19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B A A A A A A A PB 31 35 33 32 35 38 37 38 27 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y A A A PB A 29 28 27 26 34 32 33 33 32 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A A B Y 34 33 41 42 36 39 34 30 26 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile Artvin, Kars ve Ardahan çevreleri kısa sürekli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı Doğu Anadolu’nun doğusunda değişmeyecek. Diğer yerlerde 13 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo A 38 Helsinki Y 26 Stockholm Y 25 Londra PB 23 Amsterdam Y 21 Brüksel Y 18 Paris Y 20 Bonn PB 23 Münih Y 13 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y PB PB PB A Y 24 27 33 25 28 30 29 33 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B A Y A A PB B A A 26 41 26 38 32 36 33 34 34 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada cumhurbaşkanı seçilmeyişi sağladı, hakkıdır diye direniyor. Bir kısmı kararı Gül’e bırakalım deyip işin içinden sıyrılıyor. Kimileri de Gül dışından başka birini bulmayı uygun görüyor. Gül Abdullah, ikide bir yakınları aracılığıyla adaylıktan vazgeçmediğini ve hatta vazgeçmeyeceğini medya kulislerine fısıldıyor. “Abi” Arınç Gül’den yana ağırlığını koyuyor. Lakin “kardeşi” RTE, adeta Buda heykeli. Renk vermiyor. Yakınları susma hakkını kullanıyorlar. RTE, Gül’ü Çankaya’da isteyip istemediğini değil söylemek, bu konuda ufacık bir imada bulunmuyor. İş kalıyor papatya falına. ??? Oysa RTE, ikide bir Gül Abdullah ve Bülent Arınç’la bir araya geliyor. Gül’le iki saat baş başa görüşüyor. Bu görüşmelerden karanlığa ışık tutacak tek bir sözcük sızmıyor. Ortada bir pazarlık konusu var olmasına var ama, hangi içerikte belli değil. Kuşku yok; RTE, Gül’ü karşısına alıp: “Bak kardeşim! Bugün seni siyasete bugün doğmuş gibi alkışlayıp arkanı sıvazlayanlar elbette kısa siyasal yaşamında AB’ye sert karşıtlık gösterdiğini, sonra AB kapılarında yalvar yakar olduğunu, Kaddafi’nin eteklerini öpen Erbakan’la birlikte, Erbakan kafasının iç ve dış politikalarını onaylayan, onu izleyen yolda uzun yıllar yürüdüğünü şimdilik bilmezlikten geliyorlar. Kimileri bugün çook demokrat, az dindar bir görüntü vermene bakarak yakın geçmişinde eşini türbanlı kafayla üniversiteye kabul etmeyenleri ve laik Cumhuriyeti Avrupa İnsan Hakları’na şikâyet ettiğini unutmuş görünüyorlar. Ama geçmişini bilenler, üstelik laik rejime ve Atatürk ilke ve reformlarına sadık olan kesimler, Çankaya’ya çıkarsan son derece adil davranacağını beyan eden sözlerine ve sana inanmıyorlar…” diyemiyor. Ya kardeşi Gül’ü, abisi Arınç’ı ikna etmeye çalışıyor ya da… ??? …Ya da şayet bir lider kimliği kazanmışsa… demokrasilerdeki uzlaşma kuralına gerçekten sadık ise… parti içi dalgalanmaları, GülArınç ikilisinden kaynaklanacak sıkıntıları göz ardı edip… ülkenin huzuru için gereği budur deyip Gül’ü sollayabilmeli… bir veya birkaç cumhurbaşkanı adayı saptayarak muhalefet partileriyle görüşmelere girişebilmeli… Bu davranış ancak gerçekten lider olanlardan beklenebilir. ??? Üstelik Gül’ün adaylıktaki direncini kıramazsa… sürekli söylendiği gibi 2007 seçimlerinin galibinin Gül olduğunu kabul etmiş olmayacak mı? Daha dün bir bugün iki. AKP’de sancılı günler 22 Temmuz gecesi başladı. Belli başlı sorunlar şu veya bu biçimde çözümlenebilse bile AKP’de sular sürekli kaynayacak gibi görünüyor. Eğer AKP’nin Meclis Başkanlığı için uyguladığı uzlaşma yönetimi Cumhurbaşkanlığı için de geçerli ise RTE’nin bu konudaki açık taahhüdünün tamamen palavra olduğu kanıtlanmış olacaktır. Mir Mehmet Bey başkanlığındaki AKP heyeti partilere TBMM Başkanlığı’na aday göstermeyi istedikleri isimlerin listesini cebine koyarak gitmedi. Nasıl bir Meclis başkanı istediklerini soruyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de aynı yöntemi uygulayacaklarsa… uzlaşmanın ruhuna fatiha! Olmaz olmaz denilebilir mi Türkiye’de? Örneğin işsizlikten kırılanların, yoksulluktan perişan olduğunu söyleyenlerin, üretici şikâyetlerinin ayyuka çıktığı, ne ki aynı kesimlerin, veryansın ettikleri AKP iktidarına oy verdikleri bir ülkedir burası. Değişken olayları irdelerken dün dündür, bugün ise bugün diyebilirsiniz ama, bizdeki son model siyasetçi ve siyasa anlayışındaki adamlar için geçerli kural, ancak dün öyleydiler, bugün böyle diye özetlenebilen bir ülkedir burası. Gelişen, ilerleyen ne ülke ama! Susuzluktan etkilenen hastanelerde acil olmayan hastalar taburcu ediliyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ameliyatlar erteleniyor FIRAT KOZOK ANKARA Hafta başında Demetevler’de patlayan su borusu nedeniyle sıkıntıya düşen hastanelerde tehlikenin boyutları gün geçtikçe artıyor. Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin ardından İbni Sina ve Cebeci hastanelerinde de ameliyatlar erteleniyor. Gazi Hastanesi’nde ise ziyaretçi girişleri yasaklandı. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, İbni Si na ve Cebeci hastanelerinde yalnızca acil hastaların ameliyat edildiğini söyledi. Aras, belediyenin gönderdiği tankerlerin su gereksinimlerini karşılamaya yetmediğini belirterek “Böyle giderse normal hasta alımını kesmek durumunda kalabiliriz” diye konuştu. Ziyaretçi kabul edilmiyor Su sıkıntısını yakından hisseden Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde de acil olmayan hasta lar taburcu edilmeye başlandı, ameliyatlar ertelendi. Hastanede ilk olarak dün sabahtan itibaren acil olmayan çocuk hastalar taburcu edildi. Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Yeşim Çetinkaya Şardan, tuvalet temizliği için bir miktar su ayrıldığını, geri kalan suyu ise ancak acil ameliyatlarda kullandıklarını söyledi. Gazi Hastanesi’nde ise su tasarrufu yapılması amacıyla ziyaretçi kabulleri kesildi. Hasta nede bunun dışında bir aksaklık bulunmuyor. Dışkapı SSK Hastanesi’nde de acil olmayan ameliyatlar ileriki tarihlere atılıyor. Hastanenin su depoları belediye araçları ile dolduruluyor. ‘Tankerlerle su taşınıyor’ Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada da, hastane, özel tıp ve diyaliz merkezlerine tankerlerle, 24 saat aralıksız içilebilir kalitede su gönderildiği belirtildi. Yurttaşların ilçelerden kuyu suyu getirdiği başkentin sokaklarında fareler dolaşıyor Çeşme önünde kuyruk ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bir bölümü yaklaşık 1 haftadır su alamayan Ankara’da yurttaşlar ilçelerden kuyu suyu taşıyor. Satış yapamayan esnaf işyerlerini erken kapatırken, büyük alışveriş merkezleri de tuvaletlere kilit vurdu. Başkent sokaklarında pislik nedeniyle fareler dolaşmaya başladı. Susuz kalan Ankaralılar, çevre ilçe ve beldelerde bulunan çeşmelere yöneldi. Yurttaşlar, araçlarına doldurdukları bidonlar ve pet şişelerle, başta Çubuk, Gölbaşı, Kazan ve Kızılcahamam olmak üzere Ankara’nın ilçelerine gidiyor. Susuzluk nedeniyle bazı pastane, kafe ve lokantalarda plastik çatal, bıçak ve tabaklarla servis yapılıyor. İşletmeciler, bir haftadır yeterince su alamadıklarını dile getirerek bu durumun sağlıklı hizmet vermek açısından sıkıntı yarattığını ifade ediyor. Su kesintileri ile birlikte müşterileri de azalan esnaf, dükkânlarını erken kapatıyor. Ankara’nın en kalabalık alışveriş merkezlerinden Ankamall, sudan tasarruf sağlanması için tuvaletlerini kullanıma kapattı. ‘GÖKÇEK ZİHNİYETİYLE SORUN ÇÖZÜLMEZ’ Ankara Girişimi Platformu üyeleri dün Anakent Belediyesi önünde Melih Gökçek’i protesto etti. Platform Sözcüsü Bahadır Grammeşin, “Melih Gökçek nedeniyle Ankara’nın yeni bir kriz daha yaşamaya başladığını’’ belirtti. Grammeşin, “Yol ve köprü yapımlarıyla yürütülen belediyecilik anlayışı,Ankara’nın başına kolera salgını, susuzluk, pahalı ulaşım, konut sorunu gibi çoraplar örmektedir. Gökçek zihniyeti ile sorunların çözülmesi mümkün değildir” dedi. Öte yandan dün akşam bir televizyon programına katılan Gökçek, televizyon binası önünde bir grup öğrenci tarafından protesto edildi. (Fotoğraf: AA) Sokaklar kokmaya başladı Kanalizasyon sistemindeki akışın da susuzluk nedeniyle kesilmesi kentte yoğun kokuya neden oluyor. Kentin bazı sokaklarında fareler görülmeye başlandı. Susuzluk nedeniyle zor günler geçirdiklerini söyleyen Mamak Şahintepe Mahallesi Muhtarı Hüseyin Aslan, sıkıntılarını iletmek için ASKİ’yi aradıklarını ancak telefonların açılmadığını kaydetti. Mahalle sakinleri ise “kentin susuz kalmasının belediyenin hatası’’ olduğunu belirterek “Belediye, hatasını neden bizden çıkarıyor? Mamak’a kasıtlı mı su verilmiyor?’’ dediler. Büyükelçilikler şaşkın Ankara’daki elçilikler susuzlukla mücadele ederken bir Arap diplomat “Bizde su yok ama 1 haftalık kesinti olmuyor” dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkentteki büyükelçilikler 1 haftaya yaklaşan su kesintisi karşısında şaşkına dönerken büyük bir bölümü depoladıkları suyun da bitmesiyle ne yapacağını şaşırdı. Bir AB ülkesi diplomatı kesintileri, “Türkiye’nin başkentinde böyle bir şeyle karşılaşmak şaşkınlık verici. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi. Ankara’daki su kesintisi başkentlilerin yanı sıra Türkiye’deki büyükelçiliklerde görev yapan diplomatları da bezdirdi. Depolarındaki su biten büyükelçilikler, tanker ile su almaya başladı. Bir yabancı diplomat, “Türkiye gibi dört bir yanı sularla kaplı, nehirlerin bulunduğu bir ülkede su kesintisi gerçekleşmesi ilginç” değerlendirmesini yaparken, konunun kendi başkentlerine gönderdikleri yer bulacağını ifade etti. Adını vermek istemeyen bir Arap ülkesi diplomatı da, Arap coğrafyasının büyük oranda çöllerden oluştuğunu ve su konusunda başta Suriye ve Irak olmak üzere birçok ülkenin Fırat ve Dicle nehirleri nedeniyle Türkiye’ye bağlı olduğuna dikkat çekti. Buna karşın neredeyse hiçbir Arap ülkesinde 1 haftayı bulan kesintilerin yaşanmadığına dikkat çeken Arap diplomat, “Önemli olan su politikalarını doğru oluşturmak” diye konuştu. Meclis Başkanlığı’nda uzlaşmaya dönüştü. TBMM’nin ilk günündeki tablo gibi bu da güzel bir olay! Köksal Toptan siyasi yaşamın son 30 yılında yer almış bir kişi. Süleyman Demirel’in yanında siyasete başladı. Demirel’in Köşk’e çıkmasıyla birlikte DYP liderliğine soyundu. Tansu Çiller’in karşısına Toptan ve İsmet Sezgin birlikte çıktılar. Oyları kardeşçe ikiye bölüp Çiller’i DYP Genel Başkanı ve Başbakan yaptılar. 1999’da Meclis dışında kalan Toptan, 2001’de AKP’nin kuruluşunda yer aldı. 2002’de Meclis’e girdi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığı’nı üstlendi. Bu görevi, deyim yerindeyse tam bir “uzlaşı” içinde götürdü. Yasaların öncelikle oybirliğiyle çıkması için çaba harcadı. Toptan, AKP’nin iç çekirdeğinde değil, ama onun hemen çevresindeki ilk halkada yer alan bir siyasetçi. AKP’nin değil, TBMM’nin başkanı olması dileğiyle Toptan’ı kutluyoruz ve uzlaşı için de şunu söylemeden edemiyoruz: Demek ki oluyormuş! ??? Toptan’ın Meclis Başkanı olmasıyla birlikte AKP’nin bütün çalışmalarını uzlaşma ilkesine dönük olarak yürüteceği yorumunu yapmak için erken. AKP’nin kuruluş felsefesi buna izin vermez. Artık gündemdeki en önemli madde 11. cumhurbaşkanının seçimi... Meclis Başkanlığı ile bağlantılı yorumlamak gerekirse şu soruyu ortaya atabiliriz: AKP, Cumhurbaşkanlığı seçimini tamamen kendi istemi doğrultusunda yürütmek için Meclis Başkanlığı’nda uzlaşmayı mı yeğledi, yoksa Köşk için de benzer “ortak havayı” arayacak mı? Dün Meclis Başkanı seçiminin ardından ErdoğanGülArınç üçlüsü ve çevresindeki halka bir araya geldi. Ne konuştular sorusuna AKP’liler belki “Küresel ısınma” yanıtı verebilir, ama Ankara gerçekleri gösteriyor ki, Köşk’sel ısınma daha öncelikli gündem! Yukarıda sorduğumuz soru, değişik biçimlerde formüle edilebilir. Örneğin şöyle bir soru da akla uzak değil: AKP, inatlaşmayla oylarımı artırdım, bu havayla iktidarımı sürdüremem, Köşk için uzlaşmalıyım mı diyecek; yoksa gemileri yaktık, geri dönüş yok, bu bir intikam yürüyüşüdür mü diyecek? Bize birinci şık önde görünüyor! ??? 22 Temmuz’un hemen arkasından yaptığımız yorumlardan biri şuydu: Asıl AKP iktidarı şimdi başlıyor! Bunu, değişik gerekçelere dayalı olarak dile getirmiştik. Gelenektir, her iktidara en az 100 gün, en çok 500 gün kredi açılır. AKP’nin birinci iktidar dönemindeki kredinin sınırı yoktu. 22 Temmuz gününe dek AKP’nin kamuoyu oluşturma odaklarındaki kredisi sürüyordu. Bunda AKP’nin yarattığı ve dayattığı iklim kadar, AKP’nin karşısına tek başına konabilecek bir seçeneğin olmaması da etkendi. İkinci dönemdeki kredinin de tarih bölümü, tıpkı birincideki gibi “sonsuz” mu olacak? İlk günlerde evet. Ancak devamında aynı havanın sürmesi zor... AKP, önümüzdeki dönemi ikiye ayırdı: 1 Mart 2009’da yapılacak yerel seçimler. 2 Yerel yönetimlerin belirlenmesinden sonraki yeni genel seçim süreci. Aynı bölümlemeyi muhalefet partilerinin de yapması gerekiyor. ankcum?cumhuriyet.com.tr GÖKÇEK: AZ SU KULLANIN Binanın altındaki su umut oldu ‘HEMEN TÜKETMEYİN’ UYARISI Şehir şebekesine yeniden su verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yurttaşı günlerce susuz bırakan Ankara Anakent Belediyesi yoğun tepkiler üzerine dün akşam saatlerinde şebekeye yeniden su verdi. Ankara Anakent Belediyesi Basın Merkezi’nden dün yapılan yazılı açıklamada, arıtma tesislerine saat 15.00 civarında ulaşan suyun yüksek kotlara 24 ile 36 saat arasında ulaşabileceği kaydedildi. Öte yandan, İncesu Deresi’nden sızarak bir apartmanın altında biriken su yurttaşların umudu oldu. Apartman sakinlerinden Cemal Özyürekli, caddenin altından İncesu Deresi’nin geçtiğini belirterek apartmanın zemininde biriken dere suyunu bir kuyuda toplayarak apartman sakinlerine dağıttıklarını söyledi. Söz konusu apartmandan su alan yurttaşlar, kesintiler nedeniyle Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’e de tepki gösterdi. ‘Vatandaşlarımdan özür dilerim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara’da su borularının patlamasından ve kesintilerden etkilenen yurttaşlardan “özür diledi”. “Ben perişan olan vatandaşlarımdan özür diliyorum, haklarını helal etsinler” diyen Gökçek, başkentlilerin günde 650 bin metreküpten az su kullanması durumunda kesinti yapmayacaklarını belirtti. Bazılarının suyu kasıtlı olarak çok kullandığını öne süren Gökçek, “Ankara’da iki belediye de böyle yapıyor” dedi. Birçok ilin su sorunu çekebileceğini belirterek “Tek çözüm Rabbimin yağmur vermesi, kar vermesi. Başka çözüm yok” diyen Gökçek, yurttaşlardan her gün banyo yapmamalarını istedi. Gökçek, “Bir insan üç gün banyo yapıyorsa, bir gün de başını yıkasın” diye konuştu. Yaz ortasında susuz kalan Ankaralılar, belediye ve ASKİ yetkililerini suçladı ‘Kuyulara kanalizasyon karışıyor’ Suların uzun süre depolarda saklanmasının birçok sağlık sorunu ortaya çıkaracağını söyleyen Ankara Üniversitesi (AÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Recep Akdur, “Başkentlilerin içme sularını klorlaması gerekiyor. Ankara’da tifo, dizanteri ve kolera gibi salgın hastalıklarının oluşması an meselesi” dedi. Bidon ve depolarda bekleyen suların hijyenik olmadığını belirten Akdur, “Su şebekelerinde oluşan negatif basınç, depolara çamurlu suların dolmasına da sebep oluyor. Böylece kanalizasyon suları musluklarımızdan akıyor.Yurttaşlar musluklardaki su temiz akana kadar kesinlikle tüketmesin.” Yurttaşların kuyulara ve çeşmelere rağbet ettiğini anlatan Akdur, “Bu sular daha kirli ve sağlıksız. Çünkü derelerden geliyor. Bu dere suları kanalizasyonu da barındırıyor” dedi. Gökçek’e tepki yağıyor MAHMUT GÜRER ‘İlk gelen sular mikroplu’ AÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Akal ise “Kesinti sonrasında ilk gelen su, mikrop içerme riski en yüksek olandır. Bu sular içme amaçlı ve gıda hazırlığında kullanılmamalı” dedi. Akal, suları mikroplardan arındırmak için kaynatma ve klor tabletleri kullanılabileceğini kaydetti. ANKARA Günlerdir susuzlukla boğuşan Ankaralılar, çeşme başlarında uzun kuyruklar oluştururken Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’e tepki gösterdi. Ankaralı yurttaşın susuzluğa ilişkin değerlendirmeleri şöyle: Ali Kaynak (Taksici): Yıkanmak gibi bir durum söz konusu değil. Suçlu tabii ki belediye. Büyük bir tedbirsizlik söz konusu. Gürbüz Beşer (Emekli Yönetici): Kesinti yurttaşın sağlığına ve bütçesine büyük sıkıntı verdi. Depolanan su bitince herkes su satın aldı ve mağdur oldu. Suçlu belediye ve diğer kurumlardır, ASKİ’dir. Gereksiz yatırımlar yapılırken suya ilişkin bir şey yapıldığını duymadık. Tedbir alınmadı, oy kaybı olur diye seçimlerden önce kesinti de yapılmadı. Özge Bozdoğan (Öğrenci): Su kesintisi yurttaşı perişan etti. 5 gündür üstelik ağustos sıcağında yıkanamıyoruz. Herkes çeşme başına geliyor. Büyükşehir değil sanki köy. Aydın Ş. (Lokantacı): Özellikle restoranlarda, meyve ve sebzeleri yıkamak, bulaşıkları temizlemek çok zor. Dolayısıyla bulaşıkları elde yıkıyoruz. Eve gelince tabii ki orada da su yok. Yeterince temizlenemiyoruz. Yener Çalışkan (Esnaf): Kesintide en büyük suçlu büyükşehir belediyesi ve ASKİ’dir. Bunların yöneticileridir. Kesinti tamamen vurdumduymazlık nedeniyle yapımışır. Berk Akmil (Öğrenci): Ankara gibi bir şehirde birilerinin elinde bidonla su sırası bekleyeceği asla aklıma gelmezdi. Hasan Mümtaz (Emekli): O kadar feci bir durum ki bu, sağlığı tehdit ediyor. Susuzluk bütün hastalıkların kaynağı, ama belediye başkanı “Salgın olursa sorumlusu ben değilim” diyor. Ekranda yurttaşla alay edercesine konuşuyorlar... Yasemin Ö. (Biyolog): Her şeyden önce değil 2 gün, şehre gün aşırı su verilmesini dahi onaylamıyorum. Bu, sağlık için çok büyük riskler taşıyor. Ama gördüğümüz gibi bu yapılıyor. Bir de basınç ayarlanamayıp borular patlıyor. Onca su boşa akıyor. Tabii ki başka suçlu aramaya gerek yok. Suçlu hükümettir. Şimdi mesleki fikrim doğrultusunda tekrar sular verildiğinde de salgınların başlayacağını düşünüyorum. Murat Üncü (Emekli): Su kesintisi belediye gerekli tedbirleri almadığı için meydana geldi. Bu açıktır. Tersi söylenemez. Bağdat’ta bile su kesintisi olmadığı yazılıyor. Orada bir de savaş var. Ama biz Türkiye’nin göz bebeğinde, Çankaya’da su alamıyoruz. 1. KOŞU: F: Ecenaz (2), P: Eyvağ (1), PP: Nazlıyar (4), S: Kazan Kızı (3). 2. KOŞU: F: Nihalım (8), P: Torun Bankocu (1), PP: Uludoruk (2), S: Aysura (6). 3. KOŞU: F: Cadillac Man (1), P: Süpernova (8), PP: Kalyon (2), S: Şiran (4). 4. KOŞU: F: Erbeg (3), P: Canemre (10), PP: Gamzeli (5), S: Süzülen (7). 5. KOŞU: F: Nuhbaba (2), P: My Guest (6), PP: Ilgazhan (1), S: Yurttay (3). 6. KOŞU: F: Kıyat (3), P: Lady Bug (7), PP: Fuşya (6), S: Senatöre (5). 7. KOŞU: F: Sönmezalp (5), P: Baba Torik (2), PP: Mahmut Çelebi (7), S: Yaldız (4). 8. KOŞU: F: Vanilya (4), P: Doğu Ekspres (7), PP: ArmaALTILI GANYAN tör (10), S: Da Adi1 3 2 3 5 4 os (6). Günün İkilisi: 6. Ko 8 10 7 2 7 şu: 3/7. 5 6 7 10 Çifte Bahis: 3. Çifte: 2 2/3. 4 7 6 CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle