24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Y arım yüzyıl sonra ilk resmi ziyaretini yapan Yunanistan Başbakanı Karamanlis’e yazılı ve görsel medyadan yakınan Erdoğan, “Diyorum ki ülkelerimizin medyası da bu işe destek versin, sürekli olarak bu işleri tahrik etmesinler. Burada çok ciddi sıkıntımız var. Bizim medyamızda da bu sıkıntı var. Yunanistan medyasında da bu sıkıntı var. Maalesef var. Bunu aşmamışlar” dedi. Açık Kalan Mikrofon... Gazeteci arkadaşlarımız açık kalan mikrofonların üst üste kurbanı olan YÖK Başkanı’nı şanssız ilan ettiler; böylece de YÖK başkanlığında aranması gereken kriterlere aykırı olarak, siyaseten kullanılabilme kriterlerine uygun seçildiğini sağır sultanın bile bildiği YÖK Başkanı’nın AKP siyasi liderlik kadrolarınca nasıl da hafife alındığı çok çıplak ortaya çıkmış oldu. Mikrofonlara yakalanan Sayın Bakan bu türden belgelerin yargılamada hukuksal geçerliliğinin olmadığı savunması ile işin içinden çıkmaya kalksa da, kulaktan kulağa konuşmaların yakalanmış içerikleri üslupları kadar utanç verici.. Gazeteci arkadaşlarımız yeni seçilmiş YÖK Başkanı için bu durumu şanssızlık olarak değerlendirirlerken, Türkiye’nin tüm bilim kurumlarının simgesel temsilcisi konumunda olan kişinin kişiliğinin siyasetçilerin ayaklarının altında olmasının, bilim kurumlarımız, ülkemiz için nasıl da bir şansızlık olduğunun üzerinde durmayı akıl edemediler. Bakan Unakıtan’ın YÖK Başkanı ile ilgili sözlerinin basın tarafından tam olarak duyulmadığı savunması, “özrü kabahatinden büyük” daha da utanılası bir durum. Üniversitelerin döner sermayelerinden alınan yüzde 15 payın yüzde 5’e düşürülmesi aslında bir zorunluluk, bilim kurumlarının AKP iktidarı tarafından para ile cezalandırılması eyleminin hafifletilmesi anlamında da olsa, aynı toplantıdan çıkan karar olması nedeniyle bir başka şanssız rastlantı gibi. Erdoğan hükümetinin üniversitelerde türban atağının rüşveti gibi de sırıtıyor.. ??? Biz isterseniz Unakıtan’ın açık kalmış mikrofon konuşmasının, “o kısımları tamamen doğru” dediği bölümlerine geçelim; hani Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı denizcilik işletmelerinde gerçekleştirilecek toptan kadrolaşmaya ilişkin bölüme; birkaç kez yineleyerek Ulaştırma Bakanı’nın mutlaka Başbakan Erdoğan’a danışması gerektiği uyarısına... Gazeteci milleti, medya dünyasında etik değerlerinden, araştırmacı gazetecilik kimliğinden çok şeyler yitirmiş olsa da, gazetecilik dürtülerinden tümden arınamıyor... Gazeteci arkadaşlar dayanamamışlar kadrolarının baştan değiştirileceği söylenen bölüm için Sayın Unakıtan’ın, Erdoğan’a mutlaka danışılması, danışılmadan yapılmaması uyarısının anlamını kurcalamışlar. Ne mi çıkmış? Ulaştırma Bakanı’nın görevden almak istediği kadroların içinde, Başbakan Erdoğan’ın çok titizlendiği bir isim çıkmış; sevgili oğlunun ölümle sonuçlanan trafik kazasında yüzde yüz kusursuz olduğuna karar veren, beraat etmesini sağlayan raporun sahibi, söz konusu göreve doğrudan Başbakan tarafından atanması sağlanmış bir isim... Ortada Başbakan’a mutlaka sorulması gereken özel bir durum var yani... Bu bilgilerin tamamını önceki gün yayımlanmış televizyon ana haberlerinin içinden yorumsuz aldım. ??? Bir haber de bizim başları beladan, davadan kurtulamayan iki karikatürist arkadaşımızla ilgili; Musa Kart ile Zafer Timuçin hakkında, Cumhurbaşkanı Gül ile ilgili çizdikleri karikatürlerden yeni soruşturmalar, alınan ifadeleri var. Gerçi Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada Çankaya’nın başvuru yapmadığı söylenmiş. Adalet Bakanlığı’nın kendiliğinden harekete geçtiği savı doğru olsa da, yargılama konusu olan karikatürlerde yer alan eleştirinin olgusu, Cumhurbaşkanı’nın 16 yaşındaki oğlunun mısır ticareti yapıyor olması ne kadar etik? Biliyorsunuz medyada çıkan haberlerde yer alan, 16 yaşındaki Gül’ün ticaret yapmak üzere arkadaşları ile şirket kurması yalanlanmadı. Nerede ise harika sanatçı çocuklar gibi, genç yetenekler, girişimciler ölçeğinde, pozitif bir olay olarak pazarlandı. Cumhurbaşkanı Gül konuya ilişkin soruları yanıtlarken, kendisinin bilgisi dışında olduğunu, oğlunun girişimleri ile doğrudan annesinin ilgilendiğini söyledi. AKP siyasi liderliklerinin, GülErdoğanUnakıtan’ın çocukları başta, çocuklarının ortak özellikleri ticari zekâ yetenekleri. Anlaşılan genel karakter gibi, hepsi de harika çocuklar sıralamasında ülke, dünya çapında ön saflardalar. Şansları mı çok açık, zekâları mı dünya çapında, besbelli Allah “yürü ya kulum” diyor. Ya kurulmuş şirketlerde en üst düzeyde görevlere geliyorlar. Ya da kurdukları şirketler önlenemez yükselişleri yaşıyor. Onlar hep kazanıyor, çok genç yaşta çok büyük mal mülk sahibi oluyorlar.. Şu gerçek çok çıplak ve ortada ki.. dünyanın bir başka ülkesinde seçimle gelmiş siyasi kadroların, gerek kendileri, gerek çocukları, yakın çevreleri üzerinden bu boyutlarda ticari ilişkiler, kazançlar, belgeleri ile ortaya çıksa.. en küçüğünden yasalara aykırılık, suç söz konusu olmasa da, etik olarak, siyaseten o kişilerin siyasi gelecekleri bitmiş olur. Bizde tam tersi, ortaya çıkan utanılası, skandal durumlar pişkinlikle nerede ise güçlülük, başarı, yetenek öyküsüne dönüştürülebiliyor. Siyasi liderliklerin toplumun gözü önünde çıkar ilişkilerinin odağında olmalarının sonucu da, her türden kirli çıkar ilişkisinin toplumsal kabul göreceği bir toplumsal yozlaşma, kirlenmenin yaygınlaşması, kurumsallaşması oluyor.. soner@cumhuriyet.com.tr Başbakan Erdoğan, Türk Yunan İş Forumu’nda her iki ülke basınını ikili ilişkileri ‘sürekli tahrik etmekle’ suçladı İlk fırsatta medyaya çattı Ekonomi Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 49 yıl aradan sonra Türkiye’de ağırladığı Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’in de katılımcıların arasında yer aldığı TürkYunan İş Forumu’nda konuşurken, yine bir fırsatını bulup medyaya çatmayı unutmadı. Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Yunan Girişimciler Federasyonu (SEV) tarafından Çırağan Sarayı’nda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve aradaki sorunların çözülmesi yönünde çaba gösterilmesi gerektiğini belirtirken “Ülkelerimizin medyası da bu işe destek versin, sürekli olarak bu işleri tahrik etmesinler. Bunu aşmamışlar” dedi. Erdoğan, özetle şunları söyledi: Bugün AB’yi oluşturan ülkelerin yakın tarihine baktığımızda birçoğunun birbiriyle uzun yıllar boyunca savaştığını, bu çatışmalar neticesinde de ekonomik refahtan pay alamadığını biliyoruz. Ancak, bütün bu savaşlar, çatışmalar, ihtilaflar, Avrupa Demir ve Çelik Birliği’nin kurulmasıyla sona ermiş, Avrupa dünyanın en istikrarlı bölgesi haline gelmiştir. Çünkü burada ortak çıkarlar, ortak vizyon, ortak bir ufuk, ortak bir hedef söz konusu... Akdeniz’de Balkanlar’da, Avrupa’da istikrarın sağlanması, enerji arz güvenliği, enerji yollarının çeşitliliği gibi birçok alanda ortak hareket edildiği sürece, bundan kârlı çıkacak olan en başta iki ülkenin halkı olacaktır. “Bunu sadece siyasilerle çözeriz” dersek yanlış olur. Kurum ve kuruluşların da buna katkısı gerekir. Şu anda ekonomik Popülizmi bırakalım TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, forumun son yıllarda giderek gelişen iki ülke ekonomik işbirliğinin yeni alanlara yayılarak, daha da derinleşmesine katkı sağlayacağına inandığını ifade ederek “TürkiyeYunan ilişkilerinin ikili ekonomik işbirliğinin yanı sıra AB ve bölgesel girişimler çerçevesinde ele alınmasının, TürkYunan ortaklığı için yeni fırsatlar doğuracağını düşünüyorum’’ dedi. Özellikle Karadeniz ve Hazar havzasının iki ülkenin ortak projeler geliştirip işbirliği yapabileceği çok önemli bir coğrafya haline geldiğini belirten Yalçındağ, Kıbrıs sorununun yarattığı sıkıntılara da işaret ederek “hem kendi yöneticilerimizden hem de Yunan siyasetçilerden beklentimiz, adada her iki tarafın temsilcilerinin de popülist baskılardan uzak bir şekilde BM çatısı altında çözüm odaklı çalışmalarını özendirecek bir siyasal tavır alınmasıdır’’ diye konuştu. Dostluğa mecburuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, “Geçmişi değiştiremeyiz. Ama geleceği sağlam temeller üzerine inşa edebiliriz” diyerek şöyle devam etti: “İki ülke arasındaki ticaret hacmi 10 yıl önce yarım milyar doları bile bulmuyordu. Bugün 6 kat artarak 3 milyar doları aştı, iki ülkenin karşılıklı yatırımları da 7 milyar dolar seviyesine yaklaştı. Artık kaynaklarımızı birbirimize karşı harcayıp tüketmek yerine daha verimli alanlarda kullanmanın ülkelerimize çok daha büyük faydalar sağladığını görmeliyiz. Birbirimizi iş ortağı değil, tehdit unsuru gördüğümüz müddetçe, bundan fayda sağlayanlar halklarımız değil, başka çıkar grupları olacaktır. Türkiye ve Yunanistan’ın dost olmaya, zorunlu değil, mahkum olduğuna inanıyoruz. Birlikte çalışarak aydınlık bir geleceği kuracağımıza inanıyoruz.” olarak bir adım atılıyor. Ülkelerimizin müteşebbisleri bir araya geliyor. Ama diyorum ki ülkelerimizin medyası da bu işe destek versin, yazılı ve görsel medyası bu işe destek versin, sürekli olarak bu işleri tahrik etmesinler. Burada çok ciddi sıkıntımız var. Bizim medyamızda da bu sıkıntı var. Yunanistan medyasında da bu sıkıntı var. Maalesef var. Bunu aşmamışlar. Efendim, “Yunanistan Başbakanı Türkiye’yi ziyaret etti, ama eli boş dönüyor” bu tür başlıkları atmak mıdır önemli olan, yoksa şu bardağın dolu tarafını göstermek midir önemli olan!... Biz doluyu gösterelim. Bunun gayreti içerisindeyiz. Erdoğan, yüzde 42 artışla 2006’da 2 milyar Avro düzeyine ulaşan ikili ticaret hacmini önümüzdeki yıllarda 4 milyar Avro düzeyine çıkarabilmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. unanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, ekonomik alandaki işbirliğinin iki ülkeyi daha da yakınlaştırdığını belirterek “Bu, sürtüşme ve gerilimlerin ortaya çıkardığı zararları da bertaraf etmektedir’’ dedi. Karamanlis, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, İzmir’in EXPO adaylığı için Yunanistan’ın desteğini istemesini de, “Ekonomik ve ticari işbirliği kapsa Karamanlis’ten İzmir’e destek Y mında Yunanistan, İzmir’in EXPO adaylığını destekleyecek” diye cevaplayarak, Yunanistan iş dünyasının, bu konuda kendini güçlü bir şekilde göstereceğini sözlerine ekledi. Karamanlis, şunları vurguladı: “Şubatta TürkYunan İş Konseyi toplantısı Yunanistan’da yapılacak. 2006’da biz Türkiye’ye 1.6 milyar dolarlık ihracat yaptık, aramızdaki toplam ticaret 2.9 milyar doları buldu. 2007’nin 9 ayında Türkiye’ye ihracatımız 600 milyon dolar, ithalatımız 2.3 milyar dolar oldu. Türkiye’de 5.5 milyar dolarlık yatırımımız var. 35 Yunan şirketi faaliyette. Bankacılık alanındaki yatırımlar çok önemli. Yunan Ulusal Bankası’nın Finansbank’la ortaklığı ile Ziraat Bankası’nın ülkemizde şube açması da buna örnek. İkili yatırımları daha da cesaretlendirmeliyiz.” İ S TA N BU L’ A İ L K M A Ğ A Z A Tesco’dan 5 yılda 1.5 milyar dolar yatırım Ekonomi Servisi İngiltere’nin en büyük perakende zinciri Tesco’nun Türkiye’deki iştiraki olan Kipa İstanbul’da ilk hipermarketini mayıs ayında açacağını açıklarken gelecek 5 yıl içinde 1.5 milyar dolarlık yatırımla perakende sektöründe ilk 3 şirket arasına girmeyi hedefliyor. İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Kipa hukuk ve kurumsal ilişkiler direktörü Gürcan Önol, 2007 sonuna kadar 12 hipermarket ve 19 adet daha küçük ekspres mağaza ile sayı hedeflerini aştıklarını, 1 milyar dolarlık ciro hedefini de gerçekleştireceklerini belirtti. Önol, yılda 2 milyar dolarlık satış hedefi 5 yıl sonun 100 hipermarket açarak 5 milyar dolarlık satış hedeflediklerini açıkladı. Önol 2008’de 300 milyon dolarlık yatırım planladıklarını ve 2007’deki kadar mağaza açmak istediklerini söyledi. Carlsberg ve Heineken, S&N’yi paylaşacak Bira sektörünün devleri Danimarkalı Carlsberg ile Hollandalı Heineken, İngiltere’nin en büyük bira üreticisi Scottish and New Castle’ı 15.3 milyar dolara satın alarak yarı yarıya paylaşacak. Paylaşma uyarınca Danimarkalı Carlsberg, eski Sovyet ülkelerindeki bira pazarında, Hollanda şirketi Heineken de Batı Avrupa pazarındaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. UÇAK KAZASINDA ÖLMÜŞTÜ KVK’den personel anısına öğrenci yurdu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) KVK, Diyarbakır’da 5 yıl önce meydana gelen uçak kazasında yaşamını yitiren personeli Ercan Demirkol adına okulun ardından öğrenci yurdu yaptırıyor. KVK’nin, 8 Ocak 2003 tarihinde Diyarbakır Havaalanı’na inişi sırasında düşen ve 75 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasında hayatını kaybeden personeli Diyarbakırlı Ercan Demirkol adına yaptırdığı öğrenci yurdu 136 yataklı. KVK Ercan Demirkol adına geçen yıl 12 derslik yaptırmıştı. Öğrenci yurdunun temeli Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in katılımıyla atıldı. KVK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Vargı, törende “Eğitimde herkesin el ele vermesi gerekiyor” dedi. Bakan Çelik ve Vargı, temel atma töreninden sonra KVK tarafından Ercan Demirkol adına yapılan Anadolu lisesinin açılış törenine katıldı. Okulu ziyaret sırasında Ercan Demirkol’un babası Süleyman Demirkol Anadolu lisesini kurarak Demirkol’un ismini yaşattığı için, KVK yönetimine teşekkür etti. Worldcard, Avrupa liginde Yapı Kredi, The Nilson Report’un 2006 yıl sonu verilerine göre yayımladığı son raporunda, kredi kartı ciro hacmi büyüklüğüne göre Avrupa’da 10’uncu sırada yer aldı. Yapı Kredi’den yapılan yazılı açıklamada, bankanın, 2006’daki 17.62 milyar dolarlık kredi kartı alışveriş ve nakit işlem hacmiyle “Türkiye’deki tüm rakiplerini geride bıraktığı’’ aktarıldı. Nilson’un yaptığı araştırmaya göre Visa ve MasterCard sistemleriyle 2006 yılında tüm dünyada yapılan işlemlerin toplamı 6.5 trilyon dolara ulaşıyor. Bu işlemlerin yüzde 66.8’i kartlı ödemelerden, yüzde 33.2’si ise nakit işlemlerinden oluşuyor. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle