19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 2007 PAZAR 8 HABERLERİN DEVAMI Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel MüdürYardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.01 Güneş: 5.50 Öğle: 13.18 İkindi: 17.11 Akşam: 20.34 Yatsı: 22.13 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 29 TEMMUZ 2007 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada duğumuz Zafer Üskül, acele davrandı. RTE tarafından adaylığıyla birlikte yeni bir anayasa hazırlamakla görevlendirilen Üskül, pişmeyen aşa soğuk su katacak kadar aceleci. RTE’nin içeriğini hafif hafif duyumsatarak yeni bir anayasa için havayı elverişli duruma getireceği günü beklemeden ve elbette “şef”ten işaret almadan konuşmaya başladı. Üskül, günümüz Türkiye’sinde artık sık sık rastladığımız tiplerin son örneği... Geçmişi ne olursa olsun çizdiği portre günümüze uygun görülen, daha önceki söylemleri ve davranışları ne olursa olsun baş üstünde yer verilen bir portrenin son halkalarından biri. Günümüzde geçmişte söyledikleri, yazdıkları, yaptıkları unutulan nabza göre şerbet verenler revaçta. ??? Üskül, “Atatürk milliyetçiliği, Atatürk ilke ve inkılapları anayasadan çıkarılmalıdır” dedi. Ona göre Atatürkçülüğü ret etmek, sivil bir anayasanın gereğidir. İlk itiraz Baykal’dan ve kimi anayasa profesörlerinden geldi. AKP sözcüleri de Üskül’deki bu yaklaşımın kişisel görüşü olduğunu açıkladılar. Üskül, “sivil anayasa yaklaşımının AKP seçim bildirgesinde yer aldığını”, bildirgenin “Yeni Bir Anayasa” başlığı taşıyan bölümünde “Atatürk ve Atatürkçülükten söz edilmediğini” öne sürüyor. Öne sürdüğü görüşlerin parti malı olduğunu, partiyi bağlayacağını dokunduruyor... Bu açıklamalar ışığında Üskül mü doğruyu söylüyor yoksa AKP adına konuşan, Üskül’ün görüşlerini kişiselliğe bağlayan Grup Başkan Vekili Salih Kapusuz mu, Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Bey mi, hangisi? Ya da, yeni “renksiz anayasadan” Atatürk’ü silme görevini milletvekilliği önerirken Üskül’e RTE mi verdi? Üskül’ün partiyi bağlayan çıkışına, ayaklarını sağlam bastığını içeren açıklamalarına bakarak yanıtlanacak soruların başında RTE ile ilgili olanı geliyor. ??? Zafer Üskül’ün, geçmişi hayli bereketli. Örneğin 3 Kasım 2002 seçimlerinde RTE’ye Başbakanlık yolu açmak için öngörülen anayasa değişikliğini “talihsizlik” diye niteleyen… ardından YSK’nin RTE’nin milletvekili seçildiği Siirt seçimine ilişkin kararlarını eleştiren de... RTE’nin başkanlık sistemi önerisine karşı çıkan da… Din dersinin zorunlu olmamasını savunan… Din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını, imam hatip liselerinin laik öğretim birliğini bozduğunu savunan da… Dokunulmazlıkların kaldırılmamasını eleştiren de… Üstüne üstlük BİA Haber Merkezi adındaki internet sitesinde 2001’den bu yana yayımladığı Atatürk konulu makalelerinde, “Anayasadaki Atatürk milliyetçiliği, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık isteyen hükümler de fazladır” diye tek satır yazmayan… …Bugün bu yazdıklarına aykırı bir tavır takınan ve bu tavrı bilimsel birtakım söylemlerle örtmeye çalışan da… Zafer Üskül! Son dönemlerde hele AKP döneminde benzerlerine çok rast gelinen Üskül’ler için geçmiş, hayali beş para etmez. Kandil Dağı’ndaki patlamayla ilgili çelişkili açıklamalar yapılıyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Canlı bomba bilmecesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kandil Dağı’nda önceki gün yaşanan intihar saldırısı, ortaya atılan iddialar ve yapılan açıklamalarla tam bir bilmeceye dönüştü. Bölgeden Ankara’ya önceki gün ulaşan ve bir canlı bombanın patlamasıyla terör örgütünün dört üst düzey yetkilisinin öldüğü haberi, terör örgütüne yakın medya organları tarafından doğrulanmadı. Ancak bölgedeki yerel kaynaklar, Kandil Dağı’nda bazı olaylar meydana geldiğini bildirdi. Bölgeden Ankara’ya ulaşan bilgilere göre, önceki gün öğle saatlerinden sonra Kandil Dağı çevresindeki yerleşim merkezlerinde olağanüstü bir haraketlilik yaşandı. Civar köylerden, Kandil Dağı’ndaki PKK kamplarına giden yollar, terör örgütü militanlarınca kesilirken, bu yollarda yaşanan hareketlilik köylülerin ilgisini çekti. Önce, Avusturya üzerinden kaçarak Irak’ın kuzeyine gelen terör örgütünün Avrupa’daki finans sorumlularından Ali Rıza Altun’un, Kandil’de geniş katılımlı bir toplantıya katılacağı haberi sızdı. Ardından da, terör örgütünün Avrupa’daki temsilciliklerinde önemli yolsuzların yapıldığı gerekçesiyle Altun’dan hesap soracağı haberleri yayıldı. Bir süre sonra ise Kandil Dağı’ndaki toplantı yapıldığı sırada, Dara kod adlı Muhammet Demirtaş adlı PKK’linin üzerindeki bombaları patlattığı ve yaşanan patlamada Dıjvar,Azat, Zinar ve Serhat adlı örgüt yöneticilerinin öldüğü bilgisi sızdı. Bu bilgi, bölgedeki yerel kaynaklara dayandırılarak haber ajansları tarafından abonelerine geçildi. PKK’ye yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı ise, PKK kaynaklarına dayandırdığı haberinde patlamayı yalanladı. Haberlerde adı geçen kişilerin hayal ürünü olduğunu ileri süren PKK kaynakları, Dijvar, Azat, Zinar ve Serhat adlı kişilerin kendilerinde kaydı olmadığını iddia etti. Tartışmalar çatışmaya dönüşebilir Yerel kaynaklar, özellikle Altun’un bölgeye gelişi ve Türkiye’deki seçimlerde DTP’nin bağımsız adaylarının beklenilen desteği alamaması nedeniyle örgüt içinde önemli tartışmalar yaşandığına işaret ederlerken bu tartışmaların çatışmaya dönüşmesinin an meselesi olduğunu belirtiyor. Milletvekillerinin terör suçlularını cezaevinde ziyaretlerine kısıtlama getirildi DTP’li vekillere Öcalan yasağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanlığı, milletvekillerinin terör suçlularını cezaevinde ziyaretlerine kısıtlama getiren yönetmelik yayımladı. “Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik” ile DTP’li vekillerin terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ı ziyaretlerinin de önüne geçilmiş olacak. Yönetmelikte dikkat çeken madde şöyle yer aldı: “Aynı yönetmeliğin 40. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Milletvekillerinin, ceza infaz kurumlarındaki yaşam şartlarını yerinde görerek tespitlerde bulunmak, inceleme yapmak veya hükümlü ve tutuklular ile görüşmede bulunmak amacıyla yapmış oldukları istemler, ceza infaz kurumu idaresine bilgi vermek koşuluyla yerine getirilir. Milletvekilleri, hükümlü ve tutuklularla açık ziyaret şeklinde görüşebilir.Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Üçüncü Kısım Beşinci Bölüm, Dördüncü Kısım Dördüncü ve Beşinci bölümleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda yer alan suçlardan tutuklu ve hükümlü olanlar ile bunların ceza infaz kurumunda barındırıldıkları bölümler, yalnızca TBMM’nin ilgili komisyon üyeleri tarafından komisyon kararı ve görevi çerçevesinde ziyaret edilebilir.” Şehide hazin tören Giresun’un Alucra ilçesi kırsalında PKK’liler tarafından öldürülen şehit Jandarma Uzman Çavuş Saadettin Yazıcı’nın cenazesi, memleketi Sıvas’ta gözyaşları içinde toprağa verildi. Yazıcı’nın cenazesi ilk olarak merkeze bağlı Güney köyündeki evine götürüldü. Burada şehidin annesi, babası, eşi ve kardeşleri fenalık geçirin MARDİN MİLLETVEKİLİ TÜRK ‘Meclis’te Kürtçe yemin etmeyeceğiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, DTP destekli bağımsızların TBMM’de Kürtçe yemin etmeyeceğini belirterek “Parlamentonun hassasiyetlerini biliyoruz. Bunu dikkate alacağız. Gerginliğe değil, diyaloğa geliyoruz” diye konuştu. Milletvekili kimliklerini almak üzeri bugün Meclis’e gidecek DTP destekli bağımsız adaylardan Ahmet Türk, Hasip Kaplan ve İbrahim Binici, dün üç kişilik bir grupla prosedürü öğrenmek için TBMM’de ön inceleme yaptı. Eski DTP Genel Başkanı Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, barış ve demokrasiye ihtiyaç duyulduğunu belirterek “Bu parlamentonun, tüm ülkenin sorunlarını çözmeye aday bir parlamento olmasını istiyorum.Türkiye’de insanların kardeşleşmesine ihtiyaç var. Birlikteliği ancak bir diyalog ile oluşturabiliriz” diye konuştu. Meclis’te Kürtçe yemin etmeyeceklerini dile getiren Türk, “Uzlaşı ve diyalog ortamı için parlamentodayız. Hassasiyetleri gözönünde tutacağız. Gerginlik politikasını yürütmeyeceğiz. Ama bizim iyi niyetimiz her zaman tek başına yeterli olmaz.Aynı tutumu herkesten bekliyoruz” dedi. Ziyaretçileri araştırma yetkisi Eski yönetmelikte ise milletvekilleri tüm mahkumlarla açık görüş yapma hakkına sahipti. Eski yönetmeliğin ilgili maddesi şöyleydi: “Milletvekillerinin, ceza infaz kurumlarındaki yaşam şartlarını yerinde görerek tespitlerde bulunmak, inceleme yapmak veya hükümlü ve tutuklular ile görüşmede bulunmak amacıyla yapmış oldukları istemler, ceza infaz kurumu idaresine bilgi vermek koşuluyla yerine getirilir. Milletvekilleri, hükümlü ve tutuklularla açık ziyaret şeklinde görüşebilir.” Yeni yönetmelikte dikkat çeken bir diğer madde de cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüleri ziyaret edecek kişiler hakkında kolluk güçlerine araştırma yapma yetkisinin verilmesi oldu. ce sağlık ekipleri müdahale etti. Daha sonra şehit için köy okulunun bahçesinde tören düzenlendi. Sıvas Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fahri Erenel, asker kıyafeti giydirilen şehidin 4 yaşındaki oğlu Mustafa’yı da kucağına alıp öperken, şehidin ağabeyi Ekrem Yazıcı, “Ben size kardeşimi sağlam teslim ettim’’diyerek ağladı. Daha sonra küçük Mustafa’nın asker selamı vererek babasının tabutunu öpmesi törene katılanları gözyaşlarına boğdu. (AA) Aydınlıkla karanlığın kapışması... Sıraladıklarımızın başlangıç tarihiyle ilgili öngörüsü olan var mı? Zor... Belki de şöyle bir genelleme yapmak en kestirme yanıt: İnsanoğlu var olduğu günden beri bu çelişkilerin içinde... Gelen her yeni yılın, her yeni dönemin bir öncekini aratması, hatta çoğumuzun “bundan kötüsü olmamıştır” yorumu yapacak kadar karamsarlığa kapılması aklıma bir şiiri getirdi. Önce şiiri paylaşalım, sonra kimin ne zaman yazdığını aktaralım... ??? Olup bitenler çileden çıkarıyor insanı. Memleket baştan başa azapla kıvranıyor, Yıldan yıla büsbütün allak bullak... Bir öncekini aratıyor her geçen yıl. Kargaşalık var ülkede yıkımın eşiğindeyiz. Kapı dışarı ettiler adaleti, Haksızlık kol geziyor hükümet çevrelerinde. Tanrıların tasarıları karman çorman, Tanrı buyruklarına aldırış eden yok. Memleketin durumu berbat, Ne tarafa baksan çile, Halk yas tutuyor kentlerde de taşrada da... Millet yoksulluktan perişan, İnsanlarda ne saygı kaldı ne sevgi. Huzur sultanları bile ter ter tepiniyor. Gün doğunca baş çeviriyoruz Gece olanları görmemek için. Olup bitenler çileden çıkarıyor insanı: Dertler tümen tümen geliyor bugün. Yarın ıstırapların seli kopup gelecek. Memleket baştan başa tedirgin, Ama ağzını açıp tek kelime söyleyen yok. Masum insan kalmadı artık, Herkesin işi gücü fesat. Yürekler yas içinde, tasa içinde. Komut verenle komut alan birörnek, İkisinin de dünya umurunda değil. Her sabah kalkar kalkmaz görüyoruz durumu, Ama düzeltmek için çabaya girişmiyoruz. Dün neyse bugün de o... Miskinlik sinmiş insanların yüzüne, Kimse laf anlamıyor, Anlayıp kızanlar bile dilini tutuyor. Yaman bir acıyla kıvranıyorum durmadan: Yoksullar zengin karşısında güçsüz... Ne acıklı bunu görüp de haykırmamak. Ama anlamayanlara dil dökmek daha acı. İnsan, sesini yükseltmeyegörsün, Başlıyor gerçekleri bilmeyenlerin öfkesi. Bugünlerde herkes sırf kendini dinliyor; Kendinden başkasına inanan yok. Hiç ilişki kalmadı gerçekle söz arasında... ??? Ne dersiniz, yukarıdaki şiir ne zaman hangi ülke için yazılmış olabilir? Sakın kimse, hele hükümet çevreleri yanlış anlamasın, bugün için yazılmış bir şiir değil dersek, kaç yıl geriye gidersiniz? 10, 50, 100? Biraz daha geri... 200, 500? Sözü uzatmayalım, şiir 3500 yıl kadar önce Mısırlı şair Ankhu tarafından kaleme alınmış. Şiiri Türkçemize kazandıran da sevgideğer saygıdeğer Prof. Talat Halman. Şiirde sevdiğim pek çok dize var. Son dizeyi başlık yaptık... Sanki her dize, dizimizin dibinde, bir şey diyor bize! Girişte vurguladığımız gibi, insanoğlunun mücadelesi gerçekle yalan, aydınlıkla karanlık arasında sürüp gidecek. Biz hep gerçeklerle aydınlığın yanında olacağız... Az mıyız çok muyuz diye bakmadan! ankcum?cumhuriyet.com.tr Teröristler yiyecek vermeyen köylüyü öldürdü Yurt Haberler Servisi Siirt’in Eruh ilçesinde PKK’liler kendilerine yiyecek vermeyen bir köylüyü öldürdü. Bir grup PKK’li önceki akşam Eruh’a bağlı Tünekpınar köyüne giderek köylülerden zorla yiyecek sağlamaya çalıştı. Ancak köylüler buna tepki gösterince PKK’liler, aynı zamanda korucu da olan muhtar Mahmut Dayan’ı (58) öldürdü. Muş’ta da bir korucu teröristlerle girdiği çatışmada yaralandı. Diyarbakır’ın Lice ilçesi dağlık arazi kesiminde, teröristlerce patika üzerine yerleştirilmiş patlayıcı madde imha edildi. Siirt’in Şirvan ilçesi ile Osmaniye’nin Zorkun Yaylası bölgesi dağlık arazi kesiminde terör örgütüne ait çok sayıda malzeme ele geçirildi. PKK kamplarından kaçan 2 kişi, Ağrı’da güvenlik güçlerine teslim oldu. Bu kişilerin ifadeleri doğrultusunda, “terör örgütüne yardım ettikleri” iddiasıyla gözaltına alınan 4 kişi ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. ERMENİ İDDİALARINI SAVUNDU Rahip İtalya’ya geri gönderildi CEMİL CİĞERİM Irak Cumhurbaşkanlığı Divanı Müsteşarı Arslan, Dışişleri Bakanlığı’na öneri sundu Türkmenler için ‘politbüro’ formülü BAHADIR SELİM DİLEK AĞUSTOSUN İKİNCİ HAFTASI Irak Başbakanı Türkiye’ye geliyor BAĞDAT (AA) Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin Türkiye ziyaretinin tarihinin kesinleştiğini açıklayan Irak hükümeti, “ağustos ayının ikinci haftasında” olacağını bildirdiği ziyaretin kesin tarihini güvenlik gerekçeleriyle vermedi. Hükümet sözcüsü Ali el Dabbagh, dün yaptığı açıklamada, “Ziyaret güvenlikle ve siyasetle ilgili olacak. İki komşu ülke arasında, Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü PKK varlığı gibi, çok önemli birçok konu var” dedi. Irak hükümetinin, seçimlerden yeni çıkmış olan Türkiye ile ikili ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiğini kaydeden sözcü, Türkiye’nin, Irak’ın önemli bir partneri olması arzusunda olduklarını sözlerine ekledi. ANKARA Irak Cumhurbaşkanlığı Divanı’nın Türkmen işlerinden sorumlu müsteşarı Dr. Muzaffer Arslan, Türkmen davasının yeniden yapılanması için “politbüro” formülünü geliştirdi ve bu formülü Türk Dışişleri Bakanlığı’na sundu. Projede, “Bu aşamada,Türkmenler arasında birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla; her milli kuruluş ve Türkmen bölgesini temsilen,Türkmen siyasetçilerden oluşabilecek bir siyasi heyet (politbüro) oluşturarak Türkmen davasına katılımı genişleterek Türkmen hizmetini tekelcilikten kurtarmak mümkündür” denilerek söz konusu heyetin Irak’ın içinde ikamet etmekte olan siyasi kuruluş ların başkanları ve siyasetle uğraşan bazı kişilerden oluşması önerisi getirildi. “Heyetin merkezi ve toplantıları genellikle siyasi merkez olan başkent Bağdat’ta olması önem arz etmektedir. Irak şartlarında yollardaki tehlike ve güvensizlik nedeniyle oluşacak heyetin üye sayısı 15’i geçmeyecek şekilde, tercihen Bağdat’ta ikamet edenlerden oluşmasından fayda mülahaza etmekteyiz” değerlendirmesinin yapıldığı proje önerisinde, “Bu heyette hiçbir şekilde başkanlık düşünülmemesini öneriyoruz (yuvarlak masa sistemi).Ancak heyet kendi içinden, periyodik olarak Arapça ve Türkçe bilen sözcü görevlendirebilir. Siyasi heyetin esas görevi, Türkmen milli siyasetini belirlemektir. Milli meselelerde kuruluşlar arası uzlaşı sağlamak.Yakın ve uzak vadede hedef belirlemek, yol haritasi tespit etmektir” ifadesi yer aldı. Türkmen davası dünya kamuoyuna duyurulacak Projede yer alan diğer tespitler ve öneriler de şöyle sıralandı: ? Türkmen davasını basın yayın yolu ile Türkmen, Irak ve dünya kamuoyuna duyurmak. ? Türkmeneli televizyonunun bütün programları gözden geçirilecek. Bugünkü haliyle üç saatlik yemek pişirme programları, Amerikan filmleri ve gereksiz bazı eğlence programları ile vakit ve imkân israfına gidilmeyecek. Şahsi propaganda aracı olma kimliğinden kurtarılarak, ulusal gayeye ve hedefe hizmet eden, eğitici kültür programları ile do lu olan ve sadece ulusal davaya hizmet eden bir araç haline getirmek için özen gösterilecek. ? Irak’ta yaşayan Arap ve Kürtler; Türkmenleri kendi propaganda araçları ile yanlış ve saptırılmış bir şekilde tanımaktadırlar. Türkmenlerin haklı davasını Irak halkına kendi anlayacakları bir dille anlatması için önlemler alınacak. Yurtdışına öğrenci ? Adı geçen siyasi heyete tanınan yetki ve olanak ile Türkmen meselesine tahsis edilen maddi ve manevi olanakların daha verimli kullanılması için çalışmalar yapılacak. Yurtdışına ögrenci ve hasta gönderme olanakları gözden geçirilerek, heyetçe görevlendirilen tarafsız uzmanlarca seçimleri sağlanacak. SAMSUN Samsun’daki Mater Dolorosa İtalyan Katolik Kilisesi’nin Fransız rahibi Pierre Brunissen’in emekliye ayrılmasından sonra bu göreve eşi Türk asıllı Didem Nur Matteoli ile birlikte Dr. Simone Matteoli getirildi. Ancak Matteoli, bir internet sitesinde “Türkler Ermeni soykırımını kabul etmeli” şeklinde propaganda yaptığı gerekçesiyle İtalya’ya geri gönderildi. Mater Dolorasa İtalyan Katolik Kilisesi’nin kuruluşunun 160. yılı ve hahip Brunissen’in Samsun’da yaptığı 12 yıl görevden sonra emekli olması nedeniyle 17 Eylül 2006’da kilisede düzenlenen törende Katolik Kiliseleri Anadolu Başpiskoposu Luigi Padouese, Samsun’da artık Dr. Simone Matteoli ve eşi Didem Nur Matteoli’nin sorumlu olarak görevlendirildiğini açıklamıştı. Samsun’da 12 yıl süren görevi sona eren Pierre Brunissen de veda konuşmasında Fransız Ulusal Meclisi’nin “Ermeni soykırımını inkâr edenlere ceza öngören yasa”ya değinmişti. Bu yasa için “çok kötü” ifadesini kullanan Brunissen, “Zamansız ve gereksiz bir girişim” demişti. Brunissen’in ayrılmasından sonra göreve başlayan teolojifizikastrofizikmatematikelektronik ve bilgisayar okutmanı Dr. Matteoli’nin ise bir internet sitesinde “Türklear Ermeni soykırımını kabul etmeli” diye propaganda yaptığı iddia edildi. Matteoli’nin bu nedenle Katolik Kiliseleri Anadolu Piskoposu Luigi Padouese tarafından görevden alınarak ülkesine gönderildiği belirtildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle