24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 27 EKİM 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Sosyal Güvenlik Yasasõ Emekli, Dul ve Yetim Aylõklarõ 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren 5510 sayõlõ Sosyal Sigortalar ve Ge- nel Sağlõk Sigortalarõ Yasasõ (Sosyal Güvenlik Yasasõ), sigortalõlarõ uygulamalar yönünden iki döneme ayõrmõştõr. Bu dönemler, 5510 sa- yõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ’nõn yürürlüğe girdiği, 1 Ekim 2008 ön- cesi “Eski Dönem” ve 1 Ekim 2008 sonrasõ “Yeni Dönem” olarak tanõmlanabilir. 1 Ekim 2008 öncesi (Eski Dönem) ve 1 Ekim 2008 sonrasõnda (Ye- ni Dönem) Sosyal Güvenlik Kurumlarõndan “Aylık ve Gelir Alan- lar ile Aylık Almaya Hak Kazananlar”a, bağlanan ve çeşitli “Ay- lık ve Gelir” birimleri toplamõndan oluşan “Emekli, Dul ve Yetim Aylıkları” ve bu aylõklarõ oluşturan ödeme birimleri: 1) Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandõğõ’nõn bağladõğõ “Aylık ve Ge- lirler” (1 Ekim 2008’den önce): a) Emekli Aylõğõ, b) Vazife Malullüğü Aylõğõ, c) Adi Malullük Aylõğõ, d) Dul ve Yetim Aylõğõ, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandõğõ’nõn aylõklara yansõyan “Ge- lir, Aylık ve Ek Ödeme” birimleri: a) Genel Gösterge Aylõğõ, b) Ek Gösterge Aylõğõ, c) Kõdem Aylõğõ, d)Taban Aylõk, f) Özel Tazminat, g) Makam Tazminatõ, h) Temsil Ödeneği, h) Temsil Tazminatõ, i) Ek Ödeme (% 4 Vergi iadesi yerine) bu aylõk birimlerinin, 5510 sayõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ “Geçici Madde 4” uyarõnca, 1 Ekim 2008’den sonra da, “verilmesine davam edilir”. 2) Sosyal Sigortalar Kurumu’nun bağladõğõ “Aylık ve Gelirler” (1 Ekim 2008’den önce): a) Yaşlõlõk (Emekli) Aylõğõ, b)Malullük Aylõğõ, f) Dul ve Yetim Aylõğõ, c) Sürekli İşgöremezlik Geliri d) Geçici İşgöremezlik Geliri, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun aylõklara yansõyan “Gelir, Aylık ve Ek Ödeme” birimleri: a) Yaşlõlõk (Emekli) Aylõğõ, b) Sosyal Yardõm Zammõ, c) Telafi Edici Ödeme, d) Sürekli İşgöremezlik Geliri, e) Geçici İşgöremezlik Geliri, f) Ek Ödeme (% 4 Vergi iadesi ye- rine) bu aylõk birimlerinin, 5510 sayõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ “Geçici Madde 1” uyarõnca, 1 Ekim 2008’den sonra da, “verilmesine davam edilir”. 3) Bağ-Kur’un bağladõğõ “Aylık ve Gelirler” (1 Ekim 2008’den önce): a) Yaşlõlõk (Emekli) Aylõğõ, b) Dul ve Yetim Aylõğõ, Bağ-Kur’un aylõklara yansõyan “Gelir, Aylık ve Ek Öde- me”birimleri: a) Yaşlõlõk (Emekli) Aylõğõ, b) Sosyal Yardõm Zammõ, c) Ek Ödeme ( % 4 Vergi iadesi yerine) bu aylõk birimlerinin, 5510 sayõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ “Geçici Madde 1” uyarõnca, 1 Ekim 2008’den sonra da “verilmesine davam edilir”. 4) Özel emekli sandõklarõnõn bağladõğõ “Aylık ve Gelirler” (1 Ekim 2008’den önce): a) Emekli Aylõğõ, b)Malullük Aylõğõ, f) Dul ve Yetim Aylõğõ, c) Sürekli İşgöremezlik Geliri d) Geçici İşgöremezlik Geliri, Özel emekli sandõklarõnõn aylõklara yansõyan “Gelir, Aylık ve Ek Ödeme” birimleri: a) Yaşlõlõk (Emekli) Aylõğõ, b) Sosyal Yardõm Zammõ, c) Telafi Edici Ödeme, d) Sürekli İşgöremezlik Geliri, e) Geçici İşgöremezlik Geliri, f) Ek Ödeme (% 4 Vergi iadesi yerine) bu aylõk birimlerinin, 5510 sayõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ “Geçici Madde 1” uyarõnca, 1 Ekim 2008’den sonra da “verilmesine davam edilir”. 5510 sayõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ’nõn Geçici 1. maddesinde- ki anlatõmdan 1 Ekim 2008’den önce bağlanan “aylık, gelir ve di- ğer ödenekler” ile “ek ödemenin” verilmesine devam edileceği ve herhangi bir hak kaybõnõn söz konusu olmayacağõ anlaşõlmaktadõr. Ay- rõca Geçici 1. maddede, bu gelir ve aylõklarõn arttõrõlmasõ, azaltõlma- sõ, kesilmesi veya yeniden bağlanmasõnõn, 5510 sayõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ’na göre değil, yürürlükten kaldõrõlan eski sosyal güvenlik ya- salarõndaki hükümlere göre yapõlacağõ vurgulanmõştõr. 5510 sayõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ’nõn Geçici 1. ve 4. maddesin- deki anlatõmdan, eski sosyal güvenlik yasalarõna göre, 1 Ekim 2008’den önce bağlanan aylõk gelir ve diğer ödenekler ile ek ödeme- nin verilmesine devam edileceği anlaşõlmaktadõr. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak yahoo.com.tr TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com HARBİ SEMİH POROY 27 Ekim SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Özpetek’ten Bir Başyapıt Bazı filmler vardır… Işıklar yanarken nutkunuz tu- tulur, konuşamazsınız. Reji, oyunculuk ve gülle gibi gelen beklenmedik bir sonla nefesiniz kesilmiştir. Bu film öyle. Ferzan Özpetek’in son filmi “Mükemmel Bir Gün”, nefes kesiyor. Özpetek’in “içtenliğini”, “kibirsizliğini”; hem bir “insan” ve hem bir “yönetmen” olarak daima çok sev- mişimdir. Ferzan’ın; İtalya gibi, sinemanın anavatanı sayılacak bir ülkeyi avcunun içine almasının başlıca nedeni de, zaten bu hasletinden kaynaklanıyor: “İn- sanların yüreklerine konuşabilme kabiliyeti”, “özgün- lüğü” ve “samimiyeti”… Hiç unutmam; ilk filmi “Hamam”ı yaptığında, belli başlı film kritikleri koro halinde hep bir ağızdan; “Fer- zan Özpetek bize İtalya’nın unuttuğu insan ilişkilerin- deki sıcaklığı hatırlattı!” demişti. Bugün “başyapıt” ayarındaki son filmi “Mükemmel Bir Gün” ise İtalya’yı bölüyor. Bazı kritikler ve izleyiciler filmi -haklı olarak- yere gö- ğe koyamazken; diğerleri incir çekirdeğini doldurmayan gerekçelerle yeriyor. Neden acaba? Bu sorunun yanıtını “Unita” gazetesinde çıkan bir eleştirmenin yazısında buldum: “(Ferzan Özpetek) Bu- günün İtalyası hakkında çok fazla şey söylemek ihti- rasına kapılmış...” (Alberto Crespi, 31 Ağustos) Var ya... Biraz “haddini aşmış” gibisine... Dünyaya “neo realizmi” armağan eden İtalyan si- nemasının deneyimli yönetmenleri; ülke sorunlarını ya- pıtlarına bugün ancak bölük pörçük yansıtırken, Fer- zan Özpetek gibi “çift kültürlü” bir yönetmen; tespih taneleri gibi her şeyi olduğu gibi ortaya dökme cüreti göstermiş. Ya da Crespi’nin ifadesiyle, böyle bir “ih- tirasa kapılmış!” Bu fazla hoşa gitmiyor tabii. Sade İtalya’da değil; dünyanın hiçbir ülkesinde, kimse yüzüne ayna tutul- masından hoşlanmıyor. Özpetek “Mükemmel Bir Gün”de oysa tam da bu- nu yapıyor ve günümüz İtalyası mahsulü bir düzine ka- rakter aracılığıyla; “Çizme” gerçeğine ayna tutuyor. İtalyan usulü ‘çarpışma!’ Karakterleri birbirine bağlayan ilişkiler ve günün 24 saatlik kapsamında İtalya’nın üzerine çöken kasvet so- runlar demetinden bir kesit izliyoruz filmde: “Aile bağ- larının çözülmesi; işyeri ve de kadın-erkek ilişkileri kap- samında kadına yönelik şiddet, iş güvencesinin yiti- rilmesi, istilaya dönüşen yabancı göçü, yozlaşmış si- yasi sınıf, üniversiteleri dahi teslim alan ‘ayrıcalık’, ‘pis- ton’ virüsü… vs.” Bir araya geldiğinde hazmı zorlaşan tüm bu sorunları Özpetek; 2006 “Oscar”ını kapan “Crash” - Çarpış- mavari bir filme sığdırmış. Görenler hatırlayacaktır; Los Angeles’ın bir günlük zaman diliminde bir biçimde çakışan ve birbirine ek- lemlenen bambaşka karakterlerin yaşam kesitleri üzerinden günümüz Amerikasını taşlayan bir filmdi “Çarpışma”. “Mükemmel Bir Gün” de Roma’nın 24 saati üze- rinden İtalyan toplumunu anlatan bir tür “Crash” ol- muş. “Büyük fotoğrafın” ortasına, mükemmel bir oyun- culuk çıkaran Emma (Isabella Ferrari) ve Anto- nio’nun (Valerio Mastandrea) trajedisi oturuyor. Ko- casından ayrılmış olmakla birlikte hâlâ tacizine uğ- rayan; yetmezmiş gibi üstüne aldığı iki çocuğunun sorumluluğuyla bir de “Artık sen çok yaşlısın! Şirket gençleri tercih ediyor...” gerekçesiyle çalıştığı şir- ketteki “geçici sözleşmesini” kaybeden ve işsiz ka- lan 40’lı yaşlardaki Emma ile Antonio’nun öyküsü as- lında bu film. Ve Giorgio Napolitano’nun ‘nişanı!’ Diğer hikâyeler; bu ana gövdeye eklemleniyor... Tüm bu yan hikâyeleri kontrol altında tutmak, zamanlamalarını iyi ayarlamak ve filmi, tam bittiği yer- de, bitirilen sahneyle sonlandırmak açısından; Özpetek zorlu bir sınavdan alnının akıyla çıkmış. “Başyapıt” demem bundan. Hafta sonu vizyona girecek “Mükemmel Bir Gün”ü; önceki gece İtalyan Kültür’de Büyükelçi Carlo Mar- sili’nin verdiği davette izledik. Filmin gösteriminden önce yaptığı konuşmasında “İtalya’nın Özpetek gibi sanatçılara ihtiyacı var!” diyen Büyükelçi Marsili; Cumhurbaşkanı Giorgio Napoli- tano adına verdiği bir “nişanla” yönetmeni taçlandırdı. “Bravo” Özpetek! Psikolojik Savaş Terör eylemleri ile DTP’nin siyasi çıtayı yükseltmesi atbaşı gidiyor. Zamanlama mı denk geldi, rastlantı mı? Emekli Orgeneral Kemal Yavuz bu soruyu yanıtlarken “Niyet belli: Türkiye Cumhuriyeti’ni terör örgütü ile aynı masaya oturtmak” dedi: “Ülkenin durumuna bakıyorlar. Bünye sağ- lamsa bir şey yapmıyorlar. Sistemi dengede tutmak, güven altında bulundurmaktan sorumlu hükümetin uygulamaları nedeniyle ne zaman ülkenin dizleri titrer duruma geliyor, işte o za- man kendi hesaplarına göre bir-iki basamak yu- karı çıkıyorlar.” Kemal Yavuz’a göre, orduya yönelen olum- suz haber kampanyası da aynı süreç içinde değerlendirilmeli: “Her ülkenin kendine özgü psikolojik savaş aygıtları vardır. Türkiye’de de MGK’ye bağlı halkla ilişkiler bölümü dışarıdan yönelen psi- kolojik harbin nasıl etkisiz kılınacağı, olumlu bir psikolojik harekâtın topluma nasıl yansıyaca- ğı üzerinde çalışıyordu. AB’nin talepleri ba- hanesiyle TSK’nin burnunu kırmak için MGK ile birlikte bu bölümü de berhava ettiler. Onun yerine bir kurul da oluşturulmadı ve Tür- kiye her türlü psikolojik harekâta, baskıya açık bir ülke haline getirildi. Sen yapmıyorsan başkası bu işten vazgeçmiyor ki... Türkiye üze- rinde herkesin başta ABD, AB ve İsrail gibi bir- çok ülkenin müşterek menfaatleri var. Bu menfaatleri gerçekleştirebilmek için psikolo- jik harekâtı sürdürüyorlar.” Ne yapıyorlar örneğin? Kemal Yavuz, açık açık “Adam satın alıyorlar” dedi. “Washig- ton’daki banka hesapları biliniyor bu kişilerin” dedi: “ABD Savunma Bakanlığı’nın Milli Güvenlik Üniversitesi var. Düzenlenen kurslarda, psi- kolojik harekât nasıl yapılır, ajitasyon nasıl ya- pılır, toplum nasıl yönlendirilir, turuncu, pem- be devrim nasıl gerçekleştirilir, hepsi orada öğ- retiliyor. Kimi yazarlar ve kamuoyunda, tel- evizyonlarda sık sık gördüğümüz kimi kişiler o kurslardan geçtiler. O kurslardan sonra elle- rine her ay hesaplarına para yatırılacağı söy- lenerek banka defterleri verildi. Bu kadar açık, adam tuttular yani. Bu kişiler oradan al- dıkları direktifleri yerine getiriyorlar. Atmosfer uygun olduğu zaman da, uzun süredir yetiş- tirdikleri gazetecileri Türkiye’ye gönderdiler. Boş meydanda istedikleri gibi at oynatıyorlar. Olay budur. Dıştan planlanmış, olgunlaştırılmış, adım adım yükseltilmiş bir olaydır bu.” Terör ile TSK’yi yıpratmanın aynı koşut ze- minde yürütüldüğünü düşünüyor Kemal Ya- vuz: “Bütün bunlar, ülkenin dengelerinin bozul- muş olmasına, halkın devletine olan güveninin, dayanışmasının ortadan kaldırılmasına paralel olarak tırmandırılan faaliyetlerdir.”Güle güle Cumhuriyet gönüllüsü, iyi insan Mehmet Büyükbö- rekçi, 28 yıldır çalıştığı Türk Eximbank’tan emekli oldu. Çok kırılmış: “Kurum yönetiminden bir tek kişi ‘Güle güle’ bile de- medi.” Bugünler için özel yetişti- rilmiş yaban yönetiyor Tür- kiye’yi. Ondan uygar tepki beklenir mi hiç? Tosun da aday Çankaya Belediye Başkan- lığı için Levent Tosun da, CHP yetkilileri ile görüştükten sonra resmen aday olduğunu açıkladı. Tosun, Ali Dinçer’in Beledi- ye Başkanlığı döneminde An- kara Sular İdaresi Genel Mü- dürlüğü yaptı. ODTÜ’lü. Mü- hendis. Köklü bir CHP üyesi. Çeşitli demokratik kitle örgüt- lerinde görev yaptı, yapmaya da devam ediyor. Bu çabala- rından dolayı ODTÜ Senato- su’nca takdir ödülüne de değer görüldü. Başkan olursa belediyeyi yurttaşların yaşamlarının bir parçası yapmayı düşünüyor. Ona göre, katılımcılık bu dü- şüncenin bir aracı olacak. 4-5 sokaklık grupların temsilcileri, kendi çevrelerindeki sorunları ve dilekleri belediyeye aktar- salar; eğilmiş bir direği, bozuk bir kaldırımı ya da toplanmayan çöpü bildirseler fena olmaz di- ye düşünüyor örneğin. Yani günlük yaşamın küçük şeyle- rinden başlamayı hedefliyor. Büyük şeyler yapacağım der- ken unutulan, ama asıl canımızı sıkan küçük şeylerden! İyi bir seçim... Başta Kültür Bakanlığı olmak üze- re tüm kamu çalışanlarına duyurulur: Başarı belgesi filan peşinde koşma- yın, verirlerse de almayın... Baksanıza, görevinden alınan bir kamu görevlisinin açtığı iptal dava- sında Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu nasıl bir savunma ge- liştirmiş: “Davacı, ‘...Genel Müdürlüğe asa- leten atandım ve sonrasında da üs- tün gayret ve çalışmalarımdan dola- yı takdirname verilerek onurlandırıl- dım’ iddiasında bulunmakta ise de; anmış olduğu takdirname belgesi, dö- nemin Kültür ve Turizm Bakanı Atil- la Koç tarafından, o dönemde sa- dece davacıya değil, asaleten veya vekâleten görev yapan bakanlığın birim amirlerinin neredeyse tamamı- na verilmiş olan bir belgedir. Hangi üstün gayret ya da üstün çalışmadan dolayı takdir edildiği belirtilmeyen bu belgeler görevden alınan bakan- ların birlikte çalıştığı birim amirlerine teamülen verdikleri bir belgedir.” Bakanların verdiği belgeler beş para etmez demeye getiriyor yani... Başarı belgesi HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu@mynet.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Özensiz ve dü- zensiz kimse. 2/ Malik, sahip... Kõlõç, bõçak gibi araçlarõn keskin yüzü. 3/ Gü- ney Afrika’da ya- şayan bir maymun cinsi... Süs için ya- põlmõş giysi kõvrõmõ. 4/ Suyun derinliği- ni ölçmek ya da dip tabakalarõn yapõsõnõ incelemek için kul- lanõlan araç. 5/ Hatay ilin- de bir ova... Yapma, etme. 6/ Üzerinde namaz kõlõnan kilim, post gibi şeylerden yapõlmõş seccade. 7/ İz- mir’in Selçuk ilçesindeki ünlü antik kent... Bir spor takõmõnõn gözde oyuncusu. 8/ Piston. 9/ Hayat arka- daşõ... “Pablo ---”: Şilili ünlü şair. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Namlusu altõ yivli tüfek ya da top. 2/ Hõristiyan ermiş- lerine verilen san... Bir çeşit yumurtalõ ve hafif hamur tat- lõsõ. 3/ Pişirildikten sonra dilimler halinde kesilerek õsõy- la kurutulmuş ekmek. 4/ Kõsa ökçeli ve bağsõz ayakkabõ. 5/ Osmanlõ devletinde, taşradaki nüfuzlu ailelere verilen unvan... Bir soru sözü. 6/ Bir nota... “Ala gözlü benli --- / Koma beni el yerine” (Karacaoğlan). 7/ Güney Ameri- ka’da yaşayan ve yünü dokumacõlõkta kullanõlan bir hay- van... Kurçatovyum elementinin simgesi. 8/ Kõlõğõ ve dav- ranõşlarõndan hoşlanõlmayan kimseler için kullanõlan bir sözcük... Kõrsal kesimde büyük topraklarõ olan, varlõklõ ve sözü geçer kimse. 9/ Temeli taklide dayanan sözsüz oyun... Futbolda topa vuramama. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 S I Ç A N D İ Ş İ A L I Ç O P A K L I Ğ A L E N İ A S F R A K H U R İ M A A Ş E L M A N İ S Ö V E N Y E R E R İ N M O L A T Ü R K Y E M E Z 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 nilgun@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle