23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Ahmet Necdet Sezer, laik demokratik cumhuriyet ilkelerinden ödün vermeyen tavrıyla Çankaya’ya damgasını vurdu Yargıçlıktan Cumhurbaşkanlığı’na B A Ş L A R K E N Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi; biraz da Çankaya tartışmalarının, kavgalarının, uzlaşmazlıklarının ve uzlaşmalarının tarihidir. Çankaya’ya “kimin” çıktığı kadar, “nasıl” çıktığı da yakın siyaset tarihinin en çok üzerinde durduğu konuların başında gelir. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, öyle çok “kolay, rahat” seçilen bir cumhurbaşkanı olmadı. Abdullah Gül, ilk denemede cumhurbaşkanı seçilemeyince Çankaya Köşkü’nde “uzatmaları” yaşadı. 10. Cumhurbaşkanı’nın seçim sürecinde bir MHP’li bakan azledildi, ortaklar arasında “küskünlükler” yaşandı, TSK “ilgili” olduğunu ortaya koydu. Başbakan Bülent Ecevit ile koalisyon ortakları MHP ve ANAP anlaşamayınca “dışarıdan” bir aday gösterildi ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Sezer’e Çankaya yolu göründü. Sezer 10. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıktıktan sonra verdiği ilk mesajlarla nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağının işaretlerini verdi: “Hukukun üstünlüğü, laikdemokratik geçemem’ dedi. Benim de niyetim yoktu zaten. O zaman Mehmet Haberal’ın ismi üzerinde konuştuk. Haberal’a teklifi ben götürdüm ama kendisi ‘Kulislerde senin ismin geçiyor’ diye cevap verdi. Bahçeli, Sabahattin Çakmakoğlu’nun ismini önerdi. Sonra bir gün Bülent Bey ile kahve içiyorduk. Emrehan Halıcı ve Aydın Tümen gelip Meclis kulislerinde benim ismimin geçtiğini söylediler. Ecevit bana ‘Acaba size haksızlık mı ediyoruz?’ diye sordu. Kesin dille ‘Hayır efendim, siyasete sizinle geldim sizinle gideceğim’ dedim. Sonra Ahmet Necdet Sezer’in ismini önerdim. Ecevit de onaylacumhuriyet ilkelerinin korunması”. Cumhurbaşkanlığı süresince yaşanan en büyük gerilim, Ecevit hükümeti döneminde MGK toplantısında yaşanan “anayasa fırlatma” krizi oldu. AKP hükümetinin rejim açısından kritik önem taşıyan düzenlemelerine geçit vermediği için “yanlı” davranmakla suçlandı. Cumhuriyet tarihinde en fazla yasa ve atama kararnamesini veto ettiği vurgulanan Sezer, “Anayasa Mahkemesi Başkanı gibi görev yaptığı” eleştirilerine hedef oldu. Sezer, görev süresi boyunca her fırsatta hükümetlere “dokunulmazlıkların kaldırılması, milletvekili sayısının düşürülmesi, yargının bağımsızlığı, seçim barajının düşürülmesi” konularında öneriler sundu, ancak bir sonuç alamadı. Hukukun üstünlüğü ve laik demokratik cumhuriyet ilkelerinden ödün vermeyen tavrı, sade yaşamı, Çankaya Köşkü’ndeki tasarruflu yaşamı, az seyahat etmesi ve özenli Türkçesi ile Çankaya’ya damgasını vurdu. yınca hemen kendisine telefon açtım ve teklifi ben ilettim. Çok memnun oldu. Sesinden mutluluğu ve memnuniyeti belliydi. Sonra yine bizzat ben dolaştım bütün genel başkanları ve tek tek imzalarını aldım.” Cumhurbaşkanı adaylığı için başvuru süreci başlarken, ilk adaylık başvurusunu DSP Eskişehir Milletvekili Mehmet Mail Büyükerman yaptı. 24 Nisan 2000 tarihinde Ecevit, yaklaşık 8.5 saat süren “liderler zirvesi”nin ardından, 10. Cumhurbaşkanı için ortak adaylarını açıkladı: Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer. ? 10. Cumhurbaşkanı’nın seçim sürecinde ilk önemli manevra, cumhurbaşkanının seçilme süresini “5+5” olarak uzatan anayasa değişikliğinin TBMM’ye getirilmesi oldu. Ancak bu öneri reddedildi ve Demirel’in görev süresinin uzatılmayacağı kesinleşti. Seçim ile ilgili anayasal süreç 11 Nisan 2000 tarihinde işlemeye başladı. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in seçimi kolay bir süreç olmadı. Bu süreçte DSPMHPANAP koalisyon ortakları arasında gerginlikler, zirveler eksik olmadı. Partisine “rağmen” aday olan Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu’nun başvurusu sırasında silahlar çekildi. Somuncuoğlu, ısrarlı olunca “azledildi”. Başbakan Bülent Ecevit hastalanırken, Yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın aday olarak adının anılmaya başlaması DSP içindeki gerilim ve iç kavgayı tırmandırdı. 10. Cumhurbaşkanı’nın seçim sürecinde ilk önemli manevra, cumhurbaşkanının seçilme süresini “5+5” olarak uzatan anayasa değişikliğinin TBMM’ye getirilmesi oldu. Ancak bu öneri reddedildi ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in görev süresinin uzatılmayacağı kesinleşti. Yeni cumhurbaşkanının seçimi ile ilgili anayasal süreç 11 Nisan 2000 tarihinde işlemeye başladı. Başbakan Ecevit, yaptığı açıklamada, “koalisyon ortaklarının bir milletvekili üzerinde uzlaşmalarının ideal çözüm olduğunu, bu olmazsa dışarıdan bir aday üzerinde anlaşma sağlanabileceğini, aksi halde kaos olacağı” mesajını verdi. Ecevit’in açıklaması ANAP’ta rahatsızlık yarattı. Bu açıklamanın ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın adaylığını kesmeye yönelik olduğu yorumları yapıldı. Hükümetin MHP kanadında ise Cumhurbaşkanlığı seçiminin, 5 partinin bir aday üzerinde uzlaşması, bunun sağlanamaması durumunda iktidar ortaklarıyla uzlaşmaya gidilerek sonuçlandırılması görüşü benimsendi. Bu süreçte rahatsızlığını gizlemeyen Yılmaz, “Kimseye adayım ya da değilim demedim” dedi. Genelkurmay’dan mesaj 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer mazbatasını aldıktan sonra TBMM’de bir konuşma yaptı. ilk tercih Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden bir Cumhurbaşkanı seçilmesi” dedi. Ecevit, Genelkurmay Başkanlığı açıklamasına ilişkin bir soru üzerine de “Cumhurbaşkanı seçimiyle Türk Silahlı Kuvvetleri arasında çok önemli bir ilişki vardır. O bakımdan Cumhurbaşkanı seçimiyle yakından ilgilenmeleri son derecede doğaldır” açıklamasını yaptı. Ecevit, Başbakanlık’ta koalisyon ortağı partilerin genel başkanları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz ile bir araya geldi. “Liderler Zirvesi”, 30 dakika sürdü. Zirveden sonra Ecevit, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu ile görüştü. Ecevit, daha sonra Cumhurbaşkanı Demirel ile görüşmek üzere Çankaya Köşkü’ne çıktı. Kulislerde Özkan ismi Kulislerde Hüsamettin Özkan adı konuşulmaya başlandı. Özkan, daha sonra bu süreci şöyle anlattı: “Demirel’in ardından Cumhurbaşkanlığı için birçok isim geçmeye başlamıştı. Çiller ve Kutan benim ismim üzerinde anlaşabileceklerini söylediler. Bu teklif üzerine Ecevit bana ‘Size ihtiyacım var, sizden vaz Somuncuoğlu azledildi 25 Nisan 2000 tarihinde Başbakan Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz, FP Genel Başkanı Recai Kutan ile DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Cumhurbaşkanlığı’na Anayasa Mahkemesi Sezer’i aday gösteren öneriyi imzaladılar. Sezer’i aday gösteren öneri, 131 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na verildi. Cumhurbaşkanı seçimi için 13 kişi aday oldu. Adaylardan FP Kocaeli Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Vecdi Gönül ve DSP Kocaeli Milletvekili Turhan İmamoğlu, 26 Nisan’da adaylıktan çekildiler. DSP Eskişehir Milletvekili Mail Büyükerman, partisinden istifa etti. Büyükerman, seçime bağımsız aday olarak katılma kararı aldı. MHP’li Devlet Bakanı Somuncuoğlu, Cumhurbaşkanlığı için adaylık başvurusu yapmak için 25 Nisan gecesi saat 23.10’da, makam otomobiliyle TBMM’ye geldi. Genel Evrak ve Arşiv Müdürlüğü önünde bekleyen bazı milletvekilleri, Somuncuoğlu’nun gelmesi üzerine otomobilin etrafında toplandılar. MHP’li İdare Amiri Ahmet Çakar arabaya binip Somuncuoğlu ile konuşmaya başladı. Devlet Bakanı Tunca Toskay’a makamında saldırı, kuliste bazı milletvekilerine küfürlü saldırı gibi “sabıkaları’’ bulunan Cemal Enginyurt, bakanın korumalarına “p.....k’’ diye bağırıp aracına doğru koşmaya başladı. Enginyurt, koruma polisini yumruklarken Somuncuoğlu’na da “Türk milliyetçiliğini bu hale düşürmeye ne hakkın var’’ diye bağırdı. Gazetecilere yasaklandı MAZBATA ARSEVEN’DEN Sezer seçiliyor Cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylaması 27 Nisan 2000 tarihinde yapıldı. Bu tura 10 aday katıldı. Adayların hiçbiri anayasanın öngördüğü 376 oyu aşamadı. En yüksek oyu 281 ile Sezer aldı. 1 Mayıs 2000 tarihinde yapılan ikinci tur oylada aday sayısı 7’ye indi. İkinci turda Ankara Milletvekili Oğuz Aygün, Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay Güner ile Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya Cumhurbaşkanı adaylığından çekildi. Adayların hiçbiri anayasanın öngördüğü 376 oyu aşamadı. En yüksek oyu 314 ile Sezer aldı. İkinci oylamaya 532 üye katıldı. Adayların aldıkları oylar şöyleydi: Ahmet Necdet Sezer: 314, Yıldırım Akbulut: 88, Nevzat Yalçıntaş: 66, Sadi Somuncuoğlu: 32, Doğan Güreş: 22, Mehmet Mail Büyükerman: 2, Rasim Zaimoğlu: 3, Geçersiz: 2, Boş: 3, TOPLAM: 532 TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, adaylıktan çekildi. Akbulut’un çekilmesiyle aday sayısı 6’ya düştü. 5 Mayıs 2000 tarihinde Cumhurbaşkanı seçiminin üçüncü tur oylaması yapıldı. Sezer, 330 oy alarak 10. Cumhurbaşkanı oldu. Bu oylamada adayların aldıkları oylar şöyleydi: Mehmet Mail Büyükerman: 7, Geçersiz: 8, Boş: 8, Rasim Zaimoğlu: 24, Sadi Somuncuoğlu: 43, Nevzat Yalçıntaş: 113, Ahmet Necdet Sezer: 330. Sezer’e, Cumhurbaşkanı seçildiğine ilişkin mazbatası, TBMM Başkanı Vekili Nejat Arseven tarafından sunuldu. Sonuç alkışlarla karşılanırken, Arseven Türkiye Cumhuriyeti’nin 10 . Cumhurbaşkanı’nın seçilmiş bulunduğunu açıkladı. Bu süreçte Milliyet gazetesinin 14 Nisan tarihli “Biz bu işte yokuz” manşeti ortalığı karıştırdı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun Ecevit’e Çankaya konusunda “Biz bu işte yokuz” mesajı yolladığı haberi hemen yalanlandı. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamada, haberin, ‘Genelkurmay Başkanı’nın Başbakan’a konuyla ilgili bir mesaj ilettiği, Silahlı Kuvvetler’in ülke sorunlarının tamamen dışında olduğu gibi, kamuoyunu yanlış bilgilendirici ve yönlendirici bir içerik taşımakta’ olduğuna dikkat çekildi. Gazeteler, açıklama ile ilgili haberlerde, “Ve asker devrede”, “Ordudan yakın takip”, “Ordudan çıkış”, “İlgiliyiz” manşetleriyle çıktı. Ecevit, TBMM’de FP Genel Başkanı Recai Kutan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile ayrı ayrı görüştü. Ecevit, bu görüşmelerinden sonra düzenlediği basın toplantısında, “Öncelik Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından, milletvekilleri arasından seçilmesi. Gerek koalisyon ortağı partiler, gerek Fazilet Partisi, gerek Doğru Yol Partisi bu konuda aynı düşünceyi paylaşıyorlar. Ancak bir zorunluluk olursa Meclis dışından bir kimsenin de seçilebileceğini belirtiyorlar, ama Zorlu bir sürecin ardından cumhurbaşkanı seçilen Ahmet Necdet Sezer, bir yurtdışı gezisinde . bozulmasını istemiyoruz’’ sözleriyle eylemlerine açıkça sahip çıktı. Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin “Alınan kararlara herkes uymak zorundadır. Aday olursa bedelini öder...’’ Gazeteciler bu bedelin ne olduğunu sorunca Çetin, “Törelerimiz çalışır’’ diyerek duruma açıklık getirdi. Dilekçeyi yırttı Somuncuoğlu’nun adaylığını önlemeye kararlı olan MHP milletvekilleri, makam arabasının çevresinde barikat oluşturdu. Milletvekilleri koruma görevlilerine saldırırken MHP milletvekillerinden Ahmet Erol Ersoy’un elini belindeki silahına attığı görüldü. TBMM’ye giremeyeceğini anlayan Somuncuoğlu’nun makam aracı uzaklaştı. Adaylık başvuru süresinin dolmasına yarım saatlik bir süre kalırken Ahmet Çakar, bu kez gazetecilerin içeri alınmasını yasakladı. Çakar, “Evet, engelleme yapıyoruz. Partinin genel politikasının Bu arada Somuncuoğlu’nun danışmanlarının başvuru dilekçesini Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü’ne ilettiği haberi geldi. Şefkat Çetin, bir grup milletvekiliyle birlikte soluğu Kanunlar Kararlar Müdürlüğü’nde aldı. Görevliler, dilekçeyi aldıkları için tehdit edildi. MHP İzmir Milletvekili Yusuf Kırkpınar, Somuncuoğlu’nun adaylık dilekçesini yırttı. Hızını alamayan MHP milletvekilleri, başvuruyu geçersiz kılmak için bu kez TBMM Genel Sekreteri Vahit Erdem’i aramaya başladı. Çetin, “Biz sadece görevliyiz, ne yapabiliriz’’ diyen TBMM çalışanlarına, “Nerede bu genel sekreter? Genel Sekreter Allah mı’’ diye bağırdı. Çetin ile MHP milletvekilleri toplu olarak Erdem’in odasına gittiler. Bu arada odasından çıkan TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, “başvuruyu aldıklarını, gerekeni yapacaklarını’’ söyledi... Somuncuoğlu ve korumaları, yaşanan olayla ilgili olarak 4 milletvekilinden şikâyetçi oldu. Somuncuoğlu ve korumaları olaydan sonra Kavaklıdere Karakolu’na giderek, MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, MHP Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, MHP Yozgat milletvekili Ahmet Ersoy ve MHP İstanbul Milletvekili Mustafa Verkaya hakkında şikâyetçi oldular. Polislerden biri 5, diğeri 3 gün iş göremez raporu aldı. Somuncuoğlu, partisinden gelen ısrarlara rağmen MHP’den ve hükümetten istifa etmemekte direndi. Bunun üzerine Devlet Bahçeli, Ecevit’ten Somuncuoğlu’nun azledilmesini istedi. Ecevit de Bahçeli’nin istemini kabul ederek Somuncuoğlu’nun azline ilişkin kararnameyi 8 Mayıs Pazartesi günü Cumhurbaşkanı’nın onayına sundu. SÜRECEK CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle