Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
tiyati anlaşma yerine kimi koşulları içeren yeni bir
stand-by anlaşması yaparsak ancak 50-60 milyar do-
lar verebilirmiş amma…
IMF’nin de yardıma muhtaç o kadar çok ülkeye ye-
terince dolar verdiği için kasası neredeyse tam ta-
kır kuru bakıra dönüşmüş… oysa Türkiye ancak 100
milyar dolara gereksiniyormuş…
İşsizlik oranı (yüzde 9.8) -geçen ağustos rakam-
larına göre- fena halde artıyormuş… eylül, ekim, ka-
sım aylarında işsizliğin daha da artacağı tahmin edi-
liyormuş…
Bütün bunlar hükümete, kimi çevrelere göre
“mış, muş!”.
Bizim için tek sorun, köşe yazılarının konu edin-
diği tek konu, RTE ile eşinin baş konuk olarak ka-
tıldığı bir karikatüristin evindeki akşam yemeği…
Bu yemekle ilgili korkunç bir iddia atıldı ortaya.
Müslüman RTE’nin yediği adı Panna Cotta olan tat-
lının kökenindeki ithal malı jelatinin “ağırlıklı olarak do-
muz kemiğinin dokusundan yapıldığı” öne sürülü-
yor.
Yerel seçim arifesinde başında türlü gaile yetmi-
yormuş gibi şimdi de RTE’ye domuz kemiğinden üre-
tilen jelatinden yapılmış tatlıyı yedirmek ha?
Domuz sözcüğünü ağzına almayan Müslüman
Başbakanımıza her anlamıyla suikast bu!
Üstelik akşam yemeğiyle ilgili sorular, sorular…
Başbakan Panna Cotta’yı yedi mi yemedi mi? Yok-
sa yazılanlar şu veya bu konulu bir bakanlığın kol-
tuğuna oturmayı düşleyen akşam yemeğini düzen-
leyen AKP milletvekili hanımın önünü kesmek için bir
iftira kampanyası mı?
Dahası var. Her gün sütun sütun yalakalık eden bir
köşe yazarı kafayı çektikten sonra iktidardakilere akıl
verme virüsünün kışkırtmasıyla parmağını RTE’nin
burnuna sallayarak; örneğin Güneydoğu politikası-
nın nasıl olması gerektiği veya bu konudaki hatalar
üzerine nutuk çekmiş… İşadamlarından biri, Gü-
neydoğu politikası ile ilgili öğütler vermiş... Çoğu de-
rin mevzulara katılmamış… Bir gözlemciye göre,
RTE’nin gazabından korktukları için böyle davran-
mışlar…
Tabii yemekte ekonomik kriz ve etkileri, RTE’nin
ekonomik konulardaki dehası üzerine konuşmalar ya-
pılmamış… Daha çok -ağzı olanın konuştuğu- Kürt
meselesi, AB ile ilişkiler üzerine nutuklar irad edilmiş.
RTE’nin ağabey diye seslendiği Hasan Cemal ile
Ortadoğu’dan başlayarak dünya sorunlarında uzman
kesilen Cengiz Çandar’ın, konuklar arasında ol-
mayışlarını insan yadırgıyor.
Elbette ülkemizin başbakanı ile düşünen beyinleri
bir araya gelince her ağızda sakıza dönüşen konu-
ları konuşacaklar; Atatürk devrimlerine çağdaş ba-
kışı veya Cumhuriyetin temel ilkelerine dokunulma-
yacağını tartışıp söyleşecek değiller ya…
Zaten gerek de kalmadı böyle tartışmalara… Ör-
neğin kara çarşaf sokaktan çıktı, Atatürk’ün parti-
si olmakla övünen CHP’ye girdi.
Atatürk parti konusunda da haklı çıktı.
Falih Rıfkı Atay bir kitabında şöyle bir olay anla-
tır: Parti Genel Sekreteri Recep Peker -o zamanki
adı Halk Fırkası olan- CHP ile ilgili bir yazıyı incele-
yen Mustafa Kemal’in kenara görüşünü yazarken “fır-
kanın…(partinin)” yazdığını görür ve “Paşam neden
‘fırkam (partim)’ yazmıyorsunuz” diye sorar.
Mustafa Kemal başını kaldırır ve Peker’e; “Parti-
nin yarın ‘benim partim’ kalacağını nereden bileyim?”
der.
Ya bugün? Mustafa Kemal’in kapı dışarı ettiği ka-
ra çarşaf ve türbana törenle kurucusu olduğu CHP
rozeti takıldı.
-Baykal’ın yorumuna göre- kara çarşafla türban
CHP’de “siyaset yapma hakkına” kavuşuyor(muş).
Olay Falih Rıfkı Atay’ın aktardığı Mustafa Kemal’in
yetmiş yıl önceki kehanetini anımsatıyor.
Kimileri oy oy diyor. Mustafa Kemal’lerin gözlerinde
iki damla yaş!
19 KASIM 2008 ÇARŞAMBA SAYFACUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 14
Edirne Y 12
Kocaeli Y 15
Çanakkale Y 14
İzmir Y 17
Manisa Y 17
Aydın Y 19
Denizli Y 17
Zonguldak Y 15
Sinop Y 16
Samsun Y 16
Trabzon Y 17
Giresun Y 17
Ankara Y 13
Eskişehir Y 9
Konya Y 13
Sıvas Y 13
Antalya Y 21
Adana B 22
Mersin B 23
Diyarbakır Y 17
Şanlıurfa Y 21
Mardin Y 16
Siirt Y 17
Hakkâri Y 9
Van Y 9
Kars Y 9
Oslo K 0
Helsinki K 5
Stockholm B 1
Londra PB 12
Amsterdam Y 12
Brüksel Y 9
Paris PB 9
Bonn Y 8
Münih Y 16
Berlin Y 10
Budapeşte B 10
Madrid PB 16
Viyana Y 7
Belgrad PB 9
Soyfa Y 11
Roma Y 17
Atina Y 17
Zürih Y 10
Moskova K 0
Aşkabat B 17
Astana PB 4
Taşkent PB 16
Bakû PB 14
Bişkek B 11
Tiflis B 11
Kahire PB 25
Şam PB 24
Yurt geneli parçalı çok
bulutlu, Marmara, Ege,
İç Anadolu, Batı ve Orta
Karadeniz ile Kahraman-
maraş çevreleri, öğleden
sonra ve akşam saatle-
rinde Doğu ve Güneydo-
ğu Anadolu sağanak ya-
ğışlı geçecek. Kıyı ve Gü-
ney Ege ile Batı Akde-
niz’de yağışların gök gü-
rültülü ve sağanak şek-
linde olması bekleniyor.
Öcalan ‘siyasi
lider’ olarak
gösterildi
MÜSİAD’a bir köy
çalõşmalarõna başladõ. TOKİ’nin
belirlediği 15-20 dolar arasõn-
daki metrekare fiyatõ bölge hal-
kõnõn tepkisine neden oldu. TO-
Kİ’nin belirlediği fiyatõ adil
bulmayan bölge halkõ arazilerin
ucuz fiyatla el değiştirmesi için
köyün altyapõ yatõrõmlarõnõn
durdurulduğunu söylediler. Da-
va açma hazõrlõğõnda olan yurt-
taşlar, “Köy sınırından geçen
Hadımköy Deresi arıtılmı-
yor. Hem belediye hem de
TOKİ bizi bezdirmeye çalışı-
yor. Altyapı yok, yollarımız
bile yapılmıyor” dediler. De-
liklikaya köyünün sõnõrlarõnõn
son bulduğu yerde derenin arõ-
tõldõğõna dikkat çeken bölge
sakinleri, “İlk kamulaştırma-
larda el değiştiren araziler
metrekaresi 250 dolardan
başlayan fiyatlarla MÜSİ-
AD’a bağlı Özar ve Demirci-
ler adlı iki kooperatife satıldı.
Şimdi de bu bölgede sanayi te-
sisi yapmak istiyorlar” diye
konuştular. MÜSİAD Genel
Sekreterliği’nden iddialara iliş-
kin yapõlan açõklamada söz ko-
nusu bölgede MÜSİAD üyesi
kooperatiflerin iştirakçi olarak
faaliyette bulunduklarõ belirti-
lerek “Üyelerimizin çalışma-
ları kurumumuzdan bağımsız
yürütülmektedir” denildi. Ha-
dõmköy Belediyesi yetkilileri ise
TOKİ’nin kamulaştõrma çalõş-
malarõnõ doğrulayarak proje-
nin Hadõmköy Belediyesi’nin
sorumluluğunda olmadõğõnõ be-
lirttiler.
TOKİ Başkanõ Erdoğan
Bayraktar imzasõyla Başba-
kanlõk’a iletilen kamulaştõrma
yazõsõnda, İstanbul’un Çatalca
ilçesine bağlõ Hadõmköy Bel-
desi’nin Deliklikaya köyü sõ-
nõrlarõnda yapõlmasõ planlanan
“konut, eğitim, sağlık, sanayi
ve turizm yatırımları” için
arsa sõkõntõsõ bulunduğu gerek-
çe gösterilerek kamulaştõrma
yetkisi istendi. Söz konusu ara-
zinin 1/1000 Ölçekli Uygulama
İmar Planlarõ’nda Lojistik Tes-
isleri alanõ olarak tahsis edildi-
ği de kaydedilen yazõya göre,
arazilerin üzerinde “her türlü
imalat, ‘sanayi tesisi’, sebze-
meyve hali ve nakliye am-
barları” yapõlabilecek.
Alp Havacılık ilk teslimatı yaptı
İETT çalışanlarından ‘maskeli eylem’
İstanbul Haber Servisi - Hak-İş’e bağlõ
Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri
Sendikasõ (Hizmet-İş) üyesi yaklaşõk 300
İETT çalõşanõ, ücretlerin zamanõnda öden-
memesini dün Beyoğlu’ndaki İETT Genel
Müdürlüğü Binasõ önünde “Maskeli Ey-
lemle” protesto etti. “İşten çıkarılma teh-
didi” nedeniyle yüzlerini maskeyle gizleyen
İETT çalõşanlarõ, İstanbul Büyükşehir Bele-
diye (İBB) Başkanõ Kadir Topbaş ve İETT
Genel Müdürü Mehmet Öztürk’e istifa
çağrõsõnda bulundu.
21 Ağustos’taki 2 saatlik iş yavaşlatma ey-
leminin ardõndan dün ikinci kez eylem yapan
İETT çalõşanlarõ, “Topbaş-Öztürk el ele hak-
kımız nerede”, “Gece gündüz demeden hiz-
met eden İETT işçisi mutsuz. NEDEN?”,
“Obama bize yardım et” yazõlõ dövizler aç-
tõ. “Topbaş, Öztürk istifa”, “Hakkımızı ve-
rin” sloganlarõ atan grup adõna basõn açõkla-
masõ yapan Hizmet-İş Sendikasõ 3 No’lu Şu-
be Başkanõ Telat Demirel, İBB’ye bağlõ iş-
tiraklerde ücretlerin zamanõnda ödenmesine
karşõn İETT’nin ücretleri zamanõnda öde-
mediğine dikkat çekti.
Hizmet-İş Sendikasõ’nõn örgütlü olduğu
İETT ve Kiptaş AŞ çalõşanlarõnõn İstan-
bul’da ağõr koşullarda hizmet verdiğine de dik-
kat çeken Demirel, İBB’nin tüm birimlerin-
de Mart 2008’de yapõlan toplu iş sözleşme-
sinden doğan ücret farkõnõn ödenmesine kar-
şõn İETT personelinin farklarõnõ alamadõğõnõ
vurguladõ. Demirel, “Gecikmeler iş barışı-
na ve iş huzuruna ciddi zararlar vermek-
tedir. Sorunlarımızı sıklıkla dile getirme-
mize karşın İETT yönetimi ciddi bir adım
atmamıştır. Yönetimin bu tutumu bizi
demokratik haklarımızı kullanmaya sevk
etmektedir” dedi.
Demirel’in açõklamasõnõn ardõndan İETT ça-
lõşanlarõ giysilerini çõkararak İETT yönetimini
protesto etti. Maskelerini çõkaran bir grup ise
“Yönetimden korkmuyoruz. Bizi işten çı-
karsınlar” dedi. Grup eylemin ardõndan
olaysõz bir şekilde dağõldõ.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Son insanlõ savaş
uçağõ olarak kabul edilen F-
35’in kritik motor parçasõ Es-
kişehir’de faaliyet gösteren Alp
Havacõlõk tarafõndan üretilerek
Amerikalõ Pratt & Whitney’e
teslim edildi. Savunma Bakanõ
Vecdi Gönül, F-35’in Türk
Hava Kuvvetleri’nde F-16’larõn
yerini alacağõnõ söyledi.
F-35 projesi kapsamõnda iki
tür motor üretilecek. Bu mo-
torlardan Pratt & Whitney’in
üreteceği motorun kritik parçasõ
olan “yüksek devirli ve uçuş
kritik Fan Rotor Rear Hub”
Alp Havacõlõk tarafõndan üreti-
liyor. Üretimi ve kabulleri ger-
çekleşen ilk ürünün teslimatõ
için düzenlenen törene Milli
Savunma Bakanõ Gönül, Mali-
ye Bakanõ Kemal Unakıtan,
Savunma Sanayii Müsteşarõ
Murad Bayar katõldõ. Alp Ha-
vacõlõk Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Tuncer Alpata, babasõnõn
hedefleri doğrultusunda hava-
cõlõk sektöründe çalõşmalarõ
hõzlandõrdõklarõnõ söyledi. Şu
anda 300 çalõşanõ olan bir firma
olduklarõnõ önümüzdeki yõl ça-
lõşan sayõsõnõn 400’e çõkmasõnõn
planlandõğõnõ belirten Alpata, F-
35 projesi kapsamõnda hedef-
lerinin 1 milyar dolarlõk satõş ol-
duğunu söyledi. Milli Savunma
Bakanõ Gönül, 2050’lerde hava
kuvvetlerinin bel kemiği ol-
masõ beklenen F-35’lerin F-
16’larõn yerini alacağõnõ dile ge-
tirdi. Gönül, proje kapsamõnda
alõnacak uçaklara harcanacak
kadar iş payõnõn yerli firmalara
yaptõrõlmasõnõn amaçlandõğõnõ,
bunun teknik altyapõyõ da ge-
liştirdiğine dikkat çekti.
Savunma Sanayii Müsteşarõ
Bayar da, projeye Türkiye’nin
ortak olmasõnõn sonuçlarõnõ al-
dõklarõnõ, son dönemde F-35’le
ilgili olarak 4 tören düzenle-
diklerini dile getirdi. TAI’nin F-
35’in orta gövdesini üreteceği-
ni belirten Bayar, “Birkaç yıl
önesine kadar kendisi KOBİ
olan Alp Havacılık, şimdi
KOBİ’lere iş yaptırdığını söy-
lüyor. Türk savunma sanayi-
sinin kısa sürede geldiği yerin
göstergesidir” dedi. Bayar, Es-
kişehir’in de yavaş yavaş bir ha-
vacõlõk merkezi olduğunu dile
getirdi.
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Dünyaca ünlü İngiliz kökenli
Savunma Dergisi Jane’s Defence “Türki-
ye’nin siyasi liderleri” başlõğõ altõnda,
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz
Baykal, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Ge-
nelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker
Başbuğ’un yanõ sõra terörist Abdullah Öca-
lan’a da yer verildi. Öcalan’õn bu listeden çõ-
karõlmasõ için Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn devre-
ye girdiği ama başarõlõ olamadõğõ öğrenildi.
Arkasõnda İngiliz ordusu ve İngiliz gizli ser-
vesi MI6’in olduğu bilinen ve kurulduğu 19.
yüzyõlõn ortalarõndan bu yana dünyanõn önde
gelen savunma kaynaklarõndan biri olarak
kabul edilen Jane’s Defence, Türkiye yöne-
lik bir skandala imza attõ. Derginin yõllõğõ
15-20 bin pound arasõ değişen miktarlarla
abone olunan internet sitesinde yayõmlanan
Askeri ve Güvenlik Değerlendirmeleri baş-
lõklõ raporun Doğu Akdeniz’e ilişkin bölü-
münde yer alan ülke profillerinde Türki-
ye’nin siyasi liderleri arasõnda terörist Ab-
dullah Öcalan da sayõldõ. Ülke profillerinin
Afganistan bölümündeki siyasi liderler arasõ-
na Taliban’õn lideri Molla Ömer’i ve el Kai-
de’nin lideri Usame bin Ladin’i almayan
Jane’s Defence’in, Türkiye’de terör örgütü
PKK’yi de siyasal parti olarak değerlendirdi-
ği ortaya çõktõ. Genelkurmay Başkanõ Orge-
neral Başbuğ’un da “siyasi lider” olarak gö-
rülmesi ve listede Orgeneral Başbuğ’un he-
men ardõndan Abdullah Öcalan’a yer veril-
mesi dikkat çekti.
Edinilen bilgilere göre Dõşişleri Bakanlõğõ
söz konusu listeden Abdullah Öcalan’õn çõ-
karõlmasõ için Jane’e Defence’in İngilte-
re’deki merkezi nezdinde girişimde bulundu.
Hatta, Afganistan örneğini veren Türk diplo-
matlar, “Öcalan’ı bu listeye koyduğunuza
göre Bin Ladin ve Molla Ömer’i neden bu
listeye koymuyorsunuz? Afganistan ülke
profilinde bu isimler bulunmuyor” dedi-
ler. Ancak dergi yetkililerinden, “Biz siyasi
liderlerin popülerliğine bakıyoruz” yanõtõ
aldõlar. Listede yer alan isimlere ilişkin yapõ-
lan değerlendirmede Başbakan Erdoğan için
“Türkiye’deki İslamcı hareketin karizma-
tik lideri” nitelendirmesinde bulunuldu.
Dergi, Erdoğan’õn İstanbul’da fakir işçi sõnõ-
fõnõn bulunduğu Kasõmpaşa’da büyümüş ol-
duğuna dikkat çekerken AKP’nin son dö-
nemdeki icraatlarõ bağlamõnda Türkiye’nin
en büyük medya grubunun Erdoğan’õn 27
yaşõndaki damadõnõn genel müdür olarak gö-
rev yaptõğõ bir şirkete satõlmõş olmasõ vurgu-
landõ.
‘Hizmeti durdurma
noktasına geldik’Başbakan ile Enerji Bakanõ’nõn BOTAŞ açõklamalarõ doğru çõkmadõ
Erdoğan ile Güler yanıltmış
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Bu yõl içinde yüzde 82.5 zam
yapan BOTAŞ ile ilgili Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn “BOTAŞ’ın silinen 236 milyon
YTL’lik EGO gecikme zammı alacağının
Hazine’den karşılandığı”, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanõ Hilmi Güler’in de “BO-
TAŞ’ın sıfır kârla çalıştığı” yönündeki
açõklamalarõnõn gerçeği yansõtmadõğõ ortaya
çõktõ. Geçen hafta basõna kapalõ yapõlan BO-
TAŞ KİT Komisyonu görüşmelerinde, DSP
İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert, Anka-
ra Anakent Belediye Başkanõ Melih Gök-
çek’e bağlõ EGO’nun BOTAŞ’a olan 236 mil-
yon YTL’lik gecikme zammõ borcunun yasa
ile silindiğini anõmsatarak BOTAŞ yönetimine
şu soruyu sordu:
“Başbakan bu zararın, yaklaşık 236
milyon YTL’lik zarar, bunun Hazine ta-
rafından karşılandığını iki gün önce açık-
ça söyledi. Fakat Yüksek Denetleme Ku-
rulu raporunda açıkça belirtiliyor: Hazi-
ne tarafından karşılanması tarafınızca ta-
lep edilmiş. Ancak Hazine Müsteşarlığı bu
zararın ödenmesinin mümkün olmadığını
size bildirmiş. Dolayısıyla Sayın Başbakan’ı
kurum olarak siz mi yanlış bilgilendiri-
yorsunuz? Yoksa danışman kadrosu ta-
rafından mı yanıltılıyor?”
BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol bu
soruya yanõt vermekten kaçõnarak sadece
“Bizim bu konuyla ilgili Hazine Müste-
şarlığı’na bir yazımız var. BOTAŞ’a bunun
bir görev zararı olarak ödenmesi konu-
sunda talebimiz oldu. Ancak Hazine Müs-
teşarlığı talebimize olumsuz yanıt verdi” di-
ye konuştu.
Yine komisyon görüşmeleri sõrasõnda MHP
Bursa Milletvekili Necati Özensoy, BO-
TAŞ’õn EGO’dan olan alacağõnõ tahsil ede-
memesinin kurumu finansal sõkõntõya soktu-
ğunu belirterek “Finansman sıkıntılarından
dolayı elbette BOTAŞ’ın zam yapma ihti-
yacı oluştu. Ancak Sayın Bakan’ın bir açık-
laması var: ‘Biz bugüne kadar doğalgazõ sõ-
fõr kârla satõyorduk’ dedi. Ben onu da me-
rak ettim. Burada Genel Müdürümüzün
yaptığı ön bilgilendirmede 965 milyon
YTL 2007 yılı kârı var. Doğalgaz sıfır kâr-
la satılmıyorsa bu kârı BOTAŞ nereden el-
de etti?” diye sordu.
Düzyol, bu soruya da “2007 yılı kârı 900
milyon dolar. Biz sıfır kâr ile çalıştığımı-
zı söylemedik. Sayın Bakan’ın o ifadeleri
nerede sarfettiğini bilmiyorum. Bakan
zannediyorum bu yıl içerisindeki kâr-za-
rar tablomuzdan bahsetmek istemiştir.
Bu seneyi başabaş noktasında kapatmayı
hedefliyoruz” yanõtõnõ verdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ceza
Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarõnca zo-
runlu olarak görevlendirilen avukatlarõn taksi
masraflarõnõn ödenmesinin kõsõtlanmasõ An-
kara Barosu’nun tepkisini çekti. Ankara Ba-
rosu CMK Merkezi Başkanõ Kemal Akkurt
CMK uygulamasõnda sorunlarõn çõğ gibi bü-
yüdüğünü ve hizmet vermeyi durdurma nok-
tasõna geldiklerini belirtti. CMK’den zorunlu
olarak görevlendirilen avukatlarõn yol gider-
leri, ilgili yönetmelik uyarõnca ayrõca ödeni-
yordu. Avukatlar da görev yerlerine taksiyle
gidebiliyor, karşõlõğõnda da yol giderini geri
alabiliyordu. Ancak Adalet Bakanlõğõ Ceza
İşleri Genel Müdürlüğü geçen haftalarda ge-
nelge yayõmlayarak, yol giderlerinin sürekli
arttõğõna işaret etti. Genelgede, yol giderinin,
mutat olan taşõta göre, gerçek masraf üzerin-
den yapõlacağõ belirtildi. Genelgede, gecele-
yin ya da başka ulaşõm aracõnõn bulunmama-
sõ gibi zorunlu sebepler nedeniyle mutat ta-
şõttan başka taşõtla seyahat edilmesi duru-
munda da yol giderinin ödenebileceği kayde-
dildi. Ancak bunun için “avukatların zo-
runluluk sebebinin belirtildiği yazı ile yol
giderine ilişkin belge ve faturaları baroya
teslim etmesi, baronun ödeme emri belgesi
düzenlenmesi için Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı’na evrakı göndermesi, Başsavcılığın ge-
rekli araştırmaları yapması ve yol gideri-
nin ödenmesini uygun görmesi” gerekiyor.
Ankara Barosu CMK Merkezi Başkanõ
Avukat Kemal Akkurt, CMK giderlerinin
arttõğõ gerekçesiyle avukatlarõn taksi kullan-
masõnõn sõnõrlandõğõnõ belirterek, “Bakanlık,
görev yerlerine otobüs, dolmuş ya da tren-
le gidilmesini şart koşmaya başladı. Özel-
likle büyük şehirlerde, her yere bu vasıta-
larla gitmek kolay olmuyor. Bu durumda
taksi kullanımı mantıklı ve pratik olduğu
kadar mesleğin onuruna da yakışıyordu.
Genelge, meslektaşlarımızı sıkıntıya sok-
tu” diye konuştu.
Menderes’in
çığlığını duyan yok
TEVFİK AKBAŞ
AYDIN - Bodrum’da
işletme sahiplerinden al-
dõklarõ balõk armağan-
larõyla gündeme gelen
TBMM Çevre Komis-
yonu üyeleri, Mende-
res’i de görmezden gel-
di. Her geçen yõl daha
fazla zehir soluyan, ba-
lõkçõlõğõn yok olduğu
Büyük Menderes Neh-
ri’ni yalnõzca köprü üze-
rinden izleyen TBMM
Çevre Komisyonu üye-
lerine, Aydõn’dan tepki
yağdõ.
15 komisyon üyesi
milletvekilinin göz ucuy-
la gözlemlediği Büyük
Menderes Nehri adeta
siyaha bürünmüş du-
rumda. Menderes hav-
zasõndaki yüzlerce sa-
nayi kuruluşu ve alt ya-
põsõ olmayan belediyeler,
çaylar ve dereler aracõ-
lõğõyla pis sularõnõ Men-
deres Nehri’ne boşaltõ-
yor. Ekmeğini nehirden
balõk tutarak sağlayan
yüzlerce insan ise sõkõn-
tõlõ günler yaşõyor.
Son yağan yağmurlar-
la Menderes Nehri’nde-
ki su düzeyi biraz yük-
selse de balõkçõ esnafõ
dertli. 15-20 yõl öncesi-
ne dek sazan, sarõbalõk,
yõlanbalõğõ ve yayõnba-
lõklarõyla dolu nehirden
su bile içilebildiğini
anõmsatan balõkçõlar şun-
larõ söylediler: “Son yıl-
larda balık çeşitleri
azaldı. En büyük ne-
den de suyun kirlen-
mesi. Sanayi kuruluş-
ları ve belediyeler atık
sularını nehre boşaltı-
yorlar. Günlük 40 kilo
50 kilo balık aldığımız
günler mazide kaldı.
Şimdi birkaç kilo balık
tutabiliyoruz. Bu da
tekne yakıtımızı karşı-
lamıyor. Çevre Ko-
misyonu üyeleri bizim
yanımıza gelseydi ger-
çeği yerinde görmüş
olurlardı. Nehrin bir
an önce bu kirlilikten
kurtarılması için zey-
tinyağı işletmeleri gibi
diğer sanayi kuruluş-
larına da tebligatlar
yapılıp, arıtma tesisle-
rini oluşturmaları için
takvim belirlenmeli.”
Baştarafı 1. Sayfada
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp
Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde
çalışan sağlıkçılar, iki saat iş
bırakarak, taşeron işçilerinin
çalışma koşullarının düzeltilmesi
ve döner sermaye gelirlerinin
adaletli dağıtılması için eylem
yaptı. Poliklinikler önünde
sabah erken saatlerde toplanan
SES ve Dev Sağlık-İş üyeleri,
“İnsanca yaşamak istiyoruz”,
“Sağlık haktır satılamaz”,
“Zafer direnen emekçinin
olacak” şeklinde sloganlar attı.
Adana Tabip Odası’na üye
doktorların da desteğini alan
emekçilere hasta yakınları da
alkışlarla destek verdi.
(Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)
Sağlıkçılar eylemdeSağlıkçılar eylemde