Katalog

23 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr İSO Başkanı Küçük: Milli gelir anlamındaki kâr payındaki artış, ücretlerdeki azalmaya bağlı gerçekleşti 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Büyüme işçinin sırtından ? Satış kârlılığı her ne kadar 10 yıl önceki seviyede kalsa da üstlendiği kur riskine karşın satış ile ihracatını artıran işletmelerde çalışanın aldığı pay büyümeye paralel olmadı. Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, temel göstergelerde iyileşmeye rağmen, ikinci 500’de de, ilk 500’e benzer bir şekilde borçlanmanın arttığını ve mali yapıda 2005’te başlayan bozulmanın 2006’da artarak devam ettiğinin görüldüğünü bildirdi. Küçük, İSO’nun Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşunu izleyen “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2006 Yılı Raporu’’nu basın toplantısıyla açıkladı. İkinci 500 ağırlıklı olarak emek yoğun sektörleri ve orta ölçekli işletmeleri kapsıyor. Listedeki kuruluşlarda maaş ve ücretlerin payının, 2005’te yüzde 78.4 iken, geçen sene yüzde 67.5’e gerilediğini, ödenen faizler payının ise yüzde 13.6’dan yüzde 16.5’e yükseldiğini ifade eden Tanıl Küçük, “2006’da milli gelir anlamındaki kâr payındaki artış, maaş ve ücretler payındaki azalmaya bağlı olarak gerçekleşmiştir’’ dedi. Küçük’ün işaret ettiği gerçekleşmeler şöyle: İkinci 500’de 1997’de satış gelirleriyle yüzde 19.9 oranında net katma değer yaratılırken 2006’da yüzde 13’e düştü. Elektrikli makineler ve elektronik ile ilaç, boya sektörleri dışında diğer tüm alt sektörlerde satış kârlılığı geriledi. En büyük gerileme orman ürünleri ve mobilya sanayi ile birlikte otomotiv sanayiinde görüldü. İlk ve ikinci 500 büyük kapsamındaki sanayi kuruluşlarında 1990’lı yılların sonlarıyla birlikte ekonomik kârlılık da düştü. 1997’de ikinci 500’deki özel büyüklerde yüzde 21.5 olan ekonomik kârlılık oranı, 2001’de yüzde 12.4, 2005 ve 2006’da da yüzde 14.5 oldu. ‘Gül, Benim Cumhurbaşkanım Olmayacak’ Bildiğiniz gibi yukarıdaki cümleler, gazeteci Bekir Coşkun’un yazısından aynen alıntılanmıştır. Cumhuriyet okurları, Başbakan Erdoğan’ın “vatandaşlıktan çıksın” tepkisine karşı öylesine tepkililer ki.. Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na yönelik yayımlanmış, yayımlanacak, olmazları anlatan sayısız eleştiri yazısı yetmiyor. Bekir Coşkun’un cümlelerini içeren imza kampanyaları, protesto eylemleri, aynı cümlelerin yazıldığı bluzlarla sokaklarda dolaşma.. bir dizi eylem öneriyorlar. Hani arkadaşımız Ataol Behramoğlu, sezgilerinden söz ettiği yazısında “İkilinin fotoğraf kareleri bende Ortadoğu diktatörlerini çağrıştırıyor” demişti ya. Deyim yerinde ise beni etkilemenin ötesinde çok düşündüren yazısının mürekkebi kurumadan kehaneti gerçek çıktı. Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’nı dayatmasının üzerine, Erdoğan’ın “ya sev ya terk et” fetvası çıktı. Bize Gül’ün cumhurbaşkanlığını kabul ettirecekler, sevdirecekler ya... İşe türban üzerinden moda yaratma ile başladılar. Gazetelerde, televizyonlarda ünlü uluslararası modacımız Kutoğlu’nun Bayan Gül’ün türbanında yaratacağı modern görüntüler için esinlenmekte olduğu ünlü sinema sanatçılarının türbanlı görüntüleri. Dünyanın en güzel yıldızlarının, sinema şölenine uygun güzel, estetik görüntülerinden hoşnut kalmadığınızı söyleyebilir misiniz? Estetik görsellik yaratılabilirse, Cumhurbaşkanımızın eşinin türbanlı teşhirinden hoşnut kalacak mısınız? Herkes Bayan Gül’ün, modanın büyüsü ile türbanı üzerinden yaratılan estetiğe bakacak. Çağdaş Türkiye’yi temsil etme hakkını kazanıp kazanmadığı üzerinden onay verecek... Küçücük, unutulan bir ayrıntı; Sayın Bayan Gül türbanını, inançlarının gereği olarak başına örtmüyor muydu? Dini inancının gereğine göre amaç, başını örtmek, saçını göstermemek, başkalarının, en çok da başka erkeklerin dikkatini çekmemek değil miydi? Şimdi bu ülkenin değil sadece, dünyanın gözleri Bayan Gül’ün görüntüsünün üzerinde. Türbanını nasıl bağlayacağı, nasıl bir görüntü vereceği yürekler ağızda bekleniyor. Sahi, özel yaşam alanına giren bir inanç özgürlüğü konusunda bu işin suyunu nasıl çıkarmayı başardık böyle? ??? İyi bir kısmeti çıktığında öğrenci olduğu okuldan çocuk yaşta, ama gönül rızası ile alınan, başı örtülen Bayan Gül, siyaset yapan kocasının kolunda üniversite kapısından içeriye türbanla girmeye çalışıp, sonra da uluslararası yargıya kadar Türkiye’yi götürmeye kalkışmasaydı, bu iş böylesine ağır boyutlarda siyasallaşır mıydı? Hani Bay Gül Dışişleri Bakanı olduktan sonra, sorumlu bakan kocasının olduğu bir garabet duruma düşülmüş, davasını geri çekmişti ya... Yine medyatik, siyasi bir çıkışla davanın bu çelişkili durumu ortadan kaldırmak üzere geri çekildiği açıklanmıştı. Oysa kendisinden önce sırada bekleyen benzer davaların uluslararası yargıdan olumsuz geri dönmesi aşamasına gelinmişti. Beklenen, “Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu alanında dinsel simge olan türbanı yasaklamasının insan hakkı ihlali olmadığını” söyleyen karar da çıkmıştı. Gerek iç hukukumuzda, gerekse uluslararası hukukta bu çizgide kararlar, konuyu tartışmasız laik Türkiye Cumhuriyeti lehine, türbanın dinsel simge olarak kamu alanına giremeyeceği doğrultusunda pekiştiriyor... Bayan Gül’ün türbanı da işte sadece ve sadece bu nedenle, inancı, estetik görüntüsü ile bir ilişki kurulmaksızın gündemimize sıcak sorun olarak düşmüş bulunuyor. Bayan Gül inancının gereği olarak türbanı ile özel yaşam alanı sınırları içinde kalsa zaten kimseyi ilgilendirmeyecek, sorun olarak da karşımızda durmayacak. Bu konu kapanıp gidecek. Gelin görün ki ErdoğanGül ikilisi daha AKP’nin ilk seçim başarısının ardından, eşleri ile hep vitrindeler. Gerçi bu dünya siyasi arenasında geçerli olmayan görüntü Özal hanedanının bir mirası. Sanki birlikte, yapışık seçilmiş, görev almış gibiler. Siz hiç siyaset, bilim, başka meslekler dünyasında üst düzey görev yapan kadınların kocalarını hep yanlarında, kollarında görüyor musunuz? Ben başından beri AKP iktidar kadrolarının türbanlı eşleri ile sürekli gözler önünde olma hallerini, bir tür meydan okuma, kadın üzerinden siyaset yapma, türbanı siyasi bayrak, yaşam biçimi olarak dayatma aracı görüyorum. Milyonların nerede ise çok gözlenen biçimde aynı türden bağlanmış türbanlarla dolaşmaları, yoksul kesimlerde ise türbanın yerini çarşafın alması elbette kadınların özgür iradesi, seçiminin ürünü olamaz. Bu siyasi şovun özendirici etkisi tartışılamaz. Hele de ikinci iktidara gelişlerinde, Meclis’e soktukları kadınlar, yasalarla çelişmesin diye modern giysililerden seçilmişlerken, milletvekili seçilen erkeklerin daha yüksek sayıda türbanlı eşinin olması hiç de rastlantı olamaz. Önümüzde bir önceki iktidar icraatlarında, atamalarda, kadrolaşmalarda türbanlı eşlerin belirleyici ölçü olması gerçeği dururken... Evet, Sayın Gül benim cumhurbaşkanım olmayacak. Ülkemi terk etmek ise aklımın ucundan geçmeyecek... [email protected] Yabancıdan sanayi yatırımı çok az İ SO’nun araştırmasına göre, ikinci 500 içinde yabancı sermaye paylı 71 kuruluş var ve bunlar, toplam üretimden satışlardan yüzde 14.5, brüt katma değerden yüzde 20.1, vergi öncesi dönem kârından yüzde 17.2, ihracattan yüzde 13 ve istihdamdan yüzde 13.2 pay alıyor. Tanıl Küçük, listedeki yabancı sermaye paylı kuruluşların brüt katma değer ve kârdan aldığı payın diğer büyüklüklere göre yüksek olmasının, KOBİ seviyesindeki işletmelerde verimlilik ve katma değer artışı açısından ciddi eksiklikler olduğu düşüncesini doğurduğunu söyledi. İlk bin kuruluş içinde yabancı sermaye paylı olanların sayısının bir önceki seneye göre 5 adet artarak 211 olduğuna işaret eden Küçük, doğrudan sermaye girişinin rekor kırdığı bir yılda söz konusu tablonun imalat sanayiinin bu girişlerden yeterince pay alamadığı düşüncesini doğruladığını dile getirdi. Küçük, 2006’da 1 milyon YTL ’lik satış geliri karşılığında yaratılan istihdamın ikinci 500 özellerde 5.5, ilk 500 özellerde ise 2.1 olarak gerçekleştiğini kaydederken hem ilk hem ikinci 500’de istihdam yoğunluğunun 2003 yılında tepe yaptıktan sonra düşüş eğilimi içine girdiğine dikkat çekti. Küçük’e göre bunda verimlilikteki artış etkili olsa da düşük kur ve buna bağlı ithal girdi de önemli rol oynadı. DALGA ZORA SOKABİLİR Türkiye’nin hâlâ büyümesini finanse edecek duruma gelmediğini belirten İSO Başkanı Küçük, direncin artırılması için yapısal reformlar yanında kıdem tazminatı fonu, elektrikte TRT payının tamamen kalkması gibi mikro reformların hızla yapılmasını beklediklerini ifade etti. Küçük, mali piyasalardaki dalgalanmaya ilişkin değerlendirmesinde şöyle dedi: “Uluslararası likiditedeki bolluk döneminin sona erebileceği olasılığı sık sık gündeme getirilmektedir. Bu şirketlerimizi zora sokabilir.” İMKB hâlâ cazip Borsa Başkanı Osman Birsen, dalgalanmanın kalıcı olmadığı ve sıcak para çıkışı yaşanmayacağı görüşünde için cazibesini koEkonomi Servisi İMKB Başkanı ruduğunu belirtti. Osman Birsen, küBirsen, Türkiresel piyasalarda ye’nin siyasi istikyaklaşık 2 haftadır rar ve ekonomik yaşanan dalgalanreformlar açısınmanın kalıcı olmadan geçmişe göre çok daha avantajlı dığı izlenimini olduğu görüşünü edindiğini, Türkide dile getirdi. ye’den sıcak para çıİMKB Başkanı, kışı beklemediğini Osman Birsen. söyledi. “Fiyatlanma açıCNBCe’ye konuşan Bir sından yine diğer piyasasen, likiditedeki genişleme lara göre hâlâ ucuz bir pieğiliminin devam edeceği yasa niteliği taşıyoruz, görüşünü ifade ederken, özellikle hisse senedi piyaTürk hisse senetlerinin diğer sasında. Tahvil bono açıpiyasalara göre ucuz kaldığı sından getiri oranları itibarıyla, reel kısmı itibarıyla daha yüksek, bu bakımdan çekiciliğini devam ettiriyor” diye konuştu. Birsen, hisse senedi piyasasında yüzde 70 civarında olan yabancı payının önümüzdeki dönemde düşmesini beklemediğini belirterek hisse senetleri işlem hacminin canlılığını sürdüreceğini ve hacim olarak çok daha yüksek seviyeye ulaşılacağını söyledi. Birsen ayrıca, önümüzdeki 5 yılda yerli yatırımcıların hisse senetlerine yabancılardan daha fazla yatırım yapacağını ifade etti. Denizbank’tan KOBİ’lere kiralık oto Intercity, Denizbank işbirliği ile KOBİ’lere araç kiralama hizmeti sunmaya başladı. KOBİ’lerin, Denizbank’ın finansmanı ile bu hizmetten yararlanabilmeleri için, Denizbank şubelerinden birine başvurmaları gerekiyor. Bu uygulama ile işletmeler araçların bakım, onarım, vergi, sigorta işlemleri gibi yükümlülüklerden kurtuldukları gibi, kaza ya da arıza gibi bir durumda geçici araba hizmetinden yararlanabiliyorlar. Uygulama, Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş ile Intercity kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk’ün katıldığı bir toplantıyla İstanbul’da tanıtıldı. Toplantıda konuşan Ateş, amaçlarının, finansal sisteme halen yeterli düzeyde entegre olamayan KOBİ’lerin, ellerindeki sınırlı kaynakları, işlerini büyütmek için kullanabilmelerini sağlamak olduğunu belirtti. T.C. ADALET BAKANLIĞI KOZAKLI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN İLAN METNİ SATIŞ NO: 2006/1 Davacılar vekili Av.Mehmet ÇAKIR tarafından, davalılar aleyhine açılan ortaklığın giderilmesine ilişkin olarak; Nevşehir İli, Kozaklı İlçesi, Bağlıca Mahallesi, 283 Ada, 25 parseli teşkil eden 6840 M2 yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmaz ile üzerindeki 2 adet ev, 1 adet garaj, 1 adet ahır, 2 adet depo mevcut olup, 1 M2’si 3,00YTL’den, yapıların toplam değeri 127.053,29YTL., tarlanın toplam değeri 20.520,00YTL kıymet takdir edildiğine dair, ortaklardan Fadime ATEŞ ve Sahriye LENGERLİ’ye tebliğ edilemediğinden, Tebligat Kanunu’nun 28. maddesi gereğince, kıymet takdir tutanağı ve bilirkişi raporu yerine kaim olmak üzere, adı geçen ortaklara ilanen tebliğine, ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra yapılmış sayılacağı ilanen tebliğ olunur. (Basın: 45135) ZONGULDAK CUMOK ÇAĞRISI 26 AĞUSTOS PAZAR GÜNÜ SAAT 12.00’DE ZONGULDAK TABİPLER ODASI LOKALİ’NDE (FENER) BULUŞUYORUZ Siyah akar Zonguldağın deresi; Yüzkarası değil, kömür karası; Böyle kazanılır ekmek parası. İLETİŞİM: EROL SARIAL 0535 216 05 96 ERDOĞAN KAYMAKÇI 0542 296 97 00 SABİT AKYÜZ 0533 742 13 40 SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ T.C. KOZAKLI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2007/60 ESAS SATILMASINA KARAR VERİLEN TAŞINMAZIN CİNSİ, NİTELİĞİ, KIYMETİ, ADEDİ VE ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ: 1) Taşınmaz, Nevşehir ili, Kozaklı İlçesi, Kuruağıl Köyü, Akçaağıl Mevkii, 109 Ada, 5 Parselde kayıtlı, yüzölçümü 126201 m2. sulanamayan, kıraç tarım arazisidir. Taşınmaz 37.860,30YTL. bedel ile satılıktır. Satış Saati: 14:0014:20 TAŞINMAZIN SATIŞ ŞARTLARI: 1) Satış, 01.10.2007 günü, saat 14.00’ten 14.20’ye kadar, Kozaklı Hükümet Konağı bahçesinde, açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak kaydıyla 11.10.2007 günü, Kozaklı Hükümet Konağı Bahçesinde saat: 14.00’dan 14.20’ye kadar ikinci artırmaya çıkılacaktır. Bu artırmada da tahmin edilen değerin %40 ‘ını ve rüçhanlı alacakların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. K.D.V., Damga Vergisi, tapu alım harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (*)bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4) Satış bedeli, hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden, alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/60 ESAS sayılı dosya numarasıyla, müdürlüğümüze başvurmaları, satış ilanının tebliğ edilemeyen ilgililere İİK. 127’nci maddesine göre, tebliğ yerine kaim sayılacağı ilan olunur. 13.08.2007 (İİK k.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 45290) T.C. YUMURTALIK KADASTRO HÂKİMLİĞİ’NDEN ESAS NO: 1999/11 KARAR NO: 2004/9 Davacı Ali Vargül ve arkadaşları tarafından, davalılar aleyhine mahkememize açmış oldukları, tapulama tesbitine itiraz davasının yapılan duruşmaları sonunda, Adana ili, Yumurtalık ilçesi, Tahiriye köyü, 58 parsel ile ilgili olarak açılan davanın, yapılan duruşmaları sonunda, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup, daha önceden adresleri tesbit edilemeyen davalılar Ahmet Kıllı mirasçıları, Ayşe Kıllı, Mehmet Kıllı, Turgay Kıllı, Yüksel Kıllı ve davalı Mehmet Artınal mirasçısı Azime Artınal mahkememizden verilen, iş bu karara karşı ilan tarihinden itibaren, 15 gün içerisinde yazılı olarak veya mahkeme kalemine bizzat müracaat veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirip, bu şekilde yasa yollarına başvurmaları, aksi takdirde kararın adı geçenlere tebliğ edilmiş sayılacağı ve bu hali ile kesinleşme şerhinin verileceği ve hükmün kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 15.08.2007 (Basın: 45797) T.C. TEKİRDAĞ 2. İCRA ve İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ İFLASIN AÇILDIĞINA DAİR İLAN DOSYA NO: 2007/l (iflas) MÜFLİSİN ADI SOYADI: TASFİYE HALİNDE S.S. DENİZKENT YAPI KOOPERATİFİ TASFİYE KURULU BAŞKANLIĞI. İKAMETGAHI: 100 Yıl Mahallesi, Tugay Karşısı, Denizkent Sitesi Tekirdağ. Yukarıda ad ve adresi yazılı müflis şirketin, Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/05/2007 tarih ve 2002/225 2003/122 esas 2007/256 sayılı kararı ile iflasına karar verilmiş ve iflas aynı gün saat: 14.00’ten itibaren açılmıştır. İİK.nun 166. maddesi gereğince ilan ve tebliğ olunur. 13/08/2007 (Basın: 45623) T.C. DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 2003/675 Karar No: 2007/110 Davacı İl Özel İdaresi’ne izafeten, Denizli Valiliği vekili tarafından, davalılar Mikail Tekeli vs. aleyhine mahkememizde açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda: Davalılar Mustafa Çağlar (Bekir oğlu), Ahmet Efe (Ahmet oğlu,), Hasan Kaya (Mustafa oğlu), Ümmühan Sert (Süleyman kızı), Hüsniye Durmaz (Ali kızı), Ali Durmaz (Mustafa oğlu), Dudu Gizlengiç (Ali Rıza kızı), Hasan Çağlar (Ali oğlu), Osman Çalar (Ali oğlu), Naime Taşdemir (Arif kızı), Emine Özcan (Veli kızı), Ali Rıza Özcan (Mahmut oğlu), Süleyman Kaplan (Ali oğlu), Mürüvvet Çelik (Mehmet kızı), Gülay Dündar (Bekir kızı), Safiye Atalan (Bekir kızı), Mehmet Şimşek (Mustafa oğlu), Makbule Aksakal (Mehmet kızı), Kadriye Doğan (Mehmet kızı), Yüksel Efe (Ali oğlu), Havva Ömerce (Mehmet Ali kızı), Mustafa Özcan (Ramazan oğlu), Elif Tekeli (Musa kızı), Ali Rıza Durmaz (Süleyman oğlu), Ahmet Sertoğlu (Mahmut oğlu), Hacer Sert (Ali kızı), İsmail Göktepe’nin (Süleyman oğlu) adresleri tüm aramalara rağmen bulunamadığından, mahkememizden verilen 03.04.2007 gün ve 2003/675 E.2007/110 K.sayılı ilamın, ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda isimleri yazılı davalıların, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz haklarının bulunduğu, 15 gün içerisinde temyiz edilmediği takdirde, kararın kesinleştirileceği ilanen duyurulur. (Basın: 45575) T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2007/173 Esas Davacı, TASFİYE HALİNDE GERGEF BİLGİSAYAR VE YABANCI DİL EĞİTİM HİZM. LTD. ŞTİ. tarafından, hasımsız olarak açılan İflas davası nedeniyle; Davacı tarafından, davalı şirketin borca batık olması nedeniyle, doğrudan doğruya iflası istemiyle dava açıldığı ve duruşmasının da 03/10/2007 günü saat 10.35’e bırakıldığı anlaşılmakla, Davalı şirketin, iflasını gerektirir herhangi bir hal olmadığını ve istemin kötü niyetli olup, reddini ileri süren tüm alacaklıların, iflas talebinin ilanından itibaren 15 gün içerisinde davaya müdahale ve itirazlarını bildirmeleri ilanen tebliğ olunur. 16/07/2007 (Basın: 40841) İstanbul Üniversitesine Ait Öğrenci Pasomu Kaybettim. Hükümsüzdür. Nevin KARABULUT Askeri Kimliğimi Kaybettim. Hükümsüzdür. Hüsamettin ÇINAR CUMHURİYET 13 K