Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE 6 HABERLER Yusuf Halaçoğlu, kurum başkanlığına atandığı günden beri siyasi bir üslup kullanıyor PERŞEMBE ORHAN BURSALI Konuştukça batıyor ? Bilim dünyasının İki Elimiz Hep Yakanızda Gazeteciliğe başladığımda Bekir Coşkun, Haldun Simavi, Necati Zincirkıran ve Rahmi Turan’ın çıkardığı Günaydın gazetesinin Ankara şefiydi. Zaman içinde Günaydın’ın günlük yayımlanması bizim üzerimize kaldı ve Bekir’le keyifli çalışmalarımız sürdü. Bekir muzipti, haberde espriliydi; aradan 25 yıl geçtiği halde bir haberini unutmam. Fotoğraflarda bütün toplantılarda protokolün ön sırasında oturan bir adam vardır. Ön koltuklardaki zevat hep değişiyor, Demirel, bakanlar, müsteşarlar dizi dizi gelip gidiyorlar. Fakat biri hiç değişmiyor! Hep orada. Kim diye merak eder, arayıp bulurlar: Fişmekan bakanlıkta odacıhademe olarak çalışan Mehmet Efendi’dir! Odacı Mehmet, bütün toplantılarda protokol sırasının hep sağ köşesinde değişmez yerindedir! Gazetelerde yayımlanan fotoğraflarda, takım elbiseli, kravatlı, en ciddi devlet adamı pozunda, hazır ve nazır! Mehmet’in itibarı bütün bakanlıklar arasında en üst düzeyde! Evi, bakanlar, müsteşarlar ve diğer zevatla çekilmiş protokol fotoğraflarıyla dolu! Odacıların bakanlıklarda iş kotarmada sahip oldukları rolleri bilirseniz, Mehmet’in, itibarını, hem de Türkiye çapında iş alanını nasıl geniş tuttuğunu anlarsınız!.. ??? Bekir, sevgisini, duygusunu, düşüncesini, hiddetini... en veciz, en sade, en hesaplı sözcüklerle okura ileten bir arkadaşımız. Recep Tayyip Erdoğan, başbakan koltuğunda oturan şahıs, Bekir’in “Gül benim cumhurbaşkanım değil!” sözlerine, “Öyleyse TC vatandaşlığından çek git, istediğin bir ülkede yaşa” yanıtını veriyor! Recep Bey de benim Başbakanım değil, Abdullah Bey de cumhurbaşkanım! Ama resmi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasalarına uygun makam sahibi olabilirler! Onları, Bekir’in, benim ve milyonlarca insanın cumhurbaşkanı ve başbakanı olmaya zorlayacak hiçbir hukuki zorunluluk yok. Olsa bile, insanların cezası neyse çekmeyi göze alıp böyle faşistdespot zorunluluklara uymama hakları da var! Recep Bey’in aklı havsalası bunu almaz. Recep Bey, örneğin bana “Başbakanım de bakiiim!” dese, dilimin ucuna ne gelir ne söylerim, şimdiden bilemem! Ama bu ülkede yasaların üzerinde bir genelgeçer, önce Osmanlılıktan gelme “Devletlum” alışkanlığının hitap tarzı, daha sonra da ırkçılıkTürkçülük kökenli “Ya sev ya terk et” tavrı, ardından, özellikle merkez sağcılarırkçılar ve dinciler ortak korosunun siyasi olarak komünistsosyalistsolculara karşı yıllarca sürdürdükleri “Rusya’ya, Moskova’ya, Çin’e...” söylemleri; ve nihayet, dinci faşist, şeriatçı, kanlı pazarcı, SıvasMadımakçıların “Burası Müslüman toprağı, başkasına yaşam hakkı yok” politikaları ve cinayetleri... Biz bütün bunları yaşayarak bugünlere geldik!... ??? Recep Bey, Bekir’e “Vatandaşlıktan istifa edip başka ülkeye git” derken bir “düşünce sürçmesi” mi yaptı? Evet dersek, geçmişi bilmeyen, balık hafızalı yerine koyarız kendimizi! Bakıyorum bazıları işlerine geldiği için öyle yapıyor! Dil sürçer, ama düşünce sürçmez! Düşünce, bir durumda dile gelir ve bütün çıplaklığıyla ruhunuzun derinliklerinde duran, “aman şimdilik saklı dursun” diye büyük bir çaba ile bastırdığınız gerçek siz’i dışa vurur. Tayyip Erdoğan’ın geçmişini, geldiği siyasi–İslamcı akımı anımsayın... Bu akım, bu ülkeyi siyasal İslam olarak tekleştirme için mücadele veren, sakallışalvarlı, takkeli olarak modern zamanın deccalleri görüntüsünde başladı, bugün ise görünüşte paralı kravatlı ve sizlerden bizlerden biri gibi, sanki biraz daha rafine, ama siyasi misyonunu koltuğu altında taşıyan, bunu da her fırsatta dışa vuran nitelikte... Dikkat edin, Erdoğan sürekli bir laf daha ediyor: “Ilımlı İslam diye tutturdular, İslama hakaret ediyorlar! İslamın ılımlısı falan olmaz, bir tek İslam vardır!..” Erdoğan’ın “ayıp ettiğini” yazacakken bu durumu Bekir’e küfretmek için fırsat bilen Erdoğancı “düşünce sürtükleri”nden rica edelim de “İslamın ılımlısıhakikisi” konusunda bizi aydınlatsınlar! ??? Erdoğan ve şürekâsı, Erdoğan yalakaları, geçmişin “Hadi Moskova’ya”cıları, “Ya sev ya terk etçileri” için bu vatan, hep talanlama, hortumlama aracı oldu. Bugün de bu alabildiğine sürüyor. Erdoğan ve sülalesini düşünün! Adam siyasette sivrildiğınden beri, yürüyor ya kulum!.. Kendisi hakkında “Bu adamı delikten aşağı süpürmeyin, kullanın” denmiş tüm zamanların tek siyasi lideri! Ne yüz kızartıcı, ne utanılacak bir durum! Ama hayır, Erdoğan ve benzerleri, şakşakçıları dahil, “arınmış”, “saf”, “tektip”, “kendisi gibi” bir ülke ve bir topluluk istiyorlar, her zaman! Yüzlerinin kızarması gerektiğini söyleyen tek bir insan kalmasın diye! Bu nedenle sinirlerine dokunan kişi ve düşüncelere her zaman “kapıyı” gösteriyorlar! Ama Bekir hep burada, biz hep burada olacağız! Utanmazlıklara, rezilliklere, ülkeye ve halka düşmanlıklara tanık olarak, tek bir kişi bile kalsak, burada, bu ülkede, bu yurt toprağında olacak ve yaşayacağız! Ya bir ağaç, ya bir orman, ya bir tekir, ya bir kurt ve tilki, ya bir martı biçiminde olsak da... İki elimiz hep yakanızda! ESP’den istifa çağrısı ? İstanbul Haber Servisi Ezilenlerin Sosyalist Platformu, “Türkiye’de Kürt yok, Sünni Kürtler Türkmen, Alevi Kürtler ise Ermeni dönmesi” diye açıklamada bulunan Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nu protesto ederek, istifa etmesini istediler. Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya gelen ESP’liler Halaçoğlu’nun açıklamalarını, Nazi Almanyası uygulamalarına benzettiler. Grup adına açıklamada bulunan Hatice Aydemir, Türkiye’deki Ermeni, Alevi ve Kürt kimliklerinin inkâr edilemeyeceğini belirtti. ve özellikle Alevilerin istifa çağrısında bulunduğu Halaçoğlu, “Sözlerim basın tarafından çarpıtıldı” gerekçesine sığındı. MİYASE İLKNUR Halaçoğlu sorusu ? ANKARA (AA) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu hakkında idari tasarrufta bulunulup bulunulmayacağını sordu. Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Halaçoğlu’nun görev süresinin, 2002’den bu yana her yıl hangi idari ve takdiri gerekçeyle uzatıldığını öğrenmek istedi. Kart, “Halaçoğlu’nun görev süresinin her yıl uzatılması, AKP hükümetlerinin de Halaçoğlu’nun söylem ve politikalarına iştirak ettiği anlamına gelmez mi’’ diye sordu. Türk Tarihi Kurumu’nun başkanları içinde en çok konuşan başkan olarak tarihe geçen Yusuf Halaçoğlu, her konuştuğunda kurumu sıkıntıya sokuyor. Kurum başkanlığına atandığı günden beri bir bilim adamı kimliğinden çok, polemikçi bir siyasi üslup kullanan Halaçoğlu’nun, Ermeni tarihçi Sarafyan’la girdiği polemikten sonra bu kez de Alevileri ve Ermenileri terör örgütleriyle bağlantılıymış gibi gösteren ve aşağılayan bir üslupla konuşması tepkilere neden oldu. Bilim dünyasının ve özellikle Alevilerin istifa çağrısında bulunduğu Halaçoğlu, “Sözlerim basın tarafından çarpıtıldı” gerekçesine sığındı. Halaçoğlu’nun, sözleri basında yer almasından üç gün sonra düzeltme yoluna gitmesi manidar bulunurken, “Ben Kürtlerin Türkmen olduğunu ve Kürt Alevilerin Ermeni dönmesi olduğunu söylemedim. Sadece Kürt Alevilerin yüzde 1’inin Ermeni kökenli olduğunu belirttim” demesi, “O halde istisnai bir durumu neden önemli bir bulguymuş gibi açıkladın” sorusunu akıllara getiriyor. HansLukas Kieser’in “Iskalanan Barış” adlı kitabında yer alan fotoğraflarda Dersimli Aleviler (Solda), Maraşlı bir Alevi dedesi (Sağda). zığ) bağlı Dersim Sancağı’nda bazı Alevilerin Protestanlığa kazandırıldığı bilgileri veriliyor. (Kaynak: Iskalanan BarışHansLukas Kieser, İletişim Yayınları) Halaçoğlu’nun özellikle Ermenilerin Kürt Aleviler arasına karıştığı iddiası ise dayanaksız bir savdan öteye geçmiyor. “Kürt Ulusal Hareketleri ve 15.yy’dan Günümüze ErmeniKürt İlişkileri” kitabının yazarı Garo Sasuni, Kürtlerin ve Ermenilerin hiçbir zaman kaynaşmadıklarını belirtiyor. lı değildir. Tehcirden sonra çoğunluğun Sünnilik yerine Aleviliği seçmesi için de bir neden yok. Ancak belli bir süre Ermeni kimliğini ve inancını korumak amacıyla Alevi köylerine yerleşen ya da sığınan Ermenilerin varlığı da inkâr edilmiyor. Sayıları Sünniliği seçen Ermenilere oranla hayli düşük olan Alevi yerleşim bölgelerindeki Ermeniler, gerçekten belli bir süre isimlerini ve inançlarını muhafaza etmiş, yılar sonra ikrar verip Aleviliğe geçiş yapmışlardır. Çok da eski bir tarih olmayan 1915’ten sonra Alevi köylerine sığınan Ermenilerin ikinci ve üçüncü kuşakları da bugün hâlâ “Boghos’un oğlu, Garo’nun torunu ya da Kevork’un gelini” gibi aile büyüklerinin adıyla anılmaktadır. Tehcire giden Ermeni ailelerin “Bir gün döneriz” umuduyla Alevi köylerindeki komşularına emanet ettikleri çocuk ve yaşlıların durumu farklı. Emanet çocuklar, bir süre sonra evlatlık olarak alınan aileler tarafından isimleri değiştirilmiş ve bir Alevi gibi yetiştirilmiştir. Yukarıda anılan listenin yorumu, aynı zamanda yağmaya katılan, ancak neredeyse hiç denecek kadar az cinayet işleyen ve Çemişgezek vakasında olduğu gibi kurbanları koruyan Dersim Kürtleriyle ilgili bilgiler içermektedir. Çemişgezek 13 Kasım’da yağmalanacaktı, ama Dersim’in Kürt ağalarının üçü Mustafa, Diyap ve Gaki ağalar kasabaya gelip şunları söylediler: “Bu kasaba bizim ticaretimiz açısından çok önemli, eğer kasabayı yağmalarsanız, biz de sizin malınızı yağmalarız.” 1895 yılında, özellikle de 1915 yılında bile Dersim Kürtlerinin eskiden olduğu gibi Ermenileri koruma altına aldıklarını görüyoruz. İsmi verilmeyen, ancak hiç şüphesiz Kızılbaş bir Kürt lideri, 1880 yılında Harput’un kuzeyindeki Til köyünde küçük Protestan cemaatinin üyelerini bir şeyhin talebelerinin saldırısından korumuştur. Tek satır bilgi yok Aleviliğe, özelde de Kürt Aleviliğe geçiş yapan Ermenilerin sayısının kayda değer oranda olmadığı “Kürt Alevileri”nin en çok yaşadığı bölge olarak gösterilen Dersim (Tunceli) bölgesine ilişkin Osmanlı döneminde hazırlanan raporlarda bu konuda tek satır bilgi yer almamasından anlaşılabiliyor. Ayrıca yine bu bölgede Naşit Uluğ, Nazmi Sevgen ve Hasan Reşit Tankut’un yayımlanan incelemelerinde de bu konuya temas edilmiyor. HansLukas Kieser’in “Iskalanan Barış” adlı kitabında büyük ölçüde misyoner raporlarına dayanarak verdiği bilgilerde Dersim Alevilerine ilişkin şu gözlemler aktarılıyor: Akla yatkın değil Osmanlı döneminde Alevilere oranla daha rahat yaşayan, İstanbul’daki hükümette bakanlık düzeyinde temsil edilen ve Berlin Antlaşması’yla ayrıcalıklı bir azınlık statüsü elde eden Ermenilerin, baskılardan en büyük payı alan Aleviliğe geçiş yapması da zaten akla yatkın görünmüyor. 1915 sonrası için de durum pek fark Çelişiyor Basın toplantısında PKK ve TİKKO gibi örgütlerin tabanının Ermeni dönmesi Kürt Alevilerden oluştuğu iddiasının üzerinde ise hiç durmayan Halaçoğlu, 2003 yılında Türk Tarih Kurumu’ndan çıkan ve Hikmet Özdemir, Kemal Çiçek, Ömer Turan, Ramazan Çalık ile hazırladığı “Sürgün ve Göç” adlı kitaptaki bilgi ve yorumlarla çelişiyor. “Sürgün ve Göç” kitabında Ermeni nüfusuna ilişkin Patrikhane kaynaklarının incelendiği 24. sayfada şöyle deniyor: “Patrikhane’nin Vilayeti Sitte hakkında 1912 tarihli nüfus oranları da ilginç bir örnek olarak incelenebilir. Patrikhane, Vilayeti Sitte’de toplam Hıristiyan nüfusu 1.183 bin veya toplam nüfusun yüzde 45.2’si olarak gösterirken nüfusun yüzde 9.7’sini ‘diğer dini gruplar’ olarak adlandırmış ve bunları da Kızılbaş, Zaza, Çarıklı ve Alevi şeklinde sınıflandırarak, bu grupların Müslüman olduğunu gizlemeye çalışmıştır.” 1915’ten sonra tehcir edilmeyip bölgelerinde kalan Ermenilerden büyük bir kısmının baskı görmemek için Müslümanlaşarak toplum içinde eridiği gerçeği birçok bilim adamı tarafından belirtiliyor. Bu durumun hem Sünni hem de Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşandığı ve toplumun çoğunluğunu oluşturmaları nedeniyle Sünni Müslümanlığa dönüşün daha fazla olduğu da yine hem Ermeni hem de Türk tarihçiler tarafından altı çizilerek vurgulanıyor. A levi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Turan Eser ve Federasyon üyeleri, Yusuf Halaçoğlu’nu protesto etmek amacıyla TTK’nin önüne siyah çelenk bıraktılar. (AA) Tıp fakülteleri taşınmıyor ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada, İstanbul Üniversitesi’ne bağlı tıp fakültelerinin Olimpiyat Stadı’nın yanına taşınacağına yönelik basında yer alan haberlerin doğru olmadığı belirtildi. Açıklamada, yapılan yorumların gerçeği yansıtmadığı vurgulanarak “Olimpiyat Köyü yakınındaki arazide donanımlı bir sağlık merkezi oluşturmak arzumuzdur. Söz konusu haberde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme yapıldığı belirtilmiştir. Ancak böyle bir görüşme olmamıştır. ” ifadelerine yer verildi. TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu listeyi açıklamayacağını söyledi Siyah çelenkli protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) mamlanacağı tarihi ise bu yıl sonu ola sözlerini “talihsiz, şanssız, ayrımcı ve Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. rak verdi. Halaçoğlu, araştırmanın Tür bölücü” olarak nitelendirirken “TTK Dr. Yusuf Halaçoğlu, Osmanlı döne kiye’deki aşiretleri, bu aşiretlerin hangi Başkanı Yusuf Halaçoğlu görevinden minde kendini Kürt Alevi gösteren “dön kökene mensup olduğunu ve büyüklü alınmalıdır’’ dedi. me Ermenilerin” sayısının kendisinde ğünü ortaya koyacağını bildirdi. Eser, Halaçoğlu’nun “Ermenilere, Halaçoğlu, terör örgütü PKK’nin ne Alevilere ve Kürtlere yönelik aşağıbulunduğunu, ancak bunu asla açıklamayacağını söyledi. Halaçoğlu’na tepkiler reden üye aldığına dikkat edilmesi ve bu layıcı, küçümseyici, siyasal ve kültüdün de sürerken Alevi Bektaşi Federas nun araştırılması gerektiğini de ifade rel kimlik haklarına müdahale ediederken güvenlik güçleriyle ortak bir ci açıklamalar yaptığını” söyleyerek yonu TTK önüne siyah çelenk bıraktı. TTK Başkanı Halaçoğlu’nun, tehcir çalışmayla terör örgütü başı Abdullah tarihsel konularda araştırma yapan kiden kurtulmak isteyen ve bu nedenle Öcalan’ın kimliğinin de ortaya konabil şilerin somut bir tez sunması halinde bukendini Kürt Alevi olarak gösteren Er mesine yeşil ışık yaktı. Halaçoğlu ayrı nu, bilimsel verilere dayandırması gemeni aileler bulunduğunu ve bugün Kürt ca, Alevilerin yüzde 99’unun Türkmen rektiğini belirtti. olarak bilinen kimi aşiretleHalaçoğlu’nun açıklamarin de 16. yüzyıl kayıtlarına sının “bilimsellikle ilgisi ol? Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri göre Türkmen olarak görünmayan ideolojik bir değerTuran Eser, Halaçoğlu’nun sözlerini “talihsiz, düğünü ifade etmesine teplendirme’’ olduğunu savuşanssız, ayrımcı ve bölücü” olarak nitelendirirken kiler devam ediyor. nan Turan Eser, Halaçoğ“TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu görevinden lu’nun, Anadolu’nun “külHalaçoğlu’nun, elinde kendini Kürt Alevi olarak türel, inançsal ve dinsel zenalınmalıdır’’ dedi. gösteren “dönme Ermeniginliklerini inkâr ederek lerin” listesinin ve sayısıtek tipleştirmeyi öneren bir nın bulunduğunu ancak bunları kesin olduğunu ve Hoca Ahmet Yesevi yolun çaba içinde olduğunu” öne sürdü. Eser, likle açıklamayacağını söylemesi de dan geldiklerini anlatırken, Kürtlerin “Cehaletin tırpanı ile aklı, toplumsal soru işaretleri doğurdu. Bu listeyi açık yüzde 99’a yakınının da Sünni Şafi ol hafızayı ve farklı kültürel kimlikleri lamak zorunda olmadığını savunan Ha duğunu belirtti. biçmeye dönük bu yaklaşım, ayrımcılaçoğlu, bilginin kendisinde saklı kalık, ırkçılık ve kafatasçılık üretir. Bu Alevi ve Bektaşilerden protesto lacağını belirtti. üretimde biz olamayız, olanlara da Alevi Bektaşi Federasyonu ise dün müsaade etmeyiz. Resmi ideolojiden Yaklaşık 10 yıldır yürütülen bir çalışmayla taradıkları Osmanlı tahrir kayıt Halaçoğlu’nu protesto etti. Federasyon beslenen bu değerlendirmeler, Alevilarının çok ilginç sonuçlar ortaya koy üyeleri, TTK önünde basın açıklaması leri, Kürtleri, Ermenileri, Türkleri, duğunu, bunları ilerleyen günlerde de yaparak kurum önüne siyah çelenk bı Sünnileri, gayrimüslimleri, bu ülkenin açıklamaya devam edeceğini söyleyen raktı. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel bütün aydınlık insanlarını üzmüştür.’’ Halaçoğlu, halen süren çalışmanın ta Sekreteri Turan Eser, Halaçoğlu’nun diye konuştu. AÇIKLAMA Bayramoğlu Finans Factoring Hizmetleri A.Ş.’den yapılan açıklamada, AKS Anadolu Konut San. A.Ş. ile herhangi bir bağlantılarının olmadığı belirtildi. Açıklamada, “Söz konusu müştekiler ve şüpheli AKS Anadolu Konut San. A.Ş. arasındaki hukuki sorunla doğrudan ve dolayısı ile bir bağlantımız olmadığı gibi bu kişi ve kurumlara herhangi bir taahhüdümüz de yayınlarda belirtildiği gibi bulunmamaktadır. Hatta en küçük bir organik bağımızın dahi olmadığı ileride görülecektir’’ denildi. obursali?cumhuriyet.com.tr Avrupa yakasında elektrik kesintisi ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yarın bazı semtlerde elektrik kesintisi uygulanacak. Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ’den (BEDAŞ) yapılan açıklamaya göre, Bakırköy ve Sarıyer’de yer altı kablolarının servise alınması, bakım ve onarım ile İETT metro inşaat çalışmaları nedeniyle kesinti uygulanacak. 24 Ağustos’ta elektrik alamayacak bazı semtler şöyle: Bakırköy bölgesinde Veliefendi Mahallesi, Yeşiltepe Mahallesi, 74 Sokak 117 ve 119 numaralar, 24/3 Sokak 3, 5, 7, 9 ve 11 numaralar ile Ayazağa Köyü Oyak Sitesi’nin tamamı. Kaynaklar doğrulamıyor Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde gerek tehcir öncesi gerekse tehcir sonrası AleviErmeni ilişkilerinin sıcaklığını koruduğu, Alevi ve Ermeni kaynaklarında yer alıyor. Ancak bu kaynakların hiçbirinde Alevi bölgelerinde Ermenilerin kitlesel bir şekilde inanç değiştirdiği ve Alevileştiği bilgisine rastlanmıyor. Hatta tam tersine 1915 öncesinde Protestan Ermeniliği yaymak üzere Sıvas, Harput, Maraş, Sıvas ve Malatya’da çalışmalar yapan ABD’li misyonerlerin özellikle Sıvas’ın Divriği, Malatya’nın Arapkir ve o dönemde Harput’a (Ela Nijerya’da büyü terörü ? LAGOS (AA) Nijerya’da büyü yapmak için insan organı arayan büyücüler, bir kadını paramparça ederken iki kızı ağır yaraladı. Benue eyaletinin Oju bölgesi polis yetkilileri, kadının kulaklarının ve ellerinin kesildiğini, midesinin yarıldığını, kalbi ve vajinasının çıkarıldığını bildirdiler. Kadının yanındaki iki kızda da derin bıçak yaraları bulunduğu, kızların saldırıdan canlarını kurtardıkları belirtildi. CUMHURİYET 06 K