24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2008 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB 8 PB 8 PB 8 PB 7 PB 11 PB 8 PB 13 PB 8 PB 6 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB 6 PB 6 Y 7 Y 5 B 0 B 2 B 2 B 5 B 16 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 15 B 16 PB 6 PB 11 PB 6 PB 9 K 3 K 2 K 2 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Artvin çevreleri karla karışık yağmur ve kar yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte iç kesimlerde sabah saatlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 2 Helsinki K 3 Stockholm K 3 Londra PB 12 Amsterdam Y 12 Brüksel B 8 Paris B 6 Bonn Y 7 Münih Y 9 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB B B B B B B B 9 9 15 12 10 7 15 14 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 2 PB 5 PB 12 B 2 K 6 B 5 K 3 B 14 Y 8 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lere taşındı. Sahibine ve karakterine yaraşır bu saptamaya hayret edenlere hayret etmek gerekiyor. Oysa, RTE’ye, kimliğine, yetişme tarzına, uyguladığı siyaset anlayışına uygun bir ifade bu. Bir yüzü İslamcılara dönük. Batı’yı karalayarak “mütedeyyin vatandaşa” sesleniyor. Diğer yüzünde, aydın kesimlere seslendiği zaman herkesten çok Avrupa Birliği’ne hevesli görünüyor. Kimileri hem Batı’yı eleştirmeyi hem de Batılı olmayı bir araya getiremiyorlar. Ne var anlaşılamayacak? Adam sağa döndü mü İslam, sola döndüğü zaman Avrupalı. Siyasette başarının bir yüzünü toplumun büyük kesimine Batı’yı karalamakta buluyor. Diğer yüzünde ise azınlıkta olan çevreleri Avrupalı olduğuna inandırmaya çalışıyor. ??? Türban konusunda MHP mi AKP’yi, yoksa AKP mi MHP’yi oyuna getirdi? Bahçeli’ye göre MHP, RTE’nin elinden “oyuncağını” aldı. Bu saptamalara RTE kıs kıs gülüyor olmalı. AKP Genel Başkanı’nın tek amacı vardı; türbanı serbest bırakmak! Oltayı attı; MHP yemi kaptı. Türban konusunda pazarlığa oturan arkadaşlarına telefonda verdiği talimat, kimin oyuna geldiğini ortaya koyuyor. “MHP’nin isteklerine fazla karşı çıkmamalarını” emrediyor. Yıllardır beklediği fırsatı MHP altın bir tabakta önüne uzatmış. RTE gibi Doğu kurnazı birisi bu fırsatı kaçırır mı? Bahçeli ne söylerse söylesin, türban sorununu sayemizde çözüyor, çözdü diye dilediği kadar hava bassın. RTE, şimdilik bu irdelemelere kulak asmaz. Zamanını bekler. Elindeki bütün olanaklarla, kendisine bağlı iletişim organlarıyla öyle bir propagandaya girişir. Gün geldiğinde RTE’nin Bahçeli’ye dayanak olduğu kanısı yerleşecektir. Bakın Maliye Bakanı Unakıtan’a. Mikrofon açık. TV’lerden konuşma olduğu gibi yayımlanıyor. Kulağına YÖK Başkanı’nın “iyi şeyler söylediğini” fısıldayan bakanlık bürokratına sıkı mı anlamına gelecek bir cümle kullanıyor, “İsterse söylemesin” diyor. Bir gün sonra yalanlıyor. Bu örnek bu iktidarın A’dan Z’ye kadar bir gün o yüzle, bugün başka bir yüzle konuştuğunu kanıtlıyor. RTE’nin bugünkü yüzü MHP’ye yakınlık gösteriyor. Ama yarın? Bir portföyde iki kimlik taşımak… Bugün Müslüman, Doğulu… Yarın Avrupacı olmak? Her babayiğidin harcı değil. RTE’ye özgü bir şey. ??? AKPMHP ortaklığıyla türban sorununa bulunan çözümün yargı kararları varken olanaksız olduğu aylardır yazılıyor, konuşuluyor. Anayasa Mahkemesi’yle AİHM kararlarının çözüme aykırılığını yargı, üniversite, bilim çevreleri söylüyor; lakin ne AKP ne de MHP’de böyle bir sıkıntı var. Oysa, Anayasa Mahkemesi’nin türban yasağını onaylayan kararı gayet açık: Karara göre, “Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilen kuralları tekrar yasallaştırmak, bu kararları etkisiz kılacak biçimde yasa çıkarmak mümkün değildir. Anayasanın 153. maddesinin son fıkrasına göre, Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar”. Yargı kararları mı? O da ne? Görünen o ki, AKP’li devri demokraside Anayasa Mahkemesi kararları, anayasanın bağlayıcı hükümleri… RTE’yi de Bahçeli’yi de bağlamıyor. Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığı’na Cemal Boyalı getirildi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Şaibeli müfettişe süper görev ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Başkanlığı’na, önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na asaleten ataması yapılmayan Cemal Boyalı getirildi. Boyalı, Ankara Defterdarı olduğu dönemde uzlaşma görüşmesi yapıp vergi ve cezalarını indirdiği Gençlerbirliği’nden başkanı olduğu Maliyespor Kulübü’ne bağış adı altında yardım aldığını kabul etmişti. Boyalı hakkında bu faaliyetleri gerekçesiyle “irtikap” suçu işlediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Boyalı, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanvekilliği’ne getirildikten sonra, BM’nin uluslararası terorizme mali destek verenler listesinde olduğu halde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “kefilim” dediği Yasin el Kadı hakkında olumsuz rapor hazırlayan Başmüfettiş Hamza Kaçar’ı görevden almıştı. Bakanın isteğiyle daha sonra memurluktan da çıkarılan Kaçar, mahkeme kararıyla görevine iade edilmişti. Unakıtan’la gelen yükseliş Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’ndan Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığı’na atanan Boyalı, 6 Ağustos 1966 tarihinde Konya’da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1988’de mezun olan Boyalı’nın hızlı yükselişi, müfettişliği döneminde Kemal Unakıtan ile tanışması sonrası başladı. Cemal Boyalı, Unakıtan tarafından 26 Kasım 2002’de Ankara Defterdarı olarak atandı ve daha sonra Gelirler Genel Müdürlüğü’nün Gelir İdaresi Başkanlığı’na dönüştürülmesiyle Ankara Vergi Dairesi Başkanı adı altında 5 Kasım 2005’e kadar bu makamda kaldıktan sonra, 10 Temmuz 2006’da yine Unakıtan tarafından Teftiş Kurulu Başkanvekilliği’ne getirildi. Boyalı’nın yeni görevine 28 Ocak Pazartesi günü başlayacağı öğrenildi. Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan 27 kişi adliyeye sevk edildi Emekli binbaşı tutuklandı ? Baştarafı 1. Sayfada duğu 26 kişi Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Şüphelilerin yoğun güvenlik önleminin alındığı adliye binasına girişleri sırasında gazetecilerin görevlerini yapmaları engellendi. Gazetecilerin adliye bahçesinde görüntü almalarını engellemek isteyen polis, basın odasının önünde nöbet tuttu. Adliye binasına açılan sokaklara barikat kuran polis, yurttaşlara kimlik sordu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirilen şüphelilere kelepçe vurulmadı. Avukat Kemal Kerinçsiz, adliye binasına, diğer sanıklardan ayrı bir şekilde hâkim ve savcılar tarafından kullanılan protokol kapısından alındı. Şüphelilerden avukat Fuat Turgut nezarethaneye alınırken, “Fethullah ve Tayyip’i sevmemek terör örgütü olmakmış. Gül’ü de tabii ki… Ne mutlu Türküm diyene” diye bağırdı. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, adliyeye dün gece geç saatlerde getirildi. ‘Silahlı isyan’ suçlaması Şüpheliler TCK’nin 313. maddesi uyarınca “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine silahlı isyan” suçundan tutuklanmaları istemiyle İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Şüphelilerden ilk olarak Binbaşı Öztürk ile avu kat Turgut’un ifadesi alındı. Mahkeme heyeti, Binbaşı Öztürk’ün “örgüt faaliyeti çerçevesinde halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik” ve “terör örgütü üyesi olmak” suçlarından tutuklanmasına karar verdi. Kahraman Şahin, Erkut Ersoy, Erol Ölmez ve Muhammet Yüce’yi de tutuklayan mahkeme, Fuat Turgut’un da aralarında bulunduğu 5 kişiyi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Şüphelilerden Mehmet Boğazkaya ve Murat Özkan da savcılıktan serbest bırakıldı. “Ergenekon” terör örgütü ile ilgili olarak gözaltına alınan şüphelilerden 3’ü savcılık, 1’i mahkeme tarafından önceki gün ser best bırakılmıştı. Sanıkların ünlü kişilere yönelik suikastlarla kaos ve kargaşa yaratmayı amaçladıkları ileri sürüldü. Erdoğan sorgusu Fuat Turgut’un savcılık ifadesinde yasadışı bir faaliyetinin olmadığını söylediği öğrenildi. Turgut’a Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Büyük Ortadoğu Projesi, büyük İsrail Projesi Eşbaşkanı” şeklinde ithamlarda bulunup bulunmadığı soruldu. Turgut’un ise Erdoğan’ın Irak’ın işgalinden sonra bu şekilde konuşma yaptığı, bu açıklamaları Ulusal Kanal’da dinlediğini ifade ettiği belirtildi. Turgut’un, gözaltındaki diğer şüpheli Türk Ortodoks Patriği Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol ile mitingde tanıştığını anlatarak, “Erenerol beni Dink davasında Yasin Hayal’in avukatı olarak yaptığım açıklamalardan dolayı aradı, tebrik etti. ‘Benim o olaylar sırasında söylediğim Ermeni iseniz Ermenistan’a gidin. Koçaryan’ın çocukları. Ben Atatürk’ün çocuğuyum’ sözlerim hoşuna gitmiş. Ben o olaydan sonra 2 bin kişiden tebrik telefonu aldım. Erenerol da performansım nedeniyle tebrik etti” dediği ifade edildi. Turgut’un Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal’in babası Bahattin Hayal ile yaptığı telefon görüşmeleri de dosyada yer aldı. Turgut’un Avusturya’daki bir yayın organının Türkiye temsilcisinin Bahattin Hayal ile evinde çekim yapmak için konuşmak istediğini belirterek, “Ben de bu konuşmayı Bahattin’e ilettim. O da oğlu Yasin Hayal’e yardım ederlerse kabul ederim dedi” diye konuştuğu kaydedildi. Turgut’a “RTE/AB.Dullah G. Ve sürekasl eliyle parÇalanma sürecine itilen T.C.’ni KORUMAK için:milliyetÇi/devrimci ihtilal KAÇINILMAZDIR! Bayramınız/2008’iniz kutlu…” yazılı kutlama mesajı da soruldu. AKP’nin elinden türban kozunu alıyorum, diye yola çıkan MHP’nin, konunun bu yanıyla ilgilenmediği belli. Oysa AKP, MHP’yi de yanına alarak kendisine bir güç ortağı bulmuş oldu. Dün bir kez daha niyet beyanında bulundular. Son durum şu: Anlaşma yapmak üzere anlaştılar! Nasıl bir metin üzerinde anlaşacaklarına birkaç gün içinde karar verecekler. AKP tarafının havası şöyle görünüyor: Şu aşamada türban sorununu her yerde çözmemiz gerekmez. Taksit taksit çözmek siyasi kazanım açısından daha kârlı bile olabilir. Asıl olan MHP’nin yanımızda durmasıdır. Bunu sağlamak yeterli! Erdoğan’ın MHP ile görüşmeye giden adamlarına bu yönde talimat verdiği söyleniyor. ??? Daha AKPMHP anlaşmasının ucu görünmeden, AKP medyasında şu tür başlıklar içeren yorumlar görüyoruz: “Hizmet alanhizmet veren kavramı da ne demek!” “Devlet ayrımsız hizmet sunacak da bu hizmeti yapan kişi yasaklı mı olacak!” “Yasaklar kalkıyor...” Bu başlıklar, girişilen işin üniversite ile sınırlı olmayacağını şimdiden gösteriyor. Bir öğrenci düşünün; 22 yaşında üniversiteyi türbanlı olarak bitirdi. Yüksek lisans yaptı, üstüne de doktora, yaş etti 27... Üniversitenin açtığı araştırma görevlisi sınavını kazandı, öğretim üyesi olmayı hak etti. Bütün bunları aynı üniversite bünyesinde başardı. Yıllarca muhatap olduğu okul yönetimi kendisine şunu mu diyecek: “Kürsünün bu tarafına geçiyorsun, türbanı çıkar.” Aynı şey liseler için de devlet daireleri için de geçerli. Bunlar, girişte vurguladığımız, bir cümle türban sorununu çözmez, başlatır gerçeğinin değişik açılardan ayrıntıları... ??? Başlangıçta AKP 3, MHP 1 anayasa maddesinde yapılacak değişiklikle sorunun çözüleceğini söylüyordu. Orta yolu buldular, 10. ve 42. madde üzerinde değişiklik yapma kararı aldılar. Konu, 20 yılı aşkın süredir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de gündeminde. Bugüne kadar Türkiye’den yapılan başvuruların tümünde AİHM şu yönde karar aldı: “Türkiye’de laik bir rejim vardır. Üniversiteler kuralı belli yerlerdir. Kimse dini simgelerle bu kurumlara giremez. Bunu, özgürlük olarak talep edemez.” Deyim yerindeyse, Türkiye’nin AB’ye uyumlu olduğu başlıca alanlardan biri buydu. Şimdi, onu da ortadan kaldırıyoruz. AKP, AB sürecine sarılırken kafasında “Türbanı özgürlükler kapsamına sokabilir miyim” arayışı vardı. AB olmaz, dedi. AKP, AB’den soğudu! AB buna ne diyecek? Belki de sevinecek, şöyle düşünecek: Türkiye’ye zaten hayır demek istiyordum, önemli bir gerekçem oluştu! Evet... Perde açılıyor... Ve türban sorunu başlıyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI Genel kurulda tek liste ile seçim İstanbul Haber Servisi Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 7. Olağan Genel Kurul bugün yapılıyor. Şu ana kadar genel kurul için liste açıklayan tek grup Şube Başkanı Eylem Tuncaelli’nin önderliğindeki “Demokrat Çevre Mühendisleri” grubu oldu. 7. Olağan Genel Kurul, bugün odanın Tünel’deki bürosunda başlayacak yarın da aynı yerde seçime geçilecek. Demokrat Çevre Mühendisleri Grubu adına yapılan açıklamada, TMMOB ve bağlı odalardaki seçimlere dikkat çekilerek, AKP hükümetinin toplumsal muhalefetin dinamik bir bileşenini etkisiz kılabilmek için değişik arayışlar içerisine girdiği belirtildi. Odanın, çevre sorunlarının bilim ekseninde, toplum ve kamu yararı doğrultusunda çözümü için mücadele veren bir demokratik kitle örgütü olduğuna dikkat çekilerek “Siyasi iktidarın çevre politikasının ‘politikasızlık’ olduğunu Yatağan Santralı’ndan Galataport Projesi’ne, Bergama’dan Tuzla Orhanlı’daki tehlikeli atık faciasına kadar birçok alanda ve konuda dile getirmektedir” denildi. İstanbul’da 10 araç kundaklandı ? İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de park halinde bulunan 9 araç kundaklandı. Atakent Mahallesi Reşit Paşa Caddesi’nde bir sitenin otoparkında bulunan otomobiller, kimliği belirsiz kişilerce benzin dökülerek ateşe verildi. Otoparktaki 12 araçtan 9’u alev alırken, olay yerine gelen Ümraniye itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Görgü tanıkları, “araçlara benzin döken 4 kişinin, kırmızı renkli otomobille olay yerinden kaçtığını’’ söyledi. Dün gece Bahçelievler’de de bir minübüs kundaklandı. ‘Kanıma dokundu’ Serbest bırakıldıktan sonra adliye bahçesinde açıklama yapan avukat Fuat Turgut, “12 yıldan beri PKK terör örgütünün aleyhindeki bütün davalara bakan avukat olarak böyle bir suçlamaya maruz kalmam kanıma dokundu, çok zoruma gitti” dedi. Sonunda beraat edeceğine inandığını söyleyen Turgut, “Ergenekon” denilen, daha önce adını duymadığı, varsa da alakasının olmadığı bir örgüte dahil olmakla suçlan Türbanlı sınava suç duyurusu ? DENİZLİ (Cumhuriyet) Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitimİş) Denizli Şubesi, Denizli’de düzenlenen Açık İlköğretim Sınavı’na türbanlı öğrencilerin girmesine izin verilmesine ilişkin Denizli Vali Yardımcısı Halil İbrahim Ertekin ile kimi kamu görevlileri hakkında savcılığa suç duyurusu yaptı. Dilekçede, suça konu eylemleri gerçekleştiren Ertekin ve öğrencilere türbanlı kimlik veren kamu görevlileri hakkında gerekli kovuşturmanın yapılması istendi. dığını ifade etti. Böyle bir suçlamaya şaşırdığını, iddiaları İstanbul’a getirildiğinde öğrendiğini söyleyen Turgut, şöyle konuştu: “Böyle bir örgüt varsa, ne bunun üyeleriyle ne Ergenekon’la, ne de Kuvayi Milliye ile benim uzak yakın hiçbir alakam bugüne kadar gerçekten olmadı. Benden bazı şeylerin intikamı alınıyor diye düşünüyorum. Birilerini mahkemeye vermiş olmak, Türk düşmanlarıyla uğraşmak bazı odakları rahatsız etmiş olabilir.” Turgut, Orhan Pamuk ve Elif Şafak’a dava açmasının intikamının alındığını öne sürdü. (Fotoğraf:AA) Camiye gözlemci Tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilen şüphelilerden Erol Ölmez’e İsmailağa Camisi’ni gözlem altında tutma görevi verildiği ileri sürüldü. Ölmez’in dosyada yer alan telefon konuşmalarında Başbakan için “Bacaklarına sıkacağız. DEHAP’ı dağıtacağız” dediği, kendisini binbaşı diye tanıttığı iddia edildi. Sami Hoştan’ın evinde bekçi olarak çalışan Anatoli Modajar’ın da kendisine yaklaşık altı ay önce iki adet Glock marka silah verildiğini, bu silahları sakladığını söylediği iddia edildi. Zanlılardan Hüseyin Görüm’ün telefon konuşmalarında, DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, DTP milletvekili Sabahat Tuncel, gazeteci Fehmi Koru ve Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’u “ortadan kaldıracakları” yönünde ifadeleri olduğu belirtildi. MİMARLAR ODASI TUNA, TÜRBANIN KAMUDA SERBEST OLMASINI İSTEDİKLERİNİ SÖYLEDİ Yeşil pasaportlu Türk’te eroin ? MADRİD (AA) İspanyol polisi, 13 kilogram eroini ülkeye sokmaya çalışan Nazmi K. adlı bir Türk’ü yakaladı. Yetkililer, başkent Madrid’deki Barajas Havaalanı’nda yapılan operasyonda, İstanbul’dan uçakla Madrid’e gelen 64 yaşındaki yeşil pasaportlu Nazmi K’nin 2 valizini kontrol eden polisin, toplam 12 kilo 950 gram saf eroini ele geçirdiğini söylediler. AKP’nin amacı belli KONYA (Cumhuriyet) Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına yönelik girişimler tepkiyle karşılanırken, AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna, partisinin gerçek amacını açıkladı. Tuna, yasağı kamuda da kaldırmayı hedeflediklerini söyledi. AKP Konya milletvekilleri Sami Güçlü, Hüsnü Tuna,Ali Öztürk, Mustafa Kabakçı ve Kerim Özkul, Konya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Meclis Anayasa Komisyonu üyesi olan Tuna, türban yasağıyla ilgili olarak ilginç açıklamalarda bulundu. Türban yasağı için anayasada değişikliğin planlandığını anımsatan Tuna şöyle konuştu: “Bu değişiklikte birinci hedef özgürlüğün sağlanması; ikincisi bu özgürlüğü sağlayacak maddenin yargı veya başka bir unsur tarafından ortadan kaldırılmamasının önüne geçilmesidir. Üniversitelerde kılık kıyafet serbest olursa, kamu hizmetinde yasak devam eder mi? İnşallah hedefimiz kamu hizmetlerinde de yani kamu hizmeti veren personellerde de böyle bir yasağın kaldırılmasıdır. Türban yasağı utanç verici bir şey diye düşünüyorum ben.Ama bunun yeri 42’nci madde değil. Çünkü 42’nci madde eğitim hakkıyla ilgili madde olduğu için orada çalışma hakkını düzenleyemiyoruz. Zamanı gelince inşallah o çerçevedeki düzenlemeler de gündeme gelecektir.” Yeni yönetim yarın belirleniyor İstanbul Haber Servisi Mimarlar Odası, İTÜ Taşkışla Kampusu’nda dün gerçekleştirdiği “Değişen Mimarlık, Dönüşen Kent” konulu teknik kongrenin ardından bugün üniversitenin Prof. Dr. Nezih Eldem Konferans Salonu’nda 40. Olağan Genel Kurulu’nu yapacak. Odanın Yıldız Dış Karakol Binası’ndaki şubesinde yarın da “Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar” ile “Mimarlık için Mimarlık” gruplarının listeleri yarışacak. Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar grubu adına yapılan açıklamada, genel kurula katılan diğer grubun seçim kampanyası değil bir karalama kampanyası yürüttüğü belirtilerek, demokratik sürece müdahale edildiği kaydedildi. Ermenice ve Yunanca bölümü ? KAYSERİ (AA) Nevşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde Ermenice, Yunanca ve İbranice bölümleri açılacağı bildirildi. Nevşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Hülagü, Türk üniversitelerinde ilk defa fakültelerinde Ermenice, Yunanca ve İbranice bölümlerinin açılması için çalışmalarının devam ettiğini söyledi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle