14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EYLÜL 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Türkİş’ten Toptan’a ziyaret ? ANKARA (ANKA) Türkİş Başkanı Salih Kılıç, beraberindeki heyetle TBMM Başkanı Köksal Toptan’a bir kutlama ziyaretinde bulundu. Toptan, TBMM’nin 23. dönemde çıkaracağı yasaların çok önemli olduğunu belirterek “Bu değişiklikleri katılımcı bir anlayışla yapmak Meclisimizin geleneğidir” dedi. TBMM’de 7 parti olduğunu belirten Köksal Toptan, “Bu tablonun Türkiye için bir şans olduğunu düşünüyorum. Böyle renkli, değişik ve çok yüksek orandaki temsil gücünü yakın dönemde parlamentomuz yaşamamıştı” dedi. Baykal: AKP’lilerin hayali din devleti TÜREY KÖSE Eğitim Dinselleştiriliyor... Bir gün gelecek Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı özelleştirilecek.. Gidiş ona benziyor... Türkiye “sivil anayasa” taslağını tartışırken “Milli Eğitim”de dinci ve tarikatçı yapılanma hızla sürüyor... Milliyet’te Abbas Güçlü’nün yazdığı “Talim Terbiye’de Neler Olur?” başlıklı yazı o nedenle çok önemlidir... Türkiye Endonezya mı olacak yoksa Malezya mı sorularına yanıt aranırken Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tüm eğitimi Fethullah Gülen ve müritlerine teslim etti... Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki “dincitarikatçı” yapılanma Talim ve Terbiye Kurulu’nda (TTK) örgütlenmesini bitirdi... Bir hafta önce Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali İlker Gümüşel “dincitarikatçı” kadrolaşmaya dayanamayıp görevinden istifa etti. Talim Terbiye Kurulu’nda çalışan pek çok kişi, Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki kadrolaşmadan oldukça tedirgin. Dedikleri şu: “Başkan İrfan Erdoğan da bu konuda çok rahatsız. Çünkü kuralları Bakan Hüseyin Çelik koyuyor. Karşı çıkanlara, ‘Çek git’ diyor.” Beş yıllık AKP iktidarı döneminde üç Talim Terbiye Kurulu Başkanı değişti... Başbakan Tayyip Bey, hiçbir zaman şu soruyu sormadı Bakan Çelik’e: “TTK başkanları, beş yılda üç kez niye değişti?..” Nurculuğun Fethullahçı kolu Talim Terbiye Kurulu’nda çok etkin... Son beş yıla bakıldığında kaynak ve ders kitaplarının içeriğinin dinselleştirildiğini görebilirsiniz... ??? Eski CHP Denizli Milletvekili eğitimci Mustafa Gazalcı, AKP’nin beş yılda laik bilimsel eğitime karşı uyguladığı kuşatma politikalarını bu dönemde de artırarak sürdürdüğünü öne sürüyor... Gazalcı diyor ki: “Hüseyin Çelik’in yeniden bakan olarak atanması bunun güçlü belirtisidir. AKP döneminde kaynak ders kitaplarının içeriği dinselleştirildi. Çünkü Talim Terbiye Kurulu tarikatçıların eline geçti. Ayrıca tarihi gerçekler çarpıtıldı. Çarpıtma devrim tarihinde görüldü. Eğitim yatırımı neredeyse durdu. Okul yapımı hayırsever yurttaşların insanlığına bırakılmış.” Türkiye’de 80 bin dersliğe gereksinim var... Okulların üçte ikisinde hizmetli yok. Okulların su, telefon giderlerini bakanlık ödemiyor. Mustafa Gazalcı ilginç bir noktaya da değiniyor: “AKP devlet okullarındaki niteliği bilerek düşürüyor. ‘Bu işi devlet yeterince yapamıyor. En iyisi siz çocuğunuzu özel okulda okutun’ demek istiyor. Demek istiyor değil, yapıyor. Devlet okullarına çocuğunu gönderenleri para toplayarak cezalandırıyor, özel okullara gönderenlere para veriyor. Çünkü kendi dünya görüşlerinin, her şeye karşın tarikat okullarında daha iyi verildiğini biliyor. Kaçaklarla birlikte ilk ve ortaöğretim kurumundan çok, yazları Kuran kursu açılıyor. Verdiğimiz soru önergesine Mehmet Aydın’ın 20.10.2006 tarihli verdiği yanıtta, 2006 yılında Türkiye genelinde 4 bin 950 Kuran kursu, 58 bin 500 yaz Kuran kursu var. Bunun 133 tanesi de ilköğretim okullarında ve Halk Eğitim merkezlerinde açılmış. Üstelik bu kurslara giderken yasadaki ilköğretimin 5. sınıfını bitirme koşulu aranmamış, her yaştan çocuğun gitmesine göz yumulmuştur.” ??? Milli Eğitim’deki “dincitarikatçı” kadrolaşma yaklaşık 27 yıldır sürüyor... Kadrolaşma eylemi 70’li yıllarda başlamıştı. TÖS ve TÖBDER’in örgütlü döneminde daha dinamik kadrolar vardı eğitimde. 1980 darbesi bu dinamikleri yıktı. O yıllarda ülkücüler egemendi, ardından tarikatlar egemen oldu. TTK eğitim sisteminin beynidir... Abbas Güçlü’nün değindiği gibi, TTK, YÖK’ten daha önemli bir kurumdur. YÖK’ün anayasal dokunmazlığı var TTK’nin yok... Dinciler ve tarikatlar (Fethullahçılar) TTK’yi ele geçirmiş... Dershaneler ve özel okullar neredeyse Fethullahçıların eline geçmiş... Gelecekte, Milli Eğitim özelleştirilip devlet okulları kapatılırsa hiç şaşmayın!.. TTK artık bir taraftır. Dinci ve tarikatçı yapılanmanın örgütlü yasal gücüdür... Laik demokratik Cumhuriyetin eğitim kurumlarında (okul ve Halk Eğitim merkezlerinde) yaz aylarında Kuran kursu açan bir düşünce Türkiye’yi nereye götürmek istiyor? Olay ortada!.. Sıkma baş, kara çarşaf, sarık, cüppe... Bunun adına kılıkkıyafet özgürlüğü diyorlar!.. AİHM’den ceza yağmuru ? STRASBOURG (ANKA) Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce (AİHM) sonuçlanan 10 ayrı davada suçlu bulunarak tazminat ve mahkeme masrafları olmak üzere, toplam 54 bin Avro’yu ödemeye mahkum oldu. Yeni Gündem gazetesinin eski Yazıişleri Müdürü Erdal Taş’ın açtığı dört ayrı davada adil yargılanma ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine karar veren AİHM, eski Diyarbakır İnsan Hakları Derneği Başkanı Mahmut Şakar ve yönetim kurulu üyesi Vedat Çetin ile ilgili davada da Türkiye’yi suçlu buldu. ANKARA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin merkez yönetim kurulu (MYK) toplantısında sivil anayasa tartışmalarını değerlendirirken “Kafalarındaki, hayallerindeki din devletini oluşturmak, rejimi değiştirmek için alıştıra alıştıra ilerliyorlar” uyarısında bulundu. AKP’nin sahipleneceği taslağı görmeden bir değerlendirme yapmayacaklarını yineleyen Baykal, “bu süreçte çok dikkatli, sorumlu davranılması” gereği üzerinde durdu. CHP MYK’nin önceki günkü toplantısında anayasa değişikliği tartışmalarıyla ilgili gelişmeler değerlendirildi. Edinilen bilgiye göre CHP lideri Baykal, şu görüşleri dile getirdi: “Sivil ve özgürlükçü anayasa sunuşu arkasında asıl amaçları türbanı üniversiteye sokmak. Sızan, sızdırılan taslakta Türkiye’nin üniter yapısını tehdit eden düzenlemeler yer alıyor. Biz AKP taslağı resmen sahiplenmeden görüşlerimizi tam olarak ortaya koyamayız. ? CHP lideri Baykal, AKP’nin özgürlükçü anayasa sunuşu arkasındaki asıl amacın türbanı üniversitelere sokmak olduğunu söyledi. “Kafalarındaki din devleti için adım adım, alıştıra alıştıra rejim değişikliğine gidiyorlar’’ diyen Baykal, anayasa yapma planının dış çevrelerle de bağlantılı olduğunu Lozan ile verilenlerin anayasa ile alınmak istediğini belirtti. Ondan sonra da sivil toplum örgütleriyle, üniversitelerle görüş alışverişinde bulunacağız. Başbakan çıksın, ‘bizim önerimiz’ diye açıklasın, ondan sonra biz de konuşuruz. CHP sorumluluk içinde görevini en etkin biçimde yerine getirecektir. Dikkatli, hazırlıklı ve sorumlu davranacağız. Tartışılan taslağın sakıncaları saymakla bitmez. Kendi hayallerini gerçekleştirip din devleti kurmak için anayasayı değiştirmek istiyorlar. Hayallerindeki din devletini kurmak için yavaş yavaş ilerliyorlar, alıştıra alıştıra rejimi değiştirmek istiyorlar. Diğer yeni anayasa hazırlama girişimleri de sağlıklı, doğru değil. Toplumda anayasanın değişmesi yönünde bir talep yok, zaten 1980 Anayasası’nda önemli değişiklikler yapıldı. AKP’lilerin asıl amaçları, dertleri başka. Eğitim dilini düzenleyen 44. madde endişe verici. Resmi dil Türkçe, eğitim dili olmaktan çıkarılıyor. Türkçenin dışında başka dillerde eğitime izin verilmesi sakıncalıdır. Eğitim dilinin değiştirilmesiyle Türkiye Yugoslavyalaştırılır. Anayasa değişikliği sadece içeriden değil dışarıdan da bağlantılı. Sevr’de yapamadıklarını bu şekilde yapmak istiyorlar. Lozan ile verdiklerini anayasa ile almaya çalışıyorlar. Biz bunun karşısında dimdik ayakta duracağız.” Baykal’ın iktidarın “sivil anayasa” söylemine karşılık yargı bağımsızlığıyla ilgili herhangi bir adım atmamasını da eleştirdiği ve “Yargıyı siyasallaştırıyorlar. Bu, sakıncalı bir durumdur. Yargıda tarikat ve cemaatlerin hâkim kılınması isteniyor. Bu da süreç içinde tek parti diktatörlüğüne yol açar” kaygısını dile getirdiği öğrenildi. Toplantıda, taslağın netleşmesinden sonra hukukçulardan oluşan bir anayasa komisyonu kurulması kararı alındı. Anayasa tartışmalarına parti ve grup yöneticileri dışında “uzman olmayan”ların katılmaması istendi. Sarıgül’e yeniden ihraç istemi CHP MYK’nin önceki günkü toplantısında, 9 Eylül’deki eylem ve son dönemdeki açıklamaları nedeniyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi kararı alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü partiden kesin ihraç istemiyle tedbirli olarak yüksek disiplin kuruluna (YDK) sevk etti. MYK, kurultay takvimini de önümüzdeki hafta netleştirecek. CHP MYK’nin önceki günkü toplantısında Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün 9 Eylül günü genel merkez önündeki eylemi ve son dönemdeki çeşitli açıklamaları değerlendirildi. Sarıgül’ün parti tüzüğüne aykırı hareket ettiği gerekçesiyle tedbirli olarak partiden kesin ihracı için YDK’ye sevkine karar verildi. Sarıgül, CHP’nin 2005 yılında gerçekleştirilen ve kendisinin de genel başkan adayı olduğu olağanüstü kurultayın ardından “kurultayı arbede ve şiddet ortamına çevirdiği” gerekçesiyle YDK’nin 24 Mart 2005 tarihli kararıyla partiden ihraç edilmişti. İhraç kararının ardından Sarıgül’ün açtığı dava sonucunda, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, YDK’nin ihraç kararının iptali yönünde karar vermiş, CHP’nin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise yerel mahkeme kararını bozmuştu. Yargıtay’ın bu kararından sonra Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, Sarıgül’ün CHP’den ihracına ilişkin parti disiplin kurulu kararının iptali yönündeki ilk kararında direnmişti. Bu davayla ilgili olarak son sözü Yargıtay Hukuk Genel Kurulu söyleyecek. Sarıgül’ün ihracıyla ilgili hukuksal süreç devam ederken, CHP yönetimi yeniden “yeni gerekçelerle” ihraç sürecini başlattı. Aysel Tuğluk yargılanacak ? İstanbul Haber Servisi DTP Diyarbakır milletvekili Aysel Tuğluk hakkında, “terör örgütü PKK’nin propagandasını yapmak’’ suçundan açılan 3 ayrı davanın sürdürülmesi kararlaştırıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, aynı zamanda avukat olan Aysel Tuğluk ile diğer avukatlar İrfan Dündar, Doğan Erbaş ve Baran Doğan’ın da sanık olarak yer aldığı 3 dava görüldü. Avukat Özcan Kılıç, Tuğluk’un milletvekili seçilmesi nedeniyle yargılamanın durdurulmasına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti ise anayasanın “temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması’’nı düzenleyen 14. maddesi ile 83. maddesinin 2. bendi gereğince bu istemi reddederek Tuğluk’un yargılanmasının devamına hükmetti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 TÜRMOB’dan hükümete eleştiri ? Ekonomi Servisi “Özgür ve demokratik bir Türkiye yolunda yeni anayasa” tartışmasının başlatılması doğrultusunda bir kampanya örgütlemeye karar veren sivil toplum örgütleri arasında bulunan TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği) Genel Başkan Yardımcısı Yahya Arıkan, anayasa değişiklik taslağı konusunda hükümetin politik kaygılarla hareket etmemesi gerektiğini söyledi. Arıkan, yaptığı açıklamada, “ Öncelikle dileğimiz; ‘laik, sosyal, hukuk devleti’ ilkesinin ödünsüz olarak yaşama geçirilmesinden yana bir anayasadır” dedi. CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle