25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y B Y B B PB PB PB Y 30 33 28 33 35 35 37 35 25 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y PB Y B 27 26 26 25 29 26 29 28 35 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB B B B B B Y 36 33 35 37 34 36 27 25 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, iç Anadolu’nun kuzeyi ile Doğu Anadolu’nun kuzeyi sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar, Karadeniz kıyılarında etkili olacak. Hava sıcaklığı, yurdun kuzeydoğu kesimlerinde 24 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y B B B B Y Y 14 16 16 19 19 18 19 18 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y PB B B B Y 19 23 30 20 29 32 28 31 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B B A B B Y B B 18 38 35 41 30 35 22 35 38 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK vuşacağımıza hayıflanmalıyız. Arkasında onurlu bir yedi yıl bırakarak ayrılıyor. Laik rejimi, hukuk devletini, yasaların verdiği bütün olanakları –iktidar şamatalarına kulak asmayarak kullanarak savunan, aksine girişimleri önleyen, devletin gerici kafaların eline geçmemesi için anayasal haklarını sonuna kadar kullanan bir cumhurbaşkanı! Öyle bir beş yıl ki, AKP iktidarına karşı tek başına savaşan, Çankaya’yı tek başına laik rejimin ‘son kalesi’ konumuna getiren bir cumhurbaşkanı! Atatürkçüler, laik rejime sevdalı olanlar 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i asla unutmayacaklar! Altını çizerek söylemeliyim: Bütün bu yazılanlar Çankaya’da yaşanan son altın çağın destansal öyküsünün ancak çok kısa bir özetidir…” (Cüneyt Arcayürek ”ÇankayaGelip Gidenler” kitabı 1. Baskı: Nisan 2007) Bugün TBMM’de AKP oylarıyla seçilen Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı ise Çankaya Köşkü’ne iki koltuğunun altında birer dosya ile çıkıyor. Birinci dosya dokunulmazlığa sığınarak yargılanmadığı bir dava ile ilgili. İkinci dosya ise ikinci cumhuriyetçiliği ve yeni Osmanlılığı sahiplenen, laik rejimi ve Cumhuriyeti mutlaka değiştireceklerini ifade eden, hiçbirini yalanlamayarak ve ne çare hâlâ benimsediğini gösteren geçmişi ile bugünü arasında köprü kuran açıklamaları içeren kalın bir dosya! ??? Bir partiyi (MHP’yi) gazetem Cumhuriyet dün, tek satırı yadsınamaz şu manşetle kamuoyuna sundu: Birinci başlık: “… Seçimlerden önce meydanlarda esip gürleyen Bahçeli, TBMM’de AKP’nin arayıp bulamadığı muhalefet oldu…” Büyük puntolarla manşet: “…Gül’ü MHP seçtirecek!...” İşte Devlet Bahçeli’nin 22 Temmuz’un hemen ardından MHP’nin dününü yadsıyan, bugün sergilediği birbirine zıt iki portresini özetleyen söylemindeki cümle: “Milletin iradesiyle yeniden iktidar olan AKP, Cumhurbaşkanlığı’na da istediği kişiyi seçebilir, bu konudaki karar tamamen AKP’nindir” Dün MHP’nin AKP’nin önünü açan tutumuyla 11. Cumhurbaşkanı seçildi. 11’incinin üçüncü turda 276’nın üzerinde oy alarak seçilmesinden önce partinin ikinci adamı MHP Grup Başkanı Vekili Mehmet Şandır, “Bizim isimlerle sorunumuz yok” diyor, “demokrasinin önünü açmaktan gurur duyduklarını” beyan buyuruyordu. Genel Başkanları AKP’nin “istediği kişiyi seçebileceğini” resmen açıkladığına göre, hatta bugünkü gibi dindarlığı tartışılmaz kişi yerine, şeriat istekli, İslam Cumhuriyeti yanlısı birini seçerlerse, Şandır’a göre, demek ki MHP, demokrasinin önünü açmaktan gurur duyduklarını söyleyecekti! Böylece 11’inci, sadece AKP’nin değil, MHP’nin de özde de sözde de bir olduğuna inandığı bir cumhurbaşkanı oluyor. ??? Bir cumhurbaşkanı seçimi ile yeni bir anayasa girişimi aynı günlere rastlıyor. Bizim parlak zekâlı, Avrupa gözlüğü ile dünyaya bakan ve pek çoğu AB Avro’cukları ile donanan kimi aydınlarımız, bilim adamlarımız: Turgut Özal’’la başlayarak iktidardaki sağ görüşlere koşut bilimsel hizmet veren ve şimdilerde AKP’nin son yıllardaki yürürlükteki anayasadan ve uygulamalardan şikâyetlerini özenle not ederek bir anayasa taslağı hazırlayan Prof. Ergun Özbudun’un kimi siyasal ve toplumsal haklara yaptığı makyajsal düzenlemeleri daha kesinleşmeden alkışlamaya başladılar. Ergun Özbudun’un hazırladığı taslak gerçekten tam anlamıyla bir sivil bir anayasa mıdır, yoksa... Özbudun, RTE’nin başbakan olarak, AKP olarak beş yıla yakın sürekli açıkladığı anayasadan şikâyetlerini anayasaya geçiren aslında adıyla sanıyla bir “AKP Anayasası” taslağı hazırlayan ve iktidar partisinin beğenisine sunan ilim adamı değil midir? Özenle bakıldığında birçok maddesiyle bu anayasa taslağı: Bir AKP Anayasası kimliğini taşıyor. ??? AKP’nin klasik taktiği gereği, taslaktaki AKP maddeleri sızdırıldı medyaya. Görünen o ki; Özbudun taslağında AKP açısından yok, yok! Örnekler: RTE, dört buçuk yıldır Askeri Şura’daki özellikle ihraç kararlarının yargıya gitmesini savunuyor. Taslak, ihraçlara yargı yolunu açıyor. RTE, dört buçuk yıldır YÖK’ün kaldırılması için sonuç alamadığı savaşımlar sürdürüyor. Özbudun taslağı, YÖK’ü kaldırıyor. RTE, dört buçuk yıldır Anayasa Mahkemesi’nin hem içeriğine hem de üyelerinin cumhurbaşkanı tarafından atanmasına karşı. Özbudun taslağı Yüksek Mahkeme üyelerinin sayısını Meclis’in, yani egemen siyasal partinin istediği kıvamda üyelerden seçilerek 11’den 17’ye çıkarılmasını öneriyor. RTE, siyasal bir partinin bir yasayı iptal başvurusuna Anayasa Mahkemesi’nin kapılarını kapamasına yanlıydı. Özbudun taslağı bu olanağı sağlıyor. Dokunulmazlıklara dokunulmasına sürekli karşı çıkan RTE’ye Özbudun taslağı, bir başka kıyak daha yapıyor; milletvekili isterse dokunulmazlığının kaldırılabileceğini hükme bağlıyor. RTE, iktidara geldiği zaman AB bahanesiyle anayasal bir kurum olan Milli Güvenlik Kurulu’nda sivil üye sayısını arttırdı, MGK Genel Sekreteri’nin sivillerden seçilmesini sağladı. Özbudun taslağı MGK’yi anayasal kurum olmaktan çıkartıyor. RTE, yargıdan sürekli şikâyetçi oldu. Özbudun taslağı, iktidarın icraatını denetlemekle görevli yargının yetkilerini daraltıyor, hatta TBMM’ye yüksek yargı organlarının oluşumunda yetki tanıyor. RTE, kanun hükmündeki kararnamelerin Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilmesine fena halde bozuk çalıyordu. Özbudun taslağına göre hükümet kararnamede ısrar ederse cumhurbaşkanı onaylamakla yükümlü oluyor. Cumhurbaşkanını anayasa değişikliği yasalarını onaylamak zorunda bırakıyor. ??? Örnekler daha çoğaltılabilir. AKP merkezinde incelemeye alınan taslağı Bay Dengir Mir Mehmet Bey, “Türkiye,medeni bir anayasaya kavuşacak” diye tanımladı. Taslakla öngördükleri anayasa, “devlet odaklı olmaktan çok, insan odaklı” imiş. Ve lakin.. açıkladılar ki, taslak için “her partinin temsil edileceği bir komisyon kurulmayacak!” Söyler misiniz lütfen; bu taslağa göre hazırlanacak anayasa, AKP odaklı bir AKP Anayasası değil de nedir? Son ziyaret Anıtkabir’e Sezer, Atatürk’ün huzurunda özel deftere ‘Görevimi; Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine bağlılıktan ayrılmadan tamamlamanın mutluluğunu yaşıyorum’diye yazdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı görevini Abdullah Gül’e devreden Ahmet Necdet Sezer, devir teslim töreni öncesi son ziyaretini Anıtkabir’e gerçekleştirdi. Sezer, dün saat 09.30’da Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, Ankara Valisi Kemal Önal ve Çankaya Köşkü çalışanlarıyla birlikte Aslanlı Yol’un başından yürüyerek Anıtkabir’e geldi. Mozoleye çelenk bırakan Sezer, saygı duruşunda bulundu. Daha sonra İstiklal Marşı okundu. Sezer, Misakı Milli Kulesi’ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri’ni de imzaladı. Sezer, deftere şunları yazdı: “Yüce Atatürk, Cumhurbaşkanı olarak son kez huzurunuzdayım. Görevimi, ilke ve devrimlerinize, yeminime, anayasal kurallara, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine bağlılıktan ayrılmadan tamamlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Türk Ulusuna sizin makamınızda Cumhurbaşkanı sıfatıyla hizmet etmiş olmanın onurunu, yaşamım boyunca taşıyacağım. Hizmet makamları ve kişiler gelip geçicidir. Sonsuza kadar kalıcı olan ilke ve devrimlerinizin kuruluş felsefesini oluşturduğu, laik, demokratik, çağdaş ve aydınlık Türkiye Cumhuriyeti’dir. Hedefini; ‘çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve onu aşmak’ biçiminde ortaya koyan Türkiye Cumhuriyeti, başlattığınız aydınlanma savaşını kararlılıkla sürdürecektir.Türk Ulusu, bugünkü kazanımlarını size ve kurduğunuz Cumhuriyet’e borçlu olduğunun bilinciyle eserlerinize sahip çıkacak, ilke ve devrimlerinizden, çağdaş değerlerden ödün vermeden gösterdiğiniz hedeflere elbirliği ile ulaşacaktır. Bağlılığımı en içten duygularla bir kez daha yineliyor, yüksek anınız önünde saygıyla, özlemle ve minnetle eğiliyorum.’’ Ruslara servis yok Gaziantep’te Rus asıllı çocuk doktoru ve aynı zamanda iş kadını N.A. bir misafiri ile gittiği Türkiye çapında ünlü bir pastanede garsonun “Size servis yapamayız, lütfen burayı terk edin” sözleriyle pastaneden çıkarıldığını ileri sürdü. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan N.A., “Şoke oldum. Hiçbir şey diyemedim. Üzerimizde bir gömlek altta kot pantolon vardı. Kıyafetlerimiz yöreye uygundu. Hiçbir olumsuz hareketimizde olmadı. Yapılan hareket karşısında misafirime hiçbir cevap veremedim” diye konuştu. Sade bir devir teslim töreninin ardından AKP’liler Çankaya Köşkü’ne koştu Sezer alkışlarla uğurlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Görevini sade bir törenle Abdullah Gül’e devreden Ahmet Necdet Sezer ve eşi Semra Sezer, Çankaya Köşkü’nden alkışlar ve karanfillerle uğurlandı. Sezer çiftinin ayrılmasının ardından Köşk’e akın eden AKP’liler resepsiyon salonunu şov alanına çevirdi. Gül, görevi Sezer’den sade bir törenle devraldı. Gül’ün gelişinden saatler önce Köşk’ün 1 Numaralı kapısı önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. Çok sayıda yurttaş da Sezer’e sevgi gösterisinde bulunmak ve Gül’ü protesto etmek için Köşk’ün önünde toplandı. Ellerinde Türk bayrakları ve Cumhuriyet gazeteleri taşıyan yurttaşlar, “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attı, Onuncu Yıl ve Ankara marşlarını söyledi. Yurttaşların Köşk kapısında beklemelerine izin vermeyen emniyet güçleri, Çankaya Caddesi’nin karşı bölümünde güvenlik zinciri oluşturdu. Gül ve Sezer’in görüşmesi 19.30’da başladı. Sezer’in isteğiyle basına kapalı olarak gerçekleştirilen devir teslim törenine Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül katılmadı. Sezer’in Gül’e “Hayırlı olsun” demekle yetindiği öğrenildi. ABD’YE TEPKİ İŞİNDEN ETTİ TURAB’da ihraç krizi ABİDİN YAĞMUR Yüzlerce karanfil... Kısa süren törenin ardından Köşk çalışanları tarafından alkışlanarak uğurlanan Sezer’i taşıyan “06 BB 9512” plakalı sivil Mercedes, saat 19.50’de Köşk’ten ayrılarak Sezer ailesinin Gölbaşı’ndaki evine hareket etti. Köşk önünde bekleyen yurttaşları, bazı sivil toplum örgütü üyelerini ve basın mensuplarını görünce arabasını durduran Sezer, eşiyle birlikte arabadan indi. Bu sırada aracın etrafını saran yurttaşlar Sezer çiftine yüzlerce karanfil attı. Ken Ahmet Necdet Sezer dün cumhurbaşkanı olarak son kez Anıtkabir’i ziyaret etti.Akşam saatlerinde Çankaya Köşkü’nden ayrılan Sezer çifti Gölbaşı’ndaki evlerine giderken yurttaşlar tarafından alkışlar ve karanfillerle uğurlandı. Çevik Kuvvet yoğun güvenlik önlemi alırken ellerinde Cumhuriyet gazetesi taşıyan yurttaşlar, “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attı. (NECATİ SAVAŞ / AA) MERSİN Türk Arap İşadamları Derneği’nin (TURAB) kurucusu ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Hadra’nın dernekten ihraç edildiği açıklandı. Hadra’nın ihraç edilmesinde, “Suriye ile ekonomik ilişkiler kurmayın” diyen ABD Adana Konsolosu’na tepki göstermesinin etkili olduğu ileri sürüldü. İddiaları doğrular nitelikte açıklama yapan derneğin Genel Sekreteri Servet Çamurdaş, “Misyonumuz gereği basınla konuşmalarımızda daha dikkatli olmak zorundayız” dedi. Mersin’deki önemli işadamları örgütlerinden biri olan ve 22 Türki cumhuriyet ve Arap ülkesinde temsilcilik açan TURAB içindeki anlaşmazlıklar Hadra’nın ihraç edildiği yönündeki haberle gün yüzüne çıktı. Hadra, kararı “Dernekte bazı grupların, çatışmalar ve kişisel çıkarları nedeniyle aldıkları, yanlış bir karar” sözleriyle değerlendirdi. Son 1 yıldır TURAB yönetiminin Yüksek İstişare Kurulu’nu etkinliklerden haberdar etmediğini ileri süren Hadra, “Önceki yönetim olarak bizler idealist davranıyorduk. Derneği ülke menfaati için kullanıyorduk. Ancak bazı ufku dar arkadaşlar yeni yönetimde bunu uygulamadı. Kişisel menfaatleri peşinden gitti” diye konuştu. disini bekleyen grubu selamlayan Sezer, bir süre sohbet etti. Sezer gazetecilere de “Hepinize esenlikler diliyorum, hoşçakalın” dedi. Bu sırada “Türkiye laiktir, laik kalacak”, “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları atan gruptaki yurttaşlardan bazıları gözyaşlarını tutamadı. Saat 20.15’te evine ulaşan Sezer’i burada da yurttaşlar el lerinde Türk bayrakları ve çiçeklerle karşıladı. Sezer çiftinin gelişi sırasında davulzurna çalındı. Komşuları gazetecilere, Sezer ile komşu olmaktan gurur duyduklarını belirterek “7 yıldır 24 saat bizim için nöbet tuttu, gururluyuz’’ dedi. Gül, 20.05’ten itibaren kutlamaları kabul etmek üzere, konuklara kokteyl verilen Köşk’ün küçük resepsiyon salonuna gel di. Kutlamaya gelenler arasında TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, bakanlar, milletvekilleri, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve ATO Başkanı Sinan Aygün de yer aldı. Program gazetecilere poz verilmesinin ardından basına kapalı olarak devam etti. Gül geceyi Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu’nda geçirdi. BELÇİKA’DA TEPKİ Türbanlılara özel okul ERDİNÇ UTKU KARAYALÇIN’DAN SEZER YORUMU BÜYÜKANIT’IN MESAJI DIŞ BASINDA ‘Tarihi bir işlevi yerine getirdi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Cumhuriyetin temel değerlerinin korunmasının önem taşıdığı çalkantılı bir dönemde, laik, demokratik hukuk devletine ilişkin yüksek duyarlılığı ile tarihi bir işlevi yerine getirdiğini belirtti. Karayalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Sezer’in Cumhurbaşkanlığı görevini 7 yılı aşkın bir süredir büyük bir özen, tevazu, dürüstlük, sadelik ve tutarlılıkla yürüttüğünü kaydetti. Karayalçın, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Sayın Sezer’in bu davranışının bundan sonra da örnek alınarak sürdürülmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerinin korunması açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Sayın Sezer ve saygıdeğer eşi Semra Sezer, Türk toplumuna bütün yönleriyle aile yaşamının nasıl olması gerektiğini gösteren bir örnek olmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bundan sonraki yaşamının sağlık, huzur ve mutluluk içinde devam etmesini diler, kendisine ve değerli eşine saygı ve sevgilerimi sunarım.’’ Times: Ordu uyarı ateşi açtı WASHINGTON/LONDRA (ANKA) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, cumhurbaşkanı seçimine saatler kala yayımladığı mesajda “laikliğe yönelik tehditler konusunda uyarıda bulunması” yabancı basında geniş yankı buldu. Times gazetesi, Orgeneral Büyükanıt’ın açıklamasını “Ordu cumhurbaşkanı seçilmeden önce uyarı ateşi açtı” şeklinde değerlendirdi. Haberde, Abdullah Gül’ün eskiden İslamcı bir partinin üyesi olması nedeniyle laik elitler tarafından şüpheyle karşılandığı ifade edildi. Amerika’nın Sesi Radyosu, Büyükanıt’ın, “İslami kökenli iktidar partisinin cumhurbaşkanı adayının seçilmesinden bir gün önce”, ülkenin laik yapısına yönelik tehditler konusunda bir uyarıda bulunduğunu vurguladı. Independent gazetesi, Türk Meclisi’nin dindar bir Müslüman olan Gül’ü cumhurbaşkanı seçerek ülkenin güçlü ordusunu ve laik halkının çoğunluğunu çileden çıkarma noktasında olduğunu yazdı. Haberde Büyükanıt’ın açıklamaları bu hoşnutsuzluğun işareti olarak yorumlandı. BRÜKSEL Özellikle türban takmaları nedeniyle diğer okullara kayıt yaptıramayan Müslüman kızlara eğitim olanağı sunmayı amaçlayan Belçika’nın ilk paralı Müslüman okulu, ayrımcılık ve gettolaşma yarattığı gerekçesiyle topa tutuldu. Fethullah Gülen ile bağlantılı olduğu belirtilen Lucerna Koleji yetkilileri ise yeni okulun kendilerine benzetilmesine tepki gösterdi. 12 Eylül’den itibaren Müslüman veliler çocuklarını Belçika’nın ilk Müslüman okuluna gönderebilecek. Brüksel’in SintJans Molenbeek Belediyesi sınırlarında açılan okulda, Belçika eğitim müfredatı yanında İslam kültürü hakkında da dersler verilecek. Okul yetkilileri mali destek almak için ön koşul olan, Flaman ve Fronkofon toplum yönetiminden tanınmayı talep etmedi. 40 öğrenci kapasiteli lise, öğrencilerden alınacak olan yıllık 1800 Avro harç ile finanse edilecek. SATILIK Çeşme merkezde deniz manzaralı 3+1, 130 metrekare yeni daireler. Telefon: 0532 273 28 92 CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle