05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 18 KASIM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yassah Hemşerim!.. Önce bir soru bizim “liboş tayfa”ya? “AKP sizin için demokrasinin ve özgürlükle- rin hâlâ simgesi midir?” Gerdan kıvırmadan yanıt vermeliler bu soru- ma! Ankaralı genç meslektaşlarımızın bazıları Baş- bakan Tayyip Bey’in hışmına uğradı... Başbakanlık’la ilişkileri kesildi! Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif Beki bakın ne diyor bu konuda: “Siz doğru haber yapmıyorsunuz ve bu yüzden de Başbakanlık’a giremeyeceksiniz!” Güler misiniz ağlar mısınız?.. Vatan gazetesi Başbakanlık’a yanıt verdi, za- ten doğru olanı da buydu: “Biz Başbakan’ın buyruğuyla muhabir değiş- tiremeyiz!” Ben “akreditasyon” denilen uygulamanın ne ol- duğunu anlamış değilim! Gazeteci görevini rahatlıkla yapabilmeli. Çünkü gazeteci kamuyu aydınlatma ve bilgi- lendirme görevi yapıyor. Anladığım kadarıyla Tayyip Bey, gazeteci de- ğil yandaş arıyor; havadan sudan haber yapan ya da kendisini öven başbakanlık muhabiri arıyor. Genelkurmay’ın ayrımcı “akreditasyon” uygu- lamasına karşı çıkan “liboş tayfa”, Başbakanlık’ın yedi gazetecinin başbakanlığa girmesine “yassah hemşerim!” demesine nedense ses çıkarmıyor!.. “Akreditasyon”un, çalışma izni olmadığını her- kes bilir!.. Gazetecinin haber alma özgürlüğü ise kısıtlanamaz!.. Bunun adına da “basın özgürlüğü” denir!.. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü de bu ko- nuda karar almıştır, şöyle: “Akreditasyon gazeteciler için çalışma izni de- ğil, çalışmalarını kolaylaştırmaktır. Hükümetler bunu çalışma izni olarak görmemelidir.” İşte bu nedenle soruyorum “liboş tayfa”sına ya- zımın başındaki soruyu. Başbakanlık gazetecilerin haberlerini izliyor, ta- rikat şeyhlerini korumak için Milliyet, Hürriyet, Akşam ve Evrensel gazetelerinin muhabirlerine “yassah hemşerim” yöntemini getiriyor! Asker medya kuruluşlarının bazılarına “yassah hemşerim” uygulaması yaparken yeri göğü inle- ten “liboş tayfa”, Tayyip Bey’in uygulaması karşısında -bir ikisi dışında- süt dökmüş kedi du- rumunda... Hani bunlar demokrattı, özgürlükçüydü? AKP’nin ve yandaşlarının, Fethullahçı mürit- lerin kendilerine göre demokrasi ve özgürlük an- layışı olduğunu kaç kez yazdım, anımsamıyorum. Türkiye imza attığı anlaşmaları (Avrupa Gü- venlik ve İşbirliği Örgütü) çiğniyor; Fethullah Gü- len’e bağlı bir derneğin yöneticisiyle görüşmesi- ni haber yapan Milliyet muhabiri Abdullah Ka- rakuş’un Başbakanlık’a girişine yasak konuluyor. Ben hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hem de AKP iktidarının ayrımcı “akreditasyon” uygula- malarına karşıyım... Onlarla çatışmama karşın Zaman ve Akit ga- zetelerinin temsilcilerinin TSK toplantılarına alın- mamasını yadırgıyorum öteden beri. Ayrımcılık neyi çözer? Hiçbir şeyi! AKP iktidarı ayrımcılığın daniskasını yapıyor, farklı düşünen gazetecileri ve yazarları dışlıyor, kendine yakın olanlar Başbakan’ın, Cumhurbaş- kanı’nın uçağına binebiliyor! Sanki o uçaklar babalarının malı! Demokrasinin bir yaşam biçimi olduğunu bil- meyenler bu ülkeyi ne çağdaşlığa ne de uygarlı- ğa taşır! Engin Çeber işkenceyle öldürüldü Metris Ce- zaevi’nde... Bakalım tutuklu gardiyanlar ne zaman salı- verilip tutuksuz yargılanacak? Hrant Dink cinayetinde yeni bulgular ortaya çık- tı, acaba Başbakan sorumluları için ne yapacak? Hrant Dink’in öldürüleceğini jandarma ve polis biliyor... Bildiği halde caydırıcı önlem almı- yor, katilleri önceden yakalamıyor... Akreditasyon filan derken nerelere geldim! Türkiye’de yaşananlar insanın canını sıkıyor, hü- zünlendiriyor... Acaba Hrant Dink cinayeti, Malatya’da “Zir- ve Yayınevi” katliamının üstü örtülecek mi? Hrant Dink cinayetiyle ilgili Başbakanlık Tef- tiş Kurulu raporunun kimi bölümlerini geçen haf- ta yazmıştım. Hrant’ın öldürüleceğini bir yıl önceden sivil ve askeri istihbarat birimleri biliyordu! Bu cinayetin bilinmesi, Başbakanlık’ta görev ya- pan kimi genç meslektaşlarımızın işlerinin en- gellenmesi kadar önemli değil miydi? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Org. Başbuğ Brüksel’de ANKARA (ANKA) - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, dün Brüksel’e gitti. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, NATO Askeri Komite Toplantõsõ‘na katõlmak üzere dün Belçika’nõn başkenti Brüksel’e gitti. Gürhan’ın kartı iptal edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlõk Basõn-Yayõn ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Almanya’daki “Deniz Feneri davasõ”nda “dolandõrõcõlõk” suçundan hapis cezasõna çarptõrõlan Mehmet Gürhan’õn basõn kartõnõn iptal edildiğini bildirdi. Yapõlan yazõlõ açõklamada, “Başbakanlõk Basõn Yayõn ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafõndan Mehmet Gürhan’a sürekli basõn kartõ verilmemiştir. Anõlanõn 13 Mart 1989 tarihinden itibaren taşõdõğõ basõn kartõ da iptal edilmiştir’’ denildi. DP yönetiminden GİK açıklaması ANKARA (ANKA) - Demokrat Parti’nin hafta sonunda yapõlan ve Süleyman Soylu’nun genel başkanlõğa yeniden seçildiği 9. Olağan Büyük Kongresi’nde belirlenen Genel İdare Kurulu’nda (GİK) toplumun her kesiminin yer bulduğu bildirildi. Demokrat Parti’den yapõlan açõklamada, partinin yeni vitrininde merkez sağ çizgi õşõğõnda toplumun her kesiminden üyenin yer aldõğõ kaydedildi. Alevi mitingi ile ilgili yapõlan karalama yayõnlarõnõn bire bir aynõ olmasõ dikkat çekti ‘TRT, Zaman’õn izinde’Alevi örgütlerinin Ankara’da yaptõklarõ miting sonrasõnda TRT’de yapõlan eleştirel yayõnda Zaman gazetesinde yer alan demeçler aynen kullanõldõ. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanõ Ali Balkõz, ‘‘TRT bir devlet kurumu olarak habercilik ilkelerini görmemiştir, yok saymõştõr. TRT’nin artõk AKP’nin, Fethullah Gülen’in sesi haline geldiğini görüyoruz” dedi. FIRAT KOZOK ANKARA - Ülke genelinden on binlerce Alevi yurttaşõn katõlõmõyla 9 Kasõm’da Ankara’da dü- zenlenen miting TRT ile Alevileri karşõ karşõya ge- tirdi. Mitingin yapõldõğõ gün yayõmlanan TRT 1 ana haber bülteninde, aynõ gün Zaman gazetesinde yer alan haberin demeçlerle ilgili bölümleri nok- tasõna virgülüne dokunulmadan izleyiciye sunul- du. Mitingi düzenleyen Alevi örgütleri TRT’ye yö- nelik tepkilerini “TRT’nin haberleri artık Za- man’da mı yazılıyor” sözleriyle dile getirdi. TRT’nin haber bülteninde, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen gruplarõn Ankara Garõ’ndan Sõh- hiye Meydanõ’na yürüdüğü belirtildi. Alevilerin başlõca isteklerine yer verilen haberde bazõ Alevi federasyon ve derneklerinin tepki göstererek mi- tinge katõlmadõklarõ belirtildi. Haberde, Cem Vakfõ Başkanõ İzzettin Doğan’õn, “Nasıl Kürt ha- reketi desteklenip çocuklar kullanılarak sokak hareketi başlatılıyorsa şimdi Alevileri de buna eklemek istiyorlar” ve Dünya Ehl-i Beyt Vakfõ Başkanõ Fermani Altun’un, “İnancı reddeden Alevi olamaz. Biz, ‘Alevilik İslamõn özüdür. Ku- ran’õn, Ehl-i Beyt’in, Resulullah’õn buyruklarõdõr’ diyoruz. Bunlar bunu kabul etmiyor. Böyle olunca da bize de düşmanca davranıyorlar. Al- evi olmayanın Aleviliğin sorunlarından bah- setmesini doğru bulmuyoruz” sözlerine yer verildi. Ancak aynõ gün Zaman gazetesinde mitingi ka- ralamaya dönük haberi okuyanlar, TRT’nin ana haber bültenindeki bu haber karşõsõnda şaşkõnlõk içerisinde kaldõ. Çünkü Zaman gazetesiyle TRT ilginç bir tesadüf sonucu aynõ kişilerden görüş al- mõş, bunun da ötesinde bu kişiler, noktasõnõ vir- gülünü değiştirmeden aynõ cümleleri kurmuştu. Al- evi Bektaşi Federasyonu Başkanõ Ali Balkız, Za- man gazetesinin mitinge gölge düşürmek amacõyla bir haber yaptõğõnõ belirterek şöyle konuştu: “De- mek ki ya TRT’nin haberleri Zaman’da yazı- lıyor ya da birbirlerine haber gönderiyorlar. Biz bu haber metninin çözümlemesini inceleyip ge- reğini yapacağız. TRT bir devlet kurumu ola- rak habercilik ilkelerini görmemiştir, yok say- mıştır. TRT’nin artık AKP’nin, Fethullah Gü- len’in sesi haline geldiğini görüyoruz.” TRT Haber Dairesi Başkanõ Ahmet Çavuşoğ- lu ise haberde görüşleri alõnan 3 kişinin görüntü- lü görüşme için arandõğõnõ ancak bu kişilerin yo- ğun olduklarõ gerekçesiyle davetlerini kabul et- mediğini söyledi. Aynõ kişilerin gazetelere yan- sõyan görüşlerinin kullanõlabileceği yönündeki izin- lerinin ardõndan böyle bir yola başvurduklarõnõ ifa- de eden Çavuşoğlu, “Bu görüşler yalnızca Za- man’da değil 3 gazetede vardı” dedi. 301. madde izninde çifte standart ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - İlmi ve Kültürel Araştõrmalar Vakfõ (İLKAV) Genel Başkanõ Mehmet Pamak hakkõnda 301. maddeye muhalefetten açõlan dava, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin yargõlamaya izin vermediği için düştü. İLKAV Genel Başkanõ Mehmet Pamak ile Öğretmen-Sen Genel Başkanõ Yusuf Tanrıverdi’nin TCY’nin 301. maddesine muhalefet ettikleri iddiasõyla açõlan davaya dün Ankara 3. Asliye Ceza Mahke- mesi’nde devam edildi. Duruşmada, TCY’nin 301. maddesinde yapõlan değişikliğin ardõndan gönderilen dosyayla ilgili Adalet Bakanõ Şa- hin’in yargõlama izni vermediği açõklandõ. Pamak ve Tanrõverdi hak- kõndaki dava bu nedenle düştü. Pamak ve Tanrõverdi hakkõnda, İLKAV tarafõndan düzenlenen “Resmi İdeoloji Kıskacında Eği- tim” başlõklõ panelde yaptõklarõ ko- nuşmalarla, “Cumhuriyeti ve dev- letin askeri teşkilatını alenen aşa- ğıladıkları” gerekçesiyle TCY’nin 301. maddesi uyarõnca dava açõl- mõştõ. Bakan Şahin, TCY’nin 301. mad- desinden dava açõlmasõ için 6 ayda ulaşan 381 dosyadan 47’sine onay verdiğini açõkladõ. Şahin, yazar Te- mel Demirer hakkõnda TCK 301’den dava açõlmasõ için verdiği onayõ ise “Ben, devletime katil dedirtmem” sözleriyle savundu. TCY’de Nisan 2008’de yapõlan de- ğişiklikle, 301. maddeden dava açõl- masõ “Adalet Bakanı’nın onayına” bağlanmõştõ. ŞAHİN, DEVLETİ ELEŞTİRENİN SİYASİ KİMLİĞİNE GÖRE TAVIR ALIYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle