25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER HATAY’DA ONUR KIRICI UYGULAMA 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR Paran yoksa sınıfta da yoksun ZEYNEP ŞAHİN Sivil Darbe Darbe, siyasal anlamda, iktidara zorla el koymak veya siyasal rejimi zorla değiştirmek anlamına gelir. Ordu tarafından yapılırsa askeri darbe olur: Genellikle silah gücüne dayanır. Sivil kökenli bir siyasal hareket veya bir siyasal parti tarafından yapılırsa sivil darbe olur: Genellikle bir meclis veya bir halk gücüne dayandırılır. Her başarılı darbe, kendi hukukunu ve dolayısıyla kendi meşruiyetini kendi oluşturur. Her başarısız darbe (girişimi), yıkmaya çalıştığı düzen tarafından gayri meşru ilan edilir ve cezalandırılır. ??? Demokrasilerde bir iktidarın meşruiyeti üç temel kaynağa dayanır: 1) Belli aralıklarla uygulanan “serbest ve genel seçim”, yani “sandık”. 2) Laiklik ekseninde örgütlenmiş olan temel hak ve özgürlüklere dayalı olarak işleyen muhalefet. 3) Bunları güvenceye alan bir Anayasa. Askeri darbeler, genellikle “seçilmiş” yani “serbest seçime”, “sandığa” dayalı iktidarlara karşı yapılır. Sivil darbeler ise, genellikle seçilmiş siyasal iktidarlar veya iktidar ortakları tarafından “Anayasa” ile güvenceye alınmış olan “laiklik ekseninde örgütlenmiş olan temel hak ve özgürlüklere”, “muhalefet hakkına” yani “demokratik rejime” karşı yapılır. Tabii askeri darbelerin yapılması kısa sürede (genellikle sabaha karşı, bir gecede), sivil darbelerin uygulanması ise (önce seçimle başlayan, sonra rejimin yozlaştırılmasını sağlayan birkaç yıl gibi) uzun bir süreçte gerçekleşir; bu nedenle sivil darbelerin hem uygulanması hem de toplum tarafından algılanması zaman alır. ??? Dünyadaki en güzel askeri darbe örnekleri, ABD güdümündeki Latin Amerika uygulamalarında ve ne yazık ki ülkemizde görülür. Tarihteki en güzel sivil darbe örneği ise, oyların üçte birini alarak iktidara gelen ve sonra zaman içinde Faşist darbeyi gerçekleştiren Hitler’inkidir. ??? Yukarıdaki tanımlar, kurallar ve örnekler herkesin bildiği basit gerçekler. Türkiye’de “darbe” denilince akla hemen askeri darbeler gelir. Oysa ne yazık ki Türkiye, sivil darbe örneğini de yaşamış, hatta siyasetindeki “darbeler dönemini” bu örnekle başlatmış bir ülkedir. Sivil darbeyi, Tek Parti Dönemi’nin bitmesi ile 1950 yılında seçimle iktidara gelmiş olan Demokrat Parti, 1960 yılında yapmıştır: İktidarda kaldığı on yıl boyunca bütün temel demokratik hak ve özgürlükleri zedelemiştir. En sonunda, 1960 yılının Nisan ayında, Meclis’ten geçirdiği bir yasayla, 15 DP milletvekilinden, yani kendi partisindeki politikacılardan oluşan bir Tahkikat Komisyonu kurmuştur. Bu komisyona, temyiz edilemez bir biçimde kullanılacak olan askeri ve sivil mahkeme yargıçlarının ve savcılarının yetkilerini vermiş, Ana Muhalefet Partisi CHP’yi bu “sözde mahkemede” yargılayıp kapatmaya kalkmış, böylece muhalefet hakkını yok ederek Demokratik rejimi ve tabii Anayasayı da rafa kaldırmıştır. Türkiye’de “Darbeler Dönemi” böyle başlamıştır. Önce, meşruiyetini kaybetmiş olan sivil darbeci Demokrat Parti iktidarı, 27 Mayıs’ta bir askeri darbe ile iktidardan uzaklaştırılmıştır. Bu askeri darbe sonrası yapılan 1961 Anayasası ise, ABD’nin ve Türkiye’deki egemen Soğuk Savaş güçlerinin hoşuna gitmediğinden, 1971 ve 1980 askeri darbeleri ile ortadan kaldırılmıştır. Türkiye’de siyaset hâlâ, Demokrat Parti’nin bu “sivil darbe örneğinin” ve bu örneğin başlattığı “darbeler döneminin” sancılarını çekmektedir. ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org ANKARA Hatay Özbuğday Lisesi’nde, 50 YTL ’lik katkı payını ödemeyen öğrencilerin, sınıfta oldukları halde yoklamalarda “gelmedi” gösterilerek “cezalandırıldığı” öğrenildi. Hatay Merkez ilçedeki Özbuğday Lisesi’nde, katkı payını vermeyen öğrenciler “yok sayıldı”. Dönemlik 50’şer olmak üzere, öğrenci başına 100 YTL katkı payı toplandığı öğrenilen lisede, ilk dönemin sonuna yaklaşılmasına karşın ilk taksidi ödeyemeyen öğrencilere uygulanan yaptırım “şaşırttı”. Yeni yıl öncesinden başlayarak, ocak ayının ilk haftasını kapsayacak şekilde birkaç gün süren uygulamayla, katkı parasını vermeyen öğrenciler, okula gelmesine karşın sınıf yoklamasında “yok” olarak gösterildi. Uygulama nedeniyle, yıllık 15 gün olan devamsızlık hakkının bir bölümünü, “isteği dışında” kullananan öğrenciler, “ayrımcı” uygulama nedeniyle arkadaşları arasında da rencide oldu. YTL’Yİ VEREMEYEN VAR’ ‘1Okulun öğretmenlerinden Eğitimİş Hatay Şubesi Başkanı Şenol Eyüboğlu, konuyla ilgili olarak uyarılarda bulunduğunu, valiliğe şikâyet dilekçesi yazdığını ancak yönetimin “aldırmadığını” söyledi. Eyüboğlu, uygulamanın okul yönetiminin iradesiyle gerçekleştirildiğini, velilerin de öğrencilerin de oldukça rahatsız olduğunu ifade ederken, “Veliler Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gidip, dilekçe vermek istediler. Ama ‘Biz gerekeni yaparız, siz hiç merak etmeyin’ gibi sözlerle, dilekçeleri alınmadı” dedi. Eyüboğlu, birçok okulda, “50 bir yana, bir YTL ’yi bile getirmekte zorlanan öğrenciler” bulunduğunun altını çizerek, “Katkı payı uygulaması anayasının 42. maddesine aykırı. Sınıfta olan genci sırf para getirmedi diye yok yazıp arkadaşlarının yanında küçük düşürüyorsunuz. Pedagojik açıdan çok sakıncalı” vurgusunu yaptı. AY KIZIM, ŞİMDİ BU YENİ İCADA BAŞÖRTÜSÜ MÜ DİYORSUN SEN?.. İstanbul’da bir kişi donarak öldü Soğuk hava can aldı Haber Merkezi Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Sibirya üzerinden gelen dondurucu soğuklar etkisini sürdürüyor. İstanbul’da ise evsiz olduğu öğrenilen Zeliha Sönmez adlı bir kadın soğuktan donarak öldü. Doğu Anadolu Bölgesi’nde, gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 29 dereceyle Erzurum’da yaşandı. Meteorolojiden alınan bilgiye göre, önceki gece yaşanan en düşük hava sıcaklıkları Erzincan’da 16, Kars’ta 26, Ağrı’da 27, Iğdır’da 20, Erzurum’da 29 ve Ardahan’da da 27 derece ölçüldü. Bu arada Ardahan’da içme suyu şebekesi donmanın etkisiyle patladı. Yeni Mahalle’de ana su borusu patladı. Meteoroloji, 25 Ocak’tan itibaren kar yağışıyla sıcaklıkta kısmen bir artış olabileceğini bildirdiler. Öte yandan İstanbul Fatih’te bir kadın, battaniyeye sarılmış halde kaldırımda ölü bulundu. Olayı fark eden yurttaşlar, durumu polis ekiplerine bildirdi. İnceleme sonucu öldüğü anlaşılan kadının, bir süredir sokaklarda yaşadığı ve adının Zeliha Sönmez olduğu anlaşıldı. Soğuktan donarak öldüğü sanılan Zeliha Sönmez’in cesedi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Eminönü’nde sualtı temizliği ? İstanbul Haber Servisi Sualtı Temizleme ve Bilinçlendirme Hareketi (STH) üyeleri, Eminönü sahilinde sualtı temizlik çalışması yaptı. 6 balık adamı 25 dakikat süren dalışta, denizin dibinden 2 bisiklet, cep telefonu, kamyon lastiği, ayakkabı, çiçeklik, paspas, fırça, kılıç kını, nargile başlığı, kredi kartı, bıçak, pet ve cam şişeler çıkardı. STH Başkanı Hakan Tiryaki, amaçlarının insanların ilgisini sualtı kirliliğine çekmek olduğunu belirterek, “ Aşağısı bir metal hurdalık gibi aslında’’ diye konuştu. BABASINI GAZETE İLANIYLA ANDI ‘Bay Cumhuriyet’e anlamlı anma EMRE DÖKER İstanbul’da 20 saat su yok ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’un bazı semtlerine 20 saat su verilemeyecek. Bugün saat 12.00 ile 22 Ocak Salı günü saat 08.00 arasında, Beşiktaş ilçesinde Gayrettepe, Levent, Etiler, Yıldız, Balmumcu, Ulus, Rumeli Hisarüstü; Şişli ilçesinde Mediciyeköy, Zincirlikuyu, Esentepe ve Kuştepe; Kâğıthane ilçesinde ise Gültepe’de su kesintisi uygulanacak. Balık tartışması cinayetle bitti ? BEYŞEHİR (AA) Konya’da, Beyşehir Gölü’nde balıkçılık yapan İsmail Şenol ile Mithat S. arasında, “kooperatiften bağımsız avlanma’’ meselesi yüzünden tartışma çıktı. Av tüfeğiyle vurularak ağır yaralanan Şenol hayatını kaybetti. Yaralanan Mithat S. ise hastaneye kaldırıldı. İZMİR Yaşama veda eden kişi, yaptıkları ve geride bıraktıklarıyla anılır. Bu, kimi zaman sohbetlerin içinde yaşanır, kimi zaman da gazetelere verilen ilanlarla kamuoyuyla paylaşılır. Demokrasi Kültürünü Geliştirme ve Yaygınlaştırma Derneği Başkanı ve Hür Kürsü Platformu Başkanı Mehmet Refik Soyer’in “Bay Cumhuriyet” olarak tanımladığı babası Dündar Soyer adına gazetemize verdiği ilan ise anmanın ötesinde ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılara dikkat çekiyor. Babasının ülke sorunlarını yakından bildiğini vurgulayan Soyer, “Onun öngörülerinin bugünlerde daha net ortaya çıkması, babamı farklı anma düşüncesi doğurdu. Bu yazıyla hem babamı anarken hem de günümüze eleştirel bir pencereden baktım” diye konuşuyor. 2002 seçimleri sonrasında yeni bir iktidarın Türkiye’de işbaşına gelmesiyle yaşanan 5 yıllık sürecin de bu yazıyı yazmasında etkili olduğunu anlatan Soyer, “Belki bu yazıyla birilerine bir şeyler hatırlatabilirim diye düşündüm” diyor. 1919 doğumlu, İzmir Ticaret Odası Başkanlığı, sanayi odası meclis üyeliği ve kaymakamlık yapan Dündar Soyer’in İZFAŞ’ın kurucularından da olduğunu söyleyen Soyer, babasının “Bay Cumhuriyet” olarak tanındığını da belirtiyor. Soyer’in yaşamı boyunca Cumhuriyet değerlerini savunduğu için yaşadığı zorlukları birlikte geçirdiklerini, gerektiği yerde gencecik beyinlere Arapça öğretmek isteyenlerle mücadele ettiğini, Doğu’ya sürüldüğünü, yine de yılmadan Cumhuriyet savaşını sürdürdüğünü anma yazısında da dile getiren Soyer, ilanın yayımlanmasının ardından birçok telefon ve elektronik posta aldığını dile getiriyor. CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle