hibi ve çalõşan üstünde
yapõldõğõnõ bildirdi. Ra-
pora göre; saptanan 41 te-
mel problem arasõnda en
yaygõn olanlarõ, evrakta
sahtecilik, rüşvet alma ve
verme, verilen randevu-
lara riayet etmeme, satõş
sonrasõ garanti ve hiz-
metlerin aksatõlmasõ...
G Ö R Ü Ş ERHAN BİLGİN İktisatçõ
İTO başarılı
KOBİ’leri seçecek
İşçi çõkarmak yerine sõfõr kârla yola devam
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2008 CUMARTESİ
14 KOBİ
Aynur Süleymanoğlu kalitenin
markalaşmak için tek başõna
yeterli olmadõğõ kanõsõnda.
“Hiçbir malımız müşteri
tarafından geri çevrilmedi.
Ancak yabancı rakiplerin
tanıtım bütçelerinin çok
yüksek olduğu bir piyasada,
biz de tanıtıma daha çok
kaynak ayırmak zorundayız.
Bu yüzden son yıllarda
KOSGEB’den kredi
kullandık” diye ifade ediyor.
“Dış piyasalarda hızla
gelişmenin en önemli
yolunun çevreye duyarlı,
ekolojik tekstil boyalarına
yönelmek olduğunu farkettik
ve araştırmalarımızı bu yöne
kaydırdık” diyen
Süleymanoğlu’na göre farklõ
olmak bir üreticiye birçok
kapõyõ açõyor. Süleymanoğlu
kendi üretimleri olan flok
tutkalõnõn hiç rakip tanõmadõğõ
konusunda iddialõ.
‘Ekolojik tekstil
boyasına yöneldik’
Deri konfeksiyoncuları fiyatları indirerek daralmayı aşacak
Küçük: Prim ödemelerini sürekli ve
düzenli yapan işletmeler için istihdamda
daralmaya gitmemek koşuluyla sosyal
güvenlik prim kesintilerinin belli bir miktarõ
belli bir süre için devlet tarafõndan
karşõlansõn.
“E
konomik kriz he-
nüz bizi ve sipariş-
lerimizi etkilemedi.
Çünkü bizi rakiplerimizden fark-
lı kılan ürünlere sahibiz...” Bu
sözlerin sahibi emprime tekstil bo-
yasõ üreten Renk Yolu adlõ bir şir-
ketin sahibi olan Aynur Sü-
leymanoğlu. Sürekli araş-
tõran, yõlmayan bir kişili-
ğe sahip. Bulgaristan doğumlu
olan Süleymanoğlu’nun ilginç
bir yaşam öyküsü var. Var-
na’da kimya Arge’si üze-
rinde eğitimini
tamam-
lamõş ve bir seramik fabri-
kasõnda kalite kontrol uzma-
nõ olarak çalõşmaya başlamõş.
Veteriner olan eşi ve küçük
oğlu ile 1989 yõlõnda zorun-
lu göç ile Türkiye’ye gelerek
Kütahya’ya yerleşmiş. Kü-
tahya Porselen’de 4 yõl Arge departmanõnda ça-
lõşmõş ve renkli porselen üzerine araştõrmalar yap-
mõş. Daha sonra işinden ayrõlõp İstanbul’a gelmiş
ve tekstil boyalarõ üreten bir firmada çalõşmaya baş-
lamõş. “Neden boyayı ithal ediyoruz. Biz de üre-
tebiliriz” diyerek hammadde araştõrmasõna ve al-
ternatiflere yönelmiş. Sonuçta Türkiye’de ilk kez
‘plastisol’ adõ verilen tekstil boyasõnõ üretmeyi ba-
şarmõş. Süleymanoğlu “Yıkama, sürtünme ve ışı-
ğı çok daha dayanıklı olan bu boyayı üretmeye
başlayınca , ithal boya satıcılarının pazar payı ya-
rı yarıya azaldı. O pazarda ciddi biçimde varlık
göstermeye başladık. Üstelik rakiplerimizden
çok daha ucuza...” diye anlatõyor. Çalõştõğõ yerde-
ki deprem riskinden tedirgin olmasõ ve kaliteye ya-
tõrõm yapmamasõ, ayrõca kafasõnõ meşgul etmeye baş-
layan “Neden kendi işimi kurmuyorum ki?” sorusu
Süleymanoğlu’nu girişimciliğe yöneltmiş.
“2000 yılında var olan bütün birikimlerimi nak-
te çevirdim ve Haramidere’de küçük bir atölye
kiraladım. Gerekli makineleri yerli üreticilere si-
pariş ettim ve güvendiğim bir çocukluk arkada-
şımı yanıma alarak işe başladım” diyen Süley-
manoğlu kõsa sürede başarõ kazanõnca hem bir ortaklõk
kurmuş hem de 2003’te Silivri’de daha büyük bir fab-
rikaya taşõnmõş. “2 kişi başladığımız Renk Yolu’nda
bugün 12’si imalatta olmak üzere 27 kişi çalışı-
yor. Üretimimizin yüzde 20’sini ihraç ediyoruz.
Dış pazarımız Bulgaristan ile başladı. Şimdi İs-
panya ile çalışıyoruz. İngiltere’de de bir distri-
bütör ile anlaştık” diye anlatõyor. Süleymanoğlu,
girişimcileri desteklemek amacõyla kurulmuş ulus-
lararasõ bir sivil toplum kuruluşu olan Endeavor’un
bu yõl için seçtiği 4 başarõlõ girişimciden biri.
Emprime tekstil boyasõ üreten Renk Yolu’nun sahibi Aynur Süleymanoğlu yõlmayan ilginç bir girişimci
Krize dayanõrõz, çünkü farklõyõz
T
ürkiye Deri Konfeksiyon-
cularõ Derneği (TDKD)
Başkanõ Ramazan Hazar,
global kriz nedeniyle yaşanan talep
daralmasõnõ fiyatlarõ aşağõ çekerek
aşacaklarõnõ belirterek, sektörün 2 yõl
boyunca, işçi çõkarmak yerine sõfõr
kâr veya az bir zararla yoluna devam edeceğini
bildirdi. Hazar, devletin yerli üretimi desteklemesi
gerektiğini belirterek, Türkiye’nin bir montaj üs-
sü olamayacağõnõ ifade etti.
Tekstil ve deri sektörlerinin istihdam sağlamada
önemli işleve sahip olduğuna işaret
eden Hazar, Deri Tanõtõm Gru-
bu’nu, sektörün “IMF”sine benze-
terek, sektörün asõl sorununun ta-
sarõm ve markalaşma olduğunu, ilk
etapta iç pazara yönelinmesi ge-
rektiğini aktardõ.
Hazar, sektörün üretim kapasitesinin kriz ön-
cesinde yüzde 60 civarõnda kullanõldõğõnõ, şu an-
da ise bu oranõn yüzde 30’a gerilediğini ifade ede-
rek, bu ortamda KOBİ’lere verilecek desteklerin
hayati önem taşõdõğõnõ belirtti.
Krizi teknoloji geliştirerek aşacaklar
Savunma sanayisi sektörü yerli üretime öncelik verecek
S
avunma sanayii küresel kri-
zi, teknoloji geliştirme ve
ihracatla aşacak.
Savunma Sanayii Müsteşarlõ-
ğõ’ndan (SSM) yapõlan açõklamaya
göre, SSM, 25 Aralõk’ta Antalya’da
başlayan ve 28 Aralõk’a kadar süre-
cek olan SİNERJİTÜRK-SAVUNMA’08 etkinli-
ğiyle sektörün büyüyen sektörlerden biri olabileceği
mesajõnõ vermeye hazõrlanõyor.
SSM Müsteşarõ Murad Bayar, proje yatõrõmlarõnda
teknoloji geliştirme ve yerli üretim ağõrlõğõnõn artarak
süreceğini belirterek, savunma sektö-
rünün özgün ürünlerinin artmasõyla
Türkiye’nin ihracat gücünün artacağõ-
nõ belirtti. Bayar, Türkiye’nin savunma
sanayisi projelerinde son yõllarda büyük
aşamalar kaydettiğini belirterek, as-
keri bilişim ve yazõlõm uygulamalarõnõn
tamamen Türk şirketlerine verilen projelerden oluş-
tuğunu, bunun da artacağõnõ bildirdi. Bayar, “İs-
tihdam artıran savunma projelerinin global ma-
li krizin aşılması yönünde bir lokomotif görevi üst-
leneceğine inanıyorum’’ dedi.
Renk Yolu Silivri’de 3000 metrekare kapalı alana sahip bir fabrikada
tekstil boyasında farklı yenilikler yaratarak faaliyetini sürdürüyor.
‘Neden tekstil boyasõnõ
ithal ediyoruz da kendimiz
üretmiyoruz?’ sorusu Aynur
Süleymanoğlu’nu bugüne
getiren sürecin başlangõcõ
oldu. Süleymanoğlu aynõ
zamanda Endeavor’un 2008
yõlõnda seçtiği 4 başarõlõ
girişimciden biri.
KARTAL 6. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ SATIŞ İLANI
Dosya No: 2008/2432 Tal.
Bir borçtan dolayõ ipotekli olan ve İpoteğin Paraya Çevrilmesi yoluyla yasal takibe başlanõlan aşağõda tapu kaydõ ve nitelikleri
yazõlõ taşõnmazõn içerisinde bulunan makine ve teçhizatlarla birlikte satõlarak paraya çevrilmesine karar verilmiştir.
TAPU KAYDI: İstanbul ili, Kartal ilçesi, Soğanlõk Mahallesi, Yalnõzselvi mevkii, 131 pafta, 2255 ada, 367 parsel nolu bahçe-
li kargir atölye vasõflõ taşõnmaz
İMAR DURUMU: Kartal Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nden alõnan 10.09.2008 tarih ve 2008-11666/7213 sayõlõ ya-
zõsõnda söz konusu parselin 04.07.2007 tarih ve 1/5000 ölçekli Kartal Güney Revizyon İmar planõnda (5/A/3); (0,20-0,40/1,75)
yapõlanma şartlarõnda konut alanõnda kaldõğõ bildirilmiştir.
TAŞINMAZLARIN
HALİHAZIR DURUMU: Satõşa konu taşõnmaz İstanbul ili, Kartal ilçesi, Soğanlõk Mh. Yalnõzselvi caddesinde 19 kapõ numa-
ralõ ön cephede betonarme karkas sistemde bir bodrum, bir normal ve bir çatõ katlõ inşa edilmiş fabrika ana binasõ ile arka cep-
hede yine betonarme karkas sistemde bir zemin, bir normal katlõ ikinci bir binanõn bulunduğu taşõnmazdõr.
Öndeki ana binanõn zemin katõ ön girişinde satõş mağazasõ, idari bürolar iç bahçe, sekretarya ile muhasebe kõsõmlarõ mevcuttur.
Bu kõsmõn döşemeleri laminat parke, kapõ ve pencere doğramalarõ alüminyum doğramadõr. Duvarlar yağlõ boya ve asma tavan-
lõ spot aydõnlatmalõdõr. Bu kõsmõn arka tarafõnda ham madde ve sevkiyat depolarõ ile mamul madde depolarõ vardõr. Depo kõs-
mõn döşemeleri karomozaik olup kapõ ve pencereleri alüminyum doğramalõ eloksal, duvarlar plastik boyalõdõr. Zemin kat irti-
fasõ 2,70 mt. Olup 1436 m2 sahalõdõr.
Zemin kattan merdivenle bodrum kata inilmekte olup bodrum kat arka bahçe tarafõnda kot farkõndan dolayõ zemin kat konu-
mundadõr. Bu katta mal girişi, eski malzeme deposu, elektrik-mekanik atölyeleri ve arşiv bölümleri bulunmaktadõr. Döşemele-
ri karomozaik, bodrum kat irtifasõ 2,30 mt. olup bu kat 1152 m2 sahalõdõr.
Birinci normal katta Yalnõzselvi caddesi cephesinde idare bölümleri, müdür odasõ, çay ocağõ, kadõn-erkek tuvaletleri, çay oda-
sõ, planlama ve toplantõ odalarõ, ütü ve kalite kontrol atölyeleri bulunmaktadõr. Döşemeler idare bölümlerinde laminat parke, atöl-
yelerde karomozaikle kaplõdõr. Bu katta irtifa 2,70 mt, yüzölçümü 1436 m2'dir. Çatõ katõ çelik konstrüksiyon çatõ taşõyõcõlõdõr.
Bu katta model çizim atölyeleri ile kesim atölyeleri mevcuttur. Yüzölçümü 1010 m2 sahalõdõr.
Arkadaki iki katlõ bina betonarme karkas sistemde inşa edilmiş olup, zemin katõnda kazan dairesi ve makine deposu mevcuttur.
200 m2 sahalõdõr. Birinci normal katõ ise yemekhane olarak kullanõlmaktadõr. 200 m2 yüzölçümlüdür.
Bina vasat üstünde malzeme ve işçilikle inşa edilmiş olup, binada su, elektrik, kalorifer ve yük asansörü vardõr. Dõş cephe pre-
kast kaplamalõ olup oldukça bakõmlõ durumdadõr. Parsel ön bahçesi peyzaj mimarisine uyumlu yeşillendirilmiş olup bahçe ba-
kõmlõ durumdadõr. Bina E-5 karayoluna takriben 150 mt.mesafededir. Ulaşõmõ kolaydõr. Civarda Real hipermarketi, fabrikalar,
Praktiker yapõ marketi, servis istasyonlarõ, Rezidans inşaatlarõ gibi ticaret ve konut fonksiyonlu yapõlar mevcuttur.
Parsel içerisindeki binada makine ve teçhizat olarak Çiller grubu, Kalorifer tesisatõ, Havalandõrma grubu, klima ve tesisatlarõ
ile yük asansörü bulunmaktadõr. Taşõnmaz sözkonusu makine ve teçhizatlarõyla birlikte satõşa çõkartõlmaktadõr.
TAŞINMAZIN
KIYMETİ: Dosyamõzdan düzenlenen 17/09.2008 tarihli kõymet takdir raporuna göre taşõnmazõn kõymet takdirleri yapõlmõştõr.
Buna göre;
A ) İstanbul ili, Kartal ilçesi, Soğanlõk Mahallesi, Yalnõzselvi mevkii, 131 pafta, 2255 ada, 367 parsel nolu bahçeli kargir atöl-
ye vasõflõ taşõnmaza bulunduğu semt, imar durumu, inşa tarzõ, halihazõr vaziyeti, fabrika alõm satõm rayiçleri, kullanõlan malze-
me ve işçilik kalitesi, binanõn yõpranma payõ, ve günün iktisadi koşullarõ dikkate alõndõğõnda binalarõn tamamõna 7.900.000,00.-
YTl, (yedimilyonsekizyüzbin YTL), makine ve teçhizata 300.000,00.-YTL ( Üçyüzbin YTL ) olmak üzere toplam 8.200.000,00.-
YTL ( sekizmilyonikiyüzbin.-YTL) kõymet takdir edilmiştir.
SATIŞ ŞARTLARI
Bahse konu taşõnmazõn Birinci ihalesi;
- 23 / 02 / 2009 günü saat 10.00 -10.10 saatleri arasõnda,
İcra Müdürlüğü’nde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60'õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar
varsa alacaklarõn mecmuunu ve satõş masraflarõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn
taahhüdü baki kalmak şartõyla bahse konu taşõnmazlarõn ikinci ihalesi;
- 05 / 03 / 2009 günü saat 10.00 - 10.10 saatleri arasõnda,
1. İcra Müdürlüğünde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada bu miktar elde edilememişse taşõnmaz en çok artõranõn
taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadarki artõrma
bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40'õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan
fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa
satõş talebi düşecektir.
2. arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20'si nisbetinde ( 1.640.000,00.-YTL ) pey akçesi veya bu miktar ka-
dar milli bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere me-
hil verilebilir. Tellaliye harcõ, tapu satõm harcõ, birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir, ihale pulu (damga vergisi ); tapu alõm
harç ve masraflarõ ve Katma Değer Vergisi (KDV) alõcõya aittir.
3. İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu taşõnmaz üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõ-
nõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça
paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr.
4. İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif et-
tikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõ-
zõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr.
5. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir
örneği gönderilebilir.
6. Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin
2008/2432 Tal. Sayõlõ dosya numarasõyla Müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur.
(İc.İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir.Basõn: 68931
TC KAYSERİ 3.SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN
Dosya No: 2008/105
Esas 2008/1875 Karar
Davacõlar Sevgi Mutlu ve Hacer Karaçoban vekilleri tarafõndan; davalõlar Hakan Altun, Hilal Altun, Ayşegül Altun(Başpõ-
nar) ve arkadaşlarõ aleyhine dava konusu Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, İsaağa mah. Pafta 336, Ada 5293, Parsel 3’de kayõt-
lõ bulunan taşõnmaz üzerindeki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davasõnõn yapõlan açõk yargõla-
masõ sonunda davanõn kabulüne karar verilerek taşõnmaz üzerindeki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çev-
rilmesine karar verilmiş olup: Mahkememizin kararõn davalõlar HAKAN ALTUN, HİLAL ALTUN ve AYŞEGÜL AL-
TUN(BAŞPINAR)'un ilan tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde temyiz talebinde bulunmalarõ aksi takdirde kararõn bu
kişilere tebliğ yapõlmõş sayõlacağõ ve kesinleştirileceği hususu kararõnõn tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur.
15.12.2008 Basõn. 68855