24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 2008 CUMARTESİ HAZIRLAYAN: FİGEN ATALAY e.posta: figenatalay@yahoo.com egitim@cumhuriyet.com faks:0212 343 72 64 HAFTANIN SÖZÜ Gençliği anlamadığımız an, dünyadaki işimiz bitmiş demektir. GEORGE MC DONALD Seçimi annebabalar yapıyor ençlerin yüzde 74’ü, lise seçimini annebabalarının isteği doğrultusunda yapıyorlar. Mesleklerini araştırarak bilinçli seçim yapanların oranı yalnızca yüzde 18. Dikkat! Mesleğin Seni Arıyor... Hangi meslek seni çağırıyor? Hangi meslek seni kendine yakın buluyor? Hangi meslek ‘Sen bende daha başarılı olursun’ diyor? Aslında, yapmamız gereken işler, bizi, küçük yaşlarımızdan başlayarak çağırır. Ama bizim gözümüz görmez, kulaklarımız duymaz. Çünkü, seçimlerimize ‘toplumsal koşullanmalar’ egemendir. Şu meslek çok para kazandırır. Şu mesleğin geleceği parlak. Filancayı görüyor musun? İşinde ne başarılı oldu... Fişmanca ‘İşimden çok memnunum’ diyor. Hemen yükselecek karşı çıkışları duyuyor gibiyim. Kim mesleğini istediği gibi seçebiliyor ki? Puanı nereyi tutarsa.. Kim ne istediğini biliyor ki? Yaşamımıza rastlantılar yön vermiyor mu? Sistem izin veriyor mu ki! Evet, bunların hepsi var. Hepsinin işlerliği var. Hepsi de etkili. Ama ya içimizdeki ses?.. Ama ya yeteneklerimizin görmezden geldiğimiz dürtüsü?.. Ama ya direnerek istediklerini seçenler?.. Ama ya kolay yoldan rahat etmeyi düşünmeyenler?.. Hangisini görelim, kimleri örnek alalım?.. ??? Mesleğimiz bizim yaşamımızdır. Meslek seçimi de, daha lisede alan seçimiyle başlar. Sayısal, eşit ağırlıklı, sözel bölümleri seçerken ilk seçimimizi yaparız. Kulak vermemiz gereken en önemli ses ‘içimizdeki ses’tir. İÇ SESİMİZ, yeteneklerimizin, isteklerimizin, hedeflerimizin sesidir. Kimi zaman ‘kolaycılığın’, ‘zordan kaçışların’ mızıltılarını ‘iç sesimiz’ sanırız ve yanılırız. İç sesimiz, derinlerde yatan yeteneklerimizin sesidir. Ona kulak vermeyi başarırsak yaşamımız boyunca mutlu olacağımız işi seçeriz. Mutlu olduğumuz iş de bize başarıyı getirir. Para, kariyer, iş doyumu hep bu başlangıcın ucundaki halkalardır... G Uğur Kariyer Merkezi tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’de, gerçekçi kriterler doğrultusunda meslek seçimi yapan kişilerin sayısı oldukça az. Üniversite mezunu çalışanlar arasında yapılan araştırmaya göre, meslekleri araştırarak bilinçli seçim yapan kişilerin oranı yüzde 18. Araştırmaya katılan kişiler, meslek seçimlerini genellikle ailelerin istekleri doğrultusunda ve popüler olan meslekler arasında yaptıklarını ya da ailelerinin mesleklerini devam ettirdiklerini söylemişler. Mesleğin babadan çocuğa geçmesi şeklindeki geleneğin sürdürüldüğü ailelerde, koşullandırma ve baskı yoluyla eğitilen bir gencin, baba mesleğine yöneldiği ya da ailesine başkaldırarak, idealindeki mesleğe sahip olabilmek için çevresinden uzaklaştığı gözlemleniyor. Mesleğinden hoşnut olanların oranı ise yalnızca yüzde 22. Gençlere öneriler şöyle sıralanıyor: İnsanları bilgi kaynağı olarak görün kişilerle meslekler hakkında konuşun. Böylece farklı meslekler ile ilgili ve farklı kaynaklardan bilgi edinebilirsiniz. Bu kişilere mesleklerin gerektirdiği beceriler, iş ortamları, iş bulma imkânları hakkında sorular sorabilirsiniz. Yazılı ve online kaynakları kullanın Mesleklerle ilgili kitaplar, internette bulunan meslekleri tanıtıcı kaynakları okuyun. Tercih edeceğiniz liselerden mezun olduktan sonra hangi bölümleri tercih edebileceğinizi araştırın. Kendinizi sınırlamayın Sadece belli okullara ve mesleklere odaklanmayın. Araştırmalarınızı yaparken becerilerinizi de göz önüne alın. Pek çok becerinizi birden fazla meslekte kullanabilirsiniz. Araştırmalarınızdan sonra tercih ettiğiniz meslekleri ve bu meslekleri seçebilmek için hangi üniversite ve liselerden mezun olmanız gerektiğini listeleyin. Kendinize birden fazla seçenek hakkı verin Kariyer planlamada ailenin etkisi Gencin meslek seçiminde ailenin çok büyük etkisi bulunuyor. Ailenin ekonomik ve kültürel düzeyinin, gencin meslek seçimini etkilediği bir gerçek. Araştırmalara göre, ekonomik ve kültürel düzeyi yüksek olan ailelerde gençler, yetenek ve ilgileri doğrultusunda destek görüyorlar. Ekonomik ve kültürel olanakları yetersiz olan ailelerde ise gençler, kısa zamanda büyük kazanç getirecek ya da itibar sağlayacak moda mesleklere yöneliyor ve iş yaşamlarında ciddi hayal kırıklığına uğruyorlar. Bazı annebabalar, kendi yapamadıklarını, çocuklarının yaşamında gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Zorlama sonucunda gencin, baba ya da anne isteğine boyun eğdiği veya isyan ettiği görülüyor. Sözü geçen bu aile modellerinde bireymeslek uygunluğu göz önünde bulundurulmadığından, gencin başarısı ya da mutluluğu göz ardı ediliyor. Bir başka hatalı davranış örneği de, meslek seçiminde gencin tamamen yardımsız, desteksiz ve başıboş bırakılması. Çocuklarına meslek seçimi konusunda rehberlik edemeyen aileler, onların meslek seçimini ilgisiz kalmakla demokratik davrandıklarını ve sorumluluktan kurtulmuş olduklarını zannediyorlar. Olumlu etkileyen de var Akademisyenler, kariyer danışmanları, meslekte çalışanlar, yakın çevrenizdeki Önceliklerinizi belirleyin. Tercih ettiğiniz okulları istek sıranıza göre listeleyin. Kendi arzu ve yöntemlerine ters düşse de, çocuğunun meslek seçimini olumlu yönde etkileyen ailelerin varlığı da bir gerçek. Ancak pek çok anne baba, bu konuda çocuklarına yardımcı olamamanın sıkıntısı içinde. Çocuğun yaşam başarısı, kendi ilgi ve yeteneklerine uygun olan mesleğe zemin hazırlayabilecek lise türüne yönelmesi ile mümkün olabilir. GENÇLERİN KÖŞESİ ERDAL ATABEK ‘Biz Atatürk Gençleriyiz’ Biz Türk gençliğine, Cumhuriyetimizin gazetesinde sesimizi duyurmada, boşsarhoş beyinler olmadığımızı, olmayacağımızı göstermede bize destek verdiğiniz için teşekkür ederim. Ne kadar “Ah gençlik!” diyerek bizden umutları olmadıklarını söyleseler de, konuşmaya izin verilmeyen, susturulan, bu yüzden de yerinizamanını bekleyen, okuyan, Atatürkçü biz gençler de varız ve olmaya devam edeceğiz. Sizlerin bahsettiği gençlik, sadece bizce sayıları fazla olmakla birlikte, ruhunu, aklını, fikirlerini satmış, kendini kukla olarak kullandıran kişilerdir. Zaten bu kişiler yalnızca biz gençlerin döneminde mi bulunmaktadır? Bu gençler bizden önceki gençlerin döneminde yok muydu? Peki ya bizden sonra da olmayacak mı? Bilmenizi istediğim, Türkiye’nin bulunduğu durumun farkında olduğumuzu, şartların daha da zorlaşacağını bildiğimizi bilmeniz, bize güvenmenizdir. Yalnızca yönetim biçimi, yönetim şekli olan cumhuriyet ve demokrasiyi korumak, yaşatmak değil; yaşam biçimimiz olan, düşünce çatımız olan, bağımsızlığın sembolü olan cumhuriyet ve demokrasiyi korumak, yaşatmak ve herkese öğretmek olduğudur... Bizler, Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sinde söylediği kutsal, asil kana sahip Atatürk gençleriyiz. Bizler, attığımız her adımda bilimi, aklı yol gösterici olarak kabul eden gençleriz. Bizler her durumda, Atatürk ışığında Atatürk gibi düşünerek sabırla çalışan, emek harcayan, düşünen, araştıran, soran, öğrenmekten bıkmayan, okuyan, ne olursa olsun kişiliğimizi ve kimliğimizi oluşturan düşüncelerimizi satmayan gençleriz. Sayımız ne olursa olsun biliyoruz ki doğru her zaman tektir. Ne kadar sarsılırsa sarsılsın doğru yıkılmaz. Bu da cumhuriyet ve Atatürk yoludur. Umarım düşüncelerimi anlatmada bu yazı bir ölçüde yeterli olabilmiştir. Bize bu fırsatı verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim. Bize güvenin. Çünkü biz Cumhuriyetin sonsuz bekçileri, yaşatacak olanlarız. Biz Cumhuriyetin kalesiyiz. Biz Atatürk’ün gençleriyiz. Yazımı Atatürk’ün bir sözüyle bitirmek istiyorum: Geldikleri gibi giderler! MELİKE ADALI İTÜ’de Robot Olimpiyatları Satranç şampiyonları Antalya’da İ stanbul Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Kulübü’nce 123 Mayıs 2008 tarihlerinde “İTÜ Robot Olimpiyatları, İTÜRO’08’’ düzenlenecek. İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde yapılacak olimpiyatlarda, lise ve üniversite öğrencilerinin katılacakları yarışmalar, seminerler, konferanslar ve sergiler gerçekleştirilecek. Başvurular 11 Şubat13 Nisan 2008 tarihleri arasında yapılabilecek. Ayrıntılı bilgi www.ituro.org adresinden alınabilir. T ürkiye Satranç Federasyonu’nca, İş Bankası ana sponsorluğunda düzenlenen “2008 Türkiye Yaş Grupları Satranç Seçme Şampiyonası” bugün Antalya’da başlıyor. Antalya Limra Otel’de, 2 Şubat 2008 tarihine ka dar sürecek şampiyonaya, 718 yaş arasındaki sporcular katılıyor. Bu şampiyona sonunda sporcular, aldıkları derecelere göre dünya ve Avrupa şampiyonasında oynamaya hak kazanacaklar. Ayrıca her yaş grubunda üst sıralarda yer alan sporcular, milli takım havuzuna alınacak. TED’den Uluslararası Eğitim Forumu uruluşunun 80. yılını kutlayan Türk Eğitim Derneği, 282930 Ocak 2008 tarihlerinde, “Eğitim Hakkı ve Gelecek Perspektifleri’’ konulu “80. Yıl Uluslararası Eğitim Forumu’’ düzenleyecek. Ulusal bir eğitim programının oluşturulup hayata geçirilmesi sürecinin önemli bir aşamasını oluşturması amaçlanan ve TED Ankara Koleji’nin kampusunda yapılacak olan forumda, eğitim alanındaki güncel ve evrensel konular ele alınacak. ‘İyi eğitim yüzde 2’ye’ K Karadeniz’de kendini keşfet S BİZE YAZIN İstediğiniz konuda yazacağınız yazıları bekliyoruz. figenatalay@yahoo.com abancı Üniversitesi öğrencileri, Giresunlu çocukların kendilerini keşfetmesine yardımcı olacak. Üniversitenin “Toplumsal Duyarlılık Projeleri” kapsamında, her yaz doğu illerinde gerçekleştirdiği “Kendini Keşfet’’ çalışması, bu yıl ilk kez Karadeniz Bölgesi’nde uygulanacak. 28 Ocak3 Şubat 2008 tarihleri arasında Giresun’da gerçekleştirilecek çalışmalar sonucunda 250 ilköğretim öğrencisine ulaşılarak onların yaratıcılıklarının ve özgüvenlerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Türkiye’de öğrencilerin ancak yüzde 2’sine “iyi bir eğitim” verilebildiğini söyledi. Pehlivanoğlu bu durumu şöyle değerlendirdi: “Bunun bireysel olarak anlamı, bir birey olarak temel bilgi ve becerileri kazanma hakkından; iyi bir gelecek, iyi bir iş ve iyi bir gelir hakkından yoksun kalmak olarak değerlendirilebilir. Toplumsal açıdan ise küreselleşmiş bir dünyada rekabet gücünü kaybetmek; politik ve ekonomik açıdan etkin bir aktör olmak yerine, küreselleşmenin bir nesnesi olmak gibi ciddi bir risk ortaya çıkmaktadır. Eğitimin mevcut durumunu gösteren veriler bir istatistik olmanın ötesinde, bireyin ve toplumun geleceği açısından değerlendirilmelidir. Nitelikli bir eğitim hakkından yoksun kalan her çocuk bir istatistik değil, bir insan, bir candır. Türkiye’de her yıl yaklaşık 10 milyar dolarlık bir kaynak, ortaöğretime ve yükseköğretime geçiş sınavlarına hazırlık kapsamında harcanırken bireylerin eğitim haklarının tam olarak güvence altına alınmamış olması, kaynak kullanımı konusunda rasyonel olmayan bir yapı ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Ayrıca Türkiye’de ailelerin, çocuklarının eğitimine verdiği önem ve bunun için çok büyük harcamalardan kaçınmadıkları bilinmektedir. Öyleyse temel sorun, eğitime ayrılan kaynakların yanlış yönlen CUMHURİYET 16 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle