Katalog

29 TEMMUZ 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İlahiler ve mehter ‘tasavvuf müziği’ adı altında ve önümüzdeki ders yılında müfredata girecek 9 ZEYNEP ŞAHİN İSTANBUL ’A GETİRİLDİ Gazeteci Mahmud gözaltında Haber Merkezi İstanbul Ümraniye’de bulunan el bombaları soruşturması kapsamında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan hakkında “Musa’nın Çocukları” isimli bir kitap yazan Ergün Poyraz’ın ardından gazeteci Hayrullah Mahmud da gözaltına alındı. Mahmud, İzmir Urla’daki evinde gözaltına alındı. GP lideri Cem Uzan’ın sahibi olduğu dönemde Star gazetesinin Ankara temsilciliğini yapan Mahmud, ifadesi alınmak üzere İstanbul’a gönderildi. Poyraz’ın ardından gözaltına alınan bir başka isim ise gazeteciyazar Hayrullah Mahmud oldu. Cem Uzan döneminde Star gazetesi Ankara temsilciliği görevinde bulunan gazeteci, İzmir’in Urla ilçesinde gözaltına alındı. Mahmud da Poyraz gibi sorgulanmak üzere İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Ümraniye’de ele geçirilen patlayıcılara ilişkin soruşturma kapsamında çeşitli illerde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan ve aralarında Poyraz, Mahmud ve Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi (VKGH) Genel Başkan Yardımcısı Soner A’nın da bulunduğu 5 kişi dün sabah sağlık kontrolünden geçirildi. İddialara göre Poyraz, hem Başbakan’a yayın yoluyla hakaret etmek davasında ifade vermemek, hem de Kuvayi Milliye Derneği’ne bağlı internet sitesinde yazdığı yazılar hakkında sorgulanacak. Poyraz ve Mahmud, Ümraniye’de ele geçirilen patlayıcılara ilişkin soruşturmanın yanı sıra VKGH üylerine yönelik Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince başlatılan “Girdap Operasyonu” soruşturması kapsamında da sorgulanacak. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), müzik eğitimini de dinselleştiriyor. Hazırlanan yeni müzik dersi müfredatıyla öğrencilere dini ezgiler, tasavvuf müziği örnekleri dinlettirilecek. Öğrenciler dinledikleri müzikler hakkında ne düşündüklerini yazacak. İlköğretimde, Mehter Marşı’nın doğru söylenmesine yönelik etkinlik düzenlenecek. MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTKB), ilköğretim müzik dersi müfredatını değiştirdi. İlköğretim 1. sınıftan 8. sınıfa kadar etkinliklerin, kazanımların yeniden belirlendiği müfredat, müzik dersinin içine ? Öğrencilere tasavvuf ve ilahi örnekleri dinlettirilerek, ne hissettiklerini yazmaları istenecek. Ayrıca, 6 ve 7. sınıflar Mehter Marşı’nı doğru söylemeyi öğrenecek. Yeni eğitim yılından itibaren uygulamaya konacak müfredatta, derslerde öğrencilerin etkin rol alması istendi. de dini vurgunun yerleştirildiği bir yapıya dönüştü. Yeni eğitim yılından itibaren uygulamaya konacak müfredatta, derslerde öğrencilerin etkin rol alması istendi. Buna göre öğrenciler, 6 ve 7. sınıfta, Osmanlılık bilincini vurgulayan Mehter Marşı’nı doğru söylemeyi öğrenecek. “Dinleme Söyleme Çalma” ünitesiyle 6. sınıfta, İzmir Marşı, Vatan Marşı gibi marşlarla birlikte “Mehter Marşı”nı doğru söylemesi öğretilecek. Yine aynı ünitenin 7. sınıftaki ayağında da öğrencilere toplum yaşamında önemli yer tutan marşların öğretileceği belirtildi. Bu türdeki marşlardan bir repertuvar oluşturulması istenirken, öğrencilerin repertuvardaki marşları doğru ritim ve ezgilerle söyleyebilmesi için etkinlikler düzenleneceği ifade edildi. Sıralanan marşlar arasında “Mehter Marşı” da yine yer aldı. İlköğretim öğrencileine 8. sınıfta ise “dini müzikler” dinlettirilecek. “Müzik Kültürü” başlıklı ünite kapsamında, öğrenciler “tasavvuf” müziğinden örnekler dinleyecek. Müzik derslerinde ilahi Konunun işleniş açıklamasında ise tasavvuftan kast edilen müzik türü “dini” olarak belirtilirken, bu etkinlik müzik derslerinde “ilahi” dinlenmesini beraberinde getirecek. Öğrencilere yine aynı konu kapsamında “askeri” müzikler de din lettirilmesi istenirken, askeri müziğe örnek olarak ise sadece “Mehter Marşı” belirtildi. Öğrenciler, dinlediği değişik türdeki müzikler arasındaki ayrımı da hissettiklerini yazarak açıklayacak. Buna göre öğrenciden, dinlediği dini, askeri ya da Türk Sanat Müziği türündeki parça sonrası, ne düşündüğünü belirtmesi istenecek, bu müzikler arasındaki farkın ayırdına varması sağlanmaya çalışılacak. Öğrenciler, “Dinlenen müziğin türü ne? Bestecisi kim? Bana neler hissettirdi? Kullanılan enstrümanlar neler olabilir? Müzik bana neyi hatırlattı” gibi sorulara yanıt verecek. Aksu, Harbiye’de büyüledi ? İstanbul Haber Servisi Ünlü sanatçı Sezen Aksu, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’sunda iki gün arka arkaya verdiği konserle hayranlarını bir kez daha büyüledi. Most Production’ın geleneksel hale getirdiği Açıkhava konserlerinin 18’incisi önceki gün Sezen Aksu konseriyle başladı. Etkinliğin ilk konuğu olarak önceki gün ve dün sahneye çıkan Aksu kendisiyle özdeşleşen şarkıları seslendirdi. Açıkhava Tiyatrosu’nu üst üste iki gün dolduran Sezen Aksu sevenleri şarkılarında sanatçıya eşlik etti. İşadamına haraç tehdidi ? İstanbul Haber Servisi Tuzla’da, terör örgütü El Kaide üyesi olduklarını belirterek bir işadamı ile ortağından haraç almak istedikleri ileri sürülen 2 kişi gözaltına alındı. Tuzla Tersanesi’nde taşeron bir firmanın sahibi olan Yılmaz O. ile ortağı Can A, terör örgütü El Kaide üyesi olduğunu söyleyen bazı kişiler tarafından mektupla 500 bin YTL haraç istendiğini belirterek şikâyetçi oldu. Şikâyet üzerine çalışma başlatan polis ekipleri, daha önce çeşitli suçlardan kaydı bulunan Caner Y. ile Tarık K’yi gözaltına alınırken, işadamlarına gönderilen mektup ise incelenmek üzere Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderildi. BAŞBAKANLIK Sözde soykırım ifadesine yasak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık tarafından yayımlanan genelgede, Ermeni iddialarında kullanılan “sözde Ermeni soykırımı” ifadesinin kullanılmaması istenirken bunun yerine “1915 olayları” tanımlamasının kullanılması önerildi. Ulusal Kanal’ın haberine göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, devlet kurumlarına yazı göndererek Ermeni iddialarına karşı kullanılan “sözde Ermeni soykırımı” ifadesinin kullanılmasını yasakladı. Vekilin çarptığı yaya öldü ? MERSİN (AA) AKP Mersin Milletvekili Ali Er’in Mersin’in Mezitli beldesinde otomobiliyle çarptığı yaya yaşamını yitirdi. Erdemli ilçesindeki Muay Thai Şampiyonası’ndan otomobiliyle dönen Er, Mezitli beldesi içinde aniden yola çıkan, kimliği henüz belirlenemeyen ve 45 yaşlarında erkek olduğu ifade edilen bir yayaya çarptı. Yaya, kaza yerinde yaşamını yitirdi. Er’in, önceki gün Erdemli ilçesinde kullandığı motosiklette geçirdiği kaza sonucu yaralanan ve Mersin’de tedavi gören kızı Ayşe Er’i ziyarete gittiği öğrenildi. Fatma Kökbora ailesine ekonomik destek sağlamak amacıyla tarlalarda ırgatlık yapıyor. Alabora’da 27 kişi tutuklandı ? MERSİN (Cumhuriyet) Mersin Emniyet Müdür Vekili Süleyman Ekizer, devlet ihalelerinde yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı şüphesiyle başlatılan Alabora operasyonunda 55 kişinin gözaltına alındığını, 24 kişinin ise arandığını söyledi. Süleyman Ekizer, bazı müteahhitlerin çıkar amaçlı suç örgütü gibi hareket ettiklerine dikkat çekti. Mahkemeye sevk edilen zanlılardan 27’si tutuklanırken, diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Eğitim hevesi kırılmadı Tarım işçisi 17 yaşındaki genç kız yarım kalan eğitimini tamamlamak istiyor: Zor olan okumak değil tarlada çalışmak YUSUF BAŞTUĞ ‘Halka benimsetilsin’ Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından tüm bakanlıklar, bağlı ve ilgili kurumlar, valilikler, belediyeler, YÖK, yüksek yargı ve Genelkurmay Başkanlığı’na 3 Temmuz’da gönderilen genelgeyle Ermeni iddialarında kullanılan “sözde Ermeni soykırımı” ifadesinin kullanılması yasaklandı. Genelgede, yasaklanan ifadenin yerine ise resmi yazışma ve söylemlerde “1915 olayları” ya da “1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları” tanımlamalarının kullanılması önerildi. Genelgede ayrıca önerilen ifadelerin kullanılmasının tüm topluma benimsetilmesi de istendi. Poyraz hastaneye kaldırıldı İstanbul Emniyeti’nde sorgulanan Ergün Poyraz göğüs ağrısı şikâyetiyle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Poyraz’ın daha önce kalp ameliyatı geçirdiği öğrenilirken gözaltındayken ilaçlarının verilmediği öne sürüldü. ADANA Çukurova’da meteoroloji uzmanları sıcakların etkisini artırdığını duyururken tarım işçileri kavurucu sıcakta çalışmayı sürdürüyor. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Karaömerli köyünde yer fıstığı çapalayan 17 yaşındaki Fatma Kökbora ise yarım kalan eğitimini tamamlamak istiyor. İlköğretimi bitirdikten sonra eğitimini sürdüremeyen Kökbora, tarlalarda ırgatlık yaparak ailesine destek olmaya çalışıyor. “Sarı sıcakların diyarı” Çukurova’da tarlalarda çalışan Kökbora, kendisi gibi tarım işçiliği yapanlarla birlikte yaşamın zorluğundan bahsediyor. İlköğretimi geçen yıl bitirdiğini ancak liseye gidemediğini belirten Kökbora, sabah çok erken saatlerde kalkıp tarlaya gittiğini, gece geç saatlere kadar çalıştığını kaydediyor. Okula gitmek istediğini ancak ailesine ekonomik katkı sağlamak amacıyla çalışmak zorunda olduğunu aktaran Kökbora şunları söylüyor: “Tarlada, hele sıcakların arttığı, güneşin başımızı deldiği bugünlerde çalışmak çok zor. İşçiler olarak çalışmak zorundayız. Buna mecburuz. Çalışmazsak ne yaparız. Herkes burada çalışıyor, benim gibileri ailesine destek oluyor, diğerleri ise evinin geçimini sağlıyor. Ben ilköğretimi bitirdikten sonra okula gidemedim. Şimdi ise tarlada çalışıyorum. Zoruma gidiyor. Yaşıtlarım gibi okula gitmek istiyorum. Benim tarlada değil, okulda olmam lazımdı. Ama ekonomik nedenlerle gidemiyorum. Zor olan okumak değil, tarlada çalışmak. Ben liseyi bitirip, üniversiteye gitmek istiyorum.” Fatma Kökbora Evlilik ve ödül aynı gün ? İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) Defne TürkYunan Derneği’nce, 6. Dostluk Festivali kapsamında yapılan fotoğraf yarışmasında ödül alan Tülün Şaşmaz ve Birol Üzmez, nikâhlarının ardından katıldıkları törende ödüllerini aldılar. Forum Bornova’daki bir restoranda düzenlenen tören öncesinde nikâhlanan Şaşmaz ve Üzmez, törene damatlık ve gelinlikle geldiler. Çifte ödüllerini, Defne TürkYunan Derneği’nin kurucu üyelerinden gazeteci Celal Başlangıç verdi. Çiftin nikâh şahitliğini yapan ve yarışmada dereceye giren Levent Çanakkalelioğlu da törende ödülünü aldı. / IŞIL ÖZGENTÜRK Hayat ve sıcaklar devam ederken, yeni seçimden çıkmış, kuraklığın kapıda olduğu Türkiye’de CHP’yi bir kurtarıcı gibi görenler, çok çok üzülüyorlar ve bu üzüntülerinde çok samimiler. Ve zaman ilerledikçe, AKP’nin (yiğidi öldür hakkını yeme) başarısını anlamaya çalışmak yerine bu başarıda bazı polisiye olaylar aramak yoluna gidiyorlar. ABD’nin, tarikatların, yabancı sermayenin, medyanın etkisini, seçmenin büyük çoğunluğunun eğitim ve yaşam düzeyinin düşük olmasını baştan kabullenerek, gelin isterseniz neden ve nerede kaybettik.. bunu samimi bir biçimde konuşalım. Konuşmaya başlamadan önce, size beni en çok etkileyen seçim olaylarından birini anlatacağım. Seçim gecesi, CHP merkez binası önünde koşullanan köfteciler, sucukekmek satanlar, sucular, mısırcılar gecenin ilerleyen saatlerinde derin bir hüsran içinde, isyan etmişler: “Yahu kardeşim, biz çoluk çocuğun nafakasını deveye yükledik, ne yapalım başa gelen çekilir, ama hayret.. hiç olmadı bir bin kişi yenilgiyi protesto için gelseydi ya...” Köfteciler haklı, yakınmak ve sızlanmak edebiyatı artık geçerli değil, şimdi sokağa çıkmak zamanı. Sokağa çıkanın da paçaları kirlenir efendim... Hadi hep birlikte konuşalım, seçim sonuçlarını neredeyse sıfır hatayla be Eğri oturup doğru konuşalım lirleyen araştırma şirketinin yöneticisi Tarhan Erdem’in (sadece Tarhan Erdem değil, üç ayrı araştırma şirketi de seçimlerin sonucunu söyledi) bir konuşmasını dinledim. Ve çok şey öğrendim. İktidardaki dört yıl boyunca AKP yönetimi, iki ayrı araştırma şirketiyle çalışıp, seçmen eğilimleri ve son durum hakkında Tayyip Erdoğan’a her hafta iki rapor sunuyormuş. Yani dört yıl boyunca iktidar, hem kendi yaptıklarının nasıl geri döndüğünü titizlikle izlemiş, hem rakiplerinin yumuşak karnını bir güzel tespit etmiş ve ona göre bir yol haritası ve seçim stratejisi saptamış. Reklamcı ve marka yöneticisi pek çok arkadaşım olduğu için bilirim, bu işler artık öyle içgüdülerle, tahminlerle yapılmıyor.. son derece bilimsel yöntemler işin içinde. Son yıllarda büyük firmaların sosyal projelere yönelmesi bile bunun bir parçası.Yapılan kamuoyu yoklamaları, söze dayalı reklamlardan çok, sosyal projelerin şirketlere güven ve ilgi sağladığını gösteriyor. Peki, bu iletişim çağında CHP neden hâlâ kamuoyu yoklamalarını adeta reddediyor? Bu oylamalara başvurmanın adeta etik bir şey olmadığını söylüyor. Neden bu çağdışılık? Devam edelim, bildiğiniz üzere CHP’lilere en büyük eleştiri halka yukardan baktıklarıyla ilgilidir. Onlar her şeyi bilirler ve vakti geldiğinde sizi yöBırakın her şeyi, bu nasıl bilgisizliktir ki, o çarşaf gibi gazete afişlerinde bu cümle adeta yeniden üretildi. Afişte her kesimden insan adeta bir mucize bekler gibi huşu içinde gökyüzüne bakıyor ve gökyüzünde Deniz Baykal’ın yüzü: “Bekleyin, sizi kurtarmaya geliyorum.’’ Arkadaşlar.. bu yanlışları görmek için illa hakla ilişkiler uzmanı, reklam profesörü olmak gerekmiyor. Çok basit bir mantıkla her şey görülebilir. Yeter ki, cümleyi değiştirmeye karar verelim. Aynı dönemde AKP afişinde, Tayyip Erdoğan yürüyor.. yanında yöresinde insanlar. Onlarla birlikte, yukarda değil. Devam edelim, bugün kendimizi hırpalayıp yeniden yola çıkma zamanıdır. Gelelim, şu kömür, erzak dağıtım işlerine.. Bu, CHP tarafından öylesine çok kullanıldı ki, geri tepti. Ayrıca, AKP , belediyeler ve valilikler aracılığıyla, yoksul kesimlere erzak ve kömür dağıtımını dört yıldır yapıyor. Daha da fazlası, dullara ve özürlü ailelerine aylık bağlanıyor. Bu, onların sosyal projelerinden biri. Anadolu yakasında özellikle Alevilerin çok olduğu bir bölgeden birkaç arkadaşım var; aileleri, sırf belediye başkanları onların kapısını çaldı, onlarla netir, mutluluğa götürürler. Özellikle yaşlı politikbüro üyelerinin yüzünde böyle bir cümle çok net okunur. Sert ve otoriter, biraz sonra birilerini azarlayacaklarmış gibi. Mizah ve gülümsemeden yoksun. Oysa sosyal demokrasi, özellikle gülümseyen bir siyasi çizgidir, dinlemeye ve anlamaya yöneliktir. yemek yedi diye AKP’ye oy vermişler. İş bazen bu kadar da sade. Bu arada CHP’li belediyelerin hakkını teslim etmek gerekir, merkeze göre bölge halkıyla çok daha ilgililer. Bölge halkı dedim de aklıma geldi.. pek çok yerde CHP teşkilatı beklenen çalışmayı yapmadı. Bunun birkaç nedeni var; en belirleyicisi, merkezin seçtiği ve yolladığı adayları kabul etmediler. Öte yandan gerçekten CHP, gerek merkez gerek teşkilat olarak seçime hazır değildi. Bunu hepimiz biliyoruz. Seçim, mitinglerden daha farklı bir şeydir. Daha kapsamlı, bol bileşenli. Daha pek çok şey konuşabiliriz, ama görülen o ki, ne bugünkü merkezle ne de şimdilerde merkeze ve başkana itiraz eden denenmiş muhaliflerle CHP atağa kalkamaz.. aşağıdan bir yerlerden bir güçlü ses gelmesi gerekir, bu nedenle ağlamak sızlanmak yetmez, başlayın! Not: Arkadaşımız Nilgün Cerrahoğlu, seçim sonrası gayet anlaşılır bir biçimde, İtalya’daki şahlanan sağa karşı bütünleşen sol ve sosyal demokrat “Zeytin Ağacı’’ projesini anlatıyor. Ben çok şey öğrendim ve daha öğrenecek ne kadar çok yöntem, eylem biçimi var. Öneririm. [email protected] Avcılar ve Bakırköy’de kaza ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da meydana gelen iki ayrı trafik kazasında 2 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı. Avcılar’da meydana gelen kazada Esenyurt’tan gelen Remzi Kınalı idaresindeki otomobil, Adem Taun yönetimindeki TIR’a yandan çarptı. Kaza sonucu, otomobilde sıkışan sürücü Kınalı olay yerinde hayatını kaybederken, otomobildeki 2 kişi de yaralandı. Bakırköy Sahil Kennedy Caddesi’nde meydana gelen kazada ise Ezgi Can Pişkin’in (22) kullandığı minibüs, sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu yolun sağındaki beton bariyere çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulup ters istikamete dönerek yol kenarındaki ağaca çarpan minibüste sıkışan Pişkin, yaşamını kaybetti. Sayısal’da 2 kişiye 693 bin YTL ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “1, 13, 21, 27, 32 ve 33” olarak belirlenirken, 6 bilen 2 kişi, 693 bin 627 YTL 25’er YKr ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bilenler 1669 YTL 35’er YKr, 4 bilenler 17 YTL 30’ar YKr, 3 bilenler 3’er YTL ikramiye alacak. CUMHURİYET 09 K Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU Müzik derslerine din ayarı