19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr ‘Kafkasya’da Ortak Geleceğimiz’ konulu Kars Kent Kurultayı’nın kitabı yayımlandı 15 ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Kars’ın ‘Uygarlık Belgeseli’ ANADOLU’NUN KAFKASYA’YLA BULUŞTUĞU KENT İki Yazının Düşündürdükleri... Cumhuriyet’te peş peşe çıkan iki yazı, ‘bugün’ü ‘dün’ temelinde değerlendirebilme bağlamında önemli ipuçları içeriyor. 20 Ağustos Pazartesi günkü gazetenin “Nereden Nereye?” başlıklı başyazısında, Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in 22 Temmuz seçimlerinin sonuçlarına ilişkin ve 56 ilde gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları şöyle özetlenmiş: “Birkaç noktada bulgular şöyle: Yüzde 60’a varan çoğunluk cumhurbaşkanının dindar olmasını önemli buluyor. AKP seçmeninin yüzde 83’ü bir kadının plajda mayo ile dolaşmasını günah sayıyor. Yine AKP seçmenlerine göre dünyayı algılamak için din kitapları bilimsel kitaplardan önemli ve din ile dünya işleri birbirinden ayrılamaz…” Aynı yazıda, birkaç satır sonra, şöyle bir soru ile karşılaşıyoruz: “Peki, bu noktaya nasıl geldik?” – ve soruyu izleyen, yanıt niteliğinde bir saptama: “Her şeyden önce şu gerçeği algılamak gerekir: Türkiye’de kişi başına düşen eğitim süresi 3.5 yıldır.” Yani, 19. yüzyılın ilk çeyreğinde bir imparatorluğun yıkıntıları üzerine, aklı ve bilimi rehber edinmesi öngörülen Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa eden bir toplumdan, 21. yüzyılda büyük çoğunluğu eğitim özürlü, okuma özürlü ve bu özürlerin doğal sonucu olarak, düşünme özürlü bir topluma! Tarihin şaşmaz gerçeğidir: Gerçek anlamda ilerleme, inançlardan düşünceye uzanan yolların başarıyla aşılmasından, zihinsel seçme süreçlerinin en geniş anlamda eğitim yoluyla alışkanlığa dönüşmesinden sonra söz konusu olabilir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk toplumu için öngörmüş olduğu “çağdaş uygarlık düzeyini yakalama” hedefi de ancak böyle bir alışkanlıkla varılabilecek bir hedeftir. Bu noktaya nasıl mı geldik? Bundan 84 yıl önce kurulan Cumhuriyetin hem ayakta kalabilmesi, hem de artan bir hızla çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmesi amacıyla alınmış tüm önlemleri zaman içerisinde etkisiz kılarak, kişi başına düşen eğitim süresinin 3.5 yıl gibi hazin bir orana saplanmaması, eğitimin bütün ülkeye yayılması için açılan Köy Enstitülerini kapatarak, bütün uygar toplumların temel taşlarından biri olan laiklik ilkesini, ‘laik olmayan cumhurbaşkanı’ arayışlarına saplanacak kadar sapkınlaştırarak, ve nihayet, bütün bunlar karşısında tek sergileyebildiği tutum “gaflet” olan, bir yanıyla evlere şenlik, öteki yanıyla da her toplum için ancak yüz karası olabilecek bir “aydın”(!) kesimi yetiştirerek! Tam da bu noktada, Prof. Dr. Ayşegül Yüksel’in yukarıda alıntıladığım makaleden bir gün sonra, 21 Ağustos Salı günü çıkan “Kültür Etkinliklerine Nasıl Sırt Çevirdik?” başlıklı, yakın kültür tarihimize değerli bir kaynak olma bakımından örnek sayılabilecek yazısı, sanki ilk yazıyı kaldığı yerden sürdürmüş. Ayşegül Yüksel, 12 Eylül ile birlikte ‘son darbe’yi nasıl yediğimizi şöyle anlatmış: “1990’lı yıllarda sık sık ‘birey’ olmaktan söz ediliyor, otoriter toplum yapımızın gençlere kendilerini ‘ifade etme’ şansı vermediğinden yakınılıyordu. Artık anne ve babalar, çocuklarının ‘terbiyesizlik’lerini bile ‘bireyce davranış’ sayıyor, onlara hiçbir koşulda ‘altta kalmama’yı öğretiyorlardı. İnsanın kendini ‘ifade etmesi’ için önce söylenmeye değer bir şeyler öğrenmesi gerektiği; dahası, düşünmeyi öğrenmemişseniz ‘düşünce özgürlüğü’ne sahip olamayacağınız gerçeği çoğunluğun umurunda değildi. ‘Demokrasi var’ diyen ‘ağzına geleni söyler’ oldu. Bilgi dediğin ise ‘çoktan seçmeli’ bir ‘kodlama dizgesi’nin bir parçasıydı yalnızca. Üstelik bilgi ‘bilgisayar’ yoluyla kolayca edinilebiliyordu artık. Ya kültür ve sanat? Karın doyurmuyordu ki…” Evet, çağdaş uygarlık düzeyine erişmeyi hedefleyen bir cumhuriyetin kuruluşundan 84 yıl sonra yolumuz “Üzerine konuşulamayan konusunda susmalı” diyen bir Wittgenstein’ın, “Özgürlük, öğrenilmesi gereken bir şeydir” demiş olan bir Adorno’nun artık çok uzağına düşmüştü. ‘Konuşan toplum olma’ niyetimizde de çok aceleci davrandığımızdan, gelişmemizin bir noktasında ‘geveze toplum’a dönüştüğümüzün bilincine pek varamamıştık! Ayşegül Yüksel’in yazısının sonunda dediği gibi: “Bugünlere rastlantı sonucu getirilmedik…” [email protected] 1 “Tarih ve arkeolojiyi sevmemde etken olan ve en güzel gençlik yıllarımın geçtiği anıtsal Kars Kalesi’ne…” Bu “ithaf”, tarih sevdalısı dostlarımızın tahmin edebileceği gibi Prof. Dr. Oktay Belli’ye ait… “Memleketi”ne olan tutkusunu bilenler, kitabını kişilere değil de bir “yapı”ya adamış olmasına şaşırmayacaklardır. Çünkü hem Kars Kalesi, hem de Oktay Belli, öylesine birbirlerini tamamlıyorlar ki karşılıklı “gönül ilişkisi”ni sezebilmek için her ikisinin de görmüş geçirmiş yüzlerine bakmak yeterli. Kaleye baktığınızda, çağların özverili kahramanlıklarıyla birlikte destansı “çile”sini de fark edersiniz. Nitekim Evliya Çelebi de Anadolu’nun en doğusundaki bu “uygarlıklar bekçisi” için 1647’deki ziyaretinde demiş ki; “Kars Kalesi, Anadolu’yu İran’a karşı koruyan bir ‘serhat kalkanı’ gibidir…” Oktay Belli’nin de özellikle o hep gülümseyen gözlerine baktığınızda, size anlattıklarının ardındaki “anlatılamaz vefasızlıklar”a karşı, alçakgönüllü aldırmazlığını da hissedersiniz. 30 yılın geride kaldığı Doğu Anadolu araştırmalarındaki nice sevinçlerin, nice hüzünlerle birlikte yaşandığı; neredeyse “Urartu” kadar sağlam bir bilimsel irade. İşte böylesine bir buluşmayı, “İki Bin Yıllık Kale ve Kent: Adı Kars” adlı makalesinde de sürdüren Belli’nin, memleketine hizmetindeki son ürünlerden biri de yeni derlediği “Kars Kitabı”. Daha doğrusu, 2426 Eylül 2004’te Kars Belediyesi’nce düzenlenen 2. Kent Kurultayı’nın adeta bir “Kafkasya Ansiklopedisi”ne dönüşen bildiriler kitabı. MUTLARIN KURULTAYI İlki 2001’de “Kafkas İstikrar Paktı’na Doğru” temasıyla düzenlenen kurultayın Kars Kalesi eteklerindeki Osmanlı kent dokusunun izlerini taşıyan eski evler (1). Geçen yıla kadar belediye binası olarak kullanılan, Baltık mimarisindeki Ruslardan kalma taş yapı. Arkada görünen kilise 1950’lerde yıkıldı (2). Kars’ın yerel oyunları ve giysileri, Kafkas kültürünü yansıtır (3). Cengiz Şıklı’nın bildirdiğine göre, Azat Köyü yakınlarındaki kaya üstü resimlerden bazıları, havaalanı pistindeki onarım işini üstlenen firmanın sit alanında kurduğu “mıcır şantiyesi”ne kurban edildi. İşte bu belgelerle birlikte çok sayıda araştırmanın yer aldığı 400 sayfalık kitap, “Kars, Ardahan, Iğdır Kalkınma Vakfı”nın da desteğiyle Kars Belediyesi’nce yayımlandı. Özellikle Yıldırım Öztürkkan ve Dr. Ertuğrul Erdem’in resim arşivlerinden bezenen kitabın “rehber” niteliğine gereken önemin verileceğini umarak; sözü yine Oktay Belli’nin şu “Kars adı” merakına getirelim.. Her kentimiz gibi Kars’ın adıyla ilgili tahminler de öncelikle “benzetme”lere dayanıyor. Örneğin yaygın bir görüş, “Karsaklar” denen bir Türk boyundan geldiğini savunuyor. Urartular’dan önce bu bölgenin adı “Diauehi Ülkesi”ymiş. MÖ 12. yüzyıla ait Assur’un çiviyazılı belgelerinde “Daiaeni”, MÖ 9. yüzyıldaki Urartu belgelerinde ise “Diauehi” denmiş. Amasyalı coğrafyacı Strabon (MÖ 64/MS 19) ise “Corzene” olarak tanımlarken, bugünküne en yakın “Charsa” adı, MS 2. yüzyılın ünlü yazarı Ptolemaios’un Coğrafya Kılavuzu’nda görülüyor. Bizans tarihçisi Propyhrogonetus’un yazılarında da nihayet “Kars” şeklinde geçiyor. ARMON’CUNUN DİLEĞİ Kurultay kitabına göz atarken, Kars’taki “Cumhuriyet dönemi”ne sanatıyla imza atan emektar “garmon” (akordeon) sanatçısı Celal Baydak aramasın mı? Azeri tiyatrosunun Karslı ustası Settar Güldür’ün 1960’larda sahneye koyup başrolünü oynadığı ünlü “Meşhedi İbad” operetindeki beraberlikleri anarken, aynı yıllarda kadınların “en az masraf”la diktikleri elbiseleriyle katıldıkları “kıyafet yarışmaları” aklına gelivermiş. Sinemalarıyla, balolarıyla, hatta edebiyat ve şiir günleriyle geride kalan o unutulmaz yıllar için Celal Baydak diyor ki: “Kars’ın bugün büyük kentlerde bile olmayan zenginlikteki çağdaş kültür ve sanat yaşamı da kitaplaşmalı...” Bakalım, koca müzisyenin bu dileği için de kimler kolları sıvayacak? ‘DİAUEHİ’DEN ‘CHARSA’YA… 2 3 2004 buluşması, “Kafkasya’da Ortak Geleceğimiz” içindi. Kars’ın bu “umut”lu gelecekteki kültür, bilim ve ticaret merkezi olma hedefini ise şöyle vurgulamıştık; “Kars, Anadolu’daki Kafkasya olduğu kadar, Kafkasya’daki Anadolu’dur. Bu komşu dünyaların ortak değerlerini, bir barış, dostluk ve işbirliği merkezi işleviyle kucaklamaya adaydır.” İşte bu tarihsel adaylığın geçmiş değerlerle beslenmesi için Kars’taki özgün mimariyi de yaşatacak bir imar anlayışı benimsendi. Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, gerçek kalkınmanın ancak “kimlikli gelişme”yle mümkün kılınabileceğini vurgulayarak tarihsel dokunun ve eski yapıların en değerli hazineler olarak gözetileceğini belirtiyordu. Bu kararlılık içindeki kurultayda, kentle ilgili “tarihsel tanıklıklar”a verilen örnekler de çok çarpıcıydı. İngiliz gezgin ve ressam Robert Ker Porter, 1819’daki gözlemlerinde bakın ne yazmış: “Bu geniş ve heybetli vadide Kars bulunmakta. Şehrin kuzeydoğusundaki tepede kale yükselmekte. Şehrin duvarları doğu ve batıya düzgün bir satıhta uzanır. Belki de Asya’da tahkimli şehirler içinde bundan daha kusursuz bir örnek gösterilemez…” Çarlık Rusya’sının bölgeyi işgalinden önce, 1829’da Kars’a gelen ünlü Rus şairi ve yazarı Puşkin de demiş ki: “Erişilmez savunma mevzilerine ve yalçın kayalıklar üzerindeki kaleye baktıkça, Kars’ı nasıl ele geçirebildiğimize şaşıp kalıyorum…” Oktay Belli ise bu şaşkınlığın köklerini ararken kendini önce tarihöncesi çağlarda buluyor. Örneğin kentin 8 km. güneybatısındaki Borluk Vadisi’nde, kayalıklar üzerine yapılan soyu tükenmiş hayvan resimleri için diyor ki: “14 bin yıl önceye ait bu resimler, Kars’ın sanat tarihindeki derinliğini de kanıtlıyor…” Ne var ki bu eşsiz “kanıt”lar, birkaç hafta önce tarih bilincinden yoksun inşaatçıların tahribatına uğradı. ÇEKÜL temsilcisi ‘G U T.C. SUSURLUK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 20062506 Bir borçtan dolayı hacizli bulunan, Tapu Kaydı: Susurluk İlçesi, Han Mahallesi mevkiinde kain, Cinsi: Arsa, Yüzölçümü: 1232.10 m2., Ada: 418, Parsel: 14, Cilt: 15, Sayfa: 412’de kayıtlı borçluya ait tam hisse taşınmaz. Taşınmaz üzerinde 28.07.2006 tarih, 2396 yevmiye no ile 15 yıl süreyle Aytemiz Akaryakıt ve Pazarlama A.Ş. lehine intifa hakkı vardır. Özellikleri: Taşınmaz, Susurluk İlçesi, Han Mahallesi, Bursa Yolu asfaltında 418 ada, 14 parselde, 1.232.10 m2’lik alanda AKPET Akaryakıt ve LPG istasyonu üzerinde bulunan, yapı ve müştemilatlarından ibarettir, tesisin bulunduğu yer, Susurluk merkezine yaklaşık 250 metre mesafededir, Bursa asfaltına cephelidir, civarında birçok dinlenme tesisleri ve akaryakıt istasyonları mevcuttur, hemen yanıbaşında Susurluk minibüs garajı bulunmaktadır, arka kısımdan garaj caddesine cephelidir, kuzey tarafında ise tali yol bulunmaktadır, İstanbul’dan feribotla Bandırmaİzmir devlet karayolu güzergahı üzerinde, sosyal gelişme ve turizm açısından elverişli konumdadır. Elektrik ve suyu mevcut olup, topografyası düzdür. 6 kata kadar imar müsaadelidir. Taşınmazın arsa bedeli bilirkişi raporuna göre 1.010.404,00YTL. dir. YAPILAR VE MÜŞTEMİLATLAR (Yıpranma payı %6’dır): Akpet Akaryakıt ve LPG istasyonu tesislerinde tek katlı satış binası, büro ve market, WC, teçhizat odası, 4 adet pompa istasyonu üzeri özel beton ve üzeri ithal renkli alüminyum kaplama demir doğrama özel ölçülerde çatı ve pompaların üzeri kaplanmıştır. Kanopi boyutları 15.5 m.X 17,50 m’dir, oto yıkama yeri demir doğrama sundurmadan yapılmıştır. YAPI: Yapı içinde büro, market, WC’ler, teçhizat odası (jeneratör odası ve komprasör odası) bulunmaktadır, toplam inşaat alanı: 8.50 x 13.00 m =110.50 m2’dir. Yıpranma payı %6’dır. BÜRO MARKET WC’LER: Yerler 50x50 cm seramik fayans kaplama, duvarlar alçıpan, pencereler ithal alüminyum kaplama ithal armatürler mevcuttur. Dış kaplama özel ithal alüminyum kaplanmıştır, kat kaloriferi petekleri mevcuttur. 2007 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİNE GÖRE: Tesislerin lüks inşaat özelliğinden dolayı %20 değer artışına göre bedeli Yapı V. Sınıf, A grubu yapılara girmektedir. Beher m2. Bedeli: 794 YTL/m2’dir. 110,50 m2. X 794.00 YTL x 1.20 x (10,06).= 98.967,00YTL’dir. YAPI MÜŞTEMİLATLARI: Dolum ve otopark alanı. Aydınlatmalar, Bayrak direkleri, Akpet tesisleri isim tabelası, Çim saha bordur taşı döşenmesi. Çim saha bedeli, tesis sahasının dolgu yapılması, oto yıkama sundurması, yakıt kontrol sahası, pompaların üzerindeki yapı müştemilatı (kanopi), tesis çevresi betonarme perdelerin toplam bilirkişilerce belirlenen fiyatı %6 yıpranma payı düşüldükten sonra 274.480,00YTL’dir. MAKİNA TEÇHİZAT VE DONANIM: Akaryakıt istasyonunda beheri 6 tabancalı, 3 adet akaryakıt pompası ile 2 tabancalı 1 adet LPG pompası mevcuttur, yakıt stokları için yere gömülü akaryakıt ve LPG tankları tesis edilmiştir, yapı içindeki teçhizat odasında Emsa marka 52 KVA’lık 1 adet tam otomatik diesel jenaratör, 1 adet 500 lt tank hacmine sahip Mepsan marka 12 barlık komprasör mevcuttur. Yukarıda da belirtilen beheri 6 tabancalı, 3 adet akaryakıt pompası, 2 tabancalı 1 adet LPG pompası, yere gömülü akaryakıt ve LPG tankları, iletim boruları, havalık boruları ve kapakları ile birlikte, 52 KVA’lık tam otomatik diesel jenaratör (1 adet), Hava kompresörü (500 lt tank hacimli) basınç saati ve tabancası ve hattı ile birlikte (l adet). Akaryakıt satışı için bilgisayar sistemleri ve Program ve tesisatının bilirkişilerce belirlenen toplam değeri 195.000,00YTL’dir. İmar Durumu: Şehir imar planının 50 KIV C paftasında, Akaryakıt ve LPG İstasyonu alanı olarak gözükmektedir. Değeri: 1.568.447,00 YTL. Satış Saati: 14.30 14.40. Açık artırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. Satış Şartları: 1 Satış, 05.10.2007 günü yukarıda yazılı saatler arasında, SUSURLUK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetinin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar versa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 15.10.2007 günü, yukarıda yazılı saatler arasında SUSURLUK İCRA MÜDÜRLÜĞÜnde, ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, taşınmaz en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin %20’si nispetinde pey akçesi (YTL veya devlet tahvili dışındaki döviz kabul edilmeyecektir) veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı satış bedelinden ödenecek, damga resmi, tahliye ve teslim masrafları ile %... KDV, tapu alım harcı alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanının tebliğ edilemeyen alakadarlara tebliğ yerine kaim olacağı ilan olunur. 06.08.2007 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 44391) T.C. İSKENDERUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN/BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2007/1113 Esas DAVACI: Zeynep YILDIZ Davacı vekili tarafından hasımsız açılan Gaipliğe Karar Verilmesi davasının yapılan yargılamasında; Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesi, Küçükyapalak köyü, Cilt 82, Hane 121, BSN 51’de, 22816940530 TC kimlik nolu Hüseyin ve Temam kızı, 01/09/1957 doğumlu HURİYE YILDIZ’ın, 1974 yılında kaybolduğunu ve bugüne kadar yaşadığına dair herhangi bir haber almamadığından, bu kişinin ölmüş olması ihtimaline binaen, hakkında GAİPLİK kararı verileceğinden dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma, 17/10/2007 günü, saat: 09:05’te, duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde, HUMK’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 09/08/2007 (Basın: 45008) T.C. ADALET BAKANLIĞI DÜZİÇİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ İPOTEKLİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2007/83 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: TAPU KAYDI: Osmaniye İli, Düziçi İlçesi, Cumhuriyet Mah.,785 Ada, 23 Parselde kayıtlı, 148,32 m2 yüzölçümlü İKİ KATLI KARGİR EV VE ARSASI vasıflı taşınmaz. İMAR DURUMU: İmar planında ayrık nizam üç katlı konut olarak görülmektedir. ÖZELLİKLERİ : Binanın zemin katı: 12.00x11.80x9.80x11.00 ebatlarında, geometrik terimle yamuk olarak, 124 m2 alan üzerine, yaklaşık 35 yıl önce yapılmış ve konut olarak kullanılan kargir bina olup, 2 oda, 1 salon, 1 mutfak, 1 WC den ibarettir. Taban karabeton, duvarlar biriket sıvalı ve boyalı, kapı ve pencereler ahşap olup, elektrik ve su tesisatı bulunmaktadır. Binanın l. katı: 12.00x11.80x10.80x12.00 ebatlarında, zemin kat gibi yine yamuk tarzda, 136 m2 alan üzerine 30 yıl kadar önce yapılmıştır. Bu kargir bina, konut olarak kullanılmaktadır. Binada, 3 oda, 1 salon, 1 mutfak, 1 banyo ve 1 WC bulunmaktadır. Taban karabeton olup, duvarları birikettir. Binanın iç kısmı sıvalı ve plastik boyalı olup, dış cephe sıvasızdır. Kapıları ahşap, pencereler ise alüminyumdan yapılmıştır. Binanın elektrik ve su tesisatı vardır. MUHAMMEN KIYMETİ: Binanın arsası ile birlikte toplam değeri: 79,832.00.YTL dir SATIŞ ŞARTLARI: 1) Birinci arttırma, 16/10/2007 günü, saat 13,30’dan 13,40’a kadar, Düziçi Adliyesi Önü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklar toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 26/10/2007 günü, aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada, artırmanın taşınmazın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve rüçhanlı olan alacaklıların alacağını ve satış giderlerini, paylaştırma masraflarını geçmesi şarttır. Böyle bir bedelle de alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2) Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi, ihale pulu, KDV, Tapu alım harcı, tahliye ve teslim masrafları alıcıya aittir. Birikmiş ve taşınmazın aynından doğan vergiler ile dellaliye satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4) Satış bedeli, hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra ve İflas Kanunu’nun 133. Maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %60 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/83 Tal. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. Tebliğ edilemeyen alakadarlara ve borçlulara bu ilanın tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. 16.08.2007 ( İc. İf. K. 126) (+) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 45506) T.C. İSTANBUL 1. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN EK SIRA CETVELİ İLANI Dosya No: 1989/22 Müflis ABDULLAH TİRALİAHMET KAYA TİRALİ. Masasına geç müracaat eden, 13 ve 14 nolu alacaklılar hakkında karar verilerek, İİK’nun 206 ve 207. maddeleri gereğince ek sıra cetveli düzenlenerek incelemeye hazır bulundurulmuştur. Sıraya ait şikâyetlerin ilandan itibaren 7 gün içinde, İstanbul 10. İcra Mahkemesi Hakimliğine, alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların ise, 15 gün içinde Ticaret Mahkemesine yapılması gerektiği, İİK’nun 232, 234 ve 235. maddeleri gereğince ilan ve tebliğ olunur. 20.08.2007 (Basın: 45678) CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle