Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EKİM 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DÜNYADA EKONOMİK KRİZ 9
Ekonomik krizle sarsõlan ABD’de borcunu ödeyemeyen, işini, ailesini, evini, servetini kaybedenlerin trajik öyküleri medyada geniş yer alõyor
Cinayetler, intiharlar, evsizler
ELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - “Siz evimi ha-
ciz etmeye geldiğinizde ben ölmüş
olacağım.” Bu Amerikalõ bir ev ka-
dõnõnõn geride bõraktõğõ intihar notu.
Kocasõna, çocuklarõna, dostlarõna ve
sevdiklerine değil bu mektup, borcu-
nu ödeyemediği mortgage şirketi-
ne... 3.5 yõldõr ödemelerinde geri ka-
lan Massachusetts eyaletinde yaşayan
52 yaşõndaki Carlene Balderra-
ma’nõn önce üç kedisini, ardõndan
kendisini, kocasõnõn tüfeğiyle vur-
madan önce yazdõğõ sözleri. Borcun
altõnda ezilen, kahrolan, utanç içindeki
bir insanõn trajik öyküsü.
Bu öykü bir istisna değil. Trajik ha-
berler mali krizin pençesinde kõvra-
nan ABD’de giderek daha çok du-
yulur oldu. Bundan bir süre önce
ABD, Kaliforniya eyaletinde yaşayan
45 yaşõndaki Karthik Rajaram’õn
haberiyle sarsõlmõştõ. İşini ve servetini
kaybeden işadamõ karõsõnõ, üç oğlunu
ve kayõnvalidesini öldürdükten son-
ra intihar etmişti. Geride bõraktõğõ
mektubunda, önce yalnõzca kendisi-
ni öldürmeyi planladõğõnõ ancak ar-
dõndan “daha onurlu” olduğu için
tüm ailesini öldürmeye karar verdiğini
yazmõş işadamõ.
Başka çarpõcõ bir olay da Ohio’da
38 yõldõr yaşadõğõ evinden borcunu
ödeyemediği için zorla çõkarõlmak is-
tenen 90 yaşõndaki Addie Polk’un
kendisini vurmasõ. Kendisini yarala-
yan Polk şu anda hastanede. Olayõn
ABD Kongresi’nde gündeme getiril-
mesi sonucu mortgage şirketi Fannie
Mae, Polk’un borcunu affederek evin-
de kalmasõna karar vermiş.
Peki, Fannie Mae herkesi kurtara-
bilecek mi? Çok şüpheli. Uzmanlar
mali krizin kendini çaresiz hisseden
ABD halkõ arasõnda kronik bir kor-
kuya yol açtõğõ endişesini dile getiri-
yorlar. Ülke çapõnda ruh sağlõğõ, psi-
kolojik danõşma ve intiharõ önleme-
ye yönelik telefon hatlarõnõ arayan-
larda gözle görülür bir artõş var. New
York’ta geçen yõla kõyasla bu hatla-
rõ kullananlarõn sayõsõnda yüzde 16’lõk
bir yükselme gözlenmiş. Uzmanlar, bu
telefonlarõn çoğunun ekonomik kriz-
le ilgili olduğunu ifade ediyor. Mort-
gage Bankacõlar Derneği’nin verile-
rine göre, 4 milyondan fazla Ameri-
kalõ mortgage ödemelerinde gecikme
yaşõyor. Bunlar krizin sonuçlarõnõn
görünen bölümü, yetkililer bazõ va-
tandaşlarõn yaşadõklarõ zorluklarõ sak-
ladõklarõna işaret ederek ülke gene-
linde şiddet olaylarõndaki artõş ko-
nusunda uyarõda bulunuyorlar.
ARABALAR, EVLER,
ÇADIR KENTLER
Mali krizin başka bir trajik sonucu
ise evsizlerin sayõsõndaki artõş. Ekim
2007 ile Ekim 2008 arasõnda ABD’de
evsiz kalanlarõn sayõsõ 1.6 milyona
ulaşmõş. Kötüleşen ekonomiyle bir-
likte işsizliğin artmasõ, enerji fiyatla-
rõndaki yükseliş, kiracõlarõn ve ev
sahiplerinin borçlarõnõ ödeyemeyecek
duruma gelmesi insanlarõ evsiz kal-
maya itiyor.
Massachusetts eyaletinden gelen
verilere göre Eylül 2007’de 17 olan
evsiz aile sayõsõ eylül 2008’de 550’ye
çõkmõş. Buna devletin sağladõğõ ba-
rõnaklarda yaşayan 1800 aile dahil de-
ğil. Massachusetts eyalet yasalarõna
göre yerel yönetim talepte bulunan ai-
lelere barõnak sağlamak zorunda.
Evsiz kalan ailelere henüz kalõcõ ko-
nut sağlayamayan eyalet yönetimi ai-
leleri motellere yerleştiriyor.
Bir çarpõcõ örnek de Kaliforni-
ya’dan. Daha önce 2 milyon dolar de-
ğerinde iki eve sahip olan 55 yaşõndaki
bir kadõn artõk arabasõnda yaşõyor. Ay-
lõk 10 bin dolar tutarõnda mortgage
borcunu ödeyemeyen ve sonunda if-
las eden kadõn, Santa Barbara kentinde
bir kilisenin park yerinde kalõyor.
Ailesine ve arkadaşlarõna durumunu
anlatmak istemeyen kadõn, “Her za-
man param olacağını sanıyordum.
Bunun başıma geleceğini hayal bi-
le edemezdim” diye konuşuyor. Özel-
likle orta gelirli ve yaşlõ Amerikalõla-
rõn evsiz kalma tehlikesiyle karşõ kar-
şõya olduklarõnõ belirten uzmanlar,
barõnaklar ve ucuz motellerde yer
bulamayan halk için çözümün araba-
larõ olduğuna dikkat çekiyorlar.
Krizin bir diğer sonucu da giderek
artan çadõr kentler. Evlerinin borçla-
rõ yüzünden hacizle karşõ karşõya ka-
lan veya iflas edenlerin sayõsõndaki ar-
tõşla evsiz kalanlarõn başvurduğu baş-
ka bir çare çadõrda yaşamak. Evsizlere
yönelik dernekler ve hükümet kuru-
luşlarõ, ülkenin bir ucundan diğerine
çadõr kentlerdeki gözle görülür artõşa
dikkat çekiyorlar. Washington, Kali-
forniya, Ohio, Tennessee, Nevada bu
eyaletlerden yalnõzca birkaçõ.
ASLI KAYABAL
MİLANO - Ekonomi ağõrlõklõ haberlere yer
veren Il Sole 24 Ore gazetesi, “Kaliteli Low-
Cost” adõ altõnda rehber kitaplar yayõmlamaya
başladõ. Ekonomik kriz “kriz yayıncılığını” da
beraberinde getirdi. Bu krizin ağõrlõklõ etkisini
2009’da yaşayacaklarõndan haberdar İtalyan
halkõ kendince tasarruf önlemleri alõrken bayi-
lerde boy gösteren bu rehber kitaplar herkesin
yoğun ilgisini çekti. “Alışveriş”, “Tasarruf”,
“Ev”, “Otomobil”, “Turizm”, “Uçak”,
“Enerji”, “Vergi”, “Restoranlar”, “Şarap”
başlõklarõnda tasarlanan rehberler her hafta ga-
zeteyle birlikte satõlõyor bayilerde. Amaç, krizi
göğüslemeye hazõrlanan halka yön göstermek.
Dizinin ilk kitabõ “Alışveriş”, satõşlarõn Noel
arifesinde durma noktasõna geldiği kentlerde
en uygun fiyatlara nerede alõşveriş yapõlabile-
ceği konusunda bir liste sunuyor. Tasarruf kita-
bõ, bankalar ve sigorta şirketlerine yapõlan ge-
reksiz harcamalara dair yararlõ bilgiler veriyor.
Ev kitabõ, yaşadõğõmõz mekân için ekonomik
bir harcama modeli öneriyor tüketiciye. Krizin
İtalya’da en çok etkilemesi beklenen otomobil
sektörü için yayõmlanacak rehber ise satõn al-
ma aşamasõndan aracõn bakõmõna kadar tüketi-
cinin nerede kesinti yapabileceği konusunda
pratik bilgiler aktarõyor. Gezmeyi çok seven
İtalyan halkõ için hazõrlanan Turizm rehberi ise
krize karşõn tatilden vazgeçmek istemeyen-
lere ekonomik geziler öneriyor. Enerji kita-
bõ, elektrik, su, dogalgaz vs. tüketimini en
aza indirmenin yolunu gösteriyor. Vergi reh-
beri sağlõktan mirasa nasõl daha az vergi
ödeyebiliriz sorusuna yanõtlar getirme çaba-
sõnda. Krizin ilk aşamada etkilediği yeme-
içme sektörü için hazõrlanan Restoranlar
rehberi, tüketiciye 30 Avro’nun altõnda nere-
de iyi yemek yenilebileceğini anlatõyor. Şa-
rap kitabõ ise 8 Avro’ya nitelikli şarap içile-
bilecek adresler öneriyor.
‘KARA NOEL’
Yaklaşan Noel nedeniyle hem mağazalar
hem de tüketiciler bir hayli karamsar. 2008
Noeli en “kara Noel” olacak yorumlarõ yay-
gõn. Sönük bir Noel yaşanacağõ kesin. Bu ne-
denle esnaf bir hayli umutsuz. Duraklarda çift
sõra park eden beyaz renkli taksiler gün boyu
çalõşmõyor. İtalya’da bir başka sorun genç
çiftler. Özellikle ev sahibi olabilmek için
bankalardan değişken faizle kredi alanlar.
Çoğunlukla karõ-koca çalõşsalar bile gelecek
kaygõsõ ve önümüzdeki dönemde birinin işsiz
kalabileceği ihtimaliyle ne yapacaklarõnõ bile-
miyor. Genç çiftlerin Milano’da astronomik
fiyatlar nedeniyle ev satõn almasõ olanaksõz
olduğu için ilgi banliyö semtlerine yönelse de
bu dönemde kimse ev satõn almak istemiyor.
Milano dõşõnda inşa edilen yüzlerce yeni ev
bomboş satõlmayõ bekliyor.
Geçen pazartesi günü gazetelerin ekonomi
eklerinde önümüzdeki dönem bilgisayar sektö-
ründe 1000-2000 kişinin işten çõkarõlabileceği
yönünde haberler yayõmlandõ. Topun ağzõnda-
kiler özellikle 35-45 yaş grubu. Artõk kendileri
için güvenceli bir iş bulmanõn olanaksõzlõğõnõ
fark eden orta yaş grubu İtalyanlar, evden yü-
rütülebilen yeni işler yaratõyorlar. “Call Cen-
ter”larda çalõşmak zorunda kalan üniversiteli
gençler ise kendilerini “Bu yüzyılın köleleri-
yiz” diye tanõmlõyor. Milano’daki “Call Cen-
ter”larda 2 bin personel çalõşõyor. Birçoğu üni-
versite mezunu bu gençlere saat başõna yapõlan
ödeme 4 Avro. Oysa Milano’da temizlik işçile-
ri saat başõna 8-9 Avro alõyorlar.
ENGİN DEMİRİZ
ABD’den başlayarak yayõlan dünya finans
sektöründeki kriz Latin Amerika ülkelerin-
de de tartõşõlõyor. Latin Amerika’nõn 70’li yõl-
larda diktatörlüklerle boğuşan, 80’lerde
neoliberal ekonomik programlarõn kobayõ
olan, 90’larda kõsa süren tüketim balayõndan
sonra borç yükü altõnda batan ülkeleri
2000’lerde sol yönelimli ilerici hükümetle-
ri işbaşõna getirdi. Brezilya’da Lula, Ar-
jantin’de Kirchner, Bolivya’da Evo Mo-
rales, Ekvador’da Correa, Nikaragua’da ye-
niden Sandinistler, Uruguay’da Vasquez, Şi-
li’de Michele Bachelet, Guatemala’da Co-
lom, Paraguay’da yeni seçilen Lugo ve Hon-
duras’ta Zelaya 2000’li yõllarda iktidara gel-
diler. Venezüella’da Chavez ise 1998’de iş-
başõna geldi. Tercihini geniş halk yõğõnla-
rõndan yana yapan bu iktidarlar çoğunluk-
la popülist olmakla suçlandõ.
Kriz bu ülkelerdeki muhalefet tarafõndan
neredeyse sevinçle karşõlandõ. Özellikle
Venezüella’daki Amerikan yanlõsõ muha-
lefet, basõn ve oligarşi petrol fiyatlarõndaki
düşüşün Chavez’in sonunu getireceğini
umuyorlar. Hatta bir gazete editörü Chavez’i,
Mussolini gibi bir son beklediğini, onun gi-
bi baş aşağõ sallandõrõlacağõnõ söyledi.
Chavez ise Venezüella’nõn dünyanõn be-
şinci petrol üreticisi ülkesi olduğunu, finansal
krizden ve petrol fiyatlarõndaki düşüşten cid-
di olarak etkilenmeyeceğini, projelerini sür-
dürmek için yeterince rezervleri olduğunu be-
lirtiyor: “80 dolar bizim projelerimiz için
yeterlidir.” Medyanõn ülke batacak kam-
panyasõna karşõ Chavez, Venezüella’nõn
IMF, Dünya Bankasõ ve ABD ile bağlarõ ko-
paran politikalar sayesinde 21. yüzyõl sos-
yalizmine doğru yoluna devam edeceğini ve
krizi güvenle atlatacağõnõ savunuyor.
Bolivya’da ise yeni anayasa hazõrlõklarõ sü-
rüyor. Meksika’nõn La Jornada gazetesinde
Evo Morales’le yapõlan söyleşide, krizle il-
gili olarak Morales, krizin herkesi olduğu gi-
bi kendilerini de etkileyeceğini, ancak geç-
mişe oranla doğal kaynaklarõn devletleşti-
rilmesi sayesinde ekonomilerinin daha güç-
lü olduğunu ve rezervlerinin 8 milyar dolar
olduğunu açõkladõ. Bolivya’nõn artõk krizi aş-
mak için IMF gibi uluslararasõ finans ku-
rumlarõna bağõmlõ olmadõğõnõ belirtti.
Meksika, Bolivya ve Ekvador’un, ABD
ve AB ülkelerinde çalõşan işçilerinden
önemli bir bütçe girdisi söz konusu. Bu ül-
kelerdeki işsizlik bütçelerini etkileyecek.
Özellikle Meksika’nõn petrolden sonraki en
büyük girdisi ABD’de çalõşan işçilerin ül-
keye gönderdiği dövizler.
Arjantin halkõ krizle baş etmeyi biliyor.
2001 ayaklanmasõ ile neoliberal hükümet-
leri devirerek yeniden Peronistleri başa ge-
tirdiler, IMF ile ipleri kopardõlar. Dünya Ban-
kasõ’nõn eski başkanõ Stieglitz’e göre tarõm
ürünlerinin fiyatõ çok düşmeyeceği için
Arjantin krizden fazla etkilenmeyecek.
Brezilya hazine bakanõ da krizin en çok
IMF politikalarõyla ve neoliberal modelle yö-
netilen ülkeleri vuracağõnõ söylüyor.
Angel Guerra, Raul Zibechi gibi birçok
Latin Amerikalõ gazeteci ve araştõrmacõya
göre kriz bölgesel dayanõşmayõ güçlendi-
recek, krizden çok önce başlamõş olan ile-
rici konsensus ile Güney Amerika, yeni dün-
yada güçlü bir blok olarak yerini alacak.
‘KRİZDEN YARA ALMAYIZ’
Latin
Amerika
rahat
ÇİMEN TUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - İndirimli satõşlar Bel-
çika’da Noel ve yõlbaşõ sonrasõnõ,
ocak ayõnõ bekler her yõl. Ama bu ara-
lar her gün yeni bir mağazanõn vitri-
nine renkli kâğõtlara yazõlmõş, yüzde
30, yüzde 40, yüzde 60 müjdeleri
etiketleniyor. Bununla beraber kasa-
larõn önünde indirimlerin başladõğõ
günlere özgü insanlarõ canõndan bez-
diren uzun kuyruklar yok. Üstelik tu-
runcusu, kõzõlõ bol, yağmuru az, õşõk-
lõ, nefis bir sonbahar yaşõyoruz. Öte be-
ri hayli ucuzlamõş, hava güzel, kuyruk
yok. Ne var ki alõşveriş de pek yok.
Gazetelerin işi gücü yokmuş gibi bu-
rada da Başbakan Erdoğan’õn dediği
gibi “moral” bozucu, “yangın kö-
rükleyici” haberler neşrediyorlar dur-
maksõzõn! İşlerini kaybedenlerin sayõsõ
artõyormuş. Temmuz başõndan bu ya-
na 5 bin kişi işinden olmuş. Bankala-
rõn ve finans kuruluşlarõnõn aralarõndaki
sersem edici trafikse sakinleşmiyor bir
türlü. Bankalar devletleşiyor, banka-
lar devrediliyor, yöneticiler değişiyor.
Paralar enjekte ediliyor. Garanti altõ-
na alõnan miktarlar bankalar tarafõndan
100 bin Avro’ya çõkarõlõyor. Yine de
mevduat sahipleri bankalarõnõn önün-
de dolaşõp durmaktan kendilerini ala-
mõyorlar. Kasalar, kumbaralar devri-
ne dönülüyor, akabinde gazetelerden
uyarõ yağõyor. Kapõnõzõ pencerenizi sõ-
kõ kapatõn. Kasa hõrsõzlarõ artacak!
Fortis’in üst düzey yöneticilerin-
den biri hem de “en fenası”, zira
kendisi Fortis’in sonunu hazõrlayan
ABN-Amro hisselerinin satõn alõnma-
sõnõn da faili olarak işaret ediliyor, şim-
şekleri fena halde üstüne çekiyor bu
arada. Belçika Başbakanõ Yves Le-
terme’den sendika başkanõna kadar
herkes kõzgõn. Çünkü Gilber Mittler,
4 milyon Avro karşõlõğõnda istifasõnõ
verip, el sõkõşõp ayrõlõyor bankadan. Fla-
man Başbakan Leterme çok kõzgõn. TV
ekranõnda “Bu bir skandal” diyor.
Komşu ülkeler Belçika’nõn banka-
cõlõk cenneti olmaya bir son vermesi-
ni istiyor örneğin. Belçika’nõn Le So-
ir gazetesi bağõrõyor: “Avrupa’da fi-
nansal cennetlere karşı savaş baş-
ladı!” İngiltere’de, Fransa’da varõnõ yo-
ğunu satõp “sır tutan” Belçika ban-
kalarõna paralarõnõ emanet eden İngi-
liz, Fransõz arkadaşlarõm gözümün
önüne geliyor. Belçika’daki sõr sakla-
yan bankalar için yõllardõr, Belçika’nõn
puslu havasõnõ söylene söylene çe-
kenlerin hoşuna gitmeyecek bir haber.
Sivil toplum kuruluşlarõndan birinin
başõndaki aktivist bir dost, “Her za-
mankinden daha umutluyum Av-
rupa için” diyor. “Her şey elden ge-
çecek. Reel ekonomi gelişecek. Da-
ha insancıl bir düzene geçilecek.
Dönüşüm bizden yana.”
Fransa Cumhurbaşkanõ’nõn sözü
Avrupa’da hâlâ var olan sosyalist ruh-
larõ umutla heyecanlandõrõyor: “Ka-
pitalizm yeniden şekillenecek!”. Sar-
kozy’nin dilindeki kapitalizmin yeni
şeklinin ne olacağõ merakla bekleniyor.
YUSUF ÖZKAN
AMSTERDAM - ABD’nin ardõndan, Av-
rupa’da da hissedilen “küresel kriz”in etkile-
ri, sokağa da yansõmaya başladõ. Avrupa’nõn en
“rahat” ülkelerinden birisi olan Hollanda’da,
krizin etkileri günlük yaşamda da hissedilme-
ye başladõ. Çarşõ-pazar alõşverişlerinde önem-
li ölçüde gerileme yaşanõrken ev fiyatlarõ da düş-
meye başladõ.
Kriz, diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi
Hollanda’da da borsa ve bankacõlõk sektörün-
de kendini gösterdi. Hollanda hükümeti, For-
tis Bank’õn ardõndan, ülkenin en güçlü banka-
sõ olan ING’ye 10 milyar Avro’luk sermaye yar-
dõmõ yaptõ. Hükümet, bankalarõn mali yapõsõ-
nõ güçlendirmek için çaba harcarken “sokak-
taki insan” da bu gelişmelerden etkilenmeye
başladõ. “Yarın kaygısı” yaşayan halk, günlük
harcamalarõnõ en aza indirmeye özen gösteri-
yor. Resmi istatistiklere göre, giysi ve gõda gi-
bi temel gereksinimlerin satõşõnda, geçen yõlõn
aynõ dönemine göre yüzde 7 oranõnda azalma
oldu. Küresel ekonomik kriz yüzünden, özel-
likle lüks ve marka ürünler satan mağazalarõn
kapõlarõna kilit vurma noktasõna geldiği belir-
tilirken eğlence sektörü de büyük yara aldõ. Mer-
kezi İstatistik Bürosu’nun saptamalarõna göre,
kafe ve barlarda yüzde 24, diskolarda da yüz-
de 31 oranõnda müşteri kaybõ yaşanõyor.
Hollanda’da Groningen eyaleti hükümeti
ile irili ufaklõ birçok belediye, paralarõnõ tasarruf
amacõyla İzlanda bankalarõnda yatõrdõ. Krizden
sonra bu bankalarõn iflasõnõ ilan etmesi üzeri-
ne, birçok belediyenin parasõ da “buhar”
olup gitti. Hükümet, Groningen eyaleti ile be-
lediyelerin zararõnõn, “tamamen kendi so-
rumlulukları” olduğunu belirterek zararõn
karşõlanmayacağõnõ açõkladõ.
REHBER KİTAPLARA BÜYÜK İLGİ
Krize karşı
‘tasarruf
kılavuzu’
Almanhalkõhesapsoruyor
Belçika’da fiyatlar dipte ama müşteri yok
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT- Almanya’da-
ki kriz, daha ilk adõmlarõnda sadece
finans sektörüyle sõnõrlõ kalmaya-
cağõnõ gösterdi. Sorun, 40 milyo-
na yakõn çalõşana ve 3.5 milyon ci-
varõnda kayõtlõ işsize, 20 milyonu
aşkõn emekliye, ama en önemlisi
çalõştõğõ halde yoksulluktan bir
türlü kurtulamayan emekçi yõğõn-
lara nasõl bir gelecek sağla-
nacağõ. Finans sektöründe
patlak veren ve hõzla reel
ekonomiyi etkisine alan
krize karşõ acil önlem ya-
sasõ 500 milyar Avro
tutarõnda. Ama iç tale-
bi arttõrõcõ kamu yatõ-
rõmlarõna ağõrlõk ve-
rilmezse, bu ka-
dar para bir tek bankalar arasõ
kredi alõşverişlerini kolaylaştõrmõş
olacak. Devlet desteği olmasa her
4 kişiden 1’inin yoksul sayõlacağõ
Almanya’da, halkõn eline bir şey
geçmeyecek.
Almanya’da sõradan insanlar,
bu nedenle, daha şimdiden çare ara-
maya ve ne olursa olsun işsiz kal-
mamaya çalõşõyor. Ama son yõl-
larda maaşlarõ reel olarak sürekli
düşen emeklilerin durumu ger-
çekten çok kötü. Sõradan bir emek-
li, zaten yoksulluk sõnõrõnda gidip
geliyor. Bazõlarõ, çalõşõrken bir ke-
nara ayõrdõklarõ küçük paralarõ son
birkaç yõldõr “havaya kapılıp”
ne olduğunu bilmedikleri
kâğõtlara yatõrarak kay-
bettiler. Örneğin
Lehman Brot-
hers kâğõtlarõ
alanlar hâlâ inanamõyor son tasar-
ruflarõndan da olduklarõna... Ancak
bu kurbanlarõn sayõsõ on binleri bu-
luyor. O nedenle söz konusu finans
kurbanlarõ, şimdilerde harõl harõl
medyanõn tartõşma veya haber
programlarõnõ ziyaret ediyor.
‘DAVA AÇMAYA
HAZIRLANIYORLAR’
Biri, iki hafta kadar önce
ARD’de bir gece yarõsõ sohbeti
programõnda sahne aldõ. Ülkenin
ünlü toplumsal sohbet uzmanõ su-
nucularõndan Sandra Maisch-
berger, konuklarõyla krizi ve
“muhtemel toptan iflası”
tartõştõ. Bu konuklar ara-
sõnda Ingrid Otto da
vardõ. 70 yaşõnda-
ki bu emekli
m e m u r
hanõm, bankasõ aracõlõğõyla Leh-
man Brothers’tan 10 bin Avro’luk
bir kâğõt satõn almõş ve ömrünün
son adõmlarõnda kendisine bir
maddi destek sağlayabileceğini
düşünmüştü. Ama bankasõndaki
uzman, kendisine hiç “Bu Leh-
man Brothers batarsa, paranız
da batar” falan dememişti. Şim-
di bunun hesabõnõ soruyor.
Göz göre göre “söğüşlenen”
bu dar gelirli insanlar, şimdilerde
bir araya geliyor ve ortak davalar
açmaya hazõrlanõyorlar. Sendi-
kalar, çalõşan kesim ve işsizler ile
ilgili acil önlemler için hükümet
nezdindeki girişimlerini arttõrdõ.
SPD içinde sol kanat, Sol Parti, bu
yõl toplusözleşme pazarlõklarõna
oturacak olan Metal Sen-
dikasõ (IG-Metall) ve
20 milyon emekli-
nin çeşitli temsil-
cileri, “İç talep
arttırılmazsa,
bu kriz Al-
manya’yı
dağıtır”
anlamõnda
açõkla-
m a l a r
y a p õ -
y o r -
lar.
‘Küresel buhranõn’ etkisi sokağõ vurdu