Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2007 CUMA 6 HABERLER Üniversitelerde kayıt yaptırmaya gelen öğrencileri ucuz yurt olanağıyla kendilerine çekiyorlar BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Öğrenciler tarikat kıskacında BURAK ALİÇAVUŞOĞLU 9 Eylül’de CHP... 9 Eylül, çağdaş tarihimizde büyük günlerden biridir: 9 Eylül 1922’de, İzmir yabancı işgalden kurtulmuştur. Bir yıl sonra, 9 Eylül 1923’te Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kurulmuştur. Aynı yılda, 29 Ekim 1923’te de Cumhuriyet doğar. Bu tarihlerin arasındaki yakınlığı, sıradan bir rastlamaya bağlayabilir misiniz? Bu yıl 9 Eylül’de, İzmir’in kurtuluşunun 85. yılı derin coşkularla kutlanacak. Aynı gün, CHP Ankara’da, kuruluşunun 84. yılını kutlayacak. Gazetelerin yazdığına göre, 9 Eylül’de, partilileri ve yurttaşları Anıtkabir’de toplanmaya davet edeceklerini söyleyen Deniz Baykal, partililere yeniden yapılanma ve mücadele için “hazır olun” çağrısı yapmış. Yüz binler bekleniyormuş... Acaba hangi başarıyı kutlamak için bu? Gerçekten, CHP’nin geçmişinde, büyük başarılar çoktur. Ama son yıllarda, parti, hangi zaferin gururunu taşıyor? ? 1923 Devrimi’nin “Aydınlanma” atılımını arka arkaya örgütleyen CHP olmuştur. Özellikle, halkevlerinin yaptıkları unutulmaz... Şimdi, Türkiye’yi Müslüman dünyada “tek” yapan bunlardır. İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde, Türkiye’nin elinde devrimci bir cumhuriyet vardır. Ama onu, bir “demokrasi ile bütünleştirme” kararı da önemlidir. 14 Mayıs 1950 zaferi, yalnız Demokrat Parti’nin (DP) değil CHP’nindir de. Acıdır ki, DP , bütün bir on yıl, CHP’nin bütün uyarılarına karşın demokrasiyi yozlaştırır ve hukuk dışına çıkar: 27 Mayıs’ı o davet eder. Ne var ki CHP, Türkiye’nin o olaydan bir kazanımla çıkmasını da örgütler: Anayasa tarihimizde, en donanımlı örnek olan 1961 Anayasası, bu çabaların ürünüdür. O yıllarda sosyalist bir düşünceyle ortaya çıkan Türkiye İşçi Partisi’ne karşı, CHP, “ortanın solundayız” derken de yapıcıdır. Nitekim, rahmetli Bülent Ecevit, o “ortanın solu”nu alır, “toprak işleyenindir, su kullananın” diye iktidara getirir. Acıdır ki, sonunu getirtmezler. 1970’li yıllar, antidemokrat girişimlerle harcanır. 12 Eylül 1980 darbesi ise, demokratik oluşumları ezer ve dinciliğin önünü açar: Şu, ABD uzantısı AKP , işte bunun sonucudur. ? Bu hengâmenin ortasında CHP’nin durumu nedir? 12 Eylül, bütün partileri kapatırken, CHP’yi de yasaklar: Bir ara serbestlik geldiğinde, Ecevit DSP’yi kurar; kapatılan partilerden CHP için özgürlük doğunca, Deniz Baykal da gelir onun üstüne kurulur. Ve DSP ve CHP zıtlığı başlar ve sürer. Bu zıtlığın bize kaybettirdiği şeyler korkunçtur: Özellikle belediyeler, arka arkaya elden çıkar; Ankara ve İstanbul belediyeleri, bu kör dövüşü sonucu kaybedilmiştir. Böyle bir ortamda, DSP’yi bir yana bırakıp CHP üstüne söylenecekler şudur: Baykal’ın CHP’si, AKP karşısında iki büyük yenilgi tatmış, 2002 ve 2007 seçimlerini kaybetmiştir. Partiyi, dört dörtlük bir sosyal demokrat olarak mı bu yarışa sürdü Baykal? Ecevit, 1970’lerde, CHP’yi yenileştirerek başarı kazanmıştır. Ya Baykal? Baykal, her iki seçimde, özellikle 2007 seçimlerinde, “içe kapanmacı, dışlayıcı, uç milliyetçiliğe yaklaşan” bir ulusalcılığın esiri değil midir? Bu sağcılık, CHP’ye ne getirebilirdi? Muğla Üniversitesi’nden anayasacı bir uzmanın, Doçent Mehmet M. Hekimoğlu’nun bir tespiti olarak, CHP, 2007 seçimlerinde elde ettiği oy bakımından, 2002’dekinden de geridedir: Parti, “Toplumun bütün katmanlarından ve tüm bölgelerden oy alan kitle partisi vasfını bile yitirdi”. Partiyi böylesi yenilgilere uğratan bir lider olarak, 9 Eylül’de Anıtkabir’e gidip Atatürk’ün huzuruna ne yüzle çıkacaktır Baykal? “Ana muhalefet” gibi bir ihtiyacımız var ve gitgide de büyüyor: Onun umudunu nasıl olur da çarçur ettiririz? Partiye ve bütün CHP severlerine şu sırada büyük bir görev düşüyor: Bu gösterilerin yerine bir kurultay toplayıp, CHP’yi bu kayba uğratan kadroyu yönetimden uzaklaştırmaktır. Ve de gecikmeden... Çelik’e ‘kayıt bağışı’ sorusu ? ESKİŞEHİR Yeni öğretim yılında Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren CHP Eskişehir Milletvekili Murat Sönmez, kayıt sırasında bağış adı altında altınan parayı gündeme getirdi. Eskişehir’deki uygulamaları anımsatan Sönmez, önergesinde, “Kayıtlarda bağış adı altında velilerden zorla kayıt parası alındığı duyum ve şikâyetleri vardır. Bakanlığınız bu sorunu ortadan kaldırmak için neler yapmaktadır” diye sordu. Türkiye’de 60’ı devlet, 30’u vakıf olmak üzere toplam 90 üniversite bulunmasına karşılık Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (YurtKur) bağlı toplam 219 öğrenci yurdu bulunuyor. 20062007 öğretim yılında bu üniversitelerde okuyan 2 milyon 291 bin 762 üniversite öğrencisinden yalnızca 201 bin 366’sı YurtKur’a bağlı yurtlardan faydalanabildi. Bu yurtlarda yer bulamayan öğrenciler ise kiraların yüksekliği nedeniyle ev de tutamayınca tarikatların kucağına itildi. Kayıt günlerinin başladığı üniversitelerde hemen her yerleşkede stant açan tarikat yurtları, öğrencilere “cazip fırsatlar’’ sunarak üniversitelerde yandaş yaratma olanağı buldu. Üniversiteler kenti İstanbul’da 7’si devlet, 16’sı vakıf olmak üzere toplam 23 üniversitede okuyan 231 bin üniversite öğ ÜNİVERSİTELERİN YURTLARI İstanbul Teknik Üniversitesi: İstanbul Teknik Üniversitesi’nin yurtları, Gümüşsuyu Şehir ve Ayazağa kampuslarında. Öğrencilere tek, iki ve üç kişilik eşyalı, banyolu oda imkânları sunuluyor. Yurtların aylık ücretleri İTÜ öğrencileri için 170325, İTÜ dışındaki öğrenciler için ise 425550 milyon lira arasında değişiyor. Boğaziçi Üniversitesi: Yedi yurtta toplam 2 bin 570 öğrenci barınıyor. Ayrencisi için YurtKur’a bağlı sadece 18 yurt bulunuyor. YurtKur’un 18 yurdunda 48 kişilik odalar öğrencilere aylık 66 YTL’ye mal oluyor. Bu odalarda yatak, giysi dolabı ve bir çalışma masasının dışında eşya bulunmuyor. Öğrencilere sağladığı olanaklara göre fiyatlalığı 85212 milyon lira arasında olan odalardaki yatak sayısı 2’den 6’ya kadar çıkabiliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi: Maslak Kampusu’ndaki yurtta, öğrenciler dörder kişilik odalarda kalıyor. Ücretler 5090 milyon lira arasında. Marmara Üniversitesi: Göztepe Kampusu’nda bulunan kız öğrenci yurdunda odalar sekiz kişilik. Fiyatlar 4070 milyon arasında değişiyor. rı değişen özel yurtlarda ise rakamlar aylık 300’den başlayarak 1500 YTL’ye kadar yükselebiyor. Devlet yurtlarında yer bulamayan öğrenciler çareyi ev tutmakta ya da fi yatları uygun tarikat yurtlarında kalmakta buluyor. Öğrenciler, “Devletin yurtlarında yer olmadığı için kabul edilmiyoruz, özel yurtlar da çok pahalı. Öğrenciler bunun için kiralık daire tutuyor, pansiyonlar veya daha ucuz olan tarikatların yurtlarına gidiyor’’ diyorlar. Öğrenciler, üniversitede yaşları büyük “Abi” olarak seslenilen öğrenciler tarafından bütün ihtiyaçlarının karşılandığını, kendilerine ev sağlandığını belirterek, “Bizden hiçbir karşılık beklemeden bu yardımları yaptıklarını söylüyorlar. Bizden sadece bazı toplantılara gelmemizi istiyorlar. Gitmediğimiz zaman herhangi bir şey demiyorlar. Ama kısa bir süre sonra kimse bizimle konuşmamaya başlıyor. Bizi tecrit ediyorlar. Biz de bu evlerden çıkmak zorunda kalıyoruz” diye anlatıyor. İHTİYAÇLAR KARŞILANIYOR MECBUR KALIYORLAR ABANT İZZET BAYSAL ‘Ablalar’ karşılıyor RUJHAT AVŞAR ÇYDD ile Banvit el ele ? İstanbul Haber Servisi Banvit, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile başlattığı “Kızlar Banvit’le Okula” projesiyle ilk kez maddi imkânsızlıklar nedeniyle okuyamayan ilköğretim 1’inci kademedeki kız öğrencilere destek verecek. Proje kapsamında okumaya başlayacak veya okuyan, ancak maddi imkânsızlıklar nedeniyle okuldan alınan 50 kız çocuğu okullu olacak. Belediyenin dernek binasının bulunduğu alana 84 daireli konut kompleksi yapacağı belirtiliyor. (Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ) Uğur Mumcu Derneği’ni yıktılar İstanbul Haber Servisi Kartal Uğur Mumcu Mahallesi’nde bulunan Uğur Mumcu Mahallesi Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği (UMDER) binası dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkılarak kullanılamaz hale getirildi. Üç ay önce yıkım tebligatının geldiğini belirten derneğin eski başkanı Satılmış Torun, belediyenin açıklamasına göre binanın yerine 84 daireli konut kompleksi yapılacağını söyledi. Torun, belediyenin dernek binasının boşaltılması ile ilgili tebligatından sonra yetkililerle görüşüp kendilerine yer gösterilmesini istediklerini ancak bugüne dek hep oyalandıklarını anlattı. Torun, “Mahalleyi, çevre alanlarını korumak için çalıştık. Mahalle insanlarına Atatürk ilke ve inkılaplarını anlatmaya çalıştık. Bu kapsamda birçok yazar, aydın getirttik, söyleşiler yaptık” diye konuştu. UMDER Başkanı Zekeriya Dede ise “Uğur Mumcu halkı adına rezalettir. Koskaca Büyükşehir Belediyesi bir tane bina veremiyorsa yapacak bir şey yok. Büyükşehir’den Gecekondu Şube Müdürü telefonlarıma bile çıkmadı. Hatta bir yetkili ‘yeşil arazi bulun binanınızı oraya yapın, görmezden geleceğiz’ diye teklifte bile bulundu. Birçok yer bulduk götürdük, ancak Büyükşehir incelemedi bile” dedi. Derneğin ilk yıllarında su bağlanması için bile “Uğur Mumcu” adını değiştirmesi koşulunun öne sürüldüğüne dikkat çeken Dede, “Kendilerinden olmayanları öteki olarak nitelendiriyorlar” diyerek yetkilileri suçladı. İstanbul’da öğretmen açığı ? İstanbul Haber Servisi Türk EğitimSen İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, İstanbul’da 28 bin 500 öğretmen açığı olduğunu belirterek “Bu kadar fazla öğretmen açığıyla eğitim ve öğretim sürdürülemez” dedi. Bostan, hükümeti bu duruma el koymaya davet etti. BOLU ÖSS sonuçlarının açıklanmasının ardından Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ni kazanarak Bolu’ya giden öğrencileri türbanlı “ablalar” karşıladı. Adını açıklamadıkları yurtlara öğrenci toplamaya çalışan “ablalar”, “kardeşimi kayda getirdim” diyerek üniversitelere girdi. Tarikatların örgütlenmek için çalışma yürüttüğü Abant İzzet Baysal Üniversitesi önceki gün adeta türbanlıların istilasına uğradı. Üniversite girişinde yapılan arama ve sorgulamada “Kardeşimi kayıt için getirdim, ablasıyım, yardımcı olacağım” gibi gerekçeler sunan ve kimliklerini bırakan bazı kadınlar içeri girdi. Kendilerini “abla” olarak tanıtan ve yakalarında ziyaretçi kartı taşıyan bu kişiler, yeni kayıt için gelen öğrencileri kıskaca alarak adını açıklamadıkları yurtlarına ve pansiyonlarına çağırmaya çalıştılar. Yönetimin, üniversite sınırları içinde stant açarak öğrencilere tanıtım amaçlı broşür dağıtan özel yurtlardan günlük 200 YTL aldığı iddia edildi. Öte yandan yasak olmasına karşın türbanla üniversite sınırlarına girildiği gözlendi. Yetkililer ise bunun kayıt döneminde geçerli bir uygulama olduğunu belirtti. Emniyet soruların çalındığını kabul etti. İçişleri Bakanlığı’nı göreve çağıran CHP sınavın iptalini istedi Ümraniye tutuklaması ? İstanbul Haber Merkezi Ümraniye’de Çakmak Mahallesi Güngör Sokak’taki bir gecekonduda ele geçirilen el bombaları, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ayşe Asuman Özdemir, polisteki işlemleri tamamlanarak Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gönderildi. Özdemir, sevk edildiği Nöbetçi İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hakkındaki yakalama emri tutukluluğa çevrilerek cezaevine gönderildi. Polislik sınavında tarikat parmağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Polis meslek yüksek okuluna giriş sınavının sorularının, tarikat destekli kimi dershaneler tarafından çalınarak öğrencilerine dağıttığı iddialarının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü, sınav sorularının çalındığını kabul etti. Emniyet Genel Müdürlüğü, yaşanan olayın 3 adayla sınırlı olduğunu ve konuyla ilgili inceleme başlatıldığını bildirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü, 26 Ağustos Pazar günü Türkiye genelinde yapılan polis meslek yüksekokulu giriş sınavıyla ilgili haberler üzerine yazılı açıklama yaptı. Sınava 71 bin 212 adayın katıldığı belirtilen açıklamada, soruların çalınması iddialarıyla ilgili şu ifadelere yer verildi: “Adana Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksek Okulu’nda sınav esnasında sınav sorumlularının şüphelenmesi üzerine yaptıkları aramada, sınava geç gelen bir adayın kitapçığı arasında sorulara ilişkin bilgi notları çıkması üzerine, sınava geç gelen diğer adaylar da aranmış, iki adayın kitapçıkları arasından da farklı bilgi notları çıkması üzerine, üç aday hakkında rapor tutularak sınav salonlarından çıkartılmışlardır.” Açıklamada Emniyet’in konuyla ilgili müfettiş görevlendirdiği belirtildi.Başlatılan soruşturma kapsamında söz konusu adaylardan birinin sınavda sorulacak soruları önceden para karşılığında Okul Müdürü Kamil Ünsal’ın özel kaleminde çalışan bir odacıdan aldığı belirlendi. Bunun üzerine odacı çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu. CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, polislik sınavında yaşanan skandal üzerine İçişleri Bakanlığı’nı göreve çağırdı. Kılıçdaroğlu, “Sayın Bakan’ın yapacağı ilk icraat bu sınavları iptal etmek olmalıdır. Soruların çalındığı ve dağıtıldığı kesinlik kazanmış, sorumlu kişi tutuklanmıştır. Daha da ötesi soruların, sırf bu sınav için özel kurs düzenleyen bazı tarikat destekli dershanelere sızdırıldığı iddia ediliyor” diye konuştu. Bu sınavların neden ÖSYM tarafından yapılmadığını da soran Kılıçdaroğlu, “Hangi güç bunu engelliyor” diye sordu. 21 KİŞİ TUTUKLANDI Albay liderliğinde kaçakçı şebekesi ? Ankara’da görevli Jandarma Pilot Albay D.Ö’nün İzmir Bergama’da kaçak kazı yapanların koordinasyonunu sağladığı ve 2 astsubayı bölgede nöbetçi olarak görevlendirdiği belirlendi. Haber Merkezi İzmir’in Bergama ilçesinde kepçeyle tarihi eser bulmak amacıyla kazı yapanlara yönelik düzenlenen operasyonda liderliğini Ankara’da görevli Jandarma Pilot Albay D.Ö’nün yaptığı ileri sürülen şebeke ortaya çıkarıldı. Operasyonda D.Ö. ve 2 jandarma astsubayının da aralarında bulunduğu 21 kişi tutuklandı. Bergama’da izinsiz kazı yapılacağı ihbarı üzerine çalışma başlatan jandarma ekipleri Zeytindağ bölgesinde operasyon başlattı. SİT alanında izinsiz kazı yapılırken suçüstü yapan jandarma ekipleri D.Ö. ve 2 astsubayın da aralarında bulunduğu 15 zanlıyı gözaltına aldı. Operasyon kapsamında 7 kişi daha gözaltına alınırken mahkemeye çıkarılan zanlılardan 21’i tutukladı. Kazı sırasında D.Ö’nün koordinasyonu sağladığı, astsubayları da nöbetçi olarak bölgede görevlendirdiği belirlendi. Zanlıların liderliğini D.Ö’nün yaptığı ve bugüne kadar yaklaşık olarak 1 milyon YTL ’lik kaçakçılık gerçekleştirdikleri bildirildi. OKS’DE ‘TERCİHTE YÜKSELME’ UYGULAMASI KOMANDO BİRLİKLERİNE ‘UZMAN’ ALIMI AİHM KKTC’li yargıçları dinledi ? STRASBOURG (AA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’nin AİHM’nin ilgili dairesinin Kıbrıs’la ilgili bakacağı davalar için önerdiği KKTC’li yargıçları dinledi. Mahkeme, özel oturumda dinlediği yargıçların Strasbourg’da görev yapıp yapamayacaklarına önümüzdeki haftalarda karar verecek. Kıbrıslı Türk yargıçlar, Türkiye’nin önerisiyle, yıllar sonra ancak geçen yıl AİHM’de görev yapmaya başlamışlardı. Yerleştirmede yeni sistem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ortaöğretim kurumlarında OKS sonuçlarına göre yapılan 2. yerleştirmenin ardından boş kalan kontenjanları “Tercihte Yükselme” uygulamasıyla dolduracak. OKS’ye giren ve herhangi bir ortaöğretim kurumuna kayıt hakkı kazanan her öğrenci “Tercihte Yükselme” için başvurabilecek. Uygulamayla öğrencilerin önceki tercihleri esas alınarak üst tercihlerine yerleştirilmeleri amaçlanıyor. Başvurular yarından başlayarak 10 Eylül Pazartesi günü saat 12.00’ye kadar adayın mezun olduğu okula yapılacak. Kayıt işlemleri, 1213 Eylül 2007 tarihlerinde ilgili okul müdürlükleri tarafından gerçekletirilecek. 12 bin 600 kişi başvurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terörle mücadelenin profesyonel birliklerle yürütülmesi yönünde alınan karar gereğince, komando birliklerine uzman erbaş için açılan kadrolara 12 bin 620 başvuru gerçekleşti. Biri Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 6 tugay 2009 yılı sonuna kadar tamamen profesyonelleştirilecek. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın internet sitesindeki verilere göre, 1.678 başvuru, öğrenim durumunun uygun olmaması, askerlik sevk tarihinden itibaren 3 yıl geçmesi, yaş haddini geçmesi ve doğum tarihinin belirtilmemesi gerekçeleriyle reddedildi. Kabul edilen başvuruların ise 7 bin 932’sini “piyade komando’’ branşı oluştururken 1.198 kişi “muharebe telsiz işletmeni’’, 838 kişi “tank şoförü’’, 613 kişi ‘’tank nişancısı’’, 361 kişi ise “hava savunma araç şoförü’’ branşlarında yazılı sınava girmeye hak kazandı. Başvurusu kabul edilen adayların 1 Eylül’de girdikleri yazılı sınavın sonuçları, 17 Eylül’de açıklanacak. Söz konusu 6 tugaya, 2008 sonundan itibaren yedek subay, 2009 yılının sonundan itibaren de er alınmayacak. CUMHURİYET 06 K