30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Hamamböceklerinin Egemenliği Ben en çok onları seviyorum. Hani yıllarca ekonomik durumun güzelliğinden bık- madan usanmadan söz ediyor, “kriz geliyor” di- yenlere “kriz tellalı” diye kızıyor, sonra birden uya- nıp “biz bu krizi önceden görmüştük” türküsüne başlıyorlar ya, işte onları. Zamanımızın Keynezyen ik- tisatçılarından Paul Krugman‘ın bu uzmanlarla ilgi- li özlü ifadesi şöyledir: “Eğer bir uzmanı televizyonda çok fazla görürseniz, -o kişi her şey olabilir- ama muhtemelen uzman değildir. Gerçek uzmanlar o kadar çok programa katılamayacak kadar araş- tırma yapmakla meşguldürler.” Ama olsun seviyorum ben onları... Kapitalist dünyanın savunucuları ikiye ayrılırlar. Bir kesimi uygulanmakta olan politikalara karşı çı- kışı temsil ederler. Bunlar politika alanında sosyal de- mokrat eğilimlere daha yakın, ekonomik politikalar konusunda Keynezyendirler. 60’lardan sonra etkilerini yitirmeye başladılar, 70’lerden sonraysa tümüyle pi- yasadan çekildiler. Öteki kesim piyasacıdır, finans sermayesidir, kü- reselleşmenin sihirbazıdır. Büyümecidirler onlar. Onlarla birlikte “büyüme” masalıyla kitleleri uyut- ma esasına dayanan demagoji egemen oldu. Bu si- hirli “büyüme” yalanını Keynesçi Paul Krugman şöy- le anlatır: “Muhafazakâr iktidarın vaat ettiği şey- lerin özü tek bir kelimeyle özetlenebilir: Büyüme. ... Kaygılanmayın, açıklardan büyüyerek kurtu- lacağız. Zenginle yoksul arasında giderek büyü- yen eşitsizlik bir sorun değil miydi? Üzülmeyin bü- yümeden herkes yararlanacak.” Oysa muhafazakâr iktidarlar döneminde gelirler ara- sındaki denge tümüyle bozulur. Dağılım zenginlerin lehine değişir, makas açılır. Tabii bunu gizlemek için “istatistik biliminin” tüm maharetini kullanır “uz- manlar”. Yine de gözle görüleni nereye gizleyeceksin? Paul Krugman’ın 2001’de ilk Türkçe çevirisi ya- yımlanan, sonra unutulan “Politika Taşeronları ve Önemsizleşen Refah” adlı kitabı 2008 Kasımı’nda yeniden yayımlandı. Televoleci uzmanlar sevmezler Keynesçi Krugman’ı. Keynesçiler krizlerin kapitalizmin doğası gereği ol- duğunu baştan kabul ederler. Kapitalizmin sömürü mekanizmasının iyileştirilebileceğini, istihdamın sağ- lanabileceğini, sosyal politikalarla ömrünü sürdüre- bileceğini savunurlar. Ama piyasacı kapitalizmin artık onlara ihtiyacı yok. Finans dünyasının bir eli yağda, bir eli balda uzmanları Marksistlerden kurtulmuşlar, işe yaramaz Keynesçilere mi boyun eğecekler. Banka kurtarıyor, şirket hallediyor, kamu kaynak- larını bu “hayırlı işler” için kullanıyorlar. İktidarları- nı terk etmeye niyetli değildirler. Keynezyen yön- temlere dönmeyecekler. Çünkü kapitalizmin finans dünyasına, piyasaya son yüzyıldaki bağlılığı onun bir üst aşamadaki halidir. Artık bundan sonra baş- ka bir yer yok. Bu nedenle insanların iyi düşünmesi gerekiyor. Bundan sonraki zamanlar kapitalizmin var- lığını koruyabilmek için daha fazla zorbalığa ihtiyaç duyacağı zamanlardır. Siyahtı, kadındı, iyiydi, halk- çıydı, bunları unutun. Umutsuz Krugman’ın hükümetleri iyileştirmeye ça- lışan danışmanların çabaları için söyledikleri geliyor aklıma: “Bu iş çoğunlukla kötü fikirlerden kurtul- ma işidir. Yani hamamböceklerini basınçlı suyla temizlemek gibi bir şey... Ve er geç geri gelirler.” Hamamböceklerinin doğayı, insanı, her şeyi ke- mirmeye hız verdikleri zamanlardayız. Kriz onların so- nunu değil, zorbalığa başvurmaktan başka çarele- rinin kalmadığını gösteriyor. Peki başka ne gösteriyor? Tekrar ettim hep, yine tekrar edeceğim. Ya biz bir çıkış yolu bulacak, yolu tıkayan ka- yayı yerinden söküp atacağız ya da doğa bizi ta- rihi içinden, tarihle birlikte söküp atacak. e-posta: [email protected] Vefasõzlõğõmõzõ “SON BULUŞMA” belgeseli ile yüzümüze bir tokat gibi vuran Sn. NESLİ ÇÖLGEÇEN’in eline sağlõk. Özden Gönül CMYB C M Y B Almanya’daki Deniz Feneri davasõnõn gerekçeli kararõnda, yolsuzluğun arkasõndaki isimlere dikkat çekildi ‘Türkiye’dekiler biliyordu’OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT – Federal Alman- ya tarihinin en büyük bağõş yolsuzlu- ğu olarak kayõtlara geçen Deniz Feneri e.V. davasõnõn yayõmlanan gerekçeli kararõnda Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Karaman ile RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn rolleri öne çõkarõlõrken bağõş parala- rõnõn amacõ dõşõnda kullanõldõğõnõn Türkiye’de Kanal 7 yöneticileri tara- fõndan bilindiği vurgulandõ. Almanya’daki Deniz Feneri Derne- ği e.V.’nin yolsuzluk davasõna ilişkin Frankfurt Eyalet Mahkemesi 26. Ceza Dairesi’nin 17 Eylül 2008’de verdiği kararõn gerekçesi de dün yayõmlandõ. Kararda, “benzersiz yolsuzluğun” ar- kasõnda muhafazakâr-İslami bir çevre ve onun televizyonu Kanal 7’nin bu- lunduğu vurgulandõ. Gerekçeli karar- da 5 yõl 10 ay hüküm giyerek halen ce- zaevinde bulunan Mehmet Gürhan’õn bağlayõcõ kararlarõ, rumuzlarõyla veri- len Zekeriya Karaman, İsmail Kara- han, Mustafa Çelik ve Harun Kapı- yoldaş gibi isimlerle görüş alõşverişinde bulunarak aldõğõna dikkat çekildi. ‘Ayrıca kovuşturulan’ isimler Gerekçeli kararda hakkõnda soruş- turma yürütülen isimlerden birinin de RTÜK Başkanõ Akman olduğu vur- gulandõ. Almanya’daki Deniz Feneri adõna Kanal 7 başta olmak üzere televizyonlarda yayõmlanan reklam kampanyalarõyla toplanan bağõşlarõn sadece bir bölümünün muhtaç insan- lar ve sosyal yardõm projeleri için kul- lanõlacağõnõn Gürhan ve Türkiye’de- ki Kanal 7’nin sorumlularõ tarafõndan bilindiği kaydedilen kararda, Gür- han’õn bu paralarõ, ortaklarõ arasõnda Zekeriya Karaman ve Zahid Akman gibi “ayrıca kovuşturulan” isimler de bulunan şirketlerin finansmanõ için kullandõğõ belirtildi. Deniz Feneri e.V.’nin 5 yõlda en az 28 bin 836 ba- ğõşçõdan 41 milyon 423 bin 158 Av- ro bağõş topladõğõ, ancak bunlarõn Almanya’daki “göstermelik” veya “asıl” muhasebe kayõtlarõnda gere- ğince yer almadõğõ, nakit hesaplarda da büyük tutarda açõklar saptandõğõ vurgulandõ. ‘16 milyon Avro çekildi’ Kararda, Deniz Feneri e.V.’ye ait Avrupa genelindeki 14 ayrõ banka he- sabõndan 16 milyon Avro’yu aşkõn bir paranõn nakit olarak çekildiği, bunla- rõn önemli bir bölümünün kuryelerle Türkiye’ye gönderildiği de yazõldõ. ‘Kanal 7’nin rolü...’ Kararda, bağõşlarõn ne için kulla- nõldõğõ da belirlenebilen örneklerle sõ- ralandõ. Çifte muhasebe yöntemiyle esas olarak Alman hukuk sisteminin denetiminden kurtulunmak istendiği kaydedilen metinde, “program içeriğiyle Türkiye’deki İslami çev- relere yakın Kanal 7’nin” rolünün ağõrlõğõ dikkat çekti. Yapõlmayan yar- dõmlarõn, evrakta sahtecilik kapsa- mõna giren yöntemlerle yapõlmõş gibi gösterilmek istendiği de örneklenen metinde, bütün bu hukuk dõşõ işlem- lerde Zekeriya Karaman’õn rolü, sõk sõk hakkõnda “ayrıca soruşturma açıldığı” hatõrlatõlarak öne çõkarõldõ. Batan iskelenin altından da taşeron çıktı ÖZLEM GÜVEMLİ Karaköy İskelesi’nin 21 Kasõm gecesi sula- ra gömülmesinin altõndan da taşeronlaşma çõktõ. İDO’nun bakõm ve onarõm için kullandõ- ğõ Haliç Tersanesi’nde kadrolu tersane işçisi bulunmuyor. Vasõfsõz ve tersane deneyimi bu- lunmayan taşeron şirketlerle çalõşmayõ tercih eden İDO’nun vapurlarõn bakõm ve onarõmõnõ da Haliç Tersanesi’nde yapõyor olmasõ, her gün binlerce kişinin kullandõğõ vapurlarõn gü- venliği ile ilgili kaygõlarõ da arttõrõyor. Türkiye Liman, Dok ve Gemi Sanayi İşçile- ri Sendikasõ Başkanõ Necip Nalbantoğlu, Ha- liç Tersanesi’nde şu an 130 işçi bulunduğunu, yõlbaşõnda 50’sinin emekli olacağõnõ dile getir- di. Nalbantoğlu, “Vapurlar TDİ’nin elindey- ken bize bağlı bir işyeriydi ve 270 kadrolu işçi vardı. 6 ay önce İDO’ya devredilen ter- saneye bir tane kadrolu eleman almadılar. Haliç Tersanesi’nde İDO’nun kaç tane kadrolu elemanı var? Ben Tersane Müdürü Süleyman Genç’in dışında ikinci bir isim ol- duğunu sanmıyorum” dedi. Gündüz batsa facia olurdu Nalbantoğlu,1 Ocak’tan itibaren de tersane- nin boş arazi olarak İBB’ye devredileceğini, ortada işçi de tersane de kalmayacağõnõ belirt- ti. Nalbantoğlu, tersanede kadrolu eleman ile çalõşõlsa iskelenin batmayacağõna dikkat çeke- rek şunlarõ söyledi: “Bakımın taşeron işçiler tarafından yapılması büyük hata. Bakım yapılmadıysa, daha büyük bir suç var orta- da. Bu iskele, günde yaklaşık 30 bin kişiyi taşıyor. Gündüz 17.00-19.00 saatleri arasın- da batsaydı büyük facia olurdu ve kimse lo- dosla, takdiri ilahi ile açıklayamazdı.” ‘İçerikten yoksun açıklamalar’ Mimarlar Odasõ İstanbul Büyükkent Şube- si’nden yapõlan açõklamada da deprem yõldö- nümlerinde yetkililerinin afet çalõşmalarõ kap- samõnda “Ulaşım yapılarını güçlendirdik” açõklamalarõna atõfta bulunularak “İskelenin deprem olmadan batması; bu bilgilendir- melerin ne kadar yanıltıcı ve içerikten yok- sun olduğunu açığa çıkarmıştır” denildi. ‘80 mile dayanıklı tasarlanır’ Doğa Savaşçõlarõ Çevre Örgütü Başkanõ ve kaptan Zafer Murat Çetintaş da Kara- köy’deki gibi iskelelerin 80-85 mille esen rüzgâra dayanacak şekilde tasarlandõğõnõ vur- gulayarak iskelenin 40 mil hõzla esen rüzgâr- da batmasõnõn bakõmsõzlõktan kaynaklandõğõ- nõ belirtti. Çetintaş, bu olayõn sektörde altya- põya önem verilmediğini gösterdiğini söyledi. Gerekçeli kararda Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Karaman ile RTÜK Başkanõ Za- hid Akman’õn isimleri ön plana çõkarõldõ. “Benzersiz yolsuzluğun” arkasõnda muhafazakâr-İslami bir çevrenin ve onun televizyonu Kanal 7’nin bulunduğu vurgulanan kararda, Deniz Feneri e.V.’nin 5 yõlda en az 28 bin 836 bağõşçõdan 41 milyon 423 bin 158 Avro bağõş topladõğõ belirtildi. TERSANEDE KADROLU YOK ‘Şekillendirme girişimleri kabul edilemez’ ALİ AÇAR Hacõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfõ (HBVAKV) Genel Merkezi, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) ve Alevi dedeleri 29 Ka- sõm Cumartesi günü Ankara’da bir araya gelerek AKP’nin Alevi açõlõmõnõ değerlen- direcek ve toplantõda alõnacak kararlarõ hü- kümete rapor olarak sunacak. AKP’nin Alevi açõlõmõyla ilgili gazetemi- zin sorularõnõ yanõtlayan HBVAKV Genel Başkanõ Ercan Geçmez, hafta sonu Anka- ra’da gerçekleştirilecek olan toplantõnõn ar- dõndan Alevilerin taleplerinin rapor halinde hükümete sunulacağõnõ söyledi. Geçmez şöyle konuştu: “Şu anda içeriği tam ola- rak bilinmese de AKP’nin yeniden bir Alevi açılımı içerisine girdiğini görüyo- ruz. İnanç önderlerimiz olan dedelere maaş bağlanacağı yönünde söylemler var. Hafta sonu bini aşkın dedenin katı- lacağı toplantıda bu konuları ele alaca- ğız. Ancak Alevilerin temel talebi dedele- re maaş bağlanması değildir.” ‘AKP söyleminde samimiyetsiz’ AKP’nin ilk söylemindeki samimiyetsiz- liği toplumun her kesiminin gördüğünü ifa- de eden Geçmez, “Alevi kurumları olarak hep söylediğimiz kırmızı çizgilerimiz olan laiklik ve türban konusundaki hassasiye- timizi yineliyoruz. Laik, demokratik cumhuriyet bizlerin vazgeçilmez talebi- dir. Devletin şekli ve laiklik üzerinden yapılacak bir pazarlıkta bunları konuş- madan kalkıp masayı terk ederiz. Kırmı- zı çizgileri konuşmaya gerek yok” dedi. ‘Yerel seçim öncesi ortaya çıktı’ AKP iktidarõnõn yeniden bir Alevi açõlõmõ ile yerel seçimler öncesi ortaya çõktõğõnõ belir- ten, Hacõ Bektaş Veli Kültür ve Tanõtma Der- neği Genel Başkanõ Tekin Özdil de “Hafta sonu bir değerlendirme yapacağız. Ortada Alevi dedelerine yönelik maaş bağlanacağı yönünde bir söylem var. Eğer bu kendi is- tekleri doğrultusunda Alevileri şekillendir- mekse bunu kabul etmemiz mümkün değil” dedi. AKP’nin Alevi açõlõmõnõ çok hõzlõ bir sü- reç içerisinde ele alacağõna dikkat çeken Öz- dil, “Bizim karşımıza tuzak paketler gelme olasılığı yüksek. Bizler bunu değerlendire- ceğiz. AKP Milletvekili Reha Çamuroğ- lu’nun Alevi açılımındaki gibi ‘Alevi inanç önderlerine bağlanacak maaşta dede kökenli olmasõ şart değil’ sözleri esas alınıp hükü- met güdümündeki dedelerle Alevileri ayrış- tırmaya kalkmasınlar” ifadelerini kullandõ. ALEVİLER AKP’YE SOĞUK Yeni mineral bulundu Adnan Menderes Üniversitesi’nden Prof. Sarp tarafõndan bulunan mineralin kullanõm alanõ daha sonra belirlenecek AYDIN (AA) - Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Karacasu Memnune İnci Mes- lek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sarp, Öğretim Görevlisi Hakkı Babalık ve Cenevre Üniversitesi’nden Prof. Dr. Radovan Cerny, mineroloji dalõnda çok önem- li bir keşfe imza attõ. Yapõlan keşfin, Uluslarara- sõ Mineraloji Birliği Yeni Mi- neral İsimlendirme ve Sõnõf- landõrma Komisyonu’nca 31 Eylül’de kabul edildiğini be- lirten Sarp, artõk dünya mi- neraloji literatüründe ADÜ tarafõndan yapõlmõş bir çalõş- manõn da yer aldõğõnõ söyledi. Yaptõğõ buluşun teknoloji- nin gelişmesine zemin ve kat- kõ sağlayacağõnõ belirten Sarp, “Bu mineral ileride tekno- loji alanında kullanılacak. Mineralin nerede işe yara- yacağı, bilim adamları ta- rafından daha sonra keşfe- dilecek. Bu çalışmam Ame- rikan Minerolojist Dergi- si’nde yayımlanacak. Bu- güne kadar yaptığım çalış- maların ilmi değeri var ama bilimsel prestij değeri çok büyük” diye konuştu. Sarp, daha önceki yõllarda bulduğu bir başka mineralin, anjonik akõm üretiminde tek- nolojik olarak yerini alacağõ- nõ da sözlerine ekledi. Dev pankarta 5 gözaltõ Tarihi Hasankeyf’in sular altında kalmasını protesto etmek için Tak- sim’de pankart asan 5 gösterici göz- altına alındı. Galatasaray Lisesi’nin karşısındaki eski PTT binasının çatı- sına çıkan Doğa Derneği üyeleri, bi- nanın cephesinde bulunan Hasan- keyf fotoğrafının üzerine, Hasan- keyf’i sular altında kalmış gibi gös- teren ve üzerinde “Hasankeyf bugün yarın ve daima” yazan dev bir pan- kart astı. Eylemcilerden 3’ü, ipler yardımıyla çatıdan aşağı inerlerken 2 eylemcide çatıda onlara yardımcı ol- du. Pankartın açılmasının ardından basın açıklaması yapan Doğa Derne- ği Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk, Almanya, Avusturya ve İs- viçre’nin Ilısu Barajı’na verdikleri kredi desteğini resmi olarak çekme sürecinde olduğunu belirterek “Sa- yın Başbakan bunu bir fırsat bilip Hasankeyf’in UNESCO Dünya Mi- rası Listesi’ne dahil edilmesi için öncülük etmelidir” dedi. Polis, ey- leme katılan 5 kişi gözaltına aldı. Hakkı Sevim Fatih’e aday oldu İstanbul Haber Servisi - Yeniden Kuvayõ Milliye Hareketi Derneği Genel Başkanõ Hak- kõ Sevim, Fatih ilçesinden CHP belediye baş- kan adaylõğõnõ açõkladõ. Sevim yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Türkiye ve Atatürkçü rejime karşõ oynanan oyunlarõ bozacağõnõ belirtti. İBB: Minibüs zammı yasal değil İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul Minibüsçüler Esnaf Odasõ’nca minibüs yolcu ücretlerine yüzde 15 zam yapõldõğõ yönündeki açõklamalarõn yasal olmadõğõnõ bildirdi. İBB’den yapõlan açõklama- da İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odalarõ Birli- ği’nin (İSTESOB) tarife değişikliği talebini Ulaşõm Koordinasyon Merkezi’ne bildirdikle- rini ancak bir karar verilmediği kaydedildi. İS- TESOB Başkan Vekili Faik Yõlmaz ise “Tekli- fimiz kabul edilmezse mahkeme yolu açõk ol- mak üzere bu zammõ durduracağõz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle