23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2007 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Pera Müzesi’ndeki sergide P . Picasso’dan M. Chagall’a, G. Klimt’ten O. Dix’e pek çok ünlü ressamın yapıtları yer alıyor DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Bir rahibin koleksiyonundan ÜMRAN BULUT Orhan Veli’nin Bilinmeyen Serüvenleri “Sözcükler” dergisinin yarın yayımlanacak 9. sayısında ünlü şairimiz Orhan Veli’nin bilinmeyen kimi serüvenleri gün yüzüne çıkıyor. Kimi aydınlar vardır, yaşamlarının her ânı, yazıya geçsin, gelecek kuşaklara ulaşsın isterler. Kendilerini anlatan kitaplar hazırlanmasına katkıda bulunurlar, günlüklerini, anılarını yayımlarlar. Elbette böylesi tutumlar edebiyat tarihimiz için çok değerli belgelere, tanıklıklara ulaşmamızı sağlar. Öte yandan yaşadıklarını yanlarına kâr sayıp, eli kaleme hiç ulaşmayan önemli aydınlarımız da vardır. Kimi zaman başlarından geçen olayları öylesine sıradan anlatıverirler ki, kıyamazsınız bu değerli tanıklıkların yitip gitmesine. Ziya Şav (d. 1921), edebiyatımız için önemli tanıklardan biridir. Lozan barış görüşmelerine çevirmen olarak katılan babası Saffet Şav, oğlunun birkaç dil bilen, aydın bir insan olarak yetişmesine önayak olmuş. Ziya Şav, 1940’lı yıllardan başlayarak Orhan Veli’den Sabahattin Eyüboğlu’na, Mina Urgan’dan Melih Cevdet’e çok sayıda edebiyatçının yakın dostu olmuş. Güçlü belleğinde o günlerin anılarını özenle koruyor. Bir yerden söz açın, size hemen Sabahattin Eyüboğlu ile Melih Cevdet Anday’ın hangi tarihte, Galata Köprüsü’nün altında otururlarken Süleymaniye Camii üzerine neler konuştuklarını anlatıverir. ??? Neyse ki böyle insanların çevrelerinde kimi zaman eli kalem tutan birileri oluyor da, böylesi önemli tanıklıkların hiç değilse bir bölümünün yokolup gitmesi önleniyor. Besim Dalgıç da böyle biri. Elinde alıcısıyla o yinelenemez anların saptayıcısı. 2005 yılının 14 Kasım günü, katıldığı bir Orhan Veli’yi anma gününde Ziya Şav’ın anlattığı, Orhan Veli’ye ilişkin dört anısını kendi kayıtlarından çözüp yazıya geçirmiş. Burada ben bu yaşanmış hikâyelerden birini aktarayım. Ötekilerini de dileyenler dergide okuyabilir. atildeyken iletilerime gelen sergi haberleri beni düşündürmüştü: “Yazın ortasında ne sergileri bunlar böyle?” Dönüşümde birkaçını gezdim. Nasıl da yanılmışım… Pera Müzesi’nde “XX. Yüzyıl Ustalarından Baskı, Desen ve Suluboyalar” sergisi yeni sergilerden sadece biri ve son derece etkileyici. Tıpkı birkaç ay önce bu müzede gezdiğimiz “Rembrandt ve Çevresi” desen sergisi gibi bizleri kavrayan bir sunum. Sergi, Avusturyalı rahip Otto Mauer’in koleksiyonundan derlenen bir seçki. Sanatçılar arasında O. Dix’ten P. Picasso’ya birçok ünlü var. “M.Chagall’ı da görecek miyim? E. Schiele de var mı? Ya O. Kokoschka?” diye soruyorsanız, “Evet” demek, doğrusu beni sevindiriyor. Çünkü sergide Alman dışavurumcularının birçoğunu olduğu gibi savaş sonrası avangardlarının bazılarını da izlemek mümkün olacak. Kitaplardan incelemeye alışkın olduğunuz sanatçılarla (birer küçük yapıtlarıyla da olsa) bu kez baş başası T ? Pera Müzesi’nde “XX. Yüzyıl Ustalarından Baskı, Desen ve Suluboyalar” sergisi yeni sergilerden sadece biri ve son derece etkileyici. Tıpkı birkaç ay önce bu müzede gezdiğimiz “Rembrandt ve Çevresi” desen sergisi gibi bizleri kavrayan bir sunum. nız… Renkleri mi, suluboya tadını mı, baskı için kullanılan tekniği mi, çizgiyi mi yakından görmek istiyorsunuz? Güzel bir düzen var salonda, hepsini rahatça görebilirsiniz. Serginin açıklamaları size de ilginç gelecektir. Daha doğrusu bu dönemde öyle olacaktır. Koleksiyoner ve rahip O. Mauer’in tinselliğini ve kültür yaşamına yaklaşımını okuduğunuz bilgiler sizi de umutlandıracak, sanata değin daha bir coşkun kılacaktır. Bakın, ne yapmış rahip O. Mauer? Resimleri neye göre toplamış? Hangi sanatçıları korumuş? Kimleri kendinden uzaklaştırmış, görmemiş? Yoo, öyle yapmamış bu rahip. Sanatı işinden ayrı tutmuş. Ona önyargısız yaklaşmış ve sanatçıyı açık yüreklilikle desteklemiş. Sanatçıyı hiçbir şeyle karıştırmadan izlemiş, anlamaya çalışmış. Seçiminde sadece sanat yol gösterici olmuş. Düşüncesini sanatın görsel gücüne denk geliştirmiş. Koleksiyonunu 3 bin yapıta ulaştırmış. Uğraşmış, didinmiş. 1973’te öldüğünde, geride doldurulamayacak bir boşluk bırakmış. Bunları okumak sizi de heyecanlandırdı, biliyorum. Nerede o “İş başka, sanata eğilim, sanat koruyuculuğu başka diyen din adamımız, elçimiz” deyiverdiniz işte. Mauer’in topladıkları, aynı zamanda Avusturya sanatının panoramik görüntüsünü çıkarabilecek zenginlikte. Bilgilerden, rahibin güncel olana olumlu yaklaşarak sanatçıyı desteklediğini öğreniyoruz. Gençlerden de öneriler almış Mauer, savaş direnişçilerine de kucak açmış. Klasikten vazgeçememesi ise doğal. Sanatsal tutkusunu görteriyor. O. Mauer’de klasikten postmoderne birçok sanat yapıtının toplanmış olması, bir din adamının toplumuna ne denli yararlı çalışabileceğinin bir göstergesi bence. Mauer’in koleksiyonu dolu dolu, Pera Müzesi de öyle. “İşleyen Mekân”, “Naif Sanatta Bir Efsane: PİROSMANİ”, “XX. Yüzyıl Ustalarından Baskı, Desen ve Suluboyalar” modernle çağdaşı, tasarımla naifi, grafikle resmi buluşturuyor, dikkatinizi çekiyor, ilginizi artırıyor, merakınızı coşturuyor. 7 Ekim’e kadar gezebilirsiniz. umranbulut@gmail.com İSPANYOL DANSÇI SERA RAMOS Pera’dan flamenko dans atölyesi... Kültür Servisi Türkiye’ye flamenko dans eğitimini getiren Pera Güzel Sanatlar, kış sezonunu yeni bir flamenko dans işliğiyle açıyor. Real Conservatorio de Madrid’in Danza Española bölümünü bitiren ünlü İspanyol dansçı ve eğitmen Sara Ramos, 10 Eylül 10 Ekim tarihleri arasında Türk flamenko severlerle Pera’da buluşacak. Yunanistan, Colombia, Meksika, Portekiz, Mısır, Fas ve İspanya’dan sonra İstanbul’da eğitim verecek olan Ramos’un işlik çalışmasında başlangıç, orta ve ileri düzeyde sınıflar yer alacak ve kastanyet eğitimi de verilecek. (www.perasanat.com.tr) Orhan Veli’nin gömlekleri “Orhan’ın Ankara zamanları. Benim çantam rehin kalmıştı otelde. Para bulursam çantamı almaya gideceğim. Orhan, ‘Ne var çantada?’ diye sordu. ‘Valla gömlekler var ama satılmaz ki’ dedim. Biz satıcılıkta çok kuvvetliyiz. Orhan da biliyor bu işi. Ben Mülkiye’de okurken yapardım. Hergele Meydanı’nda satılırdı bunlar. Ticarette de başarılıydım. Senden üçe alıp dörde, beşe satardım. Ve Orhan, ‘Gömlek niye satılmasın ki?’ deyince, kalktık gittik Hergele Meydanı’na. Orada karşımıza dedikodu hikâyeleri yazan Ayşe Abla çıktı. Ayşe Abla, Orhan Veli’nin o sırada gömlek sattığını öğrenmek için kolunu bile verirdi. Bundan daha büyük bir dedikodu olmaz o dönem için Ankara’da. Ayşe Abla, ‘Merhaba, nasılsın?’ dedi. Orhan fazla umursamadı. Biz indik aşağıya. Elimizde valizi gören satıcılar Orhan’ı tanıyorlardı. Biri, ‘Ne var abi bunun içinde?’ diye sordu. Orhan gömlek falan var deyince, satıcı valizi aldı ve içinden bir gömleği çıkarıp, ‘Orhan Veli’nin gömlekleri bunlar!’ diye bağırmaya başladı.” ??? Günümüz şairleri içinde gömleğini satacak kadar parasız pulsuz olanlar var mıdır bilmem ama pazar esnafının tanıyacağı bir şair olmadığını sanırım söyleyebiliriz. Ne değişti peki? Zaman zaman gömleklerin satılarak yaşandığı, güzel şiirlerin yazıldığı o tatlı hayat, nasıl oldu da, bugünün görece daha paralı ama tatsız, şiirsiz hayatına dönüştü? Üzerinde düşünmeye değmez mi? turgay@fisekci.com İnsanın denizle ilişkisine ‘Özer’ bir bakış... Kültür Servisi Fotoğraf sanatçısı Çetin Özer’in üçüncü kişisel fotoğraf sergisi olan “Bir Deniz Masalı” 4 17 Eylül tarihleri arasında Moda Deniz Kulübü Sanat Galerisi’nde yer alacak. Daha önce MiltaBodrum Marina, Osmanlı Tersanesi Sanat Galerisi’nde açılan ve beğenilen sergi, sanatçının 2006 Nisan ve Eylül aylarında Bodrum Yelken Yarışları’nda, yarışan teknelerin içinden ve denizden çektiği fotoğraflarla Bodrum Marina’da, teknesinde yaşayan insanların görüntülerinden oluşuyor. Fotoğrafların bazılarında aslına bağlı kalan sanatçı, bazılarına bilgisayarda yeni görünüm kazandırmış. Özer, deniz fotoğraflarından oluşan sergiler açmayı gelecek yıllarda da sürdüreceğini söylüyor. Sergi , www.birdenizmasali.com adlı sitede de görülebilir. (www.birdenizmasali.com) İstanbul’da tasarım haftası etkinlikleri Kültür Servisi Dünyanın en ünlü tasarımcılarını İstanbul’da buluşturan İstanbul Tasarım Haftası (İstanbul Design Week – IDW) etkinlikleri, 4 10 Eylül tarihleri arasında Balat’taki eski Galata Köprüsü üzerinde yapılacak. İlk düzenlendiği 2005 yılından beri dünyaca ünlü tasarımcılara, firma ve bağımsız katılımcılara ev sahipliği yapan İstanbul Tasarım Haftası, bu yıl Patricia Urquiola, Li Edelkoort, Konstantin Grcic, Defne Koz, Hüseyin Çağlayan, Marco Susani ve Tucker Viemeister gibi önemli tasarımcıları ağırlayacak. Hafta boyunca her gün saat 10.00 19.00 arasında yapılacak olan seminerler, paneller, konferans gibi etkinlikler ve birbirinden ilginç sergiler herkese açık olacak. (0212 217 29 99) Bir Varmış... Bir Yokmuş... TEMA Ormanlarımız Yanıyor. Seyirci Kalmayın. Fidan Dikim Hattı: (0 212) 284 80 00 www.tema.org.tr CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle