06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2008 PAZARTESİ 18 SPOR Ulusal takım havaya girdi Bosna-Hersek galibiyetiyle moral bulan Ay-Yõldõzlõlar’da gözler Estonya maçõna çevrildi SPOR YORUM Galibiyetin Küçüğü Olmaz U lusal Futbol Takımımız Bosna-Her- sek’i 2-1 yendi, grubunda ilk iki id- diasını sürdürdü. Olası bir kayıp ger- çekten soğuk duş etkisi yapabilirdi son dö- nemlerin yükselen trendi Türk futbolu için. Üstelik yenik duruma düşüp çeviri- yordu Fatih Terim’in öğrencileri İnö- nü’deki 90 dakikayı. Tıpkı Avrupa Şampi- yonası’ndaki gibi... Belki teknik, belki tak- tik unutuluyor, “Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa var.. O satıh da bütün vatandır” özdeyişindeki gibi inanılmaz bir güç gös- terisiyle kaybedilenler geri alınıyordu... Öyle ya da böyle çok önemli bir sonuçtu 2-1... Şimdi çıkıp “Bosna da takım mı” di- yenler olabilir... Hatta Bosna’nın neredeyse tamamı Alman birinci ligi Bundesliga’da oy- nayan golcü ve orta saha oyuncularını dik- kate almayanlar da çıkabilir... Yine de her görüşe saygı duymakla beraber Bosna ga- libiyetini küçümseyenlerin cumartesi ge- cesi devrilen koca koca takımlara bir bakmasını önermeden geçemeyeceğim... Örnek mi? Çok... Bir bakın Avrupa liglerinde onlarca fut- bolcusu oynayan Çek Cumhuriyeti’nin 3. eleme grubunda Slovenya ve Slovak- ya’nın altında kalıp havlu atışına... Keza 4. grupta Rusya’nın hızla kan kaybedişine... Ya 2004 Avrupa 2’ncisi Portekiz’e ne de- meli? Sistem futbolunun yaratıcısı Fran- sızları hiç sormayın. Belki Ribery’ler, Go- vou’lar, Nasri’ler, Benzema’lar doğru dürüst bir teknik adam bulurlarsa grup 2’nciliğine tutunurlar... Üstelik yukarıda saydığım pek çok takım, ideale yakın 11’iyle oynuyor. Ulusal takım örneğinde ol- duğu gibi 15 oyuncusunu birden kaybe- den, kadrosunu yenileyen ikinci bir Avru- pa takımı yok!.. Elbette büyük bir başarıdır, Euro 2008 gibi uzun boylu bir turnuvanın neredeyse sonuna kadar gidip bir sonraki elemeler- de 3’te 2’yle yoluna devam etmek... Al- kışlanmalıdır da bu ekip, ama saha içi za- ferler de asla boyamamalı gözümüzü... Ör- neğin bu koskoca coğrafyanın hâlâ Ser- vet’in yanına yetiştirdiği ikinci bir stoper yoktur. Örneğin, ön liberoda Mehmet Aurelio’nun yanı Ayhan’ın tüm iyi niyeti- ne karşın boş kalmakta, Hamit’in sonuca yönelik pasları, gencecik bir Mehmet To- pal’ın yıldırıcı presi aranır olmaktadır. Yi- ne Mevlüt’ün tüm iyi niyetine karşın Ba- tuhan’ın içindeki gençlik ateşine rağmen Semih - Nihat ikilisinin yokluğu da dol- mamıştır... Ve en önemlisi Türk futbolunun yaşadığı hava topu krizi -savunmada- devam etmekte, kaleci Volkan da ne ya- zık ki bu soruna çözüm üretememektedir... Ever bu sorunlar giderilir, Estonya ma- çı sonrası yaralar iyileştirilirse emin olun ki bu Türkiye, kolay teslim olmaz 2008 Av- rupa şampiyonu İspanya’ya... A R İ F K I Z I L Y A L I N Y A B A N C I B A S I N D A U L U S A L M A Ç ‘Formunu bulan Türkiye Bosna-Hersek’i afallattõ’ Genç oyuncular Terim’in güvenini boşa çõkartmadõ M acaristan’õn tek günlük spor gazetesi Nemzetisport, Türkiye’nin galibiyetini okuyucularõna, “Türkiye kazandı” başlõğõyla verdi. Gazete, Volkan Demirel’in hatasõyla Türkiye’nin geriye düştüğünü, Fatih Terim’in son anda yaptõğõ hamleyle İstanbul’da bir sürpriz yaşanmasõnõ önlendiğini belirterek, “Ay - Yıldızlıların santrfor sıkıntısı vardı. Mevlüt bu bölgede başarılı değil. Halil Altõntop da ilk 11’de olmalıydı” diye yazdõ. Sporthirado ise “Türkiye evinde Bosna’yı yendi” başlõğõnõ atarken, “Türkiye, Volkan’ın büyük hatasıyla yenik duruma düştü. Ay - Yıldızlılar 2. yarı Bosna’yı sahasına hapsederek haklı bir galibiyet aldı” ifadesini kullandõ. Türkiye’nin oynadõğõ maçlarõn büyük bölümünde mağlup duruma düştükten sonra galibiyete ulaştõğõnõ hatõrlatan Sporthiroda, Fatih Terim’’n sahaya çõkardõğõ ilk 11’lerin hatalõ olduğunu iddia etti. Uluslararasõ Futbol Federasyonlarõ Birliği (FIFA) ise “Formunu bulan Türkiye, Bosna Hersek’i afallattı” başlõğõnõ kullandõ. FIFA, “Türkiye, sahasında yenik duruma düştü. Ancak Ay - Yıldızlılar, 2. yarıda baskılı bir oyun segileyerek kazandı. Dzeko’nun 27. dakikadaki golü Bosha Hersek’i öne geçirdi. 51. dakikada Sabri’nin serbest vuruşunun Dzeko’nun kafasına çarpmasıyla Türkiye, beraberliği yakaladı. 2. golü atan Mevlüt, galibiyetin mimarı oldu. Semih, Nihat ve Gökhan Ünal gibi golcülerin bulunmadığın kadroda Fatih Terim, 17 yaşındaki Batuhan’ı ilk kez milli takıma çağırdı” diye yazdõ. F O R M A N I N H A K K I N I V E R D İ L E R 2 010 Dünya Kupasõ Elemeleri’nde Bosna Hersek’i deviren Ulusal Futbol Takõmõ’nda keyifler yerine geldi. Gruptaki iddiasõnõ ortaya koyan Ay-Yõldõzlõlarda özellikle genç futbolcularõn sergilediği dirençli futbol gelecek için umut verdi. Teknik direktör Fatih Terim’in böylesine kritik bir dönemde forma verdiği Batuhan, Nuri, Mevlüt ve İbrahim Kaş, oynadõklarõ futbolla kendilerine olan güveni boşa çõkartmadõ. Bu arada teknik direktör Fatih Terim’in Bosna Hersek maçõnõn devre arasõnda yaptõğõ konuşmanõn galibiyeti getiren en önemli etken olduğu ortaya çõktõ. Terim’in, “Bugün kaybedersek kimse bizi eleştiremez. Çünkü bu takımın ideal kadrosu sakat ve aramızda değil. Ama üzerinizde Ay - Yıldızlı forma var. Nuri, al sana fırsat. Çık oyna, Emre ağabeyinden formayı al. İbrahim, Getafe’de bile oynamıyorsun. Ama biz sana güvendik. Formayı al ve bir daha üzerinden çıkarma. Mevlüt, ilk yarıda beni yanılttın. Ama seni çıkarmıyorum ve güveniyorum” şeklinde ifadeler kullandõğõ belirtildi. Terim’in cesaretlendirdiği futbolcular da 2. yarõda oynadõklarõ futbolla galibiyeti getirdi. Ayrõca Ulusal Futbol Takõmõ, 2010 Dünya Kupasõ Avrupa Elemeleri 5. Grup’ta 15 Ekim’de deplasmanda Estonya’yla yapacağõ maçõn hazõrlõklarõna başladõ. Önceki gün Bosna Hersek’i 2-1 yenen ulusallar, konakladõklarõ Swissotel’in spor merkezinde dinlenmeye yönelik çalõşmalar yaptõ. Ulusal takõm kaptanõ Servet Çetin, sakat sakat oynamasõnõn sõrrõnõ açõkladõ ‘Profesyonel değil amatörüm’ NEVZAT DİNDAR Aslõnda onun ne kadar özel bir futbolcu olduğunu belirten açõklamayõ geçen sezon G.Saray’õn başõnda bulunan Karl Hainz Feldkamp yapmõştõ: “Keşke 11 tane Servet’im olsaydı.” Önceki gün ilk kez ulusal takõmõn kaptanõ olarak Bosna Hersek karşõsõna çõkan Servet, soyadõ gibi ‘çetin’ bir futbolcu. Herkesin tel tel döküldüğü bir ortamda ayakta kalabilen tek isim. G.Saray’daki ileri çõkõşlarõ, sistemi eleştiren açõklamalarõ ise onun yapõsõnõ gösteriyor. Haksõzlõğa tahammülü yok ve sorumluluk almaktan kaçmõyor. Bu nedenle de bazen hatalar yapabiliyor. Servet’le grubumuzu, G.Saray’õn gidişatõnõ, Skibbe’nin kendisiyle ilgili olumsuz açõklamalarõnõ, gelecekle ilgili hedeflerini konuştuk... - İstersen sondan başlayalım. Kaptan olarak sahaya çıkmak nasıl bir duygu? SERVET ÇETİN: Bu kadar sakat futbolcunun olduğu bir ortamda Bosna Hersek maçõna kaptan olarak çõktõm. Bu Fatih Terim’in kararõydõ. Benim ya da başka birinin kaptanlõk pazubantõnõ takmasõ önemli değil. Sonuçta biz bir ekibiz. Bosna Hersek karşõlaşmasõnõ kazanmamõz çok önemliydi. Özellikle böylesine genç bir takõmla ilk yarõyõ geride kapatõp kazanmak kolay iş değil. - Grubumuzu değerlendirir misiniz? S.Ç: Enterasan bir grupta bulunuyoruz. Kuralar ilk çekildiğinde Türkiye ve İspanya’nõn favori gösterilmesi gayet doğaldõ. Ancak bugün Belçika ve Bosna Hersek futbolda yeni bir yapõlanmaya gitti ve bu yüzden iki ekip her an sürpriz yapabilir. Ermenistan ve Estonya, diğer takõmlara göre daha alt seviyede. Ama bugün Ermenistan’õ gidip Erivan’da yenmek kolay iş değil. Burada önümüzdeki maçlarda diğer takõmlar kayõplar yaşayabilir. İspanya’yla yapacağõmõz maçlar bizim kaderimizi belirleyecek. - Şimdiki rakibimiz Estonya. Rahat bir maç olacağı düşüncesi yaygın. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz? S.Ç: Kimseyi zayõf olarak görmüyoruz. Bu konuda tecrübeliyiz. Avrupa Şampiyonasõ Elemeleri’nde Moldova ve Malta maçlarõnda uğradõmõz kazalarõ hatõrlayõn. Yunanistan’õ gidip deplasmanda yendik ama bu takõmlara karşõ aynõ başarõyõ gösteremedik. Bu tür takõmlar böylesine üst düzey maçlara çok iyi konsantre oluyor. Bu nedenle Estonya’yõ küçük görmek gibi bir düşünce içinde olamayõz. Tabii ki onlar da galip gelmek isteyecektir. Geçmişte yaşadõğõmõz acõ deneyimler bize iyi ders oldu. Bosna Hersek karşõsõnda elde ettiğimiz galibiyetin anlam kazanmasõ için Estonya’yõ da devirmemiz gerek. - Sakatlıklar sizi nasıl etkiliyor? S.Ç: Bu durum sadece milli takõmõ değil, kulüpleri de etkiliyor. Yanlõş çalõşma mõ kendine bakmamak mõ yoğun maç temposu mu? Bir çok neden bulunabilir. Avrupa Şampiyonasõ’nda milli takõma en çok futbolcu gönderen kulüpler G.Saray ve F.Bahçe’ydi. En çok sõkõntõ yaşayan da bu iki kulüp. Futbolcular dinlenemeden sezon başõ çalõşmalarõ başladõ. Güç antrenmanlarõ yapamadõk. En azõndan ben yapmadõğõmõ biliyorum. Gün geçtikçe toparlanõyorum. Futbolcularõn geneli kendine profesyonelliğin gerektirdiği şekilde iyi bakar. Sakatlõklar olduğu zaman ‘gece hayatõ’ gündeme getirilir ama bu haksõz bir eleştiri. Geçen yõl en çok sakatlõk yaşayan futbolculardan biriydim ama oynuyordum. Yapõ meselesi biraz da. Az da olsa oynama olasõlõğõm varsa ben çõkar oynarõm, riski göze alarak. Yüzde yüz sağlam olmayan vücudunuzla sahaya çõktõğõnõzda performansõnõz düşer, hata yapma olasõlõğõnõz artar. Tabii ki profesyonel anlamda yaklaşõrsak benimki amatörlük. Aynõ durumda yabancõlar kendilerini riske etmiyor, dinleniyor. Ben böyleyim, değişemem. - Teknik direktör olarak sizi en çok etkileyen isim kim? S.Ç: Feyyaz Uçar, benim buralara dek gelmemde en büyük etkisi olan kişi. Ç. Dardanelspor’da antrenörken beni istemiş (Servet Kartal’da oynuyor) ancak yüksek bonservis engeline takõlmõştõ. Sonra Rıza Çalımbay - Feyyaz Uçar ikilisi Göztepe’yle anlaşõnca beni transfer ettiler. Feyyaz hocanõn tavsiyesiyle önüm açõldõ. Yine F.Bahçe’de sorunlar yaşadõğõm dönemde Fatih hoca (Terim) bana güvenerek kadroya çağõrdõ. H E D E F L E R İ M D A H A B İ T M E D İ Tabii ki herkese nasip olmayacak şeyler yaşadım. Hedeflerin de hiç bitmeyeceği gerçeği önümüzdeyse ‘ben oldum’ diyemem. Milli takımların bütün seviyelerinde forma giydim. Türkiye’nin iki güzide ekibinde oynadım. Anadolu kulüplerinde başarıyla mücadele ettim. Benim hedeflerim var halen. Onlara ulaşmak için en doğru şeyleri yapmaya çalışıyorum. - G.Saray’a geçersek... İşler hiç de yolunda gitmiyor. Sizce sıkıntı nerede? S.Ç: Takõmõn gidişatõna iyi diyemeyiz. Alõnan sonuçlar ortada!.. Tabii ki sakatlõklardan en çok zarar gören takõmõz. Savunma ağõrlõklõ orta saha oyuncularõmõzõn tamamõna yakõnõ sakat. Barış, Linderoth ve Mehmet Topal’õn eksikliğini hissediyoruz. Sõkõntõ bu bölgede oynayan futbolcularõn performansõ. Eleştirel olarak söylemiyorum bunlarõ. Hocanõn da yapacak bir şeyi yok. Bugün Real Madrid, Barcelona ya da Manchester United da hücum futbolu oynuyor. Ancak bir Rooney bir Ronaldo top kaptõrdõğõ zaman peşinde koşuyor. Herkes görev yerine geliyor. UEFA Kupası’nda rotanız Kadıköy... Grubunuzu değerlendirir misiniz? S.Ç: Bence iddia edildiği gibi grubumuz kolay değil. Zor bir gruptayõz. Bizim sakatlarõmõz iyileşirse iddialõ olabiliriz. - Bursaspor maçından sonra teknik direktör Skibbe, sizinle ilgili basın toplantısında eleştirilerde bulundu. Bu durum sizi üzdü mü? S.Ç: Üzülmeye gerek yok. Kendini bilen bir futbolcuyum. Elbette ki zaman zaman hatalar yapõyoruz. Takõma faydalõ olmak adõna elimden geleni yapmaya çalõşõyorum. Etliye sütlüye karõşmasam o zaman bu eleştiriler olur muydu? Eve gittiğimde vicdanen rahat olmak istiyorum. Bunun için de elimden ne geliyorsa vermeye çalõşõyorum. ‘GALATASARAY İYİ GİTMİYOR’ ‘ ‘ Sabri ulusal takımı ateşleyen isimdi. 1 3 5 2 4 6 5 . G R U P TAKIMLAR O G B M A Y P Avj. İspanya 3 3 - - 8 - 9 +8 Belçika 3 2 1 - 6 3 7 +3 TÜRKİYE 3 2 1 - 5 2 7 +3 Bosna 3 1 - 2 8 3 3 +5 Ermenistan 3 - - 3 - 8 - -8 Estonya 3 - - 3 2 13 - -11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle