Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2008 PERŞEMBE
6 HABERLER
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Görünen Köy...
Veya Buzdağının Ucu...
Gazeteci ve bilim adamı kılığındaki Fethullah-
çılar ve AKP’ciler, “Böyle araştırma mı olur?.. Araş-
tırma uzayda yapılmış.. gerçekleri tahrif etmişler..
toplumda ötekileştirme yok, huzur arayan toplum
var.. bu ne biçim ilim?..” diyor. Liberalizm ve sos-
yal demokratlıktan Zaman gazetesi yazarlığına ve
Fethullah destekçiliğine “terfi” edenler doğal ola-
rak da “Neden Kemalizmin tutuculuğu araştırıl-
mamış?..” derler!
Tabii ki kendini “yükselen değer”lere, iktidara
ve paraya dayadın mı, “maddi şartlara göre” ye-
niden biçimlenen bakış açın konuşturur seni...
Efendim, iki yıl kadar önce, ülkede muhafaza-
kârlaşmayı araştıran ve örneğin türban takanla-
rın sayısının düştüğünü ileri süren Prof. Dr. Bin-
naz Toprak ve arkadaşları, bu defa değişik bir
yöntemle “Türkiye’de Farklı Olmak: Din ve Mu-
hafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler” konulu
bir araştırma yaptı. Daha çok sosyal demokrat ke-
sime bakmışlar... 12 Anadolu kentinde 401 kişiyle
yüz yüze görüşmüşler... Epey dehşet verici bir
manzara ile karşılaşmışlar...
Öyle ki AKP, Fethullahçı ve diğer dinci merke-
zi ve yerel iktidarların, 6 yıl boyunca bütün ülke-
ye dayattıkları “ötekileştirme”nin örnekleriyle kar-
şılaşmışlar... Üstelik bazen şiddete dayalı baskıyla
sürdürülen bir ötekileştirme... Kimlere mi: Kadınlar,
Kürtler, Aleviler, küpeli müpeli üniversite öğren-
cileri, Çingeneler... Şüphesiz ki: İçki içenler, laik
olarak bilinen ve tanınanlar.. tabii ki de Müslüman
olmayanlar...
Bir dışlama, bir aşağılama ki sorma gitsin!
Bugüne kadarki muhafazakâr “laik” iktidarlar za-
manında asla yaşanmayan, yeni türde, yani saf
dinci, saf İslami bir toplum-ülke yaratılıyor, 6 yıl-
dır!
Hijyenik, yeni türde dinci pro-faşist...
Özgürlüklerin tüm altyapısını adım adım yok
eden...
İnsan temel haklarının, düşünce çeşitliliğinin ga-
rantisi, toplumsal altyapıyı hem de ağır bir şekil-
de tahrip eden yeni bir “sivil” iktidar yapılanma-
sı...
Bu köşede yayımlanan eski yazılarıma baktım;
en az 3 yıldır, AKP’nin kendisi dışındakileri nasıl
“ötekileştirdiği” ve buradan ancak dinci-faşist bir
ülke ortaya çıkabileceği konusunda onlarca ya-
zı çıktı karşıma! AKP’nin bir liberal parti olmadı-
ğını ve olamayacağını, bir süre sonra da Türkçü-
milliyetçi cephaneliğe sarılacağını da yazmışız.
İktidarın niteliği, gücün karakteri, AKP’nin ülkede
hemen her şeyi ele geçirme politikası.. bütün bun-
ları gösteriyordu... Görmek isteyenler görüyor...
Görmek istemeyenlere ise hiçbir şeyi göstere-
mezsiniz!
Binnaz Toprak’ın Ayşe Buğra, Şevket Pamuk
ve liberal, demokrat ve sağcı-Fethullahçı kanat-
tan köşe yazarlarıyla yaptığı ve araştırmanın so-
nuçlarını açıkladığı özel toplantıdaki konuşmala-
rı, Milliyet’ten Ece Temelkuran ve Kadri Gürsel’in
yazılarından izledik.
Prof. Şevket Pamuk, bilgilerin sayısallaştırılmasını
eksik bulmuş ve araştırmayı geçerli bulmadığını
söylemiş. Pamuk yanılıyor! Çok farklı araştırma
yöntemleri var. Bu da onlardan, belki de en önem-
lilerinden: Bu bir saha, daha doğrusu bir “yüzey
araştırması”dır... Ayşe Buğra haklı: Bilim salt sa-
yı saymak değil! (Ş. Alpay’a da iyi bir Popper’ci-
lik dersi vermiş!)
Arkeologlar yüzey araştırmasını bilir. Eski kül-
türlerin izlerini araştırmak için geniş sahaları ta-
rar, bazı belirtiler ararlar.. Bir tarihi taş, höyük, tü-
mülüs, kalıntı, çanak çömlek parçası vb.. Bütün
bu işaretler kendilerine, içinde bulundukları “sa-
ha” hakkında bilgi-fikir verir. Bunlar, “buzdağının”
işaretleridir... Sonra bulduklarını eşeler, kazma-
ya başlarlar.. derken karşılarına müthiş bir “uy-
garlık” çıkar!
Binnaz Toprak ve arkadaşları, “saha araştır-
masında” buzdağıyla karşılaştılar! Hemen her
kentte belirli işaretler, karşılarına bir “ortak desen-
örüntü” çıkarmış. Toprak, hiç araştırmadıkları hal-
de her yerde Fetocu örgütlenme ile karşılaştıkla-
rını; pek çok yerde, ötekileştirilenlerin CHP’den
başka sığınacakları bir yeri olmadığını belirtiyor..
Sonuca bakın: Bu tablo ile “Türkiye’nin ne Avrupa
Birliği’ne üyeliğinin gerçekleşmesi, ne de özgür-
lükçü bir demokrasiye sahip olması mümkün”.
AKP’ci “aydın” takımı, acaba utanır mı? Yoksa
bu araştırmaya mı saldırır?!
obursali@cumhuriyet.com.tr
Kampanyaya
tepkiler artarak
devam ediyor
İstanbul Haber Servisi - 1915 Ermeni teh-
ciri sõrasõnda Ermenilerin soykõrõma uğradõkla-
rõ öne sürülerek başlatõlan “Ermenilerden
Özür Diliyoruz” kampanyasõna sivil toplum
örgütlerinden ve akademik dünyadan eleştiriler
artarak sürüyor. İstanbul Üniversitesi (İÜ), Ye-
ditepe Üniversitesi, USTKB ve Yeniden Kuva-
yi Milliye Hareketi kampanyayõ eleştirdi.
İÜ Senatosu aldõğõ kararla kampanyayõ kay-
gõyla izlediklerini açõkladõ. İÜ Senatosu, 1915
olaylarõnõn gerekçe gösterilerek yürütülen
kampanyanõn, “aydın sorumluluğuyla bağ-
daşmadığını” vurguladõğõ açõklamasõnda, şu
görüşlere yer verdi: “Sorunu duygusal bir ze-
mine çekip tarihi verilerden uzaklaşarak çö-
züm olanaklarını güçleştirmek ve kışkırtıcı
bir yaklaşımla toplumda huzursuzluk çıkar-
mak, ‘düşünce özgürlüğü’ kapsamında de-
ğerlendirilemez. Kampanyanın art niyetli
bir biçimde örgütlendiği ve gerçekte Ermeni
yurttaşlarımızın duyarlılıkları üzerinden
yürütülen yersiz, gereksiz ve anlamsız bir
girişim olduğunu kabul etmek gerekir.”
Yeditepe Üniversitesi de öğretim üyesi 27
akademisyenin imzaladõğõ bildiriyle kampan-
yaya tepki gösterdi. Açõklamada, “Ortak acı-
ların paylaşılması mutlaka özür dilemeyi
gerektirmediği gibi, özür dilememek de fela-
ketin reddi anlamına gelmez” denildi.
Akademisyenler, yakõn zamanda yaşamõnõ
yitiren emekli Büyükelçi Gündüz Aktan’õn,
1915’te iki ulus arasõnda yaşanan üzücü olay-
larõn, Birleşmiş Milletler’in (BM) “soykırım”
tanõmõna girmediği yönündeki uluslararasõ ta-
rih tezini anõmsatttõ. Açõklamaya imza atan
isimler şöyle: Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof.
Dr. Feroz Ahmad, Prof. Dr. Haluk Kabaali-
oğlu, Prof. Dr. Akile Gürsoy, Prof. Dr. Erhan
Adal, Prof. Dr. Rayegan Kender, Prof. Dr.
Vecdi Aral, Prof. Dr. Aydın Zevkliler, Prof.
Dr. Nuray Ekşi, Prof. Dr. Ali Rıza Oklur,
Prof. Dr. Yener Ünver, Prof. Dr. Ali Cem Bu-
dak, Doç. Dr. Nurcan İpek, Yard. Doç. Dr.
Deniz Tansi, Yrd. Doç. Dr. Necla Güney,
Yard. Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız, Yard. Doç.
Dr. Altunay Kışlalı, Öğr. Gör. İhsan Demir-
kıran, Araş. Gör. Mehmet Şua, Araş. Gör.
Mehtap Civir Engin, Araş. Gör. Nuri
Erdem, Araş. Gör. Semin Töner Şen, Araş.
Gör. Onur Özcan, Araş. Gör. Efe Dırenisa,
Araş. Gör. Ömer Bağcı, Araş. Gör. Mehmet
Akif Akbaş, Araş. Gör. U. Yiğit Parmaksız.
Yeniden Kuvayõ Milliye Hareketi Derneği
Genel Başkanõ Hakkı Sevim de, özür kampan-
yasõnõn perde arkasõnda dõş güçlerin Türkiye
karşõtõ faaliyetleri olduğunu belirtti.
Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Birliği ve
Yurtsever Hareket üyesi aydõnlar da yaptõklarõ
yazõlõ açõklamada, Türkiye’nin “Sözde Erme-
ni soykırımı” suçlamasõ ile bütün Batõ dünya-
sõnõn hedefi haline getirildiğine dikkat çekti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel
Başkanõ Turan Eser, Kültür ve Turizm Ba-
kanõ Ertuğrul Günay’õn önceki gün Alevi
Enstitüsü’nün açõlõşõ sõrasõnda Alevi yurttaş-
lardan dilediği özrü, “yerel seçim yatırımı”
olarak değerlendirdi.
Bakan Günay’õn özür dilemesi Alevi yurt-
taşlarca samimi bulunmadõ. Eski ABF Genel
Başkanõ Turan Eser, Günay’õn açõlõş sõrasõn-
da yaptõğõ konuşmada Alevi yurttaşlardan di-
lediği özrü, “yerel seçim yatırımı” olarak
değerlendirdi. Eser, şunlarõ söyledi:
“Ertuğrul Günay, yerel seçimler öncesi
yatırım yapmaya çalışıyor. Politik bir ya-
tırım bu. Biz hükümetin bir yetkilisinden
değil, hükümetin kendisinden, bizzat dev-
letten özür bekliyoruz. Bu iş daha fazla
uzatılmadan, iş sulandırılmadan Madı-
mak Oteli müze haline dönüştürülmelidir.
Türk insanının da bu müzeyi görerek, ka-
ranlık geçmişi ile yüzleşmesi gerekir. ”
HBVAKV Genel Başkanõ Ercan Geçmez
ise Günay’õn dilediği özrü, “tarihi” olarak
nitelendirdi.
ALEVİLER SAMİMİ BULMADI
‘Günay’õn özrü
seçim yatõrõmõ’
İstanbul Üniversitesi Senatosu
“Ermenilerden Özür Diliyoruz”
kampanyasõnõ kaygõyla izlediklerini
açõklayarak kampanyanõn aydõn
sorumluluğuyla bağdaşmadõğõnõ bildirdi.
ÜNİVERSİTELER ELEŞTİRDİ
MELTEM YILMAZ
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset
Bilimi ve Uluslararasõ İlişkiler
Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Binnaz Toprak, üç gazeteci ile
birlikte yaptõklarõ araştõrmaya
yönelik eleştirileri; “Geçmişte
araştırmalarımı öven İslami
kesimin, şimdi yermesine çok
şaşırdım. Türkiye’de herke-
sin yaşadığı mahalle baskısını
ben de yaşıyorum” sözleriyle
yanõtladõ.
Yoğun tartõşmalara yol açan
“Türkiye’de Farklı Olmak-
Din Muhafazakârlık Eksenin-
de Ötekileştirilenler” başlõklõ ra-
porun ardõndan sorularõmõzõ ya-
nõtlayan Toprak, araştõrmanõn
bilimsel olmadõğõ yönünde ken-
disine yöneltilen eleştirilerin ta-
mamen temelsiz olduğunu be-
lirterek, raporda kullanõlan “de-
rinlemesine mülakat yönte-
mi”nin sosyal bilimlerde sõkça
başvurulan ve bilimsel çevreler-
ce en çok kabul edilen metotlar-
dan biri olduğunu, AB ülkele-
rinde öngörülen denek sayõsõnõn
90 olmasõna karşõn kendilerinin
401 kişiyle görüştüğünü anlattõ.
Türkiye’de korkunç bir kam-
plaşma yaşandõğõnõ ve yapõlan
her araştõrmanõn sert eleştirilere
maruz kaldõğõnõ belirten Toprak,
“Biz bu araştırmaya Aralık
2007’de başladık ki o dönem
AKP’ye açılan kapatma davası
gündemde değildi. Davayı et-
kileyeceği gerekçesiyle raporu
geri çekmemize karşın rapo-
run siyasi amaçlara hizmet et-
tiği iddia ediliyor” dedi.
Toprak, araştõrmanõn Anka-
ra, İzmir, İstanbul gibi büyük
kentlerin “gelişmiş” mahallele-
rinde yapõlmasõ durumunda da
aynõ sonuçlarla karşõlaşõlacağõnõ
düşündüğünü belirterek, özel-
likle Anadolu’da içkili mekân-
larõn şehir dõşõna taşõnmasõna
ilişkin hukuki gerekçeler göste-
rilmesini mantõklõ bulmadõğõnõ,
amacõn içki içenleri ötekileştir-
mek olduğunu, dileyenin Ana-
dolu’yu gezerek gerçekleri gö-
rebileceğini kaydetti. Toprak ay-
rõca, Anadolu’nun muhafazakâr
kimliğinin yeni bir yapõ olmadõ-
ğõnõ ancak içki yasağõ, kadro-
laşma, Ramazan baskõsõ, cuma
namazõna katõlma zorunluluğu
gibi olgularõn son yõllarda yer-
leştiğini belirtti.
İstanbul Haber Servisi -
Vatan gazetesi yazarlarõndan
Mehmet Tezkan da dünkü
köşe yazõsõnda AKP iktida-
rõna yakõnlõğõyla bilinen Ye-
ni Şafak gazetesinin 5 Ni-
san’da yayõmlanan anketin
de AKP iktidarõ döneminde
laik yaşam tarzõna yönelik
ciddi bir baskõ olduğunu or-
taya koyduğuna dikkat çek-
ti. Ankette, “AKP hüküme-
ti döneminde yaşam tarzına
müdahale edilip edilmediği”
sorusuna, yüzde 6.1 oranõn-
da “Evet, müdahale edili-
yor” yanõtõ verildiğini,
AKP’nin benimsediği dinci
yaşam tarzõnõn halka daya-
tõldõğõ ortaya çõkan ankette,
“Yaşam tarzına müdaha-
lenin” ise “Sosyal yaşantı
kısıtlandı, toplum muhafa-
zakârlaştı, çevremden ka-
panmamı istediler, fikir ba-
zında baskı arttı, türban
takmayanlara farklı bakıl-
maya başlandı” başlõkla-
rõyla tanõmlandõğõnõ belirten
Tezkan, “Yeni Şafak gaze-
tesi dahi AKP iktidarıyla
birlikte toplumun yüzde
6.1’inin baskı altında ol-
duğunu yazıyorsa, gerçek
oran birkaç kat fazladır” yo-
rumunu köşesine taşõdõ.
Kasıtlı soruşturmaya durdurma
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Danõştay, Sağlõk Bakanõ Re-
cep Akdağ’õn başmüfettiş Atılay Ergüven
hakkõnda sahte sağlõk raporu kullandõğõ
gerekçesiyle soruşturulmasõ için verdiği
izni kaldõrdõ. Böylece Ergüven’in başmü-
fettişlikten alõnarak Polatlõ Sağlõk Grup
Başkanlõğõ’na atanmasõnõn dayanağõ ortadan
kalkmõş oldu.
Danõştay, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn başmüfettiş
hakkõnda “yanlı soruşturma” yürüttüğünü
verdiği kararla ortaya koydu. Olay şöyle ge-
lişti: Sağlõk Başmüfettişi Atõlay Ergüven ra-
hatsõzlanmasõ üzerine Ankara Eğitim Has-
tanesi’ne başvurdu. Yapõlan tetkiklerin ar-
dõndan 14 gün rapor verilen Ergüven’in is-
tirahat raporu Teftiş Kurulu Başkanõ tara-
fõndan “kuşkulu” bulunarak kabul edilmedi.
Yeniden muayene olmasõ için Ergüven ha-
kem hastane olan Ankara NumuneHasta-
nesi’ne gönderildi. Burada da 14 günlük is-
tirahat raporunun uygun olduğuna karar ve-
rildi. Ancak Teftiş Kurulu Başkanõ Mu-
hammet Gedik’in hakem hastanenin ra-
porunu da kuşkulu görmesi üzerine yeniden
Numune Hastanesi’ne başvurulmasõnõ iste-
di. Ergüven ise “ciddiyetten uzak ve şah-
sını rencideye yönelik bu isteme uyma-
yacağını” resmi yazõ ile bildirdi. Ergüven
için bu kez de İstanbul Haseki Hastane-
si’nden görüş soruldu.
Art arda soruşturmalar
Bu gelişmeler üzerine de Sağlõk Bakanõ
Recep Akdağ’õn verdiği onayla başmüfet-
tiş Ergüven ve raporu veren doktor Salih Ce-
sur ile hakem olarak muayene eden Doç. Dr.
Hürrem Bodur haklarõnda soruşturma açõl-
dõ. Yürütülen soruşturmada değişik müfet-
tişlerce birden fazla rapor düzenlenirken, hiç-
birisinde Ergüven’in suç işlediği yönünde be-
lirleme yer almadõ. Teftiş Kurulu Başkanlõ-
ğõ’nca yeniden müfettiş görevlendirmesi
sonucunda düzenlenen raporda ise “sahte ra-
por” kullandõğõ savõyla Ergüven’in yargõ-
lanmasõ için soruşturma izni verildi. Ergü-
ven bunun üzerine başmüfettişlikten alõna-
rak Polatlõ Sağlõk Grup Başkanlõğõ’na ayni-
yat saymanõ olarak atandõ. Atõlay Ergüven,
hakkõndaki soruşturma izninin kaldõrõlmasõ
istemiyle Danõştay’a dava açtõ. Danõştay 1.
Dairesi, Sağlõk Bakanõ Akdağ’õn Atõlay Er-
güven’in sahtecilik suçundan soruşturul-
masõ için verdiği izni kaldõrdõ. Aynõ zamanda
Devlet Denetim Elemanlarõ Derneği (DE-
NETDE) Genel Başkanlõğõ’nõ da yürüten Atõ-
lay Ergüven, son dönemde yolsuzluklarõn art-
tõğõ yönünde verdiği demeç sonrasõnda art ar-
da soruşturma geçirmişti.
‘YENİ ŞAFAK DİNCİ
BASKIYI KABUL
ETMİŞTİ’
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Fuat
Keyman, Anadolu’da son dönem-
lerde ekonomik ağõrlõklõ bir deği-
şim sürecinin yaşandõğõnõ ancak bu
değişimin kültüre yansõyamadõğõnõ
belirterek “Anadolu’da, başını
Anadolu kaplanlarının çektiği
ekonomik değişim, farklılıklarla
bir arada yaşama kültürünü be-
raberinde getiremedi. Ekonomik
değişimle kültürel yaşam paralel gidemedi.
Araştırmaların büyükşehirlerde
yapılması durumunda da benzer
sonuçların çıkacağını düşünüyo-
rum. Bu anlamda araştırmanın ek-
sik dahi kaldığı yönler var. Ancak
Türkiye’deki mahalle baskısının
toplumun kültürel hoşgörüsüzlü-
ğünden değil, hoşgörüyü üretecek
kurum, siyasi partiler ile liderleri-
nin işlevsizliğinden kaynaklandığı-
nı düşünüyorum. Bu konuda
AKP’nin rolü büyük” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Genel Kuru-
lu’nda, Maliye Bakanlõğõ’nõn
bütçesinin görüşmeleri sõrasõnda
DTP’li Gülten Kışanak’õn
AKP’li Siirt, Bitlis ve Bingöl be-
lediyelerinde yolsuzluk yapõldõ-
ğõ iddiasõ tartõşmalara neden ol-
du. Kõşanak, AKP’nin “dur-
mak yok yola devam” sloga-
nõnõn “durmak yok, yolsuzlu-
ğa devam” anlamõna geldiğinin
halk tarafõndan çok iyi bilindiğini
söyledi.
Kõşanak’õn AKP’li Siirt, Bin-
göl, Bitlis belediyelerinde yol-
suzluk yapõldõğõna ilişkin id-
dialarõ tartõşmalara neden ol-
du. AKP’li milletvekillerinin,
“DTP’li belediyelerde yolsuz-
luk yok mu?” diye tepki gös-
termesi üzerine Kõşanak,
“DTP’li belediyelerle ilgili bu
iddiaların binde biri kadar
olsaydı, hepsi cezaevlerinde
olacaktı” karşõlõğõnõ verdi.
AKP’nin yolsuzluk iddialarõna
kulak tõkadõğõnõ, soruşturma iz-
ni vermediğini urgulayan Kõşa-
nak, Şaban Dişli’nin milletve-
killiğinden de istifa etmesi ge-
rektiğini söyledi.
Söz alan AKP Grup Başkan-
vekili Mustafa Elitaş, “İspat
edilmemiş iddialarla, TBMM
kürsüsünde burada olmayan
insanlar hakkında iftira at-
mayı yanlış buluyorum” dedi.
DTP’li Kõşanak AKP’li Siirt, Bitlis ve Bingöl belediyelerinde yolsuzluk yapõldõğõnõ iddia etti
Yolsuzluk tartışması
Danõştay 1. Dairesi, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn başmüfettiş Atõlay Ergüven
hakkõnda ‘yanlõ soruşturma’ yürüttüğünü verdiği kararla ortaya koydu
İstanbul Haber Servisi - CNN Türk ek-
ranlarõnda “Lezzet Durakları” adlõ prog-
ramõ hazõrlayõp sunan gaze-
teci- yazar Mehmet Yaşin,
Türkiye’nin birçok ilinde alkol
yasağõ ile karşõlaştõğõnõ be-
lirtti. Kayseri, Urfa, Konya, Er-
zurum, Rize, Trabzon, Balõ-
kesir, Kahramanmaraş, Ga-
ziantep, Adana, Çorum’da iç-
ki içebilmek için şehirlerin dõ-
şõna çõktõğõnõ anlatan Yaşin,
“Kayseri’de içki içebilmek
için dağın tepesine tırmanır-
ken, Urfa’daki otellerin al-
kolden tamamen “temizlen-
diğine” şahit oldum. Hükümet
baskıyı yasalarla değil, aba altından sopa
göstererek yapıyor” diye konuştu.
YAŞİN: İÇKİ İÇEBİLMEK
İÇİN DAĞA ÇIKTIM’
Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği
Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan araştõr-
ma sonuçlarõnõn Türki-
ye’nin son 20 yõlda yaşadõ-
ğõ büyük değişimi gözler
önüne serdiğini belirtti.
Saylan özetle şu görüşlere
yer verdi: “Bana kalırsa
böyle bir araştırma geç
bile kaldı. Bugün Türki-
ye’de, Atatürk’ü küçük
düşürmeyi ya da belli bir
etnik gruba saldırmayı
hedefleyen çalışmalar tak-
dir toplarken Prof. Top-
rak’ın araştırmasının bu
kadar saldırıya uğraması,
İslami kesimin ne kadar hoşgörüsüz ol-
duğunun da kanıtıdır aynı zamanda.”
SAYLAN: 20 YILDIR YAŞANAN
DEĞİŞİMİ ORTAYA KOYDU
PROF. DR. KEYMAN: AKP’NİN ROLÜ BÜYÜK
Prof. Toprak, geçmişteki araştõrmalarõnõ öven İslami kesimin şimdi yermesine şaşõrdõğõnõ söyledi
‘Gidin baskıyı görün’(Fotoğraf:AA)