Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2008 PAZARTESİ
6 İNCELEME
Dünyayõ saran küresel kriz nedeniyle reel sektörde üretim düştü, sparişler durdu, borçlar arttõ, işçi çõkarmalar gündeme geldi
Türkiye’de kriz çoktan başladõ
ŞEHRİBAN KIRAÇ / MURAT KIŞLALI
Küresel ekonomik dünyayõ kasõp kavu-
rurken Türkiye’de AKP hükümetinden hâ-
lâ kriz bizi etkilemez açõklamalarõ geliyor.
Ancak ekonomik göstergelere ve sektör
temsilcilerinin açõklamalarõna bakõldõ-
ğõnda, Türkiye’nin krizden en fazla etki-
lenen ülkeler arasõnda olduğu görülüyor.
İmalat sanayiinin neredeyse tüm alt
sektörlerinde üretim ağustos ayõnda geri-
ledi. Özellikle büro muhasebe bilgi işlem
makinelerinde üretim adeta durma nokta-
sõna geldi. Sektörün üretimi geçen yõlõn ay-
nõ ayõna göre yüzde 56.6 oranõnda düşüş
kaydetti. Üretim düşüşü; radyo, TV, ha-
berleşme cihazlarõnda yüzde 36.8, tekstilde
yüzde 21.3’le ciddi boyutlara ulaştõ. TÜ-
İK’in açõkladõğõ rakamlara göre mayõs, ha-
ziran ve temmuz aylarõnda işsiz sayõsõ 96
bin kişi arttõ.
Özel sektörün dõş borcu temmuz sonu iti-
barõyla 143.7 milyar dolara çõktõ. Kriz için
önemli göstergelerden olan cari açõk ise 50
milyar dolara koşuyor. Şirketlerin banka-
lara olan borçlarõ da her geçen gün artõyor.
Sanayiciler, hükümetten acil önlem al-
masõnõ beklerken ihracatçõlar ise krize
karşõ B planõ hazõrlamak için önümüzde-
ki hafta toplanõyor. Türkiye’de ihracatõn lo-
komotif sektörleri olan otomotiv, demir-
çelik ve tekstilde üretim kõsõtlamasõna gi-
dilirken yakõn dönemde işçi çõkarmalarõn
gündeme geleceği belirtiliyor.
İSO: SANAYİCİYİ ZOR DÖNEM
BEKLİYOR
İstanbul Sanayi Odasõ (İSO) Yönetim
Kurulu Başkanõ C. Tanıl Küçük: “Krize,
cari açık başta olmak üzere önemli ba-
zı kırılganlıklarla yakalandık. Belirsiz
bir konjonktürde bulunuyoruz ve önü-
müzü göremiyoruz. Sanayimiz uzun
yıllardır rekabet ettiği ülkelerden daha
yüksek maliyetlerle üretim yapmak zo-
runda kalmış ve tüm çabalarımıza rağ-
men bu durum değiştirilememiştir. Bi-
zi bekleyen zor dönemde, üretimi, ih-
racatı ve istihdamı devam ettirmek adı-
na, kamu kaynaklı girdiler başta olmak
üzere, girdi maliyetlerini aşağı çekecek
tedbirler, mali disipline mümkün oldu-
ğunca az zarar verecek formüllerle,
süratle hayata geçirilmelidir. IMF ile an-
laşma yapılması güveni güçlendirmek
açısından önemlidir. Ancak Türkiye, so-
runlarını çözebilmek için bundan son-
ra gündeme getireceği tüm ekonomik
programlarda üretim, ihracat ve istih-
damı merkeze almak zorundadır. Eko-
nomik ve Sosyal Konsey süratle top-
lanmalı ve muhtemel krize karşı alın-
ması gereken tedbirler burada değer-
lendirilmelidir.”
İHRACATÇILAR YOL HARİTASI İÇİN
TOPLANACAK
İhracatçõlar, küresel krizi en az etki ile
atlatmak için bu hafta içinde toplanacak ve
bir yol haritasõ çizecek. İhracatçõlar yol ha-
ritasõnõ ve alõnmasõ gereken önlemleri hü-
kümete sunacak. Türkiye İhracatçõlar
Meclisi (TİM) Başkanõ Mehmet Büyü-
kekşi:
“Krizin etkilerini 2009 başında daha
fazla hissederiz. 2008’in ilk 9 aylık ve-
rilerine bakıldığında ABD’ye ihracatı-
mız yüzde 6’dan yüzde 4’e gerilemiş du-
rumda. Yine ihracatımızın yüzde 55-
60’ını yaptığımız AB ülkelerinde de ih-
racat gerilemesi söz konusu. Ancak bu-
na karşılık özellikle Körfez ülkelerine ih-
racatta bir yükselme yaşanıyor. Yeni pa-
zar arayışlarımız var ve ürünlerimizi çe-
şitlendiriyoruz. Önümüzdeki hafta ih-
racatçı sektörlerle bir araya gelerek kri-
ze karşı yol haritamızı belirleyeceğiz.”
ALMANYA’DA DÖRT KİŞİDEN BİRİ YOKSUL
Türk bankacıları da işsizler kervanında
LEHMAN’DA 60’TAN FAZLA TÜRK VARDI
85 BİN KİŞİ RİSK ALTINDA
Yoksul
Milano
AMBALAJ: Rusya, Afrika, Hin-
distan, Ortadoğu ülkelerinin
uyguladõğõ yüzde 50-150 sevi-
yesindeki ithalat gümrük vergi-
lerinden dolayõ ihracat durma
noktasõna geldi. Krizde gümrük
vergilerinin, korumacõlõk politi-
kalarõ çerçevesinde artmasõ
bekleniyor.
CAM VE ÜRÜNLERİ: Sektör
yüksek girdi maliyetleri nede-
niyle rekabet gücünü yitirdi.
AB’nin serbest ticaret anlaşma-
sõ yaptõğõ ya da müzakarelere
başladõğõ ülkelerin büyük bölü-
müyle Türkiye’nin yeterince
yol almamõş olmasõ, krizde iyi-
ce zorlaşan rekabet koşullarõnõn
giderek Türkiye aleyhine geliş-
mesine yol açtõ.
ÇİMENTO VE ÜRÜNLERİ:
Ekonomide özellikle inşaat
sektöründe küresel krize bağlõ
son dönemde artan talep daral-
masõ ve yüksek faiz çimentoya
talebi düşürdü. Konut talebin-
deki daralma ve bunun sonu-
cunda konut fiyatlarõnõn düşe-
ceği beklentisi ile tüketiciler
konut alõmõnõ erteliyor. Talep
düşüşünde faiz oranlarõnõn art-
masõ ile birlikte konut kredisi
kullanõm oranõnõn düşmesi ve
konut alõmõna yönelebilecek ta-
sarruflarõn bir bölümünün yük-
sek reel faize yönelmesi de
önemli etken.
KİMYA: Bu sektör de dövizin
değer kazanmasõndan olumlu
etkilenirken, yurtiçinde talep
daralmasõnõn etkisini hissede-
cek.
PERAKENDECİLİK: Küresel
kriz perakendeyi de vuruyor.
Alõşveriş merkezleri yöneticile-
ri, “tüketicilerin elini eteğini
harcamalardan çektiğini” be-
lirterek, satõşlarda yüzde 20’le-
re varan düşüşler yaşandõğõnõ
kaydediyor. Perakendedeki sõ-
kõntõyõ tespit eden bazõ alõşveriş
merkezleri stratejilerini değişti-
riyor.
ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK:
AB ve diğer bazõ ülkeler, zaten
uluslararasõ taşõmacõlõk firmala-
rõnõn sürücülerine vize zorluğu
çõkarmaktaydõ. Şimdi dõşarõda-
ki talep daralmasõ ihracatõ daha
da düşüreceği için bu sektörün
işleri olumsuz etkilenecek.
OTOMOBİL
Son yõllarõn yõldõz sektörü
otomotivdeki durgunluk ge-
çen mayõs ayõnda yaşanmaya
başladõ. Ağustosta taşõt aracõ
üretimi yüzde 12.9 azaldõ ve
43 bin 74 adet taşõt aracõ üretildi. Eylül
ayõ binek ve hafif ticari araç toplam sa-
tõşlarõnda geçen yõlõn aynõ ayõna oranla
yüzde 5.8 oranõnda gerileme yaşandõ.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Genel
Sekreteri Ercan Tezer: “Gerek iç pa-
zarda gerek ihracatın büyük bölümü-
nün yapıldığı AB ülkelerinde ciddi
bir talep daralması var. Önümüzdeki
3 ayda ciddi üretim daralması ve si-
pariş kesintileri olacak. Önümüzü
tam olarak göremiyoruz. Krizin ne
kadar yayılacağını kestiremiyoruz.
Bütün otomotiv şirketleri, hedeflerini
revize etmek zorunda kaldı. Şu anda
ciddi bir kriz yönetimi halindeyiz.”
CİDDİ TALEP DARALMASI VAR
TEKSTİL
Tekstilde yaşanan kan kaybõ
ağustosta da sürdü.
Yün ipliği üretimi yüzde 12.5
azalarak 2 bin 912, pamuk ip-
liği üretimi yüzde 26.7 azalarak
31 bin 55, sentetik iplik üretimi
de yüzde 26.9 azalõşla 36 bin 83
tona düştü. Türkiye Giyim Sa-
nayicileri Derneği Başkanı
Ahmet Nakkaş: “2008 başın-
dan itibaren durağan bir dö-
neme gireceğimiz belliydi.
Hükümet tedbir alma konu-
sunda maalesef geç kaldı.
Özellikle ihracata yönelik ça-
lışan, üreten ve istihdam sağ-
layan firmaların bankalara
olan kısa dönemli kredi borç-
larının sürelerini uzatma ko-
nusunda sorunlar çıkmaya
başladı. Firmalar borçlarını
ödeyemez konuma geldi. Şu
anda hükümetin daha fazla
reel sektöre sahip çıkması ge-
rekiyor. Şu anda ulusal bir
kalkınma hamlesi gerekiyor.”
BAKANLARLA SORUN
BANKACILIK
Türk bankacõlõk sektö-
rü, 2001 krizi sonrasõn-
daki yeniden yapõlanma
ile birlikte şoklara daya-
nõklõlõğõnõ arttõrdõ. Sektö-
rün sermaye yeterlilik oranõ
yüzde 17.6 düzeyinde. Hedef-
lenen yüzde 12 minimum ora-
na bakõldõğõnda, sermaye yeter-
lilik düzeyinin iyi olduğu belir-
tiliyor. Türk bankalarõnõn güçlü
yapõsõna rağmen global kaos-
tan önümüzdeki aylarda etki-
lenmesi bekleniyor. Türki-
ye’de krize karşõ halen 50 bin
YTL olan mevduat güvence-
sinde sõnõrõn yükseltilmesi yö-
nünde BDDK’de çalõşma yürü-
tülüyor. Türkiye İş Bankasõ’nõn
ekim ayõ ekonomi değerlendir-
me bültenine göre, yurtiçinde
büyüme ivme kaydederken,
bankalarõn, aktiflerini geçmiş
dönemlerdeki kadar hõzlõ büyü-
temeyecekleri düşünülüyor.
ŞOKLARA DAYANIKLI
TURİZM
Turistik Otelciler İşlet-
meciler ve Yatõrõmcõlar Bir-
liği (TUROB) Başkanõ Ti-
mur Bayındır: “2008 için
Turizmde bir kayıp görün-
müyor. Türkiye yıl sonuna
kadar yaklaşık 25 milyon
turist ağırlayacak ve 20 mil-
yar dolarlık gelir sağlaya-
cak. Ama krizin Avrupa ül-
kelerini daha ciddi etkile-
mesi halinde 2009’da kayıp-
lar söz konusu olabilir.
Çünkü kriz dönemlerinde
insanlar en başta tatil alış-
kanlıklarından vazgeçiyor.
Bu yılı kurtardık ama.. ge-
lecek yılların ne getireceğini
tam olarak kestiremiyoruz.
Bizim sektörümüz tama-
men turistin gelmesi üzeri-
ne kurulu.. en kötü senaryo
ile turistler gelmezse birçok
tesis kapanır, ya hastaneye
çevrilir ya da okul olur.”
2009’DA KAYIPLAR OLUR
DEMİR-ÇELİK
Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel
Sekreteri Veysel Yayan: “Demir Çe-
lik’teki talep yetersizliği neeniyle fi-
yatlar bin 600 dolardan 700 dolara
kadar geriledi. Sipariş iptalleri söz
konusu. 10 yıldır bu sektördeyim, bu
kadar kötü bir krizle karşılaşmadım.
Birçok firma ayakta kalabilmek için
işçi çıkarma yoluna gidiyor ya da üre-
timini kısıyor. Biz üretimimizin yüzde
60’ını ihraç ediyoruz, ama bu oranlar
gün geçtikçe düşüyor. ABD’de demir-
çelik sektöründeki yatırımlar tama-
men durdu. Tüm dünyada projeler
askıya alındı. Böyle bir dönemde hü-
kümetin, sektörlerin üzerindeki yük-
leri kaldırması gerekiyor. Bir koyun-
dan 10 post çıkarma anlayışından ar-
tık vazgeçilmeli. TRT payı, ve keyfi
vergiler kaldırılmalı. Enerji maliyet-
leri düşürülmeli.”
Ü R E T İ M K I S I L I Y O R
BEYAZEŞYA
Krizin en derin hissedildiği sektörler-
den biri beyaz eşya. Ağustos ayõnda hiç
müzik seti üretimi yapõlmazken, buzdo-
labõ üretimi yüzde 26.6 azalõşla 417 bin
334, televizyon üretimi yüzde 36.5 aza-
larak 593 bin 837 ve çamaşõr makinesi
üretimi yüzde 7.3 azalõşla 383 bin 270
adede düştü. Beyaz Eşya Yan Sanayici-
leri Derneği (BEYSAD) Başkanõ Murat
Önay: “Beyaz eşyada son 2 yıldır,
özellikle iç pazarda ciddi bir daralma
söz konusu. Bu açığı ihracatla kapat-
maya çalışıyorduk. Avrupa’da kriz
reel sektörü etkilemeye başladı.. bu
da bizim ihracatımızı düşürüyor. İh-
racat yollarımız tıkanıyor. Sipariş ip-
talleri söz konusu. 2007’de 16 milyon
adet beyaz eşya üretilirken bunun bu
yıl 15 milyon adede gerilemesini bek-
liyoruz. Üretimdeki bu düşüşler işçi
çıkarmalarını da gündeme getirecek.”
SİPARİŞLER İPTAL EDİLİYOR
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Kriz, haziran ayõ sonunda, hükümetin
kendi eliyle hazõrladõğõ ve her 8 Almandan birinin res-
men yoksul ilan ettiği bir “yoksulluk raporu”nun ardõn-
dan sahneye çõktõ. Rapor, devletten işsizlik parasõ, çocuk
parasõ türünden yardõmlar almasalar, Almanya sokakla-
rõndaki her 4 kişiden birinin yoksul sayõlacağõnõ gösteri-
yordu. Bu araştõrmanõn sonuçlarõ doğru dürüst tartõşõla-
madan araya yaz tatili girdi ve eylülde de küresel krizin
pençesine düşüldü. Bu son krizin sokaktaki yaşamõ, Al-
manya’daki sõradan insanlarõ çok kötü vuracağõnõ söyle-
mek için kâhin olmak gerekmiyor. 2007 yõlõ sonunda ka-
yõtlõ işsiz sayõsõ 3 milyon 737 bin idi. Bu rakamõn 2008’in
ilk aylarõnda biraz düştüğüne de tanõk olundu. Ama ista-
tistik makyajlarõndan, yüzlerce çeşit eğitim olanağõ ve
kurslardan vs. arõndõlmõş “gerçek işsiz” sayõsõnõn 6 mil-
yona yakõn olduğunu kanõtlayan iktisatçõlar da var. Al-
manya, krizin sokağa indiği bir zamanõ ve şaşõrttõğõ in-
sanlarõ yaşõyor. Otomotiv başta olmak üzere reel ekono-
miden gelen olumsuz haberler, üretim kesintilerinin, iş-
sizler ve emekliler başta olmak üzere tüm toplum kesim-
lerini olumsuz etkileyeceğini, yaşam standartlarõnõ aşağõ
çekeceğini önceden haber vermiş sayõlõyor. Krizin bu ka-
dar hõzlõ etkili olacağõnõ Alman Maliye Bakanõ Peer Ste-
inbrück de düşünmüyordu ve “İzlanda’daki krizin Al-
man ekonomisini fazla etkilemeyeceğini” o yüzden ra-
hatça telaffuz edebildi. SPD’nin eski bir numarasõ ve
şimdinin Sol Parti Başkanõ Oskar Lafontaine, bu hatayõ
affetmeyerek, Steinbrück’ün dünyadan ve finans piyasa-
larõnõn gerçek niteliğinden habersiz olduğunu hatõrlattõ.
Maaşlarõ reel olarak sürekli düşen emeklilerin durumu
çok kötü. Bazõlarõ, ellerindeki 3-5 bin Avro’yu yõllardõr
mudisi olduklarõ güvenilir bankalara götürüp dev Ameri-
kan bankalarõnõn aracõsõ veya sahibi olduğu borçlanma
kâğõtlarõndan satõn aldõklarõnõ anlatõyorlar. Örneğin
Lehman Brothers’tan. Yatõrõmlarõnõn havaya uçtuğuna
bir türlü inanamõyorlar. ABD’de patlak veren mali kriz,
Avrupa’da ve Almanya’da beklentileri aşan bir hõzla so-
kağa çõkõyor ve yayõlõyor. Sõradan bir emekliyi, devletten
aldõğõ küçük destekle yaşamaya çalõşan küçük insanlarõ
çok kötü sürprizler bekliyor.
Kriz sokağı hiç beklemeden vurdu
MUSTAFA K. ERDEMOL
LONDRA - İngiliz finans çevrelerinin yeni Kâbe’si
Canary Wharf’ta, yõllardõr faaliyet gösteren 158 yõllõk
Lehman Brothers’õn iflas haberinin geldiği an, hepsi de
parlak beyinlerden oluşan yüzlerce çalõşanõn ağlamaklõ
yüz ifadeleri İngiliz gazetelerinde yer aldõğõnda, sorunun
insani boyutunun ne olduğunu ancak kavrayabildi birçok
insan. Aralarõnda, denizaşõrõ ülkelerden özellikle çağrõ-
larak görev verilmiş olanlarõn da bulunduğu genç “yup-
pi”lerin, hiçbir krizden etkilenmeyeceklerine olan o yan-
lõş kanõyõ yerle bir eden bir görüntüydü fotoğraftakiler.
Çekmecesini boşaltõrken, sonraki adõmõn ne olacağõ ko-
nusundaki belirsizlik yüzlerine yansõmõş genç çalõşanla-
rõn yanõ sõra, yõllardõr emek verdiği kuruluştan emekli ol-
mayõ beklerken birden işsiz kalan olgun çalõşanlara ka-
dar herkes, kapõ dõşarõ edilmenin ne olduğunun en yeni
örnekleriydiler. Genellikle bireysel yaşanan işsiz kalma
halinin topluca gerçekleşmesi, uzun yõllar sonra ilk kez
oluyordu çünkü. Kriz sadece İngiliz çalõşanlarõ değil,
yabancõlarõ da vurdu haliyle. Aslõnda İngilizi yabancõsõ,
aynõ anda etkilendiler krizden... Bunlarõn arasõnda, 60’õ
işlerini tamamen kaybeden 200’e yakõn Türk de var. Tür-
kiye’den, New York’un yanõ sõra Londra gibi uluslarara-
sõ finans kuruluşlarõna transfer edilen, bazõlarõnõn gelir-
leri milyon dolarõ aşan “harika Türkler”, işlerini kay-
betme korkusu yaşõyorlar. Aylardõr ekonomik kriz nede-
niyle Northern Rock, Halifax, Bradford and Bingley gibi
dev bankalarõn iflas ya da batma noktasõna geldiği İngil-
tere’de, Lehman Brothers’õn iflasõyla işlerine son verilen
60’tan fazla Türk yatõrõm bankacõsõ endişe içinde akõbet-
lerini bekliyor. Ayrõca, Bank of America’ya devredilen
Merrill Lynch ile mevduat bankacõlõğõna dönüştürülme
kararõ alõnan Morgan Stanley, Goldman Sachs gibi Lon-
dra’daki bazõ büyük yatõrõm bankalarõnõn Türkiye masa-
larõnda çalõşan Türk bankacõlar da aynõ endişe içindeler.
Dünyanõn dördüncü yatõrõm bankasõ, 158 yõllõk Lehman
Brothers’õn, Londra’da Canary Wharf’taki merkezinde
masalarõnõ boşaltan Türk bankacõlar, Nomura Bank’õn,
bankalarõnõn Avrupa ve Orta Asya birimlerini satõn alma
teklifi karşõsõnda, işlerine dönüp dönemeyeceklerini me-
rakla bekliyorlar.
ASLI KAYABAL ZAVAGLIA
MİLANO - Tüm dünya, ekonomik ve
finansal krizin geleceği nasõl etkileye-
ceğini düşünürken Papa 16. Benedik-
tus Vatikan’dan “Para tek gerçek de-
ğil, mutlak ve en önemli gerçek Tan-
rı’nın ağzından çıkan sözdür” diye
seslenerek herkesi şaşõrttõ. Papa’yõ dü-
şünceleriyle baş başa bõrakõp İtal-
ya’nõn ekonomi gücü Milano’ya döner-
sek görünen tablo bir hayli düşündürü-
cü. Milano’da krizin izini sürmek için
borsanõn ya da büyük bankalarõn ana
şubelerinin yer aldõğõ Cordusio’ya git-
meye gerek yok. Buralarda durum tah-
min edeceğiniz gibi. İtalyanlar Berlus-
coni’den önceki Romano Prodi hüku-
meti döneminde ekonomik sõkõntõyla
boğuşuyordu. Yetersiz ücretler, güven-
cesiz işler, ayõn sonunu getirememe,
pahalõ yaşam, Milano’daki astronomik
emlak fiyatlarõ, kent merkezinde yanõna
bile yanaşõlamayan ev kiralarõ, ucu fõ-
rõn protestosuna kadar varan yüksek
ekmek fiyatlarõ vs...
85 BİN KİŞİ YARDIMA MUHTAÇ
Hõristiyan yardõm kuruluşu Cari-
tas’õn geçen gün yayõmladõğõ rapor, ku-
zeyin “zengin” şehri Milano’da 85 bin
vatandaşõn risk altõnda olduğunu vur-
guladõ. Durum sanõldõğõndan da vahim
Milano’da. Geçen 2007 yõlõnda Cari-
tas’a yardõm talebinde bulunmak üzere
16 bin kişi başvurdu. Bunlarõn yüzde
75’i göçmen vatandaşlar, ancak yar-
dõm talep eden her dört kişiden biri or-
ta ekonomik gelir düzeyine ait İtalyan
vatandaşõ. Caritas Ambrosiana’ya
başkanlõk eden peder Roberto Davanzo
çok kaygõlõ, “Bu kriz yalnız işsizler ve
toplumun kıyısında var olma çabası
verenleri değil, orta sınıfın geleceğini
de tehlikeye sokacak” diye anlatõyor.
Kentin sokaklarõnda 5 bin “clochard”
ve 85 bin yeni yoksul, yaşam mücadele-
si veriyor.
GÜNEYE GERİ DÖNÜYORLAR
Milano ve başka pekçok büyük kentte
krizin en çok geçici sözleşme ile çalõ-
şanlarõ, eşinden ayrõlan kadõnlarõ, tek
başõna yaşayan yaşlõlar ve emeklileri,
ağõr hastalarõ, kalabalõk aileleri ve bel-
ki de toplumun en korumasõz kanadõ
olan göçmenleri etkileyeceği tahmin
edilmekte. Milano’da orta ekonomik
gelir düzeyi grubunda meslek sahibi,
memur ya da genç evliler, kentte başõnõ
alõp giden emlak fiyatlarõ ile baş ede-
meyince şehir dõşõndaki banliyö semtle-
rine taşõnmak zorunda kaldõ. Güney
İtalya’dan, daha iyi bir gelecek umu-
duyla kuzeye gelenler ise gelecek düş-
leri yõkõlõnca sokakta kalmamak için
çareyi yeniden yoksul güneye dönmekte
buldu. Kriz sonrasõ en büyük sõkõntõyõ,
birkaç yõl önce bankalardan sabit ol-
mayan faizle bireysel kredi alanlar ya-
şõyor şimdi. Dün gelen bilgilerde her
ay yapõlan kredi ödemelerinin bundan
böyle 500 Avro artacağõnõ duyanlar bu
durumu nasõl göğüsleyebilecekleri ko-
nusunda karamsar ve çaresiz.