02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 27 EKİM 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk “YAĞMA HASAN’IN BÖREĞİ” AYDINLANMA EMRE KONGAR Türbana İçerden ve Dışardan Bakmak... Anayasa Mahkemesi, gerek türbanın üniver- sitelerde yasaklanmasına, gerekse AKP’nin laik- lik karşıtı eylemlerin odağı olmasından dolayı ce- zalandırılmasına ilişkin kararlarının gerekçelerini açıkladı… Ve hem Anayasa Mahkemesi’ne hem de çağdaş, çoğulcu demokrasi kavramına karşı sal- dırılar başladı… İşin siyasal, hukuksal ve demokratik yanı son derece vahim… O denli vahim ki, sağ partilerin ‘Çok Partili De- mokrasi’ye geçildiğinden beri uyguladıkları son de- rece sığ ve yanlış, “Demokrasi(!)” ve “Milli İra- de(!)” kavramlarından dolayı, MHP-AKP ittifakı ile Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin sınırlanma- sına, kısıtlanmasına ve bu nedenle de bir rejim bunalımına yol açabilir. Ama bugün konunun bu yönü üzerinde değil, bütün bu tartışmaların odak noktasında yer alan “sıkmabaş” ya da yanlış olarak “türban” denilen baş örtme modeline, “dışardan” ve “içerden” bakmak arasındaki farklara değinmek istiyorum. Çünkü olaya “içerden” bakılmadıkça, konuyu anlamak ve bir çözüm yolu bulmak olanaksız gi- bi görünüyor. Önce genel ve felsefi bazı sorular sorarak başlayalım: ? İnsan, özgür iradesiyle, özgürlüklerinden vazgeçebilir mi? ? Özgür bir insan, kendi özgür iradesiyle köle olmayı seçebilir mi? ? Köle olmayı seçen bir özgür insan, köle ol- duktan sonra, hâlâ özgür iradesini kullanan, kul- lanabilen bir özgür insan sayılabilir mi; yoksa ona köle muamelesi mi yapılır? Şimdi soruları biraz daha somuta indirge- yelim: ? Esas olarak, yemek, içmek, uyumak üzere koşullanmış, programlanmış olan insan, ne ka- dar özgürdür? ? Yaşamak için gerekli olan zorunlu etkinlik- lerden dolayı kendisine son derece sınırlı ve kı- sıtlı bir özgürlük alanı kalan insan, bu sözde “öz- gür” alanlarda ne denli toplumsal bir üründür, ne denli bireysel özgür iradesiyle hareket eder? ? Örneğin insan, en temel kimlik özelliklerini be- lirleyen doğduğu ülkeyi, yani ırkını, milliyetini, di- nini, mezhebini, kendi mi seçer? ? Çocuk, belli bir aile, toplum ve kültür içinde, resmi eğitimle de desteklenen bir biçimde koşul- landıktan sonra, kendisine aktarılmış olan tutum, davranış ve değerleri reddetme özgürlüğüne gerçekten sahip olabilir mi? (Örneğin Müslü- manlık, on sekiz yaşından sonra dinden çıkanlar için ne hüküm verir?) Şimdi bu soruları akılda tutarak, sıkmabaş ya da türban olayına önce “dışardan”, yurtdışından, Hıristiyan dünyasından, toplumsal, siyasal ve hu- kuksal açıdan, insan hakları bağlamında bakalım: Sıkmabaş ya da türban, başka kültürün bir dı- şavurumu değil midir; bu nedenle, kabul edilmesi ve korunması gereken bir özgürlük niteliği taşı- maz mı? (Tam bu noktada, “dışarıdaki” bir mahkeme ol- masına karşın, Avrupa İnsan Hakları Mahke- mesi’nin üniversitelerdeki türban yasağına “içer- den” bakabildiğini ve bu yasağı uygun gördü- ğünü de anımsatalım.) Olaya bir de çoğunluğu Müslüman olan bir ül- kede, “içerden” bakalım: Sıkmabaş veya türban, dini inancın bir gereği olarak takılıyorsa, onu takmayanlar dinsiz midir; böyle bir anlayış, doğrudan doğruya ayrımcılığa ve bireyler üzerinde oluşacak dini, kültürel ve top- lumsal baskıya yol açmaz mı? Şimdi olaya, yine “içerden”, ama bu kez sık- mabaş ya da türban kullanan bireylerin kendi iç dünyaları açısından da bakalım; dışardan ba- kıldığında bireyin giyinme özgürlüğü gibi görünen olayı bir de başını örtenlerin iç dünyaları açısın- dan irdeleyelim: Daha buluğa erdiği anda başı örtülen çocuk, bu tutum ve davranışa karşı tavır alabilir mi; he- le bir de bu örtünme “büyümesinin” bir kanıtı ola- rak sunulursa? Büyüdüğünde hâlâ başı açık olan ama ağabe- yi, babası, erkek arkadaşı, evleneceği kişi, kocası, kocasının ailesi tarafından başını örtmesi istenen genç, bu baskıya direnme gücüne sahip midir? İmam hatip eğitimi veren ya da vermeyen okullarda, öğretmenler tarafından başını örtme- si istenen veya arkadaşlarından baskı gören bir öğrenci buna karşı çıkabilir mi? Sıkmabaş veya yanlış olarak türban denilen ör- tünme biçimine “dışardan” gazel okuyarak des- tek vermek kolaydır, rahatlatıcıdır, ama so- rumsuzluktur: Kadınları, kızları ezen bu çarpık, erkek egemen, feodal düzenin sürgit devamına destek vermektir. Olaya “içerden” bakılmadıkça, gerçek traje- di anlaşılamaz, çözüm de üretilemez. [email protected]; www.kongar.org 12. KEZ BULUŞTULAR Moda’da şarkõ ve şiirlerle içki eylemi İstanbul Haber Servisi - Tarihi Moda İskele- si’nde başlatõlan içki yasağõ protestolarõ cuma akşamlarõ sürdürülüyor. Modalõlar 24 Ekim ak- şamõ 12. kez tarihi iskelenin önünde toplanarak AKP’nin yasakçõ uygulamalarõnõ protesto etti. Tarihi Moda İskelesi’nin önünde saat 21.00 sõ- ralarõnda toplanan 200’ü aşkõn Modalõ pankartlar taşõyarak “AKP’yi istemiyoruz” sloganlarõ attõ. Haluk Çetin’in şarkõlarõyla renk kattõğõ gösteri- de Şair Ataol Behramoğlu da bir konuşma yap- tõ. İçki yasağõna tepkisini dile getiren Behramoğ- lu, içkinin bir kültür meselesi olduğunu söyledi. Eğitim sistemini de eleştiren Behramoğlu “Ata- türk Öğretim Birliği Yasası ile dini tamamen kişisel bir olgu haline getirmiştir. Bu yasa eği- timin insan ve akıl merkezli, bilim temelli ol- masını kurallaştırmıştır. Günümüzde bu yasa tersinden işletiliyor ve tüm eğitim dinselleşti- riliyor” diye konuştu. Behramoğlu daha sonra şiirlerinden örnekler sundu. Eylemde Teneke Trampet grubu da kõsa bir dinleti sundu. Eylem sõrasõnda grubun arasõndan geçmek is- teyen bir araç şoförü gerginliğe neden oldu. Pro- testocular, yolun araç trafiğine kapalõ olduğunu ve araçlarõn eylemi bölmek için kasõtlõ olarak bu yolu kullandõğõnõ savundular. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- kentte yaşlarõ 13 ile 15 arasõnda değişen 10 kõz çocuğuna tecavüz edilmesi olaylarõ- nõn faili olduğu tespit edilen bir kişi yaka- landõ. Zanlõnõn bazõ operalarda tenor ola- rak sahne aldõğõ belirtildi. Mağdurlarõn ifa- deleri doğrultusunda polis, bir alõşveriş merkezinin otoparkõnda kenara gizlenmiş halde bulduklarõ motordan alõnan par- mak izleriyle, en son cuma günü teşebbüste kalan tecavüz olayõndaki parmak izlerini karşõlaştõrarak aranan kişinin Şahin Ö. olduğunu belirledi. Zanlõnõn An- kara’da askerlik yaptõğõ ve salõ günü terhis olacağõ ortaya çõktõ. Zanlõnõn, polis- lerin neden küçük kõzlarõ tercih ettiği sorusuna ise “Nasõl olsa kadõn olmayacak- lar mõ?” yanõtõnõ verdiği kaydedildi. Zanlõ, sevk edildiği mahkemece tutuklandõ. ANKARA (AA) - Türkiye’ye kamyon kasasõ- na gizlenerek giren 88 kaçak göçmen ile kam- yon şoförü jandarma ekiplerince yakalandõ. Kõrõkkale yolunda oluşturduklarõ kontrol nok- tasõnda durdurulan, üzeri brandayla örtülmüş kamyonda, Pakistan ve Afganistan uyruklu 88 kaçak göçmen yakalandõ. Kamyon şoförü Ab- dulvahap O.’nun da gözaltõna alõndõğõ operasyonda, kimlikleri tespit edilen organi- zatörlerin yakalanmasõ için de çalõşmalarõn sürdüğü kaydedildi. Kaçak göçmenlerin gayri insani koşullarda yolculuk yaptõklarõ, yolculuklarõ boyunca tuvalet ihtiyaçlarõ olmasõn diye sadece ekmek ve su ile beslendikleri ifade edildi. Kaçaklarõn, Afga- nistan, Pakistan ve İran üzerinden Türkiye’ye girdikleri, Van, Bitlis Kõrõkkale, An- kara ve İstanbul güzergâhõnõ izleyerek Yunanistan’a gitmeyi planladõklarõ öğrenildi. Dolandırıcılara darbe İSTANBUL (AA) - İstanbul ve Antalya’da düzenlenen operasyonlar- da internet üzerinden şif- relerini ele geçirdikleri yurttaşlarõn kredi kartõ ve banka hesaplarõnõ boşalt- tõklarõ öne sürülen 4’ü kadõn 15 kişi gözaltõna alõndõ. Yetkililer, geçen nisanda “Karnaval’’ ope- rasyonunda tutuklanan İbrahim A’nõn, kõz karde- şi Sevgi A. aracõlõğõyla, aranan “Rus Ali’’ lakaplõ Ali A. adlõ hackerle irti- bat kurduğunu açõkladõ. Rüşvet operasyonu İZMİR (Cumhuru- yet Ege Bürosu) - İz- mir’de Organize Suçlar Büro Amirliği’nce sürdü- rülen, tefecilik ve organi- ze suç örgütü elebaşõsõ olduğu iddiasõyla yargõla- nan V.O.Ç’nin tahliyesi- nin sağlanmasõ için rüş- vet alõmõ ile ilgili düzen- lenen operasyon kapsa- mõnda gözaltõna alõnan avukatlar A.D, B.Ö, S.K, N.Ç, M.İ. ile avukatlarla birlikte hareket ettikleri belirlenen H.E.Y, A.M. ve M.Ç. adliyeye sevk edildi. Zanlõlarõn göster- dikleri yerlerde yapõlan aramalarda ruhsatsõz ta- banca, tüfek ele geçirildi. Grip ölümcül olabilir İSTANBUL (AA) - Bir solunum yolu enfek- siyonu olan grip hastalõ- ğõnõn yaşlõlar ve kronik hastalõğõ olanlar ile bağõ- şõklõk sistemi zayõf kişi- lerde ölümcül olabildiği- ni vurgulayan VKV Amerikan Hastanesi Gö- ğüs Hastalõklarõ Uzmanõ Prof. Dr. Levent Tabak, en önemli korunma yön- teminin grip aşõsõ olduğu- nu belirtti. Tabak, grip hastalõğõnõn en yaygõn komplikasyonunun ise zatürre gelişimi ihtimali olduğunu bildirdi. Suçlu sadece internet mi? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yaptõğõ savlanan ve geçen hafta Zaman gazetesinde yer alan araştõrma sonucuna göre, öğrencilerin son 3 yõlda aldõğõ disiplin cezalarõnõn 3 bin 750’den 5 bine yükselmesinin ve ÖSS’deki başarõsõzlõğõn nedeninin internet, televizyon ve anne-babalarõn boşanmasõ olarak gösterilmesi tepki çekti. Araştõrmadan haberdar olmadõklarõnõ belirten, Eğitim-Sen İzmir 1 Numaralõ Şube Başkanõ Ali Rõza Özer, “Eğitimde yaşanan başarõsõzlõğõn suçunu internet ve televizyona atmak en kolay yol. Hatayõ eğitim sisteminde aramak gerekir. Laiklikten ve demokratik kültürden uzaklaşan eğitim müfredatõ başarõyõ olumsuz yönde etkiliyor. Siyasal iktidar ve dinci kadrolaşma bilim dõşõ eğitimin yolunu açmõştõr” dedi. KAMYONDA UMUDA YOLCULUK T E C A V Ü Z C Ü T E N O R Ç I K T I Şahin Ö. tutuklandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle