Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN Prof. Özbudun başkanlığındaki hukukçuların hazırladığı anayasa paketi Erdoğan’a sunuldu Gül ‘Tarafsız’ Olabilir mi? Önümüzdeki hafta, Abdullah Gül Çankaya’ya çıkacak ve Türkiye’de gergin dönem ister istemez başlayacak. Böyle bir gerginliğin yaşanmaması tabii ki çok daha iyi olurdu. Abdullah Gül, gerginliği önlemek, bütün kesimlere şirin görünebilmek için birbiri ardına açıklamalar yapıyor. Yeni cumhurbaşkanı acaba bu açıklamaları doğrultusunda davranabilir mi? Bir hususu iyi görmek zorundayız. Sayın Gül’ün eşi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni laiklik uygulaması yüzünden AİHM’de dava etmiş bir kişidir. Sayın Gül, kızının diploma töreni sırasındaki gösteriyle siyasal simge türban konusundaki tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığını bir kez daha ilan etmek gereğini duymuş, Milli Görüş çizgisinde bir politikacı olarak Çankaya’ya çıkmaktadır. AKP bu niteliklere sahip bir kişiyi aday göstererek tavrının uzlaşmadan yana olmadığını açıklıkla gözler önüne serdi. Bu durumda kimse sorunsuz bir dönem yaşayacağımızı düşünmesin. İstanbul Işık Üniversitesi Rektörü, siyaset bilimci, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu pazartesi günkü Vatan’da yayımlanan söyleşisinde bu gerçeğin altını çiziyor ve “Abdullah Gül ya kendisini seçenlerle sorun yaşar ya da reddedenlerle” diyordu. ??? AKP her ne kadar Milli Görüş gömleğini çıkardığını ileri sürüyorsa da, kendisine oy veren seçmenin yüzde 85’i, kadınların mayo ile denize girmelerinin bile günah olduğunu düşünen bir kitlenin temsilcisi konumundadır. Kuşkusuz laik düzende, insanların böyle düşünme özgürlükleri vardır ve devlet böyle düşünenler ile düşünmeyenler arasında taraf olmak durumunda değildir. Ama nereye kadar? Bu düşünce, kişinin kendi inancı olarak kaldığı sürece, kimsenin karışmaya hakkı yoktur ve olamaz da. Ancak bu düşünce, karşısındakini de kendi gibi davranmaya zorladığı zaman, laik devlet artık tarafsız kalamaz ve onlar gibi düşünmeyenlerin özgürlüklerini korumak için harekete geçer. İşin bam teli burada. Laik devlet, inançlar karşısında tarafsızdır. Hiçbirine öbüründen daha yakın veya uzak durmaz, duramaz. Kimi ülkelerde “nötralite” (tarafsızlık) diye adlandırılan bu ilke laikliğin pasif tanımını gösterir. Bu ilke laikliğin zorunlu koşuludur, ama yeterli değildir. Laik devlet, inançlar, yasaları çiğnememek kaydıyla davranışlar veya yaşam biçimleri tehdit altında olduğu zaman, artık taraf olmak ve tehdit edilen kişinin haklarını korumak üzere yaptırım uygulamak zorundadır. Bu da laikliğin aktif tanımıdır. Sonuna kadar tarafsız ve edilgen bir laiklik düşünülemez. ??? Kimileri bu görüşü “laikçilik”, kimileri de “Kemalist dayatmacılık” olarak nitelemektedirler. Haksızdırlar. Birçok demokratik ülkenin mahkeme kararlarında olduğu gibi, AİHM kararlarında da bu görüş egemendir. Nitekim Hayrünnisa Hanım da, TC aleyhine açtığı türban davasından, mahkemenin bu tutumu belli olduğu için, kaybedeceğini görerek vazgeçmiştir. Önümüzdeki günlerde Türkiye’de zaten var olan bir eğilimin güçlenmekte olduğunu göreceğiz. Bu mahalle ya da çevre baskısıdır. Bu gerçek Şerif Mardin tarafından da dile getirilmiştir. Bu durumda, devlet kadrolarını Milli Görüşçü kişilerle doldurmuş olan iktidarın kendisinin herhangi bir baskı uygulamasına gerek kalmayacak, devletin yalnızca, baskı karşısında müdahalede bulunmadan görünüşte tarafsız kalması bile laik rejimin yara alıp yerle bir olmasına yetecektir. Böyle bir durumda, acaba Çankaya’da oturan Gül ağırlığını laik rejimden yana koyarak gerekli uyarı görevini yerine getirebilecek midir? Sanırım Gül’ün geçmişteki tavrı, gelecektekinin ne olacağını açıklıkla ortaya koymaya yeter. Bu gerçeği görmezden gelirsek yanılgı kaçınılmazdır. Son bir nokta: Hayrünnisa Hanım’ın türban modelinin modernleşmesi tartışmasının bizatihi kendisi bile 2007 Türkiyesi’nin ne durumda olduğunu anlatmaya yeter bir garabettir. Egemenliğe ‘yetki’ rötuşu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, yeni anayasa için hazırlıklara başladı. Akademisyenlerce hazırlanan taslak eylül ayında parti içinde oluşturulacak komisyonda incelemeye alınacak. Akademisyenlerce hazırlanan taslakta, cumhurbaşkanının yetkilerinin daraltılması, YÖK’ün kaldırılarak yerine “Üniversitelerarası Koordinasyon Kurulu” oluşturulması öngörüldü. “Türk milleti, egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanır” hükmünde yer alan “yetkili organlar” ibaresi yerine “yasama, yürütme ve yargı organları” ifadesinin konulması önerilen taslakta, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin egemenliğin üstünde olduğuna ilişkin bir hüküm de konulma ? AKP’nin anayasa taslağında YÖK kaldırılarak yerine “Üniversitelerarası Koordinasyon Kurulu” oluşturulması öngörülüyor. Cumhurbaşkanının yetkilerini daraltan anayasa taslağında, “Türk milleti, egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanır” hükmünde yer alan “yetkili organlar” ibaresi yerine “yasama, yürütme ve yargı organları” ifadesinin konulması öneriliyor. sı istendi. Prof. Dr. Ergün Özbudun başkanlığındaki 6 anayasa hukukçusunun hazırladığı 140 maddelik anayasa paketi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunuldu. Erdoğan, 1 Eylül’den itibaren parti içinde taslağı incelemek üzere bir komisyon oluşturacak. Akademisyenlerce hazırlanan taslakta şu önerilere yer verildi: ? Anayasanın ilk 4 maddesi aynen korunacak. Anayasanın “Egemenlik” başlıklı 6. maddesinde yer alan “Türk milleti, egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır” hükmü değiştirilerek, “Yetkili organlar” yerine “yasama, yürütme ve yargı organları eliyle” ifadesinin konulması önerildi. Aynı maddeye, “Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler istisnadır” hükmü eklenecek. ?“Türk vatandaşlığı” tanımı yeniden yapılacak. “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ifadesi yerine “Türkiye’de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese Türk denir” hükmü getirilecek. ? Anayasanın “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24. maddesi yeniden düzenlenecek. “Kimse, ibarede, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz” hükmü korunurken, “Dini inanç ve kanaatlerini değiş tirenler hiçbir şekilde kınanamaz ve suçlanamaz” hükmü eklenecek. ? YÖK kaldırılarak yerine “Üniversitelerarası Koordinasyon Kurulu” oluşturulacak. Rektörler üniversitelerce seçilecek, öğretim üyelerinin disiplin işlemlerinde üniversiteler yetkili olacak. ? Cumhurbaşkanının yetkileri daraltılacak. Cumhurbaşkanının atama yetkisinin büyük bölümü hükümete devredilecek. Cumhurbaşkanlığı sembolik hale getirilecek. ? Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değiştirilecek. Üye sayısı 17’ye çıkarılırken, 8 üye Meclis tarafından 9 üye de Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay üyeleri arasından seçilecek. ?Adalet Bakanı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan çıkarılacak. S IRADA ERDOĞAN VAR Sezer yüksek yargıya veda etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dün yüksek yargı organlarının başkanları ile Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) veda ziyaretinde bulundu. Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ise yarın Başbakanlık’ta ziyaret edecek. Sezer dün ilk olarak sivil plakalı bir araçla TBB Genel Merkezi’ne gitti. TBB Başkanı Özdemir Özok ve TBB yönetim kurulu üyeleri, Cumhurbaşkanı Sezer’i kapıda karşıladı. Sezer, binadan ayrılırken, TBB’nin kuruluşundan bu yana fotoğraflarının yer aldığı sergiyi de gezdi. Sezer’in ayrılmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özok, görüşmede, geçen süre içerisinde Türkiye’deki duruşu, laik, demokratik ve hukuka bağlı tavrı nedeniyle Cumhurbaşkanı Sezer’e teşekkür ettiklerini ifade eden Özok, Sezer’e yeni yaşamında sağlıklı bir yaşam dilediklerini söyledi. Sezer daha sonra, Askeri Yargıtay Başkanı Tuğgeneral Ahmet Alkış ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Tuğgeneral Turgut Arıbal’a veda ziyaretlerinde bulundu. Cumhurbaşkanı buradan da, Danıştay’a geçerek, Başkan Sumru Çörtoğlu ile bir araya geldi. Yaklaşık 30 dakika süren görüşmenin ardından Sezer, çıkışta gazetecilerin “Devir teslim ne zaman” sorusu üzerine, “Bilmiyorum, seçime göre’’ dedi. Sezer daha sonra, Yargıtay Başkanı Osman Arslan’a veda ziyaretinde bulundu. Z Sezer’in son durağı ise Anayasa Mahkemesi oldu. Sezer, Başkan Vekili Haşim Kılıç ile yaklaşık 30 dakika görüştü. Ziyaret ile ilgili soruları yanıtlayan Başkan Vekili Kılıç, “Cumhurbaşkanımız, ‘Allah’a ısmarladık’ demek için geldi. Çayımızı içti ve gitti’’ dedi. Sezer, yarın saat 11.20’de Erdoğan’ı ziyaret edecek. Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki törene gazetemiz çalışanları, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı, CHP ve Çankaya Belediyesi yöneticileri ile gençler ve yurttaşlar katıldı. (Fotoğraf: SELDA GÜNEYSU) B AKP’li başkan tekel bayilerine savaş açtı İTLİSGÜROYMAK ? Güroymak’ın AKP’li belediye yöneticileri önce sözlü olarak uyardıkları tekel bayilerini “ikna” edemeyince bölgede yapılan camiyi gerekçe göstererek işyerlerini kapatma kararı aldı. GÜLŞAH DURAK 65. doğum gününde gömütü başında anıldı Mumcu uyarmıştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uğradığı bombalı saldırı sonucu 1993 yılında aramızdan ayrılan gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, 65. doğum gününde, Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında düzenlenen törenle anıldı. Törene, gazetemiz çalışanları, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı yöneticileri, CHP Ankara İl Başkanı Yaşar Çatak, CHP Mamak İlçe Başkanı Veli Gündüz Şahin, CHP Altındağ İlçe Başkanı Ümit Buğdaycı, CHP İl Sekreteri Sait Beyhan Çıngı, Çankaya Belediyesi Başkan Vekili Mahmut İspir, Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcıları Duran Yönel ve Bedia Söylemez ile gençler ve yurttaşlar katıldı. üçgenindeki karşılıklı ilişkiyi delilleriyle ortaya koyan ilk kişiydi. Mumcu, tarikat, siyaset yapılanması içinde olanların, adım adım iktidarı ele geçirme yolunda yürüdüklerini gözler önüne sermiş ve bizleri olacaklar konusunda uyarmıştı. Kitaplarında, siyaset maskeli din ticaretinin bugünkü fotoğraflarını sergiledi” dedi. ‘Atatürkçülük devrimcilik demektir’ Mumcu’nun hiçbir zaman topluma gerici ve karanlık güçlerin, laik ve Atatürk düşmanlarının yön vermesine izin vermediğine işaret eden Tüleylioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uğur Mumcu, 6 Ocak 1981 tarihli yazısında şunları söylüyordu: ‘Atatürkçülük bağımsızlık demektir, Atatürkçülük devrimcilik demektir. Kurtuluş Savaşımızın ve ulusal devrimlerimizin önderi Mustafa Kemal, bugünkü emperyalist ilişkileri daha o günden görmekteydi... Unutturulan, unutturulmak istenen Atatürk ve Atatürkçülük budur.’ Ona göre gazetecilik, bağımsız olma, nesnellik, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmama, araştırmacılık, kamuoyunun aynası olma gibi yadsınamaz evrensel değerleri içeriyordu.” Daha sonra sanatçı Çetin Gül, Mumcu için şiirler okurken, yurttaşlar Mumcu’nun gömütüne karanfiller bıraktı. ‘Halkın çıkarı için savaştı’ Tören, Uğur Mumcu ile suikastlarda yaşamını yitiren tüm gazeteciler anısına düzenlenen bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. um:ag Yayın Yönetmeni Orhan Tüleylioğlu yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu Uğur Mumcu’nun, antiemperyalist, devrimci ve toplumcu bir gazeteci olduğuna vurgu yaptı. Mumcu’nun daima halkın çıkarları, hak ve hukuku için savaştığını belirten Tüleylioğlu, “Uğur Mumcu, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ve terör asirmen?cumhuriyet.com.tr ‘SANDIKTA OYNAMA’ İDDİASI CHP sonuçları incelemeye aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ilan ettiği seçim sonuçları ile sandık başı tutanaklarının karşılaştırma kararı aldı. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baykal, cumhurbaşkanı seçimi sürecine yönelik görüşlerini yineledi. Seçim sonuçlarının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi amacıyla başlatılan çalışmanın gündeme geldiği toplantıda, YSK’nin ilan ettiği seçim sonuçları ile sandık başı tutanaklarının karşılaştırılması için parti örgütlerine verilen talimat çerçevesinde, genel merkeze ulaştırılan bazı değerlendirmeler de ele alındı. Toplantıda, karşılaştırmalarda “bazı yerlerde ilan edilen sonuçla, sandık başı tutanakları arasında farklılıklar bulunduğundan” söz edilirken “anlamlı ve önemli sonuçlara varılması durumunda bunun hem kamuoyuyla paylaşılması hem de YSK’ye gerekli itirazların yapılması” kararlaştırıldı. Bu arada, CHP’nin olağan kurultay takvimine yönelik çalışmaların sürdürüldüğü ve önümüzdeki günlerde takvimin netleştirileceği de belirtildi. CHP lideri Baykal’ın, parti örgütleriyle temaslarda bulunmak üzere yarın Eskişehir’e, cumartesi günü Bursa’ya ve pazar günü de İstanbul’a gideceği kaydedildi. Bitlis’in Güroymak ilçesindeki iki Tekel bayii de AKP’li belediyenin baskısıyla kapatılıyor. Daha önceki belediye yönetiminden ruhsat alan Tekel bayileri önce sözlü olarak “İçki içmek haramdır” diye uyarıldı, ardından da “kent estetiğini” bozduklarına karar verildi. Bayilerden biri kapatılırken, diğerinin de kısa sürede kaldırılacağı belirtildi. Yaklaşık 30 bin nüfuslu Güroymak’ta yaşayan Zahir Tekin ile Şemsettin Çetin, 28 Mart 2004’te yapılan yerel seçimler öncesinde DEHAP’lı belediyeden aldıkları ruhsatla iki ayrı Tekel bayii açtı. Ancak seçimler sonrasında AKP’li Hüseyin Mutlu’nun belediye başkanı seçilmesiyle birlikte Tekin ve Çetin önce sözlü olarak uyarıldılar. Ardından 2004 yılı Mayıs ayında belediye encümeni kararıyla bayiler kaçak oldukları iddiasıyla kapatıldı. Kararda, “Büfelerin kaçak yapıldığı, dolayısıyla çevre sağlığını bozduğu, çevre sakinlerini rahatsız etmekle gayri ahlaki örf ve adaplara uygun olmayan bir şekilde faaliyette bulunduğu” ifadelerine yer verildi. Tekin ile Çetin ise kararın iptali istemiyle Van Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemenin yürütmeyi durdur ma kararı vermesiyle bayiler faaliyetlerine devam etti. Bunun üzerine belediye, bayilere yaklaşık 15 metre yakında cami inşaatına başladı. Bu kez de bayi sahipleri, ibadet yerine yakın alanda içki satışı yapılamayacağı uyarılarıyla karşılaştılar. Son olarak da Şemsettin Çetin’in büfesi, “kent estetiğini” bozduğu gerekçesiyle kaldırıldı. Zahir Tekin’in büfesinin de kısa sürede kaldırılacağı, böylelikle kentte içki satan bir yerin kalmayacağı belirtildi. İki bayi sahibi de yeniden mahkemeye başvurmaya hazırlanırken Çetin, büfeyi kaldırması için yapılan bildirimin de usulsüz olduğunu savundu. Diğer bayi sahibi Zahir Tekin de Güroymak’ta içki satışlarının yüksek olduğuna dikkat çekerek “Halk içkiye karşı değil, ama bunlar şıh olduklarını söyleyerek satışı engellemek istiyorlar” diye konuştu. AKP’li Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu ise kendisinin içki içmediğini, ancak içenlere de karışmadığını savunarak şunları söyledi: “Bu bayiler cami inşaatının çok yakınında. Cami inşaatına başladığımızda, önünde bulunan bütün kulübeleri kaldırmaya başladık. Sadece Tekel bayilerini değil, taksi durağını, belediye otobüs durağını da kaldırdık.” İzmir 2. Bölge’deki 20 sandıkta AKP lehinde, CHP ve MHP aleyhinde oynamalar yapıldığı iddia edildi Seçim usülsüzlüğü iddiaları artıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İzmir 2. Bölge’deki 20 sandıkta seçimlere hile karıştırılarak AKP’nin oylarının fazla gösterildiği, CHP ve MHP’nin oylarının ise düşürüldüğü ileri sürüldü. YSK Başkanı Muammer Aydın ise kendilerine bu yönde bir başvuru olmadığını, bu nedenle bir inceleme yapmadıklarını belirtti. İzmir 2. Bölge’deki 20 sandık tutanağının tümünde AKP lehinde, CHP ve MHP aleyhinde oynamalar yapıldığı belirtildi. İddialar dün Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer’in köşesinde de yer aldı. Buna göre, 18 sandıkta AKP’nin oy toplamı gerçekte 681 iken YSK’nin bilgisayarındaki rakamın 1153 olarak gözüktüğü kaydedildi. CHP’nin oylarında ? 18 sandıkta AKP’nin oy toplamı gerçekte 681 iken YSK’nin bilgisayarındaki rakamın 1153 olarak gözüktüğü belirtildi. CHP’nin oylarında değişiklik yapıldığı görülen 11 sandıkta ise CHP’nin gerçek oyu 1818 iken YSK’nin bilgisayar sonuçlarında bu rakamın 844 olduğu ileri sürüldü. değişiklik yapıldığı görülen 11 sandıkta ise CHP’nin gerçek oyu 1818 iken YSK’nin bilgisayar sonuçlarında bu rakamın 844 olduğu, CHP’nin 974 oyunun düşürüldüğü belirtildi. MHP’nin ise 11 sandıktaki toplam 362 oyunun 210’a indirildiği kaydedildi. MHP İzmir İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İzmir’deki 41 sandıkta AKP’ye 1397 oyun fazla yazıldığını, MHP’nin 290, CHP’nin ise 847 oyunun eksiltildiğini açıkladı. Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer’in dünkü köşesinde yer alan ikinci belgede ise İzmir 2. Bölge’deki sonuçlara ilişkin şu bilgiler verildi: 2044 No’lu sandık: AKP 19’dan 55’e çıkarılmış. 2110 No’lu sandık: AKP 34’ten 57’ye çıkarılmış, CHP 141’den 123’e düşürülmüş. 2199 No’lu sandık: AKP 72’den 127’ye çıkarılmış, CHP 125’ten 10’a düşürülmüş. 2233 No’lu sandık: AKP 17’den 101’e çıkarılmış, CHP 185’ten 77’ye düşürülmüş. 2282 No’lu sandık: AKP 17’den 118’e çıkarılmış, CHP 185’ten 90’a, MHP 32’den 21’e düşürülmüş. 2290 No’lu sandık: AKP 59’dan 69’a çıkarılmış, CHP 143’ten 111’e, MHP 34’ten 30’a düşürülmüş. 2293 No’lu sandık: AKP 17’den 90’a çıkarılmış, CHP 183’ten 108’e düşürülmüş. 2297 No’lu sandık: AKP 50’den 78’e çıkarılmış; CHP 148’den 101’e düşürülmüş. 2345 No’lu sandık: MHP 42’den 4’e düşürülmüş. 2353 No’lu sandık: AKP 27’den 145’e çıkarılmış, CHP 164’ten 42’ye, MHP 22’den 16’ya düşürülmüş. 2359 No’lu sandık: AKP 68’den 105’e çıkarılmış. 2362 No’lu sandık: AKP 28’den 56’ya çıkarılmış, CHP 192’den 39’a, MHP 27’den 22’ye düşürülmüş. 2365 No’lu sandık: AKP 38’den 64’e çıkarılmış, CHP 175’ten 94’e, MHP 25’ten 13’e düşürülmüş. 2373 No’lu sandık: MHP 46’dan 10’a düşürülmüş. 2396 No’lu sandık: AKP 23’ten 134’e çıkarılmış, CHP 167’den 56’ya düşürülmüş. 3086 No’lu sandık: AKP 117’den 126’ya çıkarılmış, MHP 28’den 25’e düşürülmüş. 3109 No’lu sandık: AKP 135’ten 150’ye çıkarılmış, MHP 38’den 30’a düşürülmüş. 3182 No’lu sandık: AKP 92’den 162’ye çıkarılmış, MHP 33’ten 23’e düşürülmüş. 3195 No’lu sandık: AKP 66’dan 68’e çıkarılmış, CHP 110’dan 108’e düşürülmüş. 3269 No’lu sandık: AKP 102’den 150’ye çıkarılmış, MHP 35’ten 17’ye düşürülmüş. CUMHURİYET 04 K