Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
26 KASIM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Çarşafın Arkasından
Gelen Dalga
Erdoğan, CHP’nin İstanbul’da yeni üyeler için dü-
zenlediği törende öne çıkan çarşaflı kadınlar ile ilgi-
li tartışmalara uzak kalmadı. Dün ayağının tozu ile par-
tisinin Meclis Grubu kürsüsünde yaptığı konuşmada,
olayı “değişim” olarak niteledi ve “Bu değişimin ar-
kasında olumlu umutlar taşıyorum. Arkasının
gelmesini bekliyoruz, Sayın Genel Başkan dik dur-
malı” dedi.
AKP Genel Başkanı’nın bekleyişine yanıt, dünkü
Hürriyet’te Okan Konuralp imzalı bir haberde uç gös-
termiş gibiydi. Konuralp, “CHP’nin, çarşaflı kadın-
ların partiye katılım açılımının ardından AKP’den
rahatsız cemaatler açılımını da hayata geçirme ka-
rarı aldığını” yazıyordu.
Habere göre, “CHP Genel Merkezi, seçimler ön-
cesinde İl teşkilatları, partinin temel ilkelerinden taviz
vermemek koşulu ile, yerel düzeyde güçlü İslami ce-
maatlerle gerektiğinde işbirliğine gidebilir” tartışma-
sını açmıştı.
Çok partili yaşama geçtikten sonra, önce DP’de
Nakşibendiliği ve Nurculuğu göz ardı etmeyen bir
yaklaşımın başladığı, Menderes’in desteğini alan bu
politikaya Bayar’ın karşı çıktığı biliniyor.
Benzer bir ilgi, Adalet Partisi’nde de görülmüş, dö-
nemin muhalefet lideri CHP Genel Başkanı İsmet İnö-
nü Başbakan Demirel’i, “bir ayağı Konya Müftü-
sü’nde” olmakla suçlamıştı.
Hepsi de tarikatlara dayanıyordu
Selamet, Milli Selamet, Refah ve Fazilet Parti-
leri ile hem nakşi hem de nur cemaatlerinin politikadaki
etkilerinin nasıl arttığı, AKP’nin kuruluşunda ise
özellikle Nakşiliğin ne kadar ağırlık kazandığı bilini-
yor.
12 Eylül rejiminin gözbebeği olarak politika vitrini-
ne çıkartılan Turgut Özal’lı Anavatan Partisi de Nak-
şileri Meclis’ten bürokrasiye kadar en önemli yerle-
re taşıdı.
Erdoğan, Gül ve Arınç’lı AKP, nakşiliğin günümüz
politikasındaki üçlüsü olarak biliniyor.
Bu sıkı bağ, öyle anlaşılıyor ki, ardı ardına seçim ye-
nilgisi alan kimi CHP teşkilatını da tedirgin ederek “ön
araştırmalara” sevk etmiş. O araştırmaların sonunda
da, “Süleymancı, Kadiri, Melami, Halveti, Şabani
geleneğine bağlı bazı yerel cemaatlerin” AKP ile
son dönemlerde artan yolsuzluk iddialarından rahatsız
oldukları öğrenilmiş.
CHP’nin yeni açılımının altında yatan, partisine ye-
ni bir yüz vermeğe kararlı olduğu görülen İstanbul İl
Başkanı Gürsel Tekin’in deyimi ile bu cemaatlerin sı-
ğınmak için aradığı limanmış!
Bu nasıl soru
Tekin’in “O liman niçin CHP olmasın” sorusunun
Erdoğan’ı nasıl mutlu ettiğini tahmin edebiliyor mu-
sunuz?
Tarikatların en irisinin AKP’nin gövdesinde yer al-
masını meşru ve doğal karşılayacak bir CHP içindir
ki, Başbakan dünkü konuşmasında “bu duruş böy-
le devam ederse pek çok sorun çözülür” diyen bir
umut meşalesi yakıyordu.
Ben Melami hırkasını..
Herhangi bir tarikatı gönlünde taşıyan her vatandaşın
dilediği siyasi partide yer almasına hiç kimsenin bir di-
yeceği olmamalı. Ama cemaatçiliği o parti ya da der-
neğin bünyesine taşıyarak kullanmanın neden olacağı
sakıncaları da unutmamalıyız. Kendi hizipleri yetmezmiş
gibi CHP şimdi bir de tarikat ve cemaatlerin güç gös-
terilerine minder yapılmak isteniyor!
Ve tüm bu gelişmeler laiklik ilkesinin etrafı çevrile-
rek yapılıyor.
70’li yıllarda Kadıköy’de parti çalışmaları yaparken
İçerenköy’de bir kahvede güler yüzü ile belleğimde
yer eden bir üyemiz ile tanışmıştım. Arkadaşlarım ku-
lağıma yörenin bu çok sevilen sakininin Melami ta-
rikatında önemli yeri olduğunu söylediler.
Kendisinden söz edilmesinden sıkıldığı anlaşılan o
saygın kişi, arkadaşlarıma döndü ve Nesimi’nin ün-
lü dizesini tekrarladı.
“Ben Melami hırkasını kendim giydim. Kime ne?”
CHP, inançları şu ya da bu din, mezhep, dahası ta-
rikata bağlı olan yurttaşlar ile yeni tanışmayacak ki,
İstanbul İl Başkanı medya gündemine gelmek ama-
cı ile 80 yıllık partisine yeni donlar biçmekten geri kal-
mamak için çaba gösteriyor!
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
İHD’nin ‘mahkûma damga’ tepkisi
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Karataş Ka-
palõ Kadõn Cezaevi’nde mahkûmlarõn koluna, “Tek
bayrak, tek dil, tek vatan” yazõlõ damga vurulduğunu
savlayan İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Adana Şube
Başkanõ Ethem Açõkalõn, cezaevi yönetiminin õrkçõ
uygulamadan vazgeçmesi çağrõsõnõ yineledi. Açõka-
lõn, cezaevi girişinde birçok tutuklunun zorla çõrõl-
çõplak soyundurularak arandõğõnõ, tutuklularõn ko-
ğuşlar arasõ görüşmesinin engellendiğini de söyledi.
Rektör adayları gizlice araştırılıyor
İstanbul Haber Servisi - Üniversite Öğretim
Üyeleri Derneği Başkanõ Tahsin Yeşildere, YÖK’ten
İstanbul Üniversitesi’ne “gizli soruşturma” formu
gönderildiğini ve bu form aracõlõğõyla rektör adayla-
rõna ait bilgilerin kendilerinin haberi olmaksõzõn de-
kanlar tarafõndan yazõlmasõnõn istendiğini açõkladõ.
Yeşildere, YÖK ve Cumhurbaşkanlõğõ’na çağrõda
bulunarak İstanbul Üniversitesi’ndeki seçim sonucu-
na sadõk kalõnarak rektör atamasõ yapõlmasõnõ istedi.
Telefonsuz ADLS geliyor
İsbtanbul Haber Servisi - Türk Telekom İcra
Kurulu Başkanõ (CEO) Paul Doany, abonelerinden
gelen şikâyetleri dikkate aldõklarõnõ ve yakõn bir ta-
rihte yalnõzca ADSL hizmeti almak isteyen kullanõ-
cõlardan sabit telefon hattõ yükünün kaldõrõlacağõnõ
açõkladõ. ADSL abonesi olmak için öncelikle tele-
fon hattõna sahip olma koşulunun kaldõrõlmasõ için
çalõşmalara başladõklarõnõ belirten Doany, “Çõplak
ADSL” projesi üzerinde çalõştõklarõnõ söyledi.
AKP yerli ‘yıldız’da karar kıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP, kü-
resel ekonomik kriz sürecinde dikkatleri iş dünya-
sõndaki başarõlõ kadõnlara çekmek için, yarõn geniş
katõlõmlõ bir toplantõya ev sahipliği yapacak. AKP,
“İşte Kadõn” kurultayõna davet ettiği ünlü film yõldõ-
zõ Angelina Jolie yerine yeni bir isimle anlaştõ. Ku-
rultayõn konuk yõldõzõ Gülben Ergen olacak.
Ergenekon sanõğõ Ergün Poyraz, Danõştay saldõrõsõnõn, AKP ve laik düzen karşõtlarõnõn çabalarõyla laik düzenin
savunucularõnõn üzerine atõlmak istendiğini, Savcõ Öz’ün bu soruşturma için tayininin durdurulduğunu iddia etti
‘Savcõ Öz, özellikle seçildi’
HATİCE TUNCER / HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnõn 19. oturumunda savunmasõnõ
tamamlayan tutuklu sanõk Ergün Poyraz, Danõştay
saldõrõsõnõn, AKP ve laik düzen karşõtlarõnõn çabala-
rõyla laik düzenin savunucularõnõn üzerine atõlmak is-
tendiğini ileri sürerek, soruşturma savcõsõ Zekeriya
Öz’ün İstanbul’dan başka bir yere gidecekken bu so-
ruşturma için tayininin durdurulduğunu iddia etti.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ce-
zaevi içerisindeki duruşma salonunda görülen dava-
ya dün devam edildi. Poyraz savunmasõnda, “Bu
karşıdevrim itirafnamelerini okuyunca aklıma
rövanş geliyor. İftiranameler adeta Ankara
DGM’de Gülen aleyhine açılan davanın intikamı
gibi” dedi. Gülen iddianamesinde, emniyetteki Fet-
hullahçõ yapõlanmadan söz edildiğini, şimdi de TSK
içinde yapõlandõğõ iftirasõ atõlan sözde Ergenekon ör-
gütü iddiasõnda bulunulduğunu söyleyen Poyraz,
“Gülen iddianamesi içinde yer alan polislerin de-
vam ettiği ‘õşõk evleri’ burada yerini teğmenlerin
gittiği ileri sürülen İşçi Partisi’nin ‘Karargâh Evle-
ri’ne bırakmış” diye konuştu. Poyraz, Gülen’in üst
düzey emniyetçiye cinler hakkõnda uzun bilgiler ver-
diğini, cinlerin emniyet teşkilatõnõn da işine yaraya-
bileceğini söylediğini iddia etti.
Erdoğan soruşturmanın intikamını aldı
Başbakan Tayyip Erdoğan’dan “bu davanın
çakma savcısı” diye söz eden Poyraz, bu soruştur-
manõn özünün iftira olduğunu savundu. “12 Hazi-
ran 2007’de düğmeye basılarak Erdoğan ve çete-
sinin bombaları sahneye konuldu” diyen Poyraz,
Atatürk aleyhine konuşmalarõ ve İBB’deki yolsuz-
luklarla ilgili belgeleri Ankara DGM Savcõsõ’na ver-
diği için soruşturma başlatõldõğõnõ ileri sürerek, “Bu
dava Erdoğan hakkındaki soruşturmanın rövan-
şını Ergenekon iftiranameleri ile alma gayretleri-
dir” dedi. Hilafetçi ve şeriatçõ Vakit gazetesinin, Ah-
met Emin Yalman’õn öldürülmesi olayõnõ, Yal-
man’õn gazetesi Vatan’a ‘reklam amaçlı’ diyerek
yõkmaya çalõştõklarõnõ ifade eden Poyraz, “Bugün de
Cumhuriyet gazetesinin kendi kendini bombala-
dığını hiç utanmadan iddia etmiyorlar mı?” dedi.
Öldürülen Dost tarikatõ lideri Binbaşõ İhsan Gü-
ven’e ait bilgilerin bilgisayarõnda olduğunu kabul
eden Poyraz, “İddianamede o belgelerin içeriği
gizlenmiştir. Belge dedikleri Güven’in sağlığında
devlet görevlilerine yazdığı mektuplardır. Bu
mektuplar petrol, Türkiye’deki irticai faaliyetler
hakkındaydı. Ölümünden sonra yakınında bulu-
nan kişiler tarafından bana getirildi. Kaynağımı
açıklayamam. Kitabımda yazdım” diye konuştu.
Kitap yazmak için tutuklu sanõk Türk Ortodoks
Kilisesi Basõn Sözcüsü Sevgi Erenerol’dan talimat
aldõğõ yönündeki iddialarõ reddeden Poyraz, “Ben 16
kitabı olan bir yazarım. 2007’de Türkiye’de Or-
han Pamuk ve Turgut Özakman’ın ardından en çok
kazanan 3’üncü yazarım” dedi.
‘Can güvenliğim tehlikede’
Gözaltõna alõnmadan önce Erdoğan ve Abdullah
Gül’ün önünü açan trafik kazalarõnõ araştõrdõğõnõ
söyleyen Poyraz, 1971’den bu yana Erdoğan’a karşõ
olan herkesin ya bir cinayete, ya bir trafik kazasõna
uğradõğõnõ ya da hapishaneye gönderildiğini ileri
sürdü. Mahkeme başkanõ, savcõlõk tarafõndan alõnan
ek ifadesinde, “Papa’nın Türkiye’ye geldiği gün
Emine Erdoğan’ın Kürşad Tüzmen’in evinde bir ki-
şiyle görüştüğünü, bu kişinin kim olduğunu mah-
kemede açıklayacağını” söylediğini anõmsatarak,
“Burası mahkeme buyrun söyleyin” dedi. Poyraz,
“Can güvenliğime dair endişelerim devam ettiği
için açıklamayacağım” diye konuştu.
Poyraz’õn çapraz sorgusunda, savcõ Nihat Taşkın
İP’de bulunan belgelerde kendisinin yanõ sõra Ömer
Faruk Eminağaoğlu ve Levent Ersöz’ün de katõla-
cağõ yemekten söz edildiğini anlatarak bu konuda ne
diyeceğini sordu. Avukatõn “böyle soru sorulamaz”
itirazõnõ Mahkeme Başkanõ Köksal Şengün “Yo-
rum” diyerek kabul etti. Taşkõn’õn Atilla Uğur ve
Ersöz’ü tanõyõp tanõmadõğõ sorusu üzerine Poyraz,
“TSK’nin şerefli bir subayı olan Ersöz’le” subay-
gazeteci ilişkisi içinde olduklarõn anlattõ.
‘Paşa ismi ver, davulla uğurlayalım’
Taşkõn’õn, savunmasõnda reddetmesine karşõn
“Aksi ispat edilmediği sürece iddiaların geçerli”
olduğunu söyleyerek “gizli askeri bilgileri nasıl el-
de ettiği” sorusu tepki çekerken Poyraz “kesinlikle
gizli askeri belge” bulundurmadõğõnõ ifade etti. “Te-
rör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorum, bununla
ilgili soru sorun” diye sorulara tepki gösteren Poy-
raz’a Taşkõn, üyesi olduğu Ayasofya Derneği’nde
Sevgi Erenerol, Muammer Karabulut, Kemal Ke-
rinçsiz ile ne gibi faaliyetlere katõldõğõnõ sordu.
Poyraz “Ayasofya Müzesi’nin cami olmasını is-
tediği için derneğe üye olduğu” anlattõ. Poyraz
“Allah rızası için bir tane terör örgütü üyeliğine
ilişkin soru sorun” dedi. Poyraz’õn avukatlarõndan
Hasan Gürbüz de İstanbul Emniyeti’nde Poyraz’a
“Paşa ismi ver seni buradan davul zurna ile uğur-
layalım” şeklinde teklifte bulunulduğunu öne sürdü.
Şengün “Avukatın yanında değil miydi” diye sor-
du. Poyraz “Avukat gelmeden, özel olarak oda oda
gezdirip mülakat diye bir şey yapıyorlar. O müla-
katta” diye cevap verdi.
Ergenekon brifingi verildi mi?
Tutuklu sanõk Kemal Kerinçsiz, Ergenekon soruş-
turmasõ başlamadan önce İstanbul Adliyesi’nde gö-
rev yapan ağõr ceza mahkemesi başkanlarõ, üye yar-
gõçlar ve İstanbul’daki emniyet müdürlerine, Ergene-
kon örgütü hakkõnda brifing verilip verilmediğinin
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan sorulmasõnõ
istedi. Başkan Şengün de kendi mahkemelerinin böy-
le bir brifing almadõğõnõ belirtti. Mahkeme heyeti
Fatih Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yazõ yazõlarak
Tuncay Güney’in mülakatlarõnõn kayõtlõ olduğu ka-
setlerin dijital ortamda örneğinin çõkarõlmasõnõ istedi.
29 Kasõm’da Ankara’dayõz
İstanbul Haber Servisi - KESK, DİSK,
TTB’nin de aralarõnda bulunduğu emek ör-
gütleri, ekonomik krizle birlikte gerçekleşen
zamlarõn geri alõnmasõ, işten çõkarmalarõn ya-
saklanmasõ ve ekonomik krizin toplumsal
krize dönüşmemesi için 29 Kasõm’da Anka-
ra’da AKP’yi ‘uyarı mitingi’ düzenleyecek.
Taksim Hill Otel’de gerçekleştirilen basõn
açõklamasõnda konuşan KESK Başkanõ Sami
Evren, Türkiye’nin ekonomik krizden ‘başı-
nı kuma gömerek’ saklanabileceğini düşünen
AKP’nin bir kez daha yanõldõğõnõ belirterek,
“Hükümet şimdi IMF ile stand-by anlaşması
yaparak bu yanılgısının üzerine mum dik-
mek istemektedir. Bugüne kadar ‘iki yanlõşõn
bir doğu etmeyeceğini’ anlamayan hükümet,
ekonomik krizi, toplumsal bir trajediye
dönüştürmek üzeredir’’ dedi. Krizde önce-
liğin emekçi ve yoksul kesimlerin korunmasõ
olduğunu kaydeden Evren özetle şöyle konuştu:
“Zamların geri alınması, işten çıkart-
maların yasaklanması, gerçek gelire daya-
lı adil vergi sisteminin kurulması, kayıt dı-
şı ve yasadışı ekonomik faaliyetlerin ön-
lenmesi, yolsuzlukların önüne geçilmesi
ekonomik krizin toplumsal trajediye dö-
nüşmesini engelleyecektir. 29 Kasım’da
yapacağımız eylem, emekçileri ve yoksulları
görmezden gelen AKP’ye ilk ihtarımız ola-
caktır. Eylemlerimiz büyüyerek artacaktır.”
Zamlara, işsizliğe son
DİSK Başkanõ Süleyman Çelebi, “Bu mi-
tingde göstereceğimiz ortak tavırla, do-
ğalgaza yapılan zamlara, işten atmalara son
diyebiliriz. Neoliberalizme karşı emekten
yana tavır alabiliriz. Emek sınıfı olarak,
krizde bedel ödeyen değil bedel ödeten ta-
raf olabiliriz” diye konuştu.
ÖDP Genel Başkanõ ve milletvekili Ufuk
Uras da, emekçileri krize sokanlarõ krize
sokmak için alanlarda olacaklarõnõ söyledi.
Emekçiler, toplumsal krize karşõ AKP’yi uyaracak
YILDIZ’IN İDDİALARI
Fırat:
SESAR’a
araştırma
yaptırdık
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ergenekon davasõ
sanõğõ SESAR Başkanõ İsmail
Yıldız’õn, AKP milletvekille-
riyle ilgili olarak “fişleme” ola-
rak nitelendirilen ve bilgisaya-
rõndan çõkan notlarõn AKP yö-
neticileri tarafõndan kendisine
verildiğini söylemesi, AKP’de
sõkõntõ yarattõ.
Ergenekon davasõnda yargõ-
lanan SESAR Başkanõ Yõldõz,
şirketin bilgisayarõnda AKP
milletvekilleriyle ilgili çõkan
bilgilerin bir fişleme çalõşmasõ
değil, bizzat AKP tarafõndan is-
tenen bir araştõrma olduğunu
belirtmişti. Yõldõz, “Benden
yorum istemişlerdi. Ben de
bunu yapıp parasını aldım.
Faturasını da dosyada bula-
caksınız” demişti. Yõldõz’õn
avukatõ ise, tartõşmalarla ilgili
olarak AKP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Bülent Gedikli’yi ad-
res göstermişti. Gedikli’nin dün
partisinin grup toplantõsõ önce-
sinde gazetecilerin konuyla il-
gili sorularõ üzerine, “Şimdilik
bir değerlendirme yapmaya-
cağım” demekle yetinmesi dik-
kat çekti. Eski AKP Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Dengir Fırat,
SESAR’a araştõrma yaptõrõldõ-
ğõnõ, bu şirket tarafõndan yapõ-
lan bir araştõrmayõ da değerlen-
dirdiklerini anõmsadõğõnõ ancak
bu şirkete kesilen faturayla ilgi-
li bilgisinin olmadõğõnõ söyledi.
İşçiler direnişe geçti
BURSA (Cumhuriyet) - Bursa’nõn
Mudanya ilçesinde kurulu bulunan Türk
Prysmian Kablo ve Sistemleri AŞ, fab-
rikada çalõşan ve Metal Sanayicileri
Sendikasõ’nõn (MESS) grup toplu iş
sözleşmesi görüşmelerindeki tavrõnõ pro-
testo eden DİSK’e bağlõ Birleşik Metal-
İş Sendikasõ üyesi yaklaşõk 400 işçi, “iş-
yerini terk etmeme”
eylemi başlattõ.
Prysmian işçileri-
ne Birleşik Metal İş
Sendikasõ Bursa Şube
Başkanõ Ayhan
Ekinci ve sendikaya
bağlõ işyerlerinde ça-
lõşan işçiler de destek
verdi. Ekinci, 2008-
2010 grup toplu iş sözleşmelerinde uyuş-
mazlõk raporu tutulduğunu ve resmi ara-
bulucu raporunun Çalõşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlõğõ’na iletileceğini belir-
terek, MESS’in tavrõnõn işçilerin tepki-
sini çektiğini söyledi. Bakanlõğõn ara-
bulucu raporunu sendikalara göndere-
ceğini ve ardõndan da grev kararõ alõna-
cağõnõ ifade eden Ekinci, “Krizi baha-
ne edilerek, grup sözleşmesi kapsa-
mındaki iş yerlerinde ciddi bir saldı-
rıya kalkışıldı. Bu saldırı işten çıkar-
malar, ücretsiz izin uygulamaları bi-
çiminde sürüyor. Amaç metal işçilerini
sindirerek, toplu iş sözleşmesini en dü-
şük maliyetle bitirmek” dedi.
MESS’in birinci 6
ay için yüzde 4.15’lik
bir zam, esnek üretim
adõ altõnda mesaisi
ödenmeyen 11 saatlik
çalõşma önerdiğini
anlatan Ekinci, bü-
tün öneriler sonra-
sõnda işçilerin aylõk
gelirlerinin yüzde 16
düşürülmek istendiğini belirtti. Ekinci,
“İşyerlerinde kriz var diye bize daya-
tılan ücretsiz izinlerin durdurulması-
nı istiyoruz. İşten çıkartmaların ya-
saklanmasını istiyoruz” diye konuştu.
Açõklamanõn ardõndan slogan ve alkõşlarla
MESS’i protesto eden işçiler, fabrika bah-
çesinde oturma eylemi yaptõ.
Mudanya’da Prysmian fabrikasõnda çalõşan 400 işçi, Metal Sanayicileri Sendikasõ’nõn
toplusözleşmedeki “işçi karşõtõ” tavrõ üzerine işyerini terk etmeme eylemi başlattõ
Birleşik Metal İş Sendikasõ
Şube Başkanõ Ekinci işçi
gelirlerinin yüzde 16
düşürülmek istendiğini
belirterek “Ücretsiz izinlere son
verilmesini, işten çõkartmalarõn
yasaklanmasõnõ istiyoruz” dedi.
KESK’e bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim
Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen)
üyesi bir grup, son dönemlerde bazı belediyeler-
de sözleşme haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle
Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi
(İBB) önünde protesto gösterisi düzenledi. Tüm
Bel-Sen 5 No’lu Şube Başkanı Mehmet Demir,
AİHM’in geçen günlerde toplusözleşme konu-
sunda bağlaycı bir karar aldığını anımsatarak
“Hükümet yargı kararlarına uysun” dedi.
Hükümete protesto
KESK, DİSK, TTB’nin de aralarında bulunduğu emek örgütleri, art arda
yapılan zamların geri alınması, işten çıkartmaların yasaklanması, gerçek gelire
dayalı adil bir vergi sisteminin kurulması, kayıt dışı ve yasadışı ekonomik
faaliyetlerin önlenmesi, yolsuzlukların önüne geçilmesi için Ankara’da “AKP’ye
uyarı mitingi’ düzenleyecek. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU)
Ergün Poyraz’õn avukatõ Hüseyin Bu-
zoğlu yargõlamanõn tutuklu sanõklar ser-
best bõrakõlmadan sürmesi halinde mah-
kemenin, yeni gelecek operasyon dalga-
larõndan sorumlu olacağõnõ ifade etti. Bu-
zoğlu, soruşturma savcõsõ Zekeriya Öz
ile ilgili Hâkimler ve Savcõlar Yüksek
Kurulu’na yapõlan suç duyurularõna kar-
şõn soruşturma izni verilmediğini, ancak
yazar Zihni Çakır’õ mahkûm eden Şişli
2. Asliye Ceza Mahkemesi yargõcõ Hakkı
Yalçınkaya hakkõnda, basõndaki haberler
üzerine, bir gün içinde soruşturma açõldõ-
ğõnõ belirtti. Buzoğlu, “Tutuklamaya
son verirsek bizim hakkımızda da so-
ruşturma başlatılır diye düşündüğünü-
ze inanmak istemiyorum” dedi. Başkan
Köksal Şengün de “Bu ifadenizi zül ka-
bul ederim” diye konuşunca, Buzoğlu da
“Tutukluluğun devamı bunu gösteri-
yor” dedi. Mahkemeye, Kuddusi
Okkır’õn hastanede çekilen son fotoğra-
fõnõ gösteren Buzoğlu, “Okkır’ın tahliye
talebini reddeden savcı ve hâkimler bu
bakışlara hiç baktı mı? Okkır, ölüme
tahliye edildi. Tüm sanıkların Ok-
kır’dan farkı kalmamıştır” dedi.
Korku tüneli...
Gazetemiz yazarõ Hikmet Çetinka-
ya’nõn yazõsõndan alõntõ yapan Buzoğlu,
“Bu nitelendirme Çetinkaya’ya ait.
Türk toplumu korku tünelinden geçi-
rilmektedir. Anayasa Mahkemesi Baş-
kanvekili’nin eşinin bile telefonları
dinlenmektedir” dedi. Buzoğlu, Poy-
raz’õn kitaplarõ nedeniyle irticai örgütler
tarafõndan tehdit edildiğini ve bu soruş-
turmaya dahil edilmesinin amacõnõn ‘ça-
lışmalarını sansürlemek’ olduğunu sa-
vundu. İddianamede suçlamalarõn somut
olarak ortaya konamadõğõnõ kaydeden
Bozoğlu, bunun benzer bir örneğinin
Şemdinli iddianamesinde görüldüğünü
kaydetti. İddianamede Şemdinli iddiana-
mesine sahip çõkõldõğõnõ ifade eden Bu-
zoğlu, “Karşıt gösteriye katılınması ör-
güt faaliyeti olarak ileri sürülmüştür.
Zira, davaya konu iddianameyi hazır-
layanlar ile Şemdinli iddianamesinin
hazırlanmasına katkı sağlayanların ay-
nı çevreler olduğu sabittir” diye konuş-
tu. Buzoğlu, savcõlarõn soruşturma aşa-
masõnda tanõk olarak ifadelerine başvur-
duğu emniyet, ve MİT’ten emekli olan
veya resmi görevdeki yetkililerin hepsini-
ni 28 Şubat mağdurlarõ olduğunu söyledi.
P O Y R A Z ’ I N A V U K A T I N D A N M A H K E M E Y E İ T H A M