19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 AĞUSTOS 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Akyaka ve Ören, son yılların en hareketli günlerini yaşarken turizm tesislerinde boş yer kalmadı 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Gökova ‘farklılığıyla’ gülüyor Sanatçı kaza yaptı, kaçarken yakalandı ? ESKİŞEHİR (AA) Eskişehir’de Türk halk müziği sanatçısı Nuray Hafiftaş’ın kullandığı aracın çarptığı 2 kişi yaralandı. Sanatçı Nuray Hafiftaş idaresindeki otomobil, Büyükdere Mahallesi Gençlik Bulvarı’nda yolun karşısına geçmeye çalışan Şahin Kaya (47) ve Tamer Aksoy’a (41) çarptı. Kazada yaralanan Kaya ve Tamer Aksoy, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazadan sonra otomobiliyle olay yerinden uzaklaşan Nuray Hafiftaş, EskişehirBursa karayolunun 10. kilometresinde polis ekiplerince yakalandı. Hafiftaş, daha sonra savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla kıyılarında seçim sonrası yaşanan hareketlilik, hem turizmcileri hem de tatilcileri hoşnut etti. Döviz kurlarındaki durgunluk nedeniyle otel ve tatil köylerinde fiyat artışı olmaması, iç turizme ivme kattı. Bu durumdan Gökova Körfezi’ndeki Ören ve Akyaka beldeleri de payını aldı. Binlerce turist, mavi yolculuk kapsamında tur tekneleriyle Marmaris ve Bodrum’dan denize açılıp Gökova’nın “cennet” koylarını ve adalarını gezerken doğanın dinginliğini arayanlar da körfezin farklı turizm anlayışını benimsemiş iki beldesi Ören ve Akyaka’yı tercih ediyorlar. Betonsuz turizm Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, “Pek çok kişinin Gö kova olarak da bildiği Akyaka’da biz tercihimizi farklı yaptık. Çam ormanları ile denizin kucağında Nail Çakırhan evleriyle Marmaris ve Bodrum’un tersine insanları dinlendiren, zamanlarını spor, kültür aktiviteleriyle geçirten betonsuz, aile ortamında turizm yapıyoruz. Bu da müşteri farklılığı yaratıyor. O yüzden şu anda Akyaka’da tesislerin hemen hepsi dolu” dedi. AKP İktidarı: Cumhuriyetçi Demokrasiden Dinci Oligarşiye Türkiye Cumhuriyeti Bağımsızlık Savaşı ile kuruldu. Muzaffer Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk (ve birkaç arkadaşı ki bunların arasında komutanlar İsmet Paşa hariç yer almıyordu) Cumhuriyet’i, Saltanat’a ve Hilafet’e karşı kurmuştu. Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti’nde, Cumhuriyet ile Demokrasi birbirinden ayrılamaz iki hedef, birbirinin, “olmazsa olmaz” önkoşuludur. ??? Saltanat ve Hilafet, bir dintarım devleti olan Osmanlı İmparatorluğu’nun oligarşik yapısını belirliyordu. Osman Bey’in kurduğu devlet, toprak ağaları (asiller) sınıfı içinde tek bir ailenin egemenliğine dayanıyordu. Ailenin bu egemenliği İslam ideolojisi ile bütünleşmiş, Osmanlı Oligarşisi’nin harcı olmuştu.. Devşirme sistemi, (sadrazamlar, vezirler ve tabii yeniçeriler) devlet oligarşisi’nin, Osmanlı Ailesi’ne tehdit oluşturmadan devamı için kullanılmış dâhiyane bir düzendi. Osmanlı’nın dehası timar sisteminde de kendini göstermiş, öteki toprak ağalarının gelişmesini ve Osmanlı Ailesi’ne tehdit oluşturmasını önlemek için, toprak mülkiyetini devlete (Osmanlı Ailesi’ne) mal etmişti. Osmanlı İmparatorluğu’nun bu ideal oligarşisi, (tarihsel açıdan) eleştirilecek değil, övülecek, hatta hayran olunacak bir nitelik taşır. ??? İstanbul’un fethinden sonra zorlanan Batı’nın Amerika’yı keşfi ile başlayan Endüstri Devrimi, bu devrimin tetiklediği teknolojik ve siyasal gelişmeler ve özellikle milliyetçilik akımları, Osmanlı’nın bu ideal oligarşik yapısını yavaş yavaş bozdu, yozlaştırdı, güçsüzleştirdi ve sonunda, İmparatorluğu çökertti. Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası yalnız kazandığı Bağımsızlık Savaşı’nda değil, belki de daha belirgin bir biçimde, “aşağıdan yukarı” oluşamayan çağdaşlaşmayı, “yukarıdan aşağı”, “Cumhuriyet” ekseninde “Demokrasiyi” amaçlayan bir yapıda planlamış ve gerçekleştirmiş olmasında ortaya çıkar. ??? Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün “Cumhuriyeti” kurarken hedefleri hiç kuşkusuz “Demokrasi” idi. Ama ne yazık ki “Demokrasi” gökten zembille inmiyor, Cumhuriyetçi bir anayasa yapmakla ve çağdaş yasalar kabul etmekle de hemen uygulamaya konamıyor. Toplumun “Çağdaş Demokrasiyi” özümlemesi uzun bir süreç: Önce Atatürk Devrimlerinin, Aydınlanmanın gerçekleştirildiği Tek Parti Dönemi. Sonra (ne yazık ki) Demokrat Parti’nin “çoğunluk diktatörlüğü” ile yozlaştırdığı bir Çok Partili Dönem. En sonunda da “çağdaş bir demokratik devlet yapısını” öngören 1961 Anayasası. ??? Bu uzun ve acılı süreçlerden sonra kurulabilen, gerçek ve çağdaş “Cumhuriyetçi Demokrasi Dönemi” Türkiye’de ancak 10 yıl sürebildi: 1961 Anayasası ile nihayet uygulamaya sokulabilen bu dönem, yine toplumun demokrasiyi yeterince özümleyememiş olmasından dolayı, dış dinamiğin de etkisiyle 12 Mart 1971 askeri darbesi ile son buldu. ??? Osmanlı Oligarşisi’ne karşı kurulan Cumhuriyet’in temelleri ancak 19231945 arasındaki 22 yıllık çok kısa bir dönemde atılabilmiş, 1945’ten sonra başlayan Soğuk Savaş bağlamındaki AntiKomünizm, “Cumhuriyetçi Demokrasi”nin gelişmek için attığı her adımı ve tabii bu arada Çok Partili Düzeni, kendi oligarşik yapısını oluşturmak için (din, sermaye ve nihayet dinci sermaye bağlamında) yozlaştırmaya başlamıştı. ??? AKP’nin dinci oligarşisinin tohumları, “Cumhuriyetçi Demokrasi”nin Çok Partili Rejimle gelişmeye çalıştığı 1945 yılından itibaren atılmaya başlandı. Birbirinin devamı olan Menderes, Demirel ve Özal’ın oluşturduğu çizgide, dinci oligarşinin hem siyaseti, hem eğitimi, hem sermayesi, hem ideolojisi, hem entelektüel desteği sadece iç dinamikle değil, Soğuk Savaş ve sonradan onun yerini alan Küreselleşme bağlamındaki dış dinamikle de gelişti, 2002 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan ile iktidara oturdu. 2007 yılı bu “Dinci Oligarşinin” (hem de demokrasi adına) kayıtsız şartsız egemenliğini ilan ettiği tarihtir. [email protected]; www.kongar.org Huzur, güven ve doğallık Ören Belediye Başkanı Kazım Turan da “Ören Melih Cevdet Anday Şiir Günleri ve Kültür Şenliği” ile beldelerinde büyük bir hareketlenme yaşandığını belirterek şunları söyledi: “Gökova Körfezi, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın yıllar önce Mavi Yolculuğu başlattığı yerdir. Geçen zaman içinde Balıkçı’nın o yolculuklarını yozlaştırıp, arabeskleştirdiler. Biz şimdi körfezde kardeş yerel yönetim olarak gördüğümüz Akyaka Belediyesi’yle gerçekleştirdiğimiz kültürsanat etkinlikleriyle, Gökova’yı yeniden Balıkçı’nın körfezi haline getirmeye çalışıyoruz. Melih Cevdet Anday Şiir Günleri de bu etkinliklerin bir parçası. Huzurlu, güvenli, doğal ortam arayanları, her türlü doğa ve su sporları ile kültürsanatı yaşamak isteyenleri Ören’e bekliyoruz.” Küresel ısınmaya dikkat çekmek için ? ESKİŞEHİR (AA) “Küresel ısınmaya dikkat çekmek’’ amacıyla bisikletiyle Erzincan’dan başlayan yolculuğunu İstanbul’da sonlandırmayı planlayan Serkan Taşdelen, Eskişehir’e ulaştı. Taşdelen, “küresel ısınmaya insanların dikkatini çekmek’’ amacıyla 13 Mayıs’ta Erzincan’dan bisikletiyle yola çıktığını belirterek 18 Ağustos’ta İstanbul’a ulaşmayı hedeflediğini kaydetti. Taşdelen, ‘’Türkiye’nin önemli doğa alanlarını ziyaret ediyorum. Türkiye’deki 305 doğa alanının 89’unu ziyaret ettim. Küresel ısınma kendisini göstermeye başladı. Şu ana kadar 84 duraklama ve 6 bin 300 kilometre yol yaptım’’ dedi. Binlerce turist, mavi yolculuk kapsamında tur tekneleriyle Marmaris ve Bodrum’dan denize açılırken doğanın dinginliğini arayanlar da körfezin farklı turizm anlayışını benimseyerek Ören ve Akyaka’yı tercih ediyorlar. Warda: Kampanya başlatacağız Antalya’da faaliyet gösteren Alman firması Novamed işçilerinin 315 gündür devam ettirdikleri grev, dünya sendikal hareketinin gündemine taşınıyor ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’da Novamed işçilerinin 315 gündür devam ettirdikleri grev, dünya sendikal hareketinin gündemine taşınıyor. 400 sendikanın ve 20 milyon işçinin temsil edildiği Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikaları Federasyonu (ICEM) Genel Sekreteri Menfred Warda, çoğunluğu kadınlardan oluşan işçileri fabrikalarında ziyaret etti. Warda, durumun devam etmesi halinde tüm dünyada Alman firma aleyhinde kampanya başlatılacağını duyurdu. Van Çaldıran’da sel suları 3 evi yıktı ? Yurt Haberler Servisi Van’ın Çaldıran ilçesinde etkili olan yağışın ardından meydana gelen selde 3 ev yıkıldı, birçok evi su bastı. Çaldıran’da etkili olan sağanak yağış ve ardından başlayan dolu nedeniyle Soğuksu, Toprakseven, Hangediği köyleri ile Uzunyol mezrasında sel meydana geldi. Derelerin taşması sonucu oluşan selde, Soğuksu köyü ile Uzungöl mezrasında 3 ev yıkıldı, 15 evi su bastı. İl özel idaresine bağlı iş makinelerinin yağışların durmasıyla birlikte köylerde çalışma başlattığı öğrenildi. Grevde olan işçilerin 81’i kadın Merkezi Almanya’da bulunan Frensenius Medikal Care’a bağlı tıbbi cihaz üretilen ve Antalya Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren Novamed fabrikasında, Mart 2005’ten bu yana işçilerin örgütlendiği Petrolİş Sendikası ile yönetim arasında gerilim yaşandı. Fabrikada 81’i kadın olmak üzere 83 işçinin başlattığı grevin 315’inci gününe girildi. Grev, ICEM Genel Sekreteri Warda, Petrolİş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ve diğer sendika yöneticilerinin dayanışma ziyaretiyle yeniden gündeme geldi. Warda, yönetimin uzlaşmaması durumunda tüm dünyada 20 milyon işçinin üye olduğu federasyonları aracılığıyla, ellerinden gelen tüm çabayı göstereceklerini ve fabrika aleyhinde kampanya başlatacakları belirtti. Kene bir can daha aldı ? SIVAS (AA) Sıvas’ta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle tedavi gören bir kişi yaşamını yitirdi. Tokat Dr. Cevdet Aykan Devlet Hastanesi’nden bir süre önce hastalık şüphesiyle Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edilen Sıtkı B. (55), yaşamını yitirdi. Sıtkı B’nin cesedinin hastane morguna kaldırıldığı, morgdaki işlemlerin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Tokat’ın Zile ilçesine götürüleceği belirtildi. Bir süre önce kene tarafından ısırıldığı bildirilen Sıtkı B’nin kesin ölüm nedeninin tetkikler sonucu belirleneceği kaydedildi. G. Asya’da sel 1400 can aldı Güney Asya’da Muson yağmurlarının yol açtığı seller nedeniyle 1400 kişi öldü, 26 milyon kişi yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı. Yetkililer, Muson yağmurları sonrası etkili olan sellerde en çok etkilenen Hindistan’da ölü sayısının 1120’ye çıktığını açıkladılar. 91 kişinin öldüğü ülkenin kuzeyindeki Bihar eyaletinde, tüm nehirlerin su seviyesinin tehlike sınırının üzerinde olduğu, 70 bin evin oturulamaz hale geldiği ve ekinlerin harap olduğu, maddi zararın on milyonlarca dolar civarında olduğu belirtildi. Bölgede 10.8 milyon felaketzede bulunduğu bildirildi. Hindistan’ın Essam eyaletinde 5.5 milyon, Uttar Pradeş eyaletinde de 1.4 milyon kişinin yaşadığı bölgeden ayrılmak zorunda kaldığı kaydedildi. Bangladeş’te de resmi açıklamalara göre, seller nedeniyle 120 kişi öldü ve 8 milyondan fazla kişi yaşadığı bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. Nepal İçişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, ülkede seller nedeniyle 84 kişinin öldüğü ve BM yetkililerinin binlerce felaketzedeye yardım etmek için harekete geçtiği kaydedildi. (Fotoğraf:AP) Üç yıl önce örgütlendiler Petrolİş Mersin Şube Başkanı Adil Alaybeyoğlu, fabrikada ilk kez 3 yıl önce örgütlenmeye başladıklarını vurgulayarak “12 ülkede faaliyet gösteren firmanın diğer tüm ülkelerdeki işçilerinin sendikaları varken, yalnızca bizim sendikalaşmamızı engellemeye çalışıyorlar” dedi. Alaybeyoğlu, mücadelelerini uluslararası boyutta sürdürmeye kararlı olduklarını belirtti. CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle