24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 ARALIK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Kömür havayı kirletiyormuş. Ne güzel; kömür verip ömür alıyorlar! Özet Özürlü Işık İşgüden: “Ermenilerden özür dileyenler bilgi özürlü olsa gerek!” Kuş İbrahim Eroğlu: “Zahit Akman, Milli Piyango’nun yılbaşı biletini alırken ‘Bakarsın, devlet kuşu bizim başımıza konar’ deyince bayi kafasını kaldırmış: Boşuna heveslenmeyin beyim; bir başa iki kuş konmaz, sizin başınıza gurbetçi kuşu kondu!” YağmurDeniz - Kömürcü vali merkeze alınmış... “Bulgurcu valilerin önü açıldı!” TÜRKİYE’DE yürütülmekte olan “psikolojik savaş”ın son iki cephesinin “Mustafa” filmi ve “Ermenilerden Özür Diliyorum” kampanyası ile açıldığını belirtiyor Bülent Esinoğlu ve fakat bu kez “tarihsel dip akıntı”nın Attilâ İlhan’ın deyişi ile “dip dalga”nın etkisini göstermeye başladığını savunuyor: “Ulusal değerler ne ölçüde yıpratılırsa yıpratılsın, teknoloji sanki bu değerlere karşı bir oluşum gibi gösterilirse gösterilsin tarihin dip akıntısı akmaya devam eder. Çünkü tarih, insanlığa geçmiş için değil gelecek için vardır. Ulusun tarihsel değerleri de gelecek için gereklidir. Tarihsel değerler; birleşmek, birlik olmak, ortak çıkarlara ve ortak değerlere bağlı olmak; yani ulus olmaktır. Emperyalizm, işte bu ortak çıkarlarımıza ve değerlerimize saldırarak yol alır. Bu savaş, bazen psikolojik zeminde, bazen silahlı kışkırtmalar zemininde, bazen de siyasi zeminde yapılır. Son psikolojik saldırı ‘Mustafa’ filmi ve ‘Özür’ kampanyası üzerinden yürütülmüştür. Ancak bu kez, Türk halkı daha fazla hakarete razı olmayacağını göstermiştir. Tarihsel ‘dip akıntı’, Attilâ İlhan’ın değişiyle ‘dip dalga’ etkili olmaya başlamıştır. Öte yandan Batı destekli hükümet, iktidarda olduğu yıllar boyunca ortak çıkarlarımıza ve ortak değerlerimize sahip çıkmamıştır. Batının çıkarlarına ve onların işbirlikçilerinin çıkarlarına sahip çıkılması sonucunda Türk halkı iki kere mağdur edilmiştir: Maddi çıkarlar bakımından daha çok sömürülmüş; değerler açısından daha fazla aşağılanmış ve hakarete maruz kalmıştır. Zaman olmuş, dini çevreler laik çevrelere karşı kullanılmış, zaman olmuş bunun tersi yapılmıştır. Bunun sonucu, ulus cemaatlere ve etnik gruplara ayrışmaya tabi tutulmuştur. Ulusal kahramanımız Atatürk’ün şahsında ulusal değerlerimizin “Mustafa” filmi ile aşağılanmasından hemen sonra başlatılan özür dileme provokasyonu, ulusu etnik ve dini temelde bölmekten başka bir işlev taşımaktadır. Fakat buna karşılık kampanya, yarattığı ‘dip dalga’ ile büyük enerji birikmesine sebep olmuştur. Sorun bu enerjinin emperyalizme karşı kullanılıp kullanılamayacağıdır. Umarız, kullanılabilir.” Enerji birikimi DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ Özür Sözcüğünü Kirletmek!.. Hayran olmamak elde değil!.. “Ermeni kardeşlerimden özür diliyorum” kam- panyası toplumu karıştırdı, Ermeni diyasporası baş- ta olmak üzere dışarıdaki mihrakları pek bir mutlu et- ti ya, hiç vakit kaybetmeden yeni bir “özür” istemi da- ha burnumuza uzatılıverdi!.. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı TESEV, “Kürt Sorununun Çözümüne Dair Yol Haritası: Böl- geden Hükümete Öneriler” başlıklı bir araştırma ya- yımladı. Raporda son derece ilginç, çarpıcı öneriler yer alıyor. Örneğin, raporun amacını pek güzel anlatan bir tanesi şöyle: - Devlet genelde topluma ve özelde Kürt halkı- na en azından bir özür borcu olduğunu unutma- malı…” Nasıl buldunuz?.. Güneri Cıvaoğlu dün Milliyet ga- zetesindeki köşesinde yukarıdaki maddeyi şöyle yo- rumladı: - Bunu Kandil’dekiler bile istemedi!.. Ama TESEV istedi!.. Üstelik daha neler neler is- tedi... Önce kısaca TESEV’i anımsayalım… Can Paker’in başkanlığındaki vakıf, daha önce de “ses getiren” raporlarla ilgiye mazhar olmuştu. Ya- ni bu konuda pek başarılı!.. Can Paker aynı zaman- da ünlü spekülatör, “renkli devrimlerin” parasal des- tekçisi George Soros’un kurduğu Açık Toplum Ens- titüsü Türkiye Danışma Kurulu’nun da başkanı. Peki, bu enstitünün “Demokratikleşme Programı”nın ba- şında kim var dersiniz?.. Etyen Mahçupyan!.. Mah- çupyan aynı zamanda “Kürt Raporu”nun da mode- ratörü!.. Bakın Etyen Mahçupyan, bu raporla ilgili ola- rak ne diyor: - Bu çalışma sırasında Demokratik Toplum Par- tisi (DTP) üzerimizde çok baskı kurmaya çalıştı… Yardım konusunda aşırı istekli tavırları için ken- dilerine teşekkür ediyoruz.. Bu açıklamadan ne anlıyoruz? Demek ki DTP’nin baskısı işe yaramamış. Bir de işe yarasaymış ne olur- muş acaba?.. Neyse, sanırım TESEV’i anımsadınız. Şimdi şu “çarpıcı rapor”dan bazı önerilere bakalım: - Sivil ve demokratik olması gereken yeni bir ana- yasa yapılmalı ve bu anayasa “insan haklarının ko- runması” dışında “değiştirilmez ilkeler” barındır- mamalıymış... Peki bu ne demek? Şu demek: Devletin laik niteliğini, Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle bö- lünmez bir bütün olduğunu, bayrağı ve marşını, di- linin Türkçe, başkentinin Ankara olduğunu anla- tan değiştirilemez maddelere elveda demek!.. - Yeni, anayasa “herhangi bir resmi ideolojiye atıf- ta bulunmamalıymış..” Yani, Atatürk’e de elveda!.. - Okullarda okutulan “Türküm, doğruyum, çalış- kanım” andı da kaldırılmalıymış. İnsan, “arkadaşlar şu Türk, Türkiye isimlerini toptan kaldırsak nasıl olur, diyememişler, şimdilik bu kadarıyla yetin- mişler” hissiyle dolup taşıyor!.. Raporda daha pek çok inci var! Okuduğunuz za- man “Sevr’i çöpe atmaya hiç gerek yokmuş” diye düşünmeden edemiyorsunuz!.. Ama ben en çok “özür” istemine takıldım… - Bir sözcük bu kadar mı kirletilir, pes!.. Büyükelçi Suriye’nin daveti üzerine Şam’a giden Türk gaze- teci heyeti büyükelçiliğimizi de ziyaret ediyor. Güneş gazetesi yazarı Rıza Zelyut, büyük kabul salonunda Atatürk resmi olmadığını görünce Büyükelçi Yaşar Ha- lit Çelik’e soruyor. Aldığı yanıt şöyle: - Efendim bu salona Atatürk resmi koymadık, çünkü gerek görmedik!.. Artık bu işleri aşmalıyız. Avrupa’da devlet adamlarının resmi olmaz kabul salonlarında. Sadece kral ve kraliçelerinki bulu- nur… Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğ- ru değil. Başka şeylere bakalım!.. Zelyut, “İyi ama Atatürk bir devlet adamından öte, bir kurucu lider” diye itiraz edince büyükelçi kesti- rip atıyor: - Kurucu lider olabilir ama kabul salonunda res- mi şart değil… Pekiii, büyükelçi hazretleri bu müthiş mantık içeren derin konuşmayı nerede yapıyor?.. Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın resimlerinin özenle yerleş- tirildiği bir masanın önünde!.. Elçinin mantığına göre, bu durumda Gül ve Erdoğan kral (yoksa padişah mı demeliyim!) statüsüne yükselmiş oluyor!.. Eğer öyleyse o mantığa göre; - Büyükelçi, padişahın bendesi olmuş olmuyor mu?.. e-posta: umitzileli@gmail.com PERİHAN ERGUN Bir süre önce İsviçre Konfe- derasyonu Başkanı Paskal Couchepin, Lozan Antlaşma- sı’nın imzalandığı “masa”yı Türkiye adına Sayın Cumhur- başkanı’na armağan etmişti. Özgürlük ve bağımsızlık senedimiz olan Lozan Antlaşması’na sekiz ay hizmet eden, manevi değer taşıyan bu övünülesi tarihi anıya Çankaya Köşkü’nün darlığı nedeniyle yer verilememesi, içimi çok acıt- mıştı. Dayanamayıp Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Gü- nay’a, eğer olasıysa masaya Pembe Köşk’teki İnönü Müze- si’nde yer bulunabilmesi dile- ğimi yazılı olarak iletmiştim. Hemen kısa sürede özel ka- lemle bakan danışmanı İbrahim Sarıtaş tarafından aranarak üzüntümü giderici muştulama- yı aldım. Bakanlık ilk günden iti- baren masaya sahip çıkmış, 1979 yılında işlevi bitirilen Mec- lis binası Kültür Bakanlığı’na devredilip ön kısmı da Cumhu- riyet Müzesi olarak düzenle- nen II. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sergilenmek üzere korunmaya alınmış. Bu haber- le çok mutlanarak Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı Meclis kürsü- sünden ona tebessümle ba- karken yedi düvele boyun eğ- dirişinin gururunu yaşadığını görür gibi oldum. Bu özene te- şekkürü de bir borç bildim. Bir sevindirici olayın haberi de aziz dostum Kadın Hakla- rını Koruma Derneği Genel Başkanı Av. Gönül İşler’den geldi. Yazılı ve görüntülü med- yada hiç önemsenmeyen ey- lem şu: Türkiye Kadın Der- nekleri Federasyonu’nun onur başkanlarından Sayın Nesrin Ünlü’nün projesi doğrultu- sunda, eski Türkiye Jokey Ku- lübü (TJK) Başkanı Doğan Ünlü’nün çabalarıyla bu yıl ilk kez TJK tarafından 5 Aralık 2008 günü “Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Ve- rilmesi Kupası Koşusu” adı al- tında İzmir Hipodromu’nda bir yarış düzenlenmiş. Bu koşuyu Kader Fırtınası adlı at kazan- mış. Atın sahibi Sadettin Atığ’a kadın dernekleri adına TJK ta- rafından 74. yılın kutlanmasını içeren görkemli bir kupa veril- miş. Böylece Atatürkümüzün kadın haklarına verdiği değe- rin borçluluğu simgelenmiş . Bilindiği gibi 2008, UNESCO tarafından Kaşgarlı Mahmut’un (1008-1105) doğumunun 1000. yılı nedeniyle ona armağan edil- mişti. Üniversiteye (Türkoloji) girdiğimizde hemen 1. sınıfta ilk tanıştığımız yapıt Kaşgarlı Mah- mut’un Araplara Türkçeyi öğ- retmek amacıyla 1072-1074 yıllarında yazdığı,Türkçe-Arap- ça sözlük Divanü lügat-it Türk olmuştur. Ona sunulan bu onur- lu bağışı yıl içinde borçlulukla yazıya dökmek istedimse de, dernek çalışmalarının yoğunlu- ğu, 24 Temmuz’da Lozan’ı an- ma gününden sonra başıma gelen kırılıp dökülmeler, yıllardır sürüncemede kalan diz ameli- yatı vs. derken son günlere kalmıştı. Tam yazmaya niyetlendiğim hafta sonunda 14 Aralık 2008 günü Sevgili Mustafa Bal- bay’ın Gündem köşesinde be- ğeniyle izlediğim “Kaşgarlı Mahmut Yılı” başlığı altında- ki çok gerçekçi ve bilgilendiri- ci yazısı çıktı. Her zamanki gi- bi yadsınamaz gerçekçilikle kaleme alınan yazıdan çok mutluluk duydum. Yazı bana eklenecek çok az bir şey bı- rakmıştı, Bu yapıt ilk Türkçe sözlük olup 7 bin 500 kelimeyi içer- mektedir. Tüm Türk boylarının atasözlerinden, ağıtlarından, şiirlerinden örnekler sunduğu gibi bir de boyların haritasını çi- zer. Alfabetik sıralaması Arap dilbilgisi ve hece yapısına gö- re dizilmiştir. Sözlük hakkında ilk bilgiyi Ayıntaplı (Antepli) Mahmut Bedrettin, daha sonra Kef- üz zunun’da Kâtip Çelebi ve- rir. Ali Emiri Efendi’nin bir rastlantıyla ele geçirdiği söz- lüğü Kilisli Muallim Rifat (Bil- ge) 1915-17’de üç cilt olarak yayımlar. Bu basımı Batılı dil- bilimcilerinden başta Broc- kelman’ın geniş çalışmasından sonra Alman, Rus, Macar, İn- giliz, Fransız dilcilerince de ele alınıp yayımlanmıştır. 1939-43 tarihinde de Besim Atalay, Türk Dil Kurumu adına tıpkıbasımını yapar, 2008’de Kültür Bakanlığı tarafından Ce- mil Meriç’in (yeniden basımı) Divanü lügat-it Türk tıpkıbasım olarak bastırılmıştır. Bu da ulu- sal övünç ve sevinçlerimiz- dendir. Atış Ara Sıra da Sevinelim!.. Savaş Türel: “Bush’a pabuç atmışlar ama bizimkilerin kafasına takunya yakışır!” Muzaffer Tanrıkul: “CHP çarşafa dolandı, AKP’liler rakıya başladı. İşin özeti; siyasette işler ayna, çal çal oyna!” Yüksek Yerilim Hattı erdincutku@yahoo.com 2009 piyangosundan bizim payımıza da kriz düştü abiler! CHP kurultayının sonuç bildirgesi CUMHURİYET Halk Partisi’nin hafta sonu yapılan tüzük ve program değişikliği kurultayının sonuç bildirgesini Kaya Çetin ele geçirmiş. Daimi muhalefet lideri Deniz Baykal’ın kara çarşaf açılımına destek veren Nur Serter’in ilk kez bir partinin kurultay başkanı olma sorumluluk ve onurunu elde ederek tarihe geçtiği toplantının Kaya Çetin tarafından ele geçirilen sonuç bildirgesini hep birlikte okuyalım: “Efendimiz bir sabah kalktı erken. Malum oldu has bahçede gezerken. Çün buyurdu; bana lazım bir tüzük. Takalım muhalefet üzre yüzük. Gerçi ahali diyor; istemezük. Lakin itiraz için ister büzük. Toplandı delege geldi saraya. Dediler parmağı basın şuraya. Padişah efendimiz çün buyurdu. Doğru ile yanlışı o ayırdı. Programı aradık göremedik. Nasıl geçti sırrına eremedik. Tüzük geçti kayd-ı hayat riyaset. Efendimiz dedi; tamam siyaset. Çarşafladı bizi gürültay bitti. Yedik içtik herkes evine gitti.” SESSİZ SEDASIZ (!) KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak yahoo.com.tr HARBİ SEMİH POROY 25 AralıkTARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Hava akõmla- rõndan aşõrõ de- recede korkma. 2/ Artvin yöresi- ne özgü bir halk oyunu. 3/ Gemi- nin sol yanõ... Uğraş. 4/ Argo- da esrar... Bal koymaya yara- yan küçük tekne. 5/ Afrika’da bir ülke ... Saz ya da kamõştan yapõlmõş ku- lübe. 6/ Bitkilerden el- de edilen ilaçlarla bir hastalõğõ iyileştir- mek...Eski dilde su. 7/ Şampiyon... Atõn başõ- na geçirilen dizgin ve süsler. 8/ Yapma, et- me... Olduğundan bü- yük gösterme, abart- ma. 9/ Kimi işleri ken- di kendine yapabilen makineler için kullanõlan sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Uçuş korkusu. 2/ Yürürlükte bulunan antlaşmalara göre olmasõ gereken ya da süregelen durum. 3/ Üze- rine yazõ yazõlan tabaklanmõş ceylan derisi... Bir ya da birden çok organõnõ kullanamaz durumda olan kimse. 4/ Yolcu evi... Eylemleri olumsuz yapmakta kullanõ- lan ek. 5/ Ahmet Rasim’in, çocukluk ve okul anõla- rõnõ içeren yapõtõ... Parola. 6/ Aşõrõ şişman... İçinde to- hum ya da krizalit bulunan koruncak. 7/ Baryum ele- mentinin simgesi... İlenme, beddua... Kalkan ve zõrh gibi korunma aracõ. 8/ Oylumlu... Tatlõ, tuzlu, ekşi ve acõ tatlar dõşõnda kalan beşinci tat. 9/ Yurdumuzda ye- tişen ve beyaz odunu tornacõlõkta kullanõlan bir ağaç. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 H O N E F T E R A B A N A K E K S A N R A T L S S İ S T İ R E U L U S E D O N E K İ R B P U Z L İ V A N E A L İ Z A R İ N K R İ K E T L A 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9ADANA 12. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2007/2447 Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulun cinsi, kõymeti, adeti, evsafõ: Borçlularõn Adana İli, Seyhan İlçesi Sucuzade Mah, 66 ada, 47 parseldeki 9/264 arsa paylõ 3. kat 18 No’lu bağõmsõz bölüm büro satõşa çõkarõlmõştõr GAYRİMENKULÜN ÖZELLİKLERİ VE KIYMETİ: Gayrimenkul Seyhan İlçesi Sucuzade Mah Saydam Caddesi üzerindeki Yõldõz İşhanõ 3. katõnda 18 No’lu yerde bulunmaktadõr. Bağõmsõz bölüm içi dõ- şõ sõvalõ, zeminleri karo mozaik kaplama, 35 m2 alanlõ iki odalõdõr. İşhanõ bakõmsõz durumdadõr. Bağõmsõz bölüm şehir merkezinde çarşõ içerisinde ti- cari özellik arzeden cadde cephelidir. Bağõmsõz bölümün bulunduğu yer mevkii, mesahasõ imar planõndaki konumu göz önüne alõndõğõnda mahalli ra- yiçlere göre arsa payõ dahil toplam kõymeti 21.000,00-YTL olup 21.000,00-YTL üzerinden satõşa çõkarõlmõştõr İMAR DURUMU Seyhan Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün paftasõnda D3Beş ön bahçesiz sõra ticaret, A1 Atrium mesken olarak ayrõlan alan içinde kal- dõğõ bildirilmiştir. Satõş Günleri: l. Satõş 16.02.2009 günü saat: 10.30-10.40 arasõ Adana Adliyesi 4. kat No: 408 Seyhan/ADANA. 2. Şatõş 26.02.2009 günü saat: 10.30-10.40 arasõ Adana Adliyesi 4. kat No: 408 Seyhan/ADANA. adresinde açõk arttõrma suretiyle satõlacaktõr. SATIŞ ŞARTLARI: 1- Satõşlar yukarõda yazõlõ tarih gün ve saatler arasõnda yukarõda belirtilen adreste açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõy- metin %60'õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak kaydõ ve şartõ ile yukarõda yazõlõ 2. satõş günlerinde yukarõda yazõlõ adreste aynõ saatler arasõnda ikinci arttõr- maya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da rüçhanlõ alacaklarõn alacağõnõ ve satõş masraflarõnõ ve değerinin %40'õnõ aşmasõ suretiyle en çok arttõrana ihale olunur. Ancak arttõrma bedelinin satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevrilme ve pay- laştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu ver- meleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verebilir. KDV, tellaliye resmi, ihale damga resmi, tapu harç ve masraflarõ ve tahliye, teslim masraflarõ alõcõya aittir, aynõndan doğan vergi borçlarõ satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgi- lilerin (ilgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan dayanağõ belgeler ile (15) on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaştõrmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İ.İ.K’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir, iki ihale arasõndaki farktan, diğer zarar- lardan ve ayrõca yasal faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak, hiçbir hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce kendilerinden tahsil edilcektir. 5- Şartna- me ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iş- tirak edeceklerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/2447 sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ, gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin başvurana verileceği veya gönderileceği ilan olunur. 16.12.2008 İc.İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn. 68738 İSKİLİP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİİLAN Esas No: 2008/260 Davacõ Mehmet Kipritçi vekili Av. B. Deniz Yağlõ tarafõndan davalõ Musta- fa ve Nigar oğlu 1976 d.lu Çorum ili İskilip İlçesi Zübeyde Hanõm Cad. 19/B adresinde ikamet eden borçlu Kadir Yaraş'õn iflasõna karar verilmesini talep etmiş olmakla İş bu iflas talebine herhangi bir itirazõ olan alacaklõlarõn ilan ta- rihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize başvurmalarõ İİK'nun 178. maddesi gereğince ilan olunur. 20.11.2008 Basõn. 67115 Beykent Üniversitesi öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Seyfettin Kalpak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle