Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2008 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Kriz ve Fırsat
Başbakan haklı, krizden fırsat yaratılabilir. Ama
onun zannettiği gibi değil. Bazı ülkelerin deneyle-
rinden yararlanarak şöyle bir şeyler önerebiliriz:
İç pazara öncelik…
Önce, bu krizin geçici bir sarsıntı olmadığını,
ihracata (özellikle de ithal girdisiyle), iç talebin dış
kaynakla finansmanına dayalı büyüme modelinin
tükendiğini görmemiz gerekiyor.
Kredi köpüğü sönerken, bu modelde ısrar
edildikçe hem işsizlik artıyor hem de kriz serma-
yenin üretici kesimlerini imha ediyor. Türkiye
kapitalizminin yola devam edebilmesi için sana-
yi ve tarım modellerinin/rejimlerinin değişmesi ge-
rekir. Yeni model öncelikle, iç pazarın genişle-
mesini, gıda egemenliğini, ülke içi üretimin ve tü-
ketimin desteklenmesini amaçlayan önlemleri
içermelidir (Tayland). Ancak, böyle bir modelin ül-
kenin dünya ekonomisine eklemlenme biçimleri-
ni sorgulaması kaçınılmaz. Bu yeniden yapılanma,
hem teknoloji hem de insan kaynakları açısından
kendine özgün bir altyapıyı, toplumsal duyarlılık-
larda değişiklikleri gerektirecektir.
Bunları göz önüne alan bir proje, teknoloji, per-
sonel, kültür açısından uygun devlet kurumlarıyla
desteklenmelidir. Örneğin DPT ve DİE gibi ku-
rumların yeniden yapılandırılması gerekir. Bu ku-
rumlar (tabii ki meslek kuruluşlarıyla iletişim içinde)
yaptıkları çalışmalarla hangi sektörlerin destek-
lenmesi, hangilerinin terk edilmesi gerektiğini, ser-
mayenin ve emeğin hangi sektörlerden çıkarak han-
gilerine yöneleceğini saptayacak, hükümetlere yol
göstereceklerdir (Güney Kore, Çin).
Tarım sektörüyse öncelikle gıda üretiminin art-
masını, gıda egemenliğinin sağlanmasını amaçla-
yan tedbirlerle desteklenmelidir. Dahası, tarımsal
nüfus yapısının güçlendirilmesi, orta ve küçük öl-
çekli çiftçilerin üretkenliklerinin arttırılması, buna uy-
gun altyapının kurulması da, hem çevrenin ko-
runması hem de kentleşmenin yavaşlatılması açı-
sından son derecede yararlı olacaktır. Ayrıca ta-
rım üreticisinin küreselleşmenin etkilerinden ko-
runması, maliyet, teknoloji, bilgi ve finansman açı-
larından desteklenmesi de gerekecektir (Tayland).
Kırda ve köy topluluklarında tarım dışı mal ve
hizmet üretimi (el zanaatları, küçük sanayi, özel
ihraç edilebilir tarım ürünleri, turizm türleri) po-
tansiyelinin de özellikle desteklenmesi, ürünleri-
nin pazarlanmasına yardımcı olunması gerekir
(Tayland).
Dünya ekonomisiyle yeniden…
Bu tür tedbirleri düşünmeye başlayınca, hemen
Türkiye’nin dünya ekonomisine bağlanma bi-
çimlerinin gündeme geldiği, dış ticaret, döviz re-
jimlerinin iç piyasayı destekleyecek ve koruyacak
biçimde düzenlenmesinin, sermaye giriş, çıkışı-
nın kurallara bağlanmasının gerekli olduğu görü-
lüyor (Malezya).
Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının da, “ye-
şil saha yatırımlarıyla” sınırlanması, gerektiğinde teş-
vik edilmesi, ancak içerde yeni talep, ihracat geli-
ri yaratmak, çevre koşullarına uygunluk, kaynakların
sürdürülebilirliğinin korunması, teknoloji transferi ko-
şullarına bağlanması gerekecektir (Çin).
Dış borç yapısı da yeniden düzenlenebilir ya da
bir programa bağlanabilir. Bunlar olmazsa toptan
veya kısmen silinmesi gündeme alınabilir (Arjantin).
Mali sektörde, yabancı payı, başka sektörden
grupların katılım oranları sınırlanmalıdır (Malezya).
Bu yeni model, emeklilik ve sigorta fonlarının ye-
relleştirilmesini içermelidir. Hatta emeklilik fonla-
rının devlet garantisi altına alınması da gerekebilir
(Arjantin).
Ve acil önlemler
İç piyasanın hızla güçlendirilmesi, gelir dağılı-
mında hızlı bir iyileşme olmadan gerçekleştirile-
mez. Bu bağlamda, hem iş yaratıcı hem de ser-
mayeye dışsal ekonomiler sağlayıcı kamu har-
camaları, yatırımları işlevsel olacaktır; emekçile-
re yönelik vergi indirimleri, kapsamlı bir işsizlik si-
gortası sistemi de…
Kır ve kent küçük üreticisine yönelik vergi in-
dirimleri, temel tüketim mal ve hizmetlerinin (eği-
tim, sağlık, konut, en temel gıda, enerji ürünleri)
fiyatlarına, destek hatta denetim, yoksul annele-
re, çocuklarının eğitimini sürdürme koşuluna
bağlı olarak ek özel mali yardımlar da çok yarar-
lı olabilir (Brezilya). Çalışanların tükettiği malları üre-
ten sektörlerin girdilerine destek getirmek de dü-
şünülebilir. Bunların bir kısmı yeniden devlet mül-
kiyetine alınabilir.
Böyle bir programın kaynak sorunu, dış yü-
kümlülerin, faiz dışı fazlanın düzenlenmesiyle ek
olarak, hızlı bir vergi reformuyla aşılmaya başla-
nabilir. “Tobin vergisi”ne benzer bir yöntemle ma-
li işlemler vergilenebilir böylece çalışanların ver-
gi yükü azaltılabilir. Aşırı lüks tüketime, çevre kir-
lenmesine yönelik yüksek vergiler yeni kaynak ya-
ratacaktır. En üst yüzde 5’lik gelir diliminden bir
kereye mahsus bir vergi alınabilir, ondan sonra da
ödedikleri vergiler yükseltilebilir.
Bu veya benzer bir modelin gerçekleşmesinin
ilk şartı modele ilişkin tartışmanın halkın önünde
yapılması, medyanın ve krizden en büyük zararı
görecek, toplumsal dokunun hızla çözülmeye baş-
lamasının risklerini algılayabilen sermaye kesim-
lerinin desteğinin kazanılmasına bağlıdır (Tayland).
Umutlu değilim ama, “söyledim ve ruhumu kur-
tardım”...
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
MHP lideri Bahçeli, Alevilerin inanç ve kültür temelli sorunlarõiçin çözüm istedi
‘Anlamaya hazõrõz’
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - MHP Genel
Başkanõ Devlet Bahçeli,
Aleviliğin siyasi istismar ve
rant aracõ olmaktan çõka-
rõlmasõnõ isteyerek bu ke-
simin sorunlarõnõn çözü-
mü için “karşılıklı anlama
ve anlaşılma” sürecinin
başlatõlmasõna hazõr ol-
duklarõnõ bildirdi.
Bahçeli, grup konuşma-
sõna son Kurtuluş Savaşõ
gazisi Şekip Birgöl’ü ana-
rak başladõ. Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn “ya sev ya
terk et” olarak yorumlanan
açõklamalarõna dikkat çeken
Bahçeli, Başbakan’õn sõkõ-
şõnca, bu sözü MHP’ye
mal etmeye çalõştõğõnõ söy-
ledi. MHP’nin hiçbir şe-
kilde böyle bir yaklaşõmõ
benimsemediğini, milli-
yetçilik anlayõşõnõn “ırkçı-
lığa dayanmadığını” sa-
vunan Bahçeli, “Sevme-
yenin terk etmesi yerine,
öncelikle bizi ona sevdi-
recek, beraberliğimizi
saydıracak bir yaklaşı-
mın hâkim kılınması bi-
zim siyaset anlayışımızın
vazgeçilmezlerindendir”
görüşünü dile getirdi.
Türk milletini meydana
getiren “muhteşem beşeri
varlığın” bir bölümünün,
Alevi İslam inancõnõ be-
nimsediğini anõmsatan
Bahçeli, bu kardeşlerin
inanç ve kültür temelli ba-
zõ sorunlarõ, sõkõntõlarõ ve
beklentilerinin bulunduğu-
nu söyledi. Bu durumun
görmezden gelinemeyece-
ğini belirten Bahçeli, “Ta-
rihi süreç içinde bugüne
taşınan önyargılar ve has-
sasiyetler, aşılamayan
korku ve endişeler” ne-
deniyle karşõlõklõ “anla-
ma, anlaşılma” sürecinin
yaşama geçirilemediğini,
bu nedenle de sorunun
“kördüğümler yumağı”
haline geldiğini bildirdi.
Aleviliğin tõpkõ diğer inanç
alanlarõnda olduğu gibi “si-
yasi istismar ve rant ara-
cı” olmaktan çõkarõlmasõnõ
isteyen Bahçeli, “MHP,
Alevi kardeşlerimizin so-
runlarının çözümü için,
bu konuda karşılıklı an-
lama ve anlaşılma süreci
başlatılmasına katkıda
bulunmaya samimiyetle
hazırdır” dedi.
Yaşanan ekonomik krize
de dikkat çeken Bahçeli,
Başbakan Erdoğan’õn bu
konudaki çelişkili açõkla-
malarõnõ eleştirirken “Baş-
bakan Erdoğan ve
AKP’nin krizle ilgili de-
ğerlendirmeleri döviz
kurları gibi dalgalı bir
seyir izlemektedir” diye
konuştu. Bütün bu ürkü-
tücü tablo karşõsõnda Baş-
bakan Erdoğan ve hükümet
üyelerinin hâlâ “krizden
en az etkileneceğiz” diye-
bildiğine dikkat çeken Bah-
çeli, “Bunu diyebilmesi
için akıl denetimlerini
kaybetmiş olmaları ge-
rekmektedir” görüşünü
dile getirdi.
Ahmet Türk, partisinin grup toplantısında Erdoğan ve AKP yönetiminin partisini ve
partili belediye başkanlarını hedef alan açıklamalarına tepki gösterdi. (Fotoğraf:AA)
Türk, Erdoğan’õn ülkeyi ‘darbeci çizgiye’ götürdüğünü söyledi
‘Yasin Hayal’e 3 yıl, taş atan
çocuk için 23 yıl isteniyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk, Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn “ya sev ya terk et”
yaklaşõmõyla en “şoven” milli-
yetçileri bile geride bõraktõğõnõ
belirterek “Acaba AKP, ‘Tek
devlet, tek millet’ söylemini
bir süre sonra ‘tek parti’ da-
yatmasına taşıyarak, bir dik-
ta rejimi mi oluşturmaya ça-
lışıyor?” dedi.
Türk, partisinin grup toplan-
tõsõnda Başbakan Erdoğan ve
AKP yönetiminin partisini ve
partili belediye başkanlarõnõ he-
def alan açõklamalarõna tepki
gösterdi. Erdoğan’õn sözlerinden
kendilerine yönelik “hırs ve
nefret aktığını” belirten Türk,
adil ve demokratik bir ülkede
savcõlarõn derhal harekete geç-
mesi gerekirken bunun yapõl-
madõğõnõ belirterek, halkõn bu
yaklaşõma tarihi yanõtõnõ seçim-
lerde vereceğini söyledi.
Dersim isyanõndan “zulüm”
diye söz eden Türk, “binlerce
insana akıl almaz zulüm ya-
pıldığını” öne sürdü.
AKP iktidarõ döneminde 6
yaşõndaki çocuklarõn ellerinin
kelepçelenerek gözaltõna alõn-
dõğõnõ ve 23 yõlla yargõlandõğõ-
nõ belirten Türk, “Hrant Dink’in
katil zanlısı Yasin Hayal bom-
ba atmak suçundan 3 yılla
yargılanıyor. Taş atan çocuk-
lar ise 23 yılla! Bu kadar çar-
pık bir adalet anlayışı olabilir
mi?” görüşünü dile getirdi.
Mehmet Ali Aybar’õn bu yak-
laşõmlara “ceberrut devlet”
dediğini anõmsatan Türk, AKP
hükümetinin ülkeyi 12 Eylül
rejimini andõran “darbeci çiz-
giye” götürdüğünü söyledi.
Türk, bu yaklaşõmõn akõllara,
AKP’nin “tek devlet, tek mil-
let” söylemini bir süre sonra
“tek parti” dayatmasõna taşõ-
yarak, bir “dikta rejimi mi
oluşturmaya çalışıyor” soru-
sunu getirdiğini söyledi.
2-B MECLİS YOLUNDA
Turizm kentleri
yağmalanacak
Hükümetin Meclis’e getirmeye
hazõrlandõğõ tasarõ yasalaşõrsa turizm
kentlerinde su havzalarõ ve orman arazileri
yakõnõndaki 2-B arazileri AKP
yandaşlarõnõn yatõrõm arazilerine dönecek.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Orman
talanõna neden olacağõ
gerekçesiyle eleştirilen
2-B düzenlemesi yeni-
den gündeme getirilir-
ken, uzmanlar çalõşma-
nõn “yerel seçim yatı-
rımı” olduğuna dikkat
çekiyor.
2-B sorununun çözü-
mü için anayasa deği-
şikliğinin gerçekleşme-
si halinde en büyük rant
alanõ yaratõlacak illerin
başõnda Antalya geli-
yor. 2-B arazilerinin or-
man özelliğini kaybet-
mesine karşõn özellikle
turizm kentlerinde or-
man alanlarõ ve su hav-
zalarõnda yapõlaşmaya
yol açacağõna dikkat çe-
kiliyor. Bu arazilerde
toplu konut yatõrõmõ ya-
põlacağõ vaatlerinin de
seçim yatõrõmõnda etkin
olarak kullanõlabileceği
belirtiliyor. 2-B arazi-
lerinin birçoğunun or-
man özelliğini kaybet-
mesine karşõn diğer or-
man alanlarõna ve su
havzalarõna yakõn yer-
lerde bulunmasõ, mevcut
orman alanlarõnõ ve su
havzalarõnõ de tehdit
edecek.
Uzmanlar söz konusu
hazõrlõğõn orman alanla-
rõnõn yağmalanmasõnõ
teşvik edecek örtülü bir
af anlamõna geldiğini
belirtiyor. Şehir Plancõ-
larõ Odasõ İstanbul Şube
Başkanõ Erhan Demir-
dizen, orman alanlarõn-
daki yapõlaşmayõ özen-
direcek, af anlamõna ge-
lecek böyle bir uygula-
maya karşõ olduklarõnõ
belirtti. Geçmişte de
özellikle yerel seçimle-
rin öncesinde pek çok af
kararõ çõktõğõnõ anõmsa-
tan Demirdizen uygula-
ma ile orman alanlarõnõn
tehdit altõna girdiğini
söyledi.
‘Antalya hedefte’
Antalya’da orman
vasfõnõ kaybetmiş arazi-
ler 45 bin 548 hektarlõk
bir alana yayõlõyor. An-
talya’yõ 39 bin 287 hek-
tar ile Mersin, 34 bin
887 hektar ile de Balõ-
kesir izliyor. Çevre ve
Orman Bakanlõğõ ile
Maliye Bakanlõğõ’nõn
ortak görüşüyle anayasal
değişikliğin gerçekleş-
mesi halinde şehir mer-
kezlerinde kalan 2-B
arazileri üzerinde kent-
sel dönüşüm projeleri
gerçekleştirilecek. He-
deflenen projelerle mini
kentler oluşturulacak.
Maliye Bakanõ Ke-
mal Unakıtan dün ga-
zetecilerin sorularõ üze-
rine 2-B ile ilgili çalõş-
malarda sona yaklaşõl-
dõğõnõ belirtti. Düzenle-
menin yakõnda
TBMM’den geçeceğini
ümit ettiğini söyleyen
Unakõtan, yasanõn ye-
rel seçimden önce mi
sonra mõ TBMM’den
geçeceği yönündeki so-
rulara ise “Bunlar se-
çimlere bağlı hususlar
değil” yanõtõnõ verdi.
Bağış ‘neo-
con’ları hedef aldı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
AKP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Egemen
Bağõş, Demokrat Parti’nin
seçim zaferinin,
Washington’õn artõk
kullanõm tarihi geçmiş
“neo-con”larõna ciddi bir
darbe vurduğunu belirtti.
Bağõş, Newsweek dergisi
editörüne gönderdiği
yazõda, Washington
Enstitüsü Türkiye masasõ
direktörlerinden Soner
Çağaptay’õn yazdõğõ
makaleyi değerlendirdi.
“Türkiye ve ABD
stratejik müttefiktir.
Liderler değişebilir, ancak
güçlü ilişkiler ve ortak
çõkarlarõmõz kalõcõdõr’”
diyen Bağõş, “Eğer
Türkiye’de Amerikan
aleyhtarlõğõ varsa bunun
kaynağõ AKP değil, Soner
Çağaptay’õn dost ve
ahbaplarõdõr” dedi.
Bayram Bozyel
af istedi
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
HAK-PAR Genel Başkanõ
Bayram Bozyel, dün
Diyarbakõr’da düzenlediği
basõn toplantõsõnda İmralõ
Adasõ’ndaki durumun
istismara açõk olduğunu
savunarak Abdullah
Öcalan’õn başka bir
cezaevine nakledilmesini
istedi. Kürt sorununun
çözümüne ilişkin
özgürlük zemini
oluşturulmasõ gerektiğini
ifade eden Bozyel,
“Şiddete başvurmamak
koşuluyla, bütün Kürt
siyasi partilerine açõk
siyasette yer açõlmalõdõr.
Geniş kapsamlõ genel
siyasal af kanunu ile
herkese legal zemin yolu
açõlmalõdõr” dedi.
PKK bombacısına
ömür boyu hapis
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Terör örgütü
PKK’nin saldõrõlarõna
katõlõp 2003 yõlõnda 2
askeri şehit ettikten sonra
2007’de Hatay ve
Adana’da bombalõ
eylemler yapmak
üzereyken yakalanan
Yõldõrõm Çelebi (35),
“terör örgütü adõna silahlõ
eylem yaparak devletin
birliğini ve bütünlüğünü
bozmak” suçundan ömür
boyu hapis cezasõna
çarptõrõldõ. Özel yetkili 8.
Ağõr Ceza Mahkemesi
Çelebi’ye ayrõca
“patlayõcõ madde
bulundurmak” ve “sahte
kimlik kullanmak”
suçlarõndan da 10 yõl
hapis cezasõ verdi.
AKP’li başkandan
erken yalanlama
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP’li
belediyelerin
yolsuzluklarõnõ
açõklamaya hazõrlanan
CHP Grup Başkanvekili
Kemal Kõlõçdaroğlu’ndan
önce Adana Büyükşehir
Belediyesi’nin AKP’li
Başkanõ Aytaç Durak,
hakkõnda çõkan yolsuzluk
savlarõna ilişkin açõklama
yaptõ. Her seçim
döneminde yolsuzlukla
suçlandõğõnõ ileri süren
Durak, “Ben yolsuzluk
yapmadõm. Benim
hakkõmda her zaman
böylesi şeyler konuşulur”
dedi. Adana’daki 227
mahalle muhtarõ ile
toplantõ düzenleyen,
ancak daha çok
Kõlõçdaroğlu’nun
açõklamalarõna değinen
Durak, eşine ait arazide
imar düzenlemesi yaparak
rant sağladõğõ iddialarõnõ
yalanladõ.
Aleviliğin tõpkõ diğer inanç alanlarõnda olduğu
gibi “siyasi istismar ve rant aracõ” olmaktan
çõkarõlmasõnõ isteyen Bahçeli, “MHP, Alevi
kardeşlerimizin sorunlarõnõn çözümü için, bu
konuda karşõlõklõ anlama ve anlaşõlma süreci
başlatõlmasõna katkõda bulunmaya hazõrdõr” dedi.
DUYURU
İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nda 91593-36655 sicil numarasõyla kayõtlõ Hür Si-
gorta AŞ unvanlõ şirketimizin Afyonkarahisar Ticaret Sicil Memurluğu’nda 10011 si-
cil no ile kayõtlõ Afyonkarahisar acentesi Musa Kazõm Gömleksiz ile Afyonkarahisar
1. Noterliği’nin 27 Ağustos 2007 tarihli 19425 yevmiye no ile yapõlan acentelik söz-
leşmesi ve kendisine Beyoğlu 10. Noterliği’nin 21 Ağustos 2007 tarihli 24467 yev-
miye No’lu umumi vekaletname ile verilen tüm yetkiler acentenin şirket prensipleri-
ne uymamasõ nedeni ile Beyoğlu 10. Noterliği’nin 16 Ekim 2008 tarihli 30955 yev-
miye No’lu fesihname, azilnamesi ile kaldõrõlmõştõr. Musa Kazõm Gömleksiz ile şir-
ketimiz arasõnda hiçbir bağ kalmamõş olmakla münfesih acentenin uhdesinde bulunan
1499329 – 1499383 – 1499384 – 1499385 – 1499386 – 1499387 – 1499403 –
1499408 – 1499417 – 1499483 – 1499500 – 1500391 – 1708309 – 1708310 –
1708311 – 1708318 – 1708321 – 1708323 – 1708324 – 1708327 – 1708334 –
1708340 – 1708342 – 1708347 – 1708354 – 1708361 – 1708362 – 1708363 –
1708364 – 1708365 – 1708366 – 1708367 – 1708368 – 1708369 – 1708370 –
1708371 – 1708372 – 1708373 – 1708374 – 1708375 – 1708376 – 1708377 –
1708378 – 1708379 – 1708380 – 1708381 – 1708382 – 1708383 – 1708384 –
1708385 – 1708386 – 1708387 – 1708388 – 1708389 – 1708390 – 1708391 –
1708392 – 1708393 – 1708394 – 1708395 – 2092301 – 2092302 – 2092303 –
2092304 – 2092305 – 2092306 – 2092307 – 2092308 – 2092309 – 2092310 –
2092311 – 2092312 – 2092313 – 2092314 – 2092315 – 2092316 – 2092317 –
2092318 – 2092319 – 2092320 – 2092321 – 2092322 – 2092323 – 2092324 –
2092325 – 2092326 – 2092327 – No’lu boş poliçeler şirketimizce iptal edilmiş olup,
hükümsüzdür. 3. kişilere ilanen duyurulur.
Hür Sigorta AŞ