06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İstanbul Haber Servisi - Mardin’de 1995 yõlõnda terör örgütü PKK ile girdiği çatõş- mada öldürülen Albay Rıdvan Özden’in eşi Tomris Özden, Tuncay Güney ile Ümit Oğuztan’õn kendisini bir odaya kapatarak 4-5 saat sorguladõklarõnõ, bu süre içinde de birkaç kez Veli Küçük ile telefonda ko- nuştuklarõnõ belirtti. Tomris Özden, Bah- çelievler katliamõ ve eski DİSK Genel Baş- kanõ Kemal Türkler davasõ sanõğõ, ülkü- cü Ünal Osmanağaoğlu’nun Güzel- çam’daki evinin alt katõnda oturduğunu bil- dirmesine karşõn kimseyi inandõramadõğõ- nõ sonra Güzelçam’da başka bir isimle ya- kalandõğõnõ kaydetti. Ergenekon’un ünlü isimleriyle ilginç anlar yaşadõğõnõ Taraf gazetesine anlatan Tomris Özden, yaptõğõ değerlendirmede, Tuncay Güney’in düğününe davet edilişini şöyle anlattõ: “Tuncay Güney o sıralar be- ni çok sık arıyordu. 1996 falandı. Sıradan bir gazeteciydi benim için. Önce Akşam gazetesi adı- na bir röportaj yaptık. Sonra bir gün de, Barış Otobüsü eyleminden sonra aradı. Flash TV’de çalıştığını söyledi, programa davet etti. Ben de el- bette sesimi duyurabildiğim kadar duyurmaya çalışıyordum. Gittim, Ümit Oğuztan’la ikisi be- ni bir odaya ka- padı. Ve 4-5 saat sorguladılar. O sü- re içinde birkaç kez Veli Küçük Paşa’yla da tele- fonla konuştular. Sonra bir kez Oğuztan arayıp, ‘yanlõş anlamayõn falan’ dedi. Tun- cay Güney’le ise bir daha hiç gö- rüşmedim” İstanbul Haber Servisi - Eski MİT Kontr-Terör Daire- si Başkanõ Mehmet Eymür, kendi hazõrladõğõ atin.org ad- resli internet istesinde Tuncay Güney üzerinden Ergenekon örgütüne mesaj gönderdi. Ey- mür, “Tuncay Güney yete- nekli birisi. Ekibinizin içine başarılı bir şekilde sızmış, ipliğinizi pazara çıkarmış. Zokayı fena yutmuşsunuz. Geçmiş olsun. Gerisi tefer- ruat” diye yazdõ. Mehmet Eymür, katledilen yazarõ- mõz Uğur Mum- cu’nun kardeşi avukat Ceyhan Mumcu’ya 12 Kasõm’da yazdõğõ yazõda Tuncay Güney’i tanõdõğõna işaret ederek Tun- cay Güney’in Er- genekon’u deşifre ettiğini ve MİT’e çalõştõğõnõ ima etti. Eymür, si- tesinde yayõmladõğõ yazõsõn- da, Ceyhan Mumcu’yu “rota- sı belli olmayan bir adam olmakla” suçladõ. Mumcu da aynõ sitedeki “Bertaraf Olmadan Eymür’e Zorunlu Yanıt” yazõsõnda Tuncay Güney’in Eymür’e yönelik, “... Eymür, Ameri- ka’da internet sitesinde ben- den kızgınlıkla bahsetti. Bu- nun anlamı, Eymür kızdığı adamları bertaraf eder. Ben de o korkuyla ve em- niyetteki 7 günlük bir işkenceden sonra Er- genekon’la ilgili açıklamalarda bu- lunmak zorunda kaldım” sözlerini anõmsattõ. Mumcu şöyle devam etti: “Fehmi Koru, Naz- lõ Ilõcak ve Cüneyt Ülsever gibi köşe yazarlarının açık- ladıklarına göre; Ergene- kon dava- sı, ABD’nin ve başkanı Bush’un iste- ği ve deste- ğiyle açıldı ve sürdürülü- yor.” Mumcu, Uğur Mumcu suikastõndan sonra iki kere Meclis Araştõr- ma Komisyonu kuruldu- ğunu, Mehmet Eymür ve diğer MİT ve Emniyet mensuplarõnõn koro ha- linde “Uğur Mumcu suikastını yabancı bir istihbarat örgütünün yerli taşeronla gerçek- leştirdiğini, ayrıntılı ve profesyonelce plan- lanmış bu suikastın çö- zümünün zor olduğu- nu” açõkladõklarõnõ anõmsattõ. CMYB C M Y B 28 KASIM 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Baykal ve Arınç Aynı Şeyleri mi Söylüyorlar? CHP Genel Başkanı, salı günkü grup konuş- masında, partisine üye olmak için başvuranlar ara- sında türban ya da çarşaflı olan kadınlara, “Ha- yır arkadaş, sen çarşafını çıkar da gel, türba- nını çıkar da gel.. ben seni öyle alırım safları- ma mı diyeceğiz?” sorusunu yöneltirken yerden göğe kadar haklıdır. Ama aynı Baykal, bu tümcelerin hemen arka- sından, “Demememiz gerektiğini öğreniyo- ruz. Yani öğreniyoruz derken şahsen biz öğ- reniyoruz değiliz. Türkiye öğreniyor, Türkiye’nin aydınları öğreniyor” diye sürdürdüğü konuş- masında bence çok önemli ve partisinin kuruluş ilkelerinden farklı şeyler de söylüyor: “Türkiye’deki laik kültür, bu gerçekler karşı- sında kendisini sınıyor, yeniden tanımlıyor ve du- rumu doğru değerlendiriyor. Bu hiçbir şekilde Türkiye’nin laikliğiyle ilgili en küçük bir tereddüdü yansıtmaz. Tam tersine, en bilinçli laiklik anla- yışının icabıdır. Sorunları gerçek kimliğiyle, ni- teliğiyle görmeye başlıyoruz, göstermeye baş- lıyoruz ve o çerçevede bir ortak siyaseti hep be- raber geliştiriyoruz, geliştireceğiz.” 2006’daki benzer sözlerin sahibi kimmiş? 18 Kasım 2008 Salı günü TBMM’nin CHP Meclis Grup Salonu’nda yapılan bu konuşma, siz- de bir şeyler çağrıştırıyor mu? Teknolojinin böylesine geliştiği bir dönemde, ar- tık merhum Başbakan Adnan Menderes’in 50’li yıllarda parlamento kürsüsünden söylediği o ün- lü “Hafızayı beşer, nisyan ile malûldür” sözünü, yani bugünün konuşma dili ile “İnsanların bellek- lerinde unutmak vardır”ı hâlâ geçerli kabul eder- sek, elbette zorlanırız. Ama dediğim gibi teknoloji arşiv denen kurumu bilgisayarlarımız eliyle masalarımıza kadar getir- diği için, bilgisayarımı açtım ve Google’dan “la- ikliğin yorumlanmasını savunan politikacının kim olduğunu” sordum. Google’un verdiği yanıt beni 23 Nisan 2006 Pa- zar gününe götürdü. Türkiye Büyük Millet Mec- lisi, Ulusal Egemenlik Bayramı dolayısıyla Ma- nisa Milletvekili Bülent Arınç’ın başkanlığında özel gündem ile toplanmış. Başkan, “Aziz Atatürk”ü de saygı ile selamla- dığı konuşmasında şunları söylemiş: Laiklik ilelebet var oIacak. Amma.. “Türkiye’nin rejimi, her konu tartışıldığında etkilenecek, sarsılacak kadar zayıf değildir. La- iklik maddesi ilelebet var olacaktır. Ancak, günün şartlarına, toplum yapımıza uy- gun olarak yorum farklılıklarını ortadan kal- dırmak gerekir. Dünyada birçok örneği olan laiklik uygulamasının Türkiye’deki tek örneği sadece Fransa’da vardır. Orada bile laiklikten yola çıkarak hak ve özgürlükler, bizim kadar kısıtlanmamıştır. Devlet, dini inançların yaşamasını teminat al- tına alması gerekirken, tam tersine, kamusal alanda bazı inançların yaşam hakkını, ifade hür- riyetini kısıtlamaktadır. ..Bu, laikliğin özünü değiştirmeyecek, bila- kis toplumun bir arada daha uyum içinde ya- şamasına katkı sağlayacaktır.” O günkü CHP’den tepkiler 24 Nisan Pazartesi ve daha sonraki günlerin tarihini taşıyan gazeteler, CHP Grubu ile Baykal’ın bu konuşma karşısındaki tepkilerini ileten, yo- rumlayan haber ve yazılar ile doluydu. Arınç; ana- yasamızın temel direklerinden birisi sayılan laik- liğin içini yeni yorumlar ile boşaltmakla suçlanı- yordu. Bu haftanın ikinci günü, Deniz Baykal’ın kendi grup toplantısında, çarşaftan söz ederek Türki- ye’deki laik kültürün gerçekler karşısında kendi- sini sınadığı ve yeniden tanımlayarak “durumu doğru değerlendirdiği” sözleri, Erdoğan’lı, Gül’lü, Arınç’lı, Ömer Dinçer’li iktidar partisi için elbet- te yabancı değildir. Bu nedenle, Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz se- çimlerinden sonra anayasa değişikliği için bilinen adımları atmaya kalkışmış, yine aynı nedenler ile 4 ve 10. maddelerde değişiklik sağlanması için MHP’liler ile ortak yasa teklifi yapılmıştır. Ve bu nedenledir ki Başbakan, daha geçen hafta se- çimlere kadar adını ağzına almayacağını söylediği Baykal’a zeytin dalı uzatmış ve “dik durmasını” sa- lık vermiştir. Fırtına öncesi... CHP Genel Başkanı, salı günkü konuşmasında sorunları gerçek kimliği ile görmeye başladıkla- rını da duyurarak, önümüzdeki ay toplanacak olan Program Kurultayı’nda partisi içinde kopacak fır- tına öncesinin ortamını hazırlıyor. Samsun Milletvekili Haluk Koç, partisinin bu girişimlerini, “AKP tarafından gerçekleştirile- meyen bazı taleplerin CHP üzerinden kapı açı- larak meşrulaştırılması projesi olarak tanımlı- yor ve “Unutulmamalıdır ki” diyor “CHP 1970’li yıllarda, bugün ileri sürülen stratejilerle değil; üretim, emeğin kazanımları, insanca, hakça bir düzen hedefi, demokratik haklar ve sosyal ada- let temelindeki politikalar ile ve parti içi de- mokrasiyi uygulayarak toplumsal zeminde destek bulmuş ve başarılı olmuştu.” Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] İzinsiz Kuran kursuna baskın Yurt Haberleri Servisi- Düzce’de 10 kişi, izinsiz Kuran kursu verdikleri iddiasõyla gözaltõna alõndõ. Düzce Jandarma Komutan- lõğõ ve Emniyet Müdürlüğü ekipleri, izin alõnmadan Kuran kursu verildiği belirlenen 2’si Düzce, 3’ü merkeze bağlõ köylerde bu- lunan 5 eve eşzamanlõ operasyon düzenledi. Operasyonda, izinsiz Kuran kursu verdikleri belirlenen 10 kişi yakalandõ. Düzce Jandar- ma Komutanlõğõ’na getirilen zanlõlarõn sor- gularõnõn sürdürüldüğü bildirildi. Kursa ka- tõldõklarõ belirlenen 7-12 yaşlarõndaki 80 ço- cuğun ailelerine teslim edildiği öğrenildi. SEYFETTİN METE ÇORUM - Ergenekon davasõnõn kilit ismi Tuncay Güney’in Ço- rum’un Gölet köyündeki yakõnlarõ Güney’i anlattõ. Köylüler, Güney’in imam hatip lisesinde okuduğunu ve köye gelip gittiği yõllarda dindar bir insan olduğunu belirttiler. Güney, 1972 yõlõnda Çorum’un Kargõ ilçesi- ne bağlõ Gölet köyünde doğdu. Tun- cay Güney, 13 yaşõnda babasõnõ kay- betti. Anne Ayşe Güney’in, eşinin ölümünün ardõndan bir süre psikolojik so- runlar yaşadõğõ ile- ri sürüldü. Adõnõn açõklanmasõnõ is- temeyen bir köylü “Küçükken İstan- bul’dan okul tatillerinde köye gelir, yaylalarda koyun ve inek güdüp çobanlık yapardı. Tun- cay’ın en çok da karanlıktan korktuğunu öğrendik. Baba- sı öldükten sonra annesi bir- kaç kez köye geldi. Ama da- ha sonra köye gelmez oldular” dedi. Adõnõn açõklanmasõnõ iste- meyen bir başka köylü de Güney ai- lesinin Sinop’un Boyabat ilçesine bağlõ bir köyden kendi köylerine ta- şõndõğõnõ belirtti. Güney’in amcasõ- nõn oğlu Hilmi Güney ise Tuncay Güney’i yaklaşõk 13 yõldõr görmedi- ğini söyledi. Güney’in çocukken din- dar olduğunu anlatan Hilmi Güney, şunlarõ söyledi: “Bir ara İstan- bul’da iman hatip lisesinde oku- duğunu biliyorum. Akrabamız ol- masından ve böyle karanlık işler- de olmasından dolayı rahatsızlık duyuyoruz. Bu köye ilk yerleşen bi- ziz yani sonradan gelmedik. Tun- cay, bilip bilmeden konuşuyor. Yahudi falan değiliz.” TÜRKİYE MUSEVİ CEMAATİ RAHATSIZ ‘KAYITLARIMIZDA YOK’ ‘İMAM HATİP LİSESİNDE OKUDU; DİNDARDI’ YAKINLARI GÜNEY’İ ANLATTI İstanbul Haber Servisi - Suç- lamalarõyla Ergenekon davasõnõn te- melini oluşturan ve Kanada’da ha- hamlõk yaptõğõnõ iddia eden Tuncay Güney’in ismi Türkiye Hahamba- şõlõğõ’nõn kayõtlarõnda bulunmu- yor. Suçlamalar hakkõnda Güney, haham olmadõğõnõ, yalnõzca dini or- ganizasyonlarda görev alan kişi olduğunu söyledi. 15 Kasõm tari- hinde gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtlayan Türkiye Musevi Cemaati Başkanõ Silvio Ovadyo, Tuncay Güney ile ilgili olarak “Haham- başılığın kayıtlarında böyle bir kişinin (Tuncay Güney) adına rastlanmamıştır” diye konuş- muştu. Ovadyo, bir gazetecinin, “Tuncay Güney’in, sürekli Ya- hudi kıyafetiyle televizyonda de- meç veriyor olması sizi rahatsız ediyor mu” sorusu üzerine de “Bu durum Yahudi cemaatini rahat- sız ediyor. ” karşõlõğõnõ vermişti. GÜNEY: HAHAM DEĞİLİM Tuncay Güney, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõklamalarda haham ol- madõğõnõ, yalnõzca dini organizas- yonlarda görev alan kişi anlamõna gelen ‘kongre rabaylığı’ yaptõğõ- nõ söylemişti. Güney hakkõnda çõ- kan sahte haham iddialarõna kar- şõlõk da “Tüm dinlerde zamanla değişik mezhep ve tarikatlar oluşmuştur. Bunun yanı sıra mezheplere bağlı olmayan alt gruplar ve tarikatlar da bulun- maktadır. İstanbul’daki Yahudi Derneği’nin benim çalışmala- rımla ilgili sorular sorması, ‘el- ma ile armudu birbirine karõştõr- mak’tır. Çoğunluğunu Sefarik ve Askenazi Yahudilerinin oluş- turduğu derneğin, Ortodoks - Hasidik - Mesianik ve diğer grupların din adamları ve çalış- ma prensipleri hakkında yorum yapma hakkı yoktur” diye ko- nuştu. KAYNAK: GÜNEY KULLANILIYOR AMAÇ MİT’İ YIPRATMAK İstanbul Haber Servisi - Eski Milli İstihbarat Teşkilatõ (MİT) mensubu Prof. Dr. Mahir Kaynak, Tuncay Güney’in en başõndan be- ri “Ben her şeyi biliyorum” de- diğini, hakkõnda kitap bile yazõldõ- ğõnõ ama bugüne kadar hiçbir ay- dõnlatõcõ bilgi ortaya koyamadõğõ- nõ vurguladõ. Kaynak, Ergenekon davasõna işaret ederek “MİT bu olayın dışında olamaz, gerek hü- kümete gerekse mahkemelere ilgili bilgileri vermiştir. Ama bunlar açıkla- namaz, o yüz- den kamuoyu- na yansımıyor. Tuncay Güney ile yapılmak is- tenen şey de bu üstü kapalı bilgilerin yerine onun ikame edilmesi, kamuoyunun önüne onun çıkarılması oldu” diye konuştu. Mahir Kaynak, Er- genekon davasõ ile aslõnda MİT’in de yõpratõlmak istendiğini iddia ederek “MİT’in alt kademesin- deki bir adam, böylesine yüzler- ce kişiyi ilgilendiren bir davada her şeyi bilemez. Aslında Tuncay Güney MİT’i yıpratmak ama- cıyla da kullanılıyor. Yaşantısı, bugünkü durumu, her şey bu in- tibayı doğuruyor. Bunun geri- sinde ise dış güçler, başka ülke- ler var” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon soruşturmasõnõn “ana omurgası” verdiği ifade ve evinde ele geçirilen belgelerle şekillenen, son olarak da MİT’e çalõştõğõ belirtilen Tuncay Güney’in 1.5 yõldõr tanõk ya da sanõk sõfatõyla hiçbir şekilde ifa- desine başvurulmadõ. “Dokunul- mayan” Güney’in ifadelerinde ismi geçenlerin ise gözaltõna alõnõp tu- tuklanmasõ dikkat çekti. Soruşturmayõ yürüten savcõlarõn Güney’in ifade- leriyle hareket etmelerinde MİT ele- manõ olduğu ön kabulünün etkili olup olmadõğõ belirsizliğini koru- yor. MİT’in “elemanımız değil” dediği Güney’in hangi sõfatla teşki- lata rapor gönderdiği sorusu da ya- nõtsõz kaldõ. Güney’in MİT elemanõ olduğu savõ, beraberinde pek çok soruyu ve yeni tartõşmalarõ gündeme getirdi. MİT, Güney’in “şüpheli faaliyetle- rinden dolayı” üzerinde çalõşma yapõldõğõnõ açõklamasõna karşõn, Gü- ney’in iddialarõnõ içeren CD ve bil- gilerin pek çok kez Başbakanlõk ve Genelkurmay’a gönderilmesi dik- kat çekti. Güney’in çeşitli çevreler- den edindiği “bilgileri” MİT’teki gö- revlilerle hangi çerçevede paylaştõğõ da netleşmedi. MİT yaptõğõ açõklamada, “kuruluş ve işleyişi tartışmalı olan” diyerek Mehmet Eymür’ün kurup yönetti- ği Kontr Terör Merkezi’ni sorgula- dõ. Ancak, üstü örtülü bir biçimde de Güney’in bu merkezle irtibatlõ ola- bileceği imasõ yapõldõ. MİT’in kuru- luş şemasõndan çõkarõlmõş olsa da 1997’ye kadar faaliyetini sür- düren Kontr Terör Merkezi ile Güney’in irtibatlõ olmasõnõn, mer- kez lağvedilse de Güney’in MİT’in elemanõ olduğu anlamõna gelip gel- meyeceği sorusu yanõtsõz kaldõ. MİT’in, Eymür tarafõndan kullanõl- dõğõ imasõyla Güney’i kurumsal ola- rak “dışlamaya” yöneldiği yorum- larõ da yapõldõ. Güney, dolandõrõcõlõk suçundan 8 Mart 2001’de tutuklanmasõndan bir gün sonra teminatla serbest bõrakõlõnca dönemin Organize Suçlar Şube Mü- dürü Adil Serdar Saçan tarafõndan ABD’ye gönderildiğini açõklamõştõ. Ancak, Sabah’õn haberine göre Gü- ney’i bu ülkeye gönderen eski MİT Müsteşarõ Şenkal Atasagun’du. Bu iddiaya karşõn Atasagun dün her- hangi bir açõklama yapmadõ. Güney’in “beni yurt- dışına kaçırdı” dediği Saçan ise yine Güney’in ifa- deleri doğrultusunda Ergenegon so- ruşturmasõ kapsamõnda tutuklu bu- lunuyor. MİT’in doğruladõğõ belgenin yer aldõğõ haberde, Güney’e bizzat Atasagun tarafõndan ABD vizesi alõndõğõ, bu ülkede de Türk istihba- ratõnõn kullandõğõ dairede 1 yõl çalõş- tõğõ iddiasõ yer aldõ. MİT’in açõkla- masõnda bu bilgilerin doğru olup ol- madõğõ konusunda herhangi bir de- ğerlendirme yapõlmadõ. Güney’in “gazeteci” kimliği ile Mesud Barzani, Celal Talabani, Hizbullah lideri Fadlallah ve Hasan Nasrallah ile görüştüğü açõğa çõk- mõştõ. 1972 doğumlu olan ve görüş- melerin yapõldõğõ tarihte çok genç olan Güney’in hangi kanallarõ ve aracõla- rõ kullanarak bu kişilere ulaşabilme “gücünü” sağladõğõ da netleşmedi. Ergenekon’da ismi sõkça geçen Güney’in 1.5 yõldõr ifadesi alõnmõyor Kimse dokunmuyorTUNCAY GÜNEY İstanbul Haber Servisi - Erge- nekon davasõnõn tutuklu sanõğõ İşçi Partisi Genel Başkanõ Doğu Perin- çek, mahkemeye sunduğu dilekçe- sinde “MİT’in, Mehmet Eymür’ü ve Zekeriya Öz’ü ihbar ettiğini”ni be- lirtti. Perinçek, MİT ve Tuncay Güney ilişkisi ile ilgili açõklamalar hakkõnda “Savcı Zekeriya Öz, MİT’e ‘Madem ki bizim dahil ol- duğumuz tertibi açõğa çõkarõyorsun, biz de haham Tuncay’õn bir MİT ele- manõ olduğunu açõklarõz’ diye özet- lenecek bir cevap veriyor. Mehmet Eymür’ün yönlendirdiği Zekeri- ya Öz, suçu bugünkü MİT yöne- timinin üzerine atma telaşına düşmüştür” yorumunu yaptõ. Pe- rinçek, Tuncay Güney’in CIA ve MOSSAD bağlantõlõ tertipçilerin “elinde patladığını”, MİT’in so- ruşturmaya verdiği yanõtla Mehmet Eymür ve Zekeriya Öz gibi bu ter- tipte yer alanlarõ ihbar ettiğini belirtti. Ergenekon davasõnõn tutuklu sa- nõklarõndan Doğu Perinçek dün İs- tanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme- si’ne sunduğu dilekçede, mahkeme başkanlõğõna taleplerini iletti. Pe- rinçek, MİT Müsteşarlõğõ’nõn 10 Temmuz 2003 günü Genelkurmay Başkanlõğõ’na yolladõğõ Ergenekon dosyasõ örneklerinin hem MİT Müs- teşarlõğõ’ndan, hem de Genelkur- may Başkanlõğõ’ndan istenmesini, 2 haftadõr dosyaya konmayan MİT şemasõnõn derhal dosyaya konulma- sõ için savcõlõğõn uyarõlmasõnõ talep etti. ABD merkezli bir tertip sonucu, ABD devletinin iradesiyle tutuklan- dõklarõnõ öne süren Perinçek, “Tür- kiye Cumhuriyeti’nin bağımsız ve egemen iradesini temsil eden Türk yargısının kararıyla serbest bıra- kılmamızı arz ederim” dedi. Perinçek dilekçesinde iddia ma- kamõnõn, MİT şemasõnõ kapatõp CIA’nõn tertibini gizlemeye çalõştõ- ğõnõ ve suça ortak olduğunu belirte- rek “Ne var ki Zekeriya Öz ekibi- nin, kaderini bu CIA tertibiyle birleştirdiği artık apaçık ortaya çıkmıştır. Mahkeme kararları, id- dia makamında oturanlar için ge- çerli değildir” dedi. Perinçek, Tuncay Güney’in MİT Kontr Terör Merkezi Başkan Veki- li Mehmet Eymür’ün elemanõ ol- duğunu İşçi Partisi’nin daha 1996 ön- cesinde saptadõğõnõ kaydederek bu davanõn başladõğõ günden beri yaşa- nan olaylarõn, toplanan bilgilerin, partinin saptamalarõnõ doğruladõğõnõ belirtti. Perinçek şöyle devam etti: “Ergenekon diye TSK merkez- li bir örgüt yoktur; Türk ordusu vardır. Ergenekon diye bir örgüt yoktur ama ABD merkezli tertip vardır. CIA’nın bazı eski MİT mensuplarını kullanarak yürüt- tüğü Ergenekon operasyonu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. MİT şeması, tertibi bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştur. MİT’in dün (önceki gün) yaptığı açıklama, ter- tibin merkezinde MİT’in eski Kontr Terör Dairesi Başkan Vekili Mehmet Eymür’ün bulunduğu- nu üstü kapalı açıklamıştır. CIA tertipçileri açığa çıkmıştır.” İP Genel Başkanõ Perinçek, mahkemeye sunduğu dilekçesinde ‘Eymür’ün yönlendirdiği Zekeriya Öz, suçu bugünkü MİT’in üzerine atma telaşõna düşmüştür’ yorumunu yaptõ ESKİ MİT KONTR-TERÖR DAİRESİ BAŞKANI EYMÜR Güney’in MİT için çalõştõğõnõ gizlemedi ‘Benibirodayakapatarak 4-5saatsorguladõlar’ ‘MİT Eymür ve Öz’ü ihbar etti’ (Fotoğraf: Sabah Gazetesi) (Fotoğraf:HürriyetGazetesi) ŞEHİT ALBAY RIDVAN ÖZDEN’İN EŞİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle