Katalog

7 EYLÜL 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İşverenlerin tersanelerdeki sorunları bildikleri ancak soruna duyarsız kaldıkları ileri sürüldü 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA ‘Ölümler kaza değil cinayet’ BURAK ALİÇAVUŞOĞLU uzla’daki tersanelerde son 12 gün içinde beş işçinin yaşamını yitirmesi, tersanelerdeki iş güvenliği önlemlerinin tartışılmasına neden oldu. İşçiler ve sendikacıların işverenlerin yeterli güvenlik önlemi almadıkları iddialarını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın geçen yıl Tuzla Özel Tersaneler Bölgesi’nde yaptığı teftişlerin sonuçları doğrular nitelikte. Raporda, işverenlerin tersanelerdeki sorunları bildikleri, ancak sorunların çözümünü uzun zamana bırakma eğiliminde oldukları belirtiliyor. ÜPHELİ KALP KRİZİ’ Son 12 günde Cabbar Ongun, Güney Akarsu, Cengiz Tatlı ve Bekir Özmen adlı işçilerin elektrik çarpması sonucu, montaj işçisi olarak çalışan Kenan Kara da çalışırken “şüpheli kalp krizi” sonucu hayatını kaybetti. Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİBDER), ‘Acilciler’ Seçim sonrası siyasete hızlı başlayan ‘acilciler’ var. Bunların bir bölümünün Milli Görüşçüler olduğunu, salı günkü Hürriyet’te Cüneyt Ülsever’in yazısından öğrendik. ‘Yerel kökenli siyasiler, kendi hayat tarzlarını artan hızla dayatmaya’ başlamışlar. Hatta dayatmalar Ankara’ya kadar dayanmış. ??? Hızlı başlayan diğer grup ise DTP’liler. DTP’liler kendilerince çok cince bir politika izliyorlar. ‘Tırmandırma’ politikasını başarıyla uyguluyorlar. Ve artık açıkça etnik politika izliyorlar. Ve artık açıkça sınır aşan etnik politika izliyorlar. (‘Kuzey Irak’a yapılacak bir askeri müdahaleyi Diyarbakır’a yapılmış sayarız’ sözünü hatırlayınız.) Meclis’e girdikten ve grup kurduktan sonra başka türlü davranacaklarını da zaten kimse bekleyemezdi. (İlk günkü el sıkışmaları ‘Meclis kardeşliği’ diye manşetlere taşıyanlar hariç.) Daha ilk günden bombardımana başladılar: Milletvekili formunu doldururken bildiği yabancı dil hanesine ‘Türkçe’ yazarak, ‘İmralı’da Öcalan’ın durumunu Meclis gündemine taşıyacağız’ diyerek, Talabani ve Barzani’yle yakın ilişkiler kurup Ankara’dan çok Kuzey Irak’a yakın oldukları mesajını vererek, ‘PKK bir terör örgütüdür’ dememekte ısrar ederek, hatta ‘Birileri istiyor diye terör örgütüdür diyemeyiz’ diye meydan okuyarak, Türk ordusunun Güneydoğu’da kimyasal silah kullandığı gibi ipe sapa gelmez iddiaları ortaya atarak, Diyarbakır Belediye Başkanı’nın yaptığı gibi, hükümeti ‘savaş’a davet ederek... Diyarbakır’ı ‘kale’ olarak tanımlayıp, Türkiye’de ‘Ankara’ ve ‘Diyarbakır’ gibi iki başkent olduğu havasını yaratarak... ??? Peki, bu kadar hızlı, bu kadar sert ve bu kadar cepheden harekete geçerken DTP’liler neye, kime güveniyor? Talabani ve Barzani’ye mi? Talabani ve Barzani’nin arkasındaki Bush yönetimine mi? AB’ye mi? Dağdaki silahlı adamlara mı? Hepsine mi? Güvendikleri arasında Türkiye’nin yazarı, çizeri, edebiyatçısı, romancısı da var mı? Güneydoğu’da oynanan oyunu görmeyip (veya görmek istemeyip), bunun bir insan hakları, anadilde yayın, anadilde şarkı türkü sorunu olduğunu sanan kalem erbabı da var mı? Saftrik Türk medyası da var mı? DTP’liler, ‘Türk askeri Şırnak’ta kimyasal silah kullandığı’nı söyleyince, koşup önüne gelene, ‘Ne diyorsunuz’ diye soran Türk medyası!.. Geçenlerde, önüne gelene ‘Ne diyorsunuz’ diye sorarken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a da rastgelmişler ve ona da sormuşlar: ‘Ne diyorsunuz?’ Gereken cevabı almışlar: ‘Yine atladınız. Daha önce Öcalan’ın zehirlendiğine de atlamıştınız’. ??? Siyasetçiler tarafından aptal yerine konan, siyasetçiler tarafından kullanılan medya, gün gelir alay konusu da olur. T ölümleri, işçilerin taşeronlarca köle gibi çalıştırılmalarına bağlayarak ölümlere, kaza değil “cinayet” nitelemesinde bulunuyor. Kendisi de yıllarca gemi işçiliği yapan TİBDER Başkanı Zeynel Nihadioğlu, ölen onlarca işçiye karşın yargılanıp ceza alan hiçbir tersane patronu olmadığına dikkat çekti. Her hafta onlarca işçinin sakatlandığını, her ay da 1 işçinin hayatını kaybettiğini belirten Nihadioğlu tersanelerdeki durumu şöyle özetledi: “Tuzla tersane havzasında, son 15 senede 150’nin üstünde işçi hayatını kaybetti. Binlercesi de sakat kaldı. Peki, buradan soruyorum, bugüne kadar hangi tersane bu olaylar yüzünden ceza aldı? Cevabı belli. Hiçbiri. Ölümlerin tek suçlusu, emeğini üç kuruşa satan işçiler olarak gösteriliyor.” Nihadioğlu, ölen işçilerin ailelerinin, tersane sahipleri tarafından ödenen “sus parası”yla şikâyetçi olmaktan vazgeçtiklerini de öne sürdü. HER AY 1 ÖLÜM ‘Ş ‘İşverenler insan hayatını ek masraf olarak görüyor’ zilenlerin Sosyalist Platformu, dün Taksim’de protesto E gösterisi yaparak tersanedeki iş kazalarına dikkat çekti. ESP adına yapılan açıklamada “AKP hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ölümlere gözlerini kapamaktadır. Ancak, AB piyasa markası olarak övünülen gemilerin altında onlarca işçinin cesedi yatmakta” denildi. AKP’nin yeni hükümet programında emekçiden yana hiçbir şey bulunmadığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Gemi patronlarının örgütü olan Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) ise pervasızca ölümlerin bir kader olduğundan dem vurmakta. Ölümler kader değil, taammüden işlenmiş cinayetlerdir.” Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası’ndan (TÜMTİS) yapılan yazılı açıklamada ise “Gerekli önlemlerin alınmasıyla önlenebilecek bu ölümler, işverenlerin ‘ek masraf’ olarak gördüğü harcamaları yapmaması sonucu meydana geldi” denildi. (MEHLİKA AKGÜN) TRABZON CEZAEVİ Çete savaşı: 20 yaralı TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi’nde avukat Cihan Eren’i öldürmekten tutuklu Serhat Karadeniz’in (27), çete lideri olmak ve cinayete azmettirmekten tutuklu Hakan Çillioğlu’nu (35) tabancayla öldürmek istediği ortaya çıktı. Saldırganın etkisiz hale getirildiği olayda 20’ye yakın tutuklu ve mahkum yaralandı. Cezaevi Müdürü Zihni Baş’ın da yaralandığı olayı araştırmak üzere Adalet Bakanlığı müfettiş görevlendirdi. TBMM Şiddeti Araştırma Komisyonu’nda görev yapan ve Türkiye’deki 20 ayrı cezaevinde incelemelerde bulunan Adem Solak, müdürlerin dahi cezaevine girişte aramadan geçirildiğini belirterek içeriye silah sokulmasının düşündürücü olduğunu söyledi. [email protected] Savcı Tuncer’in bisikleti çalındı ? İSTANBUL (AA) Kamuoyunda “bisikletli savcı’’ olarak tanınan eski Yeşilhisar Cumhuriyet Savcısı İsmet Tuncer’in bisikleti çalındı. Yeni adli yılın başlaması nedeniyle Sultanahmet’teki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapmak isteyen Tuncer’e, burada görevli polislerce izin verilmedi. Bir süre polislerle tartışan Tuncer, açıklamasını Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda yaptı. Bisikletinin 3 gün önce çalınması nedeniyle açıklamaya bisikletsiz gelmek zorunda kaldığını bildiren Tuncer, bisikletler gibi Türkiye’deki yargı sisteminin de yavaş olduğunu öne sürdü. ANKARA Çarkçıbaşının cesedi bulundu ? KOCAELİ (AA) Gebze ilçesi Darıca beldesi açıklarında iki gün önce “Zinnet Mete’’ adlı gemi ile Yelkenkaya mevkiinde çarpıştıktan sonra batan “Turgut Kocabaş’’ adlı kuru yük gemisinin kaybolan çarkçıbaşısı Selahattin Şengül’ün cesedi bulundu. Kaçırıp işkence yaptılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yıldızevler’de geçen mayıs ayında öldürülen Önder Ünal adlı kişinin cinayet olayını aydınlatmak isteyen yakın arkadaşları, cinayet zanlısı olduğu bildirilen Mahmut A’yı silah zoruyla kaçırarak işkence yaptılar. Saldırganların uyuşturucu kullandıkları sırada dalgınlıklarından faydalanarak banyo penceresinden kaçmayı başaran Mahmut A, polisi arayarak yardım istedi. Bunun üzerine söz konusu adrese giden polis 4 kişiyi gözaltına aldı. Zanlılar tutuklanarak cezaevine konuldu. Türk boyları katılmayacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Boyları Konfederasyonu Genel Başkanı Mustafa Özbek, her yıl geleneksel olarak kutlanan “Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri”ne bu yıl da katılmayacaklarını söyledi. Özbek, şenliklerin “amacından saptırıldığını ve siyasallaştırıldığını” da belirtti. Orman yangını: 5 yaralı ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’nın Kaş ilçesi Çamlıköy mevkiinde çıkan orman yangınında arosözler devrildi. Alevler içinde kalan 2’si ağır olmak üzere 5 orman işçisi yaralandı. Denizli’de UFO heyecanı ? Yurt Haberleri Servisi Denizli’de gökyüzünde bir saat boyunca parlayan ve amatör bir kameraman tarafından görüntülenen cisim, UFO heyecanı yaşanmasına neden oldu. Görüntüleri kaydeden Cemal Esabali, “İlginç cisim bir saat boyunca gökyüzünde kaldı. Sürekli yer değiştiriyordu” dedi. CUMHURİYET 03 CMYK