02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DÜNYADA EKONOMİK KRİZ 9 Ekonomik krizle sarsõlan ABD’de borcunu ödeyemeyen, işini, ailesini, evini, servetini kaybedenlerin trajik öyküleri medyada geniş yer alõyor Cinayetler, intiharlar, evsizler ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - “Siz evimi ha- ciz etmeye geldiğinizde ben ölmüş olacağım.” Bu Amerikalõ bir ev ka- dõnõnõn geride bõraktõğõ intihar notu. Kocasõna, çocuklarõna, dostlarõna ve sevdiklerine değil bu mektup, borcu- nu ödeyemediği mortgage şirketi- ne... 3.5 yõldõr ödemelerinde geri ka- lan Massachusetts eyaletinde yaşayan 52 yaşõndaki Carlene Balderra- ma’nõn önce üç kedisini, ardõndan kendisini, kocasõnõn tüfeğiyle vur- madan önce yazdõğõ sözleri. Borcun altõnda ezilen, kahrolan, utanç içindeki bir insanõn trajik öyküsü. Bu öykü bir istisna değil. Trajik ha- berler mali krizin pençesinde kõvra- nan ABD’de giderek daha çok du- yulur oldu. Bundan bir süre önce ABD, Kaliforniya eyaletinde yaşayan 45 yaşõndaki Karthik Rajaram’õn haberiyle sarsõlmõştõ. İşini ve servetini kaybeden işadamõ karõsõnõ, üç oğlunu ve kayõnvalidesini öldürdükten son- ra intihar etmişti. Geride bõraktõğõ mektubunda, önce yalnõzca kendisi- ni öldürmeyi planladõğõnõ ancak ar- dõndan “daha onurlu” olduğu için tüm ailesini öldürmeye karar verdiğini yazmõş işadamõ. Başka çarpõcõ bir olay da Ohio’da 38 yõldõr yaşadõğõ evinden borcunu ödeyemediği için zorla çõkarõlmak is- tenen 90 yaşõndaki Addie Polk’un kendisini vurmasõ. Kendisini yarala- yan Polk şu anda hastanede. Olayõn ABD Kongresi’nde gündeme getiril- mesi sonucu mortgage şirketi Fannie Mae, Polk’un borcunu affederek evin- de kalmasõna karar vermiş. Peki, Fannie Mae herkesi kurtara- bilecek mi? Çok şüpheli. Uzmanlar mali krizin kendini çaresiz hisseden ABD halkõ arasõnda kronik bir kor- kuya yol açtõğõ endişesini dile getiri- yorlar. Ülke çapõnda ruh sağlõğõ, psi- kolojik danõşma ve intiharõ önleme- ye yönelik telefon hatlarõnõ arayan- larda gözle görülür bir artõş var. New York’ta geçen yõla kõyasla bu hatla- rõ kullananlarõn sayõsõnda yüzde 16’lõk bir yükselme gözlenmiş. Uzmanlar, bu telefonlarõn çoğunun ekonomik kriz- le ilgili olduğunu ifade ediyor. Mort- gage Bankacõlar Derneği’nin verile- rine göre, 4 milyondan fazla Ameri- kalõ mortgage ödemelerinde gecikme yaşõyor. Bunlar krizin sonuçlarõnõn görünen bölümü, yetkililer bazõ va- tandaşlarõn yaşadõklarõ zorluklarõ sak- ladõklarõna işaret ederek ülke gene- linde şiddet olaylarõndaki artõş ko- nusunda uyarõda bulunuyorlar. ARABALAR, EVLER, ÇADIR KENTLER Mali krizin başka bir trajik sonucu ise evsizlerin sayõsõndaki artõş. Ekim 2007 ile Ekim 2008 arasõnda ABD’de evsiz kalanlarõn sayõsõ 1.6 milyona ulaşmõş. Kötüleşen ekonomiyle bir- likte işsizliğin artmasõ, enerji fiyatla- rõndaki yükseliş, kiracõlarõn ve ev sahiplerinin borçlarõnõ ödeyemeyecek duruma gelmesi insanlarõ evsiz kal- maya itiyor. Massachusetts eyaletinden gelen verilere göre Eylül 2007’de 17 olan evsiz aile sayõsõ eylül 2008’de 550’ye çõkmõş. Buna devletin sağladõğõ ba- rõnaklarda yaşayan 1800 aile dahil de- ğil. Massachusetts eyalet yasalarõna göre yerel yönetim talepte bulunan ai- lelere barõnak sağlamak zorunda. Evsiz kalan ailelere henüz kalõcõ ko- nut sağlayamayan eyalet yönetimi ai- leleri motellere yerleştiriyor. Bir çarpõcõ örnek de Kaliforni- ya’dan. Daha önce 2 milyon dolar de- ğerinde iki eve sahip olan 55 yaşõndaki bir kadõn artõk arabasõnda yaşõyor. Ay- lõk 10 bin dolar tutarõnda mortgage borcunu ödeyemeyen ve sonunda if- las eden kadõn, Santa Barbara kentinde bir kilisenin park yerinde kalõyor. Ailesine ve arkadaşlarõna durumunu anlatmak istemeyen kadõn, “Her za- man param olacağını sanıyordum. Bunun başıma geleceğini hayal bi- le edemezdim” diye konuşuyor. Özel- likle orta gelirli ve yaşlõ Amerikalõla- rõn evsiz kalma tehlikesiyle karşõ kar- şõya olduklarõnõ belirten uzmanlar, barõnaklar ve ucuz motellerde yer bulamayan halk için çözümün araba- larõ olduğuna dikkat çekiyorlar. Krizin bir diğer sonucu da giderek artan çadõr kentler. Evlerinin borçla- rõ yüzünden hacizle karşõ karşõya ka- lan veya iflas edenlerin sayõsõndaki ar- tõşla evsiz kalanlarõn başvurduğu baş- ka bir çare çadõrda yaşamak. Evsizlere yönelik dernekler ve hükümet kuru- luşlarõ, ülkenin bir ucundan diğerine çadõr kentlerdeki gözle görülür artõşa dikkat çekiyorlar. Washington, Kali- forniya, Ohio, Tennessee, Nevada bu eyaletlerden yalnõzca birkaçõ. ASLI KAYABAL MİLANO - Ekonomi ağõrlõklõ haberlere yer veren Il Sole 24 Ore gazetesi, “Kaliteli Low- Cost” adõ altõnda rehber kitaplar yayõmlamaya başladõ. Ekonomik kriz “kriz yayıncılığını” da beraberinde getirdi. Bu krizin ağõrlõklõ etkisini 2009’da yaşayacaklarõndan haberdar İtalyan halkõ kendince tasarruf önlemleri alõrken bayi- lerde boy gösteren bu rehber kitaplar herkesin yoğun ilgisini çekti. “Alışveriş”, “Tasarruf”, “Ev”, “Otomobil”, “Turizm”, “Uçak”, “Enerji”, “Vergi”, “Restoranlar”, “Şarap” başlõklarõnda tasarlanan rehberler her hafta ga- zeteyle birlikte satõlõyor bayilerde. Amaç, krizi göğüslemeye hazõrlanan halka yön göstermek. Dizinin ilk kitabõ “Alışveriş”, satõşlarõn Noel arifesinde durma noktasõna geldiği kentlerde en uygun fiyatlara nerede alõşveriş yapõlabile- ceği konusunda bir liste sunuyor. Tasarruf kita- bõ, bankalar ve sigorta şirketlerine yapõlan ge- reksiz harcamalara dair yararlõ bilgiler veriyor. Ev kitabõ, yaşadõğõmõz mekân için ekonomik bir harcama modeli öneriyor tüketiciye. Krizin İtalya’da en çok etkilemesi beklenen otomobil sektörü için yayõmlanacak rehber ise satõn al- ma aşamasõndan aracõn bakõmõna kadar tüketi- cinin nerede kesinti yapabileceği konusunda pratik bilgiler aktarõyor. Gezmeyi çok seven İtalyan halkõ için hazõrlanan Turizm rehberi ise krize karşõn tatilden vazgeçmek istemeyen- lere ekonomik geziler öneriyor. Enerji kita- bõ, elektrik, su, dogalgaz vs. tüketimini en aza indirmenin yolunu gösteriyor. Vergi reh- beri sağlõktan mirasa nasõl daha az vergi ödeyebiliriz sorusuna yanõtlar getirme çaba- sõnda. Krizin ilk aşamada etkilediği yeme- içme sektörü için hazõrlanan Restoranlar rehberi, tüketiciye 30 Avro’nun altõnda nere- de iyi yemek yenilebileceğini anlatõyor. Şa- rap kitabõ ise 8 Avro’ya nitelikli şarap içile- bilecek adresler öneriyor. ‘KARA NOEL’ Yaklaşan Noel nedeniyle hem mağazalar hem de tüketiciler bir hayli karamsar. 2008 Noeli en “kara Noel” olacak yorumlarõ yay- gõn. Sönük bir Noel yaşanacağõ kesin. Bu ne- denle esnaf bir hayli umutsuz. Duraklarda çift sõra park eden beyaz renkli taksiler gün boyu çalõşmõyor. İtalya’da bir başka sorun genç çiftler. Özellikle ev sahibi olabilmek için bankalardan değişken faizle kredi alanlar. Çoğunlukla karõ-koca çalõşsalar bile gelecek kaygõsõ ve önümüzdeki dönemde birinin işsiz kalabileceği ihtimaliyle ne yapacaklarõnõ bile- miyor. Genç çiftlerin Milano’da astronomik fiyatlar nedeniyle ev satõn almasõ olanaksõz olduğu için ilgi banliyö semtlerine yönelse de bu dönemde kimse ev satõn almak istemiyor. Milano dõşõnda inşa edilen yüzlerce yeni ev bomboş satõlmayõ bekliyor. Geçen pazartesi günü gazetelerin ekonomi eklerinde önümüzdeki dönem bilgisayar sektö- ründe 1000-2000 kişinin işten çõkarõlabileceği yönünde haberler yayõmlandõ. Topun ağzõnda- kiler özellikle 35-45 yaş grubu. Artõk kendileri için güvenceli bir iş bulmanõn olanaksõzlõğõnõ fark eden orta yaş grubu İtalyanlar, evden yü- rütülebilen yeni işler yaratõyorlar. “Call Cen- ter”larda çalõşmak zorunda kalan üniversiteli gençler ise kendilerini “Bu yüzyılın köleleri- yiz” diye tanõmlõyor. Milano’daki “Call Cen- ter”larda 2 bin personel çalõşõyor. Birçoğu üni- versite mezunu bu gençlere saat başõna yapõlan ödeme 4 Avro. Oysa Milano’da temizlik işçile- ri saat başõna 8-9 Avro alõyorlar. ENGİN DEMİRİZ ABD’den başlayarak yayõlan dünya finans sektöründeki kriz Latin Amerika ülkelerin- de de tartõşõlõyor. Latin Amerika’nõn 70’li yõl- larda diktatörlüklerle boğuşan, 80’lerde neoliberal ekonomik programlarõn kobayõ olan, 90’larda kõsa süren tüketim balayõndan sonra borç yükü altõnda batan ülkeleri 2000’lerde sol yönelimli ilerici hükümetle- ri işbaşõna getirdi. Brezilya’da Lula, Ar- jantin’de Kirchner, Bolivya’da Evo Mo- rales, Ekvador’da Correa, Nikaragua’da ye- niden Sandinistler, Uruguay’da Vasquez, Şi- li’de Michele Bachelet, Guatemala’da Co- lom, Paraguay’da yeni seçilen Lugo ve Hon- duras’ta Zelaya 2000’li yõllarda iktidara gel- diler. Venezüella’da Chavez ise 1998’de iş- başõna geldi. Tercihini geniş halk yõğõnla- rõndan yana yapan bu iktidarlar çoğunluk- la popülist olmakla suçlandõ. Kriz bu ülkelerdeki muhalefet tarafõndan neredeyse sevinçle karşõlandõ. Özellikle Venezüella’daki Amerikan yanlõsõ muha- lefet, basõn ve oligarşi petrol fiyatlarõndaki düşüşün Chavez’in sonunu getireceğini umuyorlar. Hatta bir gazete editörü Chavez’i, Mussolini gibi bir son beklediğini, onun gi- bi baş aşağõ sallandõrõlacağõnõ söyledi. Chavez ise Venezüella’nõn dünyanõn be- şinci petrol üreticisi ülkesi olduğunu, finansal krizden ve petrol fiyatlarõndaki düşüşten cid- di olarak etkilenmeyeceğini, projelerini sür- dürmek için yeterince rezervleri olduğunu be- lirtiyor: “80 dolar bizim projelerimiz için yeterlidir.” Medyanõn ülke batacak kam- panyasõna karşõ Chavez, Venezüella’nõn IMF, Dünya Bankasõ ve ABD ile bağlarõ ko- paran politikalar sayesinde 21. yüzyõl sos- yalizmine doğru yoluna devam edeceğini ve krizi güvenle atlatacağõnõ savunuyor. Bolivya’da ise yeni anayasa hazõrlõklarõ sü- rüyor. Meksika’nõn La Jornada gazetesinde Evo Morales’le yapõlan söyleşide, krizle il- gili olarak Morales, krizin herkesi olduğu gi- bi kendilerini de etkileyeceğini, ancak geç- mişe oranla doğal kaynaklarõn devletleşti- rilmesi sayesinde ekonomilerinin daha güç- lü olduğunu ve rezervlerinin 8 milyar dolar olduğunu açõkladõ. Bolivya’nõn artõk krizi aş- mak için IMF gibi uluslararasõ finans ku- rumlarõna bağõmlõ olmadõğõnõ belirtti. Meksika, Bolivya ve Ekvador’un, ABD ve AB ülkelerinde çalõşan işçilerinden önemli bir bütçe girdisi söz konusu. Bu ül- kelerdeki işsizlik bütçelerini etkileyecek. Özellikle Meksika’nõn petrolden sonraki en büyük girdisi ABD’de çalõşan işçilerin ül- keye gönderdiği dövizler. Arjantin halkõ krizle baş etmeyi biliyor. 2001 ayaklanmasõ ile neoliberal hükümet- leri devirerek yeniden Peronistleri başa ge- tirdiler, IMF ile ipleri kopardõlar. Dünya Ban- kasõ’nõn eski başkanõ Stieglitz’e göre tarõm ürünlerinin fiyatõ çok düşmeyeceği için Arjantin krizden fazla etkilenmeyecek. Brezilya hazine bakanõ da krizin en çok IMF politikalarõyla ve neoliberal modelle yö- netilen ülkeleri vuracağõnõ söylüyor. Angel Guerra, Raul Zibechi gibi birçok Latin Amerikalõ gazeteci ve araştõrmacõya göre kriz bölgesel dayanõşmayõ güçlendi- recek, krizden çok önce başlamõş olan ile- rici konsensus ile Güney Amerika, yeni dün- yada güçlü bir blok olarak yerini alacak. ‘KRİZDEN YARA ALMAYIZ’ Latin Amerika rahat ÇİMEN TUNÇ BATURALP BRÜKSEL - İndirimli satõşlar Bel- çika’da Noel ve yõlbaşõ sonrasõnõ, ocak ayõnõ bekler her yõl. Ama bu ara- lar her gün yeni bir mağazanõn vitri- nine renkli kâğõtlara yazõlmõş, yüzde 30, yüzde 40, yüzde 60 müjdeleri etiketleniyor. Bununla beraber kasa- larõn önünde indirimlerin başladõğõ günlere özgü insanlarõ canõndan bez- diren uzun kuyruklar yok. Üstelik tu- runcusu, kõzõlõ bol, yağmuru az, õşõk- lõ, nefis bir sonbahar yaşõyoruz. Öte be- ri hayli ucuzlamõş, hava güzel, kuyruk yok. Ne var ki alõşveriş de pek yok. Gazetelerin işi gücü yokmuş gibi bu- rada da Başbakan Erdoğan’õn dediği gibi “moral” bozucu, “yangın kö- rükleyici” haberler neşrediyorlar dur- maksõzõn! İşlerini kaybedenlerin sayõsõ artõyormuş. Temmuz başõndan bu ya- na 5 bin kişi işinden olmuş. Bankala- rõn ve finans kuruluşlarõnõn aralarõndaki sersem edici trafikse sakinleşmiyor bir türlü. Bankalar devletleşiyor, banka- lar devrediliyor, yöneticiler değişiyor. Paralar enjekte ediliyor. Garanti altõ- na alõnan miktarlar bankalar tarafõndan 100 bin Avro’ya çõkarõlõyor. Yine de mevduat sahipleri bankalarõnõn önün- de dolaşõp durmaktan kendilerini ala- mõyorlar. Kasalar, kumbaralar devri- ne dönülüyor, akabinde gazetelerden uyarõ yağõyor. Kapõnõzõ pencerenizi sõ- kõ kapatõn. Kasa hõrsõzlarõ artacak! Fortis’in üst düzey yöneticilerin- den biri hem de “en fenası”, zira kendisi Fortis’in sonunu hazõrlayan ABN-Amro hisselerinin satõn alõnma- sõnõn da faili olarak işaret ediliyor, şim- şekleri fena halde üstüne çekiyor bu arada. Belçika Başbakanõ Yves Le- terme’den sendika başkanõna kadar herkes kõzgõn. Çünkü Gilber Mittler, 4 milyon Avro karşõlõğõnda istifasõnõ verip, el sõkõşõp ayrõlõyor bankadan. Fla- man Başbakan Leterme çok kõzgõn. TV ekranõnda “Bu bir skandal” diyor. Komşu ülkeler Belçika’nõn banka- cõlõk cenneti olmaya bir son vermesi- ni istiyor örneğin. Belçika’nõn Le So- ir gazetesi bağõrõyor: “Avrupa’da fi- nansal cennetlere karşı savaş baş- ladı!” İngiltere’de, Fransa’da varõnõ yo- ğunu satõp “sır tutan” Belçika ban- kalarõna paralarõnõ emanet eden İngi- liz, Fransõz arkadaşlarõm gözümün önüne geliyor. Belçika’daki sõr sakla- yan bankalar için yõllardõr, Belçika’nõn puslu havasõnõ söylene söylene çe- kenlerin hoşuna gitmeyecek bir haber. Sivil toplum kuruluşlarõndan birinin başõndaki aktivist bir dost, “Her za- mankinden daha umutluyum Av- rupa için” diyor. “Her şey elden ge- çecek. Reel ekonomi gelişecek. Da- ha insancıl bir düzene geçilecek. Dönüşüm bizden yana.” Fransa Cumhurbaşkanõ’nõn sözü Avrupa’da hâlâ var olan sosyalist ruh- larõ umutla heyecanlandõrõyor: “Ka- pitalizm yeniden şekillenecek!”. Sar- kozy’nin dilindeki kapitalizmin yeni şeklinin ne olacağõ merakla bekleniyor. YUSUF ÖZKAN AMSTERDAM - ABD’nin ardõndan, Av- rupa’da da hissedilen “küresel kriz”in etkile- ri, sokağa da yansõmaya başladõ. Avrupa’nõn en “rahat” ülkelerinden birisi olan Hollanda’da, krizin etkileri günlük yaşamda da hissedilme- ye başladõ. Çarşõ-pazar alõşverişlerinde önem- li ölçüde gerileme yaşanõrken ev fiyatlarõ da düş- meye başladõ. Kriz, diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Hollanda’da da borsa ve bankacõlõk sektörün- de kendini gösterdi. Hollanda hükümeti, For- tis Bank’õn ardõndan, ülkenin en güçlü banka- sõ olan ING’ye 10 milyar Avro’luk sermaye yar- dõmõ yaptõ. Hükümet, bankalarõn mali yapõsõ- nõ güçlendirmek için çaba harcarken “sokak- taki insan” da bu gelişmelerden etkilenmeye başladõ. “Yarın kaygısı” yaşayan halk, günlük harcamalarõnõ en aza indirmeye özen gösteri- yor. Resmi istatistiklere göre, giysi ve gõda gi- bi temel gereksinimlerin satõşõnda, geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 7 oranõnda azalma oldu. Küresel ekonomik kriz yüzünden, özel- likle lüks ve marka ürünler satan mağazalarõn kapõlarõna kilit vurma noktasõna geldiği belir- tilirken eğlence sektörü de büyük yara aldõ. Mer- kezi İstatistik Bürosu’nun saptamalarõna göre, kafe ve barlarda yüzde 24, diskolarda da yüz- de 31 oranõnda müşteri kaybõ yaşanõyor. Hollanda’da Groningen eyaleti hükümeti ile irili ufaklõ birçok belediye, paralarõnõ tasarruf amacõyla İzlanda bankalarõnda yatõrdõ. Krizden sonra bu bankalarõn iflasõnõ ilan etmesi üzeri- ne, birçok belediyenin parasõ da “buhar” olup gitti. Hükümet, Groningen eyaleti ile be- lediyelerin zararõnõn, “tamamen kendi so- rumlulukları” olduğunu belirterek zararõn karşõlanmayacağõnõ açõkladõ. REHBER KİTAPLARA BÜYÜK İLGİ Krize karşı ‘tasarruf kılavuzu’ Almanhalkõhesapsoruyor Belçika’da fiyatlar dipte ama müşteri yok OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT- Almanya’da- ki kriz, daha ilk adõmlarõnda sadece finans sektörüyle sõnõrlõ kalmaya- cağõnõ gösterdi. Sorun, 40 milyo- na yakõn çalõşana ve 3.5 milyon ci- varõnda kayõtlõ işsize, 20 milyonu aşkõn emekliye, ama en önemlisi çalõştõğõ halde yoksulluktan bir türlü kurtulamayan emekçi yõğõn- lara nasõl bir gelecek sağla- nacağõ. Finans sektöründe patlak veren ve hõzla reel ekonomiyi etkisine alan krize karşõ acil önlem ya- sasõ 500 milyar Avro tutarõnda. Ama iç tale- bi arttõrõcõ kamu yatõ- rõmlarõna ağõrlõk ve- rilmezse, bu ka- dar para bir tek bankalar arasõ kredi alõşverişlerini kolaylaştõrmõş olacak. Devlet desteği olmasa her 4 kişiden 1’inin yoksul sayõlacağõ Almanya’da, halkõn eline bir şey geçmeyecek. Almanya’da sõradan insanlar, bu nedenle, daha şimdiden çare ara- maya ve ne olursa olsun işsiz kal- mamaya çalõşõyor. Ama son yõl- larda maaşlarõ reel olarak sürekli düşen emeklilerin durumu ger- çekten çok kötü. Sõradan bir emek- li, zaten yoksulluk sõnõrõnda gidip geliyor. Bazõlarõ, çalõşõrken bir ke- nara ayõrdõklarõ küçük paralarõ son birkaç yõldõr “havaya kapılıp” ne olduğunu bilmedikleri kâğõtlara yatõrarak kay- bettiler. Örneğin Lehman Brot- hers kâğõtlarõ alanlar hâlâ inanamõyor son tasar- ruflarõndan da olduklarõna... Ancak bu kurbanlarõn sayõsõ on binleri bu- luyor. O nedenle söz konusu finans kurbanlarõ, şimdilerde harõl harõl medyanõn tartõşma veya haber programlarõnõ ziyaret ediyor. ‘DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYORLAR’ Biri, iki hafta kadar önce ARD’de bir gece yarõsõ sohbeti programõnda sahne aldõ. Ülkenin ünlü toplumsal sohbet uzmanõ su- nucularõndan Sandra Maisch- berger, konuklarõyla krizi ve “muhtemel toptan iflası” tartõştõ. Bu konuklar ara- sõnda Ingrid Otto da vardõ. 70 yaşõnda- ki bu emekli m e m u r hanõm, bankasõ aracõlõğõyla Leh- man Brothers’tan 10 bin Avro’luk bir kâğõt satõn almõş ve ömrünün son adõmlarõnda kendisine bir maddi destek sağlayabileceğini düşünmüştü. Ama bankasõndaki uzman, kendisine hiç “Bu Leh- man Brothers batarsa, paranız da batar” falan dememişti. Şim- di bunun hesabõnõ soruyor. Göz göre göre “söğüşlenen” bu dar gelirli insanlar, şimdilerde bir araya geliyor ve ortak davalar açmaya hazõrlanõyorlar. Sendi- kalar, çalõşan kesim ve işsizler ile ilgili acil önlemler için hükümet nezdindeki girişimlerini arttõrdõ. SPD içinde sol kanat, Sol Parti, bu yõl toplusözleşme pazarlõklarõna oturacak olan Metal Sen- dikasõ (IG-Metall) ve 20 milyon emekli- nin çeşitli temsil- cileri, “İç talep arttırılmazsa, bu kriz Al- manya’yı dağıtır” anlamõnda açõkla- m a l a r y a p õ - y o r - lar. ‘Küresel buhranõn’ etkisi sokağõ vurdu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle