14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2007 CUMA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Belçikalı sanatçı Koen Vanmechelen’in sergisi, 30 Eylül’e kadar Galeri Artist’te Tulu İçözü’den Budapeşte’de konser ? Kültür Servisi Müzik yaşamını Macaristan’da sürdüren mezzo soprano Tulu İçözü, Budapeşte F. Liszt Müzesi’nin konser salonunda “Renkler” başlıklı bir resital verdi. Genç sanatçı, resitalde, Marton Bonitz, Emese Kapcsos, Elvira Budai ve Csaba Fervagner’den oluşan yaylı sazlar dörtlüsü ve Horvath Balazs yönetimindeki oda orkestrası eşliğinde A. Vivaldi, B. Bartok ve L. Berio’nun yapıtlarını seslendirdi. Müziğe on yaşında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda başlayan ve halen Budapeşte Ferenc Liszt Müzik Akademisi’nde eğitimini sürdüren İçözü, ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil ediyor. 20042005 Budapeşte Uluslararası Tiyatro Festivali’nin açılışında sahnelenen “Rejtelyek Az Operaban”da “Alter Ego” karakterini canlandıran İçözü, daha sonra Ferenc Liszt Müzesi’ndeki “Ninniler” başlıklı resitalinde Mozart’tan B. Britten’e uzanan repertuvarıyla ilgi toplamıştı. Kişisel bir sanat projesi KAYA ÖZSEZGİN Sanatın bilimle ortak paydalar üzerinde gelişiyor olması, ilk bakışta sanal bir çelişki gibi görünebilir. Birinin alabildiğine özgür ve değişken bir yapıyı, ötekinin varsayımlardan yola çıkarak deneye dayalı ve kanıtlanabilir gerçeklere ulaşmayı ilke edinen “otoriter” görüntüyü yansıtması, iki karşıt etkinlik olarak algılanabilir. Oysa bilimde de sanatta olduğu gibi “yaratıcı” süreçler söz konusudur. Kimi bilim adamları, bunu açığa vurmaktan çekinmezler. Sanat ise doğuş aşamalarından bu yana kendine yeni ifade alanları açarken bilimsel verilerden yararlanmıştır. Özellikle deneysel sanatın devreye girdiği yakın dönemlerde, bu yararlanmanın dozu da giderek artmış, aradaki sınırlar neredeyse erimiştir. Belçikalı sanatçı Vanmechelen (d. 1965), doğa bilimlerinden yola çıkarak geliştirdiği bir “proje” kapsamında, bir canlıyı (tavuk) ana model olarak alıyor, onun farklı yöre ve ortam koşulları içinde genetik işlevini yakından gözlemliyor ve kendi ifadesiyle sanatsal bir tasarım (“Kozmopolit tavuk tasarım projesi’’) geliştiriyor. Örneğin tavuk besiciliğinin yapıldığı yerlerde bu canlının yaşam grafiğini izliyor. Tavuğu (horozu ) bir sanat nesnesi olarak ele alıyor, onu bir “metafor” düzeyinde ve farklı ilişkiler kapsamında yeniden oluşturuyor. Cam kafesler içinde tahnit edilmiş horoz “heykelleri”, bu bağlamda doğa bilimlerinin tanıtıcı işleve dönük etkinliğini aşıyor artık. Bir canlı türünün olağan modeli olmaktan çıkıyor, sanat nesnesi düzeyine yükselmiş oluyor böylece. Tavuk tüyleri ve telekleri... Sergi, 9 Aralık’a kadar sürecek ‘Cendereye Vurulmuş Kadın’ İspanya’da Kültür Servisi Semiha Berksoy’un iki resmi İspanya’nın Santiago kentindeki “The Galician Center for Contemporary Art”da dün açılan “Cinsiyet Mücadelesi” başlıklı sergide yer alıyor. Küratörlüğünü Juan Vicente Aliaga’nın yaptığı ve günümüz gerçeklerini yan yana koyup karşılaştırarak, çağın farklı üretimlerini irdeleyeceği belirtilen sergiye Semiha Berksoy’un “Cendereye Vurulmuş Kadın” ve “Ümit” adlı otoportreleri davet edilmişti. Sanatçının bu resimlerinde, cendereye vurulsa ya da paramparça olsa da umudunu yitirmemiş kadınların Portekiz’de ‘Gevende’ tınıları ? Kültür Servisi Gevende adlı topluluk, İngiltere ve Hollanda’nın ardından yurtdışı konserlerine Portekiz ile devam ediyor. 1316 Eylül tarihleri arasında Castro Verde’de yapılan Planicie Medditeriânica Festival’de bugün konser verecek. Semaver Kumpanya’dan tanıdığımız Gülin Kılıçay da düzenleyeceği iki günlük dans atölyesiyle organizasyonda yer alacak. Ahmet K. Bilgiç (vokal ve gitar), Ömer Öztüyen (viyola), C. Ömer Uygan (trompet), Okan Kaya (basgitar, cümbüş ve vokal), Gökçe Gürçay (davul); İstanbul’dan Cihan Mürtezaoğlu (perdesiz gitar) ve Amsterdam’dan Tobias Klein (basklarnet) Gevende’ye bu gösteride eşlik edecek. (www.gevende.com/tr/) Belçikalı sanatçı Koen Vanmechelen, doğa bilimlerinden yola çıkarak geliştirdiği bir “proje” kapsamında, bir canlıyı (tavuk) ana model olarak alıyor, onun farklı yöre ve ortam koşulları içinde genetik işlevini yakından gözlemliyor ve kendi ifadesiyle sanatsal bir tasarım geliştiriyor. bir teknik uygulama içinde görünüyor. Sergi salonunun karşı duvarında yer alan ikili (diptik) çalışması, zevkli kurgusal yapısı ve kavramsal içeriğiyle dikkat çekmektedir. Vanmechelen, bu çalışmaya eşlik eden öteki resimlerinde de boyayı kullanma yönteminin metaforik özelliklerine göndermede bulunuyor ve güçlü bir soyutanlatımcı teknik uyguluyor. Koen Vanmechelen sergisi, bir süredir İstanbul’da birkaç özel galerinin yurtdışıyla kurduğu verimli ilişki bazında da anlam taşımaktadır. Galeri Artist, özellikle Belçika bağlantısının giderek kurumlaşma aşamasına girmesiyle ön plana çıkmaya başlamıştır. Yerli sergi düzenleme geleneğinin böylece belirli ölçülerde de olsa kırılmaya başladığına tanıklık eden bu gelişme, ülkemizin sanat etkinliklerine de zamanla farklı bir ivme kazandıracak, yerli koleksiyoncuların bakışını bir de bu yöne çekmekte sanırım etkili olacaktır. Şimdilik izleyicinin dikkati, daha çok yabancı “ünlü” sanatçıların Türkiye’de düzenlenmeye başlanan sergilerine yönelik olsa da sanırım bu olağan ilgi, yaşayan çağdaş genç sanatçıları tanıma ve izleme yönünde de gene zamanla elbet gelişecektir. Daha doğrusu gelişmenin zorunlu bir kuralıdır bu. Belçikalı sanatçı Vanmechelen’in, bizdeki kırsal yaşamın da vazgeçilmez unsurları arasında yer alan tavuk konusu çevresinde oluşturduğu görsel mizansen, bizim izleyicimizin kolay algılayabileceği ya da kavrayabileceği bir konsepti yansıtması bakımından da önem taşımaktadır bizim için. (0 212 227 68 52) ‘Cendereye Vurulmuş Kadın’ gözlerindeki ışıltı ve canlılık dikkati çekmektedir. 9 Aralık’a kadar sürecek olan serginin açılışına sanatçının kızı ve Semiha Berksoy Opera Vakfı Başkanı Zeliha Berksoy ile vakfın genel müdürü Özlem Aktuna da katılıyor. K Â M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Flaman kökenli bir sanatçı olması, Vanmechelen’i, özellikle serginin bir bölümünü oluşturan resimlerinde, kendi sanat geleneğinin çağdaş uzantılarına kuvvetle bağlanabilecek ayrıntıları da gündeme getirmektedir. Serbest boya dağıtımları üzerine tavuk tüylerinden ve teleklerinden parçaları yerleştirerek oluşturduğu kolaj çalışmalarında, “Cobra” grubu sanatçılarını, özellikle de Alechinsky’yi akla getiren Sözcükler’in yeni sayısı çıktı Kültür Servisi Sözcükler dergisinin yeni yayımlanan 9. sayısında Orhan Veli’nin yakın arkadaşı Ziya Şav’ın, ünlü şairle ilgili anılarına yer veriliyor. Yakında kaybettiğimiz değerli kültür insanı Samih Rifat, Ferit Edgü’nün yazısıyla anılırken Uğur Kökden, JeanPaul Sartre’ın yeni ortaya çıkan bir oyununu tanıtıyor. Umberto Eco, “Gülün Başka Adları Var” adlı yazısıyla çeviri sürecinde edebiyat yapıtlarının başından geçenlere değiniyor. İtalyan eleştirmen Rosa Galli, Orhan Pamuk’un yapıtlarında saplantıya dönüşen imgeleri inceliyor. Ayrıca bu sayıda Adnan Binya Akbank Sanat Merkezi’nde ‘Buluşma’ EGEMEN BERKÖZ Akbank Sanat Merkezi, yeni etkinlik mevsimini yıllardır işbirliği yaptığı sanatçıları küçük salonunun sahnesinde bir araya getirerek açtı. Önceki akşam, futbol ve basketbol ulusal takımlarımızın maçlarının televizyondan yayımlanmasına ve yağmura karşın çağrıya yanıt veren konuklar hoş bir “buluşma”ya tanık oldular. 1996 doğumlu büyük yetenek Mertol Demirelli’nin (piyano) Schubert’inden, Bekir Küçükay’ın (gitar) kendi bestesi “Anadolu Süiti”nden, Tuluğ Tırpan’ın (piyano) etkileyici “Infancia”sından (E. Gismondi) sonra sahneye öz Gecenin sonunda etkinliğe katılan sanatçılar sahnede bir arada izleyicileri selamladılar. gün bir klasik geldi: “İskem ros Can’ın 20. yüzyılın Bo sate, Moskowski ve Saygun’la le” ve bildiniz Zeynep Tan ulez’sinden 17. yüzyılın Pur ilerde kendilerinden çok söz etbay. Onu Genco Erkal’ın cell’ine geçişi Evin İlyasoğ tireceklerini gösterdiler. “Nâzım” şiirleri izledi. “Ak lu’nun deyişiyle inanılmazGece, Akbank Sanat Merkerep Gibisin Kardeşim”e Zey dı. Ulucan kardeşler (Özcan zi’nin dördüncü katındaki, konep Tanbay eşlik etmezse bir ve Ayşen kemanda, Birsen pi nuklarla sanatçıları buluştuşeyler eksik kalırdı elbet. To yanoda) ise çaldıkları Sara ran kokteylle sona erdi. zar, Cemil Kavukçu ve Aygün Göçer’in öykülerinin yanı sıra Cevat Çapan, Başaran, Süreyya Berfe, Refik Durbaş, Barış Pirhasan, Murathan Mungan, Yaşar Miraç, Hüseyin Ferhad gibi günümüz şiirinin önde gelen şairlerinin yeni ürünleri de okunabilir. CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle