Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
11 KASIM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Helal Olsun Sana
Mustafam!..
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm devlet okul-
larının yönetici kadrolarının yüzde 90’ı imam hatip
çıkışlı...
İmamdan öğretmen, yönetici olur mu?
Bal gibi olur(!)
Demokrasinin ve özgürlüklerin simgesi AKP ik-
tidarında “badem bıyıklı” bürokratların sayısı ço-
ğaldıkça çoğaldı... Nakşilere bürokraside önemli
görevler verildi; Milli Eğitim’de Nurcular-Fethul-
lahçılar sistemi ele geçirdi.
Anadolu’da çok sayıda okulda mescit açıldığı,
uygulamalı “din dersleri”nin camilerde ve me-
zarlıklarda yapıldığı zaten biliniyor.
Şimdi de din derslerine imam ve müezzinler gi-
riyormuş!
Bunda şaşılacak ne var?
Demokrasi ve özgürlük kavramlarının sık sık
gündeme getirilmesi bu yüzden!
Bir rahibe örtüsü olan “sıkmabaş”ı İslam dininin
simgesine dönüştüren; 12 Eylül 1980 döneminin
YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın Fet-
hullah Gülen’le oturup konuştuktan sonra “sık-
mabaş”ı “türban” diye yutturan; son yıllarda da
“başörtüsü”ne çeviren düşünce iktidarın nimet-
lerinden yararlanıyor.
İzmir’in Güzelbahçe ilçesindeki okullarda imam-
lar ve müezzinler ders veriyor!
Neden?
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri için öğret-
men açığı varmış!
Bizim liberal tosuncuklar ve tarikatçı koçlar de-
mokrasi ve özgürlük istemiyorlar mıydı?
Alın işte!
Biz “sıkmabaş”ı “türban” ya da “başörtüsü” sa-
narsak imam ve müezzin de öğretmen açığını dol-
durur.
Daha önce İstanbul’da bazı okullara mescit açıl-
dığını, din derslerinin uygulamalı olarak camilerde
ve mezarlıklarda yapıldığını, çocukların cuma na-
mazına götürüldüğünü yazınca tehdit aldım yo-
bazlardan.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün yetmişinci
yıldönümüydü dün...
Anıtkabir dolup taştı!
Günlerdir Can Dündar’ın “Mustafa” adlı bel-
geselini tartışıyor toplumumuz. Can Dündar haklı
ya da haksız. Ama tartışma eleştiri çizgisini aşıp “as-
mayalım da besleyelim mi” noktasına geldi. Ne-
redeyse Can için, Kızılay’ın göbeğine “darağacı”
kurulacak.
Herkesin kendine göre bir Mustafa Kemal’i var!
Kenan Evren’in de vardı, Erbakan Hoca’nın da
vardı, Tayyip Bey’in de var!
Kenan Paşa, Atatürkçülük adına Türk Dil Ku-
rumu’nu ve Türk Tarih Kurumu’nu kapatmadı mı?
Mustafa Kemal yalnızmış, günde bir büyük ra-
kı, üç paket sigara içermiş, kadınlara düşkünmüş!
Yalnızlık çoğalmaktır!
Onun için çocukları sever, yaşamı derinliğine ku-
caklardı Mustafa Kemal!
Ben hem asker hem de insan Mustafa’yı sevi-
yorum.
Yaşamın gökkuşağı rengine tutkun, mitolojiyi
bilen, Fransız devriminden etkilenen, bireyin kul-
luğuna karşı çıkan, ulus devleti kuran Mustafa’ya
bakarım.
Ben Anıtkabir’de ağlayan gençleri görmek is-
temem. Ben okuyan, kendini geliştiren, kitap fu-
arlarında, tiyatrolarda, sinemalarda ve aydınlanmanın
ışığında yaşamı çoğaltan gençler isterim.
Mustafa Kemal’in bir büyük rakıyı devirmesi, üç
paket sigara içmesi, kadınlara düşkün olması “Türk
Devrimi”nin evrenselliğini örtmez.
Elbet bu filmin eleştirilecek çok yönü var; bu ko-
nuya Fikret Bila değindi.
Bila’nın eleştirilerine ben de katılıyorum!..
Bu ayrı bir konu!..
Olay öyle bir yörüngeye oturdu ki onun adı linç-
tir...
Tıpkı Fazıl Say’a dincilerin yaptığı gibi.
1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı
veren, o günün koşullarında harf, dil ve giyim ku-
şam devrimini gerçekleştiren, çağdaşlaşma fişe-
ğini atan, “çoban ateşi”ni yakan o mavi gözlü de-
vi insan olduğu için sevdim, sevmeyi de sürdüre-
ceğim.
Günümüz Türkiyesi’ne bir bakın; Alevi yurt-
taşlarımız Ankara’da miting düzenlerken, AKP ka-
yığına binmiş Aleviler onları nasıl suçluyor:
“Aleviliği İslam dışında görenlerle bir olamayız.
Bunlar Marksist. Kürt hareketleriyle dirsek tema-
sındalar...”
Bunları söyleyen bir Alevi ve üstelik bilim insa-
nı!
Din bezirgânlarının, tarikat şeyhlerinin kucağı-
na düşmüş bu kişiler Marksizmi “devlet içinde ör-
gütlü çete” gibi görüp Ankara’da miting yapan
Alevi kuruluşlarını ihbar ediyorlar, Fethullahçı ga-
zetede...
“Can Dündar’a gösterdiğiniz bu tepkiyi, AKP ka-
yığına binmiş Alevilere niçin göstermiyorsunuz?”
Atatürk’ün yetmişinci ölüm yıldönümü.
Amerikan emperyalizminin Ortadoğu’nun yok-
sul halklarını kuşattığı bir dönemden geçerken, ben
Mustafa Kemal’i çok seviyorum.
İyi ki bir büyük rakıyı devirmiş, iyi ki üç paket
sigara içmiş, kadınları ve çocukları çok sevmiş!
Canına değsin.. çok iyi yapmış!
Ve Nadir Nadi’nin 12 Eylül faşizmine karşı çı-
karken yazdığı “Ben Atatürkçü Değilim” yazısını
bir kez daha okuyorum. Kendisini hem Kanuni hem
de Atatürkçü görenlere ve onu putlaştıranlara inat
ben de şöyle sesleniyorum:
“Helal olsun sana mavi gözleri çakmak çakmak
yanan adam; helal olsun sana Mustafam!..”
[email protected]
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Gül iki kanunu
onayladı
ANKARA (AA) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, 5808 sayõlõ “Türkiye
Cumhuriyeti Sağlõk
Bakanlõğõ ve Dünya
Sağlõk Örgütü Avrupa
Bölge Ofisi Arasõnda İki
Yõllõk İşbirliği
Anlaşmasõnõn
Onaylanmasõnõn Uygun
Bulunduğuna Dair
Kanun” ile 5809 sayõlõ
“Elektronik Haberleşme
Kanunu”nu onayladõ.
Cumhurbaşkanlõğõ Basõn
Merkezi’nden yapõlan
yazõlõ açõklamada,
Cumhurbaşkanõ Gül’ün,
anayasanõn 89.
maddesinin birinci fõkrasõ
ile 104. maddesinin ikinci
fõkrasõnõn (a) bendi
uyarõnca kanunlarõ
yayõmlanmak üzere
Başbakanlõk’a
gönderildiği belirtildi.
CHP’ye Sinop
dopingi
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Sinoplular
Dayanõşma Yardõmlaşma
ve Kültür Derneği üyesi
yaklaşõk 150 kişilik grup,
önceki gün düzenlenen
törenle CHP’ye katõldõ.
Törende konuşan CHP
İzmir İl Başkanõ Kemal
Karataş, yeni katõlõmlarõn
partiye güç kattõğõnõ
belirterek “CHP’ye
büyük ilgi var” dedi.
Derneğin onursal başkanõ
Yõlmaz Türk de “CHP’ye
birlikte hareket etmeyi
teklif ettik. Önümüzdeki
seçimlerde gâvur
dedikleri İzmir’de ne
kadar gerçek aydõn
Müslümanõn yaşadõğõnõ
göstermek için bu partiye
geldik” diye konuştu.
Diyanet 200 kadın
vaiz alacak
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Diyanet İşleri Başkanlõğõ,
taşra teşkilatõnda açõk
bulunan kadrolar için 200
sözleşmeli kadõn vaiz
alacak. Kadõn vaiz
adaylarõnõn, İlahiyat
Fakültesi mezunu ve
Vaizlik Yeterlik
Belgesi’ne sahip olmalarõ
gerekiyor. Bu yõl yapõlan
Kamu Personeli Seçme
Sõnavõ B grubu
sõnavõndan en az 60 puan
almõş olmalarõ gereken
adaylarõn, ayrõca Sosyal
Güvenlik Kurumlarõnõn
herhangi birinden emekli
aylõğõ almõyor olmalarõ
şartõ aranõyor. Adaylar, en
fazla 5 il tercihinde
bulunabilecekler. Kayõt
işlemlerini 30 Kasõm
Pazar gününe kadar
www.diyanet.gov.tr
adresinden “Personel
Hizmetleri” bölümündeki
Sözleşmeli Personel E-
Başvuru’yla yapabilecek
adaylar, web üzerinden
kayõt işlemlerini yaptõktan
sonra il müftülüklerine
müracaat edecek.
‘Atatürk’ konulu
pul sergisi
ANKARA (AA) -
PTT Genel
Müdürlüğü’nün,
“Ölümünün 70. Yõlõnda
Pullarla Dünyada
Atatürk” konulu pul
sergisi bugün Ankara
Üniversitesi Rektörlüğü
100. Yõl Konferans
Salonu fuayesinde
açõlacak. PTT’den
yapõlan yazõlõ açõklamaya
göre, pul sergisi 11-14
Kasõm arasõnda
gezilebilecek. Ayrõca
“Ölümünün 70. Yõlõnda
Pullarla Dünyada Atatürk
11.11.2008 Ankara”
ibareli özel gün damgasõ
da kullandõrõlacak.
TÜRK BÖBREK VAKFI
03 - 09 KASIM
ORGAN BAĞIŞ HAFTASI
Tel: 0212.557 70 70 www.tbv.com.tr
AKP RANDEVU ALAMADI
Obama
olmazsa
BidenErdoğan, seçimlerden önce Talabani ile
görüşen ABD Başkanõ Obama’dan randevu
almayõ başaramadõ. Diplomatlar şimdi hiç
olmazsa yardõmcõsõ Joseph Biden ile yüz yüze
görüşme için çaba sarfediyor.
BAHADIR SELİM
DİLEK
ANKARA - AKP’nin
ABD’nin yeni Başkanõ
Barack Obama’dan ran-
devu girişimi seçimler-
den önce başlatõlmõş ol-
masõna karşõn henüz
olumlu bir yanõt alõnama-
dõğõ öğrenildi.
Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan’õn 13 Ka-
sõm’dan 16 Kasõm’a kadar
yapacağõ dört günlük
ABD ziyaretinde, Obama
ile yüz yüze temas ger-
çekleştirmesi öngörülü-
yordu. Ancak Obama’nõn
programõnõn yoğunluğu
nedeniyle Başkan Yar-
dõmcõsõ seçilen ve Türki-
ye’yi de yakõndan tanõyan
Joseph Biden ile temas
kurulmasõ seçeneği de de-
ğerlendirmeye alõndõ. Tür-
kiye’nin seçim öncesinde
doğrudan temas kurama-
mõş olmasõna karşõn hem
Irak Cumhurbaşkanõ Ce-
lal Talabani hem de Dõş-
işleri Bakanõ Hoşyar Ze-
bari, Obama ile görüş-
müştü. Hatta Zebari, gö-
rüşme sonrasõnda yaptõğõ
açõklamada Obama’nõn
Irak politikasõnda ciddi
değişikliğe gitmeyeceğini
ileri sürmüştü.
Diplomasi kulislerine
sõzan bilgilere göre Iraklõ
Kürtler Obama’nõn başkan
olmasõndan çok Biden’õn
başkan yardõmcõsõ olma-
sõna sevindi. Özellikle Bi-
den’in 2006 yõlõ başõnda
gündeme getirdiği Irak’õn
üç ayrõ birim olarak fede-
ratif yapõ içinde yönetil-
mesi önerisini dikkatle iz-
leyen Iraklõ Kürtlerin de,
“Başkan Yardımcı-
sı’ndan Türkiye’den ön-
ce randevu almak için
çalıştığı” ortaya çõktõ.
Erdoğan tepki ölçüyor
‘Obama geldi, Bush oldu’ dediği Başbakan Erdoğan’dan yediği fõrçayõ sineye çekti
Koru’dan bir ileri, iki geri
Erdoğan’õn politika değişikliğinin parti içinde sõkõntõ yaratabileceğine dikkat çekiliyor
‘Kürt sorunu’ açmazõEMİNE KAPLAN
ANKARA - Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn Kürt politika-
sõndaki değişim ve buna tepki
gösteren Dengir Fırat’õn AKP
Genel Başkan Yardõmcõlõğõ ve
MKYK üyeliğinden ayrõlmasõ-
nõn, parti içindeki dengeleri ta-
mamen değiştireceğine dikkat
çekiliyor. AKP’nin bundan son-
ra daha devletçi politikalara
sarõlmasõnõn ilerleyen süreçte
bölge milletvekilleri arasõnda
kõrõlmalar yaratabileceğine işa-
ret ediliyor.
AKP’de, Fõrat’õn, genel baş-
kan yardõmcõlõğõndan ayrõlma-
sõna ilişkin yankõlar sürüyor.
AKP içinde Kürt sorununun
kültürel ve siyasi açõlõmlarla çö-
zülmesi gerektiğini düşenen
çok sayõda Kürt kökenli mil-
letvekili bulunuyor. AKP’li
bölge milletvekilleri, zaman
zaman bir araya gelerek Kürt
sorununun çözümü konusunda
görüş alõşverişinde bulunarak
öneriler geliştiriyor.
Bu öneriler arasõnda, Kürt
enstitüsü kurulmasõ gibi bugü-
ne kadar hükümetlerin hiç sõcak
yaklaşmadõğõ, DTP’lilerin sõk
sõk gündeme getirdiği öneri de
yer alõyor. Fõrat’õn yerine eski
İçişleri Bakanõ Abdülkadir
Aksu’nun getirilmesi de AKP
kulislerinde, “Bu görev deği-
şimi, bundan sonra AKP’nin
Kürt politikası konusunda
devletçi bir söyleme başvu-
racağı, hatta daha da sertle-
şeceğini gösteriyor” değer-
lendirmesi yapõlõyor.
Kulislerde Fõrat’a yakõn Kürt
kökenli milletvekilleriyle ilgi-
li olarak “Bu ekibin parti için-
de muhalif bir tavır göster-
mesi mümkün gözükmüyor.
Dengir Fırat, Erdoğan’a kar-
şı zaten böyle bir tavır içinde
olmaz. Erdoğan, 22 Temmuz
seçimlerinde bölge milletve-
killerini yeniden belirledi.
Onlar da muhalif tavır ser-
gilemeye cesaret edemez” gö-
rüşü de dile getiriliyor. Ancak
yerel seçimlerde bölgede
AKP’nin oy oranõnõn önemli öl-
çüde düşmesi durumunda Kürt
kökenli milletvekillerinin daha
farklõ bir tavõr sergileyebilece-
ği de konuşuluyor.
Erdoğan’õn Kürt politikasõn-
daki değişimi, “Erdoğan, böl-
gede oy oranının ne yaparsa
yapsın düşeceğini biliyor. Bu
yüzden özellikle de Diyarba-
kır’dan vazgeçti. Şimdi mil-
liyetçi bir söylem takınarak
Batı’daki oylarını arttırmayı
planlıyor” biçiminde yorum-
layanlar da bulunuyor.
AKP’nin çizgisindeki deği-
şikliği Anayasa Mahkeme-
si’nin kapatmayla ilgili kara-
rõna dayandõranlarsa, “Aslın-
da Anayasa Mahkemesi,
AKP’yi kapatmayarak ka-
pattı. AKP’ye bazı çevreler
tarafından bir uyarı verildi.
AKP de bu uyarının gereği-
ni yerine getiriyor” görüşünü
dile getiriyor. Kulislerde, AKP
ile Genelkurmay arasõnda son
dönemdeki yakõnlaşmaya dik-
kat çekilerek “AKP’deki po-
litika değişikliği bu yakın-
laşmadan da kaynaklanıyor
olabilir” değerlendirmesi de
yapõlõyor.
İstanbul Haber Servisi - Ye-
ni Şafak gazetesi yazarõ Fehmi
Koru, bir televizyon kanalõnda
söylediği “Obama geldi, Bush
oldu” sözleri üzerine Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ile ara-
sõnda başlayan tartõşmada geri
adõm attõ.
Fehmi Koru dün “Ben eleş-
tirdim... O eleştirdi...” başlõğõ ile
Taha Kıvanç takma adõnõ kul-
lanarak yazdõğõ köşesinde gün-
demdeki tartõşmayõ değerlendir-
mesiyle bu takma isimle kaleme
alõnan yazõlarõn kendisine ait ol-
duğunu da kabul etmiş oldu.
“...Bekledikleri, benim bu kav-
gayı sürdürmem. Sürdürmem,
neden sürdüreyim. Mesleğe
ilk adım attığım günlerde, bir
büyüğüm, ‘Gazetecinin mute-
beri yanağõnda dudak izi değil,
tokat izi bulunanõdõr’ demişti.
Benim yanağımda o izlerden
çok var; bazıları benim sevdi-
ğim ve bazıları da beni sevdi-
ğini bildiğim kişiler” diyen Ko-
ru, Başbakan ile gerilen ilişkile-
rini yumuşatmaya çalõşarak
“Kimseler fark etmedi, ama
geçmişte de Tayyip Erdoğan
benim bazı tespitlerimden ra-
hatsızlık duymuş ve bunu ko-
nuşmalarına yansıtmıştı. Şim-
di ilk kez doğrudan görüşleri-
ni açıkladı ve beni açıkça eleş-
tirdi diye rahatsız mı olmalı-
yım? Hele rahatsız eden gö-
rüşlerimin doğru olduğuna,
bunu beni eleştiren Tayyip Er-
doğan’ın da bildiğine inanı-
yorsam?” dedi.
Bush’un sorunlarõn hassasi-
yetine bakmaksõzõn hemen her
konuyu “Benden değilsen düş-
mansın” yaklaşõmõ ile tank ve si-
lah gücüyle çözme yanlõsõ oldu-
ğunu vurgulayan Fehmi Koru,
“Geçmişe baktığımızda bu
alanda pek çok ilki gerçekleş-
tirdiği için Tayyip Erdoğan’ı
Bush politikalarıyla özdeş say-
mamız mümkün değil... So-
run şu son birkaç hafta içeri-
sinde benimsediği söylemden
kaynaklanıyor... Tank ve tü-
fekle ‘Kürt sorunu’na çözüm ge-
tireceğini sanıyorsa, bu sanısı
onu ABD’de George W. Bush
ile ortak çizgide buluşturur...
Ne kadar aksini iddia etse
de...” diyerek tartõşma yaratan
benzetmesine açõklõk getirme-
ye çalõştõ.
Koru, Başbakan’õn bu tespiti
üzerinde düşünme fõrsatõ bulur-
sa Erdoğan’õn da “Doğru” di-
yeceğini sandõğõnõ söyledi.
AKP lideri, İstanbul’da bazõ işadamlarõ, gazeteciler ve öğretim üyeleri
ile bir araya gelerek görüşlerini aldõ, yeni stratejilerini anlattõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP’nin yeni Kürt politikasõ, parti yöneti-
cileri hakkõndaki yolsuzluk iddialarõ nedeniyle
sõkõntõlõ günler geçiren Başbakan Tayyip Er-
doğan, hafta sonu İstanbul’da AKP Millet-
vekili Nursuna Memecan’õn evinde bazõ işa-
damlarõ, akademisyenler ve gazetecilerle
bir araya geldi.
Yemeğe, AKP Milletvekili Ömer Çelik,
Koç Holding Bilgi Grubu Başkanõ Ali Koç,
Mudo’nun sahibi Mustafa Taviloğlu, TE-
SEV Başkanõ Can Paker, Eczacõbaşõ Hol-
ding Yönetim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ Fa-
ruk Eczacıbaşı ve eşi Füsun Eczacıbaşı,
Cem Kozlu, Bahçeşehir Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Sabancõ
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Ter-
zioğlu, Prof. Dr. Nur Vergin, gazeteciler
Mehmet Altan, Eser Karakaş, Nur Çintay
ve Emre Aköz’ün aralarõnda bulunduğu 15-
20 davetli katõldõ. Yaklaşõk 4 saat süren soh-
bet sõrasõnda Erdoğan’õn bazõ davetlilerle baş
başa görüştüğü belirtildi.
Erdoğan’õn kritik dönemlerde bu tip or-
ganizasyonlara katõlmasõ dikkat çekiyor.
Erdoğan’õn son dönemde sarõldõğõ milliyet-
çi söylem, AKP’nin yeni Kürt politikasõ ko-
nusunda tepkileri ölçmeyi amaçladõğõ, yerel
seçim öncesinde strateji belirlemeye çalõştõ-
ğõna işaret ediliyor. Erdoğan’õn yerel seçimler
öncesinde partinin yeni politikalarõnõ davet-
lilere aktardõğõ ve görüşlerini aldõğõ dile ge-
tiriliyor.
Taha Kõvanç takma adõyla yazdõğõ köşesinde Erdoğan’õn
kendisine yönelik eleştirilerini ‘normal’ bulan Fehmi Koru
kavgayõ sürdürmeyeceğini belirtti. Kõvanç, yazõsõnda
Erdoğan’õn son dönemdeki söylemleriyle Bush’a benzediği
tespitini yineleyerek, rahatsõz olduğu görüşlerin doğru
olduğunu Erdoğan’õn da bildiğini belirtti.
Fehmi Koru.
AKP içinde Kürt sorununun kültürel ve siyasi açõlõmlarla
çözülmesi gerektiğini düşenen çok sayõda Kürt kökenli milletvekili
bulunuyor. Bu duruma rağmen Erdoğan’õn son dönemde daha
devletçi bir söylem takõnmasõnõn parti içinde sorun yaratabileceği
belirtiliyor. Yerel seçimlerde bölgede alõnabilecek kötü bir sonucun bazõ
milletvekillerini farklõ tavõr almaya itebileceği kaydediliyor.